Catalog

SAHtFE DÖRT 20 Mart 1967 CCMHURÎYET „ Rapor artık geçersizdir Kaat ımdı ! Derleyen t MEHMET BARLAS fordiu tarih profesörU Trevor Roper, Sunday Times» daki incelemesinde raporu suçladı. Buchanan'ın «Kennedy'yi kim öidürdü?» isimll kitabını, Johnson'ın «Oswald suikastçı mı?» sı izledi. 1965 te, Pulitzer armağanı kazanmış bir yazarın, Fox'un «Kennedy snikasti ile ilgili cevapsıı kalmış sorular» kitabı çıstı. Weisberg'in «Rapor» u, Epstein'in «Haksızbk» ı ve Savage'in «Oswald meselesi» yaymlandı.... Lane'in «Acele hüküm» U basıldı.. Ortaya çıkan gercekler, Osvvald ve dığerleri arasındaki ilişkiyi iyıce ortaya koyuyor ruşturmanın önemli tanığı Russo'nun ifadesinin doğru olduğunu ortaya çıkartan bir doktorun ifadesini de verelim. Bilmdiği gibi, Shaw'ın avukatları, Russo'nun akıl hastası olduğunu ve savcımn adamlannın Eusso'yu ıpnotizma ettiklerinl ileri sürmüşlerdir. Duruşmanın bu son gelişmesini aynen verelim: Sağlam tanık ı haw'ın avukatının itirazla I rına rağmen, yargıçl&r t» nık Russo'yu üç defa ipno tizma eden adli tabip doktor Nicboias Ctaetta'yı tanık olarak dinlemeyi kabul etmişlerdir. «Doktor Chetta, Russo'ya, Garrison tarafından s~rguya çeldlme» den önce hakikati söyleten serum (sodyum penthotal) tatbik ettiği< ni, Russo'nun cezai ehliyeti baiz olduğu kanısında bulunduğunu b« lirtmiştir. Böylece Shaw'ın avukatlannın iddialan çürümüştür. Savcı, Shaw mahkeme huzurnna çıkarıldığı takdirde, Russo'nun ga çerli tanık olarak kabulünü sağlamıştır. Oswald, Küba'yı tutan bildiriler Senator Gerald Ford'un kitabındaki iddiayı, Teksas savcısı Carr doğrulamıştır. O Ruby ve Tippit dosttular: Bır tanık, Ruby ve Tippit'ın unlü bir sağcı ile 14 Kasımda 2 saat başbaşa konuştuklannı görmüştü. O Ruby, Mafia ile birlikte çalısıyordu: Tanık Nancy Hamilton, Ruby'nm Mafia liderierinin katıldığı toplantıda bulunduğunu söylemişti. Mafia ve Ruby, sağcı Kübalılann süahlarını, para karşılığı temin ediyorlardı. Q Oswald, suikasti meşhur omak için ve ruhî buhranın eseri olarak yapmamıştı: Tanık Russo, Osvvald Shaw ve Ferri 'nin toplantılarını anlatarak, Oswald'ın dağıtırken.. Oswald'ın F. B. I. ajanı olması, O'nun Castro taraftarlarını tesbit için çahştığı şüphesini uyandırıyor. lir gibi bir tutum takınmıştır. çok önceden bu işi tasarladığını O Başkan Johnson, meseleyl meydana çıkartmıştır. kapatmakla işin büyumesine engel olmuştur. 0 Dallas yöneticileri ve dolau beş madde, Warren komisyısiyle arkadaki petrol milyoneryonunun el atmadığı noktalaleri, Oswald'ı Başkanın geçeceği n aydınlatabilir. Bir de, Waryolun üzerindeki kitap deposuna ren komisyonu ile birlikte ilgili alarak, bu i.şe önceden hazjrlık butun muesseseleri hedef alan id yapmışlardır. dıalar vardır. Onları da verelim: O Komisyon. Oswald'ın tek Detaylara inilince (geçen on alkaatil olduğu yarg.sının yıkılmatı günde yaphğımız gibi) daha sma yol açabilecek her şeyi berpek çok iddıa ve gerçek çıkıyor taraf etmiştir. ortaya. Fakat şimdi, hiç olmazsa New Orleans'daki duruşmayı bekO F.B.I. tanıklan zorla gerçeliyerek, Warren komısyonunun ğe aykın ifade vermeye zorlamışyaptığı gibi, gerçeğe aykırı bir tır ? «Acele yarp» dan kaçınmaUyız. ^ Dallas polisi, davranıslariyBu arada, New Orleans'daki sole, suikastin önceden o'.cağını bi ennedy'nin kaltedildiği 22 Kasımdan tam bir hafta sonra, Başkan Johnson, bu suikastin içyüzünü meydana çıkannak1* görevlendirdiği bir komisyonun tâyinini açıkladı. tki ay çalışacak olan bu komisyon, sonunda 26 ciltlik deliller kısmına dayandırdığı 17.815 sayfalık dev bir rapor ortaya koymuşt". Fafcat bfl tün bu ciltlere ve binlerce sayfaya rağmen, ortada değişen bir şey yoktur. Warren'in başkanlığındald komisyon, suikast günfi Dallas polisinin ileri sürdüğü iddiayı, hükümetin resmî görüsü ha line getirmekten başka bir şey yapmamıştı: «Oswald tek başına cinayetl lşlemiştlr.» K ynı Salisbury, 1966 Kasımındaki «The Progressive» dergısınde şoyle dıyordu: «Ortada pek çok soru vardır; bazılannın hemen cevaplandırıhnası gerekecek kadar önemlidir bu sorular.» Neydi Salisbury ile dığer yuz Aynı adam  lerce yazara bu derece kesin fiklr dönüşu yaptıran durum? Daha doğrusu, kım değıştirmişti bunlarm fikırlerini? Başta, Bertrand Russel vardı. Rapor yayırüanır yayınlanmaz, «Kennedy'yi kim öidürdü?» komisyonu kurmuş ve raporu protesto etmışti. Arkasından Oks Bütün bu incelemeleri yapanlann birleştiğl nokta, Warren komisyonunun Oswald'ı tek kaatil ilân etmekle hatalı olduğudur. Bu suıkastin arkasında buyuk veya küçük bir ekip mutlaka işbirlıği etmişttr. Kasıt azarlardan bazılarıa. komisyo nun aldandığım sövlcmiş, bir kısmı ise «kasıt» tan söz etmiştir. Mutlak olan şey. komisyon raporundaki pek çok tutarsız noktanın varbğıdır. Bu suikastta Oswald'ın tek kaatil olduğu yargısına olumsuz etkl yapabılecek 21 tanığın üç sene içinde ölmeleri Işi daha da karıştırmıştır. Ve son olarak New Orleans savcısı Jim Garrison'un tanıklannın. Oswald Ferrıe Shaw tarafından, suikasttan iki ay once komplo toplantısı yapıldığını açıklamalan meesleye ışık tutmuştur. Y 1 * A K 1 IN 1 G E R ç E K N ED IR • > Iddialar Raporun kalmhğından olacak, yayıruandığı gunlerde butun yazarlar ağız birlıği edip komisyonu alkışladılar. Unlu ve guvemlir New York Times gazetesınin edıtorlennden Harrison Salisbury, bu rapordan sonra şöy'.e yazıyordu: «Başkan Kennedy'nin katline ilişkin çözülmemiş hiç bir maddî mesele kalmamıştır. Oswald'ın tek başına cinayeti işlediği kesindir.» Henüz suikastin içyüzü ortada değıldır. Ancak biz burada şu anda, Warren komısyonunun belirtmediğı; fakat ortaya çıkan bazı gerçeklerden söz edebiliriz: B HCÜJO Harararara aa smaa naan a a a0nu OSK\ U a (3CII3I1 Q C3BO Gü9DQE3 Gercekler New Orleans Saycın Jim Garrison'un tahklkatl konuyn yeniden alevlendirdi... Q Oswald, Ruby'yi tanıyordu: Bu durumu New Orleans savcısının bulduğu bir tanık, Dallas'lı şoför Kamon Cummings açıklamış tır. Q Oswald, F.B.I. ın ajanıydı: naaa 12. •3 I cıııaa EHmufa Mncıa!» HAFTAL1K BLLMACANIN HALLEDÎLMİŞ ŞEKLt Dişi Bond 06 06 06 06 07 07 07 07 07 07 08 08 08 09 09 09 09 10 10 10 BULMACA İSTANBUL Acılıs. Droeram Turkuler eecıdı (1) Konusma Turkuler eecidi (2) Kove haberler Sabah melodıleri Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar Studvo G'den Istanbulda busün Hafıf muzik Rad\o hafif müzilc orkestrası Keman soloları Aıle ici ilisküer Istanbulun sesi Pasadobleler N Tufekcıden turkuler Muzık kutusu Kadın ve cevreıi Saz eserlerı » < \,. 10 40 Arkası varın i 1 * 11 00 Kısa haberler 25 30 45 50 OO 05 30 45 50 55 00 20 40 00 10 30 45 00 15 25 11.45 12 OO 12 10 12 15 12.30 123456789 kişi. 2 Dünyayı dolduran insan ların ayrıldıkları easlardan, bir erkek adı. 3 Bir emır, siftah ve bırinci. 4 Görme organlan işlemiyen kişiler (çoğul), tersl omuzu tüfekli yanı köpeklinin ele geçirmek istedigidir. 5 Yol (Divan edebiyatında), bir şeyi kabul etmeyip geri verme hareketi. 6 Doğu Karadeniz kıyısı halkımı 12 34 56789 zın çok severek .edıği bir balık SOLDAN SAĞA: 1 Dunya bu biçimdedir. 2 Köpeklerin zaman zaman çıkardık ları ses şekli, «geri tarafa çevfil!» anlamına bir emir. 3 Delege. 4 Insanın kafasının içindeki kuv vet, araç. 5 Bir kadın adı. 6 Bır harfin okunuşu, eski kadınların kaş boyası. 7 Apansız, bir çekimin kısaltılmışı, bir edatın ka lınlaştırümış ve kısaltümı? şekli. 8 Pingirdeklik yapan kadın. 9 Putbolda topu yerine atma fırsatını kaçıran oyuncuya «boyle geçtı» derler, yanlış fikrinde dırenen kışmin yaptığı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Kanatlı hayvanların civciv çıkarmaya aday mahsulünü satan lios ^^^^^^^^^^^^^ • • tClBK TON ALTlNLA OH |z «miz/ *££' 38SSSS388888SS8SS388S888S888S888SSS33s38o338SSS iTIFFANY JONES konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZGUL Caz nıuzıâi Pı\anoda melodller Kucuk ilânlar 4 ses. 4 sazdan türküler Serao Tanseli. Taceddın Uyeundan sarkılar 13 00 Haberler. R. G. de bueün 13 20 Studvo G'den 13 30 Reklâm proeramları 14 00 Melâhat Parstan sarkıUr 14 20 N Kovuturk orkestrası 14 35 Saz eserleri 14 50 Buvuk orkestraları tanıyalım 15 40 H. Ovlumdan turkuler 15 55 Kısa haberler 16 00 Eâıtim radvosu 16 15 Muzik dolabı 16 55 Cocuk bahcesl 17 10 Bır sey unutraadınlz y*? 17 15 Cocuk korosu 17 20 Kısa haberler 17 25 Karma fasıl tODİuluîu 17 50 Reklâm ürogramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19 40 Kucuk ilânlar 19 45 Parlâmentoda gecen hafta 20 00 Gulızar Erselden sarkılar 20 15 TJnutulmavan sesler 20 40 T. halk muziginl tanıvalım 20 55 24 saatin olavlarl. Kllarüar 21 00 Sanat dunvası Sevdıklerınızle beraber 2120 Kucuk ilânlar 2135 Tıvatro okulu 21 40 22.00 Reklâm Droeramları 22 45 Haberler ve hava durumu 23 00 Avın bestecisi 23 30 Barok muzik 23 55 ProEram 24 00 KaDanıs İSTANBUL IL RADVOSU Acılıs ve Drosram Sızın icın Kucuk konser Ivi akssmlar Cesitli melodller Aksam konseri Beraber secelım 4 ruzeânn eetirdiH ezeiler Sonat saati Gece konseri l Sevılen sarkılar / Pıvano soloları t Taneo ve oasadobleler • Proeram ve kapanıı \ Hafıf muzık / 1 |x /1 B • • x D •••• T T m Q • D B a m D•• B l • X 4• 21 • B •B••BHİ T •I •T m U • • S a 1 1 t/l 6 •fUI X 1 A n B n •a 2 Evvelkl cttnktl bulmacanın halledUmis sekll îinsının satıcısı. 7 Bır Bakanlığınuzın adı, dağ kovuğu. 8 Bıyık ve sasaldan yoksun kısi, sahip. 9 Emeklilığe ayırma işi. EVVELKt GÜNKÜ BULMACANIN HALLEDtLMİŞ ŞEKLt NASIL HALLEDİLECEK Tukandald rakamlı bulmacada «adece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bos olan. 12 karenin içine 1 den 9 a kadar oygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, boüne işaretlerine dikkat ederek soldao sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonnçlan bulunuı Biraz vaktinuj aln ama, bog vaktinizi boşça geçirmij olursunıu. flŞK ve OLÜM Bir süre sonra oranın meraklıları artık gelmez oldular; bır süre sonra, Cecily Saunders papazın oğluyla evleneceğıni bildirince «Ben sana demedım miy dı?» dıyenler, papazın oğluyla evlenmeyince de «Ben sana demedım miydı?» diyenler hepsini unutup gittıler. Düşunulecek, konuşulacak başka şeyler vardı: K. K. K. nin kuluçka dönemıydi, Washington, D. C. de oturan demokratça bir beyefendi. B. Wilson'un da kuluçkadan çıkma donemi. Kaldı ki, ış artık yasa çerçevesi içine girmişti. Cecily Saunders sağsalım evlenmışti. Yalnız, George Farr'ın arabasıyla şehirden çıkıp gittikten sonra ertesi gün Atlanta'da bir papazın eliyle usulü dairesinde evleninceye kadar neredeydiler kimse bilmiyordu. (Ben sana ne demıştım bu kız için?) Hepsi daha kötüsünü umuyordu. Şu Bn. Bılmemne, hani şu Mahon'larda kalan uzun boylu, kara başlı kadın da en sonunda biriyle evlenmiş, o biçimsiz duruma bır son vermişti. Böylece, rusan mayıs oldu. Güzel günler oluyordu: Guneş, gıttikçe daha sıcaklaşarak, doğuyor, çiğleri emiyor, çiçekler baloya hazır kızlar gibi bezeniyor, sonra baygın zıh sıcakta balodan sonraki kızlar gibi gevşeyiveriyorlardı. Toprak, ilgisiz bir tavırla göz alıcı bir şapkayı bırakıp bir yenisini deneyen şış man bır kadın gibi, bir armut elma, şeftali sürüsünu deneyip deneyıp atıverıyordu; nergısleri, fulyaları, süsenleri deneyıp deneyip atıverıyordu: Böylece, erkence çiçekler açıyor, geçiyor, geç kalan çiçekler açı yor, soluyor, dokuluyor, yerlerini daha sonrakilere bırakıyordu. Yemış çiçekleri gitmiş, armut unutulmuştu; eskiden, beyaz çıçeklerle gumuş gibi, uzun uzun şamdanları andıran şeyler şimdi, uzerinden bulutların beyaz gomlekli koro çocuklan gibi ağır ağır geçtiği gökyüzünün mavi kubbesi altında, uzun uzun yeşim taşı yapraktan şamdanlar olmuştu. Yapraklar daha irileşti, daha yeşilleşti, en sonunda üzerlerindeki bütün o mavili, gümüşülü, pembeli fısıltılar silinip gıtti. Bunlann arasında da, evin köşesindeki o, beyaz karmh yapraklarını göklere doğru bir türlü kaçıp kurtulamaz kendinden geçişler ıçınde savurup duran ağaçta da kuşlar ötüşüyor, sevişiyor, ev kuruyorlardı. Arılar arada bir çimbiçerle, bir de onun o babayani gevşek sürücüsüyle kesilen çimlerin üzerinde yoncalan benekliyorlardı. Yaşayışları değışmemişti. Papaz ne mutluydu, ne mutsuz; ne boyun büküyordu, ne sesini çıkarıyordu. Aradasırada içindeki bir düşe dalıyordu. Cemaati aralannda fısıldaşırken, ya da uyuklarken, güvercinler kımıltısız genç bulutların üzerinde eğik gibi durup ağır ağu devriliyormuş, yıkılıverecekmiş gibi gdrünen kulede güvercinler işitilir bir uyku halindeki dualannı mırıldanırlarken, o, kiliserün Ioş meşe girintısi içinde toplantıları yönetiyordu. İki kişiyi evlendirdı, bir kişiyi gömdü: Joe Gilligan bunu bir uçursuzluk gibi gördü, açıkça da söyledi; Margaret Mahon bunu saçma buldu. açıkça da söyledi. Bn. Worthington arasıra onlara arabasını gönderiyor, onlar da, üçü birlikte kırlara gezmeye gidiyorlardı, kızılcık ağacına acıyarak (daha doğrusu, ikisi: Donald kızılcık ağacmın ne olduğunu unutmuştu"); üçü de ağacın altında otunıyorlar, biri çok heceliler arasında büyük bir çabayla dıdinip duruyor, biri de, ne uykuda, ne uyanık, kımıldamadan duruyordu. İsitiyor ouydu, i^itıniyor muydu, bilmiyor VVillinm FAULKNER lardı. Kiminle evlendiğini biliyor muydu, bilmiyor muydu. bunu da bilmiyorlardı. Belki de aldırmıyordu bı!e. Emmy, becerikli, yumuşak, ona annelik eder ken, bırazıcık boynu büküktü. Joe Gilligan gene Donald'm yatağmın ayak ucundaki ufacık yatağında, yatıyordu, belki ihtiyacı olur dıye. Margaret Mahon durgun bir alaycıhkla: «Onlan siz ikıniz evlenmelıydınız» dıyordu. Margaret Mahon'la Joe Gilligan birbirlerinin arkadaşhğında o eski arkadaşlıklarını, sâkin zevki yenıden bulmuşlardı. Joe artık onunla evlenmeyi ummuyordu ya. Margaret ona karşı daha serbest davranabiliyordu. « Belki de buna ihtiyacımız vardı, Joe. Şu bir gerçek ki bunun yarısı kadar bıle hoslandığım birial bılmiyorum.» Bahçede, iki meşenin altmdan geçen güllü yoldan ağır ağır gidiyorlardı; yolun ardında, bir duvann onunde, içı içine sığmaz ağır başlı bir sıra halinde, kavaklar bir tapmağın direkleri gibiydi. Joe, buna, takmdığı bir acı somurtkanlıkla: «Kolay hoşlanıyorsun demek» diye karşılık verdi. Kendısinin Margaret'ten ne kadar hoşlandığını ona soylemesine luzum yoktu. Margaret: «Zavalh Joe» dedi. «Bir cigara, lutfen.» Joe ona bir cigara verirken: .Sensin zavallı> diye bunun karşıhğını verdi. «Ben iyiyim. Ben evlenmedim kı.» « Ama, boyuna da kaçamazsm ki. Pek hoşun: Tam aileye göre. Kancaya iyi gelirsin.> Joe: «Bahse mı giriyorsun?» diye sordu. « Bugünlük yetişir. Joe...» Bıraz sonra Joe onu eliyle durdurdu. « Dinle.» Durdular. Margaret dikkatle gözlerini ona dikti. « Ne var? « Gene o körolasıca alaycıkuş. tşitiyor musunî Niye ötüyor, sen bilirsın? « Ötmesi için o kadar çok şey var ki. Nisan mayıs olmak zorunda; öyleyken, ılkyaz daha yarılanmadı bile. Dinle...» Januarius Jones için Emmy hiç aklmdan çıkmayan bir düşunce olmuştu: öyle kı aşk alanından tüm olarak çıkmış, delilik gibi, duşunce alanına girmişU. Onu gorebilmek için fırsatlar yaratıyordu ama hepsi de geri itılmcîkten başka bir işe yaramıyordu. Haydut gibi gızlenip onu bekliyor, yalvarıyor, korkutuyor, guç kullanmaya çalısıyor, gene geri itıliyordu. Öyle bir noktaya gelmişti ki, kız birdenbire razı olacak olsa. onu bu yolda davranışlara sürükleyen güdulerden birinden, yaşama gudüsü gibi ilkel bir güduden yoksun kalırdı: Olebılırdi. Öyleyken, biliyordu ki yakmda onu elde etmıyecek olursa deli olacak, aptalın bırı olup çıkacaktı Bır süre sonra onun bu aklmdan hiç çıkmıyan duşunce sayılar uzerine kurulu bir buyü biçimin» girdi. iki kere başarısızlığa uğramıştı: Bu sefer başarıya ulaşacaktı, yoksa bütün evren düzenı yıkılacak, o da, haykırarak devrüecek, karaıık bulunmıyan bir karalığa, olum bulunmıyan bir ölüme surüklenecekit. (Arkası var) 97 ın AN K AR A Acılıs. Droeram Gunavdın Kove haberler Ahmet Melik ve Sevim Süerden sarkılar Haberler ve hav« durumu Sabah muziH Ankarada butrtin Kucuk ilânlar Her telden Kucuk ilânlar N Innaotan Türküler Gunumuz Sorunlarımı* Sabah konseri Kısa haberler ve K. İlânlar Arkası varın EEltım radvosu Melodıden melodly» Cocuk bahcesl Konsere saatl Oâle muziĞı Kıbrıs saatı Kucuk ilânlar Beraber solo sarkılar Haberler. R G. de bueün Plâklar arasında Reklâm moramları Cocuk bahcesi Kemal Öncandan sarkıUr Bueun İcın sectıklerimlz Kısa haberler ve K. ilinlar Eâıtım radvosu (2) Bedıa Akarturlrten türküler Pl.iklar arasında N Demircavdan sarkılar Muzik dinlivelim Kısa haberler ve K. IMnlar Yurttan sesler Birlikte dusunelim Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar Saniye Candan tOrküler Uvkudan önce Ozel Droeram Mulkive ToDerden sarkılar 24 saatin olavları. K. ilânlar Anadıhmiz Turkuler Cesitli muzilc T B M M saatl Hafıf muzık Alive Akkılıctan turküler Haberler ve hava durumu ODera albumunden Gece varısına do6ru Proeram ve kaoanu \ ©KUİ rv ANNAVI WV4K V E R P l SfcVîSLU/VU VE