26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHfFE DÖRT 29 Mart 1967 CUMHURÎYET îhtilâllerin sonunda ve inkılâplarm gelişmesinde, önder kadrolar içindeki parçalanmalar, bu olaylarm değişmez kanunudur mmm 3IÖI 5 5, tutumu FETHt OKYAR Sefimler ve Inönü'mifi eski arkadaşlannı yanında aradığmı nakleden Ali Fuat Cebe«oy'un bu hatıra latırları hazin dir. Atatürk ölünce înönü'nun bu eski arkadaslar hakkındaki davranışlarının ne olacağı umu ml bir merak konusu olmuştur. Gerçi Ataturk'ün son zamanlarında Ali Fuat Cebesoy az çok yuze çıkmış, fakat siyasî hayat ta kendine yaraşan bir yer almamıştı. Inönü Reisicumhur olunca, durumun daha esash düzelmesi yoluna gidilmiştir Mart 1939 da yeni seçimler yapacaktı. O zaman meclis »eçimleri iki dereceliydı. Yani vilâyetlerde ilk önce ikinci seçmenler seçılirdi. Bu seçimlere, 22 yaşını bitirmıs ve birinci seçmen olmaya hak sahibi vatandaşlar katüırdı. 1939 martında bu suretle ve 62 vilâyette ilk seçmenler, 40979, ikinci seçmen intihap edecek ve bunlar da meclise gelecek mebusları seçeceklerdi. Seçimler 15 martta başlayıp 21 martta tamamlandı. Parti Genel Başkanı olarak tsmet înonu 24 mart 1939 da, Parti merkezince kararlastmlan mebus adaylarının listesini ikin ci seçmenlere arz ve ilân etti. O zaman görüldü ki bu listede, birtaraftan eski Millt Mücadele arkadaşlarından Kâzım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele paşaların isimleri yer almaktadır. Eski Serbest Fırka Lideri Fethi Okyar da listedeydi. Bu iyi bir isaretti. Sonra meselâ Hüseyin Cahit Yalçın gibi, Atatürk devrinde hattâ Ismet Paşa tarafından da tutulmayan bir Gazeteci Poliükacı yeni listelerde yer almıştı. Buna karşılık, Atatürk devrinin Vekillerinden Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü Aras listelerde olmadığı gıbi, Atatürk'ün çevresinde ve yakın hizmetlerinde bulunan Kıhç Ali gibi kimseler de liste harici bırakümıştı. thtiUllCTİn sonunda ve lnklIâpUnn geligmesinde, önder Kadrolar içinde parçalanmalar, ihtilfil ve lnkilâg. lann değişmeı kannnodnr Bu kannn, ihtllâllere bas koyan önderler içinden, en sonunda. Tek ve Otoriter bir Şefin zuhurn için çekilen dofnm ağnlan gibidir. Tek Şef ve Otoriter Set ise, yasama gücünde olan bir Ihtilfilin, bem şartı, hetn tamam Iayın angnrndnr.. 1938 in arahk ayı sonunda [V. Parti Kurultayı, tnönü'yü Millt Şef ve Değişmeı Genel Başkan ilân ettikten ıonr«, Milet Meclisi de Mart 1939 da «eçlmlerin yenilenmeıine karar verdi. Teklif, oybirliği ile kabul edılmisti. Çünkü parti grupunda zaten onaylanmıştı. Meclisin beşinci intıhap devresi bu suret le sona erdi. Atada seçimler ya pılacak ve veni meclis, 3 Ni«on 1939 da fevkalâde toplanarak altıncı intihap devresi başlayacaktı.. înönu partinin yeni mebus namzetlerini 24 3.1939 da ilân etti. Fakat yeni rnebus adaylan listesinde, birden dikkati çeken bazı isimler de vardı. Bu konuda biraz durmahyız. îhtilâUer sonunda veya inkilâplann gelişmesinde Önder Kadrolar içinde parçalanmalar mukadderdır. Bu kanun; ihtilâl ler ve inkiliplar içinde önder bir Şefin, belirli bir hedefe yöneltebildiği aktif yöneticilerin, bu hedefe ulaşüdıktan sonra birden kendi görüşlerine, kendi ölçü ve sahsiyetlerine dönüşleri ile izah edilebilir. Hetn bu dönüs. çetin ve müşterek bir ihtilâl mücadelesinin mihnet ve se refleri ile de guçlenerek, o gahsiyetler arasında, bağdaştırılma sı imkânsız hak dâvâlanna yol açabilir. îstiklâl lavaşından »onra blz de de hükmünü yürüten bu kanun, bu savas devrinin önder kadrosunda giyasi dargınlıklara ve önemli tasfiyelere yol «çtı. Atatürk'ün, ölum döşeginde bu Bir lider görüşü. Kaldı ki dargmlann barışma ları işı bu kadarla da kalmadı. Daha sonraları Rauf Orbay, Adnan Adıvar gibi şahsiyetler de, ya önemli diploması vazifelerinde, ya meclıste görev alarak yeniden mıllî hızmetlere dönmüşlerdir. Bu arada Ali Fu at Cebesoy'un, tıpkı milll mücadele sıralarında olduğu gibi vekillik, meclis ikinci reısliğı, hattâ Meclis Reisliğine gelişi, Kâzım Karabekir'in Meclis Reıshğıne kadar yükselişi ilgı çekict olaylardır. îsmet tnönü bu yoldaki karar ve davranışlarım söyle anlatır: «Iç islerde yeni bir politika lüznmlu idi. Bu politika, gergin likleri ciddî olarak giderme veya ytunnşatma isttkametinde oİacaktı. Eski küskünlükleri kaldırmak için, ciddî olarak çalısmak karanndaydım. Zaten benim Cnmhnrbaşkanı seçilmem için Atatürk'ün etrafından tereddütlü bir hava esmişti. Sebebi de. Atatürk'ün hastalı^ı devirlerinde bfisbfitfin meydans çıkan iç buıursnılnk için ne yapacağım, nasıl bir vol tntacağım endişesi hasıl olmnştn. Eski küskünlük dedifim zaman, Terakkiperrtr ve Serbest Fırka tesebbüslerinder» kalan huznrsnzlnklan mnrsd ediyo • rum..» tnönü bu konuda lözlerin* şöyle devam eder: «Atatürk'ün milli mücadele arkadaşlan olan eski önder şah siyetleri kflskün halinden eıkarıp, cemiyet hayatına onları tekrar sokmayı görev saydım. Ve ciddî olarak çalıştım. Herkes bilir. Rahmetli Mareşal bana, daha iesebbüsün başında: Beyhnde çalışıyorsnn, demişti. Bu çalısma esnasında eski arkadaşlannuz en büyük dev let makamlanna ve en ynksek cemiyet kademesine gelmişlerdir. Bu vüzden Atatürk xama KÂZIM KARABEKİR nının ileri gelenlerinden, bana ksrşı aynlık ithamlarına u|ramışımdır. Eski arkadaşlan Tek Farti devrinde tekrar cemiyet hayatına kstılmaya dâvet ederken, teklif veya rica, yahut mecbnriyet halinde kesin istek olarak yalnız şunu ileri sürdüm: «Atatürk'ün şahsı ile nğraşmak olmayacaktırj» ttiraz edenlere karsı snsturnco cevabım sn olmustnr: Eğer CumhHTİyeti ve lnktlâpları koramak ve devam ettirmek fikrindeysek, Atatürk'ü koramak vazifedir.j» Bu sözlerı ayrıca yorumlamaya bilmem lüzum var mı? Eski ve küskün arkadaşlarm mıllî hizmetlerden ayrı kaldıkları yıllan, elbette ki acı ve hicranh olmuştu. Bunların içinde, meselâ Kâzım Karabekir gibi ayrıca baskılara, kaskınlara, hattâ bu baskmlar sırasında evrakınm yağraasına, ıstihzâ ve haka retlere mâruz kalmış olan da vardı. Evinin basılışı, evrakının alınışı, bastırdığı kitabın alınıp yakılışı ve bu arada Recep Zühtü gibi daima Atatürk' un yanında görülen birinin bu sorumsuz hareketlennin. bizzat Atatürk'ün malumatı dışında yapılamayacağı ıhtimalinı düşünerek çekilen ıztıraplar, elbette ki acivdı. En genç ve aktif yaşlarında saf dışı kılınan bu eski mücahitlenn bu hallerden, bizzat Atatürk'e karşı da kırgın olmaları tabııydi. Işte tnönü, bu eski arkadaşlan vazife başına çağırırken koyduğu kayd ve şar tın gerekçesi olan kesin teahhut le bu yaralann açüarak islemesıni önîemek istemiştir. Hülâsa tnönü'nun bu hareketini yalnız eski dargınların yeniden aktif hayata katılışlan bakımın dan değil, bu arada bu eski arkadaşlarla Atatürk devri ve hâtırası hakkında. hertarafa çe kilebilecek hatıra ve münakasaları önlemek bakımmdan da înönü lehme ve uzak göruşlü bir basiret eseri saymak yerinde olur. Nitekim bu eski mücahıüerden bugün, Atatürk'ün hatıra ve şahsiyetini zedeleyecek yazılar ve sözler kalmamıs tır... Nitekim, meseli 27 mayıı ihtilâlinden sonra, böyle bir ruh dtsiplini kurabilecek bir Liderin bulunmayışı ve bu ihtilâl üstünde, hepsi de birbiriyle çelişen Hatıralar enflâsyonunun, ALİ FÜAT CEBESOT bizzat bu Ihtüâlin mân» •« değerini nasıl zedelemekte olduğu düşünülürse, tnönü'nun ve onun görüşlerine katılan eski silâh arkadaşlannın isabetli ıleri görüjlü davranışlanmn önemi, daha iyi anlasıhr. tkinci Adam'ın Tek Adam'dan »onra ve Devlet Başkanı olarak vazife aldığı günlere ait bu ilk olaylann özetlemelenn den sonra simdi biz, tkinci Dün va Harbi öncesinin dı? dünya ile ilgili dâvâlanna yönelerek, bu Dünya Harbi öncesinin dramatik problemleri ve bu problemler karşısmda tnönü'nun gö rüşlerini verebiliriz A RI N Dişi Bond IODESTY BULMACA İ S T A N B U L 06 25 06 30 06 45 06 50 07 00 07 C5 07 3(1 l\; 45 07 50 07 55 08 00 08 20 08 40 09 00 09 10 09 30 09 45 10 00 10 15 10.25 10.40 11 00 11 05 11.40 12 00 12.10 1215 12.30 13.00 13 20 13.30 14 00 14.20 14 3ö 15 40 15 55 16 00 16 5a 17 10 17 20 17 23 17 50 19 00 19.40 19.45 20.00 20 15 20 35 20 55 21.00 2115 2140 21 45 22 00 22.45 23 00 23 20 24.00 16 55 17.00 17 30 18.00 18.30 19 00 19 30 20 15 21 00 21 45 22 00 23 00 23 30 24 00 00 30 0100 Acılıs. oroeram Turkuler eecıdi <1\ Konusma Turkuler eecidi (J> Kove haberler Sabah melodıleri Haberler ve hava durumu Kucuk llânlar Studvo G'den Istanbulda bueün Hafıf muzık Kucuk orkestra Vıvolonsel »ololan Kentımizin »orunları Sukran Doruklan sarkllar Valsler Ovun havaları Muzik kutusu Bız eeldik Sarkılar ArKası v a n n Kısa haberler Sabah konserl Cıaan melodıleri < Damlalar orkestraal Kucuk ilinlar 4 ses. 4 sdzdan türkuler Tuncav Erslan Havrı Peksenden sarkılar Haberlet. R. G. de bueun Studvo G'den Reklâm Droeramlan Sarkılar Dans orkestmları Turkuler Saz eserleri Kısa haberler Mıkrofonda eenclik Cocuk bahcesl Kardes okuUar Kısa haberler Halk musıkısi korosu Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kucuk ılânlar Studvo G'den N. Camlıdagdan türküler Ekonomi saatı A Buvukatamandan jarkılar 24 saatın olavları ve K.llânlar Dunvamız v e ozanlar Klâsik T. musikisi korosu Kuçük ilânlar Sevdiklerınizle beraber Beklâm DroBramları Haberler v e hava durumu Kadvo vavlılar tODİuhıiu Oda müzifcı Kaoanıs ISTANBUL IL RADYOSU Acılıs v e Droermm Slzvn icın Kucuk konser Ivı aksamlar Senfonik muzlk Cesvth melodıler Aksam konserı . Genclerle beraber * Ooeralardan secmeler Hafıf muzık Gece konseri Caz muzıei | Cesıtlı muzik Gece varısı ıcin Halıf muzik Proeram ve lUDanıt soz). 2 «Düzineden İki eksik 784 lamilya» anlamına iki söz, güzel sanat. 3 Psikolojinin konusu milletimizin her kişisi bunu ögrense çok iyi olacak. 4 Trafik fenerlerindeld kırrruzı renlc buna lşarettir, yabancı. 5 Bir kabı dolduruş yahut birine dikte yazdınş (iki sözdür ve blrtacı soz eski terimdir). 6 HaUc tophıluğunun bütününü beltrten bir uonn ouun»ı»n" soz, kimyasal mscldelerden. 7 X*n>ıHlml< »Irl» Gönno ktıdre^inden yoksun ılânlar (çogul), • r nota. 8 D i 3ir renlt, tersl ^elecek zamandır (Osmanlıa). 9 Sonradan tlftve edılmiş parça, çift sayıda engel (Iki SÖZ). SOLDAN SAGA: 1 Birinci Napolyonun dogduğu yer. 2 ı Aklından çtkannamak ve dalrna hatırlamak. 3 îran taiıtırtda hükümdar olarak bulunmak (iki söz). 4 Matematikte kullanılan bir narf, bir Pransız erkeğinin adı (aslında ol duğu gibi yazılmıştır). 5 Bir paroyı, Kerem ile Aslı veya Leylâ. ile Mecnunu birbirine bağlıyan. 6 «Üzeri yerleşmis kırliliklerle dolu» mânasına bır terim (Osmanhca). 7 Eski Yunan mitolojisinin başta gelen şabsiyetlerinden, bir takının tersı. 8 Bir arahk «gaz» a yapılmasındaa vazgeçılmişti sonradan yine yapıl d\, üzerinde uykuya yatmak için kullanılan döşeklerden. 9 üzak bir yerde, Tannya ioadet etme işi (eski dinsel terım). YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1 Çocuklara musallalt olan boğaz hastalıKlarından (karma DÜNKt BULMACA^LN ŞEKLİ HALLGDtLECEK îokandakJ rakamb balmacada • • > dece 4 tane anahtar (ipucn) ve 8 tane somıç vsrdtr. Bos olan 12 karenin içine 1 den • a kadar aygnn bireı rakam koyarak ve topiama, çarpma, çıkartma, bötme içaretlerine dikkat ederefc soldao sağa ve yukandan aşağiya balmacada gösterilen «onnclan bulnnuz Biraz vaktinia alıt ama, bos vaktinlzi bo$ca geçirmij olnrsunuz. uŞKveÖLÜM 102 DOKUZUNCU BÖLÜM Aşk ve ölüm: dünyanın ön kapısıyla arka kapısı. Bunlar bizde nasıl da çözülmezcesine birleşmiştir' Gençlikte bizi etten sıyırıp yukseltirler, yaşlılıkta bizi gene ete çeviriverirler: Bıri bizi şişmanlat mak üzere, öteki kurtlara yam olsun diye etlerimizi soymak üzere. Aşk içgüdüleri savaş, kıtlık. su baskuıı, yangın günlerinden başka hangi zaman hemencecik karşılanır?. Jones, heyula gibi sokakta karşıdan karşıva geçerken, kıyının en sonunda boşalmış olduğunu gördü. (En önden, üniformalı bir gönüllü muhafız yü rütüyordu, onun önünde de, kolunda üç tane gümüş/V, daha ast rütbeli bîri, bir de, YM.CA. da hizmet etmiş, gözleri ateş saçar, bir dervis olan şu gene Baptist papazuun bulup geürdiği bir izci borazancı.) Sonra, Jones, kedi gibi şişman şışman, kendini beyenmiş bir tavırla, demir kapıdan geçti. (Son otomobil caddeden ağır ağır gidiyordu, geHp geçenler merakla toplanmıslardı... Sehir Donald Mahon'a bir anıt dikmeli: saçaklan tutan heykeller olarak da Margaret Mahon Powers'le Joe Giîligan'rn kabartmaları... Sonra, küçük uşak oğlartlar, karası da, akı da, küçük Robert Saunders de aralannda, borazancı çocuğa imrenmeye gelmiş. hepsi ağır ağır yürüyerek geçtiler.) Jones, gene kedi gibi, basamaklardan yukarı cıktı, ıssız evden içeri girdi. Durup dinlerken o sarı keçi gozleri bomboş bakıyordu Sonra, usulca mutfağa doğru yürüdü. (Alay meydandan ağır ağır geçti. Şehre ahşverişe gelmiş köylüler dönüp boş gözlerle bakıyorlardı; tüccarı, hekimi, avukatı kapıya, pencereye geldi bakmaya. Aşk dönemini başanyla atlatmış, artık onlaruı ölümle değil, ölumün onlarla ilgileneceğ yaja gelmi^ şehîrli babalar, mahkemenin avlusunda uvuklarlarken uyandılar, baktılar, gene uyudular. Alay. arabalara koşulu atiarın, katırlann arasından, ortasından bir sokağa saptı, iki yanı dermeçatma arap dükkânlan, mağazalan bir sokağa, Loosh da vardı orada; alay geçerken kaskatı selâm durdu. «Kim bu, Loosh?» «By Donald Mahon.» «E, hepimiz o yola gideceğiz, bir gün. Bütün yollar mezarhğa çıkar.»') Einmy mutfaktaki masada oturuyordu, bajı serl dineklerinin arasında, elleri arkada saçlarının içine kenetlenmis. Ne zamandan beri oradaydı bilmiyordu ama. onu evden ndeleye sendeleye götürdükleriıü duymuj, isitmemek için ellerini kulaklanna kapamıstı. Ama, kulaklan kapalı olduğu halde, bu kor kunç, sakar, gereksis sealeri gene de duyuyor gibiydl: Çekingen ayakse«lerinln boğuk sOrtünmeleri, tah tanın tahtaya değişbun kof sesı, bunların geçerken arkada bıraktığı dayanıln~&z kekre bayat çiçek koku• sanki çiçekler de ölümle bulaşarak bozuluyoru larmış gibi insarua ölüsünü icabına bakma töreninin bütün o azabı. Bn. Mahon gelip onun omzuna dokununcaya kadar, içeri girdiğini duymamıştı. (Ben onu iyi ederdim! O kadın yerine benlen evlendirselerdi onu!) Omzuna dokunulunca, o şişmiş, bulanık yüzünü kaldırdı; yüzü şişmişti, çünkü ağlayamıyordu. (Bir a61ayabilsem. Sen benden daha giizelsin, kapkara s çların, boyalı dudaklann var. Bunun için ya.) Margaret Mahon: «Gel, Emroy» dedi. Kız, öfkeyle: Bırakuı benil Çekılin!» dedi. «Sus öldürdünüz onu, şimdi de kendinız gömün!. Ötekisi, tatlılıkla: «Senin gelmeni isterdi, Emmy» dedi. « Çekilin. bırakın beni, diyorum size»! Emmy başını gene masaya devirdi, alnuıı vurdu. Mutfakta bir saatten başka hiç bir ses yoktu Bayat. Ölüm. Hayat Ölüm. Hayat. Ölüm. Boyuna. boyuna. (Bır ağlayabilsem!) Serçelerin tozlu seslerın işitiyordu, otlarm üzerine daha uzun düşen gdlgelen görür gıbi oldu. «Birazdan gece olacak» diye düsündü. O çok, çok uzakta kalan geceyi hatırlamıştı Donald'ı son gördüğü gece. Onun Donald'ını. bunu de ğil. «Gel, Emmy» demişti, o da gitmişti ona. Çoktan çoktan ölmüştü onun Donald'ı. Hayat, diyordu saat Ölüm. Hayat Ölüm. Göğsünde donmuş bir şey vardı kışın bulaşık bezi gibi bir şey. (Alay kemer biçimi demir harflerin altmdan ge< ti. Dökme demirden «Huzur içinde Yatsın.» Bizim pa rolamız her mezarlığa bir tane, memlekette herkes bir mezarlık. Uzakta. gün ışığmın parmaklarmın çan lar arasından gösterdiği yerde, kumrular soğuktv ölüler arasında boğazlanndan belli belirsiz mtnlda nıyorlardı) Omzuna gene dokunulunca: «Çekilin!» dedi. Düş gördügunü sanıyordu. «Düş gördüm» dıve dü şandu, dayanılmaz bir ferahlamayla, göğsündeki donmuş bulaşık paçavrası eridi. Göz yaşı oldu. Jone dokunmujtu ona ama, kim olursa olsun, fark etme2 di. Çılgın gibi ağlayarak döndü, ona sanldı. (Ben Diriüs'iro, Hayat'ım, dedi Tanrı.) Jones'in san bakışı onu bir kehlibar gibi sard ;üneş yanığı saçlarını. dönük gövdesiyle büsbütü jelirmiş, kısalmış gibi görünen kalçasını gördü. (Her kim bana inanırsa, ölmüş bile olsa...) Tfarabbim, ne zaman kesecek şu ağlamayı? (Yarabbim, ne zaman kesecek şu ağlamay! önce pantolonumu ıslatıyor, sonra ceketımı. A ma, bu sefer ağlamasını benim için kesecek, yolı sa nedenini anlarım.) (... gene de yaşıyacaktır. Her kim yaşars; bana inanırsa hiç ölmiyecektir...) Emmy'nin hıçkırması durdu. Bir sıcakhktaı baygın bir sevınmeden, boşluktan başka hıçbı şey duymuyordu, Jones onun yüzünü yukan doj ru kaldırıp onu öpünce bile. Koltuklannın altmdan tutup kaldlrarak <Gel, Emmy» dedi. (Aıkası var) Pr£&z j konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZGÜL ANKARA Acılıs. Droeram Gunavdın Kove haberler Solmaz Tegmen ve Güneri Tecerden sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah muziâl Ankarada busun Kucuk ılânlar Her teldçn Kucuk ılânlar Hacer Bulustan türkuler Gunümüz Sorunlarımız Sabah konseri Kısa haberler ve K. ilânlar Arkası varın Egnım radvosu (1) Melodıden melodiv» Cocuk bahcesi Konser saatı Oele muzıei Kıbrıs saati Kucuk ilânlar Sarkılar ve ovun havaları Haberler. R. G. de bueün Plâklar arasında Reklâm DroKrMnları Cocuk bahcesi Turhan Karabuluttan türküler F. Kozinoaludan sarkılar Hafif muzık Kısa haberler ve K. ilânlar Egıtıra radvoıu <2\ Hafif muzik Mıkrofonda eencllk Kısa haberler v« K. U&nlM Yurttan sesler Vedat Gurselden sarkılar Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar Ü. Yorukoeludan türkuler Uvkudan önce N.Demırdovenden sarkılar Hafif müzik Kucuk konser 24 saatin olavları. K. İlânlar 20. Yuzvıhn Keürdiklert Erkekler tonluluiu TBM.M. saatl Hafif roüzlk Nivazi Yılraazdan tUTkOlcr Haberler ve hava durumu Konser talonundan Gece varısina doftru Froırram v« kaoanu 17 17 17 19 19 19 20 20 20 20 00 30 5(1 00 40 45 00 05 25 30
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear