24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE DÖRT f 25 Eklm 1967 CUMHURİYET «TOL ÜsrCNDE ASLAMA DA AŞLAMATI TAŞLAMA BÎTMEDEN MEMELERtN KIZ SEVDALlGA BAŞLAMA.3 aradeniz illcrinin hangisini dolaşırsanız dolaşınız, kulağı* nız daima köy düğün* lerinde atılan yüı binlerce liralık menninin öv^üsü ile dolar. Herkes, belinde silâh taşımakla böbürlenir. Köylerde her evde birkaç (beşli) mavzer, hattâ otomatik Sten tabanca bulunduğu nakledilir. Bu durumun Orta Anadolu, Güney Doğu illeıi. Batı Karadeniz illerinde de aynı oldugu ileri sürülür. Bir daç yolunda oturabilecek kadar geniş. bir yeşillik bulmuş öjjle yemeği yiyorduk, yakınımizda bir çağlayan akmaktaydı. Yol arkadaşlanmdan silâh cins ve karakterleri hakkında bilgi edinir, bildikle* çahşırken her köyde kaç su üzerinde de tartıç silâh bulunduğu konuma açddı. K Daha 5nee konuftuğumuı ba> *ı köyliiler herkesin birer silaha sahip oldugunu »öylemiştl de inanaıım gelmemiıti. Sonra aramızda IU ilginç konusma geçti : Jandarma yok m ı b* etvarda?.. Vaaar! Var ama neyle«in!?.. Arama yapmaı mı? Bunlar tabancalar demek istiyordu ammskla, dayakla bulunmaz ki... Neden? Jandarma sıkı mı arasın!.. Bu konuşma sırasında biri bagırmtya bajladı. Konusanın sözunü kesmek istiyordu. Söyleme onları. Söyleme!.. Uyanık köylü devam etti: Söyleyeceğnm... Söyleyeeeğnm ki hükumet, raillet okusnn bnnları. belki bir çare bulunnr. Biz de taşımaktan şikâyetçiyiz. Barada, ikiıer kişi olarak drvriye fezen jandarma bir kövfl basıp lilab arayamaz. Hidise cıkar. Onnn için de jandarma veTft hnkumet adamı tabanca *esıni daymadıktan felir, feçer.» onugmalarım;z her sözün baflangıcında daha iiginç 589 hanelik bir kuruluş halindehal »lıyordu. J70 700 metre ler... irtifada kurulmuj bulunan TonHalk tarımla, hayvancılıkla, ya'nın merkez nüfusu 6104 kişi. r SAIT A. TERZIOGLU Masıl kaçırıyorlar? zamanı ise pamuk balyalarından. bafc bozumunda üzüm küfelerinden flzümün altında yerleştirerek kaçırmaktadır. Naylon çıkalıberi kaçakçılar «znla» yerlerinde defişiklik yapmışlardır. .Naylon torbalara sıkıca sardıkları silâhlarla mermileri kamvonların mazot depolarına yerleştirip üzerini de mazotla doldurmaktadırlar. Silâh kacakçısı için en elverisli araç kamyonlar, otomobiller. deniz araçlan. gemiler, motorlardır. Çogu zaman merdır. kamyonların far camlarının arkasına özel «urette yaptınlan bölmelerde nakledilir. ütomohillerin benzin depoları en emin bir «zula* yeridir... önemli miktarda kaçak (mal) kaeıranlar henzfn depolarını çoju zaman dörde. bese. hattâ altıya böldürmektp ve böylece en fazla 30 35 kilometre eidecek kadar benzin almak suretivle denovu kiioplterek kaçakçılık yapmaktadırlar. Bonun için de ana vollardaki henzinrilrrin sık sık önünde durup bpnziıı ikmali yanmaktadırlar... yanmaktadırlar... : ı YAZI ve FOTOGRAFLAR Işsizken de silâh gerek N Herkes belinde silâh L taşımakla böbürlenir geçiniyor. Mısır, fasuly» Biri: yetijtiriliyor. «. Barbnn'un en iyiıi burada yetişir» dedı. Barbunya fa«ulyeıi demek istiyordu, Beyaz peynir, tereyağ ımil ediyorlar. Buna rağmen sokaklarda boş gezcnler çok. Kahveler dolup dolup tajıyor. Kadınlar çalışırken, er kişiler kumar oynuyor. Kumar için köyden köye gidenler var. Her köyün ayrı bir kumar günü varmıı. Bir defada 15 bine rar atanlar çok... Kimin varlıklı, kimin yoksul olduju belirsiz... Fakir oldugur.u sandığınız köylünün üzerinden 78 bin liralık barabellum çıkıveriyor. Köy kadınları 6 saatlik mesafeden sırtlarmda odun taşıj'orlar. Üzerlerinden yoksulluk «kl» jor. Cstleri başları yırtık, peri»an... Bu konuda da iiginç sözler •arfedildi : « Bizim kadınımız cefakârdır... Erke|i kahvede konaklar, kadın sırtında yük ta«ır. evin bütün işi onnn boynandadır. Onun için de; iç çamaşırları ancak II «;iin dayanır. Ba yiizden erkekleri ntanıın.» Bir an konuşraamız yön değif> tirdi. Sonra yine silâh konusuna dönüldü. Dağ, bayır riolafan kadınlann neden silâh ta^ımadıkl»n anlatıldı. Erkek: erkek Eroin kaçakçııı, altın kaçakçısı, şu kaçakçııı, bu kaçakçııı kaçıracagı «MALI» mutlaka «ZULA» ıında saklamak zorundadır. Kaçakçıların tâbiri ile «zula». Emniyet kuv vetlerinin. hükumet yetkililerinin elinin ulasamıvaçağı yerdir. Zula. bir kaçakçı tâbiridir Silâh kaçakçılan akla selmedikleri yerleri «zula» olarak kullanmaktadırlar. Örnegin; kaçakçı kaçak malı bir harman lamanı kaçırarıksa, saman viiklü bujday arabalardan. bogday tında yaptınlan özel bölmeler, çamurluk içleri, kapı boslukları «finemli zula yerleri» dir. • Seker kutuları da pe I rakendeci kaçakçılar için «zula» dır... I Büyük şeker firma | larından alınan lokumların altına yerlestiri I len tabancalar ve mer | miler rahat kaçırılmaktadır. Kaçakçı için en tazla kullanılan «zula» yeri . yiyerek maddeleridir. I Evlerde. dnseme tah ' taları. tavan araları, • rcrekondularda bagda I dî araları, duvarlara oyulmuş özel dolaplar, I I Yarenlik sırasında köylülerden biri dünkü köy düğününde 20 bin liralık mermi yakıldığını iftihar ile anlatırken gözleri parlıyordu; ben gordum: « Her köyde kaç 1ilâh v»rdır?» O tath bir Karadeniz tive«iyle : « Oy! dedi... Bana hesaplaj mak gayet kolay. Biıim bura(larda her dag köytinde 504t mavıer bulnnur J Yakmımızdaki köyün 80 lıaneli oldugunu açıkladı, ilave etti: « Ha bu benum köyumd* 80 hane var En ac 60 mavıeri vardır. Herkesin zıbaıında da birer tabançası bulunur.» Gözlerim hayretle büyumüştü. ı Son dereçe fakir göıünuslu bir ' dag köyunde her evde bir mavzer bulunması inanılacak sey çnvallarından, taşırmu...milfr. olduğu için süah pamuk Kadın ise buna lüzum gormezmiş... Kadına sataf.lmazmiî, yan bile bskılmarmış... Erkekleri gurbetçiymış bu illerin, çoğu Zonguldak'a gıder maden ışlerinde çalışırmıs... Ayda, yılda bir dönerlermiç köylerine, evlerine, uzun süre jurbette kalanın köye dönüşü için d* köy düjjününde olduğu gibi binlerce mermi yakılırmıs.. Böylece, yakın köyler, öteki köye bir gurbetçinin döndüğünü ögrenirmiş. « Iste bunan için de biz siU h tafirız... Her evde en az bir otomobiilerle. Baeaj verlerinin zede aileler. Trabzondan aynlıral iyi bir kaçak zulasıdır I mavzer (Beşli • Maddel) birKaç ken yatak denklerınin arasında tabanca bnlunur. Bu $arttır. Bu mavzerlerini de gtitürmeyi ıbbeş vakit namaz gibi farzdır.» mal etmediler^» İşsizken de silâh t Neden süâhlarınızı da götürüyorsunuz?) denilinçe çu cevagerek bı verdiler : ur»ların tum halkı issız.. Is« Biz silâhsız yasavamayız, sızlikten kahvelerde konakBu. ekmek. su çibi değildir. Bir lıyorlar. Bu yüzden de 1964 numaralı ihtiyacımızdır. yılında büyük bir kısmını Kars Ac dururnz. silâhsız olamayız. iline iskân etmisler... tncâlmizi satar silib alırız...» Iskân işleminde görev alan bir hükumet memuru çunları Yarın nakletti: « Trabzonun Çigonoy köyün Kaymakam, Savcı ve den, 1964 yılında Rusyaya nakMülkiye Miifettisinin ledilen Malakanlardan boşalan önünde silâh atılır Kars iline baglı Zbhrap ve Atçılar köylerine nakledilen afet B BULMACA söz. 7 Çevrilince Arna\ut yemiYLKAR1UA.N AŞAGlYA: nl behrlr, tersl 1 Zengin kadınlann lcullanreklâm ve bildidıkları bir kürk cinsi. 2 «B'.r ridir. 8 Çevçok sayıda etralı su ile çevıiü kanlince «araç lır ra parçası ısml» mânasına 'iç lat!» mânasına •öz. 3 Duygular (çoğul). idare iki sözlü bir ebölünalerimizden. i Tanrı (Amir olur, seslen rapça), sözlük'ün içindeküerden. mp edatlann5 «Fazla olmıvan sayıda kadın 1 dan. 9 Bir belden aşagı dış gıyün eşyas » aarfin okunuşu. an amına ild söz, bir edatın tcısaltılmışı. 6 «Şahsl olarak din Dünku bulmacanıo eski bir TÜrkt lenip istirahat etme» karşılıgı ıki hallcdilmiş 5«kU imparatorluğu. İmilciler, yaptıklan silâhları kendileri kallanmazlar,mutlaka başkasına satarlar. alıcıya malını overken görülüyor. Foloğrafta bir imftlri İSTANBUL &B.L DB. Gtö "• Acılıı. oro«r»m Türküler Etitim sohbetl Oyun hav»!»rı Kbve h»berler S«b«h meîodilerl Haberler ve hav« dunnnu Iıtanbuida bucün Haflf müdk Bu sabah »lzinl» KOcük orknir* "' • "• Müzik tMhcesi Valsler N.Altındai Tüfekeiden türküler VivolonMİ aololtrı Müzik kutusu S«n n« «üıel bulur«un f«zKn Anadoluvu S Doruktan sarkılar Arkıısı varın Kısn haberltr Orhan Avs«r orkettraıı H Ovlumd«n türkül*r Küme faslı Hıberltr. R.O. de bulün Hafif nıüzik Reklim crozramlm A. Senaovdan tarkılar Ismet Sır»l orke*trafi M.Yıldırımd«n sarkılar Kücük konter Rıza Rlt'ten s*rkılaı Kısa haberler Okul radvosu Cocuk bahcesl Kısa haberler Caz dünvasından Reklim Drocrtmları Haberler ve hava dıırumu Güllzar Erselden sarkılar Bir ilce bir bueak Yurdun sesi Heredot tarihl 24 saatln olavları PlSklar arasında Klasik T. M. koronı Rekltm Droırtmltrı Haberler ve hava durumu Hafif müzik Radvo vavlılar tODİulutu Ünlü oivanlrtler Kaoanıt ISTANBUL IL RADYOSU Acılıs vc Drorram Sizin icin Kucuk konser Ivi aksamlar Senfonlk müzik Türkiyeye hoş geldlnlı Akşam konseri Genclerle beraber Ooeralardan aecmeler Hafif müzik Gece konseri Lâtin Amerika melodileri Caz müzitl Bir sarkıcı Gece varııı İcin Proıram ve kaoamı Sabah konseri GartH 10.25 10.40 1100 1105 11.55 12.15 12.30 13 00 13.20 1330 SOLOAN 1 Tanınmış Oir operanın ve geçenlerde Mersin civarında öldürülen Adana dansözler kıraliçesinın ismi. 2 «Çamaşır sermeye tnahsus vasıtayı fazla miktarda germemiş olan» anlamına Uç söz. 3 «Birini kıskandıracak hareketler yap!» yahut «iki şeyi birbiriyle oranla!» karşıhğı iki sözlu bir emir. 4 En tyileri tspanyada ve Hindistanda dokunan kumaş. Asyadaki lâmalar diyarı. 5 Fikirler (çoğul) bir edatm asaltılmiîi. 6 Tersi «esas aizam re kfjde.. d||nasına 4 «jtdür M 1 dfoşa,. «yanlış vapma^.nin yansı^J * '«Hiç bir oiağJÖustOnlüğü görülmez durumdaki kibarlık ve yüksek aileye mensup olma iddiası» karşılıgı iki sö^. 9 Çevrilince «cinsi fena olnuyan pişirilmiş unlu şekerli yiyecek» manasına iki söz belirir. T 77 • Ha 1 Hp£j T X i [T •• • T X 1* T Dt'NKÜ BL'LMACANIN HA1XEDİLMTŞ ŞEKIJ NASIL HALLEDİLECEK Tukarıdakl rüknmlı bulmacnda *»• dece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 lane SODUÇ vardır. Boş kalan 1 2 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve loolanik. çarpma. cıkartma. bölme işaretlenne dikkat ederek «oldnn uga ve yukarıdan aşağıy» bulmacatta gösterilen sonuçlan bulunu7. Biıaz raktinlzi alır ama. bo$ vakticizi boşça geçirmis nlıırsunuz. ALEV 38 Yeryüzünde soylu kişilerle usaklardan, dilencilerden başka insanlar da bulunduğunu kimse söyleraemişü bana. Meselft, ekmegin insan eltyle vapıldıgmı bilmezdim. Valnız İyi bir atın sığır etiyle beslenecegini pekâlâ da bilirdim. Sizin gibt ben de çocuklul: deliliklerine kapılırdım. Bugün de b:r takım çılgmlıklara kapıldlfım olur, aklımzda olsun, bakın, Byron! Sâkin bir deli miyim, yoksa coşkun bir aklı başmda insan mıyım, bunu bir türlü anlıyamıyorum.» Soluk almak üzere durdu. Sonra gene anlattı: «Sonradan, okuma • yazma öğTendim. Yavaş yavaş, tamamiyle geüşi • güzel, Fransızca. ttalyanca, hattâ Grekçe, Lâtince bile öğrendim. Ama, tngilizoeye gelince... Bugün bile unlâm boruktur. Kendi kendime, resim yapmasını da öfrendim. on iki vaşımdayken ufak tefek siirler vazmaya da b»şladım. Şirndi bir köpeği terblye etmesinl, bir atı yola getirmesini daha çok seviyonim elbette, ama, jrene de şiir yazıyorum. Şiirleriml okur musunuz, Byron?» «Siz ısrar ederseniz, Lady Csrollne.» «İmlâsını da düzeltlrsinlz elbet. William rahatsız edilmeye gelemer. öyle bir adamdır o. Kendisi benden iyi şiir vazar. Ona tutulmadan önce şiirlerine tutuldum. Daha on üç yaşındaydım. ŞiirUrimi zayıf bulurdu ama, peşime de ne dlişmüştü! Ben de ona ne cilve vapardım! Evlendigimiz gün bile sözde ben ona varmak istemiyordum! Teyzem «Gene heyheylerl tuttu» diyordu. E, belki de öyle. Papazla kavga ettim, üzerime baygınlıklar geldi... Düğün elbiseml yırtmayı Willie'ye bırakacağıma ben kendim parça parça ettim.» Caroline burada tath tatlı bir iç geçlrdi. «Ama, herkesin dediği gibi severek evlenmeydl bu.» «Gene de öyle mi, Lady Caroline.» Kadının ek. gözleri tavıloımlajıdı. irilestl. «BUinir mi. Yedi yıldan sonra? Çılgino kavga ediyoruz. Şimdj seviyorurn, sonra nefret <* dijt)njm. O der ki, evlenmenin en ^üyük kusuru şuradadır: tki kafa, ne kadar bir yaradılışta olursa olsun. ya da biri öbürüne na kadar boyun eğers efsin, gene de aynı biçim davranamaz.» «Peki. siz ne diyorsunuz, Lady Caroline?» «Boyun eger yaradılışta olmadığım için, ben diyorum ki evlilikte erkek de, kadın da ne özgür olabilir, ne de bağıznsu. Korkunç bir şev bu, pek korkunç!» Byron o şiirden başka bir satır okudu: «Herkes gibi düjünemiye<*k kadar büyük düşünce.» «Ah1 Pope'un çu saçma |iiri! Bu sabr asıl size ayuyor, Byron.» Byron gene o silrden bir satır okudu: «Hoşa gidemiyecek kadar incelmiş zevkler. Peki. sizin »vk aldığınız şeyler nedir, Lady Caroline?» Caroline onun gözlerinin İçine serbestçe baktı. «Şu anda zevk aldığım bir tek şey var: Childe Harold şairi.» Byron buna bemen fcarşılı* verdl: «Hoşa gidemlyecek kadar incelmiş bir zevk olabilir lste bu.» «tncelme aizd» mi, benâa mi?» «Bende.» tN*w«t««ani Hmar Lord böyle diyor hal» ByTon bu konuşmadan pek herese gelmlatl, Maibourae Knn«tiM»i) istemlye Utemlye ayrüdı. F. W. KENYO 'Vohdet GÖLTEKİN Ceviren: Tifffany TIFFANY JONES Jones JBa. PCĞILOIE..BI YAZt ADIMA ANKARA BURSA VALÎLİCİNDEN Şantiye Şefi v* TopoğraJ Alı»aeak Bursa şehri dahilinde tesis edilmektc olan gecekondu önleme bölgesinin emaneten japtırüacak terasman, yol, su; kanalizasyon işlerini yürütmek üz*re tecrübeli bir Y. Mühendis; Şantiye Şefi ile araıi tatbikatında çalışacak nivelman ve metraj işlerinde t«crübeli bir Fen Memuru alınacaktır. İsteklilerin referanslan ile beraber şartlarım ve tekliflerini 27 Ekim akşamına kadar Bursa İl Imar Müdiirlüğune yazıh olarak tevdi etmeleri ilâı: olunur. (Basın: B. 1107 25011/12719) Sağbk ve Sosyal Yardım Bakanlığı FLOUENCE NİGHTİNGALE YÜKSEK HEMŞİRF OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN Okuiumus 1907 1968 Akademik nu < t O8r«oei kay Qn dtna başlamıştır. LJıa mezuou jratılı veya jatıaıa ku ö|r»nd kabul edılir. Tamamlıyıcı btlgi lçtn Okulumuı MfldürlüSun» attıia reya razılı müracaat edılebilir Adres: Abıde1 Hürrtyet Caddeıt. Şl«U • tatanbul Telefon: « 55 n (Basın: 20559/12695) »85, 251 T. Bir Borçtan dolayı m»hçu? olup »atışın» karar verilen 5.000 TL. muhammen kıymetindekı Neumeyer marka çahşır halde Piyanonun birinci açık arttırması halen bulunduğu Emirgân BalUlimanı Caddesi 78 sayılı Sibel Otel ve Gazinosunun önünde 6/11/967 Pazartesi günü s»at 15.00 den 15M t kadar yapılacak ve o gün sürü'.en pey muhammen kıymetinin *M 75 ini bulmatfığı takdirde ikinci açık arttırması da 1/11/987 Çarşamba fünü ayni yer ve ayni saıtte yapılacaktır. Belediye t«llâliye re»mi U« ihaİe karar damga pulu müşteriya aittir. Talip oltalann muiyyen gün ve saatte mahalliBd» bulunâeik olân latış memuruna taüracaatlerı ilân olunur. 10/10/887 (Btnn 6265 12718) Sarıyer îcra Memurluğunadn MENKULMAL SATIg ILANI Müstame! Makina, Malzeme veMıhlelif Cins Hurda Salışı Müessesemiıde rnevcut müstamel makina, malzeme ve muhtelif madenî hurdalar 15/11/1967 çarşamba günü saat 14 de pazarhk suretile satışa çîkarılacaktır. Mallan ve ?artnameyl görmek ve teminat yatırmak üzere pazarhk günü en geç saat 12 ye kadar Müessesemi» Ticaret Servisine müracant edilmesi rica olunur. Bu saatten sonra yapılacak müracaatlar suretl katiyede kabul ed'lmiyecekttr. SÜMERBANK BAKIRKÖY PAMUKLU SANAYİİ HTÜESSESESÎ (Bann: 23728/12694) 0«.25 Acılıs, oro«ram 07.00 Köve haberler 07.05 G. Göksel •« D. Balkandan sarkılar 07.30 Haberler ve hava durumu 07.45 Sabah mürifi 08.00 Ankarada bucün 08.10 Her telden 0840 B. Akartürkten türktiler 09.00 Bir baska cözle 09.20 Sabah konserl 09 35 Kıs» haberler 09.40 Arkası varın 10.00 Okul radvosu 11.00 Melodiden melodİT» 11.15 Cocuk bahcesi 11.30 Konser saati 12.00 M.Gecevatmaıdan türküler 12 15 Kıbrıs saati 12 30 12.30 Sarkılar ve O. havaları 13.00 Haberler. R.G. d* bu«ün 13.20 13.30 Hafif müzik 14.00 Reklim t>n>«ramlan 14.15 Cocuk bahcesi 14.35 T.Toperden sarkılar 14.55 Butrün icin s«ctlklerimla 15.00 Kısa haberler 18.00 Okul radvosu U.55 GencliSe doinı 17.00 Kısa haberler 17.30 Yurttan sesler 17.50 Köv odası 19.00 RcklSm proframlan 1».45 Haberler ve hava durumu 2(1.00 Ü.Yörüko81udan türküler 20.15 Silâhlı Kuvvetler taati 20.35 S.SUerden sarkılar 20.55 Italvadan müzik 21.00 Uvkudan önce 31.05 24 saatin olavları 31.25 Bizde teknlk 6tret)m JI.SO Erkekler T. «arktlar a.05 Küci^ kon«er 2J.J5 Plaklar arasında 31 45 S.Canflan türküler JSOO Haberln v* htva 33 M Konser ialomındiB O«ec »»rnına deiru Sonra. düşününce bunu tedirgin edicj buidu. O güne kadar hiç Caroline Lamb gibi bir kadınia karşılaşmamıştı. Gözünün önünde onu Mary Chaworth'la vanyana getiriyor, MaryM tçinde bulunduğu taşra toplumu gibi yavan, bayagı buluyordu Caroline'in bü\üsüne tutuldugımu kabul edivordu ama. ona karşı duydu*u giuikce artan ilsünîn ancak kafayla ilgili bir şev olrtn?hınu sövlüvordu O akşam Lady Melbourne'dan öir mpkrup *1dı. Sözlerindpn anlaşılıyordu ki Caroline'in kavnanası Ro»ers'e rivle bir şey vazdırmamıştı, o sün evlerine Byron'un gpldiginden de haberi yoktıı Onu şimdiye kadar çagırmamı? olmakla kusrır Is'emiş olduSunu sfiylüyor. ertesi gün Melbnurne Konagında %apılacak sabah dans toplantısında bulunursa memnun olacagını bildiriyordu. XIII Lady Elizabeth Meibourne: «Benim harcım ancak akşam toplantıları» dıyordu «Alrmış yaşınrtayım, vals denüen o veni çılginlıfa pi'üm yetmez. Ustası oldunu^ mu artık. Lord Bvror!?n Byron, elinde olmıyarak. sakat ayağına doğru baktı. «Hayır. Lady Melbourne. » «Pek mi vavan buluyorsunuz? » 3yron sinirlı sinirli omuz sılkti. Ölürdil ds hangi dans olursa olsun hıc bırıne topallıfiından dolayı vansşamadıfını sriylivem?7dl Dans edenlere bakarak alsvlı alaylı bir kahkaha attı: «Ortadaki şu kısa boylu tıknaz bayana bakın Allahaşkına! Kollan gpne kendisi sibı kısa boylu, tıknaz ovun arkadasmın böŞrüncle: o da kollarıru onun beline dolamış Bir vükselip bir alcalan şu kafa törpüleyici ça'gıyte dönüp duruyor, elâlemin öniinde!» Lady Melbourne sülecekti Kpndıni zor tuttu: | «Demek begpnmivnrsunuz?» B^on bo*uk bir sesle: «Annem Kalvînîsttl» dedi. «Ben bu en sıkı mezhebe göre büyürülmüşümdür » Lad Melbourrıe. onun basrnmına soyie bir goz attıktan sonra hafifçe kolunB dokundu: «Çok iyi anlıvonım Kalvinısmge çoktan eaş kaldırdınız ama. tşinlze gellnce gene bu mezhepten oluverivorsıınuz.» Byron anladı ki bu kadmla iyi ahbap olabilccektı. Lady Melbourne. Byron'un birazıcık sıkıla sıkıla elinde tuttuju tek güle bakarak: «Bu çiçeÇi bana mı getirdiniz?» dive sordu. Byron açıkça: «Hayır» dedi. «Lady Caroline'e getirdim.» Ksdının eözler! kısıldı. «Ya? Demek tanıştınız. Pek hırcın bir 'azed', kimı vakit. Siz onun için ne diyorsunuz, Lor^ Bvron?» «Gc'ülmemiş derecede ilgi verici buluyı> rum.» «Kendisinl daha ivi tanıvınca. bPlkt de hayatınızı kanstıran bir kist olarak bu'ursunuı onu. Böyle bir şey olursa. oana eelln sizl korurum.» Byron alaylı bir kahkaha attı: «Bakıyorum pek açık konuşuyorsunu?, Lady Mplbourne.» «öyle mi? Güzel! Bakın, hafif bir oynaslıga dlyeceğim yok Hafif ovnaşlıklar moda oldufu »1bi ıarar»ırdır d» Ben bile slzinle oynaşlıga hazırım, eslü çılgıniarrlBn blriytmdir ben ;UnMJ B « U tün salonlarda savaş, Napoleon, tspanya'daki, vaıl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear