24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CüMHURtYET 12 Şubat 1967 SAHtFE BEŞ Gaspar Cassado PETROL SENETLERİNİ SATMAYI İYİ BİRSEY SANIYORDUM I i DÜNYADA ATOM DEVRI nedeni TÜRKİYEDE KAT DEVRI öldü? Zeynep Kâmil balosunda piyarıgodaki ikramiyeler pek ügj ç e kici şekilde ılağıldı. Meselâ Dr. Güngor Güvenin yeni doğum yapmış eşine; «Zeynep Kâmil Hastanesinde parasiz doğuı.ı,, çıktı. Besun, «herkes» in bulunduğu baloda, Dr. Hikraet hammm masasını ve pistte dansrdenleri gösteriyor. Zeynep Kâmil balosu ve smokinler eynep Kâmil Hastanesinin Başhekimi Dr. Fabri Atabey yaman bir organizatör olduğunu ve prensiplerine sıkı sıkı Z bağlı bulunduğunu Pembe Melek'lerin Hilton'daki balosnnda ispat etti. Pembe Meleklerin yanında ve kapıda misafirleri kar A lmanların geleneksel eğlenceleri olan Faşing Istanbulda da tertiplenmeğe başladı. Son yıllardaki igci akını dolayısiyle başlayan yakın ilişkiler arasında Almanya'dan getirilen ıvır zıvır esya, ve Alman kızlarından başka eğlence ithâli gerçekten biiyük başarıdır. (!). Bu yıl çeşitli lokallerde ayrı ayn tertipler.en Faşing'in gelecek yıllarda Almanya'da olduğu gibi sokaklara yayilması, böylece İstanbul halkınuı birbiriyle sarmas dolaş olması tahmiıt edilmektedir. Vukarıdaki fotoğraf İstanbul'da tertiplenen bir eğlenceden alınnuştır. şüayan Dr. Atabey, içeriye smokınsiz kus bıle uçurmadı. Bunda haklıydı: Zira kıyafet uzerınde buyuk bir titizlik gosterıleceğıni daha önceden katiyetle davetlilere gerek yazılı gerek <ıfahî bıldirmıştı. Ama yıne de bazı misafirler kapıdan dönmek veya doktorun ihtiyaten getirdıği birkaç smokini yukarda giyerek ıçeri girmek mecburiyetınde kaldılar. Bazıları da luzumsuz münakasalar çıkardı, ama doktoru yumuşatamadılar. Ancak bu yerınde titızliğın uygulanamıyacağı foto muhabirleri de baloya giremeyince gazeteler Pembe Meleklerin faaliyetlerini resimle tesbıt edemediler. Çocuk Felci pavyonunun kurulması için verilen baloda doktorlardan Bedii Gorbon, ErtuJrul Tenen, Saim Bengisu, Afsin Germen, Gürbüz Barlas, Kemal Lâkay, Kâmil Akyol, Aykan Tunak, Akdemir Çadırcıoglu, Ziya Akbas esleriyle ve Hikmet Erk de oğluyla bulundu. Piyango biletlerinin biiyük ikramiyeleri bilet satışı az olduğundan kimseye çıkmadı ve başka bir baloya saklandı. Ama Dr. Fahri Atabey'ın haftalardan beri teker teker gezerek gece kulüplerinden seçtıği ve getirttiği programlar çok beğenildi. Melekler ise topladıkları paralardan çok memnun kaldılar. adınlan Koruma Derneginin Kurucusu ve Başkanı Mediha Gezfin'in basında çıkan demeçleri epey patırdı kopardı: • Evde kaimış yaşı geçkin kızlar erkeklere evlenme teklifi etmelıdırler. Ben bugun yetmış bes yaşında olmayıp evde kalmış bir kız olsaydım mutlaka yapardım bu teklifi» diyen faal kadınımız, Kervansaray'da tertiplediği bir cayda da memleketini seven kadınları petrol borusu hisselerini satın almağa davet etti. Ertesi günü konuştuğumuz Mediha Gezgın'e memleketini seven butun aydınlann, bu senetlerın satılmaması ve devletin elinde kalması için nasıl uğrastıklannı hatırlattık. Sevimli Başkanın cevabı şuydu: «öyle mi, hiç bilmiyordum bn husasu. Bana çok iyi bir şey olduğnnu söylediler. Aslında fikir o gün çayda hisse senetleri satın alınması için kolundaki sekiz bin liralık ziynet esyasını bize hibe eden Mühendis Mizyal Gözen Hanımındır. Hattâ ertesi sabah Türkiye Petrolleri Vraura Müdürü Tnrgnt Gülez evime telefon ederek, açtıfım bu kampanya için beni uzun uzun tebrik etti ve ilk fırsatta ziyaretime geleceğini söyledi.» On «ekiz yaşındanberi hayır derneklerınde çalışan Medıha Hammefendi Afganistan'da ilk matbaayı kuran ve ilk Türk sosyalistlerınden olduğur.u söylediğı eu Mehmet Fazlı Gezgin'le evlendiği gün öğretmenliğe başlamış, bütun ömrünü kadınların ekonomik bakımdan ayakta durabılmesi uğruna harcamış, birbırlerini sevmeyen çıftlerin ayrılmalarının lü?umuna ınanmıs, arada sırada kadınları sebze ve et boykotuna çağırmış, son zamanlarda cahıl kadınlara okuma yazma ve dikis derslerı verılmesıni sağlamıs ve etıafına kendısini çok sevdırmıs bir hanımdır. K l l n l ü Violonselist Cassado'ya I I İstanbul'u zıyaretınde t ı r ™ muzisyenimiz Konservatuar Müdürü Kemal Erhan'ın Mezarlıklar, Opera Mudurü Zıhni Tiryakioğlu'nun ise Hal Mudurluğunden bu makamlara getirildiğinı soyleyınce, «Inanmam; eğer inarıaeak olsam mutlaka ölürfim kederimden» demiş. O ünlü piyanist üstadın ölum haberini alınca, «Tamam» demişti, «üstad mutlaka benim verdifim haberin dogrn olduğuna inandı, kalbi dayanmadı.» Şımdı sız belkı de bunca zaman sonra bu hikâyeyi neden burada anlattığımıza şaşacak«: Perşembenin gelişi MİİCAHİT BESER Opera Müdürü T ZİHNİ TÎRYAKtOGLL nız. Sebep, bu iki müdürün son günlerde sanatseverler arasında yarattığı tepkiler. Durum şu: Bir mecmua var, adı «Orkestra». Ismınden anlaşılacağı gibi sadece müzikle ügili yazılar neşredilir ve dışardan çok konserlerde satılır. Mılyoner iş adamlarımızdan Faruk Erengul'ün de destekledığı ve Panayot Abacıoğlu'nun sahıbı çarşambadan hellidir 5 « Aaa!.. Adam bir yandan bıyıklarını bunıp, bir yandan bana göz kırpıyor. (Dur bakalım n'olacak?). Arkamdan o da otobiise bindi. (Dur bakalım n'olacak'') Peşimi bırakmıyor, evimin önüne kadar geldi. (Dur bakalım n'olacak?) İçeri girdim, o da girdi. (Dur bakalım n'olacak?) Yatak odama geçip soyunmaya başladını: baktım o da soyunuyor. (Dur bakalım n'olacak?) Yatağıma girdim, o da yanıma geldi (Dur bakalım ) ümbür gümbür tepemize çöken spor saraylan, stadyumlar, sinemalar, apartımanlar, fabrikalar ve evlere ait haberlerin bizlerde uyandırdığı reaksiyon, yukarıdaki fantezmın kahramanı saf genç kadınınkinden pek farkh değüdir. Türkiyedeki yerleşme bölgelerini semt semt boluşerek «idari ve mülki taksimat» tan daha etkili bir müteahhitsel taksimat» esası kuran bir kısım apartımancılar, «he keseye liygun» meskenier yapmak ko nusunda aralarında giriştikleri bü yük rekabet yüzunden uiuklarımı za kara bulutlar germektedirler. Ortada «fol yok, yumurta yok» iken yerle bir olan bu yapılan goren iz'ân sahibi kişilerın, topraklarımızı sık sık yoklıyan doğal âfetler karşısmda şehirlerimızin uğrıyacağı büyük felâketleri düşünürken soğuk terler dökmeleri, hiç de «fazla kötümserlik» sayılmamalıdır. Fotoğraf: Selçuk Aybatar Mevzuat hazretleri Yapılan ucuza maledebilmek için demirden, çimentodan tasarruf (!) eden, hafriyat (kazma) guçluğunden kurtulmak için temelleri sağiam zemıne oturtmıyan, normal demir yerine kul'anılmış kalın demirlerın bir kere daha «hadde» den geçırümesl suretiyle elde edilen gevrek «çekme demir» kullanan «alaydan yetisme» bir kısım müteahhitlerin, bu milletin başına ne büyuk bir çorap örmekte oldukları, ancak iş işten geçtikten sonra anlaşılabilecektir. Bugün kanunlarımız, diploması olmıyanlann berber dükkânı açmalarını engeller. Nedenmiş? Ola ki, sanatımn ehli olmıyan berber saçlanmızı yanhş keser <}e bizi çlrkinleştirır.. Berber konusunda bu kadar titiz davranan «mevzuat» hazretleri, en hayatî bir dâvada «ehliyet» i hiçe sa yıyor. Cebinde blr kaç bin lirası S İstanbul'da teselli bulacaktı; fakat... ransız Sefiresi Madam de Juniac, Ankara'da oturduğu halde kalbi İstanbul'da olan bir sefiredir. İstanbul'un tabii guzelliklerine, denizine, karidesine hayran olmakla beraber onu çok ilgilendiren bir yer Kapalıçarşıdır. Zira Madame de Juniac vaktiyle bir prensesle birlikte bir antikacı dükkânına sahipti. Sim di boş vakitlerini buralarda antika, bilhassa mücevher toplamakla geçirir. Fransanın Büyükelçisi de eşinin bu zaafını bildiğinden onu sık sık Istanbul'a getirir. Son günlerde küçük kızlanna bir kardeş ;etirmek üzere evinden dışarı çıktnayan sefire bebegini kaybedince Büyükelçi onn biraz teselli bulsun diye yine Istanbul's yolladı. Ama genç kadının buradan ayrılmasına ikınci bir uzuntu sebep oldu. Birdenbire hastalanan eşinin annesinin başucunda bulunmak üzere Paris'e uçtu. 6 F olan vatandaş işte bu yüzden usturasmı kaydınp yüzümüzde çızgıler peydah etmesi ıhtimallne karşı berber dukkânı açamaz da; içinde 40 50 kisinin «yaşıyacağı» ya da ölebileceği kos koca bir apartıman inşa edebilir. on Doğu depreminde gözümuzle görduk: Hınıs'ta enkaz yığını haline gelmiş yepyeni okulların. hastanelerın, lojmanların hemen bitisiğinde kale gibi, en küçuk bır hasara uğramamıs sosyal mpskenler, sapasağlam duruyorlardı. Deprem a'nı depremdi, yer aynı \erdı, kosullar aynı koşullardı. Bır tek faktor değışıkti: Müteahhit . O gunden bu gune, ne yıkılan yapıların müteahhitlerinin cezalandığını. ne de sağlam kalanları yapanlara «aferin» denıldiğini duymadık. Suyu getiren de, testıj'i kıran da bır olduktan sonra.. Masrafsız giizelleştirme yerine masrafla çirkinleştiriyoruz... = E = E = E ^ E = E ~ E E E Hilton Otelinin arkasındaki Mete Caddesi yeniden düzenlenip açılınca eski yol battal kalmıştı. O kısım, meselâ, çiçek dikilerek veya orurma sıralan konarak güzelleştirilebilirdi. Yahut sırasında Sergi Sarayı ve Açık Hava Tiyatrosu için otopark haline getirilebüirdi. Bunlann hiç biri yapümayıp o güzelim yer Hilton'un bahçesine eklendi ve hemen kale duvarı gibi bir duvar yükselmiye başladı. Bu yetmiyormuş gibi şimdi duvan daha da öne çekip kaldınmı bir metreden daha dar bir hale sokuyorlar. Şehircileri bir tarafa bırakın, hiç mi insaf sahibi bir yetkili yoktur şu tstanbulda? Masrafsızca güzeUeştirmek dururken masraf ederek tstanbulu çirkinleştirmeyi anlayamıyoruz. Şu pis duvar inşaatı bitmeden lutfen ilgüeniniz. Dr. M. Pınartok Konservatuar Müdürü KEMAL ERHAN olduğu bu mecmuaya Ferdi Ştatzer, Haluk Tarcan gibi muzısyenler de tenkid yazıları yazarlar. Son zamanlarda Şehir Orkestrasını acı acı tenkid eden yazıların neşri bu müdürleri ve bilhassa Kemal Erhan'ı o kadar sinirlendirmi? ki önce yazarlara susmalannı ihtar etmiş, onlar susmayınca mecmuanın konserlerde saüşını yasak etmiş. Aldırmavan müzıkseverler Faruk Erengul'ün başkanhğında toplanarak kcnser gunlerı kapının onunde mecmuaları kendileri satmağa başlamışlar ve devam edecekler. Her iki müduru de defalarca arayarak tutumiarı hakkında bilgi edinmek ıstedık, fakat gdrüşmedıler. Kaşla göz arasında iyeceksıruz kı, her yapının bır sorumlu mimarı vardır; onlar neden müdahale etmezler? Etmez olurlar nu, ederler tabii... Fakat ellerinden bir şey gelmez. Çünku, çogunlukla «tasarruf» işlemleri mimardan da gizli. «Kaşla göz arasında» yapılır. öyle kı, beton kahbına mimarın yanında 6 demir çubuk dıken müteahhidin, mimar gittikten sonra henüz katılaşmayan betonun içinden bunlann 23 tanesini çektikleri bile görülmüştür. Sonra, kalitesizliği, kötü ve eksik malzeme kullanılması gibi nedenler dolayısiyle durdurulmuş, iskân izni verilmemis, yıktırıhp baştan yaptmlmış bir 6zel yapıyı işiten, gören var mı? Butün bunlar kanunlann, yönetmehklerın yetersizlığıne bağlanıyor. Küçükyalı'da çöken ve çoğunluğu çocuk, birçok kimsenin olumüne sebep olan sinemanın genç kontrol mimarı ruhî buhranlar geçirmiş, hastaneye kaldınlmıştır. Çünkü. bütün sorumluluk onun üzerindedir. Oysa genel kuraldır: Yetki olmayan yerde sorumluluk da olmaz. Ama, gelin görün ki, bu önemli bir konuda önümüze dizilen «keşmekeş» zincirinin bir halkası da, henüz düzene konulmamış, aynntıları belli olmamış «mevzuat» tır. D Hostolonan öğrelmenin derdi retmenlerde Oo20 ye indirilmesine, onun da ancak tâtil aylarında geçerli sayılmasına karar verildi. Bu durum karşısmda çoğu kere kısa = sürecek yolculuklarda giselerde me murlar, hele biraz da yolcu çok olursa tenzilâtlı biletimiz kalmadı diyip isin içinden çıkıyorlar. 2 222 sayıh llköğretim ve Eğitim Kanununun 86. maddesi her çe şit belgelerin damga resmine tâbi tutulmayacağmı âmir olmasına rağmen (İlkokul öğrencilerinin Sosyal, sağlık ve ruhsal durumlarını Karaköy, is mnhiti olarak lstanbnlun önemli sektörleinceleme ve kayıt dosyası) nakilrinden biridir. Karaköy otobüs duragından Boğaza gidecek lerde postahanelerle, okul idareleyolcuların bineceği durak yeri Kadıköy iskelesi önünde olri arasında yapıştırılacak pu! fiatı duğu için, ayrıca önemi ve yolcu tasıma kapasitesi yüklü üzerinde münakaşalara yol açıyor. bir durakiır. Her gün 17 18 arası burası bir panayır yeri Biri mektup târifesini, öteki matbu olmaktadır. Vasıtaya binmek ise fecidir! evrak târifesinin tatbikinı istiyor. îlgili olarak î. E. T. T. ye telefon ettik. Hareket DaireÂzami 5 kuruşa gitmesi lâzım ge sine telefon etmemiz söylenip bir nnmara verildi. Ora sanlen bir dosya böyîece 100 kuruşa an tralı ilgili servisi verdi, orası bir şef telefonu verdi. O da cak gönderilebiliyor. kendisinin ilgisi olmadığını söyleyerek başka bir telefon 3 Köyde hastalanan öğretmene verdi. Sonnnda iki yer ile daha konusarak bepsi Karaköyde .ilçede hastalanan öğretmene de den 17 18 arası Boğaz otobüsünün konulması dileğimizi Allah yardun etsin! Hasta öğretreddetti. Biz kanşmıyoruz. 1. E. T. T. l'm. Md. bilir dedi. menin sevk kâğıdı ilköğretim müBöyle bir silsile takibine mnhatap olmamız bir tarafa, ilgidürleri tarafından düzenlenir. Has li İ. E. T. T. Umum Müdürü beyi iş saatlerinde Karaköy = } ta ağır ise, doktoru evıne getirir, Otobüsünün Kadıköy iskelesi önüne dâvet ediyornz. Esaücretini öder. Gidecek durumda ise sen Aksaray ve Sirkeciden dolan bu arabaların binecek yesağlık merkezine uğrar. Doktor ya ri kapı açılmıyacak kadar kalmadığma göre, vatandaşın çi ; istirahat verir veya havale eder. E lesi, yorgun memur kafalannın mabvolması, vakit ziyanı İlköğretim Müdürlüğü. Vilâyete ya ~ ne ile telâfi edilecektir?. 21 çıkarır. Hasta yola düşer. Vilâyet makamı, Millî Eğıtım MüüdrluğutLGİLİLERDEN SORUTOR VE HER GÜN 17 18 ve CVne, oradan sıra ile kaleme, tekrar MARTESİ 13 14 de kalkacak Ortaköy Bebek Yeniköy Valiliğe, Sağlık ve Sosyal Yardım otobüsü konulmasının zarurî olduğunu batırlatıyomz. Müdürlüğüne, Hükumet TabibliBebek Yolcnlan Adına ğine, Hastahane Baştabipliğme aıt tsmail BARLAS olduğu servise, lüzum görülürse Sağlık Kuruluna. Havale.. Havale. Havale... Hele bir de muhiün acemisi ve kimsesiz olursa, mevsim de kışa rasilarsa... Miüî Eğitim ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bu işi daha kısa yoldan kolaylaştırırlarsa sağlığıBakırköy Altınşehir köyü sâ makam yok mu? Bizlerin can ve mal emniye mızı düşünmüş olurlar. kınlerı olan bızler, köyumuzun Bir İlkokul Müdürü hudutları dahilmde bir taş oca ti Anayasaya göre boyle mi koğı 67 senedır faaliyet goster runacak? Yeraltı geçidi mi? Altınşehir köyü mekte bazen ruhsatlı, bazen de sâkinleri adına Yoksa kapalı ördek kaçak olarak çalışa çahşa şimNecati Koçkes diye kadar 30 adet vatandaş havuzu mu? Memdnh Güngor parselli, tapulu, çaplı arsasına Halil Albak Guraba hastahanesi önünde tecavüz etmiş, şimdi de ıneskün yapılmış olan yeraltı geçidinin mahaUe 39 metre mesafeye kaKitap ve gazete uzeri, açık olduğundan, yağan dar sokularak evlerimizi tehdit yağmurların tümü ve iki yol şeistiyoruz etmeye başlamıştır. tlgililere verdiğimiz dılekçelerin sayısmı Okuduğunuz gazeteleri, dergile ridinden geçen araçlartn fırlatunuttuğumuz kadar çoktur. Te ri atmayınız; elinize geçen kitap tığı zifoslar da bu geçidin içine cavuz eden şahsın 1 cm2 dahi ları. açtığımız ilkokul kitaplığımı fırlamaktadır. Dünkü yağışlı havada karşıya kendi arsası olmayıp, hiçbir ta za göndererek, yarının değeri olan geçmek için geçidin merdivenipulu arsa sahibınden de kirala çocuklarımıza yardım ediniz. mış değildir. Arsa sahiplerinin Memnun olacaklar.. Teşekkür e ne indim. Geçmek ne demek? İmkânsız. Çünki; içi 20 santim çoğunun taşrada bulunması, deriz. su dolmuş, geçitten ziyade kaşımdihk bazı vuku bulacak hâADRES: Alanhimmetler llkpah bir ördek havuzuna benzi dıselerı ortmektedir. Bu şahsa okulu Müdürlüğü yordu Em. Alb. N'hat Süer = dur dıyecek bir ılgilı veya bir Kıbrısçık Bolu 1 Devlet Demiryollarında Evvelce tren yollaruıda yolculuk yapacak öğretmen ve öğrencilere tanınan oo5O tenzilât sonralan öğ Otobüsler ve vatandaşın bitmeyen çilesi Kiracısını öldüren ev sahibi 15 yıl hapse mahkum oldu Kadınlar arası geçimsizlik yüzunden çıkan kavga sonunda, kiracısı Ibrahim Çeltıkçi'yi bıçakla olduren Aslan Şahın, dunkü duruşma sonunda 15 yıl ağır hapse mahkum edilmiştır. 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılanmayı, baştan sonuna kadar mudahıl olarak takip eden maktulun karısı Hasibe Çeltikçı. kaatıle verilen cezayı az bularak, ağlamış ve «Kocama yazık oldu. Bu kadar mı eeza verilmeliydi?» diyerek bağırmıştır. . Mahkeme tarafından önce 24 yıl hapse mahkum edilen ancak son Af Kanunu ile bazı hafifletici sebepler dikkate almarak cezası bilâhare 15 yıla indirilen kaatil ise, tek kelime sdylemeden duruşma Öğrencilerine dağıttığı bazı brosalonunu terketmiştir. sürlerle «Seçim Kanununa muhalefet» ettiği iddıasiyle mahkemeye veriien Üsküdar Kız Lisesi Müdürü Aalâeddin Kısakürek, dün japılan duruşması sonunda beraet etmiştir. Üsküdar Asliye Ceza MahkemeKongre Divanı için kullanılan sinde 8 aydan beri yargılanan Mü oy torbasının kaybolması üzeridür Kısakürek. daha önce Af Kane tehir edilen ve bugün yapıl masma iarar verilen İstanbul nunundan faydalanmak istememiş Esnaf Dernekleri Birliğinin Kong ve sonucun mahkeme karanna bağ resı, Danıştav tarafından durdulanmasını arzu etmişti. Dün yapırulmuştur. lan son duruşmada, Mahkeme, LiBir kısım politıkacıların etkisi se Müdürü tarafından öğrencüere ile AP ve CHP lılerin mücadedağıtılan •antikomünist» broşürlesi şekhnde geçen ve zaman zalerin Seçim Kanununa muhalefet man Topîum Polisinin mudahasayılamıyacağını, zira Türkiyede le etmek zorunda kaldığı kongresmen kumlmuş bir Komünist rede seçılen Divan Heyetine itiParti bulunmadığmdan, aleyhte raz edildiğinden durum Adliyebir propaganda ohnıyacağı gerekye intikal etmiştir. çesiyle. Aalâeddin Kısakürek'in Kongre, ancak dâvâ sonucunberaetine karar vermiştir. da yapılabilecektir. AYFER FERAY, OĞLU ALİ TARA İLE KUCAKLAŞ1YOR Üsküdar Kız Lisesi Müdürü beraet etti = FERAY DÜN R YURDA DOHDU ün akşam Yeşilköy hava a lan Ayfer Feray'ı kucaklamak, lanına, alışıldığı gibi uçak onun yeniden hayata dönüşünü yolcularmdan herhangi bıri kutlamak için, soğuk moğuk dedeğil, hayata yeniden başlamış meden bekleşiyorlardı... Nihayet bir sanatçı indi . Bundan tam Londradan gelen uçak alana insekiz ay beş gun önce gene aynı dı... Acaba Ayfer Feray eskisinalandan, yüzu gozü, her tarafı den ne kadar farklıydı? Ayfer yanık içinde sedye ile uçağa Feray sırtmda yakası kurklu bır bindirilen popüler aktrıs AY manto, gene eskisi gibi, siyah FER FERAY, işte gene eski gu uzun saçları, parlak gözleri, cızelliği, neşesi, dinamizmi, her vıl cıvıl tatlı tebessümü ile çok kesle ıçten konuşmasıyla birlik hareketli bir iniş yaptı uçak te, sanki hiçbirşey olmamış gibi merdiveninden. özlediği îstanuçaktan iniyordu... Bu bir mu bul toprağına basmasiyla da arcize sayıhrdı! Ve onu, tam sekiz dı arası kesilmeyen binlerce ay beş gün önce. ayni alandan dost öpücüğü onu sarıverdi. O derin acılar, endişe dolu nazar sırada Ayfer Feray'ın oğlu Ali larla gozyaşları içinde ve sağ Tara ile öpüşmesi havayı busbülık umutlarıyla uğurlayanlar, tün duygulandırdı. . Kızkardebu sefer daha kalabalık bir şi'nin, butün karşılayanlarm «dostlar kitlesi» olarak, sahne sevgi yağmuru arasında Ayfer mızin sevilen sanatçısını sevinç Feray'a, yonetici Haldun Dorgozyaşları içinde karşıladılar. men'ın dost sesiyle soyle seslenYeşilköy hava alanı dün ak diği duyuldu: «Ayfercifim, şam heyecanlı dakikalarından bi Pazartesiye provada bekliyorıni yaşadı. Kim yoktu ki hava rum!»... Bu söz güzel espri, dıalanında? Sahnelerimizın ve be şında ayni zamanda Ayfer Feray yaz perdemizin tanınmış sanat ın hayata olduğu kadar, sanata çıları, tiyatro yöneticileri, basm, da dönüşünün müjdecisiydi. ve Ayfer Feray'ın bütün yakmS. Andak Esnaf Dernekleri Birliğinin kongresi durduruldu D Bu biiyük «sorun» un hale yola konulmasını «isteyenler» yıllardan beri, bu düzensızliklerin önünü alabilecek yetkilerle donatılmış bir «Yapı Polisi» örgütünün konulmasını teklif etmektedirler. Demek, «istemiyenler» daha ağır basmış olacaklar ki, bu örgütün kurulması için bugüne kadar en küçük bir hareket görülmemiştir. YARIN: İş bilenin kılıç kuşananın 12 Şubat Zilkade 2 c ü Altınşehir köyü sâkinlerinin derdi 6.58]12.28;i5.19|17.39|19.11| 5.20 YEFAT Bn. Ester Najar, Dr. Raymond Najar eşi ve çocukları, Bay Henri Najar, Bn. Esma Vitale ve ailesi (Beyrut). Bn. Viktorya Najar, Bay ve Bayan John Salameh (Beyrut), Bn. Öjenl Barbur ve ailesi. Bay ve Bayan İskender Najar, Barbur, Vitale, Levante, Dumani, Abrial ve Najar aileleri. kıymetli e?, baba, kayınbaba, büyük baba, kardeş, enişte, dayı ve amcaları vefatını teessürle bildirirler. Cenaze merasimi 13 şubat pazartesi günü saat 12.30 da Taksimde Ayı Triada Ortodoks kiliseslnde icra olunacak ve Feriköydeki Lâtin mezarlığında ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. İşbu ilân huıusî dâvetiye ye rine katmdir. DARÜŞŞAFAKA CEMiYETiNDEN M E VLi T Darüşşafaka'nın güzide evlâtiarmdan ve büyük müteberrilerinden merhum r. Müh. REFIK DARCAN'm ruhunu tâziz için ölümünün kırkıncı gününe tesadüf eden 12.2.1967 oazar günü (bugün) öğle namazıru mütaakıp FATİH CAMİİ ŞERİFİ'nde en seçkin Mevlithan hâfızlan tarafından okunacak Mevlidî Nebevî'de müteberrilerimizin, Darüşşafaka'dan yetişenlerin, Darüşşafaka'yı ve merhumu sevenlerin ve arzu eden din kardeşlerimizin hazır bulunmalarını rica ederiz. Cumhuriyet <m 1523 ELEMAN ARANIYOR Fabrikamız model dairemizde çalıştırılmak üzere olgunlaşma mezunu tecrübeli elemanlar alınacaktır. Müracaat: NEYİR ÖRME SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. OSMANBEY SATIŞ MAÖAZAST Radar Reklâm: 130/1530 NİKOLA NAJAR'ın r.nMllllllllllllllllllllll'lllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllC
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear