24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OGRETMEHLER DİRENİRKEN kından bildiğimiz, yer yer bukuk açısından ilgilendiğitniz olaylar dahi, öğretmenlerin nasıl bos, nast versiz ve hukuka aykın biçimlerde tedirgin edildiklerini, yerlerinden, yurtlarındao, görevlerinden sürüldüklerini kesin olarak ortaya koyuyor. Bir kartopu gibi büyüyerek, ögretmen kıyımı artıvor. hiç acımasız. Ustün körü ve sonucu bep belli tahkikatlar yaptırılıyor öğretmenler hakkında. Bu tahkikatlar. hejı ceza ve nakille sonuçlanıvor. Tahkik knnularına şöyle bir göz atmak, bu kıyımın gerçek nedenini açıklamaya yetivor. tktidarca gevilmeven şu veya bu vazann •azılarını okumak, sınıfta rerpncilere rağdas biHmin gerektirdiği ve fakat çağdaş bUime uyduğu ıcîn cnüfredat programlanna alınmamıs bazı bilgilerden söz armak. mahatli esrafın haksız hareketlerine ve çıkarlarına karsı çıkmak, öğrencilere hiç sakıncasız Divasada satılan ve fakat egemen zümrelerin isine gelmeyen konulara değinen kitapian oçütlemek, Ok akla gelen snçlama konulartndan. Bu hukuka uvfun. haklı ve çağdaş davranışlarm adı. politika yapmak, okulda ve çevrede huzurnuTİuk çıkarmak. «memleketin benimseveme7eceîi ideoloıilpre sapmak» oluyor. Arkasından da, nakil. ver değiştirme, maaş kesme eezalan getiveriyor. erçekte. hu düzensel yapı içinde. siyasî ibtidar kendini savunma durumuna girtniş oluvor. Türkiye az gelişmiş bir ülke olarak. belirli 7umrelerin egemenliği ve vönetiml altında, Bu egemenlik ve yönetim. sadece seçimle ishsçına eelen bir çrrup olarak anlaşılmamak cerekir. Onun da ardında ve siyasi mekanizmavi işleten ve belirli sekiUerde sonuçlanmasını sağlayatı daha çeniş bir yığın. zömre var. BnnUr. rieğisik menfaat çrnpları. eşraf toprak ağsları v.h. dır. Bu zümreler, düzenin bueünkü biçimlenislnden vana olan ve bundan vararlanan çevrrler olmaktadırlar. Bunların egemenlikleri mutlulnklan bu düzene hağlıdır. Düzenin iizerine kurulu olduâu temellerin ve çiztrilerin dısına çıkilma«i, bu oevrelerin çıkarlarına karsı olmak. bu nedı»nle de en büyük bir suçu islemektir. Mutluluğım bıınca az kişive nasip olduğu az eelişmis bir ülkenin vönrtlmina'e söz sahibi olanlar, bu mutraluçun vıshnlara yayılmasını engelletnek Için pösterdikleri cabalar içinde, halktan vana olmavan bir vönetimln gerçekleştiricileridir. Hâlbuki. tarihse) bir zorunluluk içinde. ne kadar engel nlunursa olunsun aldatılan yığınlar biiinçlenmekte ve mutluluklardan paylannı istemektedirler. Bu bilinclenme içinde en bfiyflk görev ise »ğretmene düşmektedir. Bu görevini yerine eetiren namushı öeretmen, bu nedenledir ki suçlu »örülmekte. sürülmekte, tedirgin edilmektedir. onuva bu açıdan bakınca, öğretmen kınmını. sadece bir bakanm, sadece bir «ent>! müdürün »eya hir komisyonun kötü evleml olarak Röremeyiz. Bu uyumsuzluk. bu kıyim ger çekte tek bir kislnin değil. bütün toplum dffmninin rioğurduğu bir sonuçtıır. Bakan, mudür, komisvon. hu düzenin isleviş biçlmt içinde kendilerine diişen, kendilerine verilen rolü yerine getirmektedirler. Bu fcdşUer gerçekte. düzene *özünü geçiren çevrelerce benimsendikleri, onların çizgisi içinde oiduklan için o gBrevlere getirilmislerdir. Bu çizginln gerektirdiği evleml gerceklestirınektedirler. öğretmenler, bu düzen içinde ahsılan ve istenilen bir çerçevenin dışındaki 'vlpmleri gerçekleştirmekle. hâkim olan çıkar dii7eni ile celişkiye düşmekte ve düzen onu dıştna atmak için çarklarını tşletmektedir. Ru sadece eçitirn mesleğinde olan bir sevde deeU, her meslek. her yönetim alanında, alışılmışın dışında ve fakat haksever davranış, alısılmışın rahatlığı ve çıkan içindeki çevrelerce kötü cörülmekte. suclanmaktadır. Fakat bu alışılmışın dışına çıkılması en çok eğitim alanında gönilmpkte, düzencilerle de en çok bu alandaki eerfpkcilik tehlikeleri olan bir uyumsuzluk olarak yorurrtlanmaktadır. •m.y ğitim. vıemları belirli bir amaç TC kSltö" ' rel ortam. dünya göröşü içinde btçimleih dirmek olduğuna göre, düzendpn yararlananlar, eğitimin kendi çıkarlarına uygun bir düşünce düzeyini gerçekleştirecek muhtevada olmasını is• • • • • •î •••••S ••«> ••«« •••» •••• I I SAGLIK •••• «••• *••• • ••a BT ve HALK SAGL1G1 Değişik üikelerde bannma yoğunlukları ta 3 R >« Tötön faciası KSylfller, Isçüer, SğTetmenler, subaylar, memnrlar, kflçflk esnsf, serbest meslek erbabı, genei ihtiyan, hacısı, bocaıı, ve demek ki millet çoğnnlnğn, yabancı kumpanyalar ile işbirliğindeki komprador «njfı araeıüğıyla somürülmektedir. Bis bnnu yazar, bonu söyleriz. Onceki gün gazeteler CJH.P.li Mustafa Ok'un tütün konnsundaki Meclis arastırması dileğinin reddedildiğini yazdılar. Kimse bn konn üstünde durmadı. Oysa Mustafa Ok ve arkadaşlan ne diyorlardı : Türkiyed» 2fi milyon tütün ekicisi 91 kişi tarafından sömürülmektedir. Biz bu sömürüyü ispathyacağız, Meclis arastırması istiyoruz. Buna karşılık Tekel Bakanı tbrahim Tekin şöyle konuştu : c llle de bu duzenı başka türlü değiştırmek ıstıyorsunuz, yani halk ıhtilâlini mi kastediyorsunuz? Türkiyede böyle şey olmaz ama tütün isinde millî bir politika takip etmenin ınancı içindeyız.» Klmsenin halk ihtilâli istedigi yoktn; ama Tekel Bakanı isi fargaraya getiriyordn. Adalet Partisi politikacılan Meclis araştırmasını engellediler; böylece köylünün bir avnç komprador tarafından sömürülmesini desteklediler. Simdi biz Yüce Mecliste konu«iulması engellenen gerçekleri ktsemizde halk oynna snnoyornz. Mustafa Ok ve arkadaslannın bundan önceki araştırmalannda ortaya konan rakamlan destekliyen ve sömürüvü bütün yüzüvle meydana çıkaran çalışmalan vatanseverleri detasete düsürecek çaptadır. Bugün ba çalısmanın yalnız bir kısmını k3semize alabilecegiz : Türkiyede 454 bin aile tutun ekicisıdır. Demek ki 2,5 milyon vatandaş tütünden geçjmıni sağlamaktadır Her ekici aile (hir aile beş kisı sayılır) bir yıllık çalısması sonucunda emeğı ve masrafları dahil olmak üzere ortalama 2691 lira kazanmaktadır. Buna karşılık her tütün ihracatçısı 3.214 931 lira net kir sağlamaktadır. Tütün tanmı 365 gün devam eder. Gerçekte ehicinln saat basına çalısması hesap edildiğinde her bir yılın tütün takvimi 500 is eününü geçmektedir. Bir tütün ekicisinin yevmiyesi 66 kurusa gelmektedir. Buna karsılık biçbir teminatı, sigortan, sosyal güvenliği. doktorn, ilâeı, yarını, Sbürgünü yoktur. Tütün ibraeatçısi tütünün kilosunn ekiciden 676 knrnsa alır, her kilo basinda 5« knrns kSn vardiT. Avnea ıskarta hesabiyle kövlüniin bir kısım ürünü 38 kurusa kapatılmaktadır. Mukavele, hamalive, nakliye. kantariye, köv borcn. belediye, sigorta, iskonto isimleri altında kövlüden bir sürü haraç kesilmektedir. 454 bin ekicı ailesine 241 059 639 lira kredi verılırken topu topu 91 adet olan tütun ihracatçısı, devletten. 600 milyon lira kredı almıştır Demek ki, her ekici aileye 531 lira kredi düşerken, her ıhracatçıva 600 000 lira Hazineden krerfi açılmıstır. thracatçı, devlet hazınesınden sağladığı bu parayı cebıne koyduktan sonra köylunün karM^ına çıkmakta ve sömürüyü bu destekle vürütmektedir Iste Adalet Partisi politikacılan bn gerçeklerin Mecliste konuşulmasını engellemislerdir. Dafaası var : 1964 tütün ürününden ihracatçıların elde ettikleri gelirin 83104.727 lirası vergilencfirilmemıstır. Gunün yirmi dort saatinın yırmı saatinı çalışarak geçiren ekicilen sömürenler hem Hazineden de=teklenmekte. hem de Hazineye vergı vermemektedirler Bunlardan 1964 yılında 6.335 383 lira kâr eden bir şirket 19.531 lira vergı ödemıştır, 12.419.289 lira kâr eden bir başka sirket 6.886 lira verçi ödemiştir, 1 363.000 lira kâr eden bir başkası sadece 27 lira vergı ödemıştir, 16.004.745 Hra kâr eden bir baska kumpanya ise 1 bo ! vergi bevannamesi vermistır. tste bn sömürfı düzeni Büyük Millet Meclisinde rakam rakam açıklanacak. enine bovuna tartısılacaktı. Yukanda sıralanan rakamların yüzde doksanı devletin resml kayıtlarından alınmıstır. Ne var ki, komprador gınıfının çıkarlarını korumakla görevü Adalet Partisi bn sömürü düzeninl savunmak üzere teşkilâtlanmıntır. Tekel Bakanı, Meclis kürsüsünde : llle de bu düzeni değiştirmek mi İJtiyorsunuz? yanl halk ihtilâhni mi kastediyorsunuz? diye, tütün üretieisinj haraca bağlamıs 91 ihracatçının temsilciliğini yapmıstır. Bn düzenin sürmesini •an) ekiclnin sömürülmesini isteyen bir Bakan elbette araya «halk ihtilâli» gibi deyimler atarak ınları bnlandırmak yolnna «apaeaktır. Adalet Partisi yöneticilerinin Meclis tütün arastırmasını engellemesi gerçekleri gizlemek kaygısından doğuyor. 91 adet ihracatçının «ömürüsüne destek elanîann balkla bir illskileri yoktur Meclis arattınnasım engelliyen ve tütün sömürüsünü haııraltı edenlerin bundan »onra da bn konuda en küçük bir iddialan olamaz, çönkü onlara : Efendi! Gerçekleri parltraentoda konnstnaktan ksçanlar, snçln oldnklannı lttraf etmislerdlr... denir. Dr. Erdal ATABEK. Doç. Dr. Cetin ÖZEK İÜİ B lişime paralel bir hızla »lyasi iktidann 5ğretmenlere olan hıncı da büyüyor. Sadece va trkaç yü var ki, toplumsaj uyanış ve *e teyecekler ve bunu yerine getirmeğe çalışacaklardır. Bu nedenle, eğitimin sımfsal olraasına, sadece egemen sımnarın yaranna işlemesine dikkat edecek, eğitim program ve plânını bu açıdan düzenleveceklerdir. Bu istenilen sımfsal eğitimi yapmayan, bunun dışına çıkacak, sömürü, adaletsizlik, haksızbk düzeninin tetnellerini sarsacak bir Sğretmene kıyacaklardır. Bu çevrelerin öğretmen kıyimını yaparken ki darramşlan dahi sımfsal olacak ve sanki Dnğu vurdumuz dısiymıs gibi. Ögretmeni cezalandırmak için onu Doğuya, kendi deyimleri ile «süreceklerdir». ry Uinçlenen Türkiyenin, hüinçlenen öğrermeni ise, elbetteki düzenin yarattıçı bu haknzhga, huzursuzluğa. adaletsizlige direnecektir. Mesele, öeretmen için Do&uya gidip sitmeme sorunu ğildir Mesele. alt düşünce ve hukuka aykırı eylemlerle. gerçegi snvieyen bir öğretmenin tedirgin edilmesi. haksızlık konusu vapılmasıdrr. Dirpnmeyi de. sadece bir bakana karsı çıkış onun istifasını istemek seklinde dar ve olumsnz bir biçimde ele alınmamak gerekir. Direnme, bn haksızlıgı doçuran, belirli çevreleri dedlgi dedik • ••• « • • • yapan öğretmeni çaçdaş btlime dayanan bir eğitim yapmaktan alıkoyarak sımfsal egitimp iteleyen tüm yapıva, tiim mekanizmaya, tüm düzene karşıdır. Salt bir kişiyte uğrasmak anlamına bir direnişin kutsallığını. derinliğini, haklılığını belki de vitirtecektir. öğretmen, direnişivle tüm milleti uvancı. düzenin bozuklnklannı gösterici olduğu zatnan gerçek eğitimciliğini vapmıs olacatrtır. tnancımızca, direnişe öncü olan TÖS de •••• •••• konuyu hu biçimde ele almalıdır ve almıstır. ssss fretmen bu direnişi ile. Türkiye üzerinde •••• döndürülen ovunlann da karşısmda. haklı, •••• demokratik ve hukuka uygun bir biçimde dikilmis olmaktadtr. Sadece bir hafta içinde deeisik ağızlardan çıkan sözler ve davranışlar bir bütünan leme içinde anlam kazanmaktadır. Bilmem hand İİIİ ssss milvoner tüccarların başı düzeni degistirmevr•••• ceğiz diyor. Bir rektör çıkivor, Üniversiteye «ol etilimlileri almayacağız. onlara imkân vereme•I •I yiz dive fikrini açıklıyor. Birçok kişi. Anayasa •I •I •< sosyalizme kapalıdır seklinde eski sözleri tekrar:; lıyor. Gercekte bunların bepsi, bir tarihi gelisun ve zoranlulnk içinde gerçek anlam taşımıvor Kger gerekiyorsa, koşullar düzenin ergeç değismesin) çerçekleştirecektir. Eğer »»ilimsel yeteneği varsa, sol dünya görüşündeki bilim adamı ergpç lîniversite içinde hakkı olan yeri alacaktır ve hunu engellemeye biçbir rektörün gücü yetmeyecekti"" Tcplumcu bir düzen kuruldugu gün. An» yasanın toDİumculuğa açık olduğu kendiligindrn ortava çıkacak. demokratik bir düzende Anayasa ların rikirlere kapalı olmadıgı. bunu tartısmanın boşluğu görülerektir. Bu yersiz davranışlar arasında jrtaya çıkan terçek Ise şu oluyor. düzenin • •*• • ••• değisme8İ"de>ı korkanlar vardır ve bunun tçin :::: direnmektedirler. Yıcınların bilinçlenmesinin gittiei çağımıza ve tarihsel gerekliliğe uygun gelişim önlenümek istenilmektedir. tste Vietnamdan Lâtin Amerikaya kadar uunan bütün az geU> miş ülkelerdeki olaylann bunca kan dökmeoin, Oıtilâlin. ezginin gerçek nedeni, egemenlerin ls'ii ne gelen düzeni sürdürmektir. Amerikan yardımından. saldmsına kadar her eyleml bu açıdan :::: «••a yorumlamak gerekir. tşte bn noktada, Türk 8ğ• ••• *••• • •••> retmeninin en başta gelen sorunu, maasının artması değil ve fakat Vietnamda. Knngoda, Endonezyada. Brezilyada döndürülen dolaplarıo gerçek vürünü bilmek ve aynı acı sonuçlarlm karsılaşmamamız için çaba göstermektir. iiil B Sonuç ğretmenin sorunu, Türkiyenin diğer «orunlanndan kopuk mücerret bir şey değildir. öğretmen sorunu, tüm düzen sorununun doğurduğu sonuçlardan sadece biridir. ögretmenlerin direnisi, bu açıdan ele alınıp yorumlandığında kutsal ve haklı olacaktır. öğretmenler direnirken, az gelişmiş ülkelerin temellermdeki çelişkiyi de ortaya koymuş, toplumun ber katındaki benzeri çelişkileri su yüzüne çıkarmış olmaktadır. Bu nedenledir ki, köylüsüyle. işçisivle. esnafıyla, aydınıyla Türkiyenin mutlu azınhRi dışında kalanları, yani tüm Türk halkı, direnen ötrettnenin vanında, onun destekcisi, onun befe> nicisi olmalıdır. Öğretmenler sadece kendileri için değil. tüm Türk halkı adına direnmekte, en kntsai eğiticilik görevini yapmaktadır. Ö :::: I •«•• :::: ehir konutlarını bu bakımdan üç derecede toplamak mümkündur: A İ>i Iskân tartlı konutlar: Yapı maizemesl ve inşaat sistearınma yoğunluğu deyımı. omi iklim sartlanna uygun, da bajına düşen nüfusu bemüstakil mutfak, WC ve banlirtir. Normâl yoğunluk oda yosu olan, elektrik, fennî su ve başına bir kisinın düşmesıdir. kanallzasyonu mevcut konutBunun üzerindeki değerler «sılar. Şehir konutlannın "• 41*1 kısık bannma» yı ıfade eder. Sıbu dereceye girmektedir. kışık barınma, çesitli infeksiyon A Orta iskân sartlı konutlar: hastalıklarının yayılmasını koYapılısı iklim şartlarına kıslaylaştırır. temizlik sartlarıoı kö men uygun, müstakil mutfak, tüleştirir, aile (ertlerinm eğıtiWC konutun dısında olan, sumini kötü yönde etkıler, dinlenyu ve elektriği mevcut. Konutme ve uyku gibi teme) sağlık ıhların •'. 33.2TSİ. tıyaçlarını bozar, morâl ve ruh A Kötü iskân şartlı konutlar: sağlığı üzerine olumsur etki yaYeterli hava aimayan, rutubetpar. li, elektriği, suyu, mutfağı ol1955 nüfus sayımı sonuçlan oda mayan \eya WC ve mutfağı başına bir kişı ve daha az yoğunbirden fazla aile tarafından kullukla bannan ailelerın nüfusun lanılan konutlar. Şehir konutsadece % 9'unu teskıl ettığıni lannın V* 25.72'si bu dereceye gostermıştır Şehırlerde oda bagirer. çına 2.17. köylerde 2.70 kışı duşGenel olarak şehir konutlarınm mektedır. Nüfusun önemlı bır bö •i 57.73'ü banyosuz, '/o 44'ü susuzlümü tek odalı konutlarda otur dur. maktadır. Oturmak. vemek yeKöy konutları bu bakımdan damek, çahşmak. dınlenmek ve u ha kötü dururndadır. Konutların ' i yumak için bütün aıleye bir tek 97.76'sı aKarsudan ve °'o 97.59'u eoda. Nüfusun tstanbulda •» 30.7, lektrikten mahrumdur. °'o 79.74'ün/ de mutfak, "ö 26.85'inde WC yokîzmırde V 34.1 ve Ankarada o ' « •o 31.9'u tek odalı konutlarda ya tur. • 51.76'smda WC konut dışın/ dadır. Öte yandan 16400 aile mağara. kovuk ve çadır gibi her türlü sağhk onut, insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece barınak değildir konut. Insanın ruh ve bedeo sağlığı yaşadığı yerden buyük olçüde etkılenır. öncelıkle dı? çevrenin kötü etkenlerinden koruyucudur. Soğuk. yağmur, kar gıbi fızık etkenlerden korunma yanında. temızlenme, dinlenme gibı kısisel ihtiyaçların giderilmesı için gereklı bır yer bulmak. ınsan ıçın, «onsuî olmaz» nıtehktedır, Bunun yanında bır arada yaşamanın butün ruhsal etkileri de kıjınin yaşadığı yerde ge)ı»ır. Konutun ınsan sağlığına olan etkisi hekim olmayanlar ıçın çok açık değildir. însgnı bir ömur boyunca hasta bırakabılecek «kalb romatizması» nın rutubetli yerde v e sıkışık yasamakla ilgisı, kullanacak suyu ve kanalizasyonu olmayan yerlerde çesitlı rnikroplu hastalıkların kolayca yayılması. kalabalık yaşama şartının tüberkülozu kolayca bulaştırması ve tek odada yaşıyan bır aılenın çocuğunda, gencinde ve büyüğünde doğacak ruh sal kompleksler gözönüne alınınca, konut »orununun halk sağhğındakı yerını anlamak kolaylasır. Bu örneklere kolayca pek çoğunu eklemek mumkündür. tnsanların beden ve ruh sağlığını korumak için be<!enme, barınma gibı zorunlu ıhtıyaçlarda »aglık şartlannı gerçekleştırmek şarttır Bu hu.^usları sağhk hızmetlerının dışında imiş gıbi dü^ünmek çok yanlıştır. Sağlık şartları yeterli konutlarda oturmak ınsanların vargeçılmez ıhtıyacı olduğu kadar Anayasanın devlete vükledıgı temel görevlerden bıridır Oysa. konut sorununun çözümü koruyucu sağlık açısından ele alınamamış. konunun toplumsal ozel* lığı bir yana bırakılmış Ribıd'.r. Sehır konutlan bına yapıp satan ve bu yoldan büyük kar sağlıyan kışılerın teşebbüslerıne bırakılmış, köy konutlan ı s e bolSelerın kendi gayretlerıne bağlı dururada kalmıstır. Devlet Plânlama Teşkilâunın ikinci beş yıllık plân çalısmaları sırasında «konut» konusundaki Incelemelerı Ugi çekicidır ve bu vazıd» adı geçen çalısmadan faydalanılmıştır. K TÜRK TABtPLER BİRLİGt BAŞKANI şamtktadır Tek odalı konut basDiğer bazı üikelerde is* konut ülıbasına ineelenmeye değer top retimi şöyledir: Iumsal bir olgudur. Dünya ülke leri ile karşılaştırma durumu.£ M muzu ortaya koymaktadır: g h = .'9 : I£ S Danımarka (5) İngiltere 6) Norves Belçika Hollanda (S) İsviçre Avusturya (S) Fed. Almanja (?) Fransa flo) Ispanya fiî) Portekız (İ5) D. Almanya (B) İtalya (B) Çekoslovakya (S) Finlandiya 16 Polonya 17 Bulgarıstan 18 Yunanistan 19 Yugoslavya 20 Türkiye B JjŞ i| 0.7 08 960 951 960 947 9% 950 961 960 962 950 960 961 951 961 960 960 956 951 954 965 05 0.8 0.8 0.8 0.9 0.9 1.0 1.1 1.1 1.2 1.3 13 1.3 1.7 1.8 1.8 2.3 24 6.8 Fransa İngılter* 12 (S) îtalya 99 (î) Isvıçre B. Almanya 10.0 11.7 (S) Sovyet Rusya 10.1 (7) Isveç 8.0 (8) Yunanistan Türkiye 2.56 Görülüyor ki konut sayısı bakımından çok iyi durumda olan ulkeleıde dahi konut üretimi yeterli bir 1ıızda vurumektedir. Bizim ise nisbeten iyi bır duruma gelebilmemiz bu üretım seviyesı ıle mümkün olmayacaktır. (2) Yıl Konut kiraları lkemizde halkın genel eğılimı kendi sahip olduğu konutta oturma şeklindedir. Sadece ev.. lenmek ve ev..!ilık gıbi deyimlere dikkat etmek dahi toplumsal yasamamızda evin yerini gösterrneye yeter •Basmı sokacak bır yuva» sozcuğü halkımızuı kendi evine duyduğu özlemi dile getirir. Oysa özellıkle şehirlerde kiracılık gun geçtikçe artmaktadır. Bır yandan şehirleşme olayı, diğer yandan konut sahibi olrnanın gerektirdiği toplu yatırıma çoğunluğun sahip olmaması sonucu kiracı oranı yükselmektedir. 1960 yılında kendi evinde oturanlar tstanbul nüfusunun sadece °.'o 38.59'u ve Ankara nüfusunun sadece •• 37.60'ım teşkil et/ mektedir. U Bu tabloda verilen rakamlarm çoğu oldukça eski tarihlere aıttır ve adı geçen ulkelerın büyük kısmı çok yıkıcı bir dünya savaşından çıkmışlardır. Buna rağmen batı, gerekse dogu blokuna bağh ülkelerdeki durumun bizden daha iyi olması bızi çok düşündürmelidır. Şehirlerde mevcut konutların oda sayılarına göre dağılımı şoyledır: Konut OHa yüzdesi sayısı " 27.4 1 36.4 2 19 0 3 10.0 4 3.4 5 1.7 6 0.6 7 1.5 8 ve daha fazlası Görülüyor ki butün konutların • 63.8'ini bir ve iki odalı konutlar » teskil etmektedir. Sağlık şartları Barınma yaşttnluğu S Bu bakımdan gelir ve kira arnsındaki oran hayati bir gösterge olmaktadır. 1959 yılında ortalama kira. ortalama memur maaşının "'« 37.7'si durumundaydı. Bu nedenle, orta dereceli memurlarm dahi gecekondu ve benzeri konutlara kaydıkları anlaşılmıştır. Bütün ülkede ailelerin giderlerinin ortalama °'o 13.4'ünün kiraya ayrıldığı tesbit edilmiştir ki ailelerin diğer ihtiyaçları gözününde tutulursa durumun önemi anlasılır. Bu oran Avusturya'da • 4.6, Fransa'da • ' » ' • 5.1, Danimarka'da *'o 8.7 ve Yunanistan'da •« 7.5'dur. / Konut sahibi olmanm güçlüğü. kiralann yüksekliği ve köyden »•hire göç gibi faktörler gidgrek ortaya «gecekondu problemi» ni çıkartmıştır. Gecekondu sorunu ecekondu sorunu, ülkemizin toplumsal niteliğinin tümünü !•••>•••••<•••••• •••••••••••••X ilgilendiren bir kesit durumundadır. Bu olayda, mülkijet duygusunun kuvveti vardır, genel işsizliğin baş rolü oynadığı köyden ve kasabadan fehire göç olgusu vardır, kiralann yüksekliği vardır, az gelirli insanlann yaşama sorunu vardır, kısaca az gelişmiş bir ülkede bireyle toplum arasındaki ilişkilerin her yönü bu olayda varEvkaf Şuraî Devlet Reislerinden merhum dır. Birçok insan yaşama mücadeNazif Sururi Bey mahdumu, Şükran Sururi'nin lesini kendi başına yürütmek zorunda kalmıs ve sağlık şartlarıneşi, Gülriz Sururi'nin babası. Yusui Sururi, C e dan yoksun bu barmaklarda yasalâl Sururi'nin kardeşi; Ali Sururi'nin ağabevi maya razı olmuştur. 1960 yılında Türkiyede ortalama 240000 gecekondu olduğu tesbit edilrmştir. 19601965 arasında gecekondu sayısı hızla artarak 430 bin'i bulmustur. Gecekondularda 2^65 000 kişi yaşamaktadır ve bu rakam şehirli nüfusun "i 21.8'ini teşkil etmektedir. Gecekondular büyük şehirlerde, yapı oranının önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. G VEFA LUTFULLAH SURURİ 1967 persembe günü öğle Mezarlığma defnedilecektir. narr.azını mütaakıp Asri AİLESİ Şişh Camiüıden kaldırılsrak Zınciıükuyu Haîckın rahmetine kavuşrnuştur. Cenazesi 14 12/ SEHİR Adana Ankara Erzurum tskenderun lstanbui Izmir Samsun şartlanndan yoksun yasamaktadır. Gecekondu sayiM 18925 70000 5750 4275 120000 18025 5700 barmaklarda Yapı oranı (Yüzde) 48.87 64.60 39.64 41.40 39.55 24.14 40.69 Reklâmcılık: 4601'148b2 Konut üretimi S I t 4> • OSMANLI BANKASI TAKSİM ŞUBESÎ 18 Aralık 1967 tarıhinden itibaren Taksim Siraselviler Caddesindeki yeni lokalinde faaliyetine devam edecektir. Türkiye Umum Müdürlüğü Sayın mudi ve müşterilerimize bildiririz. OSMANU BANKASI A. Ş. • Evlenme iptali 17 Aralık 1967 Pazar günü saat 16 da Neve Şalom Stnagogunda vapılacağı bildirılen Dorıt Mitrani ile Baruh Kohen'in evlenme törenınin iptal edildiği «ayın dâvetlilere duyurulur. MÎTRANİ ve KOHEN AİLELERİ l l i n c ı h k : 391814853 g S Ikemizde konut üretimi genel I I nüfusa göre düşüktür. Konut ™ yapunı, köyden şehire göçetme ve şehirleşme olayına uygun olarak şehirlerde nisbeten hızhdır. Fakat bu da şehirlerin artan nüfusu bakımından yetersizdir. Konut üretimi 1965 yılında şehir nüfusuna gdre 7.44, fakat toplam nüfusa göre sadece 2.56 olmuştur. (Bin nüfus için ünite hesabıyla). örüldüğü gibi sadece üç büyük şehrimizde değil. önemli diğer şehirlerimizde de yapı oramnın önemli bir bölümünü gecekondular teşkil etmektedir. Bu bakımdan sorunu bir «yaparsın, yapamazsın» isi seklinde görmek 1 büyük bir hatadu ve şehirlerin sağlık şartlan yönünden büyük mahzurlar taşunaktadır. TEŞEKKÜR Eslm Hermln'e Semerciyan'ın uzun zamandanberi çekmekte olduğu ıztıraplı rahatsizlığını teşhis ederek. başarıh rnudahaleleri İle fltaya kavuşturan saym Dr. Op. Hüsnü İsmet Öztürk'e narkoz Cemal Öner"e, asıstan Cafer Arca'ya, asistan Lutfullah Beye, ameltyethane hetnçiresı Mücellâ Aıaklı'y», servis doktorlarından Hasan Bey ve Piliz.Armağan Hanımlara, başhemşlre Neclâ Kocaaydın'a ve servis hemslresi Seher Köksal'a, ayrıca emeü geçen Ömür Kliniğl personellnüı tümüne »onsuı tesekküılerlmlzl nınarız. SemenrtyMi Cumhuriyet 14880 SİBtL, MKTİN Kızkardeslerı l C l İ N ' i n dunvaya eelişini mujdelerler Suna Elio Miırahl ANKARA u.12 1961 TeRa: 222014S55 Yarın Konut sorununun çözümü 47 İi SATILIK TELEFON Miiracaat: 22 24 22 Cumhuriyet 148SG t L ÂN (25.000 ion Seyil ömer Kömirünun Knlahya Seyil ömer'den Nakil İşi) Eskişehir Basma Fabrikasi MüdUrlüğünden : 1 Seyit ömerden 1 yıl içinde 25.000 ton Seytt ö m e r Kömürunün fabrikamıza nakü ve tahllyesl kapalı zarfla ek«Itmeye çıkanlmıstır. 2 Eksiltme 10/1/1968 jrOnü saat 14.00 d* Fabrflcama Müdüriyet binasmda yapılacatbr. 3 G«cicl teminab 7.500. TL dır. 4 Bu lşe ait jartname Fabrüamiz Tlcaret Senrtatoden alınabillr. 5 Fabrikamiz &uüevi yapıp yapmsmakt» *«rb«attir. llgililere duyurulur. (Basuı: 27886/14850) • Sedef Reklâm: 775/14853 J • • •>••••»••»•••»••••••••••••••••»•••••»••»••••••••••••••••••••••••• •• CHRYSLER SANAYl Yeni kurulmakta olan metalürji lâboratuarınj yönetmek üzere, iyi İngilizce bilen ve bu konuda tecrübesi olan Makina Mühendisi alınacaktır. İsteklilerin Ankara Asfaltı Km. 40 Çayırova »dresiae bizzat veya P.K. 53 iCadıköy/İstanbul adresine y a a ile b » | vurmaları rica olunur. Moran: 28(7/14859 MUHENOIS ARAHİYOR ESKİSEHİR ÇİMEHIO FABRİK&SI Î.A.$.den Hinterlantımıı dahilindeki resml daire Ürtisadl devlet t e •ekkülv ve Belediyelerin 1968 yılı çünento taleplerini, aylara taksim edilmİB olarak, en geç 15 Ocak 196S tarihin» kadar fabrtkamıza bildinneleri, Bu tarihten sonra yapılacak taleplerin nazan dikkate almmıyacağı ilftn olunur. Cumhuriyet 14854 14.500 Ton Suıt'î Gübre Nakleltirileceklir TEKTRDAĞ takeleslne yanaşacak gemllertfen almarak TrskyadakJ Teşklllertmlze sevkedilecek 14.500 ton Suni GUbreys alt Nakliys Şartnamelen GALATA RIHTTM CAD No. 7 de YOLLAMA Servlslmlzie ÇORLD Şube MUdürlUfü TEK İ R D A Ğ , EDtRNE AJans Şefllklerinden temln edUeblllr. Teklll verme müddetJ 22/12A967 CUMA günü saat 12 ye kadsnbr. Kurunj 2490 sayüı Kanuna tftbi olmadığından thaleyi yapmamakta veya dllediğine yapmakta serbesttir TÜRKİTE ZİRAÎ OONATIM KURUMTJ taianbul BShje Mödürlüğü (Basm: 27727/14845)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear