Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Golda Meir İsrael dışişlerinin vazgeçilmez elemanıdır DÜNYANIN İLK KADIN DIŞİŞLERİ BAKAN1 88 yasındaki Isıail' î?çl Partl•i Baskanı Golda Meır durmadan sigara içen, diııç blr büyük«nne. Hayatı, bir çok bakımlardan, 20. yüzyıl Yahudilerinin özgürlük v* kendıni bulma savaçının bir »embolü. Golda'nm, 2898. 3 Mayu günü, Kiev'de, bir marangoz kızı olarak dünyaya gelişiyle baslıyan bir hikâye bu. Sekiz yaşmdayken âilesi, Yahudilere yapılan iskence yüiünden, Amerika'ya göçetmişti. Bugün Meir, çocukluğunda gördüğü bir yahudi katüâmınjn iiyasi uyanıklığına başlangıç olduğu iddiasındadır. «llk gençliğimden itibaren iki »eye inandım, demektedir. Bir Yahudi devletinin ve lömürücü lük bilmiyen, eşitlige dayanan bir toplumun gereküliğine... 1 deallerime eriştim, mutluyum.» Amaçlanna varabilmek için anne babasına karşı gelmiştı. Onlar bir kıza ilk eğitimin veteceğine inanıyorlar, bundan fazlasını gereksiz buluyorlardı. Golda evden kaçtı, koleji bitirdi, öğretmen oldu. 19 yaşında Jken, Morris Myerson ad;nda, Yahudi asıllı bir Amerikah ile nişanlandı. Siyonist olmıyan de likanhya, evlenmek için, Filistin'de kalmasını şart koştu. İki genç 1921 de, ilk kibbutslarda «Merhavia» ya yollandılar. Ora da, Goldi • arkadaşları kendisini böyle çağınyorlardı piliç bakıcıhğına başladı. Şartlar ağırdı. «Her yemekte ilk Isimiz Kinin almak oluyordu» diyt anlatıyor Meir. Golda tavuklara lyi bakıyordu, ama, kocasının saglığı hiç te iyi gitmiyordu. îster istemez, yer değiştirdiler, Kudüs'e gittiler. Yaşamak orada da güçtü. Dunyanın ilk ve bugüne dek tek kadın Dışişleri Oakanı Golda Meir çocuklannı okula gönderebilmek için çamaşırcılık etmek zorundaydı. Bugün hâlâ kendi çamasırlarını eliyle yıkı yor: «Kirlileri çiteledikçe dinleniyorum» diyor. da, Golda îşçi Siyonist Hareketi'ndeki basit lekreterlikteo önemli mevkilere yükseldL îlk defa, daha Milwakee'de, utangaç bir öğretmenken, hayâlini ateşliyen Ben Gurion kabinesinde kilit noktalarıua getirildi. Golda, 1948 de, kendisini rastgele bir marangoz iızı olarak sımrlarından kovahyan Rusya' Rusya'ya döniiş ya döndü bir gün. Ama, artık îsrail'in bu memleketteki büyükelçisi olarak. Bununla beraber, elçilik haya tı ile uzlaşamadı. Pratik bir kıdındı. Sosyâl, ya da siyasal ilişkilerin ince ince etiketlenyle uğraşmaya vakit bulamıyordu. Hele resm! törenlerden düpe düz sıkıhyordu. Bunun için, b^ş bakan Ben Gurion kendisini 1944 kabinesinde İşçı ve Kalkın ma Bakanlığına çagmnea canı hiç te sıkılmadı. Belki de bu gö revin başında en büvük mutluluğu duydu. Çünkii: «Sağlam işti, diyor, çaJışmaiarınızın sonuçlarını gözlerinizle görebıliyordunuz». 1956 da, Moshe Sharett'in yerine Dışişleri Bakanı oîur olmaz. Nâsır'ırı Mısın ve düşmanlıkta ondan geri kainıayan Arap ortaklan ile politika satrancma tutuştu. Siyaset hayatı Golda'nın politika hayatı renkli ve tartışmalarla yüklüdür. Bu meslek o tarihte Israil politikasmın baslıca organı olan dev işç! federasyonu «Histadrut» a sekreterliğe almısı ile başlamıştı. 1926 da, federasyonun icra komitesine seçildi. îkinci Dünya Savaşı patlayacağı sıra, bir arap kadını kıhğına gi rerek ürdün krahnı görnneye gitti. Daha sonra ArapIsrail çatışmalannda canını tehlikeye atıp ülkeyi baştan başa dolaştı. Bir keresinde Kudüs'ten TelAviv'e giderken bir Arap nöbet çi arabasına ateş açmıştı. Kurşunlardan biri başının bir kaç santim ötesinde, arabanın dösemesine saplanmıştı. Bir krre de Israil parlâmentosunda patlıyan bir bomba ile yaralanmıstı. Bütün bu fırtınalann ortasın Dunyanın ilk kadın Dısişleri Bakanı olan Golda Meir cŞunu apaçık «öyüyebilırını. diyor kendisi, hayatımda hiç bir mevkie ulaşmak için asla plân kurmadım. Dışişleri Bakan lığını bana kalsa seçmezdim, çetin işti, hayâl kırıklığına da ugratabilirdi insanı». Yine de cesaret ve azimle sanlmıştı ödevine. Bu. baştan «ona erkek ve hoyrat dünyada onu başarıya ulaştıran goçlü yanları vardı: Doğuştan bir diplomat oluşu, hayalî ve venilmez fizik gücü. îlk günler ancak 5.6 saat uyu yabiliyordu. 60 yaşma gelmışti, yine de kriz günlerınde, 16 saat çahşmayı göze alıyordu. «Klâsik müziğe, ckumaya bayıhrım, diye yakınıyordu, ama ancak dışardan gelen telgıafla rı okumaya vakit bulabiliyoıum.> Büyük Devletler'e başvura vura, nihayet, topraga acıkmış komşularınm meydan okuyuşla rına karşı koymak için çırpınan yeni doğmuş, küçük ülkesinin dertlerini onlara kadar iletti. «Barışa erişmenin »Jd yolu var dır, diye direniyordu, ya Isıail varolmaktan vazgececektir, ya da kendini Mısır'a ve onun Arap dostlarına kabul ettirevktir.» Golda Meir cenâze *örenir,e gider gibi giyinir. Sıyah elbije lerden hoşlanır. Kırk yılda bir beyaz bluz giyer. Dağınık sıçlarını ortadan ayırır. dümdüz geriye tarar, topuz yapar. Onun boğuk sesine, dik yürüvüjüne. dinlenmek için Yoga'ya başvuı maz. Onun yerine misafirlerin bol biberli baharlı yemekler p şirir, çok sevdiği torunlarınıı banyosuyla uğraşır. Oğlu Ma naheim ile kızı Sara kendisın sık sık görmeye gelirler. Go] da'nın torunlarına düşkünlüSt belki de, kendi çocuklanndaı uzak kalışını unutmak isteme sindendir. «İki evlât yetiştirdim, evde o turan annelerden daha fena ye tiştirmediğimi de söyleyebili rim. diyor. Ikisi <le bana çol bağlıdırlar. Ama, doğrusum söylemek lâzım gelirse. bu ço cuklara haksıziık vtmiş oidtvu mun farkındayım. Giınlerce. ge celerce yanlannda kaimalıydım kalamadım...» Ben Gurion tâtillerde memle ketten uzaklaştıkça yerine o gı çiyordu. Böyİece tarihte At halia'nın kızı Jesebel ve krali Golda Meir bir çok kereler çe Alexandra Salome'den sonr; Dışişleri Bakanhğı'nı güç bir «İsrael oğullarının» 3'ncü Ksdıı rol bulduğunu itiraf etmişti Or vöneticisi Golda olmuştu. Mei; talarda istifa edeceîi föylentilebugün 69 yaşında, isten elçek ri de dolaşıyordu. Hatta 1958 de, meyi düşünüyor muT ''u soruyı mobilyelerini ve eşyasını ofır. şu cevabı vetiyor Kendisi: duğu hükumet binasından baş«Sık sık düşünüyorum bunu ka yere taşımıştı. Vine de 1965 vakit bulursara çekileceSim.» Kasımına kadar. Kudüs'ün en Anlaşılıyor ki, bir marangoı kibar bir mahaüesındeki ou cn kızı iken Başbakanlıga yükse odalı villâda kaldı. Dışişleri len Golda Meir için emekiilıl Bakanlığından çekilip, hemen günü daha çok uzaklarda hemen ayni derecede etin bir başka işin. tsrail tşçi Partısi'nin YARIN : başına geçene kadar. B A R B A R A Golda Meir, kendisini ?Kabine CASTLE deki biricik erkek» diye tanımlavan Ben Gurion'un tersine, kaba saba hallerine eklenen bu fantezi yoksunluğu hiç bir kadınca yanı bulunmadıgı hissini bırakabilir. Oysa çok kadınca bir şey vardır onda: Siyaset tar tışmasında rakibini hırpaladığı gibi, acıklı bir hikâye, ya da i<,i ne dokunan bir olay lıarsısında ağlıyabilir de. Bir kere kendisine, karmakarışık, sert politika hayatında ka dınlara erkeklerden naha mı iyi davranıldığı sorulmuştu. Gri gözlerini kırpıştıra kırpıştıra: «Hiç düşünmerniştim bunu, dedi. Birlikte çalıjtığım erkeklerden her zaman :çin dostluk ve ilgi gördüm. Ama, hep kendi aralarında da böyle olduklarına inandım.» Yemek pişîrmeyi seviyor Dişi Bond MODESTY BLAISE İSTANBUL 06.25 06.30 06.45 06.5(1 07.00 07.05 07.30 07.45 07 50 08.00 08.20 08.40 09.00 09 10 09.30 09.45 ifl.Ofl 10.15 10.25 10.25 10 40 11.00 11.05 11.40 11 55 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.20 14.35 14 50 15.40 15.55 16.00 16.55 17 10 17.20 17.25 17.50 19.00 19.45 2(100 20.15 20.35 20.55 21.00 21.15 21 45 22.(10 22.45 23.00 23 20 24.05 Acılıs. Droeram Türküler eecidi (1) Konusma Türküler cecidl ( î ) Köye haberler Sabah melodilerl Haberler ve hava durumu Kücülc ilânlar S. G'den ve Istanbulda buKün Hafif müzik Kücük orkestra Viyolonsel sololarl GünümUz Sorunlarımız M. Birtandan sarkılar Valsler Ovun havaları Afüziic kutusu Ev kadını ile röDortal Ev K. Türk müziSinden Türk raüziğinden istekier Arkası varın Kısa haberler Sabah konseri Ciean melodilerl Ismet Sıral orkestraaı Âsık Daimiden türküler Talebe BirliSl korosu Haberler. R. G. de bufdn Stüdvo G'den Reklâm Droeramları Sühevlâ Gürsesten sarkılar Dans orkestraları Saz eserlerl ÛDera sahnelerinden A Kızılavdan türküler Kısa haberler Mıkrolonda eenclik Cocuk bahcesi Kardes okullar Kısa haberler Yurdun sesi Reklâm Drogramları Haberler ve hava durumu Stüdyo G'den A. Sezainden türküler Sonat saati M. Demirkırandan sarkıîar 24 saatin olaylan ve K.llânlar Dünvamız v e ozanlar Klâsik T. musikisi korosu Sevdiklerinizle beraber Reklâm proeramları Haberler ve hava durumu Radyo oda orkestrası Oda ınüzi21 Kapanıs ULMACA hanelerde veya lâboratuarlarda yapılan inceleme. 2 Asma bahçeler yapürnuş olan kadın hllkümdarın mensup olduğu memleket, başkan. 3 «Çift sayıda olanın içinden haya] aksetttiren sırlı cam» anlamına iki söz. 4 Tersi «uykuda değil uyanık» mânasına bir Divan edebiyatı terimidir, bir çoğul takısı. 5 Avrupanın akar sularından, bazılarının başına gelen korkunç felâketler serisine böyle denilir. 6 Hayvanlara mahsus ayak deSOLDAN SAĞA: 1 Yirmi sekiz Ocakta Birleşik Amerikaâa bir kaza scmtrcu uçak meyaânında yanantiçuzmana meslekleri bakımmdan böyle deniiiyordu. 2 Nota, bir Bakanlığımızm adı. 3 Tarihe geçecek durumda kahramanlık yapmış kişiler adına kurulmuş ve dikilmiş olanlar (çoğul). 4 Bir erkek adı, hem akar stıdur hem de içilecek bir madde. 5 Eski peygamberlerden birinin adının iki başı, bir zaman parçasının tersi. 6 Seciye ve karakter, kötü durumun kötüsü. 7 Seçim zamanı halk tarafmdan verilenler (çoğul). 8 «Bazı değerli madenlerin üstüne yapılan ustalıklı tezyinat» karşılığı iki söz. 9 Bir yere takıp sallandırarak, bir edatın kısaltılmıs ve kalmlaştınlmışı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Bilginler tarafından kütüp miri, Osmanlıhk devrindeki orgeneral riitbesi ve bir çeşit elma adı. 7 Çevrilince aiaafranga orke'sralarda çalınan bir cins yaylı saz olur. 8 Hep ay ru olarak tekrar edilen söz veya ahenk, askeri araçlar topOfinkU bıılmacanın lantl yeri. 9 halledilml» «ekll Gece kuşu. İİİMP •CÛ.UM •T 71/ u •1 • • 7 ? / A | t 1/, mm a, = 6| t •3 7 •• ? t + T ••3 BUU«ACANIN HAf.f.pmfT.Mtş SEKU • •21 MAS.I ÛEEEH • SEKİ PAUA NASTL HALLEDİLECEK Yukandaki rakamlı bnlmacada sadece 6 tane anahtar (ipucu) ve 6 tane sonuç vardır. Boş olan 12 karenin içlne 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve topUuna, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine djkkat ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bnlmacada gösterilen sonuçlan bulttnuz. Biraz vaktinizi aJır ama, bo$ vaktinvbd boşça geçirmiş olursunuz TIFFANY JONES MİLYONER KlZ SKi KAMPINOA CVUENDİ 1STA.VBUL IL BADYOSU 16.55 Açılıs v e program 17.00 Sızin icin 17.30 Kücük k o n « r 14.00 l y i aksamlar 18.30 Senfonik müzlk 19Ü0 Çeşiül melodiler 19.30 Akjam konseri 20.15 Gençlerle beraber 21.00 Operalardan lecmeler 21.45 Haflf müzik 22.00 Gece konseri 23.00 Caz müziği 23.30 Çeşitli müzik 24.00 Ge ce yansı için O0.30 Hafif mü zik 01 00 Pıogram v e kapanış ÖLÜ flŞK ve ÖLÜM 58 «îyi yürekliymişler, hadi or'dan! Hepsi tıpkı Saunders'lerin yumurcağı gibi: Yara izini görmeye geliyorlar. Içeri giriyorlar, dolanıp duruyorlar, Donald'a: cNasıl yaralandın? Acıdı mı?» diye soruyor» 2ar. Sanki biliyormus, ya da umurundaymış gibi.» «Evet Ama, artık gelmeyecekler, Donald'ın başcağızına bakmayacaklar. Içeri almayacağız onları, Joe. «1yi değil» falan de, ne istersen söyle.» Margaret de çalışma odasına girdi. Papaz masasında oturuyordu. Tertemiz bir tabaka üzerine kalemini dayamıştı ama, yazmıyordu. Yüzünü koca bir vumruğa dayamış, gözlerini karşıki duvara dikmis, kara kara düşünüyordu. Margaret geldi onun yanıbaşında durdu, sonra ona şöyle bir dokundu. Adam üğendire yemiş bir hayvan gibi irkildi, sonra tanıdı. Margaret, durgun bir tavırla: «Nasü olsa bir gün olacaktı, biliyorsunuz» dedi. «Evet, evet. Biliyordum. Hepimiz bekliyorduk, Syle değil mi?» «Evet, hepimiz bekliyorduk.» «Zavallı Cecily! Onu düşünüyordum demin. Korkanm büyük bir sarsıntı olacak bu onun için. Ama, gerçekten seviyor Donald'ı, çok sükür. Ona karsı gösterdiği sevgi çok güzel bir sey. Gözünüze çarptı, değil mi?» «Evet, evet.» «Ne yazık ki pek güçlü değil, hergün gelemiyor. Ama. çok ince ruhlu, bunu siz de biliyorsunuz, öyle değil mi?» «Evet, evet Gelebilecekse gelir, onu lyi billyorum.» «Ben de öyle. Çok sükür, bir şey v»r ki Donald bunu hiç kaybetmedi.» Papazın elleri önündeki kâğıdın uzerinde gevsekçe kenetlenmişti. Margaret, çekilerek: «O! vaızınızı yazıyormus»unuz, engel oldum, bilmiyordum» diye örür diledi. «Zarar yok. Gitmeyin, sonra da yazanm.» «Yo, simdi yazm. Ben de, gideyim, Donald'ın yanmda oturayım. Bay Gilligan bugün ona çimlerin üzerine bir sandalye koyacak. Dışarısı öyle güzel ki!» «Evet, evet Vaızımı bitireyim, ben de gelirim.» Margaret, kapıdan çıkarken, dönüp baktı: Papaz yazısına başlamamıştı. Yüzü kocaman bir yumruğa dayalı, gözlerini karşıki duvara dikmiş, kara kara düşünüyordu. Donald Mahon şezlongda oturuyordu. Mavi gözlük takmıştı, yumuşak, gevşek bir şapka da alnını örtüyordu. Kendisine kitap okunmasını pek seviyordu; yalnız, sözcüklerin onun için bir anlamı var mıydı, kimse bilemezdi. Belki de okuyanın sesini duymak hojuna gidiyordu. Bu sefer Gibbon'un «Homa Tarihi» okunuyordu. Joe GilMean cnk hpcpli «rircıilrlp William FAULKNER wers girdi. Joe onun için de bir sandalye getir» mişti, kadın ona oturdu. Ne işitiyor denebılirdl, ne de işitmiyor; kendini bıraktı Joe'nin hep bir teviye sesine Donald gibi kendisini de yatıştırsın. Başının yukarısında yapraklar, silik bir gökyüzünün üzerinde sallanaraktan, ölgün ölgün kımıldayorlar, elbisesine gölgeler serpiyorlardı. Sarmaşıklar geçenlerde biçilen otların üstünda yeniden boy atmıştı. arılar da arasına dalıp çıkıyordu. Arılar ucu ballı, ya da balsız altm oklar Iırlatır gibi vızıldıyorlardı, kilisenin kulesinden uçuşan güvercinlerin de mınltısı, uyku gibi, uzaktan uzağa, belirsiz geliyordu. Margaret bir sese doğmldu, Joe de okumasını kesti. Donald, laman gibi umutsuz, kımıldamadan oturuyordu. Otların üzerinden yaşlı bir Arap kansı geliyordu; arkasında da, adımlarım uzun uzun atan, er kıyafetinde bir Arap oğlanı. Dosdoğru, oturanlara doğru geldiler. Kadmm sesi uykulu öğle sonrasının üzerinden yükseldi : «Sen sus, Loosh» diyordu, «Bir sabah geçmez ki yavrucuğum eski albayım görmek istemesin. Donald ,Bay Donald'cığım, bak Caüie geldi sana, şekerim, bak anan geldi sana.» Son adımlarım hışırtıh bir kıvrak adımla tamamladı. Joe Gilligan onun §6zünü keserek »yağa kalktı. «Dur, teyze. Uyuyor. Rahatsız etme.» «Hayır, efe'm! Adamlan onu görmeye gelmişken uyumaz o.» Kadımn sesl gene yükseldi. Donald şezlongunda kımıldadı. «Ben size demedim mi? Uyandı iste. Bakın. Bay Donald'cığım!» Joe Gilligan kadını bir deri, bir kemik kolundan tutuyor, o ise kamçılanan bir köpek gibi çırpınıyordu. «Tanrıya çok sükür, geni anana yolîadı. Evet, ya! Her gün dua ettim, Tann işitti beni.» Kadın Joe'ye döndü. «Bırak beni, n'olur, efe'm!» Margaret de kadını destekledi : «Bırak onu, Joe.» Joe bıraktı. Kadın Donald'ın yanına dlz çöktü, ellerinî onun yüzüne kapadı. Loosh geride ürkek ürkek duruyordu. «Donald, yavrum. bak bana. Kim bu, bilmiyor musun? Bu senin Callie'n, hani seni yatafına yatırırdı, sekerim? Buraya, bana bak. Aman yarabbim! Beyazlar mahvetmişler seni; ama, aldırma, yavrusuna bakacak anası. Sen, Loosh!» Gene dizlerinin üstünde, dönüp torununa seslendi. «Gel buraya, Bay Donaldian konuş. Gel buraya da görsün seni. Donald, şekerim, bak bu pestenkerani Arap senlen konuşacak. Şuna bak, asker kıyafetinlen.» Loosh iki adım attı, pek yaman bir hazıro1 MalkOÇOğlU | konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZ GUL A N K AR A 0625 07.00 07.05 07.30 07.45 08.05 08.10 08.40 08.45 09.00 09.20 09.35 09.40 10.00 10.10 10 55 1030 11.15 11.30 12.00 12.15 12.25 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.15 14.30 14.50 14.55 15.00 15.30 16.00 16.55 17.00 17.30 17.50 1900 19.45 20 00 2005 20.25 21 00 21.05 21.35 22.05 22.25 22.30 22 45 23 00 23 45 Acılıs. croeram Köye haberler A. Melik v e N. Demlrcaydan sarkılar Haberler v e hava durumu Sabah müziSl Kücük ilânlar Her telden Kücük ilânlar Osman Türenden türküler Günümüz SorunJarınnz Sabah konseri Kısa haberler v« K llftnlar Arkası varm Hafif müzik Sarkılar Melodiden melodiye Türküler v e oyun havalan Cocuk bahcesi Konser saatl Öele m ü z i « Kıbrıs saati Kücük ilânlar Sarkılar v e oyun havalan Haberler, R. G. de bugün Plâklar arasında Reklâro programlan Çocuk bahcesi Neclâ Eroldan türküler Gül Batudan sarkılar Hafif müzik Kısa haberler v« K. llanlar ; Cesitli müzik Sarkılar Türküler Mikrofonda eenclik . Kısa haberler v e K. il&nlar ) Yurttan sesler Cevdet Bolvadinden larkılar Reklâm rroeramları Haberler v e hava durumu N. Dadaloeludan türküler Uvkudan once Ayten Zeneerden sarkılar Kücük konser 24 saatin olavları. K. llanlar KitaD saatl Erkekler toDİuluSu T.B.M.M. saatl Hafif müzik Yıldız Ayhandan türküler Haterler v« hava durumu Konser lalonundan Gece varıtına d o i n ı >