24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
RIHTIM RESMİ nrlstlerl çrplak fareeden kanun» otarak vanflandınlan 827 layılı •Rıb.tnn Resml Kanu•n» günün meselesi haline gelmls bulunmaktadır. Türkiyeye deniz yolu ile gelen yerli ve yabancılann, sadece valizlerinde d*ğil, fakat üstlerinde bulunan giyim esyalarını da vergilendirmek gibi garfp bir tatbikata yol açtığı llerl süriilen «Rıhtım Resmi» nedir? Bugünkü tatblkatm mesnedl ne olabillr? Bu tatbikat doğru ve yerinde bir kanun anlayışına mı dayanraaktadır? Bu noktalan ve neticede Mallye Bakanlığı 1te Gümrük ve Tekel Bakanlığı arasındakl görüş farkının esası ile bunun nasıl giderilebileceği hakkındakl görüşlerimizi kısaca belirtmeyi faydalı mütalâa etmekleyiz. •••• • ••• Prof. M. Orhan DiKMEN Problemler ve hal careleri Ziya ÇOKER f BEIEDİYEIERİMİZ j Uyanış çağının büyük tehlikeleri * î • • • • • J S 5 5 • • • • • • • • • • • • • • Ş Rıhtım resminin Mahiyeti aha eskl tatbikat bir tarafa bırakılırsa, Rıhtım Resminin, 16 ağustos 1951 de yürürlüğe firen 5842 sayılı «Denizcilik Bankası Tiirk Anonim Sirketi Kanununun 37. maddesi ile ihdas edildiği söylenebilir. thdas sebebi de, zarar eden bazı âmme hlzmetleri de kendine yuklenen Denizcilik Bankasına. sağlam ve yıldan yıla artabilen, yâni esnek bir yardun kaynağı saglamak arzusu olmustur denebilir. 1951 yılından 1957 mayıs sonuna kadar, yalnızca Henizcilik Bankası tarafından işletilen Istanbul ve Iznıir limanlannda tatbik edilen bu resmin nlsbeti. aynı yılın 1 haziranında yürürlüğe giren 6978 sayılı kanunla "> 2,5 a yükseltilmiş ve arada yine i Denizcilik bankasının lşletmesine verilmiş olan Tnıbzon limanına da teşmil olunmustur. Bugünkü ihtilâfa yol açan 827 sayılı kanannn ilgili hükümlerile kolayhkla mukayese edilebilmesi irin. Denizcilik Bankası Kanununun Rıhtım Resmlnl ihdas eden 37. maddeslni değistiren 5978 sayılı kaımnun maddesi aynen aşağıya alınmıştır. Bu tek maddeye göre: «Yabancı memleketlerden Istanbul. îzmir ve Trabzon limanlan vâsıtasile menlekete itha] olunacak bütün malların ithalde alınan i'tihsal vergisine tâbi olanlarmdan bu vergi matrahı ve ithalde alınan istihsal vergisine tâbi ol mayanlarından da CIF kıymeti üzerinden °b 2,5 nispetinde Rıhtım Resmi ahnır. Gümrük îdaresince gümrük resmi iie birlikte ve gümrük resmi tahakkuk ve tahfiüne ait hükümler dairesinde tahsi! edi lecek olan bu resmin aylık tutarı ertesi ayın sonuna kadar Bankaya verilir.» Değişiklik Gerekceleri enizcilik Bankasının kuruluşundan beri dd dî hiç bir ihtilâfa meydan vermeden tatbik edilmis olan Rıhtım Resminin, gellrleıi yıldan yıla artmakla beraber, nisbetml yükseltmek ve bu suretle Tiirk Ticarct Filosunun büyük bir kısmını ve özdlikle yolcu gemilerinln tamammı ellnde bulun duran Baııkaya daha fazla bir malî yardım sağlamak sr7u<u zaman zaman belirtilmis ve hükumet nezdinde tesebbüslere yol açmıştır. Bunun yanında. Rıhtım Resminin sadece Denizcilik Bankası tarafından işletiler limanlara değil, fakat Hnydarpaşa. Derince, Samsun ve Mersin gibl Drvlet Demiryollan tarafından işletilen limanlara {a tesmil edilmesi gerektiğ], hattâ Ereğli Kömür İşletmesi elindeki Zonguldak liraanında tatbikinm ye rinde olacağı fikri ilerl sürülmüştür. Bu suretle, ithal eşyasmın tâbi tutulduğu hudut vergileri bakımından limanlar arasında mevcut farklı durum ortadan kaldırılmıs, aynı zamanda zararı lıemen her yıl yiiz milyonlan aşan Devlet Demiryollarına, kendine mahsus, sağlam ve esnek bir malî yardım kaynağı sağlanmıs olacaktı. İste 2 subat 1957 tarihli ve 827 sayılı kanun bu ana gerekçelere dayanarak hazulanmış ve Meclisten geçmiştir. Yeni şeklin esası Sayılı kanunla Rıhtım Resmine >eni bir mahiyet verilmek maksadı güdülmediği. sadece bunun nispetinin yükseltilmek suretile tatbikinin bütün limanlara yayılması istendiği, birinci maddenin gözden geçirilmesl ile derhal anlasılmaktadır. Bu maclde. itirazlar ve kayıt sistemi ile tlgill son iki fıkrası bir tarafa bırakılacak olursa, aynen şöylediı: ' < Yabancı memleketlerden Türkiyeye deniz yolu ile taşmmak suretile ithâl olunan bütün mallardan: • Kıymet esasına göre İthalde alınan İstihsal vergisine tâbi olanların, bu verginin matrahı üzerinden, • ÖIçü esasına göre ithalde alınan İstihsal vergisine iâbi olanlann, bu verginin matrahınuı gümrüklıi kıymeti üzerinden. 0 İthalde alınan istihsal vergisine tâbi olmayan ların CIF kıymeti üzerinden "45 nispetinde rıhtım resmi alınır. Denizcilik Bankası. Devlet Demiryollan, Türkiye Kömür tşletmeleri tarafından işletilen liman rıhtım ve iskefelerden yapılan ithalâttan alınan nhtrnı resimleri bu teşekküllere verilir. Yukarıda belirtilen teşekküller dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilen liman, nhtım ve iskelelerden yapılau ithalâttan alınan rıhtım resimleri lıozmeye aittir. Gümrük idarelerince. gümrük vergisl ile birlikte ve gümrük vergisinin tahakkuk ve tahsiline ait lıükümlere göre tahsil edilecek olan resimlerin bir aylık tutarı. ertesi ayın sonuna kadar. yukandaki fıkradn belli edilen teşekküllere ödenir.» Gorüldüğü üzere, maddede, rıhtım resminin coğ rafi bakımdan bütün liman, rıhtım ve iskelelere yapılması ve nispetinin de °o5 e çıkarılmasuıdan başka, teşmili nıahiyette bir hüküm joktur. Şu halde bugunkü ihtilâf nereden çıkmaktadır? * ihtilftt »Tl «ayıh kanunun geçici ikind mad•• desinden, yahut daha doğru bir ifade ile • bu maddenin farklı şekilde anlaşılmasından ortaya çıkmıs gibi görünmektedir. Bu maddeye göre: «6426 ve 6860 sayılı kanun " " larla tasdik olunan antaşmalar ve 6095 sayılı kanuna istinaden çıkanlan kararnamelerle tesis olunan nhtım resmi muafiyetl, bu kanunla alınan resme de şâmildir.» • •II Türkiye ile, ABD, Avrupadaki Müttefik Yüksek <•••• • •>• Kumandnnlık ve Kuıey Atlantik anlaşması teşkilâ tı arasmdaki anlaşmalarla ilgill olan bu kanunlarda veya banlara dayanarak çıkanlan kararnamelerde ::: yer alan Rıhtım Resmi muafiyetlertni konsolide eden bu maddeye neden Iüzum görüldüğünü bllmi yoruz. Anlasıldığına göre, Gümrük ve Tekel Bakanlı : : : : •••• •••• ğı bu maddeye dayanarak, nhtım vergisinin eski tat :•:: bik şeklini değiştirmis ve yukarıdaki muafiyetlerin şümulü dışında kalan bütün ithalâttan ve bu arada zatî eşyalardan da Rıhtım Resmi almaya başlamıştır. Gümrük ve Tekel Bakanlıgının 16 şubat 1967 tarihli genelgesinln ikinci maddesinin (a.) bendinde bu husus açıkça İfade edilmiştir. Şöyle ki: «Bahsedilen üç kanun dışında kalan 5383 sayılı gümrük kanunu ve 474 sayul kanuna bağlı gümrük giriş târife cetveli ile gümrüTc vergisinden muaf tutulmuş veyn istisna edilmis her türlü eşya ile, diğer özel kanımları ile gümrük vergisinden istisna edilen veya muaf tutulan ve bu özel kanunlarda rıhtım resmınden de muaf olduğu tasrih edilen her çeşit eşya hakkmda 827 sayılı kanunun birinci mad • ••a desi esasları dairesinde nhtım resmi tahakkuk ve İ::: tahsili.. gerekir.» ••;: u içtihatla buna dayanan tatbikatuı, blr ba••:: kıma doğru olduğu da müdafaa edilebillr. ::;: Madem kl, kanun, muafiyetlerl sarlh bir surette :::: zikretmiştir; su halde bunun dışında kalan bütün !;j; hallerde vergi almak lcabeder gibl görünmektedtr. jjj; Halbukl, meseleyi bu dar açı dışında mütalâa et:::: mek ve karara bağlamak daha yerinde gibl görün:::: mektedir. Bu hususta başiıca iki hususa dikkati çekmek yerinde olur. :::: Evvclâ, geçici ikinci maddedekl muafiyet hük •••• ••«• •••• •••• mü özel bir mahiyet taşımaktadir. Gerçekten, bu >••• hüküm blrar yukanda işaret ettiğimiz gibl, tamamiIe hususi bir takım anlaşmalardaki muafiyet hüküm *••• leriııi komolide etmek cndişesile sevk edilmis gibi :::: görünmektedir. Başka bir deyisle, bu madde, hakikl •••• mânâda bir .istisna ve muafiyetler» maddesi değildir. Bu itibarla. öteden beri tatbik edildiği halde •••• bunun sümulü dışında kalan istisna ve muafîyetle• t*B •••a ri ortadan kaldırmak va«fı olduğu söylenemez. Ni • ama • ••• • ••• tekim, bu mahiyetteki bir maddenin «geçici» değil • ••• • ••• •«•• •normal» bir madde olması lâzımgelirdi. Halbuki, her nedense sözü geçen madde, •geçici», yâni «mu\akkat» veya «intikali bir maddedir. iğer taraftan, 827 sayılı kanunun birinci mad deslnin yukanya aldığunız son fıkrasında, Rıhtım Resminin «Gümrük vergisi ile birlikte» tafc s!l edileceği hükmünü koymaktadır. Bu hüküm, yânl «Gümrük vergisi ile birlikte tahsil> hükmü 5842 Denizcilik Bankası Kanunun ilk ve 6978 sa•«•a yılı kanunla değişik şekillerinde de aynen mevcut • ••• • aaa • ••• bulunmaktaydı. • aaa • *!• Bu hiikıimden anlaşıldığı üzere, kantm koyneu, Rıhtım Resminin yenl şeklini de, eskiden olduğu •• aaa gibl gümrük vergistne bağlamış bulunmaktadrr. i Rıhtım Resmi,, Gümrük Vergisi ile birlikte tahsil edilecektir. Şu halde. Gümrük Vergisine tâbi olmayan esya Rıhtım Resmine de tâbi tutulmaması gerektir. Akaaaa si tatbikat, kanun koyucunun lradesine ve kanun aaaa :::: hükmüne aykın olacaktır. Nitekim Mallye Bakanhğı da, Rıhtım Resminin, gümriiğe tâbi olarak limana gelen ve Gümrük Veraaaa gisi alman mallardan alınması gerektlğl kanaatinaaaa • aaa dedir. Bunı. göre, yolcu beraberinde gelen esyadan, ancak beyana ve gümrüğe tâbi olan mallar Için, Gümrük Vergisi ile birlikte Rıhtım Resmi de alınacaktır; gümrüğe tâbi olmayan zatî eşya lle diğer mallardan isc gümrük resmi alınması bahis mevzuu değildir. •••• M " " «11 durumu, personeli v e görevleri dünkü nüshamızda belirtil1 miş bulunan bu Belediye, Bele diyelerimizüı en az °/o 75 inin tipik özelliklerini göstermektedir. Geri kalan Belediyelerle de yine V.75 nispetinde benzer noktalan bulundu ğunu iddia etmek kolayca mümkün dür. Ş u halde, b u Belediye ile ilgili olarak ortaya atılan gerçek rakamlardan çıkan problemlerin bütün Belediyelerimizin problemleri olduğunu söylemekte mübalâğa yoktur. Bu problemler, Anadolu kasabasımn bunca yıldır niçin kalkınamadı ğının, medenî bir çehreye büriineme diğinin v e en basit şehir hizmetlerinin niçin yapılamadıgının nedenlerini de ortaya koymaktadır. Bu problemleri şöylece sıralıyabi liriz: £ Beledlyelerimlze yapılması mümkün v e gerekli o l u p olmadığı düşünülmeden, hattâ Belediyece ml, yoksa devlet veya baş ka bir idarece mi yapılması lâzım geldiği tartışılmadan, gelişl güzel görevler yüklenmiştir. Bir çok ahvalde, aynı görevlerden hem Belediyeler, hem özel idareler v e hem de devlet sorumlu kılınınıstır. A Belediyelere verilen görev lerden, hem de en zarurî olan larınuı rapılabilmesi lçüı yeter malî ka.naklara Belediyeler sa hip kılınmamıglardır. Belediye gelirleri yetersiz olduğu kadar da masraflıdır. Bir yıl boyunca tahakkuk ve tahsil edilen parala rtn yekunu ancak 300500 llrayı bulabilen pek çok gelir nev'i üze rinde Belediyeler, belki daha fazla masraf yaparak, tahakkuk ve tahsili için uğrasmaktadırlar. ihtiyaçlarına aynı derecede uygun olması mümkün değildir. 1580 sayılı Belediye Kanunumuz bu iddia ile tedvin edilmişse de, bunda başarı kazandığı söyleneraez. Küçük ve büyük belediyelerin hizmetleri, görev ve yetkileri fiiliyatta biribirinden çok ay rıdır. Bunları sunî kanun madde leriyle birleştirmek kabil olamaz. Bu bakımdan teskilât ve genel idare prensiplerinde de farkhhklar olması tabiidir. Büyük ve küçük sehir belediyeleri „ .w. nin, belli kıstaslarla aynv ayrı mütalâa edilmesi, görev, yetki ve lmesi görev idaresi itibariyle kendi özellikle rme uygun hukumler getırılmesi, suni ve fiiliyatta hiçbir kıymeti olmıyan birliği ortadan kal dıracak ve gerçekçi bir görüşle bu idarelere daha elastiki ve ko lay çalısma imkânlan hazırhyacaktır. # İlçe özel idaresi bugünkü sistemimizde, bir mahallî idare blrimi olarak, köy, maddî ve ma nevi yapısiyle yapabileceğinin çok üstünde komün ve devlet görevlerinden sorumlu kılmmış tır. Ancak bu görev ve sorumluluk bugüne kadar kâğıt üstünde kalmış, kırk yıllık köy kanu nu uygulaması köye çok az hiz met gotürebilmiştir. Brnun sebebi açıktır. Köy, ne kurabileceği teskilât, ne çevre kültürü, ne malî güç ve ne de hudutları içinde banndırdığı nufus azlığı itibariyle kendisine verilen görevleri yapabilecek kapasitede değildir. Köye, yalnızca, gerçek ten altından kalkabileceği görev Ier verilmelidir. Buna mukabil de köye diğer hizmetleri götüre bilecek başka bir organizasyona ihtiyaç bulunmaktadır. Son zamanlarda yapılan inceIemelerle ilçenin köy kalkmma suıda en ideal birim olduğu orta ya çıkmıştır. Şu halde ilçe, alışıl mış bir idari ünite olarak, çevre findeki köyleri birleştirmek suretiyle, köye en uygun sartlar sltında hizmet götürebileck bir teşkllâtın kurulmasına elverişll bulunmaktadır. Bugün 11, köyiin yakın çevre hizmetleriyle meşgul olamıyacak derecede genij bir alan üzerinde faaliyet göster mektedir. Bu geniş alan içinde, köylerin bütün problemlerini ya kından tâkip etmest mümkün değildir. llçede bugün mevcut Devlet teşkilâtının takviye edeccği, müstakil bir bütçesl olan, hükmî sah*lyeti haiz blr ilçe özel ida resi köyler için en uygun bir hiz met biriml olabilir. Mahallî idarelerin yeniden düzenlenmesinde ilçe özel idaresi üzerinde dikkatle ve ciddiyetle durulmalıdır. • Bilhassa il ve ilçe özel ida releriyle küçük şehir belediyeleri arasında görev ve yetki ilişkileri kurulmalı, birimler arasında yetki devri konusu üzerinde de durulmalıdır. Bundan kastımız şudur: Bir kısım küçük belediye 1er meselâ çevre sağlığı hizmetle rini yürütebilecek bir doktora veya imar ve plânlama hizmetlerinin yolunda yürümesini sağlı yacak bir mühendis veya teknis j'ene sahip değildir. Hizmet alanı nın küçük olması itibariyle bir MÜLKİYE MÜFETTİŞİ doktor veya mühendis istihdam etmek verimli ve ekonomik de olmıyabilir. Bu durumda olan küçük sehir belediyelerinin bu görevleri, meselâ ilçe özel idaresi tarafından yapılabilmelidir. Tabii ki bu görev devri ile birlikte maddi imkânlar da bir nispet dahilinde devredilebilmelidır. Bu yolla hizmetlerin daha ucuza çıkması sağlanacaktır. Q Mahalli İdareler tarafından ifa edllmesine karar verilen hizmetler, yukarıda belirtilen özellikler de j ^ ,uıuu.u» ocıuuını «.cımucr »c göz önünde tutularak, mahallî idare bii l i d ltldkt rimleri arasında paylaştmldıktan sonra, bu mahallî idareîerin, kendi lerine ver.len gorevlen yapab.lmesıne yeterli malî kaynaklara sahip kı lınması devlete düşen en önemli gö rev, hattü borç olmaktadır. Bir hizmet için uygun bir sorumlu makam bulmak ne derece mühimse, hizmetin yapılabilmesi ondan da daha mühimdir. Zaten esas mesele de hiz metin yapılabilmesinl sağlıyacak şartlann yerine getirilmesidir. Bu da ancak hizmetin yapılmasına yeterli ve verilen görevlerle dengeli blr malî imkân sağlamakla kabil ola bilir. J { { S . • • • • S S S S S S Ş S S S ! S • « » J • • • • • • S S S • • • • J • • • • • • • • • • Bir uyanış başlamıştır Türkiyede.. «nyanış başlamıştır» derken neyi kastediyoruz? Insan olarak insanca, millet olarak özgürce yaşamak hakkinı nasıl elde edeceğimizi öğrenmeye basladık. Geriliğin ve yoksulluğun iktisadi sebeplerini keşfetme çağındayız. Bu kesif, bir veya birkaç insana malum olduğn zaman önemll değildir; toplum katlarına yayıldığı zaman önemlidir. Öğretmeni, subayı, memuru, işçisi, köylüsü, esnafı, profesörü,şoförü, doktorn, avukatı, hâkimi, savcısı, Türkiyeyi geri bırakan sömürme dflzeni mekanizmasını görmeye yönelmişlerdir. Uyananların sayısı çok değildir bugün.. ama bir toplumda uyanış başladı mı, gerisi çorap söküfü gibi gelir. Ne var ki, bir toplum için en tehlikeli çaj, işte bn nyamg cağıdır. Türkiyenin bugünkü halinde millet içinde imtiyazla yaşıyan bir grnp çıkarlannı tehlikede gördü ntü ne yapacaktır? Biliyornz ki, yoksul 'filkelerde servet ve saltanat içinde yaşıyan bir azmlığın kuvveti büyüktür. Çünkü para kimin elindeyse, onun kuvveti büyüktür. Bütün yoksul ülkelerde olduğu gibi Türkiye içindeki bu imtiyazlı azınlığın teminatı, dış teminatı da Amerikadır. Üstelik Amerika bu imfiyazlı azınlık delâletiyle Türkiyeye girmiş; Türkiye içinde askeri, iktisadi, sosyal ve kültürel üslerini kurmnştur. Dünyanın en kudretli devletinin Türkiye sınırları içinde yuvalanması, ve Türkiyenin toplnm hayatındaki tartışmalarda taraflardan biri haline gelmesi nyanıs çağmdaki Türkiyenin en büyük risikosudnr, Dâvanın ne kadar muazzam olduğu Halk Partisi Içinde gellşen son olayJarla gözler önüııe büsbütün serilmiştir. Halk Partisi için önüne içinyJa d e o r t a n ı n »olu akımı yönetimi ele almak yolnna girdigi an kary y gg ? I s ll n ?Is n lk ? Çlk»nların çevirdikleri oyun Türkiyenin tabminlerden kat oyun, ka * öttde bir ağ içinde bulundu funu ispatlamaya yeterlidir. tsmet Paa' dtkldi < ü v e n j , i r b i f , j d e r b ^ l m n s t o n T e s k M â t b n l i d e r i n a r a ı n dad.r. Mem Sonnç belediye kadar iş yapamaz duruma gelmiştir. Diğer mahalli idare üniteleri olan il özel idareleri ve köylerin durumu da, hizmet yapabilme bakımından misaldeki belediyeden daha iyi değildir. Mahalli idarelerimizin içinde bulunduğu perişan durumu gözönünde tutan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı 1966 yılı programı, yapılan araştırmalarm ortaya çıkardığı bulgu lardan yararlanarak ve hükumetçe kabul edilen ana ilkeler çevresinde hazırlanacak olan mahalli idarelerin yeniden düzenlenmesiyle ilgili tasa nnın yılın ilk yansında (ki bu müd det çoktan geçmiştir) T.B.M.M. ne sunulmasını öngörmüştü. Ancak şu ana kadar bu tasarının hazırlandığı hakkmda hiç bir bilgi mevcut değil dir. Son günlerin gazete havadislerinden öğrendiğimiz yegâne husus idarenin yeniden düzenlenmesiyle ilgili ana ilkelerin, hazırlanacak tasarılara esas olmak üzerre Başbakan hğa sunulduğudur. Ancak bu arada B ugün hemen butun belediyelerimizasgari olarak, Hâl çaresi! aman zaman gazetelerde, belediyelere gelir sağlayıcı kanun ta sansmın Meclise verildiğinden, Belediye Kanunu üzerinde Içisjeri Bakanlığınca çalışmalar yapıldığından bahseden haberlere rastlanü maktadır. Bu haberler hâlâ yanlı» bir tutumun izlerini tasunaktadırlar. Zira yetkili mercüer meseleyi müstakil bir belediye dâvası olarak mütalfta etmektedirler. Bir Belediye Kanununu değiştirmenin veya belediyelere sağlam gelir kaynaklan bulma nın meselenin halline yeter olacağı kanısındadırlar. Bu, meseleyi esasından değil, geçici tedbirlerle ve kolayından halletme çabasmın bir neticesidir. Dâva, esas itibariyle, yal nızca belediyeleri değil, bütün mahalli idare birim ve hizmetlerini il gilendirmektedir. Şu halde mahallt idareleri bir kül halinde ve tek bir sistem içinde mütalâa etmediğimiz takdirde, meselenin asıl can alıcı noktasını kaçırmış oluruz. Meselenin hallinde bizim tavsiye lerüniz söyle bir silsile tâkip edeccktir: B Devlet hangi hizmetlerin mahal lî idareler tarafından yürütülmesi nin daha doğru, daha ekonomik ve daha verimli olacağını kesin olarak kararlaştırmalıdır. Yani kamu hix metleri devletle mahallî idareler arasında paylaştınlmalıdır. Q Mahallî idarelere bırakılan hiz , metler, hangi hizmetin halkın daha çok yararına, daha verimli ve eko nomik olarak hangi idare tarafından yapılabileceğine bakılarak, mahalli idare birimleri arasında bölünmelidir. Her idareye. nüfusuna, genel kül tür seviyesine, sosyal muhite, uzak lık ve yakınhğa ve kurabileceği teş kilâta ve bulabileceği personele uy gun nitelikte ve ancak gerçekten yapabileceği görevler verilmelidir. Bu görevlerin dağıtımında mahallî idare birimlerinın özellikleri çok önemlidir. Bu bakımdan, mahallî idarelerin yeniden düzenlenmesi ça lışmaları arasında su noktalara, ka naatirrtizce, dikkat edilmelidir: • İstanbul ve Ankara, Türkiyemizin diğer şehirleriyle hiç bir yönden benzer durumda değillerdir. Her ikisinin de, kendilerlne has özellikleri vardır. Gerek hizmet bölünmesinde, gerek se teskilât, yetki ve sorumluluk larında, bu iki şehrin kendileri j ne has özelliklerine uygunluk aranmalı ve gözönünde bulundurulmalıdır, 0 Küçük sehir büyük sehir aynmına muhakkak yer verilmelidir. Aynı kanunun, hem Adana, Bursa, Eskişehir gibi büyük şehirlerin, hem de üç beş bin nüfuslu küçük kasabaların Z D anaatimizce, yeni Rıhtım Resml Kanunu, şekil bakımından aksaktır denilebilir. tlk bakışta, bu resmin «Türkiye'ye deniz yolu l l e gelen bütün mallardan alınması hükme bağlandığına göre, Istisnalarmm da kanunda gösterilenlerden !baret olması gerektiği hususundaki kanaat doğru gibl görünebilir. Ancak, mesele üzerinde iki bakımdan dunnak lâzımdır. Birincisi. kanundan anlaşılmak Istenen bu mânâ, hizzat kanunu hazırlayanların ve kanun koyucunun maksadma aykındır. Yu Yukarıdaki izahla rımız bonu göstermiştir. tkincisi, Kanunun bu şekilde tatbik] çok tuhaf ncticeler do^urabilecek mahiyettedir v e hattâ daha şimdiden doğurmaya başlamıştır. Bu durvmda yapılacak şey memleketimizde teşrii tefsir yolu kapah olduğuna göre, ya yenl bir kanun değjşikliğine gitmek, yahut da meseleyi idari veya kazaî bir içtihatla halletmekten ibarettir. Ancnk, yeni kanun çıkarmak v e hattâ kazai tçtihat yollanndan netice almması, muayyen bir zamana bağlıdır. Meselenin ise beklemeğe tahammülü yoktur. Cu itibarla, ortaya çıkan bu meselenin Gümrük v e Tekel Bakanlığı bünyesinde veya ilgili iki Bakanlık arasında varılacak bir anlaşmaya dayanan uygun tefsir tarzı ile halledilmesi en kestirme yoidur. ümrük ve Tekel Bakanlığı bugünkü görü K Sonuç •••• ••>• •••• «••• •••• •>•• •••• yine gazetelerden Öğrendiğimiz diğer bir husus da, bu ana ilkeler hftlfc kumetçe henüz tartışıhp kabul edü mediği halde, belediye gelirlerıyle ilgili tasannm hazır olduğu ve beie diye, özel idare ve köylerle ilgili ka nun tasanlannın da îçisleri Bakanhğında ayn komisyonlarda hazırlan makta olduğudur. n u perakende gayretler, mahalli "idarelerimizin, aynı felsefi sistem içinde yeniden düzenlenmesi çalışmalanna fayda yerine zarar getirecektir. Bu sebeple belediye, özel idare ve köylerin, biribirlerinden müstakil ayrı ayn düzenlenmesi yerine. mahallî hizmetleri yapmakla görevli bütün mahalli idareîerin her birisini, aynı sistemin parçalan halinde, fakat bütünü kaybetmeden, islâh etmek, kanaatimizce tâkip edilecek en olumlu yoidur. SON leket bastanbasa taranmakta, Ecevit ve arkadaşları halk uyanışın» bizmet yolunds çalısmakta, merkezden çevreye ve çevreden merkeze doğru karsılıklı etkilerle Türkiyenin bafımsızlık ve kalkınma cephesi çüclendirilmektedir. Ne var ki, Halk Partisi içindeki nyanışı tehlikeli bnlan 1$ ve dış kuvvetler, derhal harekete geçmislerdir. Kırk yıllık köklü partinin 1920'ler gelene|ine kavarak yabancı nüfuzuna ve sömürü düzenine karsı çıkması, kompradoriarın uykulannı kaçırmaktadır. Ve bu kompradorlann temsilcisi C.H.P.'li senatSrler, C.H.P.Il milletvekilleri, Bülent Eeevit ve arkadaslanna karsı kıran kırana bir savaşs çirmisicrdir. Ecevit : Demokratik dözen İçinde yuvalanmiş yabancı nüfuzunu temlzliyeceğiz İkinci Millî Knrtulus Savaşı içindeyiz.. dedikçe çüdıran satılmıs takımı Adalet Partisi yöneticileriyle gerçek bir kader blrliğine kaymıştır. C.H.P. de ortanın solu akımı kendisinin solundaki Isçi Partisini de ister istemez teminata bağlamaktadır. Çünkü Halk Partisindeki ortanın solu hareketi Türkiyeyi Filipin usulu demokrasiden kurtaracak en önemli adımlardan biridir. Türkiye tşçi Partisini tasfiye plânlarını düşünenler sol hareketin partiler yelpazesinde daha da genişlediğini gördükçe umutsuzlufa düşmektedirler. l'yanışın dalga dalga yayıldığı. sömürü düzenine karsı çıkan Uşilerin, kurumlann ve partilerin âdeta bir millî cephe teşkiline doğru kaydığı şu günlerde, satılmışlar dolaylarında çeşitll plânlar, çeşitli tasarüar almış yürümnştür. Bunlar tsmet Paşayi karşılannda bfiyiik engel olarak görmektedirler. Nice kişi biliyoruz ki tsmet Psşanın ölmesi İçin sabah aksam dua etmektedir. Halk Partisi içindeki Süleymanctları desteklemek için komprador çevreleri tam faaliyet içindedirler. Pazarlıklar yürümekte, kasaların keselerin afxı açılmakta, ve Halk Partisi Süleymancılanna: Yürüyün arkanızda biz varız! diye maneviyat asısı yapılmaktadır. Yabancılara ve kompradorlara bağlı Babıâli basını CHP. Süleymancılannı hergün desteklemektedir. CHP. içindeki Süleymaneı milletvekilleri ve senatörlerle AP liler birleştikleri zaman Büyük Millet Meciisi içinde büyük çoğunluğu ellerine geçirmektedirler. Bu iki kanat şimdillk bekleme halindedir. Ama Halk Partisi Kurultayından senra Adalet Partisiyle CHP li Süleymancılann ittifakuıı şimdiden hesaplamak faydalıdır. AP lilerle CHP Sfileymancılan Parlâmentoda sayı bakmundsn Anayasayı değiştirebilecek çoğunluğu da bulabilirler; Türkiyeyi Filipin demokrasisi usullerine göre yönetmek sevdasma kapılabilirler: sol akımlan tasfiye hareketinl Meclis içinde yürütmek yollannı anyabilirler. Bütün bunlar uyanış çağının büyük tehlikeleridlr. Memleketin mllliyetçi güçleri çok dikkatll olmak, ve büyük olaylara, büyük sınavlara hazırlıklı bulunmak zorundadırlar. , „ kendi çıkarlan uğruna yabanTecrübeler göstermiştir ki memleketi « u u , Ç I M r l a n ugruna yaoan.^*n|üdümüne teslim edecefc olanlar daima bulunabilir. Höyle kişilerln «,M.i..i *» ••; olanlar iaima bulnnabilir. Höyle kişilerln • nanâ Büyük Millet Meclisl çatısı altında her n m » calışabileceklerinl çatısı altında her zaman raiM<.hiı~..iri»ıı ve asıTonlara dikkat etmek gerektiğini Gazi Mustafa Kcnıal söylemlşS " r Halk Partisinin içindeki ihanet akımının gozü dönmüş temsilcilerinin yapmıyacakları şey yoktur; hele Morrisonlar ve Morrisonlann yabancı müjavirleri bu yolda kcndilcrini teşvik ettikçe.. •••••••••••••••••••••••a VEFfiT Sevgili annemiz, kardeşimiz, Karamürsel eşrafından merhum Kaptanzade İbrahim Beyin kızı, Gümrük ve Inhisarlar Vekâleti Baş Müfettişi merhum Abdullah Bahtoğlu'nun eşi, Ekrem ve Müfit Bahtoğlu'nun anneleri, Annette ve Ayça Bahtoğlu'nun kayınvaldeleri, Can ve Kerim'in sevgili babaanneleri, Dervişe Evcimik, Sabriye Büyıikaslan ve Muharrem Kaptan'ın ablaları PLASTİK SUNGER tEXTRA KALİTEYENİ FİAT 471JJ9 484553 35952 Reklâmcılık 1242'35S9 İıtnfanl MÜNIRE BAHTOGLU 6 Nisan 1967 perşembe günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin cenazesi 7 Nisan cuma günü (Bugün) öğle namazmı mütaakıp Şişli Camü Şerifinden alınarak Zincirlikuyu aile mezarlığmdaki ebedî istirahatpâhına tevdi edUecektir. OĞULLARI VE KARDEŞLERİ Manajans: 777/3632 KANU plaıtlk lanayi) Şif» maydanı 199 aaaa «aaa • ••• Fanipaşs bulvarı 94 İZMİR / L ÂN Osmaniye Belediye Başkanlığşndan: 1 Belediyemiz tarafından yapünlacak Sinema, Düğün Salonu ve Pastahane Projesi isi açık eksiltmeye ÇJkanlmıgtır. 2 Muhammen bedeli 4500 lira olup. Geçici teminatı 315 liradır. 3 İhale 20 Nisan 1967 günü saat 15 de Encümen huzurunda yapılacalrtır. 4 Taliplerin muayyen gün TI saatte teminat akçeleri ile hazır bulunmalan. (Basın 12798/3598) sünde israr ettiği takdirde, meseleyi derhal Başbakaulığ» aksettirmek ve Maliye Bakanlığınm görüş tarzına dayanan bir idarî tefsir yoluna gitmek faydalı ve hattâ zarurî gibi görünmektedir. G Devlei Tiyatrosu Erkek ve Kadın Yevmiyelî Koro Elemanı Alınacakfır Devlet Tîyatrostında sahneye konulacak olan «MY FAIR LADY» adh müzikli eser için Erkek ve Kadın yevmiyeli koro elemanı seçim suretiyle alınacaktır. Seçim 8 Nisan 1967 günü saat 15.00 de Büyük Tiyatro'da yapılacaktır. İsteklilerin 7 Nisan 1967 tarihine kadar Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat ermelerl gereklidir. (Basın 13258/3593) aaaaaaaaaa» •••••••••••ı Baymdırlık Bakanlığı Karayollan Genel Müdürlüğü Birinci Bölçe Müdürlüğünden: 1 Eksiltmeye konulan lş: Muratlı • B. Kanştıran yolu klm. 21+000 37+960 arası sanat yapılan drenaj, tabkimat islen olup keşlf bedeli 520.000.00 liradır. 2 Eksiltmesi 21 Nisan 1967 cuma güntl saat 11.00 de îstanbul Küçükyalıdaki Bölge Müdürlügünde kapalı zarf usuİU lle yapılacakür. 3 Eksiltme evrakı Ankarada Karayollan Genel Mudürlllğü Malzeme MUdürlüğünde, tstanbulda Bölge Müdürlüğünde görülebUir. 4 Eksiltmeye girebilmelc için: a) îsteklilerin 1967 yılına alt ticaret •eya sanayi odası belgesi ile usulü gereğince 24.550.00 liralık geçici teminat vermeleri, b> tsteklilerin en geç 15 Nisan 1967 cumartesi günü mesai saat) sonuna kadar dilekç» ile Karayollan 1. Bölge MUdürlüğüne müracaat etmeleri, mUracaatta evrak kaycu tarihi muteberdir. Dilekçelerine Bayındırlık Bakanlığuıdan alman C. grupundan en az bu lşln keşlf bedeli kadar müteahhltlllt karaesiyle bu eksiltmenin ilftn tarlhlnden sonra alınmış mal! durum bildlrisi ve bunu tevslk eden banka mektubu lle plan ve tcçhteat taahhtlt ve teknik personel beyannamelerini eksiksiz olarak bağlıyarak bu is için yeterllk belgesl almalan l&snmdır. Telgrafla müracaatlar kabul edflmez. 5 tsteklilerin 2490 sayılı kanuna gör» hazırliyacaMan teklif mektnrjiormı fha'*" saatfndpn blr saat evveline kadar Komisyon Başkanlıgına vermeleri lâzımdır. Postada vâkı gecikmeler nazarı itıbara alınmaz. (Basın 12988/3595) t L AN İSTANBUL BELEDfYEİSlNOEN: ttfalye Teşkilitı ihtiyacı lçln; menşeinden, asağıda yazılı araç ve gereçler satın alınacaktır. Hiç bir taahhüdü tazammun etmemek şartiyle evsaf ve Fob fiyatla orijinal ve Türkçeye çevTilmiş prespektüslerl havi tekliflerin, 24 Nisan 1967 tanhine kadar ttfaiye Müdürlütüne verilmesi ilân olunur 1 30 metrellk otomatik merdlvenli araç (Hidrolüc) 2 30 3i H.P. güciinde marş otomatik motopomp, 3 Baca yangınlannı söndürmels için Sutanklı tmdat kılavuz, 4 70 m/m kutrunda asgarl 25 atmosfer tazyike mlitehammil içi kauçuk kaplı, dışı emprenye edilmis hortum. 5 70 m/m kutrunda asgarl 30 atmosfer tazyike mütehammll keten hortum. • 6 Mayi köpük melânjörü (7 atmosferde, dakikada asgari 2000 litre krjpük yapar.) 7 Üstü açık, 10.000 litre kapaslteli açılîr kaparur cinsten kauçuk kaplamalı veya kauçuklu sun'I elyaftan mamul sarnıç. 8 Yanmaz elbise (1300 *C dayanıklı) 9 Hortum yaması (kauçuk ile pamuk bez kansumndan mamul). (Basın 13239/3597) İMTAŞ ittihadı Millî Türk Anonim Sigorta Şirketinden 31 Mart 1967 tarihinde alelâde toplanan Ortaklar Umumî Heyetinde ŞirkPtimiz Hisse Senetlerinin 9 numaralı kuponu rr.ukabilinde 1966 yılı temettüü olarak her 100 liralık hısse ba?ına 20. lira ve her 500 liralık hisse başına 100. lira kâr tevziine karar verilmiş olduğundan 2 Mayıs 1967 tariblnden itibaren Karaköy'de Ünyon Hanında Şirketimiz veznesinden tediyatta bulunacağını «ayın ortaklanmiza bildiririz. Cumhuriyet 3607
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear