26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
M. Kemal tiirkii söylerken gözleri kederli bir if ade alırdı Yunanlıların geçtiği yerlerdeki feci durum Blr buçuk yıl içinde, Mustafa Kemaî Paşa ile, Elçillğımizde, onun evinde, Meclıste, cephede göruştüm. Mustafa Keınal Paşa, uzun, ciddl konuşmalardan sonra, müzlk djıüemeyi, dans etmeyt severdl Yarunda müzısyeııler olritugu ha'.de Elçüıgimize geldift ge celer olmuştur. Halk müziğı korosunun eşliğinde Törk şarkıîan söylerdl. O zaınan gözleri koyulasır, kederli blr hai alırdı. Bu şarkılarda keder, halkın bitmes tülcenmez savaşlardan duydugu acılar, köylünün acı düşünceleri okunuyordu. lyi hatırlıyorum, blr gün Mustafa Kemaltn sekreteri bana telefon ederek: Pasa bugün çok çalıştı, dedl, sizı ziyaret etmek, blraz dinlenmek istiyor. Yanında müzlsyenler de olacak. Biraz neselenmek, dans etmek lçin kadınlı erkekll elçlİLk memurlannı toplamanua rlca ediyor. Gerçekten de akşama, Mustafa Kemal Paşa Elçiligimlze geldi. Hem yalnız da değildl. Emlr subaylarını, yakın arkadaşlannı da birlikte getirmiştl. Yanında, Elçiliğimizin devamlı misaftrlerlnden MilII Savunma Bakanı Kazım Paşa da vardı. Mustafa Kemal Paşa, boş vakitlenni, masa başmda dost konuşmaları arasmda geçinneyi severdl. Her zaman Narzan, ya da Kafkas yanın başka maden sulannı lsterdi. Pek tabil olarak bofrad» şarap da bulunurdu. Bu ziyaretinde Mustafa Kemal, Tiırk klâsiklerinden, tran şalrlerınden, özellikle Firdevsi'den şür ler okurdu. Turk Şairl Necdetl'nın (1) de lırik şitrlerini severdl. Bun ları okurken sesinde yepyenl bir takım notalar duyulurdu. Mustafa Kemal, mıll! şilrl lyl biliyordu. Yurdunu, onun tarihini, onun şarkılarını, kalbinln bütün derinlığl İle seviyordu. Üzgün Tiirk melodılerinden son ra Mustafa Kemal, eşimden ve elçilik sekreterinden, piyanonun eşliğinde Rus şarkılan okumalarını rica ettl. Mustafa Kemal, büyuk bır memnunlukla onlan dlnledi. Kendisi de şarkı söyliyenlere katıldı. Sonra «Kamarinskaya» adlı halk şarkısını çaldılar. Elçillğin kaduı memurlan dansa kalktüar. Mustafa Kemal Paşa el çırpıyor, ayaklariyle tempo tutuyordu. Vals, daha sonra başka dans lar oynandı. Eğlence faslı bittikten sonra Mustafa Kemal, beni ve Abılov'u ellenmızden tutarak, bızimle bazı meseleleri konuşmak istediğini söyledl: Aziz dostlar, yoldaşlar, diye söze başladı. (Mustafa Kemal sık sık, benimle Abilov'u «yoldaş» di ye çağırırdı.) Cephedeki durum çok gergin: Yunanlılar, Eskışehir doğrultusunda altı tumenlık bir kuvvet yığmış bulunuyorlar önümüzdekı hafta İçinde onlardan bır saldın bekliyoruz. Yakında toplanacak olan Cenevre konferansı uzerinde etki yapmak istıyorlar. merml taşımak zorundayız. Bıze taşıt aracı ve at vermenizi rica edıyorum. Rusyanın da güç durum da olduğunu biliyorum, o da zengin değll. Yaptığınu; top, tüfek, merml ve para yardımından öturü hükümetlnlze ve Lenln'e teşek kür ederim. Bu konuşmamızdan tasa blr süre sonra, Mustafa Kemal Paşa, btr elçi olarak bana cepheden şöyle bir mektup gönderdl: «Ordu birliklerlmızln, dostlanmızı sevindirecek ve övgülerine hak edecek bir durumda olduğunu bildirmekte acele ediyorum.» Ceviren: H. ALI EDI. Taşıt araçlanmız, atımız, eşeğimiz yok. Biricik tasıt aracımız devedır. Develer bızun savaş kahramanımızdır. Oysa cepheye Gepheye gidişimiı Benl, Abilov yoldaşı, Askerl Ataşe Zvonaryev'i cepheye gltmeye Mustafa Kemal Pasanın kendisi dâvet etti. Cepheyi dolaştık. Altı piyade, Uç süvari tümeninl ziyaret ettik. Yenl ordunun kunıluşunun yıldönümünil kutlama töreninde bulunduk. Iki ordunun ve lki kolordunun karargahlarını ziyaret et tik. Konyada, cephe geristndeki askerl milesseseleri gezdlk. GördüğumUz askerl birlikler Uzerimizde çok iyi izlenlmler bıraktı: Bu, düzenll, dlsiplinll, çok lyl organlze edllmiş, büyük Insiyatlf sa hibi, strateji ve taktik konularda yaratıcı arüayışı olan bir ordu tdi. Ne var ki, ordunun eiyinı ve kuşamı, özellikle kunduralan çok kötü ldl. ren bır yığın mesele blrftmlştl. ttüâf devletlennın sılâh bırakışma (mütareke) teklifini konuşma mız gerek:yordu Bu mesele, onunla bir gdrüşmeyi kaçınılmaz f)i zorunluk haline getirlyordu. Üstelik Mustafa Kemalın kendisi de bu konuda bizlm dUşüncelerimlzl almak istiyordu. Nihayet bu zıya retle yeni TUrk ordusunu tanımak fırsatmı da elde etmlş olacaktık. 27 Mart günü, sabah saat 7 de özel blr vagonla Ankara lstasyonundan Biçar lstasyonuna hareket •ttik. Aksamın beşine doğru Biçar lstasyonuna geldik. Demiryolu, va gonlar ve lokomotıfler, özellikle bir aralık Yunanlıların elınde kalan kesimdekller çok acmacak bır durumda ldl. ÜnlU Sakarya ırmağı üzerindeki köprü, tahta ayaklar Uzerlne kurulmuştu. Trenler bu köprtinün üzerinden, hemen hemen bir yaya ağırlığı ile geçmekte îdiler. Vagonlann çoğunda camlar tarıktı. Trenlerde, tlçtmcü mevki vagonlardan meydana getirilmls «salonlam da vardı. ler, Türk ordusunun büyük taarruz hazırlıklanna (Mart, Nisan 1922) rastlamıştı. Cepheye hareketimizden önce elçiligin kaduı memurlan erlere götürecegtmız hediyeler için kliçük torbalar dik tiler. Torbalara erlerin en çok üıtiyaç duyabılecekleri: tğne, iplık, duğme, tütün, şeker gıbi şeyMustafa Kemal Azerbaycan v e Sovyet mümessilleri ile sohbet ederken ler doldurduk. Hediyeleri, geçlt resmtnden ve toplantılardan son ra biz kendimiz dagıtmıştık, hedlyeler çok makbule geçti. Mustafa Kemalin savaş karargahmı zlyaret etmemizi doğuran üç sebep vardı: Mustafa Kemalin uzun süren aynhgı dolayısiyle, biz zat onun çözümlemesinl gerektl1) Türk edebiyatında Necdeti adlı şair yoktur. «Necati», «Nedim». yahut «Namık Kemal» oL ması mümkündür. ( H l . Ediz' Mustaia Kemal ve İsmet İnönü ile birlikte manevralan takip eden Ros Seflri YARIN SON KARŞILAŞMA Cephede bulundugumuz gün B o n d mmmmmmm İSTA NBU L Acılıs. proeram Kur'anı Kerim v« türkct acıklaması 06 45 Saz eserleri 07 00 Kove haberler 07 05 Turkuler eecıdl 07 30 Haberler ve hava durumu 07 45 Kucuk ilânlar 07 50 Studvo G'den 07 55 Istanbulda buKÜn 08 00 Haf ıf muzik 08 20 Orhan Avsar orkestraaı 08.40 Keman soloları 09 00 Gunumuz Sorunlarımız 09 10 Tulın Yakarcelıkten tarkılar 09 30 Rumba ve Ca'Ca'lar 09 45 S Yastımandan turkülar 10 00 Muzik kutusu 10 15 Tarıhte kadın 10.25 Tulın Konnanda» jarkılar 10.40 Arkası v a r m 1100 Kısa haberler • < 11 05 Sabah konserl 11.40 Carli Rahuı o r k e s t n n 1155 Kemal GulesoÜu orkestratl 12 10 Kucuk ilânlar 12 15 G Guvenlıden sarklls* 12.45 NTufekcıden turkuler 13 00 Haberler. R. G. de bucün 13 20 Studvo G'den 13 30 Reklâm Droeramları 14 00 H.Peksenden sarkılar 14 20 N Kovuturk orkestrası 14 35 Saz eserleri 14 50 Sazlarının ünlüleri 15 20 Caz dunvasından 15 35 Ovun havaları 15 40 B T. dan turkuler 15 55 Kısa haberler 16 00 ESitım radvosu 16 55 Cocuk bahcesi 17 10 Gorgü kurallan 17.20 Kısa haberler 17.25 Kadınlar fasıl toDİuluJu 17.50 Reklâm Drosramlaıı 19 00 Haberler ve hava dururou 19 40 Kuçuk ilânlar 19 45 Kucuk orkestr» 20 00 Aıle sohbeti 20 10 T. sanat M. besteellcrl 20 35 Tulun Kormandan Mrkılar 20 55 24 saatin olavları. K. ll&nlar 21.011 cık oturum 21 40 Kücük ılânlar 21 45 E Uvanıkogludan sarkılar 22 00 Reklâm Droeramları 22 45 Haberler v e hava dununu 23 00 Her zaman istenen Dİâklar 24 00 KaDanls ISTANBUL IL RADYOSU 16 55 Acılıs ve Droeram 17 00 Sızın icm 17 30 Kuçuk konser 18 00 Ivı aksamlar 18 30 Senfonık muzik 19 00 Cesıtli melodiler 19 30 Aksam konseri 20 15 Genclerle beraber 21 00 Oda muzlgi 21 30 Hafif sarkılar 22 00 Gece konserl 23 00 Caz muzıâi 23 30 ODeretler 24 00 Cesitli müzlk 00 30 Hafıf müzik 0100 Program ve kapftnn 06 25 06 30 BULMACA 123456789 YUKARIDAN AŞAÛIYA: 1 Akaryakıtlardan bıri (kar123456789 ma söz). 2 «Esas maddesi fazla değil» manasına iki söz, her işin bitış noktası. 3 Sonsuz cesaretle buyıik ışler yapmış klşL 4 «Üzennde hıç bir bıtkl yetişmiyecek durumdakl saha» karşılığı ıki söz. 5 Uzüntüntta ruhumuza verdiklerinden, bir çeşit oyun aracı. 6 Büyük taş parOOnkt) Dnlmaeanın çasının dörtte ikisl, eskiden blz hall»dilml« de «bravo!» ye rıne kullamlaı söz. 7 Bır e mır, istenmıye rek yapılan ha reketler böyle dlr 8 Gezin ti gemisi, top lam. 9 Bülu cıstan'da bı kent, bir edatr kısaltılmışı. SOLDAN SAĞA: 1 Kebandan sonra lkincl büyüklükt« Eskişehir yakınında kurulacak barajımızın yerl ve adı (karma söz). 2 «Üye sıfaü ile» anlamına iki söz. 3 Venüs yıldınnın bizdeki eskl adı, bir harfin okunuşu. 4 Böyle çocuğun başına çok kötü şeyler gelebilir. 5 Avrupanın güneyınde blr deniz, UstU hoş görür.en bazı şeyler kazuunca altından derhal bu çıkar, 6 ÖZÜT ve engel. 7 «Blr sa hlp tedarik ederek» manasına iki söz. 8 «Düzineden iki eksik sayıda HinAvrupa ırkından köle» karşıhğı üç söz. 9 Bu zaman parçası, buyükannelerden. 5 DÜNKC BUUMACANE HAI.1 tmh.mnş ŞEKJJ NASTL HALLEDİLECER Yukandakl rakaml» bnlmacada « dece 6 tane anahtaı (ipucn) ve 6 tane sonoç vardır Boş olan I karenin içine 1 deo 9 a kadar nyguo biret rakam koyarak ve t o r lama. çarpma, çıkartma, böltne isaretlerine dikkat ederek solda sağa v e yukandan aşağıya bnlmacada gösterilen sonnçlan bulunu Biraz vakünia alır ama, boş vaktiniz) hogça geçinnij olursunu kVMUUIı rtFFANY JONES U&LE ıE ÛÜN PAUA EĞLE.NECEGIM! TURlST OLACu£ flŞK ve ÖLÜM 73 En sonunda kızdan mektup gelince bir rahatlama duydu, çektiği acı gibi keskin, a a bir rahatlama O dörtköşe beyaz kâğıdı postaneden alıp da kın n bu kâğıda çiziktirdiği o sihirli, Srümcek gibı y« nsını görünce ense kökünde »arsıcı sessiz bır vuruntu duydu. Kendi kendine: «Gitmiyeregıın. dedl ama biliyordu ki gidecekti. Bir daha okudu. «Onu görmeye dayanabilir miyim, onlan konuşabılır nuyim, ona yeniden dokunabilir miyim «cabaî dıye düjündü. Venlen saatten önce gitmisÜ, balkon» çıkan merdivenin dönemecinde gözden uzak oturuyordu. Merdiven sağlam bir tahta parmaklıkla kaplıydı, basamaklann dibinden birahanenin urun aralığı ışığa, giri? yerine doğru uzanıyordu, gazozJu tatlı îuruplann birbirine kanşmıj bir aralık; ilâçlı, k»nsımlı saf bir şey. îçeri girdiğini gördü, ayağa kalkmca da onun kendisini görünce aldığı tavrı gördü. Sonra, bir dü} teymis, gibi, kapının ağzmda bir karaltı gibi belirerek, ışık beyaz elbisesiyle oynaşıp onu yalınkat bir buluta çevirirken, ki2 yüksek ökçeleriyle taptap vuraraktan on» doğru geldi. Delikanh. sırtı titreye titreye, oturuyordu, onun basamaklan çıkışını duydu. Elbisesini gSrdü, soluğu kesilir gibi olurken, gözlerini ona doğnı kaldırdı. Kız, hiç duralamadan, yuvasına inen bir lcuş gibi, geldi onun kollan arasına çöküverdi. George Farr, onun öpüşüne karşılık verirken, kesik kesik: «Cecily, ah Cecily!» dedi. Dudaklannı geri çekti. «Az daha öldürüyordun beni.» Cecily onun başını yeniden kendi bajın» doğru çekti, yanağına doğru mınldandı. George ona sıkı sıJn »anldı, uztm bir süre böylecene oturdular. En sonunda George fısıldadı: c Elbisen berbat olacak.» Kız, ona sanlaraktan, «hayır» der gibi baçuu •alladL En sonunda, doğruldu. < Bu benim mi?» diye sordu, oğlanın yanı başındaki, bardağa konmu», tatlımtırak içkilerden blrini aldı. Öbür bardağı onun eline tutujturdu. George, gene ona bakaraktan, parmaklannı bardağm çevresine doladı. Aptal aptal: «Artık evlenmellyiı» dedl. Kız, içkisinl •merekten: «Ya?» Oğlan, fajkm şaîkın: «E, öyl» degll ml?» dly* sordu. « l?i tersinden ele »lıyorsun M L Artık «vlanmek zorunda değiliz. Cecily ona 35yle bir baktı, yüzünü görünce bir kahkaha attı. Kızın ara sıra gösterdiği bu, içten doğma derin inceliğiyle hiç bağdaşmayan kabalıklan onu hep saşırtırdı. Yalnız, birçok erkekler gibi, George Farr da yaraddıştan ukalaydı. Sessiz aessiz, kızı kınar gibi süzdü. Cecily bardağını bıraktı, gögsünü on» vuladı. c George?» George Farr, kolunu onun boynuna dolayarak, yumujadı ama, kız dudaklannt vermedi. Ondan geri geri cekildi, o da, kızı tlde ettiğini sezerek, bıraktı onu. « Peki ama, evlenmiyecek misin benlen?» ^ YVilliam FAULKNER konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGÜL İ2 AN K A R A 06 25 Acılıs. Droeram 06.30 Kur'anı Kerlm v» tOrkt* açıklaması M.4S B takımından oyun havaları 07.00 Kove h«berler 07.30 Haberler ve hav» durumu 07.45 Sabah konıerl 08.00 Ar.karada busun 08 05 Kucuk ılânlar 0S 10 Her telden 08 40 Kucuk ilânlar 08.45 M Geceyatmazdan türlrtller 09.00 Gunumuz Sorunlarımız 09 20 Sabah konseri 09 35 Kısa haberler v t K. ilânlar 09 40 Arkası yarın 10 00 Eğıtım radyosu (1) 10 55 Melodiden melodiy» 11 15 Çocuk bahçeal 11.31 Konser saati 12.00 Oğle müziiö 12.15 Kıbru saati 12 25 Kucuk ilânlar 12 30 Beraber ve solo sarkllar 13 00 Haberler. R. G. d e butfün 13 20 Plâklar arasınd» 13 30 Reklâm Droeramları 14 00 Cocuk bahcesi 14 15 G. Gökselden sarkılar 14 35 Bueun icm sectiklerimiz 14 55 Kısa haberler ve K. ilânlar 15 00 Eeitim radvotu (î» 15 55 T Karabuluttan türkülar 16 10 Yerli orkestralar 16 25 Vedat Gürselden iarkılar 16 40 Muzık dinlivelim 16 55 Kısa haberler va X. Utnlar 17 00 Yurttan sesler 17 30 Kov odası 17.50 Reklâm oroaramlarl 19.00 Haberler ve hava durumu 19 4(1 Kucuk İlânlar 19 45 N Bavramdan tOrkOlar 20.00 üvkudan önce 20.05 GonUl Sövlerden u r k ı l a r 20 25 Salih üveundan türküler 20.40 V. Doihıdan ClSan müziM 21.00 24 saatin olavları v e K ilânlar 21 05 Cuma Droeramları 21 45 Cesitü müzik 22 05 T.B.MM. aaatl 22.25 CBolvadlnden «arkllar 22 45 Haberler ve hava durumu 23.00 Haftanm beıteelsl 23 «5 G«re varısına dotru 34 no Proeram va kapanıs Bana güvenin yok mu, yoksa seni bana ancak evlili cüzdanı mı bağlı tutacak?» « Değil elbette, biliyorsun.» Kıskandığııu, or güvenemediğini söyliyemiyordu. «Yalnız, şu var ki « Yalnız, ne var?» ^ « Yalnız şu var ki benlen evlenmezsen dem< ki beni sevmiyorsun.» Cecily ondan uzaklaştı. Gözleri koyu mavi oldu « Ya, öyle mi diyorsun?» Başka yana bakü. Y n ürperir, yan omuz silker gibi oldu. «Hos. bunu dı sünmeliydim ya. E, aptalhk ettim, bence. Deme benlen yalnız... yalnız gönül eğlendiriyordun, öy mi?» « Cecily...» Ona gene sanîmak istedl ama, kız ondan kurtu du, ayağa kalktı. « Sana kabahat buunuyorum. Senin yerin hangi erkek olsa öyle yapardı bence. Kaldı ki, her e kek benden onu bekliyor. Onun için, ha sen olmıı sun, ha başkası. Yalnız, daha önce söylemediği üzülüyorum, George. Ben seni ötekilenîen başka sa mıştım.» Daracık sırtını ona döndu. George Farr, kesk bir acıyla «Ne uiacıcık, ne... ne biçare!» diye düşü dü. «Benliğini incittim...» Kalktı. kim görürse görsfln aldırmadan, kolu boynuna doladı. Cecily, birdenbire dönerek: «Yapma, yaprna!» c di. Gözleri gene yemyesil olmuştu. «Biri göri Otur!» « Sözünü geri aimadıkça oturmam.» « Otur, otur! N'olur, George! N'olur, n'olır « Sözünü geri al öyleyse.» Gözleri gene kapkara olmuştu. George onun J zünde bir ürküntü gördü. Bıraktı, yerine oturdu « Söz ver bana bunu bir daha hiç, hiç, 1 yapmıyacağına. George somurtaraktan söz verdi. Cecily on yanına oturdu. Elini onun elinden içeri kaydıı George başmı kaldınp ona baktı. « Niye böyle yapıyorsun bana?» George: «Ne gibi?» diye sordu. « Seni sevmiyormuşum. Başka ne belgit İ! yorsun? Başka ne gibi bir belgit gösterebilirim? î yi belgit sayarsın sen? Söyle, yapmaya çalışınn înce bir alçak gönüllülükle ona bakıyordu. George, süklümpüklüm: «Kusura bakma ' gısla beni» dedi. « Çoktan bağısladım. Mesele unutabilme Buna söz veremem. Ben sana karşı bir güvensİ2 duymuyorum, George. Duysaydım hiç...» Sesi V sıldı. Parmakları kıvranaraktan, onun elini k radı, sonra bıraktı. Ayağa kalktı. «Ben gideyim George onu elinden yakaladı. Bu el ona hiç karşılık vermiyordu. « Bugün öğleden sonra görebilir miyim ser « A. yo. Bugün gelemem. Biraz dikişim va ^ « A, gel, gel, bırak dikişinl. Bir daha bö yapma bana. Az daha çıldınyordum. înan olsun, duıyordum.» « Gelemem. Sevgilim, gelemem. Sen beni sıl görmek istiyorsan ben de seni öylesine göm istiyorum, elinvden gelse gelirdim, bilmiyor n sun?»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear