26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖRT 21 Şubat 1967 CUMHITRÎYET Ankara'da ilk hallettiğimiz mesele protokol oldu Oeviren: H. ÂLİ EDIZ Ve Mustafa Kemal ile karşı karşıyaydık Ankaraya 50 küometre kala, dar hatlı bir şimendifer Istasyonu olan Yahşlban'da, bizlm için özel bir tren hazırlanmıştı. Bizi, Dışişleri Bakaniığı temsilcileriyle Ankaradan gelmiş ol&n Elçiliğimiz memurları karşüadılar. Tren bizi gündüz saat dörtte Ankaraya ulaştırdl. Bizi törenle, bando rrnzıka ile karşıladılar. Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey «Hos geldiniz!» dedi. 29 Ocak 1922 tarihinde Yusuf Kemal Beyi re6tnl olarak ziyaret ettim. Yusuf Kemal Beyin dış görünüşünde gözüme çarpan ilk şey, sık, değirmi. siyab bir sakaUa, sağ elinde iki parmağının eksikliği oldu. Kendisi çok nazilr, sevimli bir kişi idi. Sözlerimi dikkatle dırüedl. Mânalı kara gözlerl, her davraruşımı dikkatle izlemekt* 1 di. tlkin, yerleşmemizl* ilglli bir kaç soru sordu, yorucu yokruluktan sonra eşünin sağlıgını sordu. Ankarada konforun eksikliginden yakındı. Elçüiğiniz, kötü, köhne bir binada bulunuyor, dedl Hoş bir şey değil ama, elden ne gelir? Hele bir savaşı kay.ana.lim, Ankarayı yeniden yapacağız! Moskovadakl Türk Elçiligimiz çok konforludur. Konuşmalanmız, Haha sonra, son politik olaylar, askerl duruma döküldU. En fonra da, Mu#tafa Kemal Paşa fle görüşmo işine, protokol böHimüne geçtik. Yusuf Kemal Beyi ziyaretim iki saat sürmüştü. Dışişleri Bakanlığındakl konuş malanrndan sonra Mustafa Kemal Paşaya güven mektubunu vereceğzm gün ve saati belirttik. Ankaraya geldiğim için, Afganistan, Buhara, Aı'jrbaycan elçilerini riyaret ettim. Sonra da Yusuf Kemal Bey beni ziyarete geîdL Mustafa Kemal Paşa ile ilk karşılaşma ve konnşma Gazi Mustafa Kemal İle karsılaşmamız 30 Ocak 1922 tarihinde oldu T» çok dostça geçti. Yeni Türkryenin liderf beni çok *ade bir biçimde kabul etti. Sovyet hükümetinin, bir elçl olarak, iki tarafm halkları arasında, Sovyet işçiköylü hükümetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti arasında, sözleşmelcT yolu ile, dost luk ilişkilermi geliştinnek ve güçlendirmek konusunda bana verdiği ödevle ilgili sözlerimi, ninayet, ye ni v« genç Türkiyenin gelismesi ve emperyallstlere karşı kesin zaferier >ttt7.imm»si dileğimi büyük bir dik&at ve ciddllikle •dinledi. Daha sonra ben, Sovyet hükümetinin ve Halk Komiserleri Kon seyi Baçkanı Lenin'in, gerek Tür kiye Büyük MUlet Meclisine, gerek Mustafa Kemal Paşaya olan başarı dileklerini Uettim. Mustafa Kemal Paşa, bu iyi dileklerimden ötürü teşekkür ettikten sonra, iki ülke arasmdakl, iki devletin ve iki milletin böylesine muhtaç olduğu, büyük dost !uğu güçlendirmek konusunda bana verilen ödevi yerine getirmem için, gerek Türkiye Büyük MUlet Meclisi hükümetinin, gerek kişisel olarak kendisinin, ellerinden gelen yardım ve kolaykğı esirgemiyeceklerini söyledi. Sonra söz lerine şunları ekledi: Ortaklaşa amacumc, emperyaliznüe savaşmak ve Doğu halk larını sömürgecüerin boyunduru ğundan turtarmakür. Ortaklaşa çabalanmızla başanya ulaşacagımıza inanıyorum. Rusyanın ve büyük lider Lenin'in Türkryeye yaptıklan yardrmlar İçin teşekkür ederlm. Bu karşılıklı sözlerden aonra Mustafa Kemal beni masaya buyur etti. Kahve, çay getirdiler. Aramızda, bir buçuk saat süren teklifsiz, resml olmıyan bir ko nuşma başladı. Gazl Mustafa Kemal Paşa, halâ, Prunze'nin ziyaretinin ve onun la yaptığı konuşmalann etklsinde idi. Frunze çok sevtmll bir insan, dedi. Büyük bir komutan olarak ondan çok söz edildiğinl duymuştum. Ama, genel bllgisiyle, kültürüyle karşısındakinl böy lesine büyülediğini bümiyordum. Frunze Ue konuşmaktan büyük bir zevk duydum. Her halde biliyorsunuzdur: Biz Frunze ile, bize yapılacak askerl yardım konusunda anlaşmaya vardık. Şimdi iş bunun gerçekleşmesinde. Bu anlaşmamızın kısa bir zamanda yerine getirileceğini umuyorum. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa, cephedeki duruma geçti. Bizim askerlik işlerimiz üzerine ba na sorular sordu. Mustafa Kemal Paşanın, Kızılordunun kuruluşu ve teşkilâtı, lç savaş sırasındakı savaş durumu, hattâ bazı özel savaşlar üzerine esaslı bügisi olduğu anlaşılıyordu. Özellikle Perekop destanını ve bu destanda General Frunze'nin oynadığı rolü çok iyi biliyordu. Böylesine ayrıntılı bir bügiyi nasıl elde ettiğini sOTdum. Mustafa Kemal, bu sorumu şöyle cevaplandırdı: Biz subaylar, hattâ değil yalnız subaylar, bütün ilerici aydınlanmız, Büyük Ekim İnkılftbınm Uk günlerindenberi, izlenılen politikaya büyük bir ilgi gösterdik. Biz Lenin'in, Rusyanın kurtuluşunu sağlıyacak bir politika güttüğünü biliyorduk. Zaten onun büyük gücü buradadır. Umutlanmız doğru çıktı. Beyaz orduların iç savaşta yenileceğine tnanıyorduk. Buna neden inanıyorduk? Çünkü derebeyi topraklanmn köy lülere dağıtıldığını, bütün çalışan halkm yeni yönetiminden yana olduğunu, Lenin'in barış için savaş tığını blüyorduk. Bu partinin kusursuz önderliği ve disiplini altuı daki yüz elli milyonluk bir halk yığınının, hiç bir istilâcı ordunun yenemiyeceği bir güç olduğunu da biliyorduk. O sıralarda Mustafa Kemal Paşa, bütün enerjisini orduya, onun donatımma, teşkilâtlandırılmasına, Yunanlılan yenmeye, mült ha rekete karşı şurada burada başg&steren lsyanlan bastırmaya yöneltmiş bulunuyordu. Bunun için, bizim Uk görüşmemiz, bunu izleyen bundan sonraki görüşmelerimiz gibi, askerlik islertnin ve askerlik taahhütlerinin konuşmasiy le geçti. Günlük lşler, konsolosluk işleri gibi meseleleri, Dışişleri Bakaniy le konuşmamı, rica etti ve: Tabit, benim yardımım gerekirse, her zaman sizinle görusmekten büyük bir sevinç duyanm, diye ekledi. Mustafa Kemal Paşa Uzeründa nasü bir izlenim bırakmışU? Bırısi Ue Uk tanıştığınız zamnn, her şeyden önce onun dış görünüşüne bakar, elinizde olmıyarak karşınızdakini inceler, onun jestlerine, yüzünün anlatımına dikkat edersiniz! Mustafa KemaJin saçlan açık renk ve seyrek, bıyıkları kırmızımtrak ve tarpıktı. Bütün dış görünüşüne tonunu veren ve güçlü iradesinl gösteren gözleri çeliktendi. Benim İlk konuşmamı dinlerken ben onlan böyle görmüştüm. Masanın başına geçip kü çük fincanlarla koyu kahvemizi içerken, gözlerl biraz koyulaştı, daha yumuşak, daha tatlı bir hal aldı. Bu ayınmı, bundan sonraki karşılaşma ve konuşmalanmızda da hem yalnız benimle değil, onun yakın çevresindeki kişilerle, Ismet ve Fevzi Paşalaria olan konuşmalannda da gördüm. Savaş ödevlerini çözümlerken yanında bulunduğum anlar olmuştur. Bu sırada gözleri, karşısındakini gör müyor izlenimini verirdi. Mustafa Kemal Paşa, ortadan biraz uzun boylu, dolgun vücutlu idi. Yanakları çökükçe, kaşian sık ve genişti. Beni ilk kabul ettigi zaman ceketinin yakasmda, dört bir yaru defne dah ile çevrili bir yıldıs vardı. Başında, koyun derisinden, kahverengl yüksek bir kalpak bu lunuyordu. Odasmda da, çoğu zaman, başında kalpakla oturuyordu. Mustafa Kemal Paşa lle görüs tükten sonra, Azerbaycanın Türkiye Elçisi Abüov"u görmeye gittim. Abilov, Türkçeyi çok iyi bilen eski bir bolşeviktt. Türk Uerici toplumu ve Mustafp Kemal, ona büyük bir saygı göstermekta idi. Mustafa Kemal Paşa ile olan sorumlu konuşmalanmızda, Abüov yoidaş her zaman aktif. olarak katıhrdı. Abilov'un yanında, TUrkiye Büyük Millet Meclisinin üç üyesina rastladım. Bunlar: Reşat, Tevfik Rüştü ve Celal Nuri Beylerdi. Böy lece Türkiyenin ilerl gelen toplum adamlariyle ilişki kurmaya başladım. Mustafa Kemal Paşa lle görüştükten sonra, bütün Bakanlan, Genel Kurmay Başkanını, şehrin idarecilerini, Meclisin ileri gelen milletvekülerini ziyaret ettim. Ba kanlıklar, büyük bu taş binada toplanmıştı. Bakanlarm çalışma odaları, yan karanlık bir koridor da idL Bir günde bir kaç Bakanı ziyaret etmek fırsatını buldum. Bakanlarla görüşmeler, samimt bir hava içinde ve içilmesi zorun lu bir fincan kahve başmda geçiyordu. Bundan sonra, bana yapılan karşı ziyaretler başladı. Bun lar bir kaç gün sürdü. YARIN Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa YUSUF KEMAL TENGİKŞEK Bond İSTANBUL 06 25 Acılıs. oroeram 06 30 Türkuler secicU (U 06.45 Konusma Türkuler eecidl (3) Köve haberler Türk halk müziSl Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar 07.50 Stüdvo G'den (17.55 Istanbulda bıurOn Hafif muzik ODeret melodllerl 08.40 Plvano aoloları 09.00 Ü eenclİKinin aorunlan Nesrin SİDahiden sarkılar Fransadan vankılar M. Kovancıdan sarkılar Müzik kutusu 10.15 Calısan kadınlar Receo Blraitten sarkılar 10.40 Arkaaı varın 11.00 Kısa haberler 11.05 Sabah konseri Öğleve doiru 12.10 Kücük ilânlar 12.15 Ahmet Sezeinden türkültr 12.30 Beraber ve solo sarkılar 13.00 Haberler. R. G. de bucttn ve hava durumu 13.2(1 Stüdvo G'den Reklâm orogramları 14.00 Güzlde Kasacıdan sarkılar 14.20 Fehmi Eâe orkestrası Saz eserleri 14.50 Konser kılavuzu 15 25 Vasfi Ucaroglu orkestrası Beraber ve solo türkuler 15.55 Kısa haberler 16.00 Eeitim radvoau 16.55 Cocuk bahcesl 17.15 Cocuk vavınlan Kısa haberler Erkekler fasıl tODİulu/hı Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Stüdvo G'den B. takımjndan türkülar 20.15 Plâklar arasında R. Ertenden sarkllar 20.55 24 saatin olavları ve KJlânlar 21.00 Buhar kazanından atom reaktorüne R. Sönmezocaktan sarkılar 21.35 Kücük ilânlar Bitmez tukenmeı Anadolu 21.50 Spor gazetesi Reklâm Droeranüan Haberler ve hava durumu Radvo senfonl orkettrajı Casdas muzik 24.00 KaDanıs ISTANBUL IL RADYO5U 16 55 Acılıs ve rjrocrun Sizin icin Kucük konser Ivi akşamlar Senfonik müzik 19 00 Cesitli melodiler 19.30 Aksam konseri Genclerle beraber 21.00 Karısık aololar 21.15 Koncertolar Hafif müzik Gece konseri Caz saau 23.311 Cesitli müzik Gece varısı iehı Hafif müzik 011 00 Frocram ve kaoanıs 123456789 1 1 11 11 1 2 3 4 5 6 8 9 SOLDAN SAĞA: fflw lıgı iki söz. 2 Kolunun uç kıs133456789 mını sarıp tutma (iki söz). 3 Başın dörtte iklsi, bir hayvan, bir kıza flört yapma işi. 4 Si 4fc cim, bü* çeşit hükümdar, <çok»un aksinin tersl. 5 Çevrilince biı renk olur, lokantalarda her çe ç şidi bulunur. 6 Güzel sanat, karşılıklı alıp vereceği kalmama DOnkiı traimaranın haline düşme, bir zaman parçası •'•»'dl'mi» nın tersi, 7 Bir edaun kısaltılmı şı, bir emir, bir şeyin olduğu dü şüncesine kapüma hali. 6 Bir maddeyi orta da recede hararete getirememe 9 «Öfüt ver!» manasına karma bir emir. 1 Seziş kudrett fazla dişt te2 ı san (iki sö»>. 2 «Çok iyi çeMlde parça parça et!» anlamma ikt X sözlü blr emir. 3 Nota, sahlp. l +• 4 Ayni ismi taşıyan iki kişi. kesin. 5 Seslerin yazılı işareti, Tanrı (eski terim). 6 Bir sıfat X takısının tersi, çizgi (Osmanlı•İMH ca), çocuk yemeğinin yansı. 7 l Bir cins Asya öküzü, saygı de> ğer şahıs ve kimse. 8 Bazı agır DÜNKt BUUUACANIN yülder vücudun bu kısmında taHAM.KDtLMtŞ ŞEK1.1 şırur, mektup (Divan edebiyatın NASIL HALLEDİLECEK YukandakJ rakaml) bnlmacada sada). 9 «Siyah renkteki uçma dece 6 tane anahtar (ipucu) ve 6 tane sonuç vardır Bos olan 12 vasıtası» manasına iki söz. karenin içine 1 den 9 a kadar aygun biret rakam koyarak ve topl»ma, çarpma, çıkartma, bölme isaretlerine dikkat ederek soldan YUKARIDAN AŞAĞIYA: sağ« ve ynkandan msağıya bulmacada gösterilen sonuçlan balunuz. 1 «Vakti mevcut degil» karşı Biraı vaktinizi «lır ama. boj vaktinizi bogça geçirmi} olursunuz. B 2 •PD •+•!3 a • B 2 D BH EI • • •a B B I •D •B D L ssst^H Z Taaan* |x 12 + 2 r|3 til m E D A • \T ı T K p7| Tiffany TİFFANY JONES ^ SE/ıNTELUMİM UVKUSU flSK ve ÖLÜM 70 VVilliam FAULKNER hatırlamıyor, şimdi yeni arkadaşlar edindi ya artık.» (Ağlayacak mı yoksa? Ondan beklenir de. Aptal, aptal kızcağız.) «Bence siz ona karşı iyi davranmıyorsunuz. Içeri gelip otursanıza? B. Madden, lutfen...» Madden kapıyı açmıştı bile, «Hayır, hayır. Çalgıdan hoşlanıyorsa tedirfin etmekten başka bir işe yaramam. Bn. Powers*len yanyana oturmaktan daha çok hoşlanır o, biliyorum.» (Evet, kavga çıkaracak.) «Lutfen. Bir dak'ka. Bugün sizi hiç görmedi, yani.» Kız duraladı. Sonra, Jones onun kalçalanmn ikiye ayrılan tatlı yuvarlaklıklarma, bir çorabın su gibi akan görünüşüne baktı, Joe Gilligan'dan kibrit istedi. Çalgı durmuştu, o birbirinin tıpkısı iki manolya ağacının arasından kapımn ağzı boş bir sahne gibiydi. Arap şoförün başı kasket giydirilmi? bir top güllesi gibiydi. Belki uyuyordu. Kız arabaya çıktı, Donald'm yanındaki karanlık oturacak yere gömüldü. Her şeyden vazgeçmiş, kımıldamadan oturuyordu. Bn. Powers birdenbire konuçtu : «Siz dans eder misiniz, B. Madden?» Madden: «Evet, biraz» dedi. Margaret Powers arabadan indi, dönünce Cecily'nin şaşkın saşkın yalın kat yüzüyl» karşılaştı. Margaret: «Sizi bırakıyorum, Donald'a misafir gelmiş olursunuz, ben B. Madden'len bir ya da iki dans edinceyt kadar, olmaz mı?» dedi. Madden'in koluna girdi. «Sen A» gelmez misin içeri, Joe?» Joe Gilligan: «Gelmiyeyim» dedi. «Yanşmay» gelemem ben. Bir gün siz bana özel olarak öğretirsiniz, sonra benlen göğsünüz kabarır.» Cecily baktı öteki kadm onun dinleyicilerinin bir parçasını almıs götürüyor, öfkeden deli oldu. Ama, gene de Jones'le Gilligan vardı. Jones boşalan yere, çağrılmadan, tırmandı, külçe gibi çöktü. Cecily ona kızgın kızgın bir baktı, sırtım döndü. Kolu böğrüne değiyordu. Kolunu Donald Mahon'un boynuna dolayarak: «Donald, sevgilim» dedi. Buradan onun yara izlni gSremiyordu; bunun Jeln, eliyle onun yüzünü kendi yüzüne doğru çekti, yanağını yanağma dayadı. Donald, onun dokunduğunu duyunca, birtakım da sesler işirince, kımıldadı. Cecily tatlı bir sesle: «Ben Cecily, Donald» dedi. Donald papağan gibi: «Cecily» dedi. «Evet. At kolunu boynuma, eskiden yaptığın gibi, Donald, cancağızım.t Kıı sinirli sinirli kımıldandı ama, Jones'in kolu uzunlamasına sıkı sıkı ona yapışık duruyordu, sanki ahtapot emişiyle bağlanmış gibi. Ondan kaçınraaya çalısarak, Donald'm boynundaki kolu kıvrantılarla kasıldı. Donald elini kaldırdı, kızın yüzüne değdi, kendi gözlüğiinü aradı. (Uevamı var) xn «Yok, yok, önce onlara gidelim.» Kız ilerleyislerim durdurdu, biraz lenra da kolunu kurtarmayı baçardı. Orada dururlarken, yanlanndan bir çift jeçti, kız ona dogru egilerek fuıldadı : «î;in görünüyor. Işıktan uzak dur.» Onlar gittiler, kız arkalarından baktı, gözlerini öteki kıza dikerek. (Kaltakt Ne biçim bir elbise giymis! Topuklan da pek acayip. Acayip. Ztvalh kız!) Ama, kendinden baçkasını düsünecek pek vakti yoktu, »imdiük: Jones'e bağlı o14uğundan, bir daha: «Yok, yok» dedi, onun tuttuğu elıni büktü, arabadan yana sürükledi onu. Bn. Powen, Madden'in başınm üzeriuden bakarak, onları gördü. Jones kızın parmaklannın dokunsankınlacak bükülüsünü zorlamadı bıraktı, kız da ıslak otlann üzerinden, nazlınazenin, «eğirtti. Jones yayvan yayvan onun arkasından gitti. Kız ellerini arabanın kapısına doğru uzattı, araıından yesil yelpazenin zarifçe fıskırdığı daracık tinirll ellerini. «O! Nasılsımz? Geleceginizl hiç bilmiyordum! Bilseydim size oyun arkadaşlan bulurdum. Çok güzel dans ediyorsunuzdur ıınmm. Ama, erkekler sizi burada görür görmez arkadaşsız kalmtzsınız, biliyorum.» (Ondan ne istiyor bu kadın şimdlT Gözlerlnl bana dikmiş: Bana güvenmlyor ondan yana.) «Çok güzel bir dans oldu. B. Gilligan da bur'daymış!» (Şimdi onun canmı sıkmaya niye gelmiş bu kadın sanki? Donald pek az bir zaman için orada evinde oturacakken bu kadın onun rahatını bozuyor.) «Elbette, Donald'ı B. Gilligan'sız göremezsiniz ki. B. Gilligan'm insanı bu kadar sevmesi hos bir şey olsa gerek. Sizce de öyle degil mi, Bn. Powers?» Kavusmus uzanan kolları kalçalarından yavas yavaj arkaya doğru gelen katlanmış bir çıkıntıyı kaldınyordu. (Evet, güzel kadın. Delişmen de. Ama... ama, güzel.) «Sen beni başka bir kadm için bıraktın! Bırakmadım, diyemezsin. Benlen dans ettirmek istedim, Bn. Powers. etmedi. Belki ılz daha talihli çıkarsınız, değil mi?» Asağı doğru kaymıg bir diz gümüş elbisesinin cam gibi dokunsankınlacakmıslıgına biçim verlyordu. «Yo, bir şey »öylemek zorunda değilsiniz. Bn. Powers'in ne kadar çekici olduğunu biz biliyoruz, değil mi, B. Jones?» (Baksana arkana, arkanm biçimine. Sonra, bacağın, böyle ayakta dururken. O da biliyor bunu.) Gözleri sertleşti. kapkara oldu. «Danı ediyorlar dedin sen bana» dly» çıkııtı. Margaret Powers: «Dans edemez, biliyorıunuz» dedi. «Çalgı dinlesin diye getirdik.» «B. Jones bana dedi ki, ikiniz dans ediyormussunuz. Ben de inandım ona. Bana öyle geliyor ki benim onun üzerine bildiklerim herkesten dcha az. Ama, haıta elbette, eski arkadaşlannı... A N K A R A Acılıs. ororram Köve haberler S. Özdensesten aarkılar Haberler ve hava durumu Sabah müziü Ankarada bucun Kücuk ilânlar Her telden Kücük İlanlar Ü. YurükoSludan türkültr Günümüz Sorunlarımıı Sabah konseri Kısa haberler vt K. ilanlar Arkası varın Eeitim radvosu (1) Melodiden melodive Cocuk bahcesl Balete caârı Öele müziSi Kıbrıs saati Kücük ilânlar Şolmaz Teîmen • Yasar • Özelden sarkılar Haberler. R.G. da bucün Plâklar arasında Reklâm Droeramları Cocuk bahcesi Turh«n Tor>erden sarkılar Bueün icin sectiklerimlz Kısa haberler ve K. llanlar EHtim radvosu (21 Sahin Gültekinden türküln Plâklar arasında N. Demirdövenden sarklUr Bir bando calıvor Kısa haberler ve K. İlânlar Ince saz Kov odası Reklâm rjrocramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar N. Yılmazdan türkuler üvkudan önce Isteklerbüz mikTofonda Klâsik T. müziti toDİulutu 24 saatin olavları. K. ilânlar Türk tlvatrosu Kücük konser T.B.M.M. saatl Hafif müzik Sanive Candan törkfller Haberler ve hava durumu Her hafta bir yorumeu Gece Tarısına dotru Prosram ve kaoanıı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear