24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHIFE DÖRT 9 Kasıra 1967 CTJMTTÜRfTFT Yunan askeri dipçiğini kaldırdı ve TÜRKİYESİ Ü Derleyen: MEHMET BARLAS ün Ilk kısmını okuduğuııuz bu yazı ile, Hemingway Trakya'daki durum üzerinde söyliyeceklerinl bitiriyor. Dikkat edilmeden okundugu zaman, duygularımızı incıtecek nitelikte gorülebiür bu yazılar. Fakat yazanın görevi ve nıhayet yazıların özü esas alındığı zaman, yabancı bir gözlemcinin ilgi çekici yorumlanndan ileri gitmiyor ve kırıcı olmuyor bunlar.. Tekrar hatırlayalım: Hemingway, Kanada'nın Toronto Star gazetesinde Avrupa muhabiridir... Ilk dünya savaşı sonrası Avrupa'sını ve o günkü insanın buhranını vermektedir. Sadece Anadolu'nun değil, bütfin Avrnpa'nın buhranını Bizim için kutsal bir gayeyi gerçekleştirmek yolunda yapı]an îstiklâl Savaşı, Batıhlar için olağan bir uluslararası çatısmadan öteye gidememiştir o günlerde.. tşin diğer bir yanı da, Batılıların Yunanistan'la kacîer ortak]ığmda bulunmuş olmalarıdır. Kimisi Hıristiyanlığa, kimisi de eski Yunan medeniyetine bağlılığından ötürü, Bizansı dirıltmek sevdasına kapılmıştır bu Batılıların... Daha dogrnsu, Süveyş'e inen vollarda sadık bir bekçi, Ortadoğu petrolünün sömürülmesinde ses çıkartmıyacak bir uşak aramıslardır Tunanistan'ın müttefikleri. Aranılan vasıflara ı«e, mılli bir Turk devleti asla uy ATATÜRK D mamaktadır. Bızım savaştaki muttefığımız Almanların da gayesi Petrol ve Süveyş'e inmektir. Xe var ki, onlar bu işi Osmanlı Devleti aracıhğı ile başarmayı deneyeceklerdır. Sonuç, Ortatfoğu yönünden tam başarıh olmasa bile, binlerce yıllık Türk tarihi için bir donum noktası meydana getirecektır : Anadolu'da bağımsız bır Turk Devleti!.. Hemingway, bütun Batıcı yo dirne'nin taş yolunda çatallaşan trafik. hir Yunanlı süvar! tarafından sola doğru yoneltiliyordu. Arkasma astığı tiifeği ile atının sırtmda oturuyor, sağa dönmeye kalkan arabanın at \eya öküzünün yüziine kamçısi>la isteksiz şekilde \urarak. rota.M dıızeltiyordu. Bu arada, bir Türk tarafından kullanılan boş bir araha nın sola cidişine de mâni oldu. Türk, arabasını dondurup bküzü dürtükledi, ama bu hareket arkada arabanın içinde uyukla>an Yunan askerini uyandırmıştı. Arabanın ana yoldan çıktığııu gorünce, a>ağa kalktı ve tüfeğinin dipçiği ile Turkün sırtının orta yerine bir vurdu. «Aç görünüşlü. elbiseleri yırtık pırtık Turk çiftçisi, arabadan ycre, yüzünün üstüne yuvarlandı. Dehşet içinde ayağa kalktı. yolda bir tavşan gibi koşmaya haşladı. Kaçtığını gören Yunanlı süvari de atını mahmuzlayıp Türkiin üstüne sürdü. O'nu yere yıktı. İki Yunan askeri ile süvari kaldırdılar Türk'ü, yüzüne defalarca vurdular. Gtrtlağının olanca güciiyle bağırıyordu. BAŞKAN WİLSON Hemingvvay. Trakyadan çekilen Yunan asSonra yüzü kanlanmış, vahşi hakan kcrlcrinin üzerlcrinde Amerikan ünıformaları bulunduğunu da ya gozleriyle arabasına götürüldü ve >ola devam etmesi söylenildi. Nezıyor. Aslında Amerika'nın İstiklâl Savaşı karşısındaki tutumu da ayden böyle olduğunu anlayamamışrıca incelenmeye değer bir konudur. Dünya savaşina, 6 Nisan 1917 tı. Olaya. akıp gidcn kafilelerden de Almanya'nın ve Osmanlıların karşısmdn yer alarak girmiştir. hiç hirisi ilgi göstermedi. Türkiye"yı paylaştıran Sevr anlaşması da, o zamanki başkanları •Göçmen kafilcsi ile beş mil yüWilson'un meşhur 14 maddelik prensipleriııe dayanır. Ancak Wilrüdıim. Sallanıp hırıldayan deves>on Paris"te kabul ettirdiği prensiplerini dörıuşte Amerikan kongrelerle eğlendim. Kesme tekerlekli, yataklarla aynalar ve mobilyalarsine kabul ettircmiyecektir. Bu ararfa bır yazarın yapabıleceğmin azamısini yapmış, Anadolu ve Trakya ile, savaş sonrası Avrupa'sı arasında bir paralel kurmuştur. Hem:ngway'ın yazılarının ilgi çekıcı taraflarından birisidir bu.. Sade kendi dunyamızın değil, insanlığın o buyuk dunyasınır genel portresi... rumlarına rağmen, işın öneminı (bazı yanlışlar dışında) kavramıştır. «Batı. Doğn'nun ayağına geldi», «Ynnanlılar Truva'yı yine alamadı» demiştir. Anatfolu'daki Yunan zulmüne yetişememişür Hemingway; üstelik belki yetişse bile yazmıyacaktı o gün. Ama Trakya'dan göç edenlerin perişan haline, titreyen bir kalemle ağıt döşenmeyi kaçırmamıştır. Bizi teselli eden taraf, o zaman 23 yaşmda olan yazarın, daha ileride iyi ile fenayı ayırabilecek hale gelmesidir. Heming\vay'i, bugün de, yarın rfa ayakta tutacak olan da bu olacaktır zaten... Edirne'ye gelip Trakya'nın tahliyesini anlatan Heming\vay'i dinlemeye, dün kaldığımız yerden devam edelim: bana. E Bir olay Sonra gerisinl masaya dayayıp çenesini kâşıdı ve konuştu: • Türkler geldıği zaman umurumda olmayacak.» Neden?. • Hepsi a>Tiı bunlann.. Yunanhlar, Türkler, Bulgarlar.. Hepsi aynı.» Bir bardak çarap aldı. devam etti: • Hepsi sırayla Karaağaç'a sahip oldular.» •En iyileri hangisi?» •Hepsi aynı parayı ödüyorlar bana.» Bardağı doldururkcn sordum: •Peki ya bu yoldaki zavallı insan lar.» 20 mil uzunluğundaki geçitten bende kalan dclışcti ve üzücü diğer n!a>ları aklımdan çıkartamıyordum. «Aman canım» dedi Madan Marie. •In.«anların kaderıdir hu. Türk lerm çok iyi bir atasözü var. OnAnkara Hükumetivlc ilk antların güzel atasözleri çoktur zaten. lasmayı Fransız Hükumeti adına Kabahat baltada olduğu kadar. aFranklen Bouillon imzalayacaktır. ğaçtadır da... Turk atasözü böyle divor • la dolu arabaları, bunlara bağlı Doğruydu.. domuzları geçtim. Anncler. behckMadan >1arie, sijenin «tklslyle leriylc birlikte battaııi\clerin altıbeni affetmisti. na büzulmuşler. yaşlı adamlar ve • Bıtler için özür dilerim mösyö» kadııılar okuz arabalarmın arkadedi. «Ama ne beklersin? Burası sına oturmuşlardı. A>aklarını salParıs dcğıl ki.» larken. gozlcri de yola dikiliydi. Bo tri yarı. hırpani ayakta durdu. >unları büküktü. Katırların sırtmBalkan insanının zekâsı vardı görü da tüfekler, buğdav başakları gibi nustınde.. istiflcıımişti. Bir Ford arahasında «Ynlunuz açık olsun mösyS. Bida, uykusuzluktan gözleri kızarıp liyorum 100 drahmıhk fatura çok şişmiş Y'unan subaylan vardı. İlifazia. Ama benimki burada tek oğine kadar ıslanmış, >orgun TrakJf ,1 tel. Sokaktan daha iyi değil mi? Ha ya köylüsü, e\ini ardında bırakmı?.> mış yağraur altında ağır ağır yüI Mikbalin büyük yazarı Heruyordu. I mingway'in 1920 de yazdığı •Yarım mil genişliğinde tuğla ' Trakya yazısı burada bitiyor. kırmızısı bir suyun aktığı Meriç Yunan bozgunundan yakınırken, üzerindeki köprüden geçtim. Butek bir cümle, bir atasozunü yakarası dün, üstü göçmen arabalarıyla layıp kc?ndine cevap vermiş: Kabadolu bir kuru nehir yatağıydı. hat baltada olduğu kadar ağaçtadır • The Star.a telgraf çckmck için da!.. Madam Marie'ye dondüm. Bütün Hemingu ay. bundan sonraki yalıatlar kesilmişti. Ertesi gün mützılarında, BALTA'nın tutumunu in tefik komisyonu ile tstanbul'a doceliyecek ve sonra Lozan Konfenecek olan bir İtalyan albayını bul ransına katılacaktır. YARIN : dum. Orada henim telgrafı çekeceğine sdz verdi. Keraal, Afganistan'ı •Ateşim duşmemişti. Madam Mahazırhyor rie, kininle içmem için hasta edicl tatlılıkta bir Trakya şarabı getirdi I Yaruı bir dcfa daha anacağımız Büyük Atanı'z. çağın çi/^Uini çizen büyük devlet adamlarındandı. Bunu sadece bizlerin sevgi ve şukıan dolu yazılarında değil. dünya politikası üzerinde çıkan bütün yayınlarda gorüjcruz. Bazıları O'na çatar; (akat herkesin kabul ettiği şey, Atatürk'ün önemli kişiliği vc rolüdüı. Gerçekteu uDünya O'nsuz eskisi kadar ilgi çekici olnıaktan çikmıjtır.» Dişi Bond »VJODESTY BLAISE " ALIŞIĞ/M MlMİZBıE BULMACA tSTANBUL Acıhs ve Droeram Gunavdın (1). Kove haberler ve hava raooru Gunavdın (2) Haberler Istanbulda bueün Hafıf muztk 07 55 Sabah iimnastiM 08 00 Hafıf muzik Her telden Muzıkli ovunlardan Turkuler Y.Alodocan Oitar soloları •»>'•« • i t\ Ovun havaları Ev icln Ara haberleri Hafıf muzik Sarkılar Arkası varın Sabah konseri Sarkılar İ.Cavırll Ara haberleri Turkuler R Senses Hafif M. orkestrası Sarkılar E Konsar Haberler. R.G. de bueun ve hava durumu Sarkılar A. Gürseı Caz müziei Sarkılar E. Varol Turkuler S. Gültekln N.Divitcioc'.u orkestrası Ara haberleri Sarkılar T. Uveun Ooera konseri Okul radvosu Ara haberleri Karma faslı ,Kov odası Haberler ve hav» d u r u m u Hafıf müzik Turkuler N. InnaD Radvo tivatrosu 24 saatin olavları Sarkılar A.Büvükataman Hafif müzik Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Batı müziei Kaüanı 1 : ISTANBUL IL RADYOSU Açı'.ış ve program Sızın için Kuçuk konser iyi akşamlar Senfomk muzik Akşam konseri Gençlerle beraber Klâsik batı müziği dlnlsylci istekleri Fransadan sarkılar Gece konseri Dansedelim Caz muziği Gece yarısı İçin 01.00 Program ve kapanıs 133456789 bir harfin okunuşu, bir emlr. t YLKARIDAN AŞAĞIYA: Nota bır ya1 Mikroptan kurtarılmak için radan cerahatın 7J456789 usulünde kaynatılıp şişelere dolakması ıçın idunılmuş sutlere boyle denilır. 2 çerıye salınan Bir yeri imar etme yoluna gıtfitıl (tıp terlmemek. 3 Dilekte bulunan (iki mı) 8 «Fılân söz). 4 «Başkalanndaiî daha ısım» karşüıgı ustun bayrak» karşılığı iki soz iki soz. 9 (her iki söz de cski terimdir). 5 «Çıft sayıda efendı» mânasına «Kaktı ve durttü» anlumına bir çekım, tersi «yapar» mânasına bir Oıınkü balmacanıo Ikı söz. bır sor ı edatı. çekimöir. 8 Eski tarmlardan, halledllmhj sefcü SOLOAN SAĞA: 1 Bir mermer taşı cinsi, bir malın satış değe'inın yarısı. 2 «Apansız fırlatarak» anlamına iki söz. 3 Bir crkck adı, bır edatın tersi. 4 Bır toprak çeşıdi, Düyuk kızkardeşın dortte ıkisi. 5 İslâmın ük dört buyuk haliîesınden biri, çok kalitesi düşük durumda (eski terim). 6 Nakliye ve savaş gemılerınde geceleri ve sisli havalarda ço1' işe yanyan âlet, tren katarlarmı üzerinde taşıyan yol. 7 Çevrilince «hörgtiçlü hayvanın besi maddesi» mânasına iki söz belirir, 8 «Bir olayın durumunu tah^jî kudretine cfayanarak bilir gıb' gönjıen» mâ ' nasma iki söz. 9 İlâve edilmış | parça, işçi bunu dökerek hayatıru I kazanır, bir hayvanın bağırtısı. Dt^NKÜ BULMACANTN HALLEDILM1Ş ŞEK1J NASIL HALLEDİLECEK Yukandaki rakaralı bulmacada «adece 4 tane anahtat (ipucu) ve 8 tane muuç vardır Boş kalan )2 karerüo içıne 1 deo 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toulaıua, çarpma, cıkartma. bölme işaretlenrıc dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen »onuçlan bulunuz. Biıaz vaktinizi ahr ama. boş vakticiri hosça eecirmi<s < l"rsunuz Tiffany Jones TİFFANY JONES PUB , . OUG: Çevtren: Vahdet GÜLTEKİN 53 BjTon, Orford'ların tai evi Eywood'a iki haîta önce, kaşlarım çatmış, meydan okur gibi bir halle gelmişti. Niyeti de, Lady Melbourne'un kendısi için seçtiği bi' kadının yanında ancak iki, Uç gün kalmaktı. Ne var kı, Lady Orford onun gönlünü pek çabuk alıvermiş, kocası da onu pek tarkında degilmiş gibi karşılamıştı, erkek misafirlere yıllardanberi hay'i ahşık olduğu anlaşılıyordu. Evin iki küçül: kızı da ona, daha ilk gündenberl, pek sevdikleri bir ağEbey gözüyle bakmışlardı. Lady Oxford: «Biz Caroline'le Grekçeyi birlikte okuduk» diye anlatıyordu: «Bu işi pek ciddiye alıyorduk. Yoksa, pek ml uçarı?» «Uçarı mı?» < öğrenmek istediğimiz tek sey suydu: Bu dili temelinaen kavrayacak olursak ihtiraslarımız ortadan mı kalkacaktı, yoksa büsbütün mü azacaktı?» « Hangisi oldu?» « Ben ancak kendi hesabıma konuşabilirim.> « Caroline hesabına konujmayı bana bırakıyorsunuz demek?» Lady Oxford tath bir kahkaha attı. « Zavallı Byron!» Hafif bir omuz silkti. «Caroline de zavallı ya. Onun şairane, içten bir aşk araması acmacak bir hastalık. Kalp acısı sanılan şey aslında karın ağrısmffan daha ciddi bır şey değildir, o bunu daha öğrenemedi.» « Siz de benim gibi alaycısınız.» Lady Oxford boynundaki tek sıra inci gerdanlığı elleyerek: «Alaycı mı?» aedi. «Ben hayatı olduğu gibi kabul ederim, annemle babam beni sevmediğım bir adamla zorla evlendirdiklerinden beri böyle davranmışımdır. Gerçekçilikle alaycıhk arasında büyük bir fark vardır.» Byron ona bakarak, utangaç utangaç gülümsedi. « Eskiden ne olursam olayım, şimdl gerçekçiyim. Sen yaptm beni gerçekçi, Anne'ciğim.» Bir kanepede yan yana oturuyorlardı. Lord Oxford onlan hiç rahatsız etmiyor, bir koltuga gömülmü?, kestiriyordu. Kadının hemenceeik belirttiği gibi, Byron on« ilk def« olarak «Anne'ciğim» diyecek kadar kendınden geçmişti. Lady Oxford elini onun bacağına bırakarak hafif hafıf kalçasina dogru okjadı. Sonra kalktı ocağa bir kütük daha attı. ANK 06 25 06 30 07.00 07 05 07.30 07.45 08 00 08 10 08 40 09.00 09.20 09.35 09 55 10 00 1100 11.05 11.25 11 55 10 00 11.00 11 05 11.25 11 55 12.00 12 15 12 30 ARA SATIUK FABRIKA ARAZISI Kâğıthane'nin merkezinde Glda ve Yeneriş Fabrikaları arkasındaki genış ve elverişli arazi çok verin.li ve atelye binalan ile satılıkür. Telefon: 49 90 50 nâncüık: 3376/13398 Istanbul Ticaret Odasından Önemli Açıklama Kimliği bilinmeyen bazı kişilerin pıyasamızda firma ve müesseseleri dolaşarak «Ticaret Odası Dergisia, «Adres Kitabı», »Ticaret Odası Gazetesis gibi uydurma yayınlar için sahte makbuzlarla para topladıkUn öğrenilmiştir. Odamız yaptığı yaymlar için hiç kimseye para tahsili hususunda yetki vermemiştir. Ügililerin bu gibi müracaatlar karçısmda dikkatlı bulunmaları ve durumu Odamıza bildirmeleri önemle rica olunur. (Basm: 25685'13407) DENİZ KIJVVETLERİ K0MUTANLIG1 Seyir ve Hidroğrafl Dairesl Baskanlığından bildirUmistir: DENtZCİLEKE VE HAVACILARA 128 SAYIL1 BİLDtRt 16 ilâ 23 Kasım 1967 tarihlennde 09 45 İle 16 00 saatleri arasmda aşaŞıdakı noktaları birleştıren saha içinde seyretme, demir'eme. avlanma ve bu sahanın 5000 metreye kadar olar yükseklıfti can ve mal emnıyeti bakımından tehlıkelidir. KARADENİZ RUMELİ KARABURITN AÇIKLARI 1 nci nokta: E 4954 No lu Rumeli Karaburun Penennden 323 derece ve 4 mil mesafede enleml 41 derece 24 dakikafcuzey,boylami 28 derece 38 dakika dofu olan nokta. 2 nci nokta: Enleml 41 derece 29 dakika fcuzey, boylamı 28 derece 41 dakika doğu. 3 ncö nokta: Enleml 41 derece 34 dakika Kuzey Boyiamı 28 derece 28 dakika Doğu 4 ncü nokta; Enleml 41 derece 29 dakika Kuzey boylamı 28 derece 25 dakika Doğu. DENtZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTntülTO, (Basm: 25428'13385) Çiffeler Harası Müdürlüğündan: YUMURTA SATILAGAKTIR 1 Müessesemiz tavuklanndan lstihsal edilen günlük takribJ 30004000 adet yumurta 16 Kasım 1967 gününden başlamak ve 15 Şubat 1968 gününde sona ermek ve ambarımızda teslim edilmek şarü ile açüc artınna ve pazarlıkla sablacaktır. 2 Sabş 15 Kasım 1967 günü «aat 10.30 da Mahmudiye Hara Merkezinde yapılacakür. 3 Taliplerin depozitolariyle birlikte aynl gün •• gaatte hazır bulunmalan ilân olunur. 25727 E. 735/13404) Acılıs. Droeram Gunavdın 111 Kove haberler Günavdın (2t Haberler ve hava durumu Sabah müziSi Ankarada bueün Her telden KÖncandan aarkılur ' Ev ıcin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler Okul radvosu Hafıf müzik M.Sevrandan sarkılar Konser saatî Ara haberler Okul radvosu Hafıf müzik M.Sevrandan «arkıl» Konser saati Ara haberler M.Gönülkırmazdan rürkuIeT Kıbrıs saatl Z.Taskent ve G. Batu'dan sarkılar 13.00 Haberler. RG. d« busun 13.15 Hafif müzik 13 30 Reklâm oroeramları 14 00 M Akkaracadan türküler 14.15 G.Tecerden sarkılar 14 35 Bueun icin sectiklerimiı 14.55 Ara haberler 15.00 Okul radvosu 16 00 M.Erdaldan türküler »arkılar 16 15 M YıldızdoSandan 16.35 Bando müziSl 16.55 Ara haberler 17.00 Ince saz 17.30 Köv odası 17 50 Reklâm Droeramlan 19 00 Haberler ve hava durumu 19 35 F.Turkândan türküler 19 50 Uvkudan önce 19.55 Din Ahlâk sohbeti 20.05 M. ArmaSandan sarklUr 20.25 Suvla baslıvan havat 20.45 Kücük konser 21.00 24 saatin olavları 21.10 Şanat acık oturumlan 21.40 Ünlü «ollstler. ünlü orktl tralar 22.05 TBMM saatl 22 45 Haberler ve hava duruma 23 00 Gece konser! i 23 4S Gece varısına dofeu L 3* 00. gapanıa Kocası sıçrayarak uyandı, sendeleye senaelev«> ayağa kalktı, ocağın tablası uzerındekı saats baktı. < Yatma vakti geçmış ama» dedi, «ben kısa bır yuruyüşe çıkacağım.» Yaşh adam odadan çıkınca karısı: «Oxfordun pek sevdığı ıkı şey varaır» dedi «Bırı kitap okumak, bırı de korularda tek başına yurüyuşe çıkmak. Ikisı de benım çok ısıme yaramıştır. Ne demek ıstedığımı bılmem anlıvor musunuz » Byron kadına keçkın keskın bır baktı Parmaklarınm hafıfçe değışını hâlâ duyar gıbıydi. « Evet, anlıyorum sanınm » Laa'y Oxford gene geldı kanapeve oturdu. « Bırbinmizın sevgilisi olmadık daha ama, acelemiz var mı?» Byron: «Hiç acelemiz vok» dedi «Yalnız... birbirimizin sevgilisi olmariık mı dedınız? Bir bakıma. ben bnrava geldıcımden berı birbirimizin sevgilisi olduk.» « Sız nasıl l=terseniz oyle olsun ama, henim a'ediğım maddî aşk. manevî vakınhk degıl. Birincısi kadar gıbıdir, onüne geçılemez .. kuvvetli bir ılgi erkekle kadtnı hırbın^p çekınce. Ikincisi... konuşmaya bile değmez. Benim gerçekçılık felsefemde verı vnktur onun • * Fvpt ama. ?ppp HP arp'^Tn? vok » « Nasıl olsa başımıza gelecpk olan o şpvl daha llerıvp bırakmakta benim bakımımdan başka bir nedp var r> « Benirn de öyle. Anne Ben. kendi hesabıma, dinlenmekten büvük bir zevk alıvorum cünkü rl'nlenmek benim için bir venılik Bunu vok eflıvermeyi kolav kolay göze alamıyorum Sızı alıkovan Ca bu mu?» Lady Oxford panl panl vanan kankara saçlarıru toplavan kadife kurdelevı çözüp çıkardı « Ya umdııgtımu bu'amazsnm'' Butün benliSimi titretecek kadar mükpmmel bile olsa, tekrar ettikce kanıksamavafak mıvım araba?» Bvron uzanıp onun bol entarıstnın belındekl kemeri çözdü. « Gerçekçiliği pek aşırıya vardınyorsunuz» dedi. Ûndan sonraki kendinden geçme anlarında zamanı da, nerede bulunduğunu da 'inuttu ama oereket versüı yaradılıştan kıbar adamdı Kendıri9 geldiSinde baktı k! ne kanapprnn Ü7prnflpvriı ne Ladv Or'orri'nn yatagında; kendi yata"'n^!>."iı «n. dın da yanında (Dttıiiıii var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear