26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAH1FE DORT 19 Mayıs 1967 CTJMÎTURÎYET Asırlardır iki millet birarada yaşıyordu 50 yıl içinde düşman oldular... vetler Elbe boyunda Almanlarla savasırken, gerıde Bavyera veya Rhein mıntıkasmda bir kısım küçük Alman kuvvetlerinin ve Alman halkının ordulannızın gerisine taarruz ettiklerini tesbıt etseniz ne yapardımz? Beni sâkin sâkin dinleyen bayan âni olarak: Onları derhal tenkil için gerekli tedbirleri alırdım. Deyince ben gulmüs ve sozlerime şöyle devam etmiştim. Düfününuz ki madam, onlar size karşı memleketlerini savunan, size karşı savaş içinde olan ınsanlardır. Yaptıklan i c de normal savaş kaidelerine uygundur. Memleketlerini savunmak. meşru hakları hattâ vazıfelerıdir. Buna rağmen siz de kendi hakkınızı kullanıyor ve onları tenkil etmekten çekinmiyorsunuz. Şimdi bir de bizım durumumuzu tetkik edelim. 500 sene en ufak bir anlaşmazlık olmadan yaşayan iki millet, son 50 senede yabancı tahriklerle bırbirıne duşman edilmış. Turk ordusu bır istılâ savaşı içinde değıl, bır savunma harbı yapmaktadır ve 500 senelik, devletin sadık vatandaşı olan bır azınlık sılâhsızlandırılmış, cephe gerisinde ordunun lojıstık tesıslerıni, koylerı, şehirleri ateşe vermekte, sivil halkı, kadınlan ve çocukları oldürmektedir. Arzu edersenız size bu kaalı mucadele ve zulümleri tesbit eden bazı fotoğraflardan muteşekkil albumları yarın buldurup göstereyım. Sonra, dusunünüz ki, bu Ermeni çetelerınden ıkisinin başında da Osmanlı parlâmentosunuıi iki milletvekili vardır. Bu durumda siz, Türk ordusu başkomutanı veya Osmanlı devlet adamlarının yerınde olsanız ne yapardımz? Misafir bayan daha benim sorum bitmeden cevabı yapıştırmıştı. Düşunmeden onları tenkil ederdim. Bunun üzerine ben yıne devam etmiştim. Hayır madam, Türk devleti öyle yapmadı. Günlerce bu âsileri vazgeçirmeye çalıştı. Muvaffak oladen, bır kısmı da, yakınları Ermeniler tarafından öldürülen Türklerin ıntıkam duyguları yuzunden öldurüldü. Devlet buna karsı şıddetlı tedbirler aldı. Bazı suçlu Turklerle, bir kısım devlet memurlarını cezalandırdı. Hattâ ıdam ettı. Bunlardan bır kısmının da suçsuz oldukları sonradan anlasıldı. ölen Ermenılerin hepsi de bu yüzden ölmemiştir. Yaptıklan TARIH BOYUNCA TURKERMENl İ Yazan: Sadi KOÇAŞ Bu perijan duruma düştükten sonra da, ordunun geri hatları üzerinde gerılla savaşı yapıyorlar, ordunun ikmaline mâni oluyorlardı. Turk ordusundaki Ermeniler de yavaş yava? silâhlannı ahp bu çetelere katılıyorlardı. Bir taraftan da henüz isyan etmemiş olanları tahrik, hattâ tehdid ediyorlardı. Bu durum devara ettiği takdirde Osmanlı ordularının iki ateş arasında mağlup ve perişan edilmesi muhakkaktı. Üstelik köylerde de silâhsız Türk halkının kitle halindeki katliamları başlamıştı. Gayeleri harb sonundan evvel bolgedeki Türk halkını tamamen öldürmek ve harb sonunda plebisitle bu topraklara sahip olmaktı. Bu hal, cephedeki Turk ordusunun savaş gücünü büyük ölçüde sarsmıştı. Devlet, elİerindeki vesikalara dayanarak Ermeni Hderlerine başvurmuş, bu hale son vermedikleri takdirde her türlü tedbire başvurulacağı bildirilmistı. Fakat bunların da bir $ey yapmak imkânı yoktu. Ermeni çeteleri ve komitecileri kendilerine harbten evvel verilen plânı tatbik ediyorlardı. Dedikten «onr« misafir bayana sormuştum: Tasavvur buyurun madam demiştim. Asker olmanız şart değıl. Kendinızi bir memlek'eti işgal etmiş olan kendl komutamnızın, veya meselâ, herhalde çok iyi bildiğiniz, Ikinci Dünya Harbi sonunda Almanya'yı işgal eden Muttefik orduları baş komutanı General EtSENHOWER' in yerine koyun. Muttefik kuv Şüphesiz bu mümktin olamazdı, demışti. Ben devam etmıştim. Size bu üzücü şeyleri anlattığım için özür dilerim. Ama siz sordunuz. Ben de cevap vermeye mecbur oldum. Aksi halde, sus sam veya (olmuş geçmiş madam) gibi sudan bir cevap versem, siz de, tıpkı senelerdenberi dünyamn (ve bizzat sizın) düştindüğünüz gibi, bizi suçlu ve suçlu insanla var. Size bir iki noktayı daha ı zah etmek isterim. Başlangıçta belirttiğim gibi, Tehcir Kanunu Osmanlı devletinin ordusunu ve sivil halkını korumak için aldığı bir (pasif nefis müdafaası) dır Tehcir esasında ve daha evvelkı müsademelerde öldürülen Erme niler de, Türk halkının (nefis mü dafaası) esnasındaki aktif icra&tı dır. Keşke bunlar hiç olmasa ve Türkler de buna mecbur edilmeselerdi. Ama, ne yapalım ki, bun lar olmuştur. Size belki, (evvelâ Türkler tehcir ve katli&m faali yetlerine girdiler, Enneniler de buna karşı isyan etti) dıyeeekler dir. Zira bir kısım Ermeni ve yabancı yazarların iddiası budur Ama pek çok yabancı da bunun aksini iddia etmişlerdir. Ben man tık yolu ile, bu iddiaya da cevap vereceğim. Asker olmaya lüzum yok. Bilmem siz bu iddiaya inanabilır misiniı? Çok kuvvetli düşmanlar la harb halinde bulunan bir devlet, kendi harb sahalarının hemen gerisinde, ikmal tesislerinın bulunduğu yerde yaşıyan bir buçuk milyona yakın bir azınlığı harb içinde kendisine düşman eder mi? Bunları subay ve er olarak ordusuna ıhr mı? Böyle bir niyeti olsa bile, harbin sonunu beklemez mi? Kaldı kı, Ermenilerin daha harbden evvel bu isyana hazırlandıkları ink&r edilemivecek vesikalarla, hem de yabancılar tarafından ispat edilmiştir. Böyle bir hareket, savaşm hazırlanması ve idaresi prensipleriyle taban tabana zlttır. Bu tehcirler sırasında bir çok Turk ailesinin isyanla ilgisi olmıyan Ermeni komşularını evlerinde sakladıkları, başka yere nakil için devlete teslim etmedikleri de bir vakıâdır. KAFKASÎALI VE YERLİ ERMENİ ÇETE BAŞttARI tın kanunu değildir Ben askerim. Ama böyle harb kaidesim bize hiç öğretmediler. Biz harb ederiz ama, bu her zaman bır centümen harbi olur. Bizim kadın ve çocuklara el kaldırdığımız, silâhsız halkı öldürdügümüz tarihte hiç görülmemiştir. Harbin de bir hukuku vardır. Biz askerlıği ve harbı, o hukuk çerçevesi içinde anlar ve tatbik ederiz. Buna rağmen biz müsamahalı milletiz. Her şeyi unuttuk. Bakın bugun Türkiyede yaşıyan Ennenüere. Hepsi memleketın en müreffeh insanlandır. Ama, bu işin asıl suçlusu olan komiteciler hâlâ fesat tohumu ekmekteler. Konusmamızın basında bana (Türk lerl çok sevdim. Ama neden Ermenileri öldürdünüT! ve kovdunuz?) diye sormuştunuz. Bunu size kım oğretti madam? Demek hâlâ bir gaye oeşinde koşan maceraperestler var? dedikten sonr3: Bakın size bir misal daha vereyim: Evet bu işler sırasında 600.000 ile 1.000.000 arasında Ermeninin öldüğü söylenir. Ama Türklerden Ermenılerin öldUrdük leri de 1 000 000 dan çok fazladır. Buna rağmen harbden sonra ne Türkiye içinde, ne Türkiye dışında Türkler tarafmdan öldürülmüş tek Ermeni komitecisi yoktur. Ama Ermeniler, harb içinde Ermenilere en çok yardımı dokunan iki Başbakanla bir Bakanı ve dört arkadaşlarını Berlinde, Romada ve Tıfliste sokak ortasında öldürdüler. Bunlardan birisi, haro içinde Ermenilere karşı yardımı ile meşhur ve bizzat Ermeni Pat rikhanesi tarafından kendisine te sekkür edilen Cemal Pasa ldl. Ve bunların kaatillerinden bir kısmı bulunmuş ama cezalandırılmamış lardı, dlyerek Jconuşmamı bltirmiştim. Misafir bayan sorduğuna, soracağına pişman olmuş gibi ldL Buna rağmen teşekJtür etti. Ertesı gün eşi de bana bu konuyu açtı. Söylediklerimi çok haklı bulduğunu, bu konuyu memleketlne doner dönmez üîceliyeceğinl söyledL On sene evvel, yabancı bir devlet adamınm eşine, ondan evvel ve sonra da pek çok, Amerikalı, İngiüz, Alman, Rus ve diğer mılletlerden, yetklli yetklsiz pek çok kimseye anlattığım bu sözlerden bugün çıkaracak tek kelime dahi bulamıyorum. Ama ondan sonra, bilhassa son zamanlarda konuyu *aha dikkatle inceleyince, söyliyebüecek, söylediklerime ilâve edecek daha pek çok hususlar tesbit ettim Orada genel olarak anlattığım hâdiselere ait yerli ve yabancı kaynaklarda vesikalar buldum. Bunları da pek teferruata kaçmadan kitabımızda izah edeceğiz. MISADERE EDILEN ERMENİ SILAHLARI mayınca, onları daha tehlikesiz olacaklan yerlere nakletmeye karar verdi. Bu kararın alınması bile zor oldu. Ama ordunun sıkâyeti, sivil halkın feryadı hukümeti boyle bır karara zorla sevkettı. Bu kararın tatbıkatı e?nasında hakikaten bir kısım Ermenıler hava ve nakil şartları yuzunçete harbleri ve sabotajlar sırasında bunlann da buyuk zayiat vereceklerı tabiıdir. Dedikten sonra: Bilmiyorum bu duruma mâni olmak mümkün mü ıdı? Ama sımdı sâkin sâkin duşunuyorum da, devlet ıstese de bu hale mâni olamazdı gibi geliyor mısafir bayan burada benim sozumu kesmıs ve: rın pişmanlık ve siikutu içinde sanacaktınız. Çünkü, 50 senedır biz susuyoruz, onlar konuşuyor, yazıyor, dunyayı istedikleri istikametlere sürüklüyorlar. Eğer bunları size anlatmasam, siz de eski kanaatleriniziz muhafaza edecektiniz, dedikten sonra, saatime bakmış ve: Daha bir h&yli zamânımız Harblerîn labiî kanunu Mısafir bayan uzun uzun düşUn dukten sonra: Bunları Uk defa sizden duyuyorum. Fakat söyledikleriniz ve izah tarzınız o kadar makul ki, inanmamaya imkân yok. Şu ana kadar yalnız Ermenilere karşı bir sempati beslertlim. Şimdi bu sem patim iki tarafa da aittir. Bunlar harblerin ve tabiat kanunlarının tabii neticeleri olsa gerek, deyince: Hayır madam, demiştim. Bunlar ne harblerin, ne de tabia İ S T A N B U L 06 25 06.30 06.45 06 55 07.00 07.05 07 30 07 45 07 50 0S 00 08 20 0S 40 09 00 09 10 09 25 Açılış, program K u r a n ı Kerim ve a c ı k l u n u ı Saz eserleri Dinî sohbet Köve haberler Turkuler Haberler ve hava durumu Istanbulda busün Kucuk ılsnlar ve hafıf muzik Bu sabah sizinle Yesli orkestr?!ar teoidı Istanbulım sesı Sanımırdan dctan eunes Marslarımız Kahramanlık ve serhat t ü r Y A R I N : E RM E N t İSYANLARI 123456789 külerı 09 45 19 M « v n ve cocuklar 10 00 Muzlk kutusu 10 15 Ovun hav.ları 10 2* N Er*Mnlidn « a d u l o e 10.4# Arkası varın .j. „ 11.00 Kısa hnberler "•*'ass*• 11.05 Sabah konseri 11.55 Radvo armoni mızıkası 12 10 Kucuk ilârlar 12.15 Sanatcılar secidi 13.00 Haberler ve hava durumu 13 20 G»rcll£ın se i 13 30 Reklâm progr'îmları 14 00 Radıfe Ertcnden sarkıUr 14 20 Dans orkestraları 14 35 Saz eserlerı 14 15 15 16 16 16 17 50 M 55 00 40 55 15 S a z ! ? r ı n ı n unluleri M Akunden t u r k u l e r Kısa haberler Yasasın penclik S Gult"k!nd»n türkıiler Cocuk bahcçsl Kısa h s b e r l e r TUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Kahraman olmak istiyen123456789 lerde bulunması gereken gözü 1|b|E|tM|î |ZlE|fe1Tİ peklik. 2 «Kurumun yaptığı lekeyı temizle!» anlamına iki sözİU bir emir, bir sayı. 3 Sonuç 4 Bavuunlardan bir gun önoe ki gUnler (çogul). 5 Alt tarafı uçurum olan bayır yahut sevgili sarhoş olma hali (Divan edebiyatında), 6 Yabancı, Hıtler'in l l m h ">''' bayrağındaki haç böyle olarak edilirdl. 7 «Birini ve• a bir işi kovuş urum mânasııa bır çekim. 8 üykuya dalma np uyanık du"umda bulunma iali (Osmaniıoa). 9 «Zartf bir ada sahip» anlamına iki sö; 6 \ 17 20 K a d ı n l a r fası! toolulu5u 17 50 Reklâm Droaramları 19 00 Haberler ve hava durumu 19 40 Kuçuk ilân]?r 19 45 Semsı Y?..";tımandan t u r k u l e r Tiffany TIFFANY JONES 20 00 20 15 20 45 2100 21 40 21 55 22 00 22 45 23 00 24 00 1155 12 00 12 30 W 00 13 30 14 09 14 30 15 00 15 30 16 00 17 00 17 30 18 00 18 30 19 00 19.30 20.15 21.00 21 15 21 45 22.00 23 00 23 30 24 00 00 30 01 00 MallCOÇOâlU konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZGUL Sıx>r eızctesi Kucuk orkestra 19 Mavıs torenlerinden i z lenımler Acık oturum A'.âeddın Yavascadan s a r k ı l a r 24 saatm olavları v e K ilânlar Reklâıı DroBramları Haberler ve hava d u r u m u Her 7aman istenen olâklar Kaaarıs ISTANBUL IL RAOYOSU Acı'ıs ve croeram Sızın icm M natur muzik Sev;len «?<.'er L'ed sa?'.ı T^tıl riçlodileri Koncerto saati Caz muz'&ı Gencler ıc.n Tat.l konseri Cav saEtı Kucuk konfer Ivı aksamlar S»nfonık muzik T u r k ı v e c hos ffeldlniz Aksam konserl Genclerle beraber Adeniz ulkelermden muzik Oda muziSİ Hafif muzik Gece k o n r e r i Caz m u z l ' i Sevllen sesler Gece v a r ı s ı icin Dunden B u e u n d e n P r o e r a m ve kaDanıs SOLDAN SAĞA: 1 Son zamanlarda dUnyanın her tarafında sık sık işlendiği görülen suç. 2 «Savaş tutukluları grupu» anlamına iki söz. 3 Buyu (Divan edebiyatında), «dürtüştür ve ez!» mânasına bir emir. 4 Bir erkek adı, sinema perdesin de filimleriyle çocukları çok eğlendiren fare. 5 Tersi «bir olay veya bır resmi temasa etme» karşılığı bir sozdür, rütubetli yerde kalmış demirin tuttugu. 6 «İki arkadaşın kol uçlannı birbırlerine verip dolaşması» mânasına karma bir söz. 7 «Bir tanecik insanı anlamına iki söz. 8 Çevrilince «komuta» mânasına gelir. 9 Bir jeometri terimi, tersi bır fikir üstünde körü körüne dırenme hareketidir. DUNKC BULMAUANU» 5EKJJ NAS1L HAL.LEDİLECEK Yukarıdakl rakamb balmacada « • dcce 4 tane anahlaı (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bo» alan 12 karenio içine 1 den 9 a kadar uyçun bireı rakam koyanık ve toplama, çarpma. çıkartma, bölme isaretlerine dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya buhnacada gösterilen sonuçlan bulunuz Biraz vaktinizı alır ama, bo$ vaktinîzi bo$$a geçirmij olursunuz. Ârkadaş Islılcla.rı 41 « Havlu kirlenmiş şekerim. Bir dakika!» Odaya bir koşu. Yeni bir havlu, dönüyor, yine oaşlıyordu kocasının elini yüzünü kurularken: « Beklettim mi?» « Yoo..» « Nasıl da görmemişim havlunun kirlendiğini..» « Ne beis var hayatım?» « Olur mu? Senin gibi bir kocaya karşı saygısızlık değil mi? Rica ederim!» « Aman karıcığım.. neler de düşünüyorsun?. • Tabi düşünürüm. Sen benim canun, canımın içisin!» ORHAN KEMAL A N KA RA Acılıs. Droeram K u r ' a n ı Kerim ve t u r k c e acıklaması 06 45 Nev taksimi 06 50 Ovun h ? v a l a r ı 07 00 Kove haberler 07 05 G u n a v d ı n 07 30 Haberler ve hava durumu 07 45 Marslar 08 00 19 T'avıs dola\ısıvle ozel Droeram 13 00 Haberler ve hf.va d u r u m u 13 20 Plâklar arpsında 13 30 Reklâm o r o e r a m l a r ı 14 00 Cocuk bahcesı 14 15 Semra Ozbav ve Mehmet •erva'dan sarkılar 14 35 Bando muziğı 14 55 Kısa habe>'ıer ve K ilânlar 15 00 M Tııruneden t ' j ı k u l c r 15 15 19 Mavıs A t a t ü r k ve Genclik n r o e r a m ı 15 35 Mustafa Saâvasar ve Mul \ kive Tooerden s a r k ı l a r 16 05 Yerli o r k e s t r a l a r 16 35 Bafilama t a k ı m ı n d a n t u r k u 16 55 17 00 17 20 17 50 19 00 19 40 19 45 20 00 20 15 20 35 20 55 21 00 ler ve ovun h a v a l a r ı Kısa haberler ve K ilânlar Kov odası Yurttan sesler Reklâm Drocramları Haberler ve h a v a durumu Kucuk ilânlar Ovun h a v a l a r ı Ozel oroeram SarKiiar Istekleriniz mikrofonda Uvkudan önce 24 saatın olavları ve k u c u k ilânlar 21 05 Ozel c r o a r a m 21.30 K a h r a m a n l ı k t u r k u l e r i 22 05 T B M M. saati 22 25 S a r k ı l a r 22.45 Haberler ve hava d u r u m u 23 00 Gece konserl 23 55 Gece v a r ı s ı n a doSru 24 00 K a p a n ı ş 06 25 06 30 « Kım o? Kimdi o hamal çocukları gibi babaaa diye bağıran?» Cocuklar kaçışıyor, suçu birbırlerine atmağa çalısıyorlardı : « Valla ben dîlim anneciğım, billâ ben dilim..» « Kim ya?« « Ender anneciğım !• « Nee? Ender mı? Kuran çarpsın ki yalan anneciğım!» Bütün bu konuşmalar, daha doğnısu karısınm onu şişirmeleri sırasında «heıif>in eşek suratmı pek merak ederdim. Enli, uzun çene kımbihr daha da nasıl uzar, kudretten sürmeli gözler nasıl hazdan süzülür, kalın alt dudak nasıl nasıl titrerdi. Bir dayak, Türkiye, hattâ Dünya'nın pek çok yerinde karılarm kocalarından yedikleri basit bir dayağm, Şâhinde hanımı böylesine değiştirivermesine şaşa durahm, çocukların bile pabucu dama atılıvermişti. «Canım«lı, «Ciğerim»li,, «Nonoşum>lu konuşma ları sırasında çocuklardan biri uyanıp da « Annee!» desin; Şâhinde hanımın tepesine cinleri toplanıveriyordu: « Ne var yine? Ne istiyorsun?» « Çay oldu mu?» Hıçla paylayıveriyordu: « Eşek gibi yatacağmıza kalkıp baksanıza. Koskoca beybabanız uyanıp geldi sofraya, siz hâlâ eşekler gibi yatıyorsunuz. Uyandır kardeşlerini haydi!» Eskiden, şimdi babalarma gösterilen özen, çocuklara göstenlir, çocukların her birine ayn diller dökülerek yataklarından kaldırılır, el yüz yıkamaya görürülür, yıkanır, kurulanır, kucakta getirilirlerdi kahvaltı masası başına. Simdi artık bardak olmuştu eski çamlar. Sıkı mıydı beyba'larını kalecı durmaya zorlasın, penaltı atsm, gol yedikçe de «Yuuuu1» «Folluuk!», «Koridooor!» diye bağırsınlar? O.sman bey bır yana, Şâhinde hanım meydan vormiyordu. Değil koridor, folluk, çocuklardan biri «Babaaa'» diye bağırsa, Şâhinde hanım hemen hemen kapıverıyordu artık masa mı olur, terhk mı, kopmuş iskemle bacağı mı ; Kım, hangısı olursa olsun. Önemli olan, «Beyba» değıl de, dupeduz «Babaaa» diye bağırılmıs olnıasıydı : « Kesın bakim hadi, pis, arabacı çocuklan ! Utanmıyorsunuz dî mi? Sızın beyba'nız bugüne bugun Osman bey! Kooperatiften saym bay diye dâvetıyeler alıyor. Dedenız, ünü 4ünyaları tutmus koskoca avukattı Öbür dedenız, yânı benim beybam'sa hâkımdi anladınız mı? Hem biz asü memuruz asîl!» Bu ta~ bızeydı. Çünkü benımkıyle arası açılmıştı Şâhinde hanımın bu atmasyonları, palavraları. öğünmeleri yüzünden « Bır gün şu kaser karıyı benzetmezsem çok iyi!» Aklım gidıyordu : « Sakın ha!» « Sakını makını yok. Kaşınıyor çünkü..» « Karıcığım, bundan öncekileri biliyorsun. Şuraya sığındık, aman deyim ha!» Yapar mı yapardı. Şâhinde hanım, en çok da sabahları başlamıvor mu kocasının çevresinde pervânelesmeğe, bızımkı odaya sığmıyordu: « Âdî kadın. rezıl kadın, kepâze kad;n...> Yataktan fırhyordum : « Knrıcığım kendine gel!» Sertçe dönüvordu : « Nası: gelirım şekerim, nasıl gelebili1 rim? Şuna bak » « îşitmeyıver bitsin gitsin!» « Olur mu? tşitmemezlik olur mu şekerim''» « Neder olmasın? Bak bana, aldırı? ediyor nıuyum'. Kulağına soz gırmıyordu Kenrti havasında : (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear