26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ABERLER SUKARNO'NUN Münih'li bir Alman SAGLIK DURUMU NATO'ya KÖTÜLEŞİYOR savaş CAKARTA (a.a. AP Radyolar) aşkan Vekili General Suharto, millete hitaben yaptığı bir radyo televizyon konuşmasında, iktidardan nzaklaştınlan sabık Başkan Sukarnonun sağlık durumunun kötüleşmeye yüz tuttuğunu söylemiştir. 485. flmerikan nçağı dnştirtildtt HanoıKennedyteklifini LİPPMAMM tefsirden kacındı Sovyetlere Kısaca..| • AMMAN Ürdün Kıralı Hüseyin, Mısır Cumhurbaşkanı Nâsınn Arap âleminde liderliğinl kurmak sansını yitirdiğini söylemiştir. • NEW YORK Bir Güney Asya gezisine çıkacak olan B. M. Genel Sekreteri UThant, 8 nisanda Colombo (Seylân), 13 nisanda Katmandu (Nepal), 16 nisanda Kabil 48 nisanda da Karaçiyi ziya ret edecektir. • PNOM PENH Devlet Ba«kanı Norodom Şihanuk, Kamboçyanın B. M. temsilcisinin Amerikan Savunma Bakanlığmm Başkan Johnson'dan Kamboçyayı İŞgâl yetkisini istediğini belirten bir rapor B. M. e sunduğunu ileri sür müştür. • LONDRA İşçi Partisi millet vekillerinden Bayan Margaret Mc Kay, Avam Kamarasına sunduğu bir önergede, hâlen geçici ikâmet izniyle Isviçrede yaşayan Stalinin kızı Svatlananm Ingiltereye sığm maya dâvet edilmesini istemiştir. • BOSTON Ford Vakfınm Mü dürü ve eski iki Başkanın danışma nı Mc George Bundy, «tnsanlığı teh dit eden en bfiyük tehlike nükleer •ilâhlardır» demişitr. VVAITER hadiseler arasında Lâpçin'in nasihafları, O, merhaba, merhabaaî Çok mutlu oldum.. seni bu kez gördüğüme! Bakalım nasılsın Lâpçinct ğim?.. Ha? de bakalım.. Çok teşekkür ederim efendl berim.'. Hamdolsun iyiyim.. zatıâlinizin bu halinizi anhyamamaktan dolayı tasa!anmaktayım~ ne oldu size beyefendi? Bu ne biçim soru?.. Bana ne olabilir?.. Turp gibiyim.. örneğin şimdi seninle sözleşiyorum.. lâflarımı izliyor musun? Hayır beyefendi izUyemiyO' rum.. i Neden? ' Bendeniz Türkçeyl slzln glbi matbaalardan değil, valdem cariyenizden öğrendim de» b a a kelimeleri.. Kelimeleri ne demek?.. tilcik desene şuna!~ Peld beyefendl.. sinirlenmeyin! Sıhhatiniz. Sıhhatiniz de§U sağlıgınız!. Peld beyefendi. Sağlıgınıza zaran dokunur... Ne lâzun efendim.. bu fâni dünyada şuna kız, buna kız!.. öyle degfl Lâpçin.. bo maietin gözünü asırlardır ay! Yüzyülardır bağlamışlar, boyamışlar. Ağalar, paşalar milleti esir gibi kullannuş.. imdi ona kimsenin bihnediği hakikatleri.. ay dilim sürçtü.. gerçekleri anlatıp gözünü açacajpz.. öyle mi beyefendi?» Kolay gelsin!. Göz açmak dediniz de hatınma geldi. Bendebanenizde bir çekmece var. Anahtan içinde kaldı.. gözünü bir türlü açanuyoruz, Bir gün lutfetseniz de onu da açsanız.. mademki göz açmaya merak buyurdunuz, sevaptır İçindo] bendenizin kalemtraşımla, valdemj cariyenizin gözlüğü kaldi Lâpçin.. Efendim!. Sen adam ulmazsın! öyle mi beyefendi!.. Evet! Sen uşak olmaya mahkumsun! Demek mahirflm oldum bey, efendi!.. Evet!.. • j Karar kafüeşit mi beyefen" di? Orasını bilmem.. ben san» sdylüyonım. Bendeniz temyiz ederim karan. Ne yaparsm, ne yaparsın? Temyiz mahkemesine müracaat.. B ilân etti MÜNİH (a*.) Münihli Helmut Winter, NATO'ya ait uçaklann gürültüsünden usanarak parşömen üzerine 14. asır Almancasıyla kaleme aldığı savas ilânını NATO'ya postalamıştır. Winter, görüşmeler yoluyla meseleyi çözümlemeye hazırdır. Ancak, Winter'e göre NATO uçaklarının Almanyanın en büyük şehrine 20 kilometreden faz la yaklaşmaması şarttır. Helmut Winter emrinde ordular yoktur, ama evinin bahçesin deki dev mancımkla attığı el yapısı bombalar karşısında NATO'nun en gelişmiş füzesavarlan bile yetersiz kalmaktadır. iki hafta önce Winter'in alçaktan uçan Amerikan ve Batı Alman jetlerine mancımkla fırlattığı ilkel gülleler yüzünden jetler bu bölgeden geçmemeyi tercih etmeye başlamışlardır. Haberler Servisi) AHtRE Güney Vietnam Ulu sal Kurtuluş Cephesinin temsilcisi, Başkan Johnson'uı Guam'a Kuzey Vietnam'a karşı savaşı Siddetlendirmek amacıyla gittiğini söylemiştir. Temsilci Le Fuong, «Başkan Johnson ile General Westmoreland (Amerikan Komutanı) nerede görüşürlerse görüşsünler tek amaçlan budur», demiş ve bombardımanlara son verilmesi için çağrıda bulunan Senatör Robert Kennedy'nin teklifini yorumlamaktan kaçınmıştır. Le Fuong «Amerika ne zaman banştan sözetse, bunu Güney Vietnama ortalama 20.000 asker ve 100.000 ton cephane gönderilmesi izliyor» demiştir. kujâk vermeliyiz ğer Başkan. Vietnamda banş görüşmelerîni gerçekten arzuluyorsa, Dışişleri Bakanı Dean Rusk'a Hanoinin tutumu hakkında Rusyanın söyledikleriyle bizim söyledlklerimiz arasmdaki farkı aydmhğa çıkarmasını cmretmeliKosigin 9 marttaki basın toplantısında, Devlet Başkanı Podgorni de daha sonra üç defa, banş görüşmelerinin Kuzey Vietnamın bombardımanının durdurulmasını izleyeceğini açıklamışlardır. Bu iki en yetkili Sovyet sözcüsü bize, bombardımanın durdurulmasının karşılığının banş müzakereleri olacağını belirtmektedir. dir. K «Bay» Sukarno örevinden azledilip anvanlarıuın geri ahnması Snkarno trajedisınin son perdesinin kapanması mı demektir? Teni lider Suharto, Endonezyayı knrtarabilecek midir? Yukarıdaki iki soru, birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Halk Danışma Konçresi, simdi sadece «Dr» lok veya «Bay» lık unvanı kalan Sukarno'nun vatana ihanetten askeri mahkemeye sevkedilip sevkedilmemesi hakkındaki kararı, Başkan Vekili Suhartoya bırakmakla bir taşla iki knş vurmak istemiştir. önce Sukarnonun ordn içindeki ve dışındaki taraftarlarının avaklanıp güçlfikle sağianan millî birliği tehlikeye sokmalannın önlenmesi düşünülmüştür. Ikinci olarak da, Suhartonun eline Sukarnoyu siyasetten uzakta nslu durmaga zorlayacak güçlü bir silâh verilmiştir. Küçümsenemeyecek sayıda Endonezyah ülkenin duruınunun Sukarnonun sahneden çekilmesivle birlikte otomatik olarak düzeleceğine inanmaktadır. îslerin, daha kötü olamayacağından ancak iyileşebileceğini düşünmektedirler. Ama ne var ki kazın ayağı hiç de öyle değildir ve böyle düşünenleri hayal kırıklıkları beklemektedir. Snhartoyu biri siyasî, diğeri ekonomik baslıca iki çetin me•ele beklemektedir. Once yönetimin sivillere devredilip ekonomik yaralann bızla sarılması Için şart olan siyasi istikrann yaratılması «rerekmektedir. Yeni «kuvvetli adam» ın Anayasaya ba£lılığı ve demokrasi taraftarlığı bilinmektedir. Fakat ordn tadını aldığı iktidardan vazçeçmege pek istekli çörünmemektedir. Nitekim önümüzdeki yıl yapılacağı vaad edilen genel seçimlerin ertelenmesinden söı edilmeğe başlanmıştır. öğrencilerin «Şimdi sıra demokraside» haykırışlanna ordu kliseleşmiş, «önce millî birlik» cevabını vermektedir. Ordunnn isteksizli|i politikacılar ile işçi sendikalarımn ve Snkarnonan devrilmesine ortamı hazırlayan aydınlar ile giiçlü şençlık hareketi çruplarının avaklanıp Snhartoyn askerî diktatorJöfe bereslenmekle suçlamalanns ve dolavısiyle huzursuzluju bnsbütün körüklemelerine yol açabilir. Suharto başında bulnndugu orduyu barakalarına dönmege ikna edebilecek midir? Endonezyanın sürüklendifti ekonomik iflâs nçuramundan geri çevrilmesi, kısa siirede ba•arılabilecek işlerden degildir. Meselâ, en iyimser nzmanlar bile, Dofu ve Batı iilkelerine 2.2 milyar dolar borçln Endonezyanın dış ödeme dengesini 1976 dan önce karabilmesine ihtimal vermiyorlar. Tabiatın en cömert davrandıçı topraklar üzerine yerlesmiş Endonezya, rılda 400700,000 ton pirinç ithal etmek zornnlulugn karsısındadır. Kamu hizmetleri tarifeleri ile temel tüketim maddeleri fiyatlannın protestolar töze ılınarak artırılması ve zaten ekonomik sıkmtılar içinde kıvranmakta olan halkın kemerlerini daha fazla sıkmağa dâvet pdilmesi ve daha yıfınla antipalik tedbire başvurulması gerekrnektedir. «Yeni düzen» in aldıh tedbirler enflâsyonist gidişi ravaşlatmış, geçen yıl ayda 'i 50 Dranında artan hayat pahalılığı simdi ortalama \% 9 a düşmüştür. Fakat halk sabır ve tahammül çösterebilecek midir? Toğun yıpratma kampanvasına, şuna, huna rağmen Sukarno lâlâ, özellikle sade vatandaslar »rasında genis ııüfuza sahiptir. Halk arasında hoşnutsuzluşun rayılması onu yeniden diriltebi'ir, bayraklaştırabilir. Kayhan SAGLAMER General, bir doktorlar heyeti nin bu konudaki bir raporundan bahsetmiştir. Suharto halkı sükuna rt birliğe çağırmıştır. General, «Sukarno konusnnu »rtık münakaşa etmeyelim. Memleketin istikran ve iktisadî kalkınması için olancs gücümüzle çalışahm» tarzında ko nuşmuş, hükumetin bundan böy le fertlerin diktatörlüğünü veya askerî dikta kabul etmeye ceğini söylemiştir. Sukarnonun bundan böyle ne rede oturacağı kesinlikle bilin memektedir. Bir sözcü, sabık Başkanın Bogordaki yazlık saraymdan salı günü buray» döneceğini söylemiştir. E Kennedy Amerikanın Kuzey Vietnam bombardımanını şartsız olarak durdurarak Hanoinin banş gö rüşmelerin» dâvet edilmesini istemişti. Öte yandan Demokrat lider Mike Mansfield, Amerikanın Güvenlik Konseyine başvurarak, Vietnamda savaşan bütün taraflann temsilcilerinin Birleşnüş Milletlerde yüzyüze getirilmelerini istemesini teklif etmiştir. Bu görüşmelere, Mansfield'e göre, Kızıl Çin ve Kuzey Vietnam da katılmalıdır. Montana Senatörü, Vietnam sava 51nın banş görüşmeleri yoluyla sona erdirilebüeceği yolundaki ümitlerin zayıfladığını belirttikten sonra, Birleşmiş Milletlerin anlaşmazhğı gidermeye çalışmakla görevli bir teşkilât olduğunu tekrarlamıştır. Hanoide görevli Polonyalı bir ka dın gazeteci, Kuzey Vietnam halkının Amerikan bombardıman uçaklarına «Johnson'lar» adını takuklarını bildirmiştir. Monika Varneska, Polonya Komünist Partisinin gazetesi «Tribune Ludu.ya gönderdiği haberinde şun lan söylemiştir: «Tay Bach'tan Oien Bien Phu'ya kadar yaptığımıı yolculuk sırasında, şunu bir kerre daha gördük: Amerikalı saldırganlar, gözlerine ilişen her şeyi bombalamaktadırlar. Açık arazideki her ahşap ev tahrip edilmek te, okullar ,hastahaneler, çocuk yu valan ve kültür ocaklan bombalanmaktadır^ Kuzey Vietnam üzerindeki dünkü harekâtta bir Amerikan jet uçağı kaybedilmistir. Bununla birlikte Kuzey Vietnam harekâtında kay bedilen Amerikan uçaklarırun sayısı 485'i bulmustur. Arrf Tahran'da TAHRAN ( I A ) îran'a 5 gun sürecek resmî bir ziyarette buJunmak üzere Irak Cumhurbaskanı Abdurrahman Arif ile esi dün Tahran'a gelmişlerdir. Vatana ihanet öte yandan Cakarta Radyosu, sabık Endonezyah Tuğgeneral Supardjonun özel bir askerl mahkeme tarafmdan idama mahkum edildiğini bildirmistir. Resmi hükumet radyosunun verdiği kısa haberde Supardjonun meşru hükümeti Silâhlı Kuvvetler marifetiyle devirmo ye matuf bir komplo kurmaktan suçlu görüldüğü bildirilmistir. Supardjo, komünistlerin 1965 yıhnın Ekim aymda tertipledik leri başarısız hükumet darbesi komplosunda Sukarno ile yakinen ilgili görülmektedir. • StNGAPUR Yirmi yaşından küçük bir Çinli kızla bir erkek, bi lekleri birbirine bağlı olduğu halde yüksek bir yerden düserek veya atlayarak ölmüşlerdir. Geçen hafta da 24 yaşındaki bir erkekle 17 yaşındaki bir kız, bileklerini bir birlerine bağlayarak yüksek bir bi nadan atlayıp inithar etmişlerdi. Kı zın yakınlart, gençlerin evlenmesine izin vermemişti. 0SMANBEY.MİŞANTAŞ1 MA6AZALARINDA mevsint sonu satıslon Öte yandan Rusk ise, Ruslardan ayrı telden çalan ve bombardnııanın durdurulmasmın «Şartsız ve sürekli» olmasmı Isteyen Kuzey Vietnam sozcüsünün üzerinde durmaktadır. Rusk. sürekli kelimesinin ne mânâya geldiği hakkındaki düşüncesini açıkça söylememektedir. Fakat Hanoinin, biz Kuzey Vietnam karşısında elimiz kolumuz bağlı bir halde beklerken güneyde diledlği gibi at oynatıp savaşı yoğunlaştırmak hakkmı talep ettiğini düşündüğü anlaşılıyor. Hanoi ve Moskovanın demek istediği bu olabilir mi? Bu olduğuna inanmak zordur. Çünkü Amerika eli kolu bağlı beklerken Hanoinin dlIediği gibi at oynatmasun istemek saçmalıktır. Sürekli kelimesi, Hanoi tarafmdan kullanıldıgı zaman, müphem ve zihin kanştırıcı bir niteliğe bürünmektedir. Çok kesin bir şey ifade edemez. Sovyet sözcüleri sürekli kelimesini ağızlanna aimamaktadırlar. Onlar, bombardımanın durdurulmasmın Vietnam probleminin enine boyuna inceleneceği bir konferansa «yol açacağını» belirtmektedirler. Dışişleri Bakanı Rusk'ın Sovyet Başbakanı ve Cumhurbaşkanı tarafmdan yapılmış böylesine önemli açıklamalann üzerine ciddiyetle egilmemesinin nedenini anlamak güçtür. Kuzeydeki bir «ateşkes» in karşılığmda banş konferansı yolundald Sovyet teklifi üzerine ciddiyetle eğilmedikçe, Johnson idaresi, Hanoi hiç değilse sembolik bir teslim olraa jestinde bulunmadıkça müzakerelere yanaşmayacağı şüphesi alünda kalacaktır. Rusk, «askeri» bir karşılık isterken başka ne demek istemiş olabilir? Temel mesele Farzedelim ki Hanoi Rusk'm istediği gibi Güneye personel ve donatım sızdırmaya son verdiğini açıkladı. Bu, Hanoinin saldırganlığı kabullendiğini ifade eden sembolik bir jestten başka bir şey olur mu? Herhangi bir şeyi sürekli olarak çözümler mi? Gerçek bir siyasî çözüm olmadıkça, uzun sürer mi? Temel mesele şudur: Ortada, Kuzey Vietnama saldınlar kesildigi takdirde banş konferansınm başlayabileceğine dair Sovyet Hükumetince ortaya atılmış bir teklif vardır. Bu teklif ciddiye almmadıkça. müzakereli çözüm isteğüıi ilân ettiği zaman Başkana kimse inanmayacaktır. 4 OÜn SONRA BI1İY0R Radar Reklâm: 228/2723 Kulak lıkamak Moskovanın sözlerine neden kulak tıkıyoruz? «Çünkü» diyor Rusk, «Özel istihbaratımızdan Hanoinin Rusyanın yapacağmı ileri sürdüğunü yapmayacağını öğrendik.» Washington, Hanoi'yi Moskovadan iyi mi tanımaktadır? Sovyet Hükumetinin mesnetsiz, tutarsız teklifler yapmaktaki maksadı ne olabilir? Amerikan halkını aldatmak mı? Dünyanın geriye kalan kısmını aldatmak mı? Üstelik Sovyetlerin samimiyetinl imtihandan geçirmek, eğer varsa, TBİanlarım meydana çıkarmak gayet kolaydır. Kosigin ve Podgominin sözlerine güvenerek bombardıman durdunılur ve neler olacağına bakılır™ (Bu yazuıın Türklyede neşir hakkı yalnız «CUMHURİYET» gazetesine aittir.j Sigara ile kalb arasında kesin bir bağ kunılamadı NEW YORK a.a,) îsveçli iki bilim adamı, 196 ikiz üzerinde yaptıklan denemelerden sonra sigara kullanma ile kalb rahatsızlıkları arasında kesin bir bağ bulamadıklarını söylemişlerdir. Denemeye tâbi tutulan ikizlerden biri sigara içmekte, diğeri içmemekte idi. Dr. Torbjorn Undman ve Dr. Rolf. Blomftran «Acta Medieas dergisinde yayınlanan yazıların da tütünün muhtemelen kalb hastalıklan ile ilgili olmadığını bildirmektedirler. Tütün kullananlarda kandaki yağlı maddelerin arttığı kaydedilmekle beraber, bunun tansiyonu arttırdığı kesinlikle soylenememektedir. Trabzon Belediye Başkan lığından Şartnamesi gereğmce fakirlere reçete karşılığı verilecek (25.000,) Liralık ilâç'ın kapalı zarf usulüyle 28/3/1967 Salı günü saat (15) te Encümence eksUtme ihalesı yapılacağından talıplerin kapalı zarflarını ibale saatinden bir saat evvel Başkanlığa vermeleri ilân olunur. (Basın 12243 A. 1784/2704) Yargıtays başvururum.. diyeceksin! Demezsen dedirtecesiz. Bu memleket sen ve senin gibi miTmiT, gelenekçi çıkarcı, komprador taslaklarma.. artık Beyefendi bana müsaade buynrnn!. Yoo! Olmaz.. kırk yılda bir, elime geçmişken iyice içimi dökeceğim. Beyefendi! Affedersiniz ben çöp kamyonu muyum? Ne olmaş.. ne münasebet?Ay ne Uişki?.. , Çünküm.. tçbıizi bana boşalt mak istiyormuşsunuz da.. Haa! Beğenmedim.. kirli bir teşbih.. ay!. Benzetiş.. Kimi kime benzetiyorsunuı efendi hazretleri.. bendeniz zatı< âlinizi ahbap diye ziyarete eeldim.. daha içeri firer girmez aldmız e l c vur bre vur!. Ne olda • size beyefendi, kendinizi bir dok • tora gösterin!.. Hangi doktora?» Vallaha bilmem beyefendi! Hayatta olsaydı Doktor Mazhar Osmana.. HESAP MAKİNESİ iyi bir hamle ile başarı saglanabileceği gibL Tasarruflarınızı Bankamızda toplamakla da bu yılın ilk çekili$inde dağıtacağımız aDartman dairesi ve zengin para ikramiyelerinden birini kazanabilirsiniz.. TOPLAMA MAKİNESİ' Erkekük hormonları NEW YORK (A.P.) Yeni bir îtüdden anlaşıldığına göre erkeker en fazla erkeklik hormonunu ;abahlan uyanacakları sırada hu îule getırmektedirler. Uyanma aunda erkeklik hormonu seviyesiiin gece yansına kıyasla yüzdo 10 nisbetinde daha "azla olduğu, »ece yarısı saat'.erinde ise erkeklik hormonu miktarının en düjük seviyede bulunduğu tesbit eiilmiştir. APARTMAN DAtRESl 1 kişiye 50.000 lira YAZI MAKİNESİ Konforlu Anladım» Lâpçin.. anladım» haklısm!. Son zamanlarda bana bir hal oldu.. kendimi aldanmış. gafil, aptal, hattâ hain hissetmeye başladım.. nerkesten şüphe eder oldum.. birisi «Ne güzel yazıyorsun!» dese «Acabi bir çıkan mı var» diye.. bir başkası «Fena yazıyorsun, uyaan!.. diye haykır» sa «Acaba ben bu adama ne fenalık ettim» diye işkillenmeye baş. ladun. Senin anlıyacağm kendimden ve başkalanndan. yarım asırlık tecrübelerimden râphe eder oldum. Neden o beyefendi! Lâpçin bunu sana söylüyo , rum.. her şeyi öylesine anlatma» ya, her hareketi öylesine mânalan dırmaya başladılar ki gerçefcle, evham nedir?.. tthamla iftira nedir? Haklı ile haksız nedir?. Vatanla vatan dışı, vatandaşla vatan haini arasındaki fark nedir? Ben muharrir miyim?.. Uşak mıyım?.. Vatanperver miyim? Casus muyum?.. Düşünmeye başladım Başım dönüyor» ateşler basıyor. Hangi kitabı, hangi gazeteyi elime alsam.. okuduklanmm altında ne gizli acaba diye işkilleniyonım.. benim bir dostum vardı, her şeyi pis sanır. kapı tokmağım mendiliyle tutar, günde elll defa ellerini yıkar. Hattâ. sabundan sudan pistir diye iğrenir olmuştu.. ben iyle oldum.. cemiyet efkârım ipliği kopmuş tesbih taneleri çibi darmadağm oldu. Ne yapacağımı .. Anladım beyefendi!. Anladım.. zatıâlinize nasihat vermek kulunuzun haddim değil ama siz, nasü derler?.. Fransızca bir lâf vardır. Çok yorgnnrak mânasına gelir. Sünnenaj mı?.. Evet beyefendi! Siz öyle olmuşsunuz.. biraz dinlenin! Başımzj dinleyin!. Roman okuyun! Sevdiçiniz şarkılan dinleyin! Açık havada geziniz» Denize bakiD! Sevdiğiniz adamlarla hoş beş edin! Kuş besleyin! Çiçek yetiştirin!. Resim vapın! Anladım.. anladım.. rölaks tevsiye ediyorsun.. ama elimde değil.. her gün insana.. Dinlemeyin beyefendi! Belki onu söyliyenler de sizin gibi evhamlıdır.. aldırmayın.. boş verin» bir şeyiniz kalmaz.. öyle mi dersin? Ama.ı beyefendi! Siz bize nasihat verirken şimdi size ne oldu? Vallaha!. Bilmem. böyle oldum işte!. Olmayın beyefendi! Siz evi bamlanmışsınız .. Dediklerimi yapın.. bir şeyiniz kalmaz.. bendenize ruhsat beyefendi! | Haydi güle eiile.. cene bek. TEŞEKKÜR Aziz. sevgili ve kıymetli aile buyuğumuz, Akbaba mecmuası kurucusu ve başyazarı YUSUF ZİYA ORTAÇ'm âni bir kalb krizi netıcesi ebediyen başımızdan ayrılması dolayısıyle acımızı telefon, telgrai. mektupla ve bizzat teşrifleri ile paylaşan, cenaze törenıne iştirak eden, çelenk gondermek lutfunda bulunan muhterem zevata, dost ve muesseselere butun kalbimızle teşekkürler rderiz. Bu minnet duygularımızı ayrı ayrı arzetmemıze teessurumuz mâni olduğundan gazetenızin delâletinl rica ederiz. ORTAÇ ailesi Cumhuriyet 2727 K.AYTF Pülümür llkokulundan aldığım dmlomamı kaybettim. Hu zengin para ikramiyeleri ] Türkiye Iş Bankası ve Bank of America tarafmdan kurulan TEKSİR MAKİNESİ ve ayrıca AMERİKAN TÜRK DIŞTİCARET BANKASI istanbul : Cumhuriyet Caddesi Z07. Harbıye Ankara: Izmir Caddesi 37. Venisehir Rmır : Cumhuriyet Bulvarı 68' TEKNOSAN Büro Makine ve Levazımı Ticaret ve Sanayi A.Ş. İstanbul Tel: Karakoy. Voyvoda Cad. 52 491768 Si* de acaba büronuzda en uygun aletleri kullanıyor musunuz? Fagt mikineteciyle ifinizl çok daha çabuk, daha kolay ve daha dakik bir fekilde görebileceğinizi düfündünüzmu ?...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear