26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Siyasî suçlar yüzünden aylarca Hint zindanlarmda yatmıştı.. 13 yaşında, mahzun ve garip deşeyden şüphelenmeyen polisin Mahatma Gandhi ile hiç bir ilişnecek kadar olgun bir kızken, gözleri önünde Hint isyancılarıkisi yoktur. . admda bir sevgiliKoyu kahverengi gözlü, ufabir daha unutamayacağı bir olana haberler taşıyordu. si vardı. Londra'da, delikanlı cık, afacan kızın en büyük eğya rastlamıştı, şehrin parkında ekonomi tahsili yaptığı sıra evÇOCUKLTJK SEVGÎLİSÎ lencesi masanın üstüne çıkıp Îngiliz polisinin bir Hintli ishizmetçileri etrafına toplamak, Indira'nın ailesi zengindi, da lendiler. Genç evliler, siyasî yancıyı kurşuna dizdiğini görsuçlardan ötürü aylarca Hint onlara gürültülü nutuklar çekha çocukluğunda kendisine gümüştü. zindanlarmda kaldılar. Zeki, sımekti. Daha beş yaşlanndaydı zel giyinme zevki aşılanmıştı. cak, iyiliksever İndira orada boş ve masayı geçmiyordu boyu. 6.000 e yakın öğrenciyi başına Nefis el dokuması «Sari» leri var durmadı, cahil cezaevi arkadaşBugün, 48 yaşındaki İndira topladı, birlik çahşmayı öğretti bugün. Ama, bir manken gibi onlara. Bu çocuk topluluğu sonGandhi'nin konuşraalan o günlarma okuma yazma öğretti 13 güvenli görünüşünün altında çeradan «Maymunlar Ordusu> kü kadar güçlü, dinleyicisi daay boyunca. kingen, utangaç. Bunun için adıyla yeraltı gençlik teşkilâtı ha kalabalık. 400 znilyon Hint«Soğuk» diyenler oluyor. Daha Ama, aşk evliliği uzun sürmeoldu. Çocuk isyancılar, hiç bir çocukluğunda. Feroze Gandhi Jinin lideri olarak, dünyanın t n dı. Babası daha baslangıçta bu güçlü kadmı o bugün. İndira Gandhi, istese bile, hoyrat politika dünyasmı bilmezlikten gelemezdi. Ağır veremli annesi, doğduğu şehir Allahabad'da, Kongre Partisi başkanıydı. Prensip sahibi babası Cevahirlal Nehru efsanevi Mahatma Gandhi'nin yerine geçen bir liderdi. Nehruların büyük, beyaz mâlikânesinin arka avlusunda kanun dışı, gizli toplantılar yapıhyordu. Indira'nın anne babası ikide bir Ingiliz idaTesine baş kaldırtnak suçu ile cezaevini boyluyorlardı. «MAYMUNLAR ORDUSU» Kimi vakit babasının ödeyemediği para cezaları yüzünden evlerinin eşyalan haczediliyordu. Indiranın ne bir arkadaşı, ne de bir eğlencesi vardı. Üstleri boşalan halılarda bebeklerine resmi geçit yaptırıyordu. Büyüdü, tngiltere ve . annesinin sağlık durumu yüzünden kaldıkları Isviçre'de zengin özel okullarda yetiştiği halde, indira Gandhi'nin çuzümlemek rorunda olduğu problemlerin başında açlık geliyor. Resimde, Başbakan tamamiyle sosyalizme yöneldi. çocuklara yiyecek dağıtırken Yarım milyar Hintli nin lideri: indira Gandhi bırleşmeyi istememi?, damadını âilenin içine sokmamıştı. Savaştan sonra da kızının sevgisini yeniden kazanmak için resmi bir misaiiri olarak Delhi'ye çağırdı. Indira kocasmı bıraktı. Oğullarım aiarak baba evine döndü. Kusursuz bir ev kadmı değildi, ama her durumu ustalıkla yönetecek bir kabiliyeti vardı. Nehru'nun diplomat evinin başına geçince, istemiye istemiye de ol^a, büyük bir ustahkla yabancı yemekler pişirmesini bildi. Enerjisi Ue kendisini Indu Ay diye çağıran • babasını bile şaşırttı. Misafirliği boyunca, bir yandan devlet kalkınma plânlarının bir çoğunu yönetirken bir yandan da dünyayı dolaşıyor, Kremlin, Downing Street ve Beyaz Ev'in gidişini öğreniyordu. Bu yolculuklarında ona, halâ zevkle hatırladığı, bir ünvan verildi: «Yılın Annesi». Bütün bu yabancı ülke ve iç çabalarına rağmen 1956 ya kadar politikanın yüzeyindeydi. Kongre Partisi'ne başkan seçilmesi, bunun için, bir sürpriz oldu. PARTtTE DÜZEN VERÎTOR Ama, İndira Gandhi bu işi yönetmeyi bildi. Partiyi yeni baştan düzenledi. Işe yaramaz olmuş yaşlıları attı, yerine genç, taze bir hava getirdi. Bir keresinde babasını bile bir kongre çahşmasımn dışında bırakmıştı. Cevahir Nehru'nun fizik gücünü yitirdiği son yıllarında kızına ne kadar dayandığı hiç bir r • \ nın en nazik ödevlerinden birir başında bulunuyor. Peşin Yarg lar, cahillik, açlık içinde bir ülkı yi yönetiyor. Bir yandan da Kı zeyde ihtirash Çin'le Güney'c küskün Pakistan'la hoş geçinme zorunda. Entellektüel sayılma ama iyi bir eğitimi var, dünya; dolaştı. Ingilizce, Fransızca, A manca gibi, Gujerti, Hindi, Benga çeşitli Hint dillerini mükemmı konuşuyor. KAÇIYOR? Dünyanın en güçlü kadını sigî ra içmez, ama, toplantılarda içi içer. Boş vakitlerinde yüzer, yi rür, iç dekorasyonla uğraşır. Buı nunun iriliğinden sinirlendij için, elinden geldikçe, fotoğrafç lardan kaçar. Kadınlann erkek lerden daha iyi lider olabilecekk rine israrla inanır. Bu konuda b de sevdiği hikâye var: Bir ilçec erkek liderier o kadar tartışmay dalıyorlar ki. sonunda liderlij kadınlara kaptırıyorlar. Belki d bu inancından oğullarınm polit: kacılık cesaretini kırmıştır. NEDEN FOTOGRAFÇELARDA: İNDİRA GANDHİ zaman bilinmiyecek. Ama, muhakkak ki, İndira onun sağlığı uğrunda çok emek harcadı. Hattâ bir çok politik durumlarda babasının j'erine kararlar almış da olabilir. 1960 da, Nehru öldüğünde, alttan alta, yerine kızının geçeceği söylentileri dolaşıyordu. Indira'nın ise kalbi kırıktı. Sahneden çekilmek istiyordu. Tath tatlı, mahzun mahzun: «Anneük rolünü meclis yönetmekten daha önemli buluyorum» diyordu. Sonunda, Radyo ve Haberler Bakanlığı gibi nisbeten ufak bir mevki kabul etti. Ve onu mükemmel bir iş haline koydu. Aldığı iyi kararlardan biri de Hindistan muhalefet partisine o güne kadar tanınmamış olan, radyoda konuşma hakkını getirmesi oldu. Gittikçe daha büyük bir saygı. daha büyük bir ün kazanıyordu. Babasının yerine geçen Shastri'nin 1965 te ölmesi üzerine halk kendisini başkan seçti. PEŞÎN YARGDLAR ÜLKESİ İndira Gandhi, bugün, dünya «Dünyannı pol itikacılara deği mühendislere ihtiyacı var.» de mektedir îndira Gandhi. 19 yaşın daki oğlu Sanjay'ın Rolls Royeı da mühendislik stajı yapışına. i yaşındaki oslu Rajiv'in mühendis liğe hazırlanışma da bakıhrs; Hindistan Başbakanı buna geıçek ten inanmaktadır. YARIN : GOLD A ME İ R Bond MODESTY BLAISE *Z ~<?S** VOLÜMA İ2VMI. AMA BU BULMACA 700000 E ISTANBUL 06.25 Acılıs. Droeram 06.30 Türküler eecidi f H 06.45 Konusma 06.5(1 Türküler aecidi f2) n7.no Köve haberler fl7.(ı5 Türk halk müziSi 07.30 Haberler v e hava durumu 07.45 Kücük ilânlar 07.50 S. G'den v e Istanbulda bucün 08.00 Hafif müzüı: 08.20 Oueret melodilerl 08.40 Pivano soloları 09 00 Günümüz Sorunlarımıı 09.in A. Yavascadan sarkılar 09.30 Fransadan vankılar 09.45 Beraber türküler 10.00 MUzik kutusu 1(115 Calısan kadınlar 10.25 G. Güvenliden sarkılar 10.40 Arkası varın 11.00 Kısa haberler 11.05 Sabah konseri 11.50 Öfeleye doSru 12.15 K"«<»ldasdan ftSrttültr» " »» A 12.30 Beraber v e solo sarkılar 13.00 Haberler. R. G. de bugün 13.20 Stüdyo G'den 13.30 Reklâm. Droeramlan 14.00 Selma Ersözden sarkılar 14.20 Fehmi Eee orkestrası 14.35 Saz eserleri 14.50 Konser klavuzu 15.25 Vasfi Ucaroglu orkestrası 15.40 M. Akkustan türküler 16.00 Özdal Kale'den sarkılar 16.20 Minyatür müzik 16.40 Saz eserleri 16.55 Cocuk bahcesl 17.10 Trafiee dikkat 17.25 Erkekler fasıl topluluîu 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler v e hava durumu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Stüdyo G'den 20.00 B. takımından türküler 20.15 Plâklar arasında 20.40 S. Tur Gülermandan sarkılar 20.55 24 saatin olayları 21.00 Buhar kazanmdan atom r e aktörüne 21.20 Orhan Senerden sarkılar 11.40 Bitmez tükenmez Anadolu 11.50 Süor eazetesl 12.00 Reklâm Droeramları 22.45 Haberler v e hava durumu 23.00 Radvo senîoni orkestrası 23.3n Caedas müzik 24.00 Kauanıs ISTANBUL IL KADYOSU 16.15 Acılts v e ürosram 17.00 Siziıı icin 17.30 Kücük konser 18.01) Ivl aksamlar 18.3n Senforük müzik 19.00 Cesitli melodiler 19.30 Aksam konseri 2n.l5 Genclerle berabeı 21.00 Karısık sololar 21.15 Koncertolar 21 45 Hafif müzik 22.00 Gece konseri 23.00 Caz saati 23.30 Cesitli müzik 24.00 Gece yarısı icin rtfl 30 Hafif müzik m.OO Proaram v e kapanıs MAKİNE TEMİZLEMECEfc OAUBAp i 6 Garth Ç.E£ıU VOC O SlGA DÜE£ıU SlG Z ÖVL6VSE TUZA ÖV6VSE TUZ I iü ^^ ••• ^•B 1 1 23456789 YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Su kıyılannda dolaşan bir 23456789 kuş cinsi (karma söz). 2 «Aptal ve kafasız dalda» aniamına j iki söz. 3 Meruivenlerde bulu 3 nur. 4 Böyle ayı oynamaz, gönüldeki devamlı üzüntü ve düşünce. 5 Dünya"uı başlıca büyük kara parçaları (çoğul). 6 Kendilerinin beş paralık akıllan olmadığı halde herkese ayıl DünM b u l m a r a m n öğretmeye yeltenenler (ço haıiedilmls «kU 0 14U ğul). 7 Şı hanımlarm tıı nak boyası, he şey onun içinı konulur. 8 «Birdenbire fcı raya şeref ver! karşılığı iki sö lü bir emir, bi: harfin okunu şu. 9 Pist ü zerinde yapılaı kayma eğlence mT\ '.ivv 1 |4 X f 1 Çokluk çocuklarda görülen bir çeşit boyun şişmesi hastalığı (karma söz). 2 Karada veya derüzde hayvan vurma veya ele geçirme işine girişen (iki söz). 3 Habeşistan kiban, kovuşturma. 4 Esas sermaye veya mülk (iki söz), bir çeşit hayvan ağzının yansı. 5 Insanlann en duyDÜNKC BUUMACANIÎ gulu teli, düşmanını mel'un aHAı.ı.KDILMIŞ ŞKKU diyle anma işi. 6 «Beyaz beygir ele geçir!» manasına Uç söz.NASFL HALLEDİLECEK Tukarıdaki rakamli bulmacada sa 1 bir emir, bir sıfat takısı. 7 dece 6 tane anahtar (ipucu) ve 6 tanc sonuç vardır. Boş olan I! 1 Bir yere iliştirerek. 8 Bir za karetıin içine I den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve top man parçası, bir çeşit Hint hli lama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldaı kümdarı. 9 üzun boylu ağaç sağa ve yukarıdan aşağiya bnlmacada gösterilen sonuçlan bulunuz Biraz vaktinizi alır ama, boş vaktinizi hoşça geçirmi; olursunuz lardan, bir renk. ISOUMH8AÖA: \t \J BEJ f|4| •2İ M• s • • o am S 71 D 7IFFANY JONES flŞK ve OLÜM 57 «Donald'ı öperken mi gördün?» «Yo, hani yarası falan yok bir asker ağabey var ya, onlan öpüşüyordu.» Cecily, kardeşinin kolunu yakalamaya çalışarak, döndü. «Donald'ı seviyormuş ha, öyle mi söyledi?» «Yo, öteki asker söyledi bunu, kadın bir şey söylemedi. Bence demek ki seviyor, öyle değil mi?« «Kancık! Gösteririm ben ona!» Çocuk: «Tamam!» diye onayladı. Beni çıplak görünce benlen alay etmişti de ben de ona «Ben sana gösteririm!» demiştim. Ben biliyordum senin Donald'ı başka hiçbir kadına kaptırmıyacağını.» W Emmy akşam yemeğini sofraya koydu. Ev sessizdi, karanlıktı. Işıklar daha yanmamıştı. Çahşma odasmın kapısına gitti. Donald Mahon'la babası loşlukta oturmuşlar, karanlığm ölçülü bir soluk ahş gibi ağır ağır, sessiz sessiz gelişini seyrediyorlardı. Donald'ın başı solan bir pencerenin üîerinde karaltı gibi görünüyordu. Emmy bunu gördü, yüreği sıkıştı; çok, çok eskiden, arkasında gökyüzü, üzerine doğru kapanan başı hatırlamıştı. Şimdi bu başın arkası ona dönüktü, oğlan da onu hatırlamıyordu bile. Emmy de odadan içeri alacakaranlık gibi sessizce girdi. Donald'ın koltuğunun yanında durarak, aşağı doğru, onun seyrek, yıpranmış saçlanna baktı. Bu saçlar eskiden ne delişmen, ne yumuşacıktı! Donald'ın başmı kalçasına doğru çekti, baş hiç direnmedi, kendini bırakıverdi. Yüzü kızın ağır ağır okşayan elinin altında uslu uslu duruyordu. Emmy onların ikisinin de baktıklan alacakaranlığa bakınca eski bir üzgünlüğün acı küllerini tattı. Birdenbire Donald'ın yanıp yıkılmış başının üzerine doğru eğildi, yaslanarak sessizce inledi. Papaz yan aydınlıkta ağır ağır kımıldadı. «Sen misin. Emmy?» x Kız usulca: «Yemek hazır» dedi. Margaret Powers'le Joe Gilligan sundurmanın basamaklarından yukan oıkıyorlardı. Doktor Gary, başmm üzerinde silme dolu bir bardak suyla vals yapar da bir damla dökmezdi Yeni danslara pek değer vermezdi, sinirü danslara «Boyuna sıçrayıp duruyorlar». maymunlar gibi. Bir hayvamn çok daha güzeüni yapabileceği bir şeyi yapmaya niçin çalışalım?» derdi. «Ama. vals, bakın Köpek vals yapabilir mi, ya da inek?» Ufarak, dazlak kafalı, cıva gibi bir adamdı. Kadınlar pek hoşlanırdı ondan. Yatak başı görgüsünü pek iyi bilirmiş. Çok aranılan bir adamdı. gerek hekimliei baklmınHan oprplc fnnlantllarHa pSlonti. VViIliam FAULKNER M a l k O Ç O â l U I konu ve resim: AYHAN B Ş Ğ U AO L BEYAZ GÜL ANKARA (T6.25 Acılıs. oroeram 07.00 Köve haberler G. Söyler ve Y. n~.05 n7.30 Haberler ve hava durumu 07.45 Sabah müziai 08.ru) Ankarada bueün 08.4(1 Kücük ilânlar 0S.45 T. Karabuluttan türküler sarkılar Özelden os.ın Her telden 09.no Günümüz Sorunlarımız 09.2(1 Sabah konseri 09.35 Kısa haberler ve K. ilânlar 09.40 Arkası "varın 10.00 Kafif müzik 10.10 Sarkılar 10.30 Türküler ve oyun havaları 10.55 Melodiden melodiye 11.15 Cocuk bahcesi 11.3(1 Balete caârı 12.00 Öâle müziö 12.15 Kıbrıs saati 12.30 N. Demirdövenden ve D. Balkandan sarkılar 13.00 Haberler. R. G. de bueün 13.20 Plâklar arasında 13.30 Reklâm Droeramları 13.30 Reklâm Droeramları 14.00 Cocuk bahcesi 14.15 H. Gökmenden sarkılar 14.35 Bueün icîn sectlklerimiz 14.55 Kısa haberler ve K. ilânlar Sarkılar ve türküler 15.no Cesitli müzik 15.30 Ü. Yürükogludan türküler 15.55 Plâklar arasında 16.10 M Armaâandan sarkılar 16.20 Bir bando calıvor 16.4n Kısa haberler ve K. ilânlar 16.55 Ince saz 17.00 Köv odası 17.3n 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Sanive Can'dan türküler 20.00 Uvkudan önce 2n.ns Istekleriniz mikrofonda 20.30 K. Türk müziâi topluluSu 24 saatin olavlan 21.00 Türk tiyatrosu 21.05 Kücük konser 21.35 22.115 T.B.M.M. saati 22.25 Hafif müzik 22.3P K. Karasülevmanoîludan türküler 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Her hafta bir vorumcu 23.45 Gece varısına doSru 24.no Proeram ve kaDanıs vn lerde. «14, 15, 16» da bir Fransız hastanesinde de çalışmışü. «Pek berbat bir yerdi orası» derdi. «Sel gibi pislik akardı, bir de kızıl boya.» Doktor Gary, arkasında Joe Gilligan, Donald'ın odasından aşağı kırıta kırıta indi. Geketini düzeltiyor, ipek mendille ellerine toz alır gibi vuruyordu. Papaz çahşma odasından heyula gibi çıktı. «Evet, Doktor?» dedi. Doktor Gary bir kumaş keseden incecik bir cı gara sardı. keseyi gene kolunun yenindeki katın içine koydu. Gebinde taşırsa şişkinlik yapıyordu. Bir kibrit çaktı. «Sofrada kim yemek yediriyor ona?» Papaz şaşırmıştı. «Yemeklerini Emmy yediriyordu» dedi, sonra: «Yardım ediyordu, yani» diye de açıkladı. «Lokmalan ağzına mı veriyor?» «Hayır, hayır. Elini yöneltiyor yalnız. Niçin sordunuz?» «Kim giydirip kim soyuyor?» «Şu arkadaş, Bay Gilligan yardım ediyor o» na. Peki ama...» Doktor Gary sertçe bir, Joe Gilligan'a döndü: «Çocuk gibi giydiriyorsunuz, soyuyorsunuz, değil mi?» Joe saklamadı: «Onun gibi. dedi. Margaret Powers çahşma odasından çıktı, Doktor Gary ona hafifçe başmı salladı. Papaz: «Niye soruyorsunuz, Doktor?» dedi. Adam ona keskin keskin bir baktı. «Niçin mi? Niçin mi?« diyerek Joe'ye döndü. «Siz söyleyin!» diye bağırdı. Papaz Joe'ye baktı. Gözleri: «Söyleme!» diye yalvanyor gibiydi. Aptal aptal ayaklannın ucuna bakaraktan, öyle duruyordu. Doktor Gary, tepeden düşercesine: «Oğlanın gözleri görmüyor. dedi. «Üç dört günden beri kör. Nasıl da anlamadmız, bilmem ki..» Ceketini düzeltit, melon şapkasını giydi. Joe Gilligan'a: «Niye söylemediniz?» diye sordu. «Siz biliyordunuz. değil mi? Neyse, zarar yok. Yarın gene gelirim. İyi günler, hanımefendi. İyi günler.» Margaret Powers papazın koluna girdi. «Hiç sevmiyorum bu adamı!» dedi. «Züppenin biri. Ama, üzülme, Joe Amca. Gözlerini kaybedeceğini o Atlanta'lı hekim de söylemişti. Yalnız, hekimler her şeyi bilmezler. Kimbilir, belki de gücünü yeniden elde edip iyileşince gözleri de yeniden gönneys başlar.» Papaz, en ufak umuda bile sarılaraktan: •Evet, evet» dedi. «Hele iyi olsun da, bakalım.> Ağır ağır döndü, odasından içeri girdi. Margaret'le Joe uzun uzun bakıştılar. «Ağlayacağım geliyor ona, Joe.» Joe Gilligan, kara kara düşünceye dalmış gibi: «Benim de..^ dedi. «Bir yararı dokunurmuş gibi. Ama, Allahaşkma. bugün kimseyi alma içeri.» «Benim de niyetim o ama, geri çevirmek de pek zor. Öyle candan, öyle iyi yürekli. komşu canll lfimcülor tî f » * ıv %
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear