Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT 27 Ekim 1967 relik bir metaferi aımanııı ıcabettirir. Çakalı, knrdn, hatti do•rara karşınızda bnlablllrsini*. Riitiin bu yabani hayvanlardan kendîniıi kommak için (ilâb tafimak lorunda kalırsınız. Silâb taşımak zornnlo|tı bir de şu sebebe dayanmaktadır : Karadeniz nşafı hcrhançi bir hasmından dayak yerse bu, 61mesi demektir. Onun için de silâh tasır, kendisini müdataa eder. Silâhı olan insanı kolayca dövemezsiniz. O silâh ona büyük bir füc verir. Tırtıcı hayvanlardan kendisini koruraak için silâha ihtiyaç dnrulur. Karadeniı engebeli arazidir. Karadenizli çok zaman yaylada yasar. Geceyarısı yaylada türlü yırtıcı havvanla karşılasnısı mümkıindür.» CTJMHTJRİTET Muhtelif. yollardan yürümeye bsslarlar... Atlann terkilerinde, rakılarım, içeceklerini getirirler. Ara sıra, yol boyunca silahlannı ateşlerler. Böylece »yn ayn kollardan yürüyüşün basladığı anlasılır. Bu yürüyü$e. Trabzorun her tarafindan, Yomra, Ar«in, Merkez, Maçka. Tonya, Vakfıkebir, Akçaabat ilçe ve köylerinden herkes silâhlarını patlata patlata mesire yerine doğra yol alır. Mesire günü belli bir Ründür. Yerliler buna cAguto 15» derler. Afustos 15. ağustosun 15 iotr. «Ağustos küçük ay» diye bir de mahallt tâbir vardır. Bu mesire yerıne gelenler, islerini bitirir, fmdığinı satar, rnermisini alır, eksiklerini tamamlar ve yola çikarlar. Mesire günlerinde, muhtelif lcol lardan binlerce instn akın akın yola çıkar. îkind (ün «Ayeıer» de toplamlır. Birinci gıin, yürüyüse çıkanlar «Ayeser» e kadar yaklasır. bir veya iki kilometre mesafede kamp kurarlar. Hanlarda, otellerae, dükkinlarda yatarlar. Ertesi gun, yine atışlara devam ederler, bu aırada herkeı sılih e hacılann ne askerden terhis olunanlar, ne de hapishj neden çıkış için atılan mermiler, hiçbir Zigana dağının namlı AYESER tepesinde yapılan bir eğlence sırasmda atılan silâhlann adedine yaklaşamaz. Bu eğlence, Rumlar zamanından kalnuştır miras... Bu e*lenceler aşağı yukan, fmdık harmanlannın yapıldığı, cepteki paralann bol olduğu ve işlerin köylttnün gezebiieceği bir dururaa geldiği sıraya rastlatüır. Taaa sahile yetmi$ kilometre mesafede olan bu mevkie bir ffün önceden köylüler ka • dınlı erkekli, çoluklu çocuklu akın ederler. N Yapılan istatistıklere göre bu köyde her yıl mutlaka karşılıkh olarak iki kişi ölür Teksastaki gibi OS'lular kendı köylerind* birbirlerini vuramezlar. Çünkü : O Gece sokağa çıkmazlar, d Daıma birkaç kişinin nezaretinde gezerler. Pazara giais geliş yolları avridır. Bunlar birbirlerini Trabzon şehrınin içinde vururlar Nıtekını bir ramazan günü. öğle üzeri. Va[i makammda çalışırken, Burhanettin Özkul, tam Hükumet konağır.ın önünde bir Tos"lu hasmmı delik desik etti. Çünkü. o To=lu hasmını köyün İçinde eline geçırememışti. Ama takip etmis. şehirdeki hapifhanede arkaoaşını ziyarete giden lıasmını kıstırmıs ve öldurmüstür. Tos'lu köylü Amerikanvari, bir Teksaslı kovboy gibi hasmını Trabzonun caddelerinde vurup öldürür. Ondan sonra. caddelerde bir koşuşma, bir kovaiamaca başlar. Suçlu kaçar kurtulur, ekfrıya yakalanmaz. T YAZI ve FOTOGRAFLAR :| SAİT A. TERZÎOGLU Hasım korkusundan yatsı namazma gitme adeti ortadan kalktı Teksos sokoklanndoki gibi adam öldürölür sek oiduğu ıçin insanı pek rahatsız etmez bu ses. Şehir içinoe, agaçlık bir yerde atılan silâh çok sea çıkarırken yüksek yerde binlerce silah bir arada atılmasına rajmen civardakileri rahatsız etmez. Atılan merminin sayısını hesaplamak artık bashbaşına bir işdir. Silihlardaki mermiler bitene kadar atılır. Hemen herkeste bir, bazılarında ikiüç silâh vardır; siîâhın biri tutukluk yaptı mı derhal öteki silâh atışa hazırlanır. Mavzeri bu toplulukta göremezsiniz. Mavzer kereste kaçakçılıgı, orman kaçakçıhğı sırasında kullanılır. Onlar d'a zaten gündüz faaliyet göstermezler. Jandarma ile müsademe sırasında eldeki tabanca is görmedifi için uzun menzilli silâh olan mavzerltr kullanılır. Jandarma ile başabaş dövüşülür. Bu bakımdan Ayestr namlıa'ır. Ayeser'e gitmek, orada bulunmak bir zevktir, orada bulunmamak bir üzüntüdür. Eğer birisi o yıl Ayeser'de bulunmamış ise; o yıl mütemadiyen kendisine soru yönetenlere, «Çok işım vardı da onun için bulunama Kan dâvası devam ediyor rabzonda kan dâvalan maalesef devam etmektedir. Kan divası sebebiyle Trabzonoa en çok ö'lü veren köy. merkeze bağlı Tos köyüdür. Bu köyde evlerin pencereleri mszgal gibidir, yüksektedir, küçüktür Bu köyde kimse gece sokağa I Kadınlar kân dâvasım kışkırtır Çankü kaainlar daha beşikten itıbaren çocuğuna baba=ının yoklujunun sebeplerini anlatır ve «senin habanı filânca vnrdn» diyerek kulağını doldurup hazırlar. Bu sebeple Savcılık yerinds bir tedbir almıı«. Trabzon Hapishanesindeki 17 Tos köylü tutukluyu başka illerin cezaevlerine naklettirmiştir. Böylece cinayetler bir dereceye kadar önlenmiştir. «esinin geldifi yönü birbirine »orar. Cevaplar söyledir : Larhan deresinden geliyor. Ktiçök dereden geliyor. Çijaroy deresinden jeliyor.. gibi... Ikinci günün labahı «Ayeser» tepesi anababa günü olur. O dağlar, ağaçsız tepeler, kapkara olur, ellerindeki simsiyah şemsiyelerle dağ taş ınsan dolar. Ellerinde azıklar, fileler, rakılar, atlar, otomobiller, kamyonlar dolusu bir alay insan toplanır. Artık bir panayır, bir panayır ki, »ormayın.. Şehirde kasabada hiçbir mevsimde hiçbir taman bu kaffar insanı bir arada göremezsiniz. Herkes bir yerde gruplar halinde oturur, yer, içer, horonlar oynanır, Trabzon lolkloru, her ilçenin kendisine has oyun tar2i ortaya konur. Oynarlar. tepinirler, eğlenir. şarkı söylerler, ondan sonra atış zamam beklenir. O zaman bellidir. Herkes kafasını dumanladıkUn sonra atışlara başlanır ve havaya doğru bir atı? tarrakasıdır başlar. İnsanın kulakları patlar. Tepe yük dım» gibi mazeretler «ıralamak zorunda kalır. Ayeser mesiresinde bütün tabancaların kudreti belli olur. Barabellumlar, Browningler, Nagantlar, Rus tipi Tagaroflar, Onlu'lar, Fransız MAP'lar gösteri yaparlar. Burada hâtıralarını nakleden Trabzonlu dostuma bir soru yönelttim : « Her kimle konuşiumsa Karadenlı havalisinde her evde blrkaç tabanc» ve biriki de mavzer bntandugana iieri sürdü. Hele bir yerin Savcısının söyledikleri daha ilgrinçti. Bazı kimselerde Sten marka otomatik tabanca da varmış.. Bu ne derece•e kadar dotmdnr?.. bir de ıtzden dinlirelim . » dedim. Sorum şöyle cevaplandı : « Doğu Karadenizin, özellikle Trabıon'un, bir keyünde, evde silâh elmaması imkânsıı gibidir..» « Bütün Karadenız böyle midir?» • Eveeeett.. bütün Karadeniı bbvledir. Bunun nedenini Yatsı namazi kıluımayan köy Kuçakrılar silâhları çoğu zaman Maşallah firmasmtn Allan korusun patentli kamyonlarında naklederler. Fotoğrafta gorülen kamyon 10 milyon liralık silâhın kaçınlması sırasmda Siırmene polisi tarafından bir trsfik kazası sırasmda yzkalanmıştır. şövle izaha calısayım: Bir defa, Trabzonda arazi yapısı itibariyle evler bir arsda. bir mahallede dejtil; nzak uzak yerlerdedir, Herkes arazisinin basındadır. Bir mahallede bir insanın basına hir hal selip hücuma nfradıfı zaman tek başına kendisini savanmak zorundadır. Tek başına yaşayan insanın silâh bulundurması, mermi bulundurması elbette önemli bir nedene baglıdır. Gerçi tahancayı sırf «süs olsun» diye tasıyanlar da vardır. Babasından görmüştür; tabancayı tasır, ojlu da taşıyacaktır. Oğlan, ergenlik çajSını aştığı zaman babasının tabanrasına sarılmaja başlar. Çünkü. onun arkadasları da tabanca taşımaktadır, Babası, kendi tabancasını kendine saklayabilraek için en sâlim yolu ofcluna da bir tabanca almakta bulur. Gece bir yerden bir yere fitseniz, en az dört beş yüz metrabzonun her köyünde yatsı namazı kılındığı halde, bu köyde yatsı namazını kılmak üzere camıye gitmek âdeti ortadan kalkmıstır. Bu kbyün iki camii vardır, gece hasmın korkusundan kimse «okağa çıkamadığı için nama/a gidemezler. Köyün nüfusu 50 hanede yerleşmiştir. Işin kötüsü bu köyde kan davası iki akraba arasınaa çıkm.ş ve yayılıp gitmistir. Ve bu akraba, iki grupa ayrılmıs, digerleri de bu akrabalara katılmak zorunda kalmışlardır. f Yarın Bir kilo fındık beş lira, bir raermi beş lira 56789 Dişl Bond İVIODESTY tarda» mânasma YUKARIDAN &ŞA&YA: 1 Ankarada yeni kurulan bir ^ 2 3 4 3 6 7 8 9 Universitenin adj (iki söz). 2 «Fazla kuvvetli nükleer stlah maddesi» karşılıgı iki söz. 3 Eskiden «büyük devlet adamları grupu» manasına bu söz kuUanılırdı (eski usul çogul). 4 Bir çeş:t otobüs. ö «Bir yerds öte taraiı görecek küçük boşluk vücude getiren» alnamma iki söz. 6 «Ku Diınkü bulmacanın rumus çayır oldukça fazla halledUmis SckU iki söz. 7 Asyada bir çöl Ya kup Kadrl Beyin bir romanının adı. 8 «Hırsızlık yap da borcunu ver!» anlamına iki sös lü bir emlr 3 Mevsimierden biri. gölgfl (eski terim). TSTANBUL BALTAY LAİ LEC yıtriMGGİBİ... 0625 06.30 06.45 Ofi.55 07.00 07.05 07.30 07 45 07.50 08.00 0S 20 08.40 09.00 09 10 09 31 09 45 10 00 10.25 10 40 11 00 11.05 11.45 12.15 AL.SAHA. RKE 6ILÂU . O ' PSl ĞÛCÛ" Acıhs. croeram Kuranı Kerim ve Turkce »cıklaması Saz eserlerl Dıni sohbet Köve haberler Türküler Haberler ve h»v» durumu Istanbuida busün Hafif müzik Bu sabah sizinle Darvas ve arkadaslan Sarnılardar, bir demet Calısan eocukUr Rumba vp Ca C»'l»r Cesitli türküler Keman soloları Müzik kutusu T. Kormandan sarkılar Arkası varın Kısa haberler Sabah konseri Karısık soloîar N Mercarlıdan türküler Saz eserlert G Kasacıdan sarkılar Haberler R G. de bueün Hafif müzik Reklâm Drofframlan Üniversite koroju K.ÖzbeĞen orkestrası Sarkılar Sazlarının ünlülerl Ovun havaları Kısa haberler Okvıl radvosu Cocuk bahcesl Kısa haberler Kadınlar fasll Reklâm oroKramlan Haberier ve hava durumu Z Mürentien sarkılar Kücük orkestn St>or eazetesi San soloları N.Innao'tan türküleT 24 saatin olavları Yuvarlak Masa Hazırlıvan: Ecvet Gflresln M.Demirkırandan sarkılar Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Hafif müzik Her zaman istenen olâklar Günün haberierl. oroffram Kaoanıs ISTANBLL I t RA.DYOSU Acılıs ve Droffram Sizin için Kücük konser Ivi aksamlar Senfonik müzik Turkiveve hos eeldtnlı Aksam konseri Genclerle beraber Liedler ve ozanlaı> Oda muziii Hafif müzik Gece konıerl Caz müzifri Sevilen sesler Gece varısı icin Proffram ve kaoanıs SOLDAN SAGA: 1 «Tarihçilerin babası» adını taşı>"an zat. 2 «Bir tarafa dojjru seyahate çıkış zamanı» anlamına iki söz. 3 Çocuk'.ara ve şık hanımlara göre süslü elbiseler (çogul). 4 «Yabancılar» karsılığı bir eski usul çogul. 5 Tersi «kaybolmuş durumdaki kapılan hırsızlara karsı koruma aracı» manasına iki söz. 6 Çevrlllnce bir hayvan belirir, «duman çıkacak uzun ve delikli yolu mevcut» karşılıgı ikl söz. 7 «Hayvanl besi maddesini düzinenin dörtte biri sayısında kişiye ayn ayn taksim et!» manasına üç sözlü bir emir. 8 Italyada bir ova ve bir akar suyun adı, bir edatın kısaltılmış ve kalınlaştırılmışı, tsim, 9 Karşısındakine sıkı sıkıya bır tenbihte bulunmak ıstiyen kişi .âfın sonunda bu edatı kullanır, tersi bir erkek adıdır. Dt*NKÜ BULMACANTN HALLEDtLMTŞ ÇEKU NASTL HALLEDtLECEK TukandaM rakamlı bulmacada «adece 4 tane anabtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bo 5 ktılan 12 karenin tçine 1 den 9 a kadar uygUD birer rakara koyarak ve ;<>ulaına. çarpma cıkarlma. bölme işaretlenne dikkat ederck snldan saja ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. Biraı raktinizi alır ama, boş raktinizi boşça geçirmiş nlursunuz BAK CEP F. W. KENYO Çevıren :ı Vahdet GÜLTEKDJ 40 tıran düşünce adamhğı neredeydi? Toplumda bunları arardı o. William Lamb'la bir gece yarısı yaptığı tartışmada bunun bir parıltısmı bulur gisl olmustu ama, az sonra saçma lâkırdılar arasınıia bogulup kalmıştı. Annabella herkesten başka oldupunu göstermek ister gibiydi ama, öyle mivdl acaba? Birdenbire: «Bu gece buraya toplanmış olan şu tnsanlar arasmda sizce bir tek kişi var mıflır ki kendini aözden geçirmeve ce.^aret edebıl«in?» Annabella, bunu, bir sonıdan çok. eüze! nir edebl cümle buldu Bunun Uzerinde düşüntuıre <ie, hükmünC verdi: Bu herkesin zekâlı şair onun Lnndrada tanıdıjtı en ilgi verici adamdı. Sat bir bakışla onu süzerek bu sefer de dıs görüniişü üzprın= çabucak bir hüküm verdi: BaraSı iormlsa ds \ibil pek yakısıklıvdı: valnız. benzi na^ta sıbı «an'arıydı ki bu onun kır havasma, secelen erken vatmaya. yiyeceklerini ivi seçmeye Ihtivscı oiduSnr.u irösteriyordu Annabella valnız dış eörünüse onprn vereo (tızlardan detildi :birine karsı duydugu i'ei daha çok kaia vönünden olurdu hep «Kibarlar çevresi sizi (edirgın ediyorsa. neden bu çevrenin içinde vasıvorsıınıız?» diye sordu. Byron aİBvli alaylı bir kahkaha attı: «Evlenmek tçin zen^in bir kız arıyorum da ondan!» «Bir çok erkekler böy'e. Lord Bvron. Bu yüzden ben de bu vaz beni istiyen üç kişiye hayır demek zorunda kaldım » Birazıcık kızarmıstı ama, sesinde sertlik yoktu. Byron bu snzlerde kendisine hiç bir Igne olmadığını anlatiı Kız valni7 bir çerçegi ortavs kovmuştu o kadar. Açık konusan. 'emiz ciddi oir kızdı: vaomafiktan uzak oluşu da insana b:r rahatlik veriyordu Byron onun afezını aramak için: «Ya fakir birini seviverirseniz?» diye sordu. «O dt beni eerçekten seviyorsa, evlenırim.» «Sevmiyorsa?» «Onsuz yaşamaya çalışırım. Kalb kırılmaSindan insanın ölecegini hiç sanmıyorum» «Kınlan kolbler kimi vakit onanlır, Miss Milbanke; valnız. ondan sonra o kimse sertleşmış bir kalble yasar. ancak bir vanm İnsan olarak KÜUr.» Annabella ona son derece ciddi ctddî bir baktı. «Cok acı çekmişsiniz siz. Lord Bvron » Kızın bu sozleri üzerine Byron. Kendisine karşı öleü«ii7 derecede btr acınma duydu «Ask ha! tstemivonım artılî! Arkadaşl!k''a aiiınma da iramivorum Bunda da naval kınklıjl oluyor Arsız bir top'um içinde arkariaşsızım Yer yüzünde bir tek eerçek arkariaşım vok » AnnabelİB şasırmıştı Onun dogru söyledtStne de inandı Bundan dolavı her zamanki o sağîam hüküm verme has^asını kavbetti Simdi bir itıl dakikanm içinde. Bvron'a oek eiiclü btr vakıniık dnvsrıısTivla ba*lanmif bulun'ivorrin r~> ts'erse « * dık arkada^ı olurdu, nat'â ona candan tt&1itIpr^9 bile bulunur, onu krttü g»çm'şındcr. alıp jllnahtan uzak, sakin bir geleceğe yönelttrcü. lArkası raı) Tiffany Jones İTİFFANY JONES BOĞ.AZLADILAB ANKARA MENKULÜN AÇÎK ARTIRMA İLÂNI T.C. Kartal İcra Dairesinden: Dosya No. 967/594 T. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırma 6/11/1967 günü saat 12,30 13 de Kartal Maltepu Küçükyalı Caddesi No: 21 de terzi dükkânmda yapüacak ve o günü kıymetlerinin % 75 ine istekli bulunmadığı takdirde 8/11/196? günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fiat verene satılacağı ve satı» şart ~mesinin icra dosyasından göriılebileceği, masrafı verildi^i takdirde sartnamenin bir vrneğinin isteyene gönderilebileceği. fazla bilgi rjlmak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasiyle icra memurluğuna baş vurmalan Uân olunur. Muhemmeii kıymeti Adedi Cinsİ (Mahiyetl v« önemli nitelikleri) Lir» Kr*. 1 Singer marka faal vaziyette sanayi 00 1000 dikiş makinam ayaklı 1 Philip* marka ceryanlı 4 lâmbalı 250 00 3 dalgalı faal radyo. 1 Kristal ayna 00 100 4 Demir s%nda!ya 00 100 1 Taht» terzi biçki masası. 00 100 00 2 Biri terzi kömür ütüsü diğeri elek100 trik ütüsü. (Basın 6320/12815) SOTAD1 TASHİHİ K«dıköy Asliye 2 nci Hukuk Hikimlığinin 1967/457 layılı kararıyle evvelce Ziyalar olan sey srfım Btlto olnrük deîntirilmistU. t w R^l.TO 1383») 06.45 07.00 07.05 07.30 07.45 08 00 08.10 0S 40 09.20 09.00 Acıhs. croır&m Kur'anı Kerim v« TOrke* acıklaması Saz eserlert Köve haberltr Günavdın Haberler ve hava durumu Sabah müziM Ankarada buffün Her telden Tiirküler cecldl Sabah konseri Pratik bil«il« l L N Beden Terbiyesi Mithatpaşa Stadı Emanet Komisyonu Başkanlığından: Gübre ve Funda Toprağı Satınalınacaktır 1 152 M3 çrübre almacak olup, bu plbrenin 40 M3 ü 5 mm. lik elekten geçmiş t«m yanmı$ sıgır gübresi, 112 M3 U yan inceltilmis azaml 3 cm. Hk eleketen geçebllen tam VBnmış gübre olacaktır. 2 15Î M3 U azarnl 10 mm' lik elekten Beçirtlerek elenmls orman lunda toprağı almacaktır. 3 Talipler her iki malzeme İçin M3 tl flyatı tekllf edeceklerdir. M&lzemeler Mithatpaşa stadında teslirn ahnacaktır. 4 Sartnameler her gün mesal saatleri dahlllnde Beden Terbiyesi tstanbul Bölge MüdürlUgtl Muhasebesinden görü'ebilir. 5 tşin muvakkat teminatı 1038. TL. tiur. Veym aynı mlktar banka teminat mekrubudur. 6 TeMüler 27/10/1967 eünü saat 1200 ye kadar Beden Terbiyesi tstanbul Bölgp Müdürlügüne almdı karşılıği verilecektir. Komisyon aynı eün saat 1400 de toplanacaktır. 7 Talipler i'ân tarihinde ticaret odasmdan faaliyette olduklarını sösteren belgeyi teklif mektupl&nna eklemi? olacaklardır. 8 Beden Terbiyesi Emanet Komisyonu 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından thalevi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttiı. (Bann 26092/13816) Oahlllvc MıMehasısı Muavene tanti Heıff(lr>15'der innra Tel 7) f» «0 Ltltl) M M U I D M * C»d No: U Aketrtv Dr Mustafa özdiler O9.."Î5 0940 1000 11.00 11.15 11.30 12.00 12.!3 12.30 13 00 13.20 13.30 14.00 14.15 14.S5 14.55 15.00 1600 16.15 16.35 16.55 17 00 17.50 17.30 19 00 19 45 2000 20.15 21 35 20 55 21 00 2105 21.45 21.50 22 05 2225 32.45 M.nn 3145 1 .i Günün ontmli haberleri 1i Kısa haberler ve K. llinlar Arkası varın Okul radvosu Melodiden melodly» Cocuk bahcesi Konser saati Ziva İzcindçn türküler Kıbrıs saatl Beraber v e solo sarkılar Haberler. R.G. de buaün Hafif müzik Reklâm Droersmları Cocuk bahcesl A. Melikten sarkılıı Bueün icin sectiklerimi» Kısa haberler Okul radvosu Ba&lama T. O. havalari Emel Savından sarkılar Cesitli müzik Kısa haberler Yurttan sesler Reklâm Droaramlsn Köv odası Hsberler v e hava dunımu Hacer Bulustan türküler Yerli orkestralar STeğmendeıı jarkılar Radvo cesitll M. orkestrası Uvkudan Bne« 24 sattin olavlan Özel oro»ranı Hafif müzik N.DadaîoSludan tOrkOler PlSkiar arasında H.Gökmenden sarkılar Haberler v e hava durumu Haftanın besteclrf Gece varısına do»ru William: «Peki, şairin kendisi?> diye sordu. . lik diin gördüm ama. kadınlar ona öyle gülünç kaçarcasına yıhçıyorlardı ki Child» Harold'dan söz açamazdım. Kadmlann o ham duygululuklarıyla ikidebir kesilmiyen ciddi bir tartısma... bambaşka bir jeydir.» Thomas Moore kahkahasmı ror tutuyordu, Byronu aldı, oradan uzaklaştırdı. Byron: «Kım bu kadın, Tom?» diy» sordu. < Adı Anne Isabella Milbanke ama, Annabella der herkes ona. Babası Sir Ralph Milbanke, Lady Melbourne'un kardeşi. Taşra kızıdır ama, hayli oku muîtur.» Burada mı kalıyor?» «Hayır, yazı geçirmeye Lady Gosford'un yanına gelmiş. Ben onu pek sojuk bulurum. Sen nasıl buluyorsun, George?» «Son dereoe ilgilendirir benl.» Thomas Moore bir kahkaha attı. «öyleyse, hiç durma, al inu. O köhne Newstead satosunu şenlendirırsin.» *** Annabella Milbanke. yarunda annesinin arkadaşı Lady Gosford, o akşam Lady Cowper'in verdiği yemelrteydi. Toplantı her samankinden dah» kalabalıktı, çünkü Lady Cowper şeref misafiri olmaya Byron'u en sonunda kandırmıştı. Annabella ise, kendi kendine: «Ne saçma sey!» diyordu. «bugünlerde bir toplantmın eglenceli geçmesi varlığından ancak bir iki hafta önce haberdar olduğumuz bir adamın da orada bulunmuına bağU. Gerçekten Byron nastalığı!» Şalrle tanışmayi o da lstiyordu ama, kendisini bir delilige biv de kaptırmak niyetinde degildi. Daha yirmi yasmdaydı ama. kendisini aklı basında, dengell bir genç kadın olarak görürdu. Caro line ona: «Sen kendinl pek clddlye ahyorsun!» derdl. Lord ByTon'un geldigi haber verildiği zaman Annabella. ağır bir konu Uzerlnde, William Bankes'le konuşuyordu. WUliam Bankes sairi Cambridge'den tanırdı. Btraz sonra da onlan birbirine, salonun tenha bir köseslnds. usulü dalresinde, o tanıştırdı. Annabella"ya göre, Byron, oraya. o aptal ksdınların elinden kurtulmak tçin sığınmıçtı. Annabellp, onun ağzını aramak İçin: «Şu ardı arkası gelmez toplantılardan bıktınız mı yoksa, Lord Byron?» diye sordu: Byron, şöyle biraz düşündükten sonra: «öyle bıktım ki, Miss Milbanke» dedi, «çoğu vakit eskiden pek sıkıldığım Newstead'deki yalnızlığı arıyorum.» H.M Ktetntı Annabella sâkin bir tavırla: «Taşrayı severim Den» dedi. «Hiç canım sıkılmaz.» Byron özür dller gibi bir tavırla: «Şimdi bir sey söyliyecegim, benl ayıpiıyacaksınız» dedi. «Geveze bir kadmla konuşmaktansa Ititap okumayı tercih ederim ben.» «Ben de öyle, LoTd Byron.• Byron Knslnnnı çstarak. salondaki kalabaht* »öyie bir bakU. tnsaıı ruhunun derinliklerini araa