24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
\ Cumhuriyet 8ASIN /UİLAK ÎASASINA UYMAY] TAAHHÜT EDER * Sahfbl: NAZIME NADf # Genel Y«yw MOdOrO! ECVCT GÜRESÎN 0 SorumJu Yazj tslerl Müdürü: EROL nat.ı.ı • Basao v» fayam CUMHUBİYEI MATBAACHJK « Gatetedlflc T. A. S. Cagatojhı Halkevl aokak No. S941 GÜNT? İLLERÎ: Küçüksaat Meydanı Edtrne Hanı Adana Telefon: 4550 • »\'KARA Atatürk Bulvan I Teneı Ap. • Zenlsebb Telefon: 12 09 20 • 12 09 68 • 12 95 « 17 57 35 # İZMİB: Fevzipaga BulTan. Afgtrotlu tghanı, 1M105 Tel: S1230 BUROLAR ABONE Senelflc • «ytık ve İ L  N TDrklya 75.00 4000 334J0 (üatu) Hartd 198.00 * «ylüt 99.00 49.50 I I o d ontteleı SS Nlşan NDc&h Cvlenme Oogum (Martu) Ö'.Um MevUt reşekkttt ve fcayıp a n m s » a t 100 l» Mevin Tesekkttı (23 eO) S en> (•anttml) «a SAYISI 25 KURÜŞ "öğrenci Anne,, köyüne götürüldü MANISE Hâmileliğini, doğum sancılarma kadar öğretmen ve öğrenci arkadaşları ile ailesinden saklamayı beceren 14 yaşındaki •F. A.., dün 3 günlük bebeğiyle köyüne götürülmüştür. «Öğrenci Anne» pin doğumevinden bir otomobille götürülüşünde, köyden gelen annesi, babası ve kendisini igfal ettiği ileri sürülen Ozdemir adh üvey ağabeysi de bu lunmuştur. Doğumevinde sinir krizleri geçirdiği bildirilen F. A.» nın. hemşirelere «Zengin olan dedemin mallanna göz koyan annem, mirasın başkasına kalmaması içiıı. beni okutmaktan caydınp bu gençle evienmemi istiyordu. Neticede, bu iş başıma geldi» dediği öğrenılmiştir. Türk Eğitim Tesisi (Bsştarafı Llnci Sahifede) BURS. ÖNtMÜZDEKt SEZON BAŞLIYOR önümüzdeki yılm başlangıcından itibaren, genellikle teknik ve sosyal sahada öğretim yapan her bir öğrenciye verilmesi düşünülen burs miktarları, şöyledir: (Öğrenci başına yılhk). Burs Tntarı TL. 4000. . . > 3000. 4000. 5500. 4000. 4500. 3000. 3000. 4000. 4000. 3000. . 2500. 3000. Eğitim Müessesesi Istanbul, Ankara, Ege Üniversiteleri îktisadî ve Ticari İlimler Akademileri îstanbul Teknik Üniversitesi Istanbul Güzel Sanatlar Ak Orta Doğu Teknik Üniversitesi Atatürk Üniversitesi (Erzururo) Karadeniz Tek. Üniversitesi (Trabzon) îstanbul Yüksek Teknik Okulu Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Tekniker Okulları Sanat Enstitüleri humluk kullanmak suretiyle buğday üretiminin arttınlacağı öngörülmektedir. Plânua aynca 1967 yılında bin hektardan 7935 bin , ton, 1972 yılında ise 9.200 bin ton , ELÂZIĞ İstanbul Gen • Ar buğday elde edileceği tahmin eTiyatrosu, «Yolcu» piyesini, bazı dUmiştir. çevrelerin tepkisi üzerine, oynayaınamıştır. İkinci beş ytllık plftnda tanm alanmda uygulanacak tedbirler 19 esnaf teşekkülü temsilcisi, şöyle özetlenmektedir: Vilâyet'e başvurarak. halkın hislerini tahrik ettiği iddiasiyle, piA Gübreler. zamanında, yerlnyesin oynatümamasını istemiş, 15 d.. ve uygun olarak kullamlacaktlr mahalle muhtan da bir bildiriyle, TÖS yöneticflerirün tutumunu jfro* O Yüksek verimli tobuznlukla I testo ederek, «Bu tip öğretmenlere rın bulunması, yurt dışındaki geçocuklanmızı nasıl emanet edebilişmelerin izlenmesl ve yurt şart liriı!» demişlerdir. lannda çoğaltılarak üretici eline geçmesi sağlanacaktır. özel to j humluk yeüstiricüiği desteklene ' cektir. J O Tanmsal hastalıklarla mücadele hızlandınlacaktur. A Makineleşme ile ilgili mevcut eğilim sınırlandınlmıyacak, KİLÎS Şehrimiz Lisesi 5B özellikle uygun toprak işleme, esınıfı öğrencilerinden Emin Yurkim âlet ve makinelerinin kulladakul İle kardeşi Süleyman Yurnılması desteklenecektir. dakul, kendilerine kınk not veO Sulama alanlan geliştirflecek ' ren fen dersleri öğretmeni Ergün Atasever'i döverek sol kolunu ve yeraltı sularından faydalanma oranı arttınlacaktn*. j kırmışlardır. Öğretmenlerlnl döven kardeşPlânda aynca, tahıl üretimini | ler, tutuklanmışlardır. arttırmak amacıyla, yıllık ortalama olarak en az bir milyon hektar buğday arazisinin Tanm Bakanlığuıın teknik denetimi altında bulundurulacağı da ileri süCumhuriyet 100.30 100.40 rülmektedir. Reşat 166.00 167.00 (Bastarafı 1. ıncı Sahifede) tır) demek olmaz. Böyle dogmatik bir açıdan üış politikaya bakılmaz. Dostluklar, ittifaklar değişebilir. Değişmiyen Türkiyenin meniaatleridir. Ama ne yazık ki Türkiyede bu meseleleri iç politikada izledikleri amaçlara vasıta Zeytinburnu'ndaki Benol Menyapmak istiyenler vardır. sucat Fabrikasının helâ çukurunu NATO'YA BAĞLI temizleyen işçüerden 4*ü zehirlenDış politika konulanna çamur miş, bunlardan biri, hastanede ölatma metodlariyle bakılamaz. Semüştür. viyeli bir şekilde bakılmahdır. Temizlik sırasmda 5 metre deSavunma ittifakı olarak Türkirinliğindeki çukura giren Hayenin giivenlifi için lâznn oldusan Altınok, pisliğin ürettiği «Küğu sürece NATO'ya bağuyız. Bukürtlu hidrojen» den zehirlenmiş, gün favdalı gördüğümüz bir Ittikurtarmak içüı aşağı inen arfaktır. NATO ^e CENTO savnnma kadaşı Mehmet Akar da, çuittifaklandır. öunların içinde mil kur içine yığıhp kalmıştır. Arlî menfaatleri korumak için nyakadaşlarmı merak eden Ali Alnık olmaya mecbnruz. D19 mesetınok ile Dursun Savaş da, ayni lelere bir takım (yaşasmlar, kahakibete uğramıştır. rolsunlar) açuından bakmamak Daha sonra işçiler yukan çekilâzımdtr. Bu konuda parolamtz lerek kurtarılmış, ancak Mehmet (Yaşasın Türkiye) dir. Türk milAkar, kurtarılamamıştır. Uyetçilifi dururken, bizim kapitalizm hayranlığı ya da Karl Marks hayranbğı ile çözümlenecek sorunumuz yoktur. Biz bunu kuvvetle savunduğumuz için malum sol dikta heveslüeri iftira edeceklerdir. Türk milliyetçileri hazır olmadıkça, bunlan yeneme • yiz. Partimiz meselelere VVashincANKARA (Cumhuriyet Bürosn) ton veya Moskova gözüyle değil, 1968 1972 yıllarında TürkiyeAnkara gözüyle bakrnak istiyenle nin buğday ithal etmiyeceği ikinrin partisidir.» ci beş yıllık kalkınma plâmnda tKİLt ANLAŞMALAR belirtümektedir. Iklli anlaşmalar konusuna değlBilindigi gibi. Türkiye 1967 yılına kadar Amerikadan yılda 300 i nen Feyzioğlu, bu konuda Mecliste hazırlanan tek kanun teklifinin bin ton civannda buğday ithal G.P. Grup Başkanvekilüıe ait oletmekteydi. İkinci beş yıUık plan da, sulama, gübreleme, tedblrleri J duğunu söylemiş ve şöyle devam etmiştir: nin alınması ve üstün vasıflı to Feyzioğlu «tkili anlaşmalarda milli menfaatimizle, eğemenliğimizle bağdaşnuyan hükümlerin düzeltOniesi esastır. Bu konulara ideolojik sivrOiklerle değil, miUiyetçi ve Atatürk gerçekçisi olarak bakrnak gerekir. Bu konuları biz önümüzdeki günlerde ele alacağız. Zamanı gelince "(ıbns politikasınm seyri, dün hata yapümışsa nerede yapılmış, banları konuşabilecek olanlar bizleriz.» tNANÇXAR KONUSÜ Feyzioğlu Güven Partisinin Türk mUletinin dinl inançlanna, ibadetine, mânevi değerlerine yü rekten saygılı olacağını belirtml; ve şöyle devam etmiştir: «Anayasamızın da ters yorumlan masına karşmz. Anayasanın getirdiği hürriyetlerin karşısına çıkılmamalıdır. Hürriyet merdivenine tırmanıp sonra o merdiveni mahvetmemeliyizj» Feyzioğlu, Türkiyenin demokratik rejim içinde kalkmabüeceğinl, kalkınma için sağ ya da sol diktaya ihtiyaç olmadığıru, Türkiyenin yeni bağımsKİıklaruu kazanmış milletlerle mukayese edilemlyeceğini belirtmiş ve şunlan söy lemiştir: «Türk miUeti bafımsrzlıfına TC ni kavuşmuş bir millet değüdir. Türk milletinin kültürü vardır. Demokrasi okuma yazma meselesi değil, sağduru meselesidir. Ba sağduyu Türk milletinde vardır. (Millet bilmez, ben bilirim) diyen lerin karşısındayız. Türk milleti Yunus Emreyi yetiştirirken Fran sada edebiyat yoktu. Fransız dlli yoktu.» İSTANBUL'DA Güven Partisi Genel Başkan Vekili Orhan Öztrak tstanbul îl tejkilâtını kurmak üzere dün de çalışmalanna devam etmiştir. Bu arada Öztrak CHP den istifa eden ll Genel Meclisi üyelerinden Yusuf Şimbüi ve Atıf tlmen'in partiye giriş beyannamelerini imzalamıştır. Öte yandan Güven Partisinin ku rucuları tarafından açıklandığına göre bir hafta içinde Îstanbul teşkilâtma iki bin vatandaş kaydolmuştür. , Bunlardan 502. a CH?, den istifa edenlerdir. Helâ çukurunu temizleyen 4 işçi zehirlendi, Vi öldü (Bsstarab 1. sahifede) 67 ildeki orman teşküâtımn temsilcilerinin katıldığı toplantıda, orman memurlanna bazı yeni haklar verilmesi istenmişttr. TEBLtÛ Kongrede okunan muhtelif raporlarda 6381 sayılı orman kanunun 1 nci maddesinin değiştirilmesine karşı olan orman memurları, aynca kongre sebebile yayınladıkları bir tebliğde, $u hususlara deginmişlerdir: «Tasannm hazırlanma gerekçesl olarak gösterilen halk • orman ilişkilerinin düzenlenmesi, orman alanlarının daraltılması ile değil. istikrarlı bir ormancıIık politikası, sosyal ekonomik tedbirlerin sağlanmssı ile gerçekleşebüir. O takdirde: Ekonomisioin lıfiyuk bir kısmını tarıma dayandıran ülkemizde or man varlığını dar bir zaviyeden ıncelemek. meseleye çözüm yoIn olmayacaktır. Mesele, siyasi polemiklerin ötesinde bir ilim işidir. Ve bn dâva saçının her telini bn meslekte agartmış profesör. uzman ve meslek tfşekküllerinin ittifakı ile çözümlenebilecektir. Aksini düşünmek hayâl, basansızlığa ağramak en tabii sonuç olacaktır. Zira Türkiyede asgarî yaşama sartlannın eerektirdiği yeterli orman mevcnt degildir. Ne mntln (ormansız bir ynrt vatan değildir) diyenlere...» Türkiye orman bir değil iki değil iiç degil tam Bunda böbürienecek ne var? model Her hafU >t i bir AEG buzdolabı alıcısı\/ 25.000 lira kaıanıyor. * Geçen haftaki çekilişte Bu defa toplar (Baştarafı 1. •ahifede) 20 yaşındaki Yunan Kıraliçesi Anna Maria, dün saat 21.20'de, askeri yönetimin 29"uncu gününde, Yunan tahtına bir numaralı varis olarak, bir erkek çocuk dünyaya getirmlştir. Bugün Yunanistan'da, Kıral Konstantin'in «tsim Günü» münasebetiyle kutlama törenleri hazırlanırken, bu yortunun arifesinde Kıraliçenin kendisine bir erkek evlâdı bağışlaması, genç Kıral için çok büyük bir sürpriz olmuştur. BAŞBAKAN, BtZZAT RADYOYA HABER VERDÎ Doğumu ilân eden toplar atılmaya başlayınca Başbakan Kolyas, bizzat Atina Radyosuna telefonla haber vermiş, Radyo da yayınını keserek, doğum haberini bildirmiştir. Doğum, Atina'dan 20 kilometre uzaklıktaki yazlık Tatoy Saraymda olmustur. 27 yaşındaki Olimpiyat Şampiyonu Kıral Konstantinie 1964'de evlenen Danimarka prenseslerinden Anna Maria'nın ilk çocuğu prenses Aleksia, 22 ay önce dünyaya gelmişti. Fakat, Yunan kanun ve geleneklerine göre erkekler, ilk çocuk olmasa da, doğrudan dogruya veliaht sayılmaktadır. T.4RİHİN CİJLVESt HoörJBnacagr gü»i Kjr«lıçe,.'ilk çocuğunu da 1965 Temmuzunda dünyaya getirirken Yunanistan, büyük bir siyasi buhran içinde bulunuyordu. Tarihin bir cilvesi olarak genç çiftin ikinci çocuğu da, bu defa bir askeri ihtilftlin arkasından doğmaktadır. Böylellkle Yunanistannı 130 yılIık Kırallık tarihinde ilk defa olarak, yann müstakbel bir Yunan Kıralı olabilecek bir bebek, askeri rejim altında dünyaya gelmektedir. Bugünkü Kıral da, eşi Anna Maria gibi, Danimarka asılhdır. Önümüzdeki 5 yıi ıçersf'nde buğday ithal edilmiyecek emaye buzdolabı yalıtız AEG de vardır! Şu var ki, yaşadıgımız bu feza çagıııda dahi buzdoiapiarının iç gövdesi için iletkenlik, kokusuzluk ve temizlik bakımından emaye sactan daha üstün vasıflı bir madde hâlâ keşfedilememiştir. Onun içindir ki dünyaca meşhur, istisnasız bütün buzdolaplarının içi daima. daima, daima emaye sactan yapılmaktadır. Memleketimizde imal edilen AEG'ieriıı iç gövdeleri, yekpare kahn sactandır ve hususi bir emaye tabakası ile kaplıdır. Geçen yıi, bir buzdolabına sahip oldukları halde ikinci bir buzdolabı alan ailelerin çogu, AEG'de karar kılmıştır. Buzdolabından aniayanlar, fark ödemeden elde edebilecekleri böyle bir üstünlügün cazibesine dayanabilirler mi? Y 25.000 V ^ Mehmet üğurelli £ iV Burdur Si '' w kazandı t *••"" "Yo/cu,, Elazığ'da oynanamadı Bİrlik Partisi (Bastarafı 1. sabifede) özgünay, dış ticaretin, madenciliğin ve petrolün devletleştirilmesi görüşünde olduklannı belirtmiş, partilerinin «Alevî partisi» olduğu şeklindeki söylentileri yalanlamıştır. Toplantıda belirtildiğine göre, Birlik Partisi 23 ilde teşküâtım tamamlamıştır. Bu sebeple önümüzdeki seçimlere katılacaktır. AEG BÖIOkbaşı (BasUrafı 1. »ahifede) İNÖNÜTE ÇATTI MP Genel Başkanı, konuşmasına devamla, ortanın solu sözünü ortaya atışından ötürü İnönü'ye çatmış ve «Bu ortanın solu sözfl, halkı sol lâüna alıştırmak için ortaya atılmamıssa, büyük siyasî bir gaftır» demiştir. Turhan Feyzioğlu'nun da CHP den istifa ile inançlanndan istifa edemiyeceğini belirten Bö'lük başı, gerek tnönü'nün, gerekse Feyzioğlu'nun fikirlerinde samimi olmadıklarını öne sürmüştür. Partisînin komünizme de, sosyalizme de karşı mutedil liberalizm taraftarı olduğunu ifade eden MP. Genel Başkanı, MP1nin iktisadî görüşlerini açıklayarak ABD'deki sosyal adaletı övmüş, Sovyetler Birliğinde gelir dağılımı adaletsizliğinden bahsederek. Rusya'daki sistemi yermiştir. «BÖYLE BASVEKİL OHJR Bölükbaşı. imndan sonra zamlar. gelir dağılımı eşitsizliği ve toprak reformu konulanna değinerek Başbakan Demirel'e ağır bir dille çatmış, özetle sunları söylemiştir: «Demirel, («özüm sepet değil, •enettir) dedi. Oysa, gördük ki, Demirel'in sözleriyle dizi dizi sepetler doldn. Avrupa'da böyle adamlan Başvchil yapmazlar. Kalemi Mahsuslara kâtip bile yapmazlar. Böyle Başvekil, böyle hükumet mi olur? Şimdi Demirel, (Avrupa'da bize güveniyorlar) diyor. Demirel. sana güvenenleri bilmem ama, biz güvenilecek bir Basvekil hasreti ile yaruyoruz. Morrison Sırketinin mümessili olmak, mfiteabhit olnp servet yapmak kolaydır »ma, devlet çemisiııe kaptan olmak zordur.» GEZtLERE DAİR Daha sonra devlet adamlannın gezilerine değinen MP Genel Başkanı, şunlan söylemiştir: «Cnmhnrbaşkanı basladı, Başvekil v e vekilleri takip ediyor. tnşallab sıra, köy mnhtarlarına gelmez. Ba fakir devletin bütçe8i, bn kadar yükü kaldınnaz. Bnnlann gezileri, turistik gezi, 180 bavnlluk gezilerdir. Faydası olmaz bunlann.» BU ÎDABECİLERÎN GtDİŞİ:. «Demokrasinin henüz karaborsacılık devrini yaşıyoruz» diyen MP Lideri, «Bu rejimin ayakta kalamamasımn Türkiye'nin felâketi olacağını» ifade ettikten sonra, sözlerini şöyle bitirmiştir: «Manzara, iyi değUdir. Bn ida> recilerin gidişi, memleketin başına gafleler açabilir. Vatandaş olarak hâdiseleri iyi değerlendirerek karar vermek zorundasınız.» "Kendisien miye olan buzdolabı' İki kardeş, bir öğretmenin kolunu kırdılar Manaajns: 1261/5748 TüRKR (Baştarafı 1. sahifede) artistik münasebetlerdeki devamlı artışı memnuniyetle kaydetmlş lerdir. Bakanlar iki memleket ekonomisinin gelişmesinin, coğrafl yakınlığın, iktisadi işbirligi alanmda şimdiye kadar elde edilen neücelerin ve karşüıklı olarak birbirlerini daha iyi tanımalarının iki taraf menfaatine olarak ekonomik işbirliğini artarma ve çeşitlendirme yolunda yeni imkânlar bahşettiğini kabul etmişlerdir. Her üd Bakan tstanbul, Bük reş direkt hava hattının yakında açılmasını her iki memleket arasında yeni bir bağ saymaktadırlar. Taraflar Türkiye ile Bomanya arasmda turizmi bütün imkânlariyle geliştirmeye karar vermişlerdir. Ziyaret sırasmda iki Bakan, bitkilerin korunması mukavelesini irnzalamışlar ve yetkili mercilerin yakın bir gelecekte konsolosluk mukavelesi ile kara yolu ulaştırması anlaşmasının akdi hususunda müzakerelere başlami masına mutabakata varmışlardır. KIBRIS Taraflar, Balkan memleketleri arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin, ışbirliğinin ve karşılıkh anlayışın gelişmesini de Avrupa Kıt'asmda emniyetin ger> çekleşmesine önemli bir katkıda bulunduğuna ışaret etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, Romanya Dışişleri Bakanına Kıbns mevzuunda hükumetinin görüşünü izah etmiştir. tki Dışişleri Bakanı bu mıntıkada banşın korunmasmda memleketlerinin gösterdiği ilgiyi tebarüz ettirmişlerdir. Çağlayangil, Manescu'yu Türkiyeyi ziyarete davet etmiştir. Ziyaret memnuntukla kabul olunmuştur. Ziyaretin tarihi bilâhare tesbit edilecektir.» Demirel (Baştarafı 1. incı Sahifede) Demirel, Alman basınının gezisine yer ayırmadığı yolundaki haberleri, sinirli bir sesle yalanlamış, otomobilinden bir dosya getirerek, gazetecilere «Die VVelt» gazetesinin 10 mayıs tarihli nüshasının birinci sahifesindeki resmini göstermiş, şunlan söylemiştir : «Bu adam kim? Ba adara ben değil miyim, işte bunlar da Berlin gazeteleri. Bakın size bir şey söj liyeyim: Yok 200 bavulla gelmişiz, yok Alman basını bize yer vennemiş.. bunlar basit şeyîer, son derece basit şevier. Ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım, bana gösterilen itibar, hem muvafıklarımızı, hem muhaliflerimizi sevindirmelidir.» Başbakan Demirel, Almanya'dan ek yardım istendiğini de yalanlıyarak, «Konsorsiyum, plân finansmanınm gerektirdiği yardımı yapıyor. Fazlasını ne yapacağız, yeniden bütçe mi hazırlıyacağız..» demiştir. ESKİ KOMTJTANLAR VE MÜREFFEH TÜRKİYE Süleyman Demirel eski komutanlar Fahrettin Altay, Kâzım özalp, Muharrem Mazlum Işkora ile yaptığı görüşme konusunda da özetle sunları söylemiştir: «Sabahleyin görüştüğüm eski komutanlar Millî Mücadelemizin tamnmış simalarıdır. Bugün mamur ve müreffeh hale getirmeye çalıstığımız Türkiye, Millî Mücadelenin aziz şehitlerinin ve kahraman gazilerinin, snbaylarının, knmandanlannın bize bırakmış oldnğu büyük bir yadigârdır.» Papandreu (Baştarafı L inci Sahifede) Diplomatik gozlemcüer ba sessiz protesto narrketinin basarı kazanacağını ileri sürmektedirIer. öte yandan Yunanistan Içişleri Bakanlığının bir bildirisinden anlaşıldığına Eöre, üç kişi hariç, ülkedeki diğer bütün valiler azledilmiştir. Bu üç vali ise, son iki yıl zarfında gdrevlerini mükemmelen yaptıkları için yerlerinde bırakılmışlardır. ALTIN Trafik kazasında 2 öğrenci öldü UŞAK Izmir Ankara yolunda motosikletleriyle bir otobüsün altmda kalan iki öğrenci yerlere dökulen benzin parlaması sonunda yanarak ölmüşlerdir. Ahmet Beriç'in kullandığı 19 AE 402 plâkah, bir şirkete alt volcu otobüsü, Uşak yakınlarında gece ehliyetsiz ve plâkasız motosiklet kullanan Erkek Sanst Enstitüsü son sınıf öğrencisi Vefa Sudağıtan ile Tahir Oduncu'ya çarpmıştır. Kaza sonunda, her iki öğrenci feci şekilde parçalanmış, bu arada motosikletten dökülen benzinin parlaması sonunda da yanarak can vermişlerdir. Hamit Aziz Napolyon 24 âyar kiilçe 120.00 122.00 1OS.O0 107.00 107.00 108.00 15.00 15.05 Ankaradan gelen (Baştaratı 1. İnci Sahifede) şapkasını çıkarmıyan yaşlı adam, Emniyet Müdürlüğü Nezarethanesinde kendisine gösterilen yere bir türlü oturmuyordu ve Şefikanın yatağını istiyordu. «Burası na sü yer? Yatacak bir yatağuıu yok. Sonra ben taaa Ankaradan geliyorum. Yorgunum canım» diyordu. Kendi ifadesine göre adı, soyadı Asım Duyguydu. 85 yaşmda idi. Emekli olmuştu. îstanbuia ça ğırmışlardı. Elindeki Üsküdar Kuyu sokak 44/4 uumaraya çağırmışlardı. Albay olan oğlu ölmüştü. Asım Duygunun serüvenl bir garip serüven. İki gün Selimiye karakolunda kalmıştı. Selimiye karakolu mensuplan seferber olmuş, adresleri aramışlar fakat sa kalları hafif uzamış, temiz giyimll .'sımın gideceği yeri bulamarnışlardı. Belki Emniyet Müdürlüğü, Asımm adresini fculur düşüncesi ile Selimiyeden getirilmişti. Foto muhabirleri resmini çekmek için flaşlarını parlattıkİArı zaman, «Böyle fotoğraf çekümez canım. İnsanın gözlerini bozuyor bu makineler. Gözümde kelebekler uçuşuyor» dedi. İstanbulu bilmiyordu Asım Gündüz. Gideceği yerin de yüksek bir yer olduğunu söylüyordu. Bütün bunlann yanında sık sık aradığı tek şey Ş°ükamn hazırlıyacağı yataktı. Yatağa hasret kalmıştı. Şefikanın kim olduğu s o rulunca, hafif güldü, «Refikam» dedi. «Fakat kendim gibi şimdi onu da kaybettim. Ayakta durmaktan yorulmuş olacak ki bir sandalyenin üzerine kendini bıra kıverdi. «İnsan yaşlanmca hele bu yaşa gelince kendini toparlıyamıyor. Neyim ve ben nereye gi decektim. Şefika her halde beni bulur» dedi. Polis şimdi, yaşlı adamm ailesin" aramaya başladı. Başladı fakat birtürlü de Asımın yakuılannı bulamıyor. Bir ilgili. «Belki gazetelerde resml çıkarsa, Asım babanın kaybettiğl yakınlan da bulunur» dedi ÖLUM Hâkim Kemalettin ve Samiye Tezmen'in oğullan, Adalet Guleç'in torunu, Ersan ile Ali'nin ağabeyleri, Nurten Tezmen'in sevgili eşi, Meltem Tezmen'in biricik babası, Emekli Albay Ruhi ve Mediha Kolçak'ın damatlan, Ayten, Oğuz, Gülten ve Yavuz'un enişteleri 3 cuntacı, mukavemet adası Girit'te Askeri cuntamn üç lideri İçişleri Bakanı Patakos, Savunma Bakanı Spandidakis, Savunma Bakanı Müsteşar Yardımcısı Zoneakis 21 Nisan hükümet darbesinden sonra yegâne mukavemet emaresi görülen Girit Adası'na gitmiş, tezahüratla karşılanmışlardır. Giritli olan üç general, Adanın Nazî istilâsına karşı direnmesinin 26. yıldönümü törenlerine katılmışlardır. VEFAT Malatya Mutasamfı merhum Reşit eşi Beliga Hayırhoğlu; merhum Sabahattin Sönmez ve Necibe S5nmez'in anneleri Kemal Hayırhoğlu ve Nennin Sönmez'in kaytnvalidelerl; Selçuk Hayırlıoğlu; Selma; Melek; Reşit ve Ahmet Sönmez'in büyük anneleri Düzeltme: 19 Mayıs tarihli gazetemizde yayınlanan Ismet înönü'nün makalesinde «Her köyde bir madrabaz olduğunu» cümlesi. «Her köyde bir sadrazam olduğunu...» şeklinde olacaktır, düzeltir özür. dileriz. İSMET SÖNMEZ 19.5.1967 de vefat etmistir. Cenazesi 20.5.1967 günü öğle namazını müteakip Hacı Bayram camiinden kaldınlmıştır. Ailesi Cumhuriyet 5750 Hâdiseler arasında FELEK (Baştarafı 3. sahifede) nulmazlıktan ayn, bir de ahlâkî dokunulmazlık mevcuttur. Ve bunu kıhçlarmın hakkı olarak iktisap elmişlerdir. Bizim gibi «alelâde» ler bu «ahlâkî âzadeliği» anlıyanuyoroz. Anlamamıza da imkân yok.. lider oluncaya kadar. Ona da hiç değilse benim için imkân yokbiz sadece bn hareketlert tefsir yoluyla anlamaya çabşmakla yetiniyoruz. Ne var ki «âlelâde» lerin lider taklidi yapmalarına can dayanmıyor. Böyle zamanlarda hep aklıma gelen şu (ıkrayı, bilmem toparlıyabilecek miyim? Aslan yarali ıstırap çekiyor. Fare geçmiş karşısına: Aman sultanun! Ne oldu «ize?.. Vah vah! Canım biraz da dikkat etseniz.. ne ise.. meraklanmayın. Ben size yardım ederimhele siz şöyle yapın! Böyle v»> pın!.. derken "aralı kflkremiş: Heyyyy fare! Bu yara beni 51tlürmez.. sen merak etme!.. Ama şu senin sözlerin yok mn?. ölürsem ondan ölfirüm.. demiş. Böyle miydi hikâye.. pek iyi seçemiyorum.. bilenler düzeltsin» bilmiyenler de anlamaya çalışsınIar. B. FELEK Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün Kadıköy Kuşdili camiinden ikindi namazmı müteakip Karacaahmefte defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyliye.. Not: Çelenk gönderümemesi vasiyeti üzerine istirham olunur. Cumhuriyet 5755 Doktor CENGİZ TEZMEN «Mukavemet Cephesi» nin dünkü bildirisi Mayıs başında «Yunanlı Yurtseverleri Diktatörlüğe Karşı Birleştirmek ve Direnme Hareketini Hazıriamak Amacıyla Bir Yunan Yurtseverler Cephesi'nin kurulduğunu» açıklayan bir bülten, dün Atina'daki bazı yabancı basın bürolanna dağıtılmıştır. I L A IV (Lâstik tozu ve kırpıntısı satışı) Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Merkez Atelyeleri Müdürlüğünden: AkköprüANKARA Atelyemizde tamir edilen hurda oto dış lâstiklerin toz ve kırpınblan (İç lâstik parcası, kolan ve torbalar dahil) 2490 sayılı kanun hükümleri dahilinde kapalı zarf usulü ile sahlacaktır. Toz ve kırpmtılar 25 ton civarmda olup muhammen bedeli (beher kilosu 115 kuruş besabiyle) 28.750.00 TL. da. Bu işe ait muvakkat teminat 2156.25 TL. olup atelye veznesine yatınlacaktır. İhale 6 Haziran 1967 salı günü saat 15.30 da Atelye Müdürlüğünde yapılaeaktır. Bu işe ait şartname bedelsiz olarak mesaî saatleri dahilinde Atelye Müdürlüğünden temin olunabilir. İsteklilerin ihale saatinden bir saat evvel (saat 14,30 a kadar) teklif zarflannı Komisyona vermeleri lâzimdır. Postada vâki olacak gedkmeler nazara alınmaz. (Basın 16011 A. 5309/5721) Turistlere çağrı MUli Turizm Teşkilâtı, çağnda bulunarak, hükumet darbesi yapılmış olmasma rağmen turistlerin, Yunanistan'a gelmelerini istemiştir. Çok acı bir ölüm Dr. Türkân ve Dr. Semih Egemen'in kıymetli oğlu: Nebahat Samurkaş, Naciye ve Dr. Fehmi Gökalp'in sevgili torunlan: Mübine ve Emekli Amiral Tevük Samurkaş'ın, NimetMedih Egemen ile Ünal Egemen'in, Aysel ve Muammer Susuzluoğlu'nun, Reyhan ve Ulvi Işgören'in, Rıfat ve Bingül Egemen'in müstesna yeğenleri ve Yasemin Egemen'in biricik ağabeysi, VEFAT Kayseri Talas eşrafmdan İstanbul Kereste tüccarlanndan Ibrahim Büyükçopur ve İhsan Büyükçopur, Hacer Çopurun anneleri, Ali Çopur'un kayınvalidesi, HACÎ HATİCE BÜYÜKÇOPUR 20.5.1967 Cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuş tur. Cenazesi 21.5.1967 Pazar günü Fatih Camiî Şerifi'nden öğle ıiamazmı müteakip, Eyüp Sultan'a defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin. Çelenk gönderilmemesi rica olunur. EVLÂTLARI Cumhuriyet 5754 CANALP EGEMEN Hamburg'ta bir trafik kazasında Hakkın rahmetine ermiştir. Cenazesi 21/5/1967 Pazar günü Bakırköy Çarşı Camiinde öğle namazını mütaakıp kıhnarak Edirnekapl Şehitliğine defnedilecektir. (Cumhuriyet 5753J (Baştarafı l'incl sahifede) • Fakir hastalardan Devlet hastanelerinde para alınması sakat bir sistemin sonucudur. Döner sermaye sistemi yürür ve genişlerken, fakir halkın yaranna görünen sembolik müdahaleIer iyi niyetli davranıslar olmaktan ileri gidemez. • Tedavi knrnmlanmn tek elden idaresi için, sağlık hizmrtlerinde (eşit hizmet, eşit mükellefiyet) prensibinin gerçekleştirilmesi şarttır. • Gereken gıdalan alamaması yüzünden Türk halkının hastalanma oranı çok yüksektir. Ba konanan halli hastalanma oranını düşürecektir. • Yardımcı personelin ücretleri ve eğitimleri yetersizdir. Şikâyetlerin çogu bu yönden gelmektedir. Yefersız sağlık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear