Catalog

SAHTFE tKÎ 22 Ekim 1967 CFMHTTRÎYET BİLİMSEL ARAŞTIRMA Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY ürkiyede bilimsel ve teknolojik araştırma için fiç mflyon llra harcanacağı hakkındaki haber dikkat re Ugi çekraeden gazete sütunlarından süindi. Gerçekte haber ve bununla ilgili sorunlar memleketimizin başta gelen dâvalan arasında yer almaktadır. Bugünün dünyasmda bilimsel ve teknolojik, araştırmalar insanoğluna daba ivi gelecekler hanrlama amacma sahiptir. Ülkelerin milli giyasetleri. sosyal hedefleri bu çeşit çalışmalarm yönönü t&yin eden âmillerin basında eelir. Bilim, gerçek niteligi 11e ünlverseldir. Bir ülkenin. bir memleketin bilimi diye bir şey söz konustı olamaz. Fakat bilimsel araştırma ve bilimsel gelismenüı alacağı yon ülkeden ülkeve detişebiiir. Bu telişme, ya plânlı bir hedefe sahip olraadan kendiliğinden olur veya belli bir maksada bir plân çerçevesl îçinde vöneltUir. (Atom botnbasının rapılmasındaki bilimsel ve teknolojik araştırmalar gibl). Bilimsel ve teknolojik araştırmalann beüi bfr plân çereevesl içinde belli bir hedefe yöncltiiraesi ve bilim adaralannın çahşmaUnnın koordtoe edflmesi (maksat ve hedefler yönünde) bilim ve teknikte hızlı gelişmelere yol açar. Bövlece «bilim için bilim» kalıbından çıkilıp bu relismeler savesinde millî hedeflere cabukça ulasılabilir. Bilim alamnda geiismiş ulkelerde calışmalar her jrön biraz daha millî hedeflere yönelmekte, teşkilâtlı maksatlı bir niteliğe sahip olmaktadır. tırmaların en iyisini Türk iktisatçılanndan bekIemekten tabii bir şey yoktur. Bütün bunlara rağmen ülkemizde «bılımsel ve teknolojîk araştırma» arzulanandan ve beklenilenden çok gerilerdedir. Bunun sebepleri çoktur. A ÖĞRETtM StSTEMÎ VE METODLAR1: Türkivede ilk öeretimden liseye kadar bütfin kademelerde tahlilci, tenkidçi, araştmeı, soruştnrucu dima$lar yetiştirilememektedir. (Hrerim. öçrenciyi düşünmeve. tahlil edip bir sonuca varmaya hazırhyacak bir nitelikte dejildir. Üniversitelerimizde ise düşünüp tahlil etme ve bu «onuca varmava vni açacak öğretime çnk yakın bir tarihte başlanmıstır. f* BtLGt SEVtYESİ: Araştırma vapacak bilim adamınm modern biİKİlerî en yüksek sevivede bilmesi ve bu bilçiyi araştırma metodu ve tekniği çerçevesi îçinde knllanıp sonuçlara varması «rereklidir. Modern bilrileri ileri seviyede bHm kisilerin mutlaka arastıncı olmaları çerekmez. Arastınci, vüksek bild^e ilâvetcn belli tahlil ve araştırma âletlerini kııllanmayı bilen kisilerdir. Bu sebenle araştırma vapmak için iki niteliee sahin. vani yüksek bilim ve arastırma tektıik ve mrtodlannı bilen âlimlere ihtiyacımız vardır. Türkivde bu nîtelikteki ilim adamınm sayısı çok değildir. 4 | ARASTTRMA MÜESSESELERt: Turkrvede riddî, basanlı bilimsel araştırma vapabilecek müessfselcr henüz gelişmemiştir. Elde tek müessese olarak valnre ünîversiteler vardır. Ünlversiteleriroizr kurulusu, işlevisi, ıtelenekleri, öıjretim ve çalışma sistemi büimsell araştırmalara hıı verecek «artları hazırltvamamaktadır. A ARAŞTIRMA SONTTCLARIND \N FAYDAL\NM\: Bilim adamlarmi araştırma yapmaya vö> neltecek Smillerin basında. bir maksada hizmet edebüme istefi gelir. Arastırmalannın raflardj tozlandıîhm bilen arastıncılarm sevk ve isteklerinin azalmasından tabif bir şey yoktur. >••••••••••••••!•• •••• r:::::i::ii: HU;:::::::::::nl £:::::::•:::::::::::::; " •••• " •••• •••• •••• •••• ••«* :::: AÇLIK TEHLIKESI ligimi iıtiyeceğim) dıye boş otur miiarını mizur göstermege çahşıyorlar. K^drolarda. maşavırlıkler, uzmannkıar, merkîz valilıkleri, yedck müdürlükler • dolmuş ve taşınıştır. Varın bu zevat emekh oıur olmaz hecsı İstanbulda, Ankarada 16 vı»ya 20 daıreli ap»:»manlardan birınde birer daire alıp yerleşeceklerdır. Bahçelerinde biraz maydanoz, soğan yetiştiremiyecekler ve iki ta7uıs besliyemıyeceklerdir. Köylümuzün çoğu bugısızdır. bir kısmı tembeldır. yazma öğrenememla ögrencinio bir ksç yılft mabsus olmak uzere bırde bırakmak esası otmalı. Ikınei sınıf dogrudan doğruya Uçten dörde geçerken sadece bir yü bır&lunaJc ^axtı esaa olmaJıdır Bir ilkokul eğretmeni olarak, vilların vermiş olduğu tecrübelere dayanarak yapıyorum bu teklif*mi. Kanunlar toplumun düşüncs leriyle Ugili olduklarına göre. *ıazirlanan yönetmelüder de zannedenm, ilgill sınıflann görüsüne dayanarak bazırlanır. BugünedPk hazırlanan pek çok yönetmelıkl? rin, esas uygulayıcılanna sorulmadan masa başlannda hazırlanmadıklannı kim iddla edebılır9 Mesele tepe değil. tabandır Tepeden yapılanlan çok kez taban iter 'lkokullar vönetmelığındekı ba zı aksaklıklann glderilmesl ı çin, ilkokul öğretmenlerinı As içerisine alan genış bir anket a çılmahdır. Bugün 18 bin okulu olmıyan k«v lerimizi bir tarafa bırakalım da okulu olan binlerce kövlerimizde ki bes sıraö okuttn tek ögretmenin durumunu düşüneltm... tmKAnnrrmbu ögretmenin UctincJ sırufa gelmiş olcuma yaama bllmiyen ögrencüere olcuma vaztna öğ retmeatoe? Birlnci sırufta lsteni len seviyeye gelmemis öftrencit»r bilhassa üç, dört, beş smıfı beraber okutan okullarda üçüncü sı nıfta, büyük bir oroblem teşkil etmektedirler. öfretmen bunlaria ilgilenme olanagı bulamadığı içm bu öğrencilere yaıık olmaktadır Üçüncü sınıf biltün köy ve kent okullannda yığınak olmaktadır Çok okuUard» bu smıflan bölme problemi ortaya çıkmakt«dır. Asturias 1967 Nobel ödülünü Guatemala'lı ünln yazar Asturias kaıandı. Tabir Alangu'nun dilimize çevirdigi «Guatemala Efsanelen» ni okndnm Astarias'tan . Ünlü Fransız ozam Paul Valery bu kitap için diyor ki : « Bu efsaneler beni tum sarhoş etti. . Bu kıtabı okurken büyulu bir ıksıri ıçer gıbı oldum.» Astnrias'ın söhreti çoktan kendi ülkesinin sınırlan dışına taşmıstır. Buim bugün köşemizde yapmak istedigimiz, Astnnas'ın edebî deferini belirtmek değildir. Ne böyle bir denemeye gınşecek yetkimiz var, ne de Asturiası o denli incelemisiz. Binm amacınuz Astnrias'ın kisiligini topinm açısından yerli yerine koymak olacaktır. Biliyonıı ki. ber sanatçının toplnm açısından bağlandıgı kökler vardır. Kimi sanatçı Homeros çibi bin yıllann bolelık düzeninden cünfimüze uzanır. kimisi ortaçaSm derebeylik duzeninde sanatın büyülü solu?unn \akalamak vüceligini göstermistir. kimisi kapitalizniin kosullarında boy atmıstır. Bütün bnnların ayn ayrı degerleri vardır. Astorias çağımızm yazandır. Bngfln yaşamaktadır. Onnn bikâyesinden Türkiyemiıe bir çiıgl çektifirau zaman kendimiz için yararlı dersler çıkarabiliriı. Nobel ödülü her rıl bütün dünyada llgirle karsılanır. Nobel armafanını kazanan kitaplar çesitli ülkelerin kitapçı camekinlarında birdenbİTe serpiliverir. Eserin üstüne gösterişli bir band sarılarak okurun dikkati çekilir : 1967 Nobel Edebiyat Armaganı! Seçkin nlonlarda imtivaılı kişiler çevresinde Nobel armağanmdan söz açmak. kültürlü «örünmek yollanndan biridir» Simdı bizim ülkemizde. öncelikle tstanbnlnn zenrin köşelerinde, davette, kokteylde ziyafette : Havalar artık soğndu.. dercesine lâf açmak için : Asturias'ı okudannz mu? Böyle «omlduğunda şasırmamak gerek. Diyeceksiniı kl : Parise ısmarladım henüz selmedi. Veya bir süre dalpn duraeak, çok kittp oknmnş da »yırdedemez kisilerin dalgınlıfıvla : Galiba diye ortalaraa bir lâf cdeceksiniz. Sonra Astnrias'ın nasıl da üstün, büyülü, güclü bir yazar oldu6u konusonda sözler atılacak ortaya.. Başı sonn birbirini totmaz gevezelik içinde saatlerce konnsulaeak. Astnrias tsveç'te Nobel'e lâvık gorüldü ya! Derhal bizde itibar kazanacak. Batılı olmanın icabı bn çesit armatanlan ivi izlemektir. Goncourt armaganını da bileceksiniz. Nobel'i de. Batı edebiyatının son olaylannı iyice izlivereksiniz. Ama sözgelisi Aziz Nesın'i siyasi polis yakalayıp da nezarete götürdü mü ve bir komiser : Senin afzının orta yerine.. diye ünlü yazara küfretti mi. Sabahattin Ali öldürüldü mü, Nâzım zindanda çürötüldü mü, Rıfat Ilgaz prangaya vuruldu mu sesinizi zintaar çıkarmıyacaksınız. Bizim komprador kapitalizmlnin edebiyat sevgisi Türkiyenin smırlarına ırirerken bitiyor. Astnrias bir yoksnl Günev Amcrika ülkesinin yazandır. Gnatemala'da yoksnl yerli halk, Amerikan knmpanvalannın znlmü altında horiannns, ezilmistir. Amerikan meyva knmpanyası, kahve, kakao, şeker kamışı, mnz knmpanyaları bu küçük ve yoksul ülkede sömürünün kaba vumrn|n\Ia egemen olmnslardır. Asturias'ın çofn kitaplannda iste bn sömiirü dile getirilmistir. Gnatemala'da sosyal adaleti gerçeklestirmek isteyen yönetimler Amerikan • komprador ortaklıgının vurucu kn\veti haline gelmif satılık bir ordnnnn darbeleriyle çürütülmüslerdir. 1899'da dogan Astnrias bir ömür bovu bn aşagılık düzenin olayları içinde yaşamış ve sanatçı gözüyle bn olaUarı romanlaştırmıştır. Nitekim Gnatemalalı yazann Nobel ödülünü kazanması üzerine Güney Amerika edebiyatını iyi tanıyan bir Fransız yetkilisinin : « Asturias'ın yapıtı: halkının içınde bulunduju sefaletten Amerikan şirketlerince somurulmesınaen gelen bir utançla dolup taşaı» dediiini ajanslar haber vennektedirler. tsveç, Amerikan sömürüsünü dile getiren bir sanatçıyı armatana lâyık görür. Sovyetler bn sanatçıya geçen yıl «Lenin Ban; ödolu» nü vermislerdi. Ve Astnrias bngün Guatemala'nın Paris Büyfikeleisi'dir. Demek ki Gnatemala vaktivle Amerikan sömürüsünün zalmiinü anlatan ünlü bir yazarına, zindan, polis, kelepçe ve pranga yerine Elçilik koltujn snnacak kadar hoşgörü içindedir bugfln. Dustinebili^pr jnıpıınnz Türkiyede Lenin armaganı kazanan 'Üfr ««nîrtçının hatf pnrmelâli ne oltfr^ ' „ Turkijfde kömjıtador kapitaliıminin karanrıfi?' yeryflzündf pek az üfkede Vafa'ır.'*Bu karanlıgın en siyab bir köşesi de tstanbnlnn imtiyazlı çevreleridir. tstfr Avmpada oknmnş olsnnlar, is ter Amerikada, bn takım kendi ulnslarının bütün degerlerine knyu kararak ve sdzümona Batılılasma masalı içinde hıysnetlerine gerekçe hazırlıyarak asalak yasantılannı sürdfîrmektedirler. Yetersizliğin sebepleri • ••• • ••• :::: ••PB •••• İİİİ iiii • ••• Türkiye'deki durıım ueiin Türklve De Batı ülkelerinin b11im«iel ve teknolojik gelişme sevivelerl arasmda büyfik farklar vardır. Böyle bir dunımda ilk afcla gelen ileri ülkelerin sahip olduklan bilgivl «ödünç almak» ve onlart aynen taklit etmektedir. Ödiinc alma öğretim alamnda kısmen favdalı ol»a bile, bilim ve teknolojinin. milli hedeflere hızla ulasma âleti olarak kuilanılmasında veterRizdir. Bu, bihassa teknolojj alamnda kendini röstermektedir. Ziraat alamnda Amerikan ürctim tekniğini «avnen uygulama isteğinden doğacak mahzurlar gibi.» Bu mahzurn önlemek İçin ileri ülkelerin bilim ve teknolojlsinin tnemleketimiz şartlarma uvrnn bir hale getirilmesi akla yakın pörülür. Bir «adaptasyon» nitellginl taşıyacak olan bu çeşit çalışmaların «ödünç alma» ve «taklid» den daha iyi sonuçlar verebileceği süphesizdir. Buna raçmen bilimsel ve teknolojik gelismeleri adaptasyonls filkemiztn şartlanna uydurulması en lyl bfr yol degildir. Ttirldyeye hâs bir bitldsel ve bayvansal hastahğın tedavisi yolnndaki lâboraruar çalışmaiarınm ve tarla tecrübelerinin en başanlısını Türk bilim adamları yapabilraelidir. Sosyal bilimler alamnda bünyemize, milli hedefierimize uyan çalışmalar Türk âlimleri tarafından güdülmelidır. Ekonomik kalkınmamızı hızlandıracak ve iklisadi kalkınma plânını geliştirecek bilimsel araş Sonuç 'T'ürkiypde. bilimle tatbikat arasmtfa halâ blr " «demir perde» vardır. Bazı noktalarda incelip yumaşayan bu perde hâlfi cesaret ve ünıit kırıcı bir ihtisamla bilim adamlarının karsısında dikili durmaktadır. Tatbikatta bir yenilik, bir üstünlük varatmıyacak olan araştırma için vapılan harcamalar bir israftan başka bir şey değildir. Milli kalkınmamızm ve iktisadî gelişmemizin başlıca kaynağı ve sebebi olacak bilimsel araştırmaların başan ile yapüıp faydalı olabilmeleri için yukarıda sayılan hususlarm bir bütün olarak sistematik bir şekilde ele alınması, araştırma yapmayı saglıyacak bilimsell şartlarla, sonuçlardan faydalanmava vol açacak düzenin kurulması şarttır. Aksi halde araştırmalar «araştırma» niteliğinder uzak kalır, başanlı olanlar ise raflarda tozlanmaya mahkum edilmiş olurlar. • ••• •••• ayın Ecvet Güresin yordumuzun geleceğındeki açlık tehlıkesıne dokunmus ve Bırleşık Mıhetler FAO »tskilâtımn açlık harıtasında Turkıyenın baş köşeyı ıçgal ettıguıi biz okuyuculara tabii bu arada ilgihlere, ve'kılı makamlara. dikkatlerını çekerek hatırlatıyor. Insan bir taraftan bu gıbı harıtalarda baş kbşeye alınmannıza ıçerlerken, oır taraftan TG bın 7 kılometre «arelik genış Dir topraga sahip olan yurdumuıdakı yaşayan ve 1975 yılında da yaşayacak olan halkımızıo ne kadar urerse üresın aç kalmak tehiikesıle karsılaşmasının ıhbmahni acı ile dü?ıinüyor. Bugündea bu acı ıstıkbalın gereklı tedbırlerle göğüslenmesı mumkün dt.gil midir? Bılstnlerimız, tanm'ılanmız, sıyas»tcilerimiz, acaba ne ofüsünüyorlar. Bugün pra'ik ve clumlu. radikal tedbirler alınmadığına gör» bu yakın ge'c'c^ımiz nasıl olacak? Dün Istiibuldan Gebze iftıkametme trele gidıp geldım, Tren yolu. Ank^a asfaltı civan ve üst tarafında «skı Ankara tstanbul yolu ı'izerinde v e kenarında alabildiğine boş araziler vardı. Ne ekiliyor ne de mer'a olarak kullanılıyor. Bu ya2 tstanbuldan Tekirdağ, Gelibolu, ÇanaKkale, Ayvacık, Edremit. Ayvalık, tzmı oradarı da Afyon üzerınden Ankaraya ve tekrar tstanbul'a ddnerek oüyük bir tur y»ptım. Gene çok. jrek çok bos verler gördüm. Bunlsr ikileme için bırakıian yerlerden hariç. metruk topraklardı. Kendi hallerine bırakılnuştı. Demek ki bu metnlekette ekilip biçilecek henüı çok yer vardır. Buralan niçın bu şekılde bos bııakılıyor. Mahalli tarım mak^ınları ilgilene'mezler mı? S Bir teklif öye «>dınlıjı götürmek istiyorstk Key Fşlen Bakanlığında ufak bir büio kurup emekl: olacak kımscerdtn ısteyenlere veya şehırlı diğer aydın kişıler? toprak. ekıhp biçilecek veys nayvan. tavuk vesaıre yetiştirebilecek arazı dağıtılmalıdır. P a m ı t değil. Psrası ile. taksıtle, köyiüye verir gibi şehirlı aydıtı ve hevesli kı$u»re de toprak verUmelıdır. Bu sehirlı kişilerın kövüilere öğretecegı şey çoktur ve koylüaen de b«r şeyler bğrenır vr bir kaynaşma olur. Bir arada ç^lışılır. Toprak tevzi komityonUrı şimdiye kadaı kaç para sarf etraı»lerdir ve ne ı» gör müsler ve *<*nedeki verimiert nedir. tlgili makamlarından başka bir parlâtr.i to heyeti ara»tırma yapıa, rand:wanm2İıtı gorecektir. Et va Balık Kurumuca ait önsmli biT gerain'n tstanbuıda rıh tıma bagl»n«rak Ankarad*n gelen kururn ı>ktbırine otel vazifesi gördürü'.düğünden ve nefere çıkmasını ;zm verilmedıgmden gemlnin scn kaptanı şikiyrt ediyoıdu feseii'erdc gızete lütui)larındı. K I Sonuç u şek:ld« ıdare olursa, bu ıaşkıni;k v e acit devam ederse bd yurdu tabiatıie açlık da kapUr, meskenet de Çok yazık olur. çocuklanmıza ve torunlarımıra. üyjnıhm. Bîrat da »ehirliyi köye gonderelim. R. Ahmet DORA *** SONUÇ R :: :: •••• • ••• • ••• iiii öylüıf rımizin bir çogunun topraksız oldugundar çikâyet ediyoruz. Birçok köylü. bıhycrum ki. îstanbulun burnunun dıbindeki toprığ:nı ekip bıçmiyor ve tstanbula gelip yanaşmalık arıyor. Bugün dairelerde binlcıce aydm kişı var ki. emekhlikıerı gelmiştır. Bom boş oturuyorlaı Baremin en vüksek kademesindcn maaşlarını irlıyorKanuııuıltf bek;heraaı» B 6 Bari tarihlen uon ert zekftlı ve yaramazlık yapıyor dlye, bazı öğrenclleri bir köşeve atraak, öğrencive en hü vük kötülügti yapmak demektir OğTetrnenlikte esas; problemi olan çocugun, probleminin nedenıni •rayıp bulmak, onu çözmek ve kawnm«ktır. ögrencisini bir ögretmen köşeye atmaz. Şayet böyle'.eri varsa eger, onlan da yönetidleri bir köseye atm»hdır. MBkremin TKKİN Hendek Aylak Mtısa ayın Selçuk «BARÎ TARİHTEN DERS ALALIM» bssiıkh yazısında kökü 1919 ve 1920 lere dayanan, Sayın Erol Ulubelen'in «ÎN'GtLlZ GtZLİ BELGELERİNDE TÜRKİYE» adıyla latıja çıkarılmış bulunan bir eserindtn bahsetmektedir. S TEŞEKKÜR Biraderim Süleyman Çehreli'nin vefatı dolayısıyîa yakın alâkalarını esirgemeyen muhterem zevata mınnet ve «ukranlarımı arz ederim. İBRAHÎM ÇEHRELt (Cumhurıyet : 12559) İhanet anlaşıhnca tngilız gızli belgelerinın mahiyeti anlaşudıktan tonra, intan ihanetin sınırlannı tayın etme*te güçlük çekmiyor kanaarindeyım. Bugün içinde bulunduğnmuz koşullar bakımından bir yargıya vararak, olayları objrstif olarak degerlendirebilen hr fert dostunu ve düşmanını »eçebılecek bir belgeye sahip olmuv tur. Bu beliienin bir kıtap olarak yaymlanmasının degerı buradadir. Artık körü kfirüne diişmann> dost gözüvie bakmakla ne denlu bir hataya düşüldügu beUe ile tevsik edilmek auretiyle gün gıbi a?iltâr bir hale getirilmiştır AnglosaK«onların Osmanıı lmpacatorluğu üzerındekı etkilerı ve çatırdıy»ıak vıkılan kocaman bir imparatorluK. Bu ımparatorluğun enkj.ındao kalan bugunku Türkıye. Bugün Turkiye ketf di ımkânları ile Milli şuur ve çağımız Mıllıvetçiliğ] anlayışı içerısınde kurtuluş yolunu bulabılır. tşte bu yol, tarih! tngıiiz gızli belgelrrinden alman örneklerle harekeı noktasım açık ve seçık olarak kamu gözü önüne sermiş bulunuyor Bugün Kıbrı» lorunumuz tngılız oyiınunun bir neticesi değil midir? Rıbrıs meseleroiz kftrdügum halıne Relmiştir. Kıtacs Ingıtizlerle Yunanlıların akrabalığı gözönü^e alınacak olursa tngilterenin oyununun halen devam etmekie oldııSu açıkça görülebilir. on sof. olarak, tarihten ders almanuzm günü gelıp geçrnektertir. Çağımız milüyetçi güçlerıoin bu belgelerden edineceklerl bil gılerle mürehhez. uyanık olarak olavlan i^lemelen gerektığını en fimimı duygularla ıfade et. mekle. sayın Selçuk'un yazısıns bıraz katkıda bulunabildimse bahtiyarım. ZekSi tZGt L •••"•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••ı Veliler, Ögrenciler GÜNEŞ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK ÖZELYÜKSEK OKULU GLNEŞ, mubakkak beğeneceğıniz okuldur. GÜNEŞ'de asgarî ücret, azaınî kolayi.klar. GLNEŞ'de gündüz ve akşam öğretınv. GUNEŞ, seçkin ve idealist kfdıo i]p hazırlanıyor. GUNEŞ, 25 Ekim'den itibaren ziyaretinize açıkür. GÜNEŞ. bğrencilerine ayrıca YURT hczırlıyor. GÜNEŞ. gostenlen büyük ilgi içm tesekkür eder. GÜNEŞ. GALATASARAY, İstiklâi Csddesi No: 311 Mısır Apartmanmdadır. Müracaat: Kat'l Öâncıhk: 2957/12567 TEŞEKKÜR Ailemizin aziz büyüiü Nimbüs Suheyp Karafakioğlu nun cenaze meruimine katılan, çelenk (onderen, bizzat gelerek veya telgraf, telefonla acımırı paylasan muhterem zevata, res m! makamlarla, kunımlara. y» kınlanmı» ve dostlsnmıza, 11 Si ve Ihtimamlarmı e'irfemeyen değerl! doktorlara. minnet ve tukr»n!«rımızı areederiz. Kırafakloilu. İnankur. Dağdeviren, Evirgcn aileieri Cumhuriyet 12S89 İngilterenin oyunu Çok revgili kızımız ve karde Simiz. Polis Pravantoryumu bashekimi Dr. VEFAT Idare merkezi Fransa'nın Paris şehrinde 2, rue de la Paix'de olup mahalli kanunlara gore 15 2'1957 tarıhinde başlıca seyahat ve tunstık ajansları tesis ve işletme işleri ile iştıgal etmek üzere kurularak faaüyete geçtiği ve hâlen faaliyet halinde bulunduğu anlaşılap «Club Europeen Du Tourisme» (C. E. T.) Şirketi tarafından 3/5/1967 tarıhinde Parıs'te hazırlanan ve Türkçe tercümesi Istanbul Onuncu Noterhğınce 13'9/1967 tarıhinde tasdikli vekâletnaraede yazıh yetkilerle ve bilumum mahkemelerde Sirket adına yapılacak ışlerden doğacak dâvalarda dâva eden. dâva edilen ve üçüncü şahıs şıfaliyle hazır bulunmak ü^re Turkiye vekili tayin edilmiş bulunan İstanbul Harbiye Halâskârgazı Caddesi 41/47 numaralı dairede mukm El. Rozentel Bakanhğımıza müracaat ederek anılan Şirketın Türkiye'deki vekili sıfatıyle ve bu Sirketi temsilen 30 Kasım 1330 tarihli Ecnebi Anonim ve Sermayesi Eshama Münkasim Sirketler Kanunu hükumleri dahılinde Türkiye'de çalısmasına izin verilmesini istemiş ve Ti.;rkiye Subesine tahsis edilen 25 000 doların da memlekeümıze getirildiğıni bıldırerek gereken belgeleri vermıştir. Bu işe ait belgeler incelenerek mevzuat hükümlerine uygun görülduğünden ılân olunur. llâncıhk 2971 12564 licaret Bakanlığı, ictıcaret eeneı Müdürlüğünden: Sonuç kaybettik. Cenazesi Î2101967 Pazar gunü ösle namazını mu teakıp Valide camiigden kaldınlarak Rumelihisar kabristanın da topraga verilecektir. Akraba, dost ve meslektaşların» duyuru lur. Ülgen ve Safcın »ilesi Cumhuriyet 125S8 TtİRKÂN ÜLGEN'i DENIZGILIK BANKASI T.A.O. DAN: 200 M3. meşe tomruk Demirköy Orman İşletmesinin muhtelii depolarından İstanbul'da Bankanın göstereceği yere naklsdılecektir En geç teklif verme müddeti 26'10/1967 tarihine kadardır. Şa.'tnareesi Talzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. Sipan No. 1136 (Basm ''4903/12577) S »»• • • • • • • • • • • • • • » • • • • • • •• • • • •»»•• »» • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • » • • • • »»» » » nâncüık: 2969/12565 Elektrik Hattı İçin Çıplak Örgülü Bakır Tel Alınacaktır Adıyaman Tekstıl Fabnkası Moııtai Müdürlüğü için satuı ahnacak 70 mm2 kesitinde 9250 metre ve 35 mm2 kesitindc 3100 metre çıplak örgülü ba^ır telın kısa zamanda teslimi şart olup. elektrolıtik olanı ve olmayanı için ayn ayrı teklifte bulur.ulabilir. 1 Kspalı teklif zarfınm üzerine Adıvaman/59445 yazılmak suretiyle en geç 24 10/1967 gıinü akşamına kadar Müesseseı ' "\a Karakoy Bınkalar Ciddesi İstanbul Şubemiz holündeki Alım Teklif Kutusuna atilması veya bu tarihte Mv de buıundurulic:.!> şekilde jrnnderilmesı lâzımdır. 2 Teklifler arasmdan şaıtlanmıza ve ihtiyacımiza en u/gun olaı.iar tercıh edilecektir. 3. siNifa s okıma yazma bilmhforlar İzmir iktisadî ve Ticarî İlimler Özel Yüksek Okulu GÜNDÜZ ve GECE öğretimi için kontenjan dahilinde öğrenci kaydına devam etmektedir. 1 19661967 öğretim yılında ilk mezunlanru vermiş bulunan vüksek okulumuz, İktısadi ve Ticarî İlimler Aksdemileri vasıf ve seviyesinde oğretim yapar. 2 Gece ve gündüz ögTp"~> aJiatî 4 yüdır, Üçüncü ve dördüncü sınıflar: I İsîerme İdar^ciliği II Muhasebe OrganİTatörliı^ü ' 1 III D» fîcaret ve Turizm. İh ' bölümlerine »yrılır. 3 Okulumuz öğrpnci ve m«r'inlsrına askeılik vesair bakımlardaıı. Ünıversite öğrenci ve me»unlarma tanınan haklsr aynen tanmrruş ve 625 savılı kanunla teminat aimrpıştır. Okulumuz bu vıl ikmci somestredsn itibar?n Mithatpaşa Caddesinde inşasma başladığı modern binasında öğretime devam edecektir. MÜRACAAT : Necatibey Caddeîi No: 17 İZMİR. TELEFON: 34176 22544 ELEMAN ARANIYOR Yabancı sermaye ile kurulmjş bir şırketin muhasebe şefliğini ıdare edebilecek muhasebeci aranrrıi.ktadır. Lisan bilenler tercıh edılir Taliplerin; el yazısı ile yazılmış hâl durumlarını ve referanslannı yazılı olarak Türk Basm Bir'ığ: Ltd. Şti. Reklâmcıhk (F.Ö.^ Sirkecı Ebussuud Cad. 75/3 Istanbul adreaine göndermelerı rıca olunur. Reklâmcjlık; 3758/12571 S SÜMERBANK ALIM ve SATIM MÜESSESESİ (Basın 24938 12595) ülcran Sonerin 2S Bylül tarihli yukandakl tsnıi ttsıyan. Uköğrenimde eğtim ve öğretimle tlgfll blr «ra8t!rm8 TtHsı çıtn Ban çocuk relll^rivte ejfrermeni* rin srörUsterinl aksetttreo bu s» tırlara benim de kattalanro vtrdir. BugünlrO, elimizdeki İHtSgTetim vönetmenliğtntn bazı maddeleri deeistlrilmeüdır Bltbassa. blrlnd fküicf sir»f!8rd8 »ğrencinm dofrudaa dogruys geçmesl. ttçte kaltn» 6i yerine, birıc . r tta otunoa • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • »• • • •• • •$ • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • •» • • • » • • » • • • • • Sumer Reklâm: 415/12.556