24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE ÎKt 24 Ekim 1967 CUMHURÎYET •••••••••••••••• • ANLAŞMALAR! Sezai ORKUNT EMEKLİ TÜMAMİRAL *4 eçenlerde bir mecliste günün hadisekrl " görüşülürken basına verUen bir demeçteki «Türk topraklarının başkalarının menfaatl«ri içüı kullatulamıyacağı» tfadesUe Türk Ame rikan iki anlaşmaları arasında ister istemez bir münasebet kuruldu. Öyle anlaşılıyor ki bu konuda uzun zamandınberi basına, halk topluluklarına intikal ettirilen bir donukluk vardır. BUhassa, millî veçhesi olan meselelerde, dünyanın ber yerindeki kamu oyu aşırı bir hassasiyet gösterir. Ortaya çıkan veya çıkanlan bir olayda idarecisinin kendisini ıkna etmesini bekler. Bu en tabiî psikolojik bir faktördür. Söz ve fiilin propagandaya âlet edilmemesi ve halkın rahatça müsbet bir kanaat ve hükme varabilmesi için kendisine durumun açikça ifade edilmesi lâzımdır. Halkın gözü önünde cereyan eden ve kolaylıkla istismara müsait olao bir takun olaylarla bcyanlar çclişmemelidir. Bu basit batâlar devam ettiği takdirde, milletlerarası Uişkiler ozerinde yersiz bir tansiyııDun artmasmı hiçbir kimse, biçbir tedbir önliyemez. Bu tırmanma süratini muhafaza eder ve dostluklara da hiçbir zaman arzu edilmeyen bir sertlik verir. Bu anlayı? Ue, Türk Amerikan askerî anlaşmalarına tarafsız bir açıdan tekrar temas luzumunu duymuş bulunuyoruz. Herşeyden evvel şurasını belirtmek lâzımdır ki, bu anlaşmalann ortaya çıkardığı müesseseler ffarikî olarak gtzli değUdir. GizU ve muhalazası mecburi bulunan husus faaliyetlerin muhtevasıdır. Müesseselerin yerleri, genel olarak kıırulma ve çalışma maksatlan yapalı olarak tu YİNE İKİLİ iiiî :::: 0 tulamaz. fark vardır. Amerika, nükleer harbi bir intihar Kördügune göre, dostlannı da bu intihara sürüklememeli veya onlan Amerikanm fedaisi haline düşürmemelidir. • Merkezi Avrupada bir harbin genel harp • ••• mahiyetini alacaği pek az ihtimal dahilin : : : : •••• dedir. Fakat kanatlarda vnkuu mümkündür. Bun • • i * •••• dan bir (mahdut barp) veya bir (mahaUî harp) doğabilir. Biz kendi kanadımızı alırsak. buna Türkiye Ue Vunanistan kendi tecrit edUmiş coğrafyaları içinde muhatap olacaktır. H*Tbin zahiri sebepleri arasında Türkiyedeki Amerikan stratejik hava kuvvetleri, elektronik haber İİÜ abna ve Uk ihbar sistemleri ve faaliyeUeri olabiür. O takdirde, bu gibi raaliyetlerin, Turkiyevi riske götürmiyecek bir şekilde müşterek hir İSU kontrol altında tutulması, bir daha bir L2 olayının meydana gelmemesi, tahriki arttırıcı tek taraflı yeni tesislerin her halde Türkiyede kurul maması gerekir. Amerika strateji\i degiştirdiği Ukdirde, bolEelerdeki emniyeti de düşünmek zorundadır. Türkiye de buna mukavemet mecburiyetindedir. • Orta Şark, daima buhranlı bir bölgedir ve NATO sonımluluk sahası dışındadır. Bo bölgede vukua gelecek askerî bir buhranda, A.B.D. müdahale imkânlarını düşündüprü takdırde, bunun ilk akla celecek hareket üslerinden biri Inrirlik hava meydanıdır. Ayrıca, mazide olduğu gibi A.B.D. diğer hava meydanlanmızdan •••• •••• istifade etmeyi düşünebUir ve tekiif edebilir. Incirlik Üssö hiçbir zaman NATO maksatlan dışında kuL^nılmak üzere meydana getirilmeraıştir. Böyle bir sorumsos kuüanma, Türkiyenin güvenliğini sarsar. •••• C jii! Müşterek korunma ^j A rw% f ^ andlaşmasının 3. maddesiniA «^1 rT» M. v " prcnsibine uyarak, mllletler cok veva iki taraflı olarak birbirlerinin topraklarındı, müşterek korunmanın icabı olarak tesisler kurabiürler. Türkiyede buna imkâtı veren "laıranbu, NATO'ya girişimizin tasdiki olan 3886 sayılı kanun Ue müşterek sarunmanın icabı oUrak ikili anlaşmalara mesned teşkil eden 19. Haxlran. 1951 tarihli «Kuzey Atlantik Andlaşmasıni taraf devletler arasında kuvvetlerin statüsiir.e dair sözleşme» 6427 sayıh kanun Ue kabul ve yürürlttğe girmiştir. Bundan sonrakl anUşmalar. bu temel kanunlara istinaden B.M.M. den geçirilmeden ya Bakanlar Kurulu karan Ue Dışişleri Bakanlığına Teriler yetkilerle veya teknik hiiviyetlerine hinaen askeri makamlar arasında yapılmış ve bir kMim tali müesseselerin teşkili de şifahi mahiyetteki mutabakat fle olmuştur. Prk tabii olarak, bu anlaşmaları en ziyade kuflanan devlet, diğer üyelerin topraklarında tesis kurmaya dâvet edilen veya karşılıklı menfaatler mukabilinde bu hakları elde eden. Amerika BirleşUr Devietlerrdlr.v'' "| » ttfrtattf istîhira>h,4İkB.D, 19M tarihinden • itibaren Türkiyede tesisler kurmaya ba$lamıştır. Bunur. neticesi olarak, hâlen Türkiyede Ame rikan bava üssü de vardır. tstasyonlar halinde şuraya buraya dagılmış tesisler de mevcuttur. Türkiye Ue müşterek olduğu gibi, NATO ve Türkiye Ue direk bir alâkası olmayan ve fakat luzumu halinde ittifakın indirek olarak faydalanablleceği MlgUeri toplayan faaliyetler de vardır. Anlaşmalann miktsn 55 de, 155 de olabilir. Anlaşmalann miktarının azhğı veya çokluğu ıta fazla bir mânâ ifade etmez. Biz bunlardan bahsedecek değiliz. Meselenin ruhu ve esası, Türkiyenin çiivenliği, millî prestiji, eşitlik ve hükümranlık hakUrıdır. Yani. nerede milli prestij, eşitlik ve hiikiim ranlık hakları zedelenmiş. nerede rnilli güvenlik bazı ölçüler içinde münakaşa edilir hâle gelmis ise. o sahalarda durumun islâh edUmesidir. Bunlan ayrı ayrı incelersek aşağıdaki tablo meydana çıkar: (T) GÜVENLİK YÖNÜNDEN: • NATO nükleer stratejisi bakkında Cumhuriyette çıkan bir yazımızda ifade olunduğu üzerc bu strateji değişmiktedir. Hattâ fiiliyalta değişmiş, stratejinin temel nosyonunda gevşetme ler yapılmış yeni bir takım esaslar kabul eddmiştlr. Bunlar. tırmanma = eskalasyon ve nukleer «Uihlann seçimi kuUanılması fikridir. tani, harbin başında nükleer silâhlar. Sovyetler BirHği tarafmdan kullanıunadıkça NATO. daba dofcrusu Amerika bunlan kullanmak arzusunda değildir. Avrupadaki NATO sahası Sovyet konvansiyonel taarruzuna tamamen açıktır. Böyle bic dengesizliK içinde, Sovyetler Birliği. Avruparta süratli bir netice almak ve mukavemetleri kırmak üzere noktalardan biri üzerinde nükleer silâb kullanırsa, A.B.D. de aynı miktarda ve vakın güçte bir sUâhı bilmukabele kuUanacaktır. Bu bir tırmanmadır. Ya bir verde durur veya bir genel nükleer harbe müncer olur. Bunun tâyini iki muhasım devlete ait olacaktır. Bu tırmanma, düşünmek icin zaman ve fırsat verir. ^ Uâhların kuUanılacağı yere telince; Rusyanın veya Amerikanın birbirlerinin topTagina bir nükleer bomba atmalan veya füze gSndermeleri derhal bütön nükleer güçlerin kulUnılmasını intaç eder. Bu lahis konusu değildlr. Bu halde, bir taraf diğeri veya diğerleri üzerinde gücünü ispat etmek. mukavemetleri tarmak veya bir noktada anlaşmaya zorlamak için kendisine en az zarar tevlit edebilecek bir bölse veya hedef üzerinde bir nükleer deneme yapabilir. Ama bu hedef. ne Rusya veya ne de Amerika da otmayacaktır Rusya Avrupada bir hedef seçerse, Amerika da Rusyanın peyklerinden birinin toprajhnda seçtiçi bir hedef üzerinde bu »ilihları kuUanacaktır. Bu takdirde. NATO ıçınde en hassas bölReler, tecrit edilmiş durumda olan kanatlardır. Bunu Türkiyeye tatbik edersek manzara şöyle olur: Adanada İncirlikte bir Amerikan strate.ük hava üssü vardır. Ve Ruslar bu üston bir nüklepr darbe tehdidini daima bekler. O halde bu üs ideal bir nükleer hedeftir. Bir tırmanma harbinde seçUmiş bir hedef olur. Burova düşen hir füze veva bomba Adanayı tazyik ve hararetle toz ve buhara çevirirken Amerika dahil dijer NATO üveleri bu olayı biraz çekingen ve gergin bir balet ile izlerler. Amerika da buna karşılık.DOfu Avrupada hprhangj Varşova Pakti devletlerinden birinin toprağında seçecejfi bir askeri hedefi imha edebilir. Bu şartlar altında Tjjrkiyenin elleri böğründp kalır. Hirosima ve Nagazaki eibi karşılıksız bir ızdıraba eömülür. Buna lüzum var mıdır? 0 halde. A.B.D. strateji defcistirirken dostlannın topraklanndan da onlara zarar vermesi muhlpmel olan stratejik nükleer silâhlannı ve bunlan taşıyacak vasıtaları çekmek zorumladır. Bunlan topraklarında banndıran bir devletln de, dengenin bozulduğu zaman, bu talepte bulunması hakkıdır. Bu nehenle tncirlik üssünün •skl durumu Ue bujünltü durumu arasuıda Millî duygu MÎLLÎ DUYGU YÖNÜNDEN: 0 19. Haziran. 1967 tarihli «Kuzey Atlanti1 Andlaşmasına taraf devletler arasında kuvvetlerin statüsüne dair sözlrsme» ye göre taraf. lar birbirlerinin topraklarında askerî personel bulunduracak, tesis kuracak, birbirlerinin tesislerinden faydalanacaklardır. Askeri personel •••• ••>• kendi kanunlarına tabi olacaklardır. Bundar.. diğer bir takım şahM haklarla beraber bir dost ülkenin toprağında işlenen suçların yargı yetkisi doğraaktadır. Anlaşmada bir sakatlık yoktur. Fakat, büyük bir devletin bir ferdi, tebaası olmak psikozu ;!e •••• dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiyedeki tatbikatın la da Amerikan makamları ve askerlerinuı işledikleri hatâlar, rürk kamu oyunda geniş tepkUer meydana getirmiştir. Amerikalı bir şahsın, örneğin, dikkatsizük yaptığı bir trafik kazasında ölüme, yaralanmaya sebebiyet vermesi halinde dahi. Amerikan Yardım Kurulu Başkanlığının t>erdiği görevli beigesi ile suçlu hakkında kovuşturma vapılamamaktadır. Hâlen, bu kaidenin biraz daha lehimize düzeltildiğini zannediyoruz. Fakat • veterli değildir. Görev belgelerinjn. ferdi, suçun cezasından konıyacak bir yetkisi olmamalıdır. • tstanbul, Ankara, Izmir, Adana gibi merkezlerJe bir Amerikan eşya kaçakçılığı almış yürümüştür. Gümrük muafiyetin ı faydalanarak Türkiyeye ihtiyaç nisbetinde sokulması çereken eşyanın pek mebzul bir şekilde piyasaya intikali, (ihtiyaç miktari) hakkının tecavüz ed'Amesidir. Bunda, muhakkak ki Amerikan hükümeti, resmi oıakamlan değil, fertler veya bunlan Türkiyeye ithal eden mutavassıt ıınsurlar sorum • ••• «•a ludur. Gümrük muafiyet) bir haktır. Fakat mua • ••• • yeneden muafiyet diye bir şey voktur. Muayene yapılmalıdır Diğer taraftan askeri posta servisleri için de yeni bir usul bulunmalıdır. Türk P.T.T. servisleri bu hususta yeteri kadar bir kifayet tçindedir. An.eikan Askeri Posta Servisi beynelmilvl bir NATO servisi değUdir. • Lir zaman, Başkent sokaklarında Amerikalı askeri polisin özel arabalan ile ve hatta üilâhlı olarak dolaştığı görülmekte idi. Bu hak. yalnız kendileri tarafmdan ışletilen üs ve tesislerin iç emniyeti hahis konusu olduğu zaman tat bik olunabUir. Aksi halde mUiî hisleri zedeler. K: Bu davramşlarda Amerikan hükümetinin değil. Türkiyedeki Amerikalı idarecinin bağışlanan hak ları istismar etmesinin rolü vardır. Bu hususta, sayın Orgeneral Tural'ın haklj reaksiyonu bu çirkin gelişrryi önlerniştir. Devamı şarttır. (2) umhuriyet'in ikinci sayfası her gün dolu çıkıyor. Bu sayfada çıkan her yazıyı ilgilencrek, birşeyler öğrenerek okuyoruz. Kimi yazılar da aklınr.zcan. ıçimizden geçen birçok sorurıların birer aynası gibi geliyo». Yer ve zaman bulup yazamadığımız böylesı konuların bırden karsımıza çıkmiî olroas:, insatii aoeta boşaltıyor, serinleti\or. ^ayın Selçuk'utı «Okumo*îarın Cehaleti» adlı yazısını bu tdrder. bir değinme olarak okudum. Kendim yazmısçasına ferinledim. Ama gene de bir iki söz eklemeden edemiyeceğim. Uluslararası eğitim programlannda tarih önetnlı öğretim konularından bindir. 3u öğretinin konu ve kapsamma bakarak bile ulusların kafa yapüarı, ekonomik dokuiarı, •op?i'm.«a) davrai'i«ları hakkında «eıçeg» çok yaklasık hukumlcr çıkarmak rr.umkundür. Tarıh ogretilerı bır?r kronoloji, ya <ia övgü yerJ»J tutanağından ılen gîçemeyen î.pl'jmlar, genellikl.» gerı yeterşiz VP yönetım Kurunı ve kuruluvlannı tamamlavan'anış, bu ' u7den de toplumsa! güven ve nı::k biçıme girememiT toplumiardır. Oturmuş, içeride ve dı•ınrt.ı her türlü cüvenlik otılernlerini almış toplumlarda ise, tarih bir yaşam öğretıMdir. Geçm:şı bır düzen *çı<:ır.dan «rcel*1yıp değerlendıren, kijiyi tüm rio';a! ve ekonomık çevre v > < daviKrışları ile saptayan ve gelectk kuşaklar ıçin, rUhi iyı, daha mutlu yasama olsnsklan bazırlavan bir B Suçlusu klm? ııgunun Turkı.ves.nciekıle.i, hııgisizlikle, tutarsızlıkU suçlamak kolaydır. Ama bunun suçlusu kım?.. Ben, ilkinde, crtasında ve yuksegmde, ulkemızdekı örgün eğitim kurumlarının bu uç ana basam.iğından tarıh okuyarak geçtım. Siyasal tarıh okudum. Devrim tarihi okudum. Coğrafya okudum. Beşeri coğrafya okudum. Ekonomık cogıafya okudum. Felsefe okudum. Toplum bilim okudum. Bize oğretılen tarih, bir kronolo.ıiden, bıze okutturulan coğrafya bir yerbüımden ileri geçemiyordu. Tarshte, olay tarıhlen ile savaş g\}fleri, cojrafyada j*e^ yer, adlan ile dağ yüksekliklerinden öteye pek Brr $ey ÖğrenUiğimiz \aktu. Siyasal tarıh derslerinde, ekonomık coğrafya konularında bıie bu açının dıçına çıkılamazdı. Soranm size, bugün bıle Lozan anlaşmasını tum politik ve ekonomık aynntıları ile veren bır ders kitabımız var mı elimızde? Ünjversitelerimizde okunan siyasal tarih notlan bile bu InönüBoyor ! Cumhuriyetin ilk yıUarında pek akıllı bir politikacı demis ki: • • Türkiye tarım ülkesi olmalı, tanm ülkesi kalmalı!. Sanayıleşj S mek istediğimizde fabrikalar kurmamız gerekecektir; fabrücalar ku ; S rulunca işçiler çogalacaktır; işçüer çoğalınca sosyalist fikirler girer ; S memlekete... S S Geçen yıl Bay Süleyman Demirel bu sözleri göUgeliyecek kadar • • parlak bir rılni Meclis kürsüsünde ortaya atmış ve bütün siyasi \ • partUere çağnda bulunmuştu: • • « Gcliniz, fabrikaya politika sokrmyalım!» • • Dnnkü gazetelerde patron temsücilerinin buna yakin düşünceleri . S ateşli bir biçimde savundııklannı okuduk. Diyorlar ki bu sayın baylar. • i « Sendikalar politikayla uğraşıyorlar, son zamanlarda tdeolo ; ; iik grevler artmıştır. Yabancı sermaye ve Amerikan düşmanlıgı bazı ; S grevlerde rol oynamıştır. îşçiler bazı Amerikan işyerlerinde yüksek • ların taassubuna kapılarak olur S yasama kosullarma rağmen grev yapmışlardır. Sendikalara poHti'* • yırmı kitap sayfasını konuda S sa daha çok çekecek demektır. S tesirlerin hâkim olması raemleket menfaatine aykındır.» geçmez. Orada da ne ekonomik Hoparlörlerden günde beş vakıt • Görülüyor ki. dünden gelen ve bupün vürürlükte bulunan bn a . nosyon vardır, ne de emperya• Allahu ekber...» diye bağııı.ma • kımı özetlediğimiz zaman ortaya bir tek cümle çıkar: • dalevere. listlerın çevirdiklerı sı ile gazetelerden her Allahın • Patronlar politikayla mesgul olsunlar, ama işçiler zinhır po . Düşünün ki, ıhtılâlden gelmiş, günü «Ekonomi, snmürme ..» di • litikava kansmasınlar! emperyalizme baskaldırmış, ka\ ye haykırılması arasında pek S pitülâsyonlara baskaldırmış bir Böyle düşünenler Beyazıtta toplanan Madentç Sendikasının IX • fark yoktur aslında. öyleyse S inci cenel kuruluna gidip bir de işçi temsilcilerini dinlemelidirler. O • toplumda, bizıra toplumumuzda: devrimcihk her türlu taavsubun : toplantıda patroı.Ur kendDerine vararlı dersler verecek işçUerle kar ; ihtilâl sözcüğü, emperyalist sozbıttığı yerde başla>an bir şey S şılaşacaklardır. 1967 Tiirkiyesinde işçi çoğunluğunun patron egemen • cüğu, komprador sozcuğü, bır olmahdır. Böyle olmay*n dev S liğine hilinçsizlikle boyun eğdiei doğrudur. Ama uyanan İşçiler sa ; dönemden sonra ve korku ile ve nmcılik elbette daha basiangıç S yesinde emekçi katlarına vayılan sınıf bilinci yoğunlaşmakta ve bu ; ancak bazı çevrelerde soylenip ta başarısızlıjın altına imzasını S bilinc mUliyetçilik çerçevesinde muhtevasını bulmaktadır. yazılabilmistir. tlkel toplumlar J atacaktır. deyince, alfabesiz toplumiarm • Türkiyede isçi «devrimci işçi» olmak yolundadır. • Tılmaz AYBAR anlaşıldığı, ya da anlaşılması ğeS Devrimci işçi olmak için. sendikasıyla partisiyle politikaya %\r . rekeceği, yaygın bir kanı duru*** ; mek ve memleketin kaderine el kovmak gerekir. Körlemesine bir uc . mundadır bugünün aydınları • ret mücadelesinde işçileri örpütleyen sendikaların zaman zaman • arasında. Neden kı, bize hep di• memleket emekçUeri ve vaUnın milli çıkarlan alevhine eylemlere • vitkalem ucundan bakmayı cğî kaydıjh vty* patronlann tuMklanna düştüğii çok görülmüştnr. ; retmişler. toplumsal ve ekon> Patron temsilcilerinin gazetelerp geçen yııkarıdaki sözlerinde bu • atetenizin Hidiseler Arasın ;; mik açıdan bakmayı öğretmemiî5 da Felek sütununda cYardım • g«rçefi deferlendiren cümleler vardır. Diyorlar kl: lerdir olaylara. olgulara. Demekleri» başlıklı yazıyı • « Yabancı sermaye ve Amerikan düşmanlığı bazı grevlerde rol 2 sonuç ilgiyle okudum. Muhta? SJrencı J oynamıştır. tşçi'er bazı Amerikan isyerlerinde yüksek yasama ko . lere yardım konusunda yazarla S şullarmda olmaiarma ragmen erev yapmışlardır» anayasası ile aralanan ; ve mektup sahibiyle aynı fikir 2 batı yakasımn penreGerçekten vaUnımızda yabancı kumpanyalar ve yabancı kum. . deyim. Ancak, .*00 'iralık kitap l panyaUrla oruklık vapmış yan vabancı kumpanyalar arasında Isçıy « resı, 1961 anayas^ı ve talebe cemıyetının vazifesini S Türkiye ölçüs&ne «öre ivi koşullar saelıvanları vardır. Ama bu kum « ile sonuna değin açılmıs ve batı yapıp yapmadıjh fconularında »a \ panvaların işçiye verdiii ücretlerle Türkiveden sağladıkları kâr kar ; kafasını oluşturan kavramlar yın Felek'in haklı olarak bile . sılastırıldırı zaraan e<sas durum ortaya çıkacaktır. Bu kumpanvalaT ; akısmaya başlamıstır. Bu kavmediği bazı hususlan kamu oyu . dan bazıları da akıl darduran kazanclanna rağmen Türk işçisine ln ; ramlan serçek ve do|ru aniamna açıklamayı faydalı ouldunv. • ları ile almak için gerekli temel • Bahsi geçen kitap. lst. Ln • smn muamelesi yapmaya üşenmektedirler. hazırlıktan yoksun bulunan doBu durumda devrimci i»çinuı tutumu ne olmalıdır? Ş Fen Fakültesi Umumi Kımya • ğu kafası, şimdilerde bocal.ıma t « i düsak ücretle çalıştığı zaman yabancı patron daha çok kâr . Enstitusüne uzun yıllar emek • ve çarpıntı içindedir. Pencere vermiş Alman Ord. Prof. Dr. . edecek Te ba kân da dısanya transfer edecektir. Şu halde meseie . batı yakasına açık kaldıkça. btv • Frıtz Arndt ve bir Türk Doç. • bo açıdan ele alınabllir. calaya çarpa belki bir süre giAma meselenin çok daha BnemU bir yanı vardır. işçiye Türkiye . Dr. un yazmıs olduğu «Denel • decek ama, sonunda kavraralarl Anorganik Kimya» adlı hakika • den sağladığı yüksek kazançtan yüksek ücret veren yabancı kum . asıl ve gerçek anlamları ile yerten çok değerli bir eserdir. Al a panya: a ; lenne koyacaktır. man Ord. Prof. 1955 veya 56 vı a J Ben kazanıyorum, sen de geçtaiyorsun! Şu Işl bozma da Tür i M. KIZUGCDENLÎ lında memleketimızden ayrıldı. a klyeyi beraberce sömürelim... diye el altından bir ortaklık tekllft t« • • ÇORUM Tiırk Doçent de 1958 yıhnda Üni a tirmektedir. i • **# versiteyi bırakarak özel bır a S Bdyle kunımlarda çalışan Türk işçisi yalnız kendi dunımumı du . plâstik fabrikasında mühendis • şfinüp de «her koyun kendi bacağından asılır» sivasetine saparsa, po • S olarak çalışmaya başladı. j S litika eylemine girmez. Kendisi günde 3040 lira alıyorsa, kömör • 1957 de Fakülteye girdijimde • madenine 8 lira yevmiye Ue inen emekçi kardeşini düşünmez, ağa • i kitabın 3 üncü baskısı da tuken • nın tarlasım 3 lira yevmiye ile çapalıyan köylü kardeşini düşünmez: ; | oparlorlü ezanriıın yakınaıılaS mişti, o tarihte knraborsa'lan 100 !; ra çatan sayın llhan Selçuk, Bana ne? Ben kendi dümcnime bakanm... der. J liraya alabilen talihlilerden biri S j fıkrasının sonunda söyle oılşte böyle düşünen sendikacı Türkiyenin sömürii düzenine ka • yım, 1958 de 3S0 lirava fırladı. J tılan »an sendikacı: ve böyle düşünen işçi Türklyenin sömeirtt dü J yor: • «Biz sömürüden rahatsız olma• zenini destekliyen emekçi olur. • Ilgilendik yıp da ezan sesinden rahatsız o• Avnıpa ve Amerika işçisi. yoksul ülkelerin sömürüsünde patro . İanlardan yana değiliz. ( ) Kiimya Talebe Cemıyeti ko • nun kazancma ortay oldukları ve emperyalizmden nasiplendlklerl . minle. neyle, nasıl mücadele nuyla ılgılenmemi? değildir. S içindlr ki yoksul ülkelerdeki emekçiler satmışlardır. TUrk dev . edeceğimizi bilemezsek devrimei1958 den sonra, kitabın De Z rimci emekçlsintn bu ırerçeği çok ivi bUmesi gerekir. Ve Türk emek < lik daha başlangıçta basan«ıılıkinlıkça bastırılması veya Cemı Z çisi kendi vaunında yoksul işçi ve fakir köylü kardeslerini bir ke j ğın altına imzasını atacaktır.» yetçe teksirine ızin verilmesı S limeylf «mlüetini» yabancı kumpanyaların kapısında aaUcak derr • Gbruluyor ki, örneÇin uay Neiçin Dekantıga müteaddit defalsr • keye düşmemelidir. " cip Fazıl Kısakürek nasıl her şemüracaat edildi. Verilen cevap, S Bu derekeye düşmekten Türk emekçisi bir tek biçimde ktırtu ; yi dini yönden ele alıy«r.«a, bay kitabın telif hakkının elde edileS İlhan Selçuk da iktisadi yönden mediği oldu. Tetıf hakkını ver i labilir: Türkiyede halk iktidarına yönelen politikaya kaUlarak... ; ele almak eğilimindedir. Oysa meyen Alman Ord. Prof. mu, • Bu politika, sınıf bilincinin ve milliyetçiliğin gereği poltikadır • sadece ne teokratik, ne de ekoTürk Doç mi, yoksa her ikisi • • Türk devletinin bağımsızlua bu yolda rerçeklesir. Türk toplumunun J nomikfeir^^yaratı^liiUr^nia/ıolJ^^ ! emperyal'lst so'mürüden kurtulması. ancak bu yolda mümkündür. i Kişinin bir de est'etik yönü var' güçlerle emekçiler «urud araıında ' dır ve hoparlörle büsbütün büyütülmüş çirkin bir sesten raBu £ k.rşmnda kitabın l bir kaynasma, geniş cepheyl meydana getirecektir. Bazılan komhatsız olmak ve bundan yakınÖ g ^ i m ' ^ e r i ; ™ e % e 7 k e d " ; i : | P r.dor^a P it,.i«nin.n karanüğında emekçi.er uyusun da Türkiyey* mak hakkına da sahiptir hic mesı gerekirdi. fakat maalesef ; y«b«ncı ortaklanmızla sömürelim hırsında ışçıyı polit.ka dışında şüphesiz. Unutmamalulır ki, yuzdaha deierli bir eser yazılamadı, ! tutmaya çabalamaktadırlar. Bu çabayı ülasa mahkum etmek Turk yıllar boyunca her şeyi din açıeskisinin yerine konamadı. Der ' işçisinln milli görevidir. sından değerlendirme çabalarıse devam etmekte olan sayın nın çok acısını çekmiştir insanProf. lerden birisi, 1963 yıhnda lık ve bu sefer de iktisat açıs'.naynı konuda bir kitap yazdı. Fadan değerlendırmove cabalayankat kendisi de heğenmcmış olacak ki, eski kıtaptan da soru ••••••••«!•••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••* sormaya devam etti. Hocamızın daha iyısini yazmiya muhakksk ki vakitleri yoktur, çünkü özel yüksek okullardan birinin bem Fahrir» Ç1LDIR ögretmenı, hem de müdürüdür. Özel okulun yılhk ücretini vereNİNET MALOĞLU bilen bır öğrenci için fle. eski Cenyiı TEKİN ile kitabı karaborsadan almak bır LEFTER MIZANC1OĞLU problem olmaz. nıkUüandılır Nijanlandılar Fen Fakiiltesinın on yıllık bir divasını açıklamama ımkân verM.10 19«7 Büyukada 22.10.67 diklerı için Sayın Burhan Frlek ve mektubu yazan tayın snneanneye tesekkiirl»nmı junannv. Okumuşların cehaleti Devrimci işçi 1 300 lirahk kitap 6 1924 Honarlörlü ezan H K çekişmesi Hükümranlık hakları (3) EŞİTLİK ve HÜKÜMRANLIK HAKLA RI YÖNÜNDEN: Anlaşmalar mutekabiliyeti tazammun eder. Türkiyenin veya diğer NATO üyelerinden hemen h'psinin. Amerika Birleşik Devletlerinde askeri üs ve tesis kurması bahis konusu değildir. Demek oluyor ki, mütekabiliyet fiilen mümkün değUdir. Ancak NATO üveleri A.B.D. de eğitim, tarair. bakım vesair maksatlar için muvakkat sürelerle askeri birlikler buIundurabUir. Bununla beraber, prensip olarak bu haklar, hiçbir anlaşmada ref'olunamaz 7e bunlarla beraber vürüyen hükümranlık hakları zedelenemez. Dtinya'ia. büyük veya küçük millet diye bir tasnif yofctır1947 den beri Amerikalılarla beraberiz. Ba yirmi sene içinde, halk arasında Amerikabya sevgi azaldı ise bu doğrudan doğruya onların bir kabahati ve bu uzun süre içinde her konuda biriken hatâlann neticesidir. neye mâl oldu, Millele Daima hazınm Cumhuriyet 12878 Cumhuriyet 12680 B »hsı geçen «ayın Doç. Dr. ve sayın Prof. l)r. un adlarını polemığe yer vermemek gayesiyle yazmadım. ilgililer tanırlar. Eğer kimliklerini «çıklamak ve cevap vermek ısterlerse tartışmaya daima hazınm. Mehmet Izrö »ERKMAN Kımya Yük. Mühsndisi MERSİN CHP Niçin TİP'e cephe aldı? Guevara nasıl öldürüldü? 43. Sayısı 16 sayfa olarak çıktı Cumhuriyet 12676 neye özel okallar Sonuç edelim ki, ikili anlaşmalann ne miktarı, ne şu veya bu zamanda, bu veyabut öteki iktidar zamanında yapılmış olması, ne yazılı ve ne de sözlü bulunması meselenin esa sını teşkU etmemektedir. Bu mihver etrafmdaki münakaşalar daima yersiz polemiği açır. Devletler arasında lüzumlu cörülcn işbirlifi her taman kunılur. Asıl mesele. kısa bir vazi içinde kısmen temas edebUdiğimiz etkilerdedir. Amerika, Türk dostluğunu kaybetmek istemiyorsa. Türkiyedeki personelinin davranış ve tutumlarına dikkat etmeli, mevcut faaliyetlerin de daha temkinli olmalı. Türkive üzerinde riskleri a^tınc tekliflerden. çabalardan içtinap etmelîdir. Aksi halde. bencil davranışlar, Türk kamu oyunu kendisinden soğurur. Yirminci Yözyıl başının tanmmıs Amerikan vazan F.S FitzReraldın Pariste geçen bir hikâyesinde Fransada vaşıyan Amerikalılann durtımuna işaretle kahramanıru söylettiği «„ Bir nevî KraUık idik. Adeta her hatânın üstünde idik. Sihirli mahluklar fcibiydik...» sözünü tekrarlamakta bir favda vardır. Hatâlar. bu sihri bupiin bozar. Aynca, bu soğukluğun sebeplerini renatik bir anlayışla mutlaka komünist tahrikine bağlamaya da lüzum yoktur. Milliyetçi duygulardan yararlanacak tahrikçiler olabilir. Ama. meselenin asb yukanda tfade edildiği gibidlr VZ^inaenaleyh, he. Ud tarafır meseleleıi b&* ' y ü k bir lamimiyetle eşit bir anlayiş tçinde ele tlarak pürflzlerlnl ayıklamabn gereküdir. e k T a r mal oluyor? Konuşmıya cesaret edemedikleri vesikalar ve perde arkasıyla CEMAL KUTAY O zel okullar hakkmdaki yazınızı okuduk. Birçok hu«uslarda sizinle hemfikiri7. Hakikaten tüm olarak eğitimimizın sonu iyiye gıtmemektedır. Ve bu bizleri düşündürmektedir. Yalnız özel okullar hakkındaki bazı fikirlerinizi kabul rdemiyecegim. özel okul mensubu bıılunmama rağmen, bu eğitim müessejeleri sosyal adaletle bağdnamamaktadır deseydiniz; size bir parça hak verebilirdim. Yalnız hakikate uymayan Dazı noktalan ileri sürmüşsünüz ki nunları tashih etmeden c^'^Tnverr^im. Hiçbir zaman resmi okullardan ayn bir muamele görmedik, hocalanmız hemen îıemen birdir ve kopyeye göz yummazlar, hattâ denilebilir ki, özel okul talebeleri daha çok calısır. Çünkü bir veya birkaç dersten kalmak!a iş bitmiyor. Devre kaybedilen her ders için «i 10 nispetinde bir para alınıyor. Sayet dediğiniz gibi naravı veren diidüğü çalar misali olsaydı bu sene özel okul mezunu yüzlerce eczacı, dişçi, mühendis v.s. olurdu. Fakat 1967 haziran ve ekim döneminde yüzlerce tnezun beklenirken eczacı okulundan bır tek kişi bile raezun olamamıstır. Disçi okulu ise sadece dokuz mezun vermistir. Bu da filtirlennızm ajfjını ispat etffley» kâfidir zannedıyorum. HER YAŞ İÇİN Piyano Solfej ve Bale derslerine ek olarak ŞAN ve VİYOLONSEL Kayıtlar devam edıyor. M E L E K N A Z Tel: 47 3153 Dâncılık: 2969/12683 ACI BİR KAYIP Ebediyete intikal eden müstesna değerli coğrafya öğretmenimiz insan, RAUF MlRAL'e Tanrıdan mağfiret, kederli aüesine başsaglığı dileriz. Cenazesi 24 Ekını 1967 sah günü Şişli Camiinde kılınacak öğle naraazını mütaakıp ZincırL'kuyu Mezarlığına defnedilecektir. MilLET MECMUASI'ndtJ Cumkuriyet SONUÇ açıklıyor! K ısa olarak rehaııi? pttirdiğim misaller bütün özel okullan içine almayabilir (örneîi *ilin okulunuz .labilir). Fakat bütün 8zel oktıllan i'»aslı «'etaylar« dty*nmad»n aynı süzfceten leçlrmen'J bvaz naksızhk c:ur kıa»»tlnd»viTn. ROBERT KOLEJ IJSE BÖLÜMÜ MÜDÜRLÜĞÜ ReklSmcüık; 3795/12081 Ttr£KÇİO6LU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear