Catalog

3AEÖFE DÖRT 9 Şubat 1967 CüMHUUtYET Sarbara Castle küçükken en çok 'Politikacılık,, oyununuseverdi îngiliı parlâmentosun.un esH, kek havasmda, müthiş bir kan siluetidir o. Hiç bir vakit ç bir rakibinin siyast çapının yılmadan, kızıl saçlarını pıIdata pırıldata saîdınya harlarur. Kimi vakit öldürür, kii vakit kendisi yenilir ve acına katlanır. Işte, iş başmdaki iğüşken Barbara Castle... Inltere'nin ilk kadm Ulaştırma akam, 1945 de Işçi Partisi'nin feri üstüne Lancashire'den illetvekili seçileli beri giyaset ınyasınm körükleyicisidir. Oı Çekid bir kadm da olsa csantrik bir siyaset garipliği ye bir yana iten erkek elesticiler mesleğine ne türlü bağndığını, ne denli dediği dedik duğunu farkedememişlerdi. arbara Ann Betts daha altı îşındayken bebekleriyle oynaîcağı yerde ilk politikacj »6inü veriyordu. Oyun arkadasriyla «Politikacılık» oynuyor m • ogrcndlm v» okulda «lebnfi oldum.» Reklâmcılıktan, Ulaştırma Bakanlığına Yasfık alhndaki ffotoğraf Hatalarım. olmadı değil, oldu, hem d« birçok. Kendi kendimden nefret ederim bazan. Politıkacı küçüklüklerim, hesapçılıklanm için. Tıpkı yangın çıkan bir sinemada çıkısı arayan birine dönüyordum o vakitler... Siyasete atılmıj bir kadınsanız, bir değil, üç kere kabul ettireceksiniz kendinizi. Sıradan insan olamazsınız. Erkekler hemen ensenizdedir. Eskiden daha siniıliydim, herhalde. Konusmak için kalkınca ellerim o kadar titrerdi ki k&ğıdı tutamaz olurdum.» yor bundan. Oysa evülik hayatırola evimin benim gö'zümde sonsuz bir değeri var. Tam anlamıyla kadm mıyım? Bunun levabııu vermek bana düşmez, sanırım diye gülüyor. Ancak, kadınlar nelerden hoşlanırlarsa ben de onlardan hoşlanıyorum. Çukolatayla tath, beyaz şaraptan başka.» •Ben! seçerseniz, siz» «rler aptıracağım» diyordu. Orta halli bir ailenin çocuğu li, ama, daha küçük yaşta bir vakitler radikal Yorkshire azetesinin sahibi, vergi müfetşi, ele avuca sığmaz bir adam lan babası Frank Betts'ten Jsyalist eğilimini almıştı. «Haşarı bir oğlan çocuğu gibl üyüdüm, diye anlatıyor çocukiğunu. 16 yaşıma kadar çok ahşiydim. Van lokaklardaki ömür »andıklanna gizlenirdim. lonra dayak atmayı da Koleji bitirince Oxford Üniversitesi'r.e, ekonomi bölümüne girmişti. O çağda arkadaşlannın çoğu Hollywood'un ilk sesli film kahramanlanna deli divane oluyorlardı. Barbara ise, oütün ömrünce milletlerarası barış yolunda savaşmış bir iktisatçı yazara vurgınıdu: Norman Angell'le. Onun bütün kitapîannı okumuştu. Geceleri reı mini yastıgının altın» koyup uruduğunu da gizlemiyor. (Anjell o «ıra 55 yaşlarjndaydı). «20 yaşıma kadar çok günler Barbara, Ojrford Onlversit». neden akılları bastan alan bir sinden çıkınca bir gazeteye girgüzel değilim, diye ağlardım. di. O hafta kapandı gazete. BuAynaya bakar bakar, kendimi nun üstüne bir toptancının yayatağımın üstüne atar hıçkırırnında reklâmcılığı kabul etti. dım, diye anlatıyor, bir ara «Hayatımıo en düşkün yılı..» dansöz olmayı da kurmustum, diye hatırlıyor bunu. ama, bacaklarım o kadar uzun Sonra, Londra'da ıcrbest gadeğildi.» zeteçeliğe ve bölgesel politikacıParlâmentodakl muhafazakarlığa başladı. 1939 da, îkinci lann pek çoğu Barbara'nın salDünya Savaşı patlayınca sivil dırıiarına boyun eğerken, muhizmete katüdı, İaşe Bakanlığın hakkak ki, «dili bu kadar uzun da yiyecek kısıntılannı pl&nlaolacağına bacaklan uzun olsaymaktan hoşlanıyordu. 1944 de dı» diye geçırmis olmahlar içleDaily Mirror gazetesinden Ted rinden. Bunu kendi de: Castle ile evlendi, kendisi d« «Ezen bir halim var galîba, bu gazetede çalışıyordu artık. diye itiraf ediyor. Vakit vakit «Ted bana yalnız bir meslek zorbaya dö'nüyorum, saldırgan, arkadaşı gözüyle baksa evlenkinci diye çıkmış adım. Çok da mezdim, diyor evliliği için, düşmanım varmış diyorlar. Şa«meslek kadmı»... bu sözden hoş şıyorum. Çünkü, benim ne düs lanmıyorum. Mesleği her §eymanhk Tar içimde, n« de kin. den üstün tuttuğunuz anlaşılı Top.ancı yanında reklâmcılık Onun lavas ıpnunda parlâmentoya girişi bir hâdise oldu. 600 erkek arasında silinip gıtmij kadın milletvekilleri içinde, inceliği, zarifliği, güzelliği, göz alan bakır rengi saçları, soluk teni ve onları tamamlayan çilleri, parlak mavi gözleriyle birden seçiliverdi. Yiğitçe ortaya atıldı: «Bu mecliste kadınlar bundan öncekilerden çok daha büyük bir rol oynayacaklar.» Barbara Castle'da aktris alımı mücadeleci gazeteci ruhu ile birleşmiştir. îlk zamauılar meclise gelirken btr giydiğini bir daha giymezdl. Ama, yarattığı etkiden açık açık hoşlansa da aslmda çok samimldir. tş bayatı için: «Kadın olmanın taydalan var, dlyor, azlık oldugunuz için kolayca seçiliyorsunuz. Sonra, erkeklerden nezaket görüyorsunı». Tatlı, hoş bir şey bu.» Fakat, daha başlangıçtan ltib*ren Işçi Partisinin gözdesi olan Barbara Castle meclis arkadaşlan İçin her zaman bo'yle olamadı. Tehdit mektupları Bunun için az gonra Işçi Partlsinds başkanlığa seçilmesi çoklannı şaşırttı. Aşın ırkçılardan yenlp yutulmag tehdit mektuplan yagdı. Bunlardan biri şöyle diyor du: «Peryat ede ede can vermenia için dualar ediyorum geceleri...» Ama, hiç bir tehdit bu kızıl saç h enerjik kadını yıldırmıyordu. «Insanlar bana karşı canavar Claftmn* Bakanı Barbara CmÜa laştıkça, haklı oldugumd daha faı la lnaruyorum, diyordu. Sarsılrna dan, yüzgeri etmeden savaşmak, işte yaşamanın en büyük heyecanı!» Bununla beraber, parü başkan lığı Barbara Castle'in meslek hayatında bir çıgır açacaktı. Yargıları daha bir ölçülü. sözleri daha bir üıtiyatlı olacaktı. «Sorumluluk güzel şey, üstüme almaktan hoşlamyorum, diyor ken disi. Yükseldikçe kaybedeceğiniz şeyler de arüyor. Bütün umudum ve dilegim cesaretimi ve b'lçümü yitirmemek. Yoksa meslek hayatımın değeri kalmaz.» 1964 te, Denizaşın Kalkınma Ba kanlığma geldiği vakit tngüterenin üçüncü kadın Bakanı oluyordu. «Iktldar daha doğrusu toplum sorumlulugu onu hayatınızda en ön plâna almakla ödenir» diyordu. «Benim siyaset hayatımda en yüksek mevidlere ulaşmamın nedenlerinden biri, çocuğumun olmamasıdır, gerçi buna üzülüyorum ama...» 1965 te, hiç de imrenilmlyecek, tehlikeli bir mevkie, Ulaştırma Ba kanlığına geçerken büyük., bir dlrenmeyla karşılaşıyordu. Tralik kazalan konusunda alman herhangi bir tedbir aşın tartışmalara yol açıyordu. Bir kadın hem de araba kuUanmıyan bir kadın Ingilterenin korkunç trafik sorunlarını çözmek lster da ününü koruyabüir miydl? Bakan olunca: «Yenl düşüncelerle ele alınmazsa, şehirlerimizin trafiği durur» demişti Barba ra Castle. Şimdl halk kendlstaden bunu yerine getirmesini bekliyor. tngilterenin kadın tnaştırma Bakanı, bugün, 54 yaşındadır. Gün leri, saat yedide, yatakta bir bardak çayla ve en az db'rt gazeteyle başlıyor. Yıllık gelirl 250,000 liraya yakın. tşinin imtiyazlanndan biri de bir şoförün Vnıllandığı » • raba ile Bakanlığa gidip gelmek. Bu imtiyaz hoşuna gidiyor. «Çünkü, diyor, arabanın arka tarafında çalışmaya vakit buluyorum.» Bakan olur olmaz ilk Işl resmt dairesine bir banyo koydurmak oldu. Anlamlı bir davranıştı bu: Barbara, glttikçe artan sorumîuluklarına ve ateşll meslek ihtlrasına rağmen, son derecede kadm kalmaktadır. Konuşmayı, ytlrümeyl, okumo yı, bahçeyle uğraşmayı ve... sinemada eşiyle elele tutuşmayı sever. En sevdiği koku Lanvin'in «Arpege» i. Geceleri gecelikle yatar, kadında pijamadan netret eder. Kadın yöneticiler Ustün» yapılan esprilere de aldjrdığı yok. Zaten, tngilterenin trafik problemi gibi, çok erkeğin başa çıkamadığı bir lşi başanrsa, bütün bu iğnell espriler kendilikleriaden suya düşecek. Sevdiği koku YARIN : EKATERtNA FURTSEVA BULMACA tSTANBUL YTJKARIDAN AŞAĞIYA: D06 25 Acılıs. Drosram 06.30 Türküler cecidl (1) 06.45 Konusma 06.50 Türküler eeçldi (J) 07.00 Köve haberler 07.05 Sabah melodileri 07.30 Haberler ve hav» durunnt 07.45 Kücük ilânlar 07.50 S. G'den ve Istanbulda b u ( 0 n 08.00 HaHf müzilc 08 20 Müzikli o v u n l n d a s 08.40 Gitar soloları 0900 Günümuz Sorunlanmı» 09.10 Inci Cavırhdan sarkılmr 09.30 Fransadan vankılar 09.45 M. Ceyhanlıdan tflrkOln 1000 Müzik demeti 10.15 Pratik btleiler 10.25 M. Yıldırımdsn Mrküaı 10.40 Arkası yarın 11.00 Kısa haberler 11.05 Sabah konserl 11.50 Otkeret m e l o d l l n l 12.10 Küçük ilânlar 12.15 Saz eserleri 12.30 ReceD Bireitten larkılar 12.45 C. Cevhercicekten türküler 13.00 Haberler. R. G. de bueün 13.20 Stüdyo G'den 13.30 Reklâm Droeramları 14.00 Zeki Mürenden sarkılar 14.20 Dans müziei 14.35 Saz eserleri 14.50 Melodiden melodlye 15.40 4 ses. 4 sazdan türküler 1600 Rıza Rit'ten sarkılar 16.20 Minvatür müîlk 16.40 Saz eserleri 116.55 Cocuk bahçesl 17.10 Sorun cevao verellm 17.20 Kısa haberler 17.25 Karma lasıl t o d u l u t a 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler v e hava durunm 19.40 Kücük ilânlar 19.45 R. hafif müzik orkestran 2(1.00 Günümüzün melodileri 20.35 Istanbulun sesi 20.55 24 saatin olaylan. K. İlânlar 21.00 Radvo tiv atrosu 22.00 Reklâm Droeramluı 22.43 Kücük ilânlar 22.45 Haberler v e hava durumu 23 00 Caz severlerle basbasa 24.00 Kaoanıs 19.55 17.00 17.30 1800 18.30 19.00 19.30 20.15 21.00 22.00 22.15 23.00 23.30 24.00 00.30 01.00 ISTANBCL H. RADYOSU Acılıs ve Drosram Sizin icin Kücük konser Ivi aksamlar Senfonik müzik CesltU melodller Aksam konseri Genclerle berab«r Klâsik Batı müziâl fltoleyici istekleri Ciean roelodneri Gece konseri Caz m ü z i a Müzikaller Gece y a r ı n lctn Hafif müzik Proeram ve kiDanıt Turdumuzun AT kesiml haikından olanara böy )e de denilir. 8 «Erkek şair» mânasına iki söz, nota. 9 Bir kadın adı, kışın Ankaraıın havasını ber bat eden. 1234S6789 1 Gökte görülürse yağmur yağacağını belirtir (iki söz). 2 Yönetma işi, çok hoş ve mükemmel. 3 Tibetli din adamı, kudurmuş durumda (eski terim). 4 Birinin vücudüne masa] yapan, 5 Doğu ülerimizden biri, bir alışverişten önce verilen para. 6 Bir harlin okunuşunun Dflnkil btılmacanın tersi, bir çeşit hayvan ağzı, 7 hallrdilml" SOLDAN SAGA: « ,„,,,, 8 1 ZayıÖayan (iki s8z). 1 «tstanbulun yazlık yerlerinden etraft su ile çevrili dört toprak parçasına tşliyen gemi» mftnasına iki söz. 3 Petrol kuyularunızın bulunduğu çevrelerden biri, bir renk. 4 Asyada bir göl, seyahat. 5 Bir harfin okunuşu, «çok olmıyan istihzalı şaka» anlanuna iki söz. 6 Ruslann ve Amerlkalıların pek yakında ziyaret edebileceğini söyledikleri uydumuz, Atrikanın batısında bir körfez. 7 «Kendi adına ek olarak bir unvan ele geçir!» mânasına iki sözlü bir emir. 8 Tersi «pek çok büyük» karşılığı iki sözdür, elmas adını taşıyan değerli taşın böylesi makbuldür. 9 Asyada bir çöl, bir emir, musiki notalarrndaki durak yerleri. + •MV 1 X •a>M«a 3 X 2 X • •• • • • • •T •TjH T\ı Us\ •T• Hfx~U T 1 + X t t 3 •l •i DÜNKt T T •3 BULMACANlN ŞEKiJ NASTL HALLEDtLECEK Yukandaki rakamb bulmacada sadece 6 tane anahUt (ipucu) ve 6 tane sonuç vardır. Boş olan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek «oldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bnlunuz Biraz vaktinizi alır ama, bos vaktiniri hoşça 6*Ç«*n>'5 olursunnr flSKveÖLÜM 59 «Tekmen müsaade ederse, Nelson Onbası onu gördüğüne çok «evindi... Nelson Onbaşı çok levindi teğmeni bu kadar iyi gördüğüne.» cOrada öyle ne durup Bay Donald'ına kolunu «allayorsun, Arap oğlu! Gel buraya, konus onlan. Böyle mi öğrettiler sana!» Loosh asker duruşunu bıraktı, Donald'ı yıllarca önce, dünya çıldırmadan önce tanıyan çocuk oldu yeniden. Ürkek ürkek geldi, Donald'ın elini o iyi yürekli, kaba kara eline aldı. «Bay Donald?» dedi. Ninesi: «Tamam» diye atıldı. «Bay Donald, b»k Loosh senlen konuşuyor. Bay Donald!» Donald Mahon kımıldadı. Joe Gilligan yaslı kadını zorla ayağa kaldırdı. «Hadi bakayıra, teyze. Bugünlük yeter. Yann gene gelirsin.» «Hey Tanrım! Ne günlere kaldık! Beyal bir adamm bana (Bay Donald seni görmek istemiyor!) dediğini de mi işitecektik!» Margaret: «Hasta, teyze» diye açıkladı. «Senl görmek ister elbette. lyileşsin, «en de, Loosh da her gün gelirsiniz.» «Evet, ha'm'fendi! Yedi denizin suyu gel•e yavrumu görmekten alıkoyamaz beni. Gen% geleceğim, şekerim. Sana bakacağım.» Margaret: «Al onu götür» diye Arap oğlanına usıldadı. «Hasta, anladm mi.» «Evet, ha'm'fendi. Bu dünyada tek hasta o. Blr şey için beni isterseniz. hangi Arap olsa benim ne olduğumu söyler size.» Ninesinin koluna girdi. «Hadi gel, ana. Biz gidelim.» «Ben gene gelecek, Donald, sekerim. Ben seni bırakmayacak.» Gittiler, kadının sesl yavaş yava? işitilme' oldu. Donald: «Joe» dedi. «Buyur. Teğmen?» «Ne zamın çıkıyorumT» «Nereden, Teğmen?» Donald gene sessizliğe dalmıstı. Joe ile Margaret gergin gergin bakıştılar. En sonunda Donald yeniden konustu : «Eve gideceğim ben, Joe.» Sarsak sarsak elini kaldırdı, g6zlüğüne çaıjptı, gözliik yüzünden düştü. Joe yeniden taktı. «Niye gitmek istiyorsun eve, TeğmenT» Donald düşünceslnl kaçırmıçtı. Sonra: «Kimdi o konuşan, Joe?» diye »ordu. Joe söyledi. Donald, oturmuş, ceketlnin (ona Joe'nin bulup geürdiği ceketin> ucunu parmaklan arasında agır ağır katlayordu. Sonra: «Devam et, Joe» dedi. Joe Gilligan kitabı gene aldı. Blraz sonra sesi gene o uyku verici mmldanısına baştamıştı. Donald kımıldamadan oturuyordu. Biraz sonra Joe okumssım kesti, Donald hiç kırruldamadı. Joe VVilliam FAULKNER Sinirli sinirli: «Uyuyor mu, uyanık mı, anlayamayorsun ki!» diye söylendi. BEŞtNCt BÖLÜM Y ü b ş ı Grcen, bölüğü çekip toparladığı için, oradaki eyaletin valisince, yüzbaşılığa yükseltilmişti. Ama, Yüzbaşı Green öldü. İyi bir subaydı belki; orası öyle. Başka bakımlardan da iyi bir adamdı, hele arkadaşlarını hiç unutmazdı. Daha aşağı rütbedeki iki subaym rütbeleri, onun direnmesine raçmen, geri aiınmıştı; bunun üzerine, onun elinden gelen tek şey Başça%'uş Madden'i kendisine arkadaş yapmaktı. Yaptı da. İşte böylece, bir yanda demirîeriyle, parlak çizmeleriyle Green vardı, bir yanda da ona Efendim demeye alışmaya çalışan Madden. Green'in de, Madden'in de birlikte kumar oynadıklan. viski içtikleri Tom, Diek, Harry vardı; bunlar da yalnız kendileriyle Green, Madden arasında değil, aynca Madden'le Green arasında da bir fark olduğunu unutmamayı ögrenmeye çalışıyorlardı. Amerikan kamplarında: «E. valla, çok sıkı çalışıyor» diyorlardı. Bırak alışsın. Gösterişten başka bir şey değil, ha, Çavuş?» Madden Çavuş: «Elbette» diyordu. «Albay görünüşümüzden dolayı bizi öyle bir haşhyor ki! Bundan daha iyisi elimizden gelir mi?» Ya'.nız, Brest'te : «Ne sanıyor o kendini?» diye sorduiar Madden Çavuş'a. Madden Çavuş da değişmişti : «Hadi, hadi, bırakın şimdi> dedi. «Birinden bir söz daha işitecek olursam kendini Yüzbaşının karşısında bulur.» Savaş sırasında insan hep bugünde yaşar. Dün geçmiştir, yarın da gelmeyebilir. Birbirlerine : «Helebir saldırıya geçelim» diyorlardı, «orospu çocuğunu geberteceğiz.» Bir tanesi, korkmuş: «Madden'i değil ya?» diye sordu. Ötekiler ona bakmakla kaldılar. En sonunda biri: «Allahaşkma» dedi. Ama, kader, Savunma Bakanhğını bİT alet gibi kullanarak, onlan altetti. Madden Çavuş şimdiki yüzbaşısı olan eski arkadaşma haber vermeye geldiğinde Green'i yalnız buldu. Green: «Otur be, aldırma» dedi, «kimse glrmez içeri. Ne söyleyeceğini biliyorum. Ben gidiyonım, zaten. K&ğıtlarımı alacağım bu gece.» Madden bir şey söyleyecek gibi oldu. «Dur. Rütbemi elde rutmak istersem çahşmak zorundayım. Şu Allah'ın beıâsı eğitim kampları subaylan yetvştiriyor. Ama, ben oralarda yetişmedim. Onun için, bir süre eğitim görecegim. Aman yarabbi! Benim yaşıtnda! Şu mendeburlar takımmlan başkasının başı belâya girsin isterdim. Ben şimdi ner'de bulunmak isterdim, biliyor musun? Ta öte yanda. Bende başkasına orospu çocuğu diyorum, şimdi bana dedikleri gibi. Bu benim hoşuma mı konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZ GOL ANKARA 06.25 07.00 (17.05 (17.30 07.45 08.05 08.10 08.45 09.00 09.20 09.35 09.40 10.00 10.10 10.30 10.55 11.15 11.30 12.00 12.15 12.25 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.1 14.35 14.55 15.00 15.30 15.55 16.10 16.20 16.40 16.55 17.00 17.30 17.40 17.50 19.00 19.45 20.00 20.05 20.25 20.40 21.00 21.05 21.25 22.05 22.25 22.45 23.00 i 3345 23.0fl { 3345 Acılıs. T>ro«r»m Köye haberler Sarkılar ve oyun havaları Haberler ve hava durumu Sabah müziH Ankarada buEün Kücük ilânlar Her telden Mustala Ersesten tarkılar Günümüz Sorunlarımıı Sabah konseri Kısa haberler v» K. ilânlar Arkası varın Hafif roüzlk Sarkılar Türküler v e oyun hıvmlan Melodiden melodİT* Cocuk bahcesi Ooeralardan ıecm*Lt<r Öğle roüzi» Kıbrıs saatl Kücük üânlar K Öncan v e O. GSkselden sarkılar Haberler. R. G. i» buattn Plâklar arasınd» Rekîâm Droeramlan Cocuk bahcesi S Özbay ve T. ö ı e k ' t e n ıarkllar Bueün İcin ıectiklerlınl* Kısa haberler ve K. llanl«r Sarkılar Türküler Cesitll müzik Türküler Plâklar arasında Sevim Derandan tarkular Bir bando calıyor Kısa haberler v e K İlânlar Ince saz Din ve ahlâk «ohbeü Saz eserleri Reklâm DroBramları Haberler v e hava durumu Salih Uveundan türküler Uvkudan önce Ziva Taskentten garkıUr Silâhlı Kuvvetler taatl Lâtin dünvasından müzik 24 saatin olaylan. K ÜSnlar ' Neden böyle oldular? Türk M. özel Drosramı T.B.M.M. saatl Cesitli müzik Haberler v e havm durumu Gece konseri Gece konseri Gec» r a r u ı n » doiru Gec* Taruın» doiru