26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SEKİZIERİN HUKUK ANLAYISI Baha ARIKAN umhuriyet Halk Partisindekl ortanın soluna ait ihtilâflar, gittikçe büyümüş, nihayet olağanüstü kurultay» gidilmesine karar verilmişfir. Bn partinin, E m r n m kongresinden beri daima sola yönelme temayülünde bulundugunn, Atatürk'ün zamanından beri devam edegelen programlarında, ortanın soluna doğru yönelmiş olduğunu, yine bn sütunlarda yayınladıgımız çeşitli yazılarla açıklamaya çalısmış, Atatürk'ün büyük nutkundan örnckler vermiş, Camhnriyet Halk Partisinin ortanın solunda bulunması keyfiyetinin bir arzu değil, bir realite bulundu£unu vesikalan ile açıklamaya çalısmış idik. Bugün bn konnlara tekrar dönmiyeceğiz. Bu yazıtmzla ortanın soluna muhalefet eden ve Cumhnriyet Halk Partisinin sekizleri diye anılan kişilerln, hnkok anlayısı iizerinde durmak istiyoruz. ••••••>•• Üniversite'de bölünme S '"? »••• • ••• • ••• •••• • ••a • ••• Büyük oyun Tunanistanda beklenenler oldu. Bu beklenenlerin ne olduj anlamak için Türk okuyucusunun Yunanistanın siyasî ve sosyal pısını bir parça bilmesi gerekir. Doğan Avcıoğlu'nun bu konudaki celemelerinden yararlanarak önce genel çizgileriyle Tunanist; durumunu özetliyelim: Yunanistan 9 müyonluk bir filkedir; adanı başına milll lir, Türkiyede adam başına düşen millî gelirin iki katından fazla Yunanistan, Amerika Dışişleri Bakanlığında tıpkı Türkiye Ortadoğu masasına bağbdır. Bu masa Amerikan Merkez! İstihb; Tcskilâtı (C.IA.) run «uhdesirjde» dir. Yunanistan çoğu Amerikada yerleşmiş, Onasis, Niyarl Sfcnras gibi miUetlerarası kapitalizmln ağababalannı yetiştirmi! Avrnpa ve Amerikadaki kapitaüV Rum şöhretleri, Yunanistanın tisadî bağlantılannı sıkı sıkıya ellerinde tutarlar. Yunanistanın ordusu Amerikan senerallerinin eiemenlipi tmda bir saray ordusudur. Ynnan Kıralınm Amerikayla ve Yu milyarderleriyte işbirlikçiliği kesindir. Saray, subaylann terfiinde terfihinde nüfuz sahibidir. Yunan Parlâmentosunda saf ve sol kanat partüeri vardır. kanat 1965 seçimlerinde yüzde 65 çoğunluk kazanarak iktidara miştir. Ne var ki sol kanat bağdaşnuş bir cephe meydana getire miştir. Sol kanadın lideri görünen «ihtiyar solcu» Papandren, bağ sızlık politikasına kaymasından sonra C.I.A. nin hazıriadığı bir tiple düşürülmüştür. Yunan ordusunda genç subaylar arasında devrimci flkiı yayUmaktadır; ancak yükse» rütbelilerle birlikte ordu, Saraya Amerikava bağlı sayılmaktadır. Papandreu'nun ortanın solu hükümeti tsmet Paşadan d beş ay sonra düsürülmüştür. Bağımsızlık siyaseti yanında Atnı kan çıkarlarını Yunanistanda zedeliyebilecek bir politika (zlem düşmcsine sebep çösterilmektedir. Papandreu'yu tutan o t n v k miUetvekilinin karşı tarafa geçmesiyle koltuk değişikliği gerçekl miştir. Papandreu'nun partisi bizbn Halk Partisinl andıran blçim bir Babi) kulesi manzarasında olduğundan, C.I.A., oyunlannı oy makta kendisine uygun bir alan bulmuştur. Bundan sonra Türkiyedeld Demirel iktidanna benzer bh »aj iktidar kurulmuştur. Ne var ki sol muhalefet gittikçe kuvvetlenerek gelismişt Sagcı iktidarın başarısızlığı sürerken sol muhalefeti parçalamak \{ yeni oyunların düzenlenmesi kesimine geçilmiştir. Amerika Yunanistanda «solu tasfiye ederek Pilipin usulü 1 demokrasi kurmak» plânını yürütmeye başlamıştır. Genel seçimlerin yaoılacağı tarih yaklaştıkç* Kıralda ve s cephede solcuların iktidarı kazanacağı kaygısı da gelismeye baş miştir. C 29 IMart '1967 tarihli Cumhuriyet ile yine aynı tarihli d i | e r gazetelerde sekizlerin, hnknk anlayısına sokulmasına imkân olmayan bir bildirisi çıktı. Biz, çünlerce, hukuka aykırı höyle bir bildirinin valanlanacaSını, hiç olmazsa açıklanacağını bekledik. UmduŞnnmz çıkmadı. iyasi partiler, Medenî Kanunnn eemiyetler faslındaki umumi hükümlerle, Cemiyetler Kanunu hükümlerine tâbi birer kuruluş idiler. Son çıkan ve 13/7 '1965 tarihinde kabnl edilerek Resmî Gazetenin 16 '7,1965 tarihli nüshasında yayınlanan 648 nnmaralı Siyasi Partiler Kanunu, gerek Medenî Kanundaki ve gerekse Cemiyetler Kanunnndaki genel hükfimlere dayanmakta, bn hususta Medeni Kanunnn koymus oldnçn ana prensipleri izleraektedir. Nitekim bn kanunnn 125 inci maddesi, Sivasi Partiler Kanununa muhalefet arzctmeyen Medenî Kannn ve Cemiyetler Kanunu hükümlerinin mer'i ve muteber oldugunn açıkça işaret etmektedir. Onnn içindir ki, sekizlerin bnkuk snlayışını incelerken, gerek Siyasi Partiler Kanununun ve gerekse Medenî Kannn ile Cemiyetler Kanununnn halen mer'i ve moteber olan hükümlerine istinat etmekteylı. S hesap foracagı gibl, vekil asil prensibine göre bu kimseleri toplnma dışın» çıkarmak hak ve yetkisine de »ahiptir. Nitekim Medenî Kannnun, Siyasi Partiler Kannnun» muhalif bulunmayan 58 inci maddesi, heyeti nmnmiyenin, yani kurul(ayın üyelerin ihracı için karar verebileceği hükmünü âmir bulunmakta, 65 inci maddesi ise nizamnamede ihraca dair büküm bulunmadığı takdirde, kurultay kararı ile ihracın yapılabileceğini ifade etmektedir. Tîne Medenî Kanunnn 58 inci maddesinin ikinci fıkrası ise, daha açık bir bükmü ihtiva etmektedir. Buna göre knrultayın partinin bütün organlarını teftiş edebileceği gibi, bu organlan, mnkavele ile haiz oldukları haklara halel gelmemek üzere, her zaman için azledebilecegi hnsnsnnu hükiim altına almaktadır. Sekizler, kurultaym, parlâmento gruplan hakkında hiçbir denetleme görevi olmadıfına kaildirler. Bu da yanhstır. Siyasi Partiler Kanununun 18 inci maddesi, parti gruplarının ne suretle teşekkül edecegini göstermektedir. Siyasi bir parti mensubu Büyük Millet Meclisine girdiği zaman, ilk vazifesi, kendi knrnltayınm tesbit etmiş oldngu politik ilkeleri izlemek olacaktır. Büyük Millet Meclisine siyasi bir partinin adayı olarak giren kimse, o partiden iîtifa edip aynîmadıkça, knrnltayınm çizmiş oldnğu nmdelere riayet etmek mecburiyetindedir. Bu umdelerin Iayıkı veçhile izlenip izlenmedigini kontrol edecek, denetliyecek tek yüksek orgran ise, partinin genel knrnln. yani knrnltayıdır. Büyük Millet Meclisine bir siyasi parti adayı olarak giren kimseler, istifa etmedikçe, parti ile alâkalarını kesemezler. Bnnnn içindir ki, Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplan, çenel kurulun, yani kurultaym mürakabesi altındadırlar. Çünkü kannn hükümlerine göre, kurnltayın tabiî üyeleri bnlunmakta, Büyük Millet Meclisindeki parti gruplan ise aynı kurultaym tabii üyelerinden tesekkül etmektedir. Başka bir deyimle mensnp oldukları parti grupunu, yine mensup oldukları knroltaym güeü ile knrmns bulunmaktadırlar. hnknk dışı beyanlarından en i, son knrnltay tarafından seçilmiş bnlnnan Genel Baskan, Merkez Idare Kurnlu, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu gibi organların derha) istifalan ile, kurultaym organsız olarak topianmasına dair beyanlandır. Sebep olarak da, bn sekilde kumltaya gidildiği takdirde, parti politikası bütün aynntıları ile açık seçik olarak konuşulacak, kesin karara vanlabilecektir. Siyasi Partiler Kanunnnun 10 nncn maddesinin altıncı fıkrası, genel kongreyi yani knrnltayı olafanüstfl toplantıya çagırmak yetkisini genel başkana, merkez karar orgsnına yahnt da genel kongre üyelerinin en as beşte birinin yazılı istemine bağlı tntmaktadır. Genel baskanın veya merkez karar organının istifalan halinde kongreyi toplantıya çafırmak imkânı hemen hemen kalnuyacaktır. Bnndan başka, yine kannn bükumlerine göre, knrnltayı genel başkanın açması ve merkez karar organının ise knrultayın kendisine tevdi ettigi vazifeyi görüp görmedi|i hususunda knrnltaya hesap vermesi lâzım gelmektedir. Bütün bn kimseler istifa ettikleri takdirde, açıklad ı g m ı ı kannn hfikfimlerl karşısında. kurnltayın görev yapmasına imkân kalmamaktadır. Çünkü knrnltay karşısında kendisine mubatap olacak mes'nl organlar bnlamıyaeak, böylelikle akamete ugrayacaktır. Kiiçümsemenin nedeni ayın Prof. Reşat Kaynar, «Temel Hak ve Ozgürlükleri Budama Kanun Tasarısını» protesto edip etmemek konusunda, îstanbul Üniversitesi ö ğ retim üyelerinin iki kampa ayrılmasını «Üniversitede Bölün. me» başlıklı makalesinde incelerken, katılamadığımız bazı gö rüşler ileri sürüyor. Tartışma saygısı içinde kendisine düşündüklerimizi sunmak isteriz. • ••• • ••* • ••• • ••• '••• !••• • ••• • ••* :::: •••• •••• •••« Iktidarın başının öğretim üyelerini «Hafife» almasının nedenini, Sayın Kaynar bazı hocaların «ders dışı görevler almasında» buluyor. Şüphesiz bu ilim dışı, kişisel görevler onlara duyulan saygının azalmasında rol oynuyor. Fakat dikkat buyurulsun, küçümsenenler Sayın Kaynarın «özel ve devlet sektörü işçisi» dediği bazı hocalar değil, bu tip arkadaşlarına karşı olan öğretim üyeleridir. Böyle bir iktidar kendi görüşüne yağ çekenleri değil, eleştirenleri «ha fife» alır. Ciddiye alamaz çünkü bu bindiği dalı kesmek olur ki, henüz o noktaya gelinmedi. Deroek ki «hafife» ahnmanın ger çek nedeni özel sektörde Çalısmak değil, karşı görüşte olan öğ retim üyelerini fikir çaresızliğinin verdiği bunalım igind* çamurlamaktır. Dermansızlığın nedeni Vt ğretim üyelerinin bu den I I dısı çalışmaları Üniversite" nin dermansızlığına. giderek hocaiarın küçümsenmesine yol açmaktaymış, Sayın Kaynara gö re. İlim adamı, Sayın Kaynarın, Kadızade örneği gibi yalnız ders l e n n e verse kendıni, acaba bu dermansızlıktan, kuçümsenmekten kurtulabilir mıydi? Örneğin Edebiyat Fakültesi öğretim uyeleri branşîarı zorunlulufu yalnız dersleri ile ağraşıyorlar. Fa kat gene de «dermansızlar». Hıç biri çıkıp ta malum tasarıyı pro testo etmedi. Bu suskunluk oluş turmakta onların dermansızlığını. Demek ki dermansızhğı, dışar da çalışmak doğurmuyor. Gerçek neden ideolojik plâtformda yatıyor. Biline bu.. dışındaki arkadaşlanmınn mem lekete hizmet aşkı ile çırpındıklarını yakinen bilmekteyiz. Kendilerine çalışma imkânlan açıldığı s n onları Vatan» hizmetinde göreceğimiz de gerçektir» dıyor. Bu yazı bana geçenlerde. Almanyada, tatnştığım bir Türk vatandaşını hatırlattı. Bu vatandaşımız cebinde 55 dolar ile Ame rikaya gitmiş yedi yıl Radyo, Te levizyon, ve Elektronik tansili yapmış. Amerikada bir Elektronik firmasında mühendis olarak iş bulmuş, şimdi firması Almanyaya bir cihazın montajı ve bakımı için iki yılhğına göndermiş. Aylığı (harcirah hariç) 1000 dolar, ev kirası 1200 mark 3600 TL. ve üç çocuğunun beheri için 2000 mark 6000 TL. tahsil parası nı kumpanyası ödüyor. Fakat bu zavallı vatandaş yurt hastası. 20 Mayıs. 1966'da TRT' ye yazılı müracaatla iş istiyor. Ocak 1967'de kendi parası ile Türkiyeye gelip TRT'de «Jurumu öğrenmek istiyor. Kendisine 1750 lira aylık, 700 TL. ihtısas zammı, 30 TL, çocuk zammı ı!e iş teklif ediyorlar. «Memur olmak istemiyornm TRT Kanununun 47' inci Md. sine davanarak beni özel mukavele ile abn fakat biç değilse 45 bin lira aylık verin» diyor. Bunun üzerine «Biz size bildiririz» diyorlar. Sor dum hâlâ TRT'den cevap bekliyormuş. Yüzüne (yalan değil ya acaba enayi mi diye baktım. Hiç te t e n zemiyor zaten Amerikaiılar insana bedava yere para vermezler. kette biz doktor, mühendis, ve daha başka sahalarda ihtisas yap mış elemanlarımızı kaçırmak de ğil onları sakınarak benimsemeliyiz. lsmet AKINCI Münih ALMANYA Hakkâri'nin Cukurca u kez <îe adı sanı ancak böyle öykülerle duyulan Hakâri'ye, Çukurca'.va uzanmış Sayın îlhan Selçuk. Oranın şöylece güzel ( ! ) bir menkıbesini yazıvermis. «Cumhnriyet Devletinin yasaları dışında ortaçaf gelenekleri düzeyinde ıstıraplı ve umutsnz yasantısını sürdürür bu yoksul ilimiz» diyerek. Savın yazar konu ettiği olaydan biraz şüphe ile bahsetmektedir. Dı.vor ki: «Demek ki zarar ziyan olarak gelen 700 bin liranın 245 bin lirası bir tek sahsa haksız yere ve âdeta haraç diye verilmistir. Olay doğro mndur?» Evet olay doğrudur. Niçin doğru olmasm? Halkın 100 de yüzü yoksul. Derdini anlatmaktsn ve hakkını aramaktan aciz. Üstelik kendisinden yana kimsesi de yok. Insanları böyle olan bir yprde 245 bin de alınır veya verilir, 500 bin de. Yeter ki, fırsatlar çıksın. Eğer avukattan artakalan paraya da ikinci derece gözaçıkiar ortak çıkıp nasiplerini almamışlarsa yine iyi. Sayın llhan Selçuk'un bu konudaki dılek ve teklifierine candan katılıyorum. 1000 liralık bir dâvanın mahkeme harcını yatırmak için 40 lira bulamıyan ınsanlann haklan Hakkârinin o meş hur avukatının hamıyetine bırakılmamahdır. Zira is insaf ö!çülerine sığmadığı gibi, adalet ölçülerine de s ı | a r cinsten olmasa gerek. Gerçi iş sonuclanmış ve kapanmış gibi görünüyor. N e var ki, ortada dev gibi bir haksızlık konusu vardır. Bu bakımdan yet^kililerin bir daha konuya eğilmelerini zorunlu addediyoruz. 700 bin liradan 245 bin lira avukat ve onun gibi kolay yoldan kazanmasını becerebilenlerin katında azımsanacak bir para olabilir. Oysa Çukurcalı için yalnız 45 lira bile çok paradır. Ve bu Jcadarını da çok güç kazanır. Hak felâkete uğnyan, zarar g,5ren've ıstırap çeken Çukurcahlarındır. Avukat hak ettiği kadar s almalıdır. Herkes hakkım alma J lıdır ki adalet yerini bulsun. Ahmet GÖK Çukurcalı B • Son günlerde hükümet darbesi yapüacajh haberleri afızdan agı dolaşmakta idi. Tıpkı Brezilyadaki gibl sagcı bir darbenin hazırb siyasî bavada kokuyordu. Ancak ortada bir sual vardı: Acaba merika ve Kıral taraftarlan darbeyi seçimden önce mi yapacaklard Yoksa seçim sonunu bekliyecekler ve seçimleri sol kanat kazanır: mı harekete geçeceklerdi? Dünkü darbeİT Amerika ve Kıralcılann seçim sonuçlanm be lemeden davrandıklarını gösteriyor. Darbenin tepkileri şimdiden t müyle hesaplanamaz. Ne var ki bundan sonra Yunanistanda seçir lere çidiJse bile daha «önce sol kanadın tasfiyesi ve sonra seçim» fo mülünü düşünenlerin Uk darbeyi vurduklan açıktır. Yunanistandaki oyun. bütün dünyada Amerikan kapitalizmini yerli kompradorlarla işbirliğinde sahneye koyduğu büyük oyunu bir parçasıdır. Böylece Amerika denen emperyalist devletin, hürr yetten değil hürriyetsizlikten yana olduğu bir daha ortaya çıkmakt; gerçek demokrasiden değil Filipin usulü demokrasiden yana olduğ bilmem kaçıncı kere ispatlanmaktadır. Amerikanın çıkan, Amerikalı kapitalistin kar mekanizmasu dünyanın az gelişnıiş pazarlannda yüriitmektir. B u hizmeti saj lıyacak satılmış ordular, satılmış kırallar, satümış cnmhurbaşkaı lan, satılmış başbakanlar yaratmakta ve yerli kompradorlann d « teğiyle perdelerin ipini çekmektedir. Amrika, Yunanistanda bir Kıral, Kırala ve Amerikaya bagb bi satılık ordu, ve üçte bir oranında seçmen bulmuştur. Ve bu kac royia darbesini vurmuştur. Bir memlekette ordu satıldı mı, o memlekette her şey karar hktır. Türkiyede mill s geleneklere bağlı Atatürkçü, devrimci bir ordı bulunması Anayasa teminatında değişik sartlar yaratmaktadır. Bu na rağmen bütün Türk miUiyetçilerinin gözlerini açması ve sınır larunıza dayaa. ış büyük oyunu «Millî Misak» sınırlatı içinde geı çekleştirmek istiyenlere karşı mflliyetçl cepheye katılman gerekir En yüksek organ ekizler, yukarda bahis konusu ettiçim bildirilerinde ilk olarak, knrultayın yani Medenî Kanuna göre heyeti nmumiyenin ancak çenel mahiyette karar verebilecek bir organ olduğunu, parti meclisi üyclerinin çörevlerini ifa ediş tarzlan hakkında kurnltayın özel ve kişisel mahiyette kararlar veremiyeceğini kabnl etmektedirler. Evvelemirde şurasının kabul edilmesi lâzım gelmektedir ki, bu kimseler Türkiye Büyük Millet Meclisine damdan düşer gibi gelmemiş, mensnp oldukları sivasi partinin adayı olarak girmişlerdir. Medenî Kanunnn cemiyetler faslında, heyeti nmumiyenin en yüksek bir mercii bnlnnmaktadır. Medenî Kannnnn 57 nei maddesi heyeti nmnmiyeyi. yani knrnltayı, cemiyetin en yüksek mercii olarak tanımaktadır. Kendi bünyesine dahil bulnnan bütün üyelerinin, gerek Büyük Millet Medisinde olsnn, gerek Meeli» dısında bulunsun bütün faaliyetlerini kontrol etmek. mürakabe etmek, denetlemekle vazifelidir. Nitekim Siyasi Partiler Kannnunun 10 unen mad{Ltsl de, Medenî Kannndakl bn bükmü almış, «Si>asi partinin en yüksek orgifft. genel kongredir» İıttkmünü koymnştnr. Yine bn maddeye gBre parti genel baskanını «eçmek, rnerkez, yönetim, dlsiplin kurulları fiyeierini intihap etmek, tilzuk ve programda dejisiklik yapmak, toplumn, devletl ilgilendiren konularla, kamn faaliyetleri ve partl politikası hakkında temenni mahiyetinde veya bağlayıcı şekilde kararlar ittihaz etmek, kurnltayın vazifesidir. Demek olnyor ki, knrnltayın seçmiş olduğa genel başkan, merkez, yönetim, disiplin gihi oreanlar tamamiyle kurultay adına görev görmekte, icabınd» kurultaya hesap vermek zornnluğnna düsmektedir. Şn halde kurultay ile, seemis olduğn organlar arasında bir vekil asil münasebeti mevcnt bnlnnmaktadır. Vekilin yapacağı bütün işleri ise. asilin yapabilecegi, sn gStürmez bir bukuk kaidesidir. S ¥ • *•• ••*• •••• • ••• • ••• S :::: ••«• »••a • ••• »••• *••• :::: «••• •••• •••• imdi soruyor, tartışmak ı^tiyor ve cevap bekljyonım. Bu Türk evlâdı Amerikalılara çalıştığı için Komprodor mudur, ya da Kapıtalist midlr? Yok sa 400 milyon lira harcanacak bir mevzuda yedi yıl (hem de kendi parası i l e ) ihtisas yapmış bir va tandaşa 34 bin lirayı esirgeyip onun enerjisinin yabancılar tarafından sömürülmesine razı olmakla asil bizler mi Kompradoruz?... Halkının yüzde 60'ının okuma yazma bilmediği bir memle *••• •••• 152 ler bildirisi Sayın Kaynar 152 öğretim üye»inin geçenlerde yayımladığı malum tasarıyı protesto bildirisi bu mücadeleyi kuvvenlendirmek ten çok zayıflatır, diyor. Çünkü, kamu oyu «Bn bildiride sadece 152 imz» var. Bnna göre istanbul Üniversitesi öğretim üyelerinin dörtte üçü düşünce özgürlügünün yanında değil midirler?» diye düşünürler demekte.. Böylesine önemli bir konuda suskunluğa bürünebilenler mi haklıdır, yoksa 152 kişi mi? Bütün mesele budur. Çetin ö z e k «BİIdiriye imza koyan 35 kişi mi haklıdır, kaçınan binler mi?» diyerek gerçeği dile getiriyordu.. «Bu bildiri bir bölünmedir» diyor Sayın Kaynar. Evet bir bölünmedir. Sınıfsal bir bölünme.. öğretim üyeleri arası ideolojik kutupların belirtileridir... «Bildiri, öğretim üyeleri ile rektör arasında mücadele varmış gibi gösteriyor» demekte Sayın Kaynar. «dâvSyı zayıflatır bn» diyor. Tasarıya açıkça cephe almayan Egeli'yi suçlamak bilmeyiz ne ölçüde bir kusur »a yılabilir? Mürsel E.VGtN Üniversite öğrencisl MEVLIT 4,'3/1967 günü Hakkm rahmetlne kavuşan birleik annemia ASİYE TALUY'un ruhuna ithaf olunmak Uzere 23 Nisan 1967 pazar günü ögle namazını müteakip Bakırköy KARTALTEPE Camünde okunacak Mevlidl Şerif ve Hatim duasına bilcümle akraba, dost ve din kardeşlerlmlzin teşriflerini rica ederiz. O|ln : Muzaffer Taluy Kızlan: Münevver Turcan Güzide Taluy Cumhuriyet 4309 Sonuç G Partinin Meclis üyelerine gelinee; bnnlann parti camiası icerisinde mfltalâa edilmeleri, bir kanun hükmüdür. Bahis konusu yaptıjhmız Siyasi Partiler Kanununun 10 nncu maddesinin diger bir fıkra«ı, partinin genel baskanını, merkez karar, yönetim ve disiplin knrnln üyeleriyle Tflrkiye Büytik Millet Meclisi üyelerini, genel kongrenin, yani kurnltayın tabiî flyeleri olarak kabul etmektedir. Şu halde Büyük Millet Meclisindeki parti gruplan, bn hükme tröre, partinin, kurnltayın tabiî üyeleri meyanında aayılmak iktiza etmektedir. Iddialar ekizler, kurultayın siyasi bir mahkeroe olmadığı, partinin disiplin organı yerine geçemiyeceği iddiasındadırlar. Tukarda da belirttiğimiz gibi, partinin bu en yüksek dereceli organı, seçmis olduğu bütün knrullan kendi adına iş görmek için seçmektedir. İş görülmediği, aldığı prensip kararlarının yerine getirilmediği, siyasi umdelerinin dışına çıkıldığını gördüğü andan itibaren kurultay, seçmis olduğu bu kurullardan S 3ri»uyor ki, sekizlerin son bildirilerf, tamamiyle hissî ve bnknk çerçevesi dışında bulnnmaktadır. Bize gSre, sekizlerin hnknk dışı böyle bir taktige müracaat etmelerinin tek sebebi, Sayın înönü'nün kongre buznrnna genel başkan olarak çıkmaraasını temin içindir. Ancak, politik hayatta, y a n n bu memleketin mukadderatını omuzlanna yüklenmeleri ihtimal dahilinde bulanan sekizlerin, tamamiyle bukuk dısı bir bildiride bnlunmalan hayrete şayan bir keyfiyettir. Bizim anladıgımıza göre sekizler, ortanın solu tezini kabul eder görttnmekle beraber, aslında kabnl etmemektedirler. Hatırımızda yanlış kalmadı ise, meselenin patlak vermesi sebebi, merkez yönetim organının, parti teşkilâtına «Biz ortanın solundayız fakat sosyalist değiliz» cümlesini knllanmamasından çıkmış bulunmaktadır. Bu, insanlar icerisinde akıllı olarak gezinen bir kimsenin, taer raggeldigine, ilk söz olarak «Ben deli değilim» demesine benzemektedir. Son kurultay, Cnmhuriyet Halk Partisinin ortanın solunda olduğunu, fakat sosyalist bir partl olmadığını kabul etmiş bulunmaktadır. Bu karar karşısında her gün teşkilâta «Ortanın solundayım fakat sosyalist değilim» demekte bir mâna olamıvacaîı jçibi ortanın solunda bulunuldugunn dahi şüpheli gösterecek bir keyfiyettir. Normal bir adamın her rasgeldigine «Ben akıllıyım» demesinin deliliğine alâmet sayılması gibi. ütün bn sebepler dolayıslyledir ki, sekizlerin basmda çıkan bu bildirilerini, bırakınız hukuk nosyonunn, kanun bükümleriyle dahi uzlaştırmaya imkân yoktnr. •••« «»•• ••>• ••>• İIIİ NOT:, ~rartı«ma bOtttraoı» cBndoiicn /azılarıo mümkniUe <J«ktt)o edllmeslnL Z O kemneyl S ««nuunannı v. r u ı l a n detü. cartm uzertD* «Tvtı«ma> ruınazo jaatank T«JD IjJerlne postalamnanıu tiea ederlı. Herkesin elindeki Herkesin * dilindeki p İSMET PAŞAYLA10 YIL Metin TOKER Tekirdağ Belediye Başkanhğından 1 Su işletmemiz için iki adet derin kuyu pompası a h n ması kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlmjftir. 8 Pompaların ikisinin muhammen bedeli 36000 lira olup geçici teminatı 2700 liradır. 3 İhale 2 Mayıs 1967 sah günü saat 15 de Belediye E n cümeninde yapılacaktır. Zarflarm ihale saatinden bir saat önce Encümen Ba«kanliğına veriünij olması lâzımdır. 4 Şartnaroenin mesai saatlerinde Elektrik Su ve Otobflj İşîetmesinde görülebileceği ilân olunur. (Basın 14179/4298) Yurt dışındaki millî servetlerimiz B OP :::: ••«• ;;;?!:: •«••««•••••••»••«••••a•••••! ::::.::::::::::::::: :::::::::::::::::•:::;•: !!!!!••• •«««••••••••*«•««•••«••••••••••••«•••«••••••.* Dr. Melih Egemen «Yurt Dışına Giden Servet» başlıklı yazısında Almanyada çalışan 2000 Türk Doktorunun yani 4,5 milyar liralık bır millî servetin memleket dışında harg i t t j g i n i beürterek «Yurt c a n l p Otuzüçüncü Hafta Spor Toto İkramiyesi Kazananlann Nazarı Dikkatine Otuzüçüncü hafta SporToto ikramiyesi ödemelerine devam edilmekte olup Başbayiliğimize bağlı bayilerden oynayıp ikramiye kazanmı; olanların 15 gün zarfında ilgili fubelerimiz giselerins müracaatla ikramiyelerini almalan rica olunur. Taşra bayilerinden oynayanlarin ikramiyeleri P.T.T. v« Ziraat Bankası vasıtasile adreslerine gönderilmiştir. Türkiye Emlâk Kredl Baakajı A. O. İstanbul Şubeleri (Basın 13656/4319) &M A y l a k Musa (poLiriKACnjK 8 L£B2g] 6'lRÜKre &ULAtttK SuuA DöFdüncübaskısı^yapıian 1. ve#2..ciltlerden,mahdut miktardaımevcuttur. BÜTÜN KİTAPÇILARDA Genel'dağıtım : Hürrlyet Oağıtım A. İstanbul dağıtım : Ünverdi Yayınevi Cumhuriyet 4307 Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Birinci Bölge Müdürlüğünden JfS Türk Ticaret Bankası A. Ş. Umum Müdürlüğünden Bankamızın URFA'da yaptıracağı 86.700,33 lira keşif b e delli Türk Ticaret Bankası A.Ş. URFA Şubesi tadilât ve dekorasyon işi kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur. Bu işle ilgili dosya her gün iş saatl&rında Bahçekapı'da Bankamız Umumî Muhasebe Müdürlüğünde tetkik edüebilir. Teklif zarfları 2 Mayıs 1967 sah günü saat 17.00 y e kadar Umujni Muhasebe Müdürlüğüne teslim edihnif olacaktır. Muvakkat teminatı 6502^2 TL. dır. Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine vermekte aerbestör. Reklâmalık': 1401/4SU • Urfa /// Daimi Encümeni Başkonlığmdan 200.00000 lira muhammen bedelli Vibrasyonlu Tandem, kapılı «oför mahalli, asgari 4 ton kapasiteli. 25 HP. gücünde bir adet yol silindiri 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesine göre kapalı zarf usulüyle eksiltme suretiyle 15/Mayıs/1967 pazartesi günü saat 14 de Izel İdare binasında toplanacak olan Daimî Encümence ihale suretiyle satrn almacaktır. Tâliplerin kanunun târifine göre hazırlayacaklan teklif mektuplarını, 1967 yıh Ticaret Odası vesikası ile (11^5000) liralık geçici teminat mektup veya makbuzlariyle birlikte, ihale saatından bir saat öncesine kadar Encümen Başkanlığına vermeleri, posta dahil her türlü gecikmenin kabul edilmiyeceği, bu işe ait dosyamn hergün mesai saatlaruıda Encümen k«lemiade görülebileceği ilân olunur. (Buın: 14300) 4323 1 Aşağıda keşif bedeli geçici teminatı ihale gün v e saatleri yazılı işler İstanbul . Küçükyalıdaki Müdürlüğümüz binasındaki Komisyonda kapalı zarfla eksiltmesi yapılacaktır. Şartnameleri Ankarada Karayolları Genel Müdürlüğü Malzeme Subesi Müdürlüfünde, istanbul Bölge Müdürlüğünde görülebilir. 2 Eksiltmeye gırebilmek için : a) Isteklilerin 1967 yılına ait Ticaret veya Sanayi Odası belgesi Şlrketlerin hali faaUyet belgesl il« mulü dairesinde her l l için o işin hizasında gösterılen miktarda teminat vermeleri, Yeterlik belgesi alabilmek için : b) Isteklilerin engeç aşağıda yazılı işler için ayrı a y n tesbit edilmiş olan müracaat son günü mesai saati sonuna kadar birer dilekçe ile Karayolları 1. Bölge Müdürlüğüne müracaat etmeleri (Müracaatta genel evrak kaydı tarıhi muteberdir) Dilekçelerine enaz aşağıda yazılı keşif bedellerini ihtiva eden miktarda buna benzer bir is yaptığma dair belge eklenmesi, 3 Isteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlayacakları teklif mektuplarını eksiltme günleri engec ihale saatinden bir 'ıa«t tvveline kadar makbuz mukabilinde Komisyon Başkanlığına teslim etmeleri lâzımdır. Postada olacak gecikmeler nazarı itibare «lınmaz. tşin Cinsi Edirne ay. Kırklareli yolu klm. 3940 arası İnece içi park* kaldınm ve üst yapı inşaatı, Hayrabolu ve Malkara içi geçişleri parke kaldınm ve üst yapı inşaatı, Keşif bedeli Lira kr, 100000 137000 00 00 Geçiel teminat krş Lira 8250 8100 00 00 Eksiltme Günü 10 Mayıı 1967 11 Mayıs 1997 •aati 11.00 11.00 Belge mflrscaat son günü 4 Mayu 1967 ! Mayı» 1967 (Basm : 14047/4318)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear