26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFEDÖRT masa basında toplantüar yıptıjfı Sovyet murahhas heyetinden bir üyenin bu alçakça öldürülüşüne ilgisiz kaldı.» nkara'daki Sovyet Elçisi Aralof, Lozan'daki siyasl cinayeU kendi açısrndan böyle anlatıyor. Günürnüzde pek hatırlanmayan bu olay, Lozan sıı~smda büyük yankılara yol açnuştı. Boğazlar konusundaki çalışmalar ise, Bogazlann uluslararası yönetime bırakılması şeklinde kararlaştırüacak, 1936 ya kadar bu rejim siiregidecekti. 24 Temmuz 1924 de lmzalanan Lozan için neticede Sovyetler'e telgrafla soruldu: «Sözleşmeyi Imzalayacak mısınız?» Aralof'a bırakalım ylne sözü: «Konferans sekreterliği, sözleşmeyi imzalayıp ünzalamıyacağımızı telgrafla bizden sordu. Sözleşme öteki devletlerce kabul edilmişti. Türkiye de, Boğazlaruu Karadeniz'e çıkacak yabancı sava? gemilerine açacaktı. Çok önemsiz de olsa. sözleşmedeki sakınma ve sınırlandırma garantilerini uygulayacak olan oluslararası bir de komisyon kurulmuştu. Bu komisyona katümayı reddetmemiz, bizi öteki devletlerin davranışlarını kontrol etmek, gerek kendi çıkarlarımız, gerek Türk çıkarlarını dünya karşısında savunmak imkânından yoksun edebilirdi. 19 Temmuzda (1933) telgrafl* Boğazlar sözleşmesini imzalamaya hazır oldufıımuzu bildirdik. Varovski'nin öldürülüşü Ue ilgill olarak İsviçre hükumetinin simdiye kadar duyulmaımş davramşı kar 19 Kasım 1967 CUMHURÎTET A ATATURK TURKIYESI Ünltt yaz&r Hemingway'in 1923 yılı Şubatında «Toronto Star» suetestade yayınlanan «Çiçerin» jruuma devam etmeden, Lozan aırasında lşlenen bir siyasl cinayete değinelim. Bu cinayetin Işleniş şekllni ve sebebini, Ankara'daki Sovyet elçisi Aralof, kıtabında şoy'.e anlatıyor: «Lozan konferansının çalışmalanna ara verisi birkaç ay sürdü. Yeniden çahşmalanna başiaması da hükumetimize bildirilmedi. Vorovski'nin (Sovyetler Bırlığinırj Roma Büyükelçisi) Lozan konferansınm yeniden çahşmaya başlaması üe ilgili bir sonısuna karşılık olarak, konferansı toplantıva çağiran devletler, Türk mnrahhas heyetinin Bofazlar mukavelesinde herhan«ri bir değişiklik isteği olmadığına göre, Bofazlar meselesinin yeniden görfişüleceğini sanmadıklanm bildirdiler. Aynca konferans sekreterliği, Çlçerin'in Boğazlar mukavelesini imzalamayı reddettiğüıi bildirmesl karsısında bu kararuı değişip değişmediğini de öğrenmek istediğini bildirdi. Vorovski onJara verdiği cevapta: Bogazlar Komisyonunun 1 Şubattaki toplantısında çalışmalarını henüz bitirmemiş olduğunu, Çiçerini'in de genel olarak Boğazlar mukavelesini imzalamayı rcddetti ğini hiçbir zaman söylememiş olduğunu, ancak, bunun Rus çıkar larıyla çelistigini tildirmiş olduğunu bildirdi. Bunun için, Rusya ile müttefiklerini omisyonun Boğazlarla ilgili çahşmalarının son safhasmdan uzaklaştırmak denemesi, konferansa ilk çağırma davranışıyla taban tabana çelişen bir durum olurdu. Buna hiçbir cevap verilmedi. Vorovski 10 Mayısta Lozan'dan ayrüacakü. Araa aynı gün, emperyalistlerin direktifiyle, otelde öğle yemeği yerken öldürüldü. Konferans, kısa bir süre, bütün koııferansa katılanlarla birlikte, bir sısında, sözleşmenin konferans delegelerünizden Roma Elçimiz Yordanski tarafından Roma'da imzalanmasını istedik. Yordanski, sözlcşmevi 14 âfustos'ta Roma'da hnzaladı. Lozan Destanı da böylece sona ermis oldu.» Çiçerin'in uniforması! VE BİR SIYASI CINAYET Başka birisi de «Hayır, fotoğTaf. lar sahte değil. Size sahte olmadıklarını söyliyebilirim. Gelin Slocombe'a soralım» dedl. «London Daily Herald» ın muhabiri George Slocombe'u bulduk. Çiçerinin çok vakın dostu, hattft bazan O'nun ağnnın bir parçasıydı. Lozan Palas Otelinin basın odasmda, afrzmda piposu. basında büyük siyah «Sombrerosu» (Lâ tin Amerikalılann gıydikleri çeniş kenarh sapka) ve kmrcık kızıl sakalıyla oturuyordu. Kendisine gösterdiğim resma baktı ve «Evet» dedi «Korkunçlar deeil mi? Bunları KÖrdüğum zaraan ben de inanamadım. Resimleri kendisi çektirmi; ve şimdi de 'otoğrafçi satıyor.» «Ama Georıre, bu korkunç ünlformayı nereden "julmuş? Sing Sing'deki bir gardiyana ya da Crillon'daki bir kapıcıya benziyor» diye sordum. «Bu korkunç degil mi?» Georse piposunu sılkeledi «Bütün komlserler, otomatikman Kızıl Ordu'da generaldir. çiçerin de dısişleri komiserl: Bu önlformavi Berlin'de abnif. Geçen gece. odasındaki dolaptan çıkardı ve bana eösterdl. tftihar ediyordu bununla. Çlçerin'i nniformanın içinde görmelisln». Çiçerin'in zayıf tarafı da bu. 12 yaşına kadar kadın elbisesi giydirilen bir oğlan, daima asker olmak ister. Ve askerler imparatorlukları yaparlar... tmparatorluKlar da savaşları.. Bir ay geç örülüyor kl, 24 Temmuz 1923 te imzalanan Lozan'a, Boğazların Türkiye'ye bırakılmasuu istemesi yüzünden Sovyetler Blrliği bir ay sonra katılabilmlştir. Tabii, onlar da kendi çıkarlanna uygun görmüş ve bu sebeple Boğazlann bize bırakümasıru istemişlerdir. Kara kasımız, kara gözumüz için değil. Araa Aralof yine ısrar eder hâtıratında ve der ki: «Türk murahhas heyeti sömürgeci yırtıcılann karşısma tek başına çıksaydı, onu iyice sıkıştıracaklar ve Türkiye o harikulâde zaferin meyvasını toplamak imkânlannı bulamıyacaktı...» Biz cinayeti, çatışmaları unutup geriye dönelim ve Hemingway'in kaleminden Lozan'dakl Çlçerin'i okuyahm: : 6 Asker mi? ilmeniz gerekir ki Çiçerin hiç askerlik etmemiştir. Sahsen ürkektir. Öldürülmekten korkmaz ama, yumnıgunuzu burnunun altına doğru sallasanız rengi golnklaşır. 12 yaşına kadar O'nu annesi giydirmiş. Sadece beyinden ibaret; yemek yiyorsa, bu da beynini beslemek içindir. Bir kısmımız onun hakkında bnnlan biliyoruz. Bir pazar günüydü. Lozan'da kiliselerin bosaldığı, kayak yapmaya gidenlerin, araçlann yüklenip Aigle veya Diablerets'ye kalkan trenleri doldurduğu o fün, bir grup gazeteci, bir fotoğrafçı dükkânının vitrmi önunde durdu. Vitrinde, Çiçerin in üniformalı fotoğraflan teşhir ediliyordu. Birisi «Bunlar sahte» dedl «Hayatında hiç üniforması olmamı?tır O'nun» Hepimiz, fotoğraflara daha yakından bakmak için egildık. B YARIN : Lozan'a katılan ve Boğazlar konusunda büyük çatışmalara giren Sovyet heyeti üyelerinden Litvinof'un Lozan'dan çok sonra çekilmis bir fotoğrafı. Heyette, Çiçerin, Litvinof, Rakovski ve Vorovskl vardı. Vorovski 19 Mayısta vnruldu.. LOZAN'IN SONU Hemlnfway'ın toz konnra ettiği üniforma Içinde, Çiçerin karikstürlere de konu olmuştu .. Bu da Sovyet heyetinden RAKOVSKİ * 8 3 4 6 6 7 8 Disi Bond IVtODESTY BLAISE TSTANBUL 06 25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08.00 08.15 08.45 0930 BİR ANOA \ • '" Açıhş, program Günaydın Köye haberler Günaydın II Haberler ve Hava durumu tstanbul'da Bugün Hafif müzik Oyun Havaları Çesjtli müzik tstekler Leyleğin ömrü Bizi dinler misiniz? Saz Eserleri Hafif müzik Konser yayını Geçen hafta Hafif müzik Yurdun Sesi K. Korosu Haberler Reklâm proğramları Ara haberler. Hafif müzik Maçın naklen yayını Pazar konseri Türküler, M. Eryürek Ara haberler. Küçük ilânlar lsmet Sıral Orkestrası Çeşitli Türk müziği Reklâm programları Haberler ve Hava durumu Bağlamalarla O. Havaları Kentten kente Hafta sonu 24 Saatin Olayları ve Kuçük ilânlar Oyun Havalan Spor Dergisi Şarkılar, M. Mukadder Reklâm programları Habcrler ve Hava durumu Hafif müzik Hafif Batı müziği Kapanış. Tft.00 10.05 10.30 10.35 10.55 11.00 12.00 12.20 12.30 13.00 13.15 I Garth SU OA GETIEPIMJ f iiCVALlM 6ÜVEKTE ' fc 16 Soldan sağa : 1 Osmanlı padışahlarının otuz ikıncisı olup Ikincı Murat' ın oğludur, Rey'e sunma. 2 Bırhkte konup goçen halk topluluğu, bir cins nefeslı çalgı (çoğul halı). 3 Lake ile boyanmış, bir yere halkın çok birıkmeji. 4 Duadan sonra söylenen, Âlimler şimdi bunu araştırıyorlar, Arabistanda bir körfez. 5 Bayatlayıp fena koku verme, Harmanda ekinlerin taneleri ayrıldıktan sonra kalan sap kırıntıları, Ortadoğuda yaşamıs eski bir kavim. 6 Gra. min kısaltılmışı, Fazladan, Sonuna bir harf gelirse büyük kız kardeş olur, bir harfın okunuŞU. 7 llâve, bir harfin okunu 15.00 15.15 16.15 16.45 17.00 17.05 17.20 17.50 19.00 1935 19.40 20.00 21.00 21.10 21.25 21.45 22.00 22.45 23.00 23.10 24.00 Tifffany Jones Tı.. MNT JONES Başka şeyler arasında bir şeyi daha havi olma, Soru 2amıri. 16 Sebep • ve amaçla ilgili soru sormak için kullanılır, Yemek, Bir cins kanepe. Ynkarıdan asagıya : 1 îşsız giiçsüz dolaşan (ikt kelime), tstek duy anlamına bir emir. 2 Tersinden okunursa Avrupada bir başşehır olur, Hafif rüzgâr, Bir erkek adı. 3 Muntazam ıs gören, Bır ?eyın korunmasını binne bırakmak. 4 Bır ışl yapma istegı olmamak, uzaklardakı bır olayı bilınmeyen ve tabıat üstü sanılan bır yoldan duyma halı. 5 Fransada bir sehır, Bır renk, Geometride bir terim, Büyük tencere. 6 Bilgılı, Erkek canlıların üreme organlarının meydana getirdiği koyu sıvı madde, Kendini ağır satma. 7 Bır harfin okunuşu, Bir asitle bir bazdan meydana gelen bırlesik, Bir şeyi usulüne uvgun şekilde yapma tarzı. 8 özür düeme, gümüş etek ışlemesı, Su 9 şu, terbiyesizce ve yüksek ses Vakıt, tsınde atlama anlamında le bağırma, Kendısınden sonra bir emir, Su. 10 Ateş, Sonugelen cümleyi türlü sebeplerle na bir harf gelirse zehırlı bir Kötüleme, Cinlerin pek güzel sürüngen olur, Çakılın küçü*ü Kötüleme, Cınllnn pek güzel 11 Altay dağlanndan çıkan olarak tasarlanan dışisı, Kendi Sibiryanın en uzun nehri, tnce ni baskalarından üstün goren. yapılı, Sanma. 12 Bırıne kar9 Efsaneler, Bir cins nefesli sı hep bırden haykınlan hakaçalgı. 10 Büyük anne, Bir no ret sözü, Baba yerine geçen ta, Bir harfin okunuşu, Lüzum kimse. 13 En azından, Sıirrlp lu. 11 Yabancı, Bunsuz hayat bır vezın, Bır harfin okunuşu olmaz, Yan yana veya ardarda 14 Kabul etmek, Yumurtadan duran seylerin topu. 12 Ar çıkmış olan bır böcek tırtılının zu, Çehre, Bununla isıtirız. 13 ergen hale gelmeden önce koza Soru takısı, Meshur bir ka içinde geçirdiğı uyku devrpsı nalın adı, Sallanarak veya bir 15 Su, Bakterilenn çomak bı duzenle işletılerek ışaret ver çiminde ince uzun olanlarına mek için çınlatılan çıngırak. 14 verilen ad, Herkesin önunde Mubarek ay, Bir kümes hay 16 Süâhlı kavga, Düğüm, Ço vanı, madeni ip. 15 Mesken, ğul takısı. 9 İ O 11121314151» BULMACASI ANKARA 06.25 0630 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.30 09.00 09.20 10.00 10.05 10.25 10.45 11.00 11.15 12.00 12.20 12.30 13.00 13.30 14.00 14.15 15.15 15.20 15.35 15.55 16.25 16.40 16.55 17.00 1730 17.50 19.00 19.35 19.50 19.55 20.15 20.35 21.00 21.10 21.25 21.45 2210 2230 22.45 23.00 23.45 , 24.00 1967 1968 Öğretim yılı İÇİ" k«»di paraları Ue dövizli olarak yabancı ülkelerde öğrenim yapmak istıyen Use lise derecesindeki meslek okulu, yuksek okul ve unıversite mezunları Bakanhğımızdan veya Millî Eğitim Müdürlüğünden alacaklan formül dilekçeyi eksıksız olarak doldurup mezuniyet belgeleri ve iki adet fotoğraflarıyla birlikte 20 kasım 1967 ile 9 aralık 1967 tarıhleri arasında Bakanlıkta bulunacak şekilde gondermeleri gerekmektedir. Üniversite yüksek okul ve Tekniker mezunlanna yönetmelik geregınce dıploma derecelerıne gore döviz tahsis edilecektir. Diploma derecelermi tevsik etmıyenlerin dereceleri orta kabul edilir. Lise mezunu olup fen veya teknik sahada öğrenim yapacaklar Matematık, Turkçe Kompozısyondan; diğer sahada öğrenim yapacaklar Tarıh, Türkçe Kompozısyondan; Lise derecesindeki meslek okulu mezunları ise Test imuhanına tâbi tutulacaklardır. Lise ve lise derecesindeki meslek okulu mezunlarının imtihan proğramı Ue yönetmelik geregınce gruplara ayr'an döviz kontenjan dağıtımı aşağıda gösterilmiştir. tmtihana giris kartlan müracaat sahiplerinin adreslerine gonderılecektir. MİLLİ EĞİTİM BAKANLlGlNDAN Temizleyici Müstahzar cilâları hakkmda Goddard's ZARURİ AÇIKLAMA GODDARD'S LONG TERM gümüş cilâmız, kullananlarıa gösterdikleri büyük rağbet üzerine bazı şahıs ve firmalar tarafından ««LONG TERM" markası prospektflsünüa renk ve ifadesi taklit edilmiştir. Goddard's cilâ v e temizleyici müstahzarlanndan IMTIHAN PROĞRAMI Tarih: 19.12.1967 Grupu: F G FG H Denln adı Matematik Tarih Türkçe Kompozisyon Ttst Güntt: Sah Çarşamba » Saati: 14.00 » Yerl: Ankara Huku Fak. » » » u DAHA İYİSİ YOKTUR Mamullerimizi a l ı r k e n G O D D A R D ' S markası GEYİK BAŞI veya Ingiltere KRALÎYET amblemine dikkat edilmesini Saym müşterilerimize hatırlatınz. J. Goddard and Sons Ltd. LelcesterEngland ENOER TİCARET «• SANAYİ Haluk Ongan ve Ort. » » » 20.12.1967 . . . Döviz kontenjanının gruplara göre dağılım tablosu Grup Döviz kontenjan miktarı A 72 Üniversitenin fen veya teknik bölümünden mezun olanlara B 18 Üniversitenin diğer bölümlerinden mezun olanlara C 36 Yüksek okulların fen veya teknik bölümleriyle îstanbul Robert Kolej Mühendislik kısmından mezun olanlara D • 12 Yüksek okulların diğer bölümlerinden mezun olanlara E m 12 Tekniker mezunlanna F m 84 Lise mezunu olup fen veya teknik sahada öğrenim yapacaklarm G « 21 Lise mezunu olup diğer sahada öğrenim yapacaklara = H « 45 Lise derecesindeki meslek okulu mezunlanna. (Basın 26320 A 14684) 13828 KolL Ştl. Açıhş, program Günaydın Kdye haberler Günaydın II Haberler ve Hava durumu Hafif müzik Ankara'da Bugün Oyun Havalan Dinleyici isteklerl M. Sağyaşar'dan şarkılar Dinleyici istekleri Ara haberler Mağazin N. Dadaloğîu'dan türküler Leyleğin ömrü Bizi dinler misiniz? Dinleyici istekleri Geçen hafta Hafif müzik Yurttan Sesler Haberler Şarkılar ve O. Havalan Clkeler ve çocuklar Reklâm programları Ara haberler Türküler ve O. Havaları Şarkılar Çejitli müzik A. Gürkan'dan türküler Plâklar arasında Ara haberler Incesaz Ocakbaşı Reklâm programlan Haberler N. Akol'dan türküler Bir reklâm proğramı Sevilen sesler F. Kozinoğlu'dan farkılar Fransa'da müzik 24 Saatin Olaylan K. Karasüleymanoğlu'dan türküler Spor Derglsi Bir bestecimiz TSJ Müzik dünyasından haberler Yerli Orkestralar Haberler Gece konseri Hafif müzik Kapanış. 63 Byron'un tüyleri de hışırdamaya başlamıştı, istek artık iyice uyanmıştı çünkü. Bir kadına ihtiyaç duymaya başlıyordu, hangi kadına olursa olsun. Bir sabah Webster'e: «Canım. şöyle bir, Newstead'e kadar uzanmak istiyor ama» dedi, «sen de gelsen karın kuşkulanmaz mı acaba?» Webster bunun üzerinde biraz düşündü. « Niye Newstead'e? Orada peri kızlan falan yok ki artık.» « Senin İçin blr tane getiririm. Görünüşte hiz metçiymi; gibi davramr elbette. Onunla odalardan birinde kolayca bulusabilirsin.» Webster'in o ufacık gözleri ısıldadı. « Yarm gidelim.» « Peki... Frances n'olacak?» Webster kurnaz kurnaz gülümsedl « A , onu da götürürüz. Böndür o, peri kızını senin sanır.. Webster burada durdu, çekine çekine sordu: «Ne oldu o bin lira, Byron?» « Newstead'den sonra Londra'ya gideceğim, oradan bulur, sana veririm.» Frances şatoya bayıldı. Byron onu göle kayık gezintisine çıkarıyordu, Webster ise evde kalıyor. sözde gene o pek meraklı olduğu siyasi broşürlerden yazıyordu. Byron küçükken diktiği mese ağacını gösterdi: •Bugün bile ömrümü ona bağlı görürüm» diyince Frances'in gözleri yaçardı, Tayfabaşı' nın mezan başında yan yana dururlarken de içi titredi... bir öyle büyük bir heyecan dalgasıydı ki ilk defa olarak kendini Byron'a öptürdü. Byron, alaylı bir tavırla: «Kardeşçe bir öpücük™ temiz, platonik» dedi. O gece, bulutsuz bir gökyüzünde, tam da gerek tiği gibi «airane, ay da vardı. Byron onu aldı, eski hisarı gezdirmeye götürdü. Webster sözde gene siyasi bir brosür yazmakla meîguldü. Byron: <Gölde yüzelim mi?» diye sordu. Sesinde tatlı bir kandmcı eda vardı. Frances'in gözleri. karşısmdakini büyüleyecek jekilde, iri iri açıldı. « Beraber...?» Byron ciddi bir tavırla gülümsedl: . Güzel bir deneme olmaz mı? Bakalım senin o safhğın karşısındakine de geçiyor, saflık asıhyor mu?.» Frances koüannı onun boynuna doladı, titrey* tltreye öptü, onun okşamasına kendini bir an bırakü. *f»"'«" V<>iı«nnın gujlüiügü kadar o incecik gövdesinın sıcaklığı da Byron u şaşırtü. Sonra, Frances hızla geri çekildı. Yanaklarından aşağı yaş lar akıyordu. Ben seninim, sen de benim» diye hıçkırdı. Byron ona yeniden sarılmak istedi, o gen ittı. • Olmaz, George! Bizim evde nasil müsaade etmedimse burada da edemem ikisi de aynı derecede şerefsizlik olur.» Byron kuru kuru bir kahkaha attı. « Kocan şu anda harıl harıl çalışıyor, siyasi bir broşür üzerinde değil ama...» Frances: «Rica ederim!» diye onun sözünü kesti. «Kabahk hiç yakışmıyor sana. Kocamın şimdi neyle mesgul olduğunu pekâlâ biliyorum ben Onun için hiç de olaganüstü bir şey değil bu » Kendini «aşılacak derecede yenıden toparlamıştı; yanakları gözyaşından ıslanmış olmasa daha bir dakika önce aâladığma inamlmazdı Düzgün bir se«le devam etti" «Onun bu utanç verıci davranısından dolayıdır ki beni ondan uzakaştırmanj istemeve ka rar verdim Bu pek serefsiz durumda tutulacak tek jerefli yol beraber kaçmaktır » Kaçmak mı? Byron afallamıstı. « Pek serefsiz durum. evet.... diye kekeledi. Franees sert bir tavırla: «Onun durumu» dedi, «bizimki değil Biz uçurumun kenanna geldik ama, Tann bıze geri çekilme gücünü verdi Kaçır beni. kocam boşar O zaman gene bir araya gelıriz... şerefimizle.» « Serefimizle...» Byron gene kekeliyordu. € Vefasız bir kocadan kurtarmak istemiyor musun beni?» Byron kapana kısıldığını anladı, ter dökmeye başladı a Bir kadın boşanma davası açamıyacağına göre...» Frances, heyecanla: «Demek kurtaracaksm!» diye haykırdı. Byron ne yapacağını büsbütün şaşırdı. Bu kadın onu içinden çıkılmaz bir duruma düsürmüştü. Dalgm dalgın. bir şiirinden bir satır okudn: « Ah, kalbünin pek sevdiğim çılgınhklan.» Frances derin derin içini çekti: « Benlm de, George'cuğum.» • Lady Melboume: «Fahrt yeğenim beni artık hiç arayıp sormaz, ayıp doğrusu!» diye mınldandı. Byron: «îşte şimdi bunu unutturmaya geldlrr ya?» dedi. (Uevamı var) (llanolık ; 3HAJ13632)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear