Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Hürriyefsizlik çemberi ve hürriyel özlemi Prof. Dr. Nermin ABADAN ••B :: i Hem öyle? hem böyle... öy dâvası sadece edebiyatla halledilmez» diyor Sayın Ecvet Güresin. «Edebiyatın yanına rakamı oturtacaksınız, istatistiği oturtacaksınız, parayı sağhyaeaksınız, insan gücünü harekete geçireceksiniz, teknik alanda halka inmek, halkla beraber olmak heyecanını istim (izerine tutacaksınız, kısacası hamur edeceksiniz, uygarhk bekliyenlerle ona yararh olabilecekleri ki, dâva hal yoluna girebilsin.> Bu ve buna benzer bir hayli fikirler ileri sürüldü, kararlar alındı Sayın Güresin bugüne değin. Fakat hiçbiri uygulama alanına konulmadı. Bir süre daha konuimayacağa da benziyor. Oysa daha tartışmasmdayız işin. Uygulamaya geçemiyoruz bir türlü. Köyün çözüm bekliyen sorunlan meydanda, yeteri kadar çözüm yolları da var. O halde daha fazla beklememiz neye. Üstünde durulması gereken konu bu esasmda. Bu yolda yormalıyız kafalarımızı. Aksi takdirde yerimizde sayar dururuz. Gerçek bir yurtseverlikle işe başlamanın zamam gelmiş, geçmiştir bile. Köyün çözüm bekliyen bir hali sorunu var oysa. örneğin : • ••• • ••• | ^ i erek faşist, gerekse birbirlerinden farklı Ancak fikir özgürlüğüne karçı durdurulanu^ » görüşler savunan komünist partilerin ortak yan öslem Krnçev'i 1959 da Yaaariar Kongresinniteliğı ve temel ilkesi, serbest bir siyasî rekade sanatı vesayet altına almaktan vazgeçmeğe beti reddeden tek bir ideolojiyi toplnm hayasevketmiştir. Yazarlara bitaben «Neyin yayıntının her kesiminde egemen kılmaktır. Totaliter lanmağa değer olduğunu kararlaştırmak kolay partilerin iktidarda bulundugu ülkelerde, hüdeğil, bundan sonra bu işleri kendiniz karara knmet kttltürel faaliyetlerle haberleşmenin her bağlayınız!» demiştir. yönü uzerinde mutlak bir tekel kurmaktadır. u kadar ki, son derece fevrî hareket eden Basın, radyo, televizyon ve film gibi kudretli Kruçev liberal Sovyet intelligentsia'sının dav haberlesme araçlan vasıtalı yada vasıtasız yolranışını bir türlü hazmedememiştir. 1960'da 1963 dan hükumetin hizmetinde, iktidar sahiplerinin te yazarları davet edip, onlara öğüt vermeğe dileğine nygnn bir halkoyn yaratma gayesile kaikışmıstır. Bütün çabası komünist ideolojisisürekli seferberlik halinde bulundurnlmakta•••• ne uygun eserler elde etmekti. Fakat dilekleri •••• dır. Bn yoldan bagımsız düşünce ve karar ver• ••* • ••• bir türlü gerçekleşmedi. Sovyet ressamları hü• ••• me fırsatı ellerinden alınmıs, rejime tâbi in• ••a kumetin yapılannı somut olarak gosteren resimsanlar topluma yaratılmağa çalısılmaktadır. Doler yerine, soyut nonfigüratif tablolar çizmeklayısile bu rejimlerin hepsinde düşünce, söz, te devam ettiler; bestekârlar da keza ahenk basın çibi temel hak ve hürriyetlerin hiç biri yerine atonal batılı modern müzife karşı eğilim bir kısım anayasalarda zikredilmesine raggösterdiler. Kruçev bu davranış karşısında öfm e n korunmus sayılmaz. Esasen bn rejimlerde kelenmiş, onları «milletin ekmeğini yiyen nankamn hürriyetlerinin gereksiziiği açıkça sakörler» niteliğı ile vasıflandırmıştır. Krnçev büvunuîmaktadır. Nitekim Lenin 1921 de övünetün öğütlerine rağmen sonnç alamayınca, parti rek bn konnda sn açıklamayı yapmıstır : •••• memurlannı karikatürize eden Dndintsev'in ro•••• «Biz yalnız zenginlere yarayan basın hürriyeti•••• • aaa manının yeniden basılmasına izin vermemiş, ne ve onunîa birlikte geîişen diğer burjuva öz:::: Sovyet Rusya'da bngflne kadar sürdDrülen yagürlüklere, kurucu meclise ve burjuva demokhudi düsmanhğını teşhir eden Evtnchenko'nnn rasisinin benimsediği ilkelere bütün dünyada «Baby Yar» adlı siirini siddetle tenkit etmiş, yankısı duyulan bir şamar attık!» K:: senfonfsini öldürülen masutn yahudllere ithaf •••• •••a eden bestekâr Şostakoviç'i ise alenen hesab ver••a a aaaa • aaa mege davet etmiştir. • ••• •aaa Böyle olmakla beraber Krnçev ayni devrede otaliter rejimlerde kamn hürriyetlerine yeni ve beklenilmeyen bir harekete girigmls, karşı girisilen âmansız mücadeleye rağmen kendi emrile Sovyet Sansür heyetinin sakıncalı her ülkenin aydın ve sanatkârı bn baskı ve yılbuldu£n bir eseri, Soljenitsyne'nin «Ivan Denl• ••• dırmalara karsı çıkmışlardır, çünkü en zor hapsoviç'in bir günü» adlı romamnın yaymlanması:::: sedilen kuvvetin başında insanoğlunnn ele avu•aaa •aaa na izin vermiştir. Mecburî bir çalısma kampında •••a ea sığmayan fikrî gücü gelmektedir. Bunnn en aaaa • III geçen «normal» bir günün hikâyesini nakleden •çık örneklerini elli yıldır fikrî hayatını resmî :::: •••• bn romandan sonra Stalin devresinin terörle aoaa Ideolojiye uygun dar bir çembere sığdınnağa • ••• •aaa doln devresi daha da canlı bir şekilde dile ge•aaa çalışan Sovyet Rusya'nın yazar, ozan ve aydın• aaa • <ıaa tirilmistir. Nekrassov ve Bondarev eserlerinde Isrı vermişlerdir. bn türlü kamplardan dönenlerin gfinlük hayata thtilâl 1917 de Rnsya'daki Çarlık rejimini •aaa intibsk güçlüklerini anlatmışlar, nihayet rejivıktıktan sonra kısa bir süre için sanatkârlara sör Çuhrai «Saf gökvüzü»nde ayni konnyn beyax mutlak hürriyet sağlanmıştı. Bu arada şiir, reperdede cantandırmagı başarmıştır. sim. miizik ve mimarîde cesitli ekoller gelis•:ı : : :ı ı me imkânını bnldnlar. Fakat zaferin ilk sarhoşH:: Inğu geçer secmez, Lenin"in sanatın ihtilâle hizaaaa met etme dileği ağır basmıştır. Şu kadar ki. kou arada Sovyet Rnsya'nın her yerinde simünist rejimin ilk yıllarında daha fazla hürriir matineleri düztnlenmeğe başlamıs, «öfyetden yana olan Gorki, Trotskv. Bukbarin gikeli genç ozanlar» binlerce dinleyiciyi saatlerce bi yazar ve siyaset adamlan düsüncelerini sadnyguln ve itham edici şiirlerile eoştnrmnşlarvunma imkânını bulmnşlardı. 1930 23 yıllarında dır. geçmisle tüm bağların kesilmesini ve proleter Karsı konulmaz bu yeni akımın fethettijtf bir kültür yaratmak isteyenlerle, ba tntama diğer bir alan, resim olmustur. Akademl karsıt olanlar da görüşlerini ifade edebilmişleröğretim üyelerinin açık mnhalefetine ragmen dir. 1962 de Moskova'da bir modern resim sergisl Nisbî bir fikir Szgfirliigfine yol acan. dolaaçılmıstır. yısile Şolohov'un «Ve durgun akardı Don» gibi Sovyetlerde bnzlann çSzümü »on yıllarda • III büyük romanların yazılmasına imkân veren bn •aaa sanat alanını da aşarak bilime de sirayet etti. •an ilk devre kesinlikle 1938 de sona erdirildi. KoStalin devrinde yasak edilen Einstein'in izafiyet münist parti daha 1926 da Stalin'in direktifine teorisi yeniden itibara kavaştnruldn. Biyolojide nyçun olarak «proleter görüş açısına aykırı ve Mendel'in veraset kannnlanm hükürasüz kılan "Vabancı ideolojileri ho?e;örü ile karşılayan her biyolof Ljssrnko tahtmdan indirildi. Ekonomitürlü davranışa» Smansız bir savaş ilân etmişti. de Djo.ipk'îvon vo ÎI'" 1 "» etfitlpri. ma'ivet fiv»tKisisel yazar olarak hilrrîvetlerini mniiafaza etlarÎTtaliteTF istihsal gibi batılı kavramlar ön pl«mek isteyen Iessemine, Babel gibi yazarların na geçirildi. Tarih alamnda ise gençler, siyasî bn isteklerinl aksettiren açık mektnpian cevabtabulara aldınş etmeksizin, kendilerine kabul sı« bırakılınca, Iessemine daha 1925 de «bükülettirilmek istenen resmî yalanlan kenara itip, mez bir sosyalizm ve hayalsiz bir Helena adası gerçeği arama ve söyleme çabasına devam etyaşantısiı istemedigi için intihan "tercih etmişmişlerdir. tir. ıl 1964. Kruçev lktidardan uzaklaştınlıncs tekrar fikrî ortamı dondnracaklanndan korkulmnştnr. Gerçekten kamn özgürlüklerinin hukuk devleti »nlayışına uygnn bir teminat »isde yeni bir aşamaya varıldı. Sovtemine bağlanmadığı Sovyet Rnsya'da son yılyet Yazarlar Birliği Troçkizmle larda fikir özgürlüfünfi kısırlastıran birçok suçlandı. Birlik feshedilerek yeniden kurnldu, uygnlamalar olmustur. Dıs ülkelerde izinsiz yamutlak bir siyasî sadakat ölçüsünü kabul etmezılannı yaytnlayan Tarsis önce bir akıl hastalıkyenlerin hiçbir yazıları hiç bir yerde yayınlanlan kliniğine yatınlmış, daha sonrs ynrd dışın» maz oldu. gönderilmiş ve Sovyet vatandaşlığından çıkanlBn devrin nüfnzln politikacısı Jdanov, «yamıştır. Genç şair Yosip Brodski, «sosyal parazizarlar, ruhların mühendisidir» şeklinde Stalin tizm (asalaklık). sebebile bes yıl bir islih evintarafından ortaya atılan formülü ele alarak, de eeçirmeSe tnahku"! edilmK «iireM dnltna'1in :::: aaaa bütün ilgililere şn kesin emri vermişti: «Hayat• aaa sağbk sebeplerinden ötürü serbest bıratalmıştır. mmmu • aaa da olduğu gibi objektif gerçeklerin tasviri ile •aaa Nihavet Stalin devre«'ni ve orı izleyen «ıii!>rı • aaa :::: yetinilmez, yazar, her olayı devrimci oluş safsiddetle yeren ve yazılarını takma isimler alhasında yakalayıp, onu idealize etmekle görevtında yabancı ülkelerde yayınlatan Daniel ve lidir!» Fikir hayatına yön veren cSosyalist reaSiniavsky'nin davalanna bakılmıştır. Bnnlar lizm» doktrini işte böylece doğdu. «Sovyet devleti aleyhine propaganda yapma ve 1934 de başlanan büyük siyasî yargılamalar devletin itibarım küçük düşürme» suçundan 5sırasında bn doktrine uymayanlar mutlak sestürü Ocak 1966 tarihinde yargılandılar. Daniel sizü^p m^h'<>"'m /••»i''îlpr. «Dr. .Tivaıro» nun vayedi, arkadaşı Siniavsky ise bes yıl hapis ceıazarı Pasternak Gürcü şairlerin eserlerini çevirsına çarptınlmıştır. Şu kadar ki, bu mahkumiyetmek suretile ölümden kurtuldu, Akhmatova ise ler dahi yabancı gözlemcilere göre eski debiricik oğlujıun temerküz kampına sevkinden virden hayli farklı sayılmaktadır. Stalin devrinsonra her türlü fikrî faaliyetden vazgeçti. Bn de yargılanmaksızın idam yada sürgün eezasına katlanılmaz fikir iklimi ortasmda Rus ihtilâlinin çarptınlacak olan bn kişiler, simdi açık ve nsnen ünlü sairi Maiakovsky de intihar suretile halî bir yargılamaya tâbi tutnldnlar. Sanıklar i«« :::: yatına son vermiştir. «kusnr işleme» hakkından faydalanmak gayretile eylemlerini inkâra sapmamışlar, aksine hertkinci dünva savası fikir havatı üzerindeki kesin «doğal bir eleştirme hakkma» sahip oldnbaskıvı kısmen hafifletmistir. Pasternak yenigunn ileri sürmüslerdir. Birçok Sovyet yazan den vazı hayatındaki yerini aldı, Alexis Tolstoi lehlerine sahadet armacı ile partiye mektnp göneserinde haksız yere mahkum edilen bir kisiyi dermişler bir kısım gençler ise sokaklarda lehyazı voln ile tanıtabilmistir. lerinde gösteride bulnnmuşlardır. Bn arada eşFakat bu davranısa karsı tepki gelmekte geleri de çalmadık kapı bırakmamıslardır. Mahoikmedi. Savas biter bitmez Stalin'in ana politikum edilenlerin yakınlan eskisi gibi saklanma kası Sovyet Rusva ve peyk ülkelerde fikir haihtiyacını dnymamaktadırlar, belli çevreler onyatını dondurmak amacına yöneldi. Yardımcısı lara karsı knvvetli bir dayanışma göstermekteJdanov 1946 da bütün cephelerde yeni bir savas ilânına giristi: liberal gazeteler, tiyatroladir. Bütün ba ileri ve geri adımların ortasmda rın repertuvanndaki piyesler, bir kısım filmler, şüphe götürmeyen bir hnsns vardır: thtilâlden hepsi hükumet politikasma aykırı sayıldı. Jdaelli yıl sonra Sovyet Rusya'da bile hürriyetlerinov'a cöre 'Sovyet edebiyatımn görevi, devleti ne kendilerine özgfi bir yol açmaktadırlar! :::: desteklemektır!> • aaa •aaa •aaa 1948 en değerli Rus yahudi yazarlarının idam edildiği yıldır. Tanınmıs film rejisörü Eisens•a» a a>ıaı tein, «Korkunç Ivan» filminin ikinci yansının TATÜK'fin ileri görüşlâ devrimeilik anlagögterilme yasağı karsısında kahrından sessizce yışı sayesinde Cnmhnriyet'in tek parti devsöndii. resinde bile fikir hayatımn katı dogmalara tâbi kılınmanuş olan Türkiyemizde hürriyet mücadelesi kıyas götürmez ilerlemeler kaydetmiştir. Çok partili hayata geçiş ve 27 yıllık bir iktidar de Stalin'in ölümü bn yoğnn baspartisinin tasfiyesi esas itibarile özçürlük nğra' kı ve tethis rejimine son vermişna ynrütülen bir mücadelenin zaferi sayılır. tir. 1953 den bu yana, «Novy Mir» isimli edebî 1950 1960 yıllannın tutarsız baskı tedbirlerine dergi sosyalist realizm dogması ile partinin fikrağmen bu mücadele gerilememiş, aksine !7 Marî vesayetinin isabetini tartışmaya baslamıştır. yıs devrimi ile Türk tarihinde kaydedilen en 1956 da toplanan 20 nci parti konçresinde Şolohov, edebî istihsaUn kısırlığından yakmdı: Yir anlamlı ilerlemeyi basarmıştır. 1961 Anayasası Türk toplnmnnnn sorunlannı kafıda dökmek, mi yılda ancak on iyi roman'. Buna rağmen bu sözle belirtmek, yaratıcı yeteneklerile ifade etdevrede Ehrenburg'un «Buzlar Çözülünce» ve mek isteyen her Türk vatandasa sajlam, temiDndintsev'in «İnsan yalmz ekmekle yaşamınatlı ve ileri bir belge sunmuştnr. Fikir hayatıyor» romanlan ortaya çıkmıştır. mızda bn baklar sayesinde yedi yıldır kendini Yaratıcı düşünce nğruna devam edegelen gittikçe dnynran sosyal nyanış vetiresi karsı komücadeleler karşısında Stalin'in putlaştırma sinulmaz bir nehir gibidir. Etrafımızdaki Srnekyasetini teşhir etmekten çekinmeyen Kruçev, lerin de gösterdiçi üzere en koyn istibdad, en yeniden otoriter bir çizgi benimseme zorunlukorkunç tethiş ve en kapsamlı totaliter devlet ğnnn dnymustur. Ona göre ancak sosyalist reidareleri dahi elle tntnlamayan, gBzle gSrülmealizm partinin ideolojik çabalarım değerlendireyen fakat her düşünen duygnln vatandaşın gönbilecek vasıftadır. Parti sanat, bilim ve edebilünü doynran hürrivet özlemini bogamamıstır. yat alanlarına yabancı ideolojilerin sızıp yerlesHele kamn özgürlüklerini anayasanın temel nnmesine karşı amansız bir mücadele yürütme zosurn haline eetirmis bir toplumun aydın üyelernndadır. Ayni yıl Pasternak olayı ortaya çıkraıştı. İsveç Akademisi Sovyetlerde yasak ediri bn mücadeleden aslS vazgeçmiveceklerdir. len «Dr. Jivago» eserinin yazarına Nobel ödülü Günümüzün karmasık toplnm düzeninde omuzteklif etmişti. Resmî çevrelerin buna karsı tepkilarında toplnmsal sornmlulnğu dnyan herkes bn si son derece menfî ve şiddetli olmustur. Vatanmücadelede yer almaktadır. Fransız devlet adadaşlıktan çıkarılma ve sınır dısı edilme tehdimı MendesFrance'ın deyimi ile, bn insanlar di ile karsılaşan Pasternak, vatanına karsı dny«bir davanın yanında yer aldıkları için kendidnğn bağlılık sebehil<> Nobel ödülünü reddetme lerin! daha hîir» dnymaktadırlar, çünkü deznokkarannı verdi; 1960 da ise kanserden öldü. rasi her gün yeniden fethl gercken bir düzendir. K mında, zootekni, arıcılık, tavukçuluk konusunda yetiştirilip, uygulaması saglanmalıdır. Tüketim öylümüz, ziraî üretimde çok kez emeğinin karşıiığını alamamaktadır. Ürettiklerini pazarlama olanaklanndan yoksun olduğu gibi, elinden çıkaramamaktadır çok kez. Aracl tüccarlar elindekilerini yok pahasma elinden alıp, kısa bir süre sonra ayni şeyi misli misline tekrar ona satmaktadır. Malî sıkıntılar içindedir bu bakımdan köylümüz. Bu sıkıntı özellikie kış aylarında olanca ağırhğıyla kendini gostermektedir K Mücadeleye rağmen... T m iiii Öfkeli ozanlar B alkınmasım ıstediğimiz köy~ lümüzün çoğu, henüz eğitimden nasiplerini alamamışlardır. Eğitime tâbi tutulanları da, eğitim sonucu edindikleri kendileri ve çevreleri yararına kullanılacak nitelikte değildir. Öğrendikleri, sorunlarıyla bağdaştınlmamlş, günlük yaşamın gerektirdiği bilgi ve becerilerden yoksun bırakılmışlardır. Okul sonrası eğitimle, okulda edindıkleri yenilenmemiş, tamamlanmamıstır. Teknik alandaki gelişmeleri izliyememiş. bu değişikliklere kendini uyduramamıştır. Problemlerini anlamada, çözüm yollarmı bulmada gerekli bilgüer verilmemiştir ona. Türk devrimleri, millî kültür benimsetilmemiş, milli birlik ve beraberlik ruhu kazandınlmamıştır. Çeşitli kurslarla bo? zamanını değeriendirme olanağı verilmemiştir. Bu koşullar altında dün olduğu gibi köylümüz içgüdüleriyle yaşamaktadırlar. Koyu tutucudurlar ilkin. Yeniliklere karsı ürkek, bilgi ve görgüleri ilkeldir. îsinin dısmdaki herhangi bir işi denemekten sakınır. İyi bir çalısma düzenine girmediğinden her şeyini rtevletten bekler. Eğitim K areketleriırizde içtenliysek ve köy kalkınmasına gerçekten inanıyorsak, köye ineiim iikin. Problemlerini tesbit edelim bir bir. Teşhislerini yapalım bu problemlerin. Sonra da tedavilerine geçelim. Yorucu olacaktır belki bütün bunlar. Sistemle çalışmayı gerektirecektir. Fakat, geçmişte yapılan hatalann vebalinden kurtulmus, köylüyü içinde bulunduğu bunalımlardan kur tarmış oluruz. Kemal ISIK Mekece Okulu Müdürü Pamukova Hi Sonuç Sosyalist realizm Y evamlı nüfus artışlan, miraslar ve çeşitli ekonomik neden lerle, köylerde, aile başına düşen toprak miktannı önemli bir şekilde azaltmıştır. Mevcut toprağını değerlendirecek teknik bilgi ve maddi olanaklardan da yoksundur. Bu bakımdan toprağının verimi gün geçtikçe azalmaktadır. Toprağın verimsizliğıne paralel olarak ziraî üretımde bir gerileme olacaktır ister istemez. Gücsüz bir bünyeden bir şeyler beklemek yersiz bir davranıs olur kanısındayım. Çıkar tek yol ziraî yatırımlardır. Gubreleme, sulama, mücadele, ziraî âletleri ve bunlarla ilgili bilgileri edinmede gerekli olanaklar sağlanmalıdır. Tarla, bahçe tan Üretim D # Aym konuda Kayseriden Nazmi Taker Ortaokulu Ed. Grb. öğretmeni şunlan yazmaktadır: ••I nsan, kafasında düğümleI I I nen fikirlerini güzel bir ' yazıda şekillenmiş ve çözülmüş olarak bulduğu zaman znutluluk duyuyor. Ecvet Güresin başyazısında, köy sorunlannın edebiyatla çözüm bulamıyacağını söyleyen Sayın Demirel'e cevap veriyor; «Edebiyatın yanına rakamı otnrtacaksınız, istatistiği otnrtacaksınız. parayı sağlıyacaksınız, insan gücünü harekete geçireceksiniz. Sosyal adaletin nasıl sağlanacağı hakkında herkes biraz kafa yorsun. Bnnlar millî güvenliği sarsmaz jaulli bütünlüğü parçalamaz» cavlarıyla düşünülerini tümlüyor. Bu yazımızda edebiyat kuru ve lüzumsuz lâf kalabahğı olarak kabul eden ve aslında bunu demekle lâf salatası yapan fikirlere cevap^vçrmejc istiyorum. Edebiyat, sözlük anlamıyla; güzel yazmâk~Ve güzelkonuşmak*sanatı anlamına gelir. Güzellikler ise yalanlarda değil de gerçeklerde bulunur. Bu düsünüde olduğumuz için, köy sorunlannı dile getiren yapıtlann, sayrıhğa ilâç arayan gerçekler olduğuna inanıyorum. Zamammızın edebiyatı fildişi kulesinde yaşıyanlann edebiyatı olmaktan çıkmış, köylünün nasırlaşmış dertlerinin yükselen sesi olmuştur. Bu seslerin büyümesinden korkulduğu içindir ki, kalburüstü edebiyatçılar sindirilmeye çalışılmıştır. Bu seslerden rahatsız olunuldufu içindir ki, UNESCO tarafından ülkesine en çok hizmet etmiş kişiler olarak seçilen Mahmut Makal ve bunun gibi nice değerlerin ses leri kesilmiş, kalemleri yazdırılmamıştır. Teokratık düzenin çark ları arasında öğütülmeye çalışılan bu kıymetlerin o makinayı Bırakımz, edebiyat fonksiyonunu yapsın Cnmhnrbaşkanı Cevdet Sunay'ın Amerika gezisini Hgiyle izli yoruz. Bundan ikibuçnk yıl önce biz de bir Amerika gezisi y»p mıştık; ve bizi de aşağı yukarı ayni yerlere götürmüşlerdi. Sn nay'ın Hollywood'ta artistlerle birlikte yemek yemesi, Olivia d Havilland, Rock Hudson, Edward G. Robinson gibi beyaz perd meşhurlannın ziyafetinde nutuklar söylemesi, ünlü Walt Disney'iı çocuklar için kurduğu Disneyland'ı gezmesi bayli ilginçtir. J Sunay. Hollywood ta çoğu beyaz perdeden aşinamız ol»n yıl dızlara : « Amerikanın büyük sinema endüstrisiyle yeni geüşmeKtı olan millî sinemacıhğımız arasında faydalı münasebetler kurulma sının mümkün olacağmı düşünmekteyiz» demiştir. Oysa bu faydalı münasebetler kendiligînden knrulmnstnr. Bı • durduracağını uslardan çıkarma • zlm Yeşilçam sinemacılan Amerikan filimlerinin senaryolarını ay mak gerek. Ayni zamanda anlanen taklit ederek yüzlerce filim çevirmekte, Küçük Amerika ol şılmayan taraf; edebiyat sözcümak yolnnda günden güne gelişen Türkiyemizin pek mntlu halk ğünün boş şey olduğu iöyleniryerll ve yabancı Hollywood filimleriyle karanlık salonlarda beyıı ken, edebiyatçılardan bu kadar yıkamaktadır. korkulduğudur Sayın Ecvet GüSayın Cevdet Sunay'ın Disneyland'ı ziyaret etmesi de gerçek resin'in dediği gibi, «bırakımz ten cazibelidir. Hepimizin karikatür filimlerinden tanıdığımız Wal edebiyat fonksiyonnnu yapsın». Disney, çocnklar için bir masallar kenti kurmak istemiş ve bı Fikirlerin çokluğu, kırları güzelyolda büyük başanyla Disneyland'ı meydana getirmişti. leştiren renkli çiçekler gibi, ceDisneyland gerçek bir rüya ülkesidir; minyatür nehirlerl, göl miyette armoni yaratır. Halkın leri, küçük şatoları, minik evleri, trenleri; bir çocuğun aklını ba dertlerine eğilen edebiyat, çareşından alacak «türlüçesitli» numaralarıyla gerçek bir rüya ülkesi. ler için olanak hazırlar. Bu ülkede bir kavığa binip Afrika ormanlarınm esrarlı derin üm düşüncemiz suyun gözünliklerine dalmak mümkündür. Ya da bir korsan gemisine hiniı de bulunan politikacıların maceralar diyanna dalmak elinizdedir. Dünyadakl Lnna Park'lakendi anladıkları mânadaki nn en güzel çarkları Disneyland'da döner. Sayın Cnmhnrbaşkanı edebiyattan uzak kalmaları ve mız eğlencelerden hangisini tercih etti bilemiyoruz; bn konndi gerçek edebiyata saygı duymalagazetelerimiz de gereği kadar tafsilât vermiyorlar. Biz sandall: rıdır. "Gölge etmesinler, biı onbir Afrika gezisi yapmak istemiştik VValt Disney'in masallar ülkelardan ihsan istemiyorar.'» sinde.. Bir sandala bindik, ve Afrika'nın balta girmemiş derinliklerine daldık. Sağda solda vahşi bayvanlar el değmemiş tabiatır ortasındaki korkunç yaşantılarını sürdürüyorlardı. Timsahlar su larda yüzüyor, gergedanlar ağaçlann arasında görfinüyor; may munlar, aslanlar, kaplanlar, vahsi knşlar dekorn tamamlıyorlardı Yırtıcı hayvanlarla mücadele eden zencilere raslıyordnk. Mağaraayın Burhan Felek'in «Sinirlar ve şelâleler arasından süzülüyordo kayığımız. Kolonyal «ap ]enmiyelim» adlı makalesini kalı sömfirgeci kılıklı bir rehber gezi boyunca açıklamalar yapıdikkatle okudum. Fakat fikiryordn. Herkes, ve şüphesiz öncelikle küçükler, kendilerint nnutlerine katılmıyorum . mnş, bu hayret verici gezinin zevkine teslim olmuştu. Yazar yazısında Amerika'nın Disneyland'ın daha nice marifetli gösterilerinde gflzel gflzel Türkiye'ye yaptığı yardımların vakitler geçirtnek, çocuklasmak mümkündür. Şüphesiz Cevdet Sukarşılıksız olamıyacağını belirtnay ve sayın eşi bu turistik geziden çok memnnn kalacaklardır. meye çalışıyor. Buna katılmamak mümkün değildir. Amerika, yaLos Angeles, San Francisco, Hollywood, Disneyland gibi yerleı zarın tâbiriyle, Türkiye'nin «kaAmerikanın görülmesi gereken köseleri olarak tanımlanır. Beyaı ra kajına hayran» olduğu için perdede gördüğümüz artistlerle tanısmanın da Amerikan nsulü yardım yapmıyor. Buna karşılık propaganda bakımından elbette faydaları vardır. Hatırladığımıza bazı menfaatler bekliyor. Ancak göre eski Sovyet lideri Kruçef de Hollywood'a gitmiş, hattâ filim yaptığı yardımlarla, beklediği setinde Frank Sinatra'yı izliyen Bayan Krnçefin fotoğrafları bttmenfaatlerin eşit olması lâzımtün dünyaya yayılmıştı. dır. Bütün bunlar tabiî olaylar sayılabilir; ama iki devlet arasındaki siyasi ilişkiler tabiî olnrsa!.. Amerika'nın Türkiye ile flörtü, Bizim Amerika ile ilişkilerimiz tabiî çerçevesinde değildir. yazarın misalindeki kızla delikan Ayıklanması gereken büyük pürüzlerle doln elliden fazla ikili anlının ilişkilerine benziyor. Türlaşma devletimizin bagımsızlığını dahi gölgelemektedir. Memlekekiye'yle geziyor, tozuyor, fakat timızde on binlerce Amerikan askeri vardır. Devletimizle Amerika Türkiye'nin hakkı olan bir şey Birleşik Devletleri arasmdaki ilişkiler eşitlik iJkesinin sınırları dımevzubahis olursa ve bu da uşında yürümektedir. zaktan da olsa, Amerika'nın çıHal böyle iken Cevdet Snnay'ın Amerika gezisi bn gerçekler karlarına aykırıysa, gıdıklandığıflstnne oturan bir nitelik tasımalıydı. Elbette iki devletin dostlnnı ileri siirerek mâni olmaya ka!ğnnu takviye edici nitelikte turistik geziler de yapabilirler devlet kıyor. îşte pek yakında vukububaskanları.. Ne var ki. Türkiye ile Amerika arasındaki dostlnk taklan Kıbns olayları ve Altıncı Fivıyeye değıl, düzenlenmeye muhtaçtır. Amerikayls Tfirkiye aralo. nndakı dostluk. dostlnk çizçisini geçmis lâübalilik sınmn» girmişAmerika, Türkiye'ye yardım «r. Bn durnmda Cumhnrbaskanımızm tnristik jezisi temelden diye silâh veriyor. Fakat bunları yanlıs bır tutnm sayılmalıdır. Kıbrıslı soydaşlarımızın toptan Büyük Millet Meclisi zabıtlarında devlet büyiiklerimlzln Tfirimhası tehlikesini önlemek için Klyedeki Amerikan üslerine istedikleri zamftn giremedikleri iddiakullanmamıza mâni oluyor. Öte w yazıhdır. Türkiyede Amerikan üslerini «iyaret edemiyen Cevyandan bu yardıma karşılık, kendet Snnayin Hollywood'ta Disneyland'ı ziyaret etmesi doğmsnnu di harb plânlan gereğince ve Tur istersenız Turk vatandası adına bir azizlik sayılmalıdır. kiye'yi çıkacak bir üçüncü dünSnnay Türk Amerikan iliskilerinde ciddiyetle düşünülecek ya harbinde ilk hedef yapma pakonnları elem almalı, l imkânlar nispetinde konnşmalan yürütmeli hasma topraklarımlza muhtar üsS n e n m e m e k e t e «ıı ° ^t dönmeliydi. Simdi Hollywoodta malerini yerleştiriyor. Biz de buna sallar dlkesını ziyaret etmesi Sayın Cnmhurbaşkanmın VVashingAmerika bize yardım ediyor mu tonda dınledığı masallardan sonra fazla telmiyor nn? diyeceğiz? vet, «muhtac Isen. namusla •««rtlar • altında yardım alırsuı.ı Amma bu namuslu sart • • lar nedir? Mesele burada düğüm •••••••ıa a leniyor.. «Medeniyet insana, insan gibi yaşamak imkânını aağlayan şartların heyeti umumiyesidir. ... Bir millet milliyetini ve milletinin özelliklerini muhafaza ettikçe batmaz» diyor sayın yazar ve Şirketimizin kurucusu ve ortağı bu yazının çıktığl gün bir gazete Amerika'nın Vietnam'a bes yüz hava akını daha yaptığını yazıyordu. Bu mudur medeniyet?. Bu mudur insanca yaşamak şartlarını hazırlamak? • Masallar ulkesinde! T Amerika ve çıkarfları S C VEFAT Türk milleti haysiyetiyle bağdaşmayan anlaşmalan yırtmasını bilmiştir. Sevr anlaçmasında olduğu gibi. Bu onun bir özelliğidir. Salih SITKI Ankara Hukuk Fak. öğrencisi Mııstafa Ayrancı vefat etmiştir. Cenazesi 10.4.1967 Pazartesi günü Hacı Bayram Camiinden öğle namazını müteakip kaJdınlacaktır. AYBANCILAB KOL. ŞTİ Heriş: H61 7763 ifilın ARTIK Biliyorsunuz sevgili okuyucular «Ne varsa MİLLİ PİYANGO'da var Ayda iki çekiüşi ile servef dağıhmına hız verdi. Sonuç A PİYANGO MİLLÎ Baskı ve tethişe son İlk fırsat 23 Nisan'cia Ci 00 ° 1 . 1 . 1 1 • TÜRK TİCARET BANKASI MİLLİ PIYANGO'nun ikramiyeieri boldur. coklur. 2) MİLLİ PİYANGO'nıın ikramiyeieri büyüktür. 3) MİLLİ PİYANGO'nıın ikramiyeieri hiç azalmaz. 4) MİLLİ PİYANGO'ya yâr olanlar er geç bahliyar olurlar.