Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE İKİ 8 Ocak 1967 CUMHURtYET «•••••••••••••••••••••^ GEIECEKTE CASUSLUK FERiDUN AKKOR ünyaya hükmetmek isteyen Sovyet Busya Anıerika geleceklerrnl garantilemek için bir yönden savunma güçlerinl arttırırlarken, diğer yönden {de haber alma teşkilâtlarını genişletmektedirler. ÖzelHkle »on yıllarda bütiin imkân ve kabiliyetlerini bu konu üzeritıde toplayan Iki büyüklcr raodern araç ve nsta casuslardan kurulu ordularla blrbirlerinin gizli sırlarmı ve izledikleri askeri stratejinin temel prensiplerini b'ğrenmek için çok çetin bir mücadeleye girişmişlerdir. Şu aııda kara ve denizlerden havalara kayan bu korkunç gizli savaşın kazanılması için aşağıda görüldüğü üzcre binlerce insan milvarlarca dolar harcanmaktadır. Beş maddelik ::!: Değiştirin bakalım du. Şimdi ihtimal ikinciliğe, hatta belki de birinciliğe yükselmiştir. Şahsen sinemaya gitmek âdetim olmadığı için, ne yerli ne yabancı, elediyede «imar değişmelerl hiç bir filim gördüğüm yok. Fave plân tâdilleri için* yeni bir kat gazetelerdeki ilânları, ve bu komisyon kurulmuş. konuda, bazı haberleri okudukça Halbuki İstanbula, ve bütün bügöğsüm kabarryor. yük şehirlerimize, lânm olan bu Bir defa, gün geçmiyor, yeni blr değil, tam tersine «irnar plânlarında Türk filmi afişe çıkıyor. Sonra, ki değişmeleri önliyecek» bir kobakıyorsumız, bir filim yıldızımız misyondur. Bıktık artık. Bütün bu bir senede tam 16 tane filim çevirdeğişmelerin, bu tâdillerin ne bimiş, bilmem kaç yüz bin lira kaçim yollardan yspüdığını bilrniyen zanmış. Bütün btmlar sineraacılıkkalmadı. ta başanlan büyük hamleleri gösBir semtin plânı. yahut, bir büterir. yük bînanın projesi, bir defa yaYalnız, sık sık da, kalite yönünpılıp tasdik edildi mi, artık bir daden acı acı şikâyetler duymoruz. ha değiştirilmemeli. Ne hatır, ne Ama, canım, artık «o kadarcık kugönül, ne de herhangi başka bir sur da kadı kmnda bile bulunur.» şey (Ah . Hele o başka şeyl) bu ne ehemmryeti var? işe tesir etmemeli. Hele siz, fîlimlerin sayısına, veHafts içinde, yukarıki haberin rflen ve alınan paralann sağlarınçıktığı günlerde, Dünya arkadaşıdaki sıfırlara bakin! mrz, 20 seneden fazladır bir türlü, Yarabbi bir türlü, bitirilemiyen, *** bizim rneşhur Opera binasınm iki resmini yayınlıyordu. Biri binanın, bir Fransız mimarına, on binlerce lira ödenip hazırlattırılan projesi. D ir Pransız filozofu «gülmek Diğeri, değiştirile defiştirile, bu' insarun hususiyetidir» demiş. gün aldığı sekil. Filhakika, bütün mahluklar araBirincisi pek güzel, derli toplu, sında, gülen yalnız insandır. Bubir yapı. tkincisinin ise, o gudubet na bir de «isteme» yi ilâve etmek manzarasını, her gün görüyoruz. yerinde olacak galiba. tstemiyoruz, efendim, istemiyoÇünkü insaniar her zaman bir ruz. Gına geldi bu değiştirmelerşeyler isterler. Misal istiyorsanız, den. Koca şehirde ne koru kaldı, şu günlerde, Karma Komisyonda ne kıyı kaldı, n'e yüzüne bakılır görüşülmekte olan, bütçe müzakebina kaldı. relerine bir göz atıruz. Bütün milNe kadar değiştirirsek o kadar letvekilleri, söz alıp, bütçeden bir çirkinleştiğimizi, şimdi, bir de bu şey istıyor. komisyonun sayın üyelerine mi anGeçen gün de, MilH Eğitim bütlatacafız? çesine sıra geldiği zaman, her milletvekili kallcmış «kendi seçim bölgesi» nde bir üniversite açılmasmı istemiş. Memlekette 67 seçim bölgesi olduğuna göre, demek, 67 üniversite. « :r gece yapılan trafik kontroMaşallah. Hani, adamın sayı ve •* lünde, Istanbul Edirne aıasında, 100 şoföre ceza kesilmiş, ve 2175 lira peşin para alınmış. Ayru gece îstanbul Düzce arasında da kusurlu şoförlerden 2485 lira ceza parası tahsil edümiş. Ü tle Ajan ve raemurlar Dolar Amerika 39.000 1.776.000.000 Sovyet Rusya 40.000 Buna yakın lki tarafın uzaya fırlattıeı uydulann katılması lle daha da şiddetlencn bu gizli savaşı merakla izleyen dünya kamu ovu sonucun nereye varacağını şimdiden kestirememcktedir. Bu bakımdan tahmini de olsa bir hükme varabilmekliğimiz icin bu kcnuya değinerek casusluğun geleceğinden soz etaıek istivorum. Gelişmeler asusluğun gcleceği ne olacaktır? Sorusuna cevap verebilmek için her şeyden evvel bu faaliyetin ne gibi bir değişikliğe uğradığını bilmek gerekir. Yeni ve eskinin kanşımtndan meydana gelen bugünkü casuslukta İsadan evvcl Çiıı saraylarmın iinlü bilginleri tarafından keşfedilen içi boş resim kutulanylağ görünmez mürekkcbin hâlâ kullanıldığı bir gerçektir. Her devirde olduğu gibi bu gün de casuslar yakalandıklan zamaıı ölüm cezasma çarptınlacağını bildiklerinden tehlike ânında kendilerine yaklaşan izlemcilerin eline düşmeden gizli dökümanları ortadan kaldırraayı, yakalanmaktansa intihan terclh etmektedirler. En giivenilir metod bizzat görmek ve duymaktır: diyen Çinliler. yirmi beş yiizyıl sonra en gizli plân ve haberlerin yetinde incelenmekte olduğunn duyduklan zaroan sasmadılar. Yalnız elde edilen gizll bitgilerin ulastınlmasında bu günkii teknik inıkânlar karşısında arlık bir ANDREW JACKSON'un bütiin bir kızıl derili savaşın Uktiğini kafasında tutmasma lüzurn yoktur. Radyo, radar, ses bandı, uçak, elektronik beyin makineieri gibi teknik buluşlar casusluk faaliyetini geniş ölçüde etkilemektedir. Bütiin bunlara rağmen değişmeyen bir şey varsa o da, casusluk faaliyetinin esas unsurunu teşkil eden insandır. C DON LANSDALI gibl finlü casuslann kendilerine sarfedilen paralarla orantıh olarak hiç bir zaman Ruslara önemli bilgiler göndermedüleri de «çıklanmaktadır. Memleket savnnması yönünden Iüzumln para gözden çıkanlsa bile yabancı ülkelerde uzun zaman kalmıs casusların çeşitli sebeplerle çalışma güçlerinl yitirdikleri, zamanla derin bir uyusukluğa uğradıklan da göriilmüştür. Domuz kıll ticaretiyle uğraşan bir firmada ise baslayan Amerikadaki Rus casusluk teşkilâtının eski şefi JACK SABLEN'e, Moskova'ya haber göndermekten ziyade fazla para çekmek için zamanmı uzatarak bir 1} yapmadan casusluk masraf ve hardrahlannı almak kendisine daha cazip gelmişti. Bu arada para koparmak için modern elektrik siipürgesini yeni bir silâh diyerek memleketine bildiren casuslara da rastlanılmıştır. Bugıin artık bu gibi haberler aynı doğrulukta diplomatik kanallardan rerildiğinden gerçek meslek sahibi casuslara pek iş kalmamaktadır. Şurası da bir gerçektir ki, bu alanda" çalışan insan tiplerl kolaylıkla yalan söyleyebilen sürrealist, sinirli ve her seyi büyülten khnseler olup, daha çok bu gibiler gizli istihbarat teşkilâtlanna kaymaktadırlar. Bu itibarla, casusluk mesleğinde personel konusu önemli bir problem olarak kendini göstermekte, gizli teşkilâtlar bu tip insanları bünyesinden kolay kolay sıyınp atamamaktadır. Atsalar bile bu teşkilatta calışan tnsanların sır saklama mecburiyetl viicut yorgunluklarma, psikolojik deprasyonlara ve memnuniyetsizliklere sebep olmakta. sağlam bünyeleri dahi etkiliyerck zamanla aynı hastalık kendini göstermektedir. Bizi bize benzetmeli ince eleyip sık dokumadan Boyacı küpü değil Kimden kime şevka? ikisi de dert Değiştirin bakalım B Elektro Casusluk: asusluk alanında en büyük değişiklik kulaçıklanması isC lanılan metotlardan ziyade teknolojik buluştenilen meselelerin çözümündekl tur. Bu gün dünyanın etrafında dönen peyklerle casusluk faaliyeti yepyenl bir safhaya girmiş bulunmaktadır. 2/Ocak/l%2 de Kalifornia'dan ilk defa anılan SAMOS füzesi ile casusluk tarihmde devrim yapılmış ve gizli ajanlar ikinci plâna düşüriilmüştür. Cosus uydusu yöriingesine oturduktan sonra kapsüller aracılığı ile yere sarkıtılan film şeritleriyle bir insan gözünün 30 raetreden gördüğü şekilde bütün cisimlerin fotoğraflan çekilmekte otomatik olarak banyoları yapılmakta, elde edilen bilgiler televizyonla istenilen yere ulaştınlmaktadır. SAMOS uydusuyla yapılan denemelerde çok geniş bir kara parçasına yayılmış bulunan Sovyet Rusya'nın bütüıı şehirlerinin trafiği dahil askerî toplanma bölgeleri ve tesislerinin fotoğraflan teolitik sistemle çekilmlstir. Düşman ülkesine çevrilmiş büyük bir dürbün diyebilecegtmiz bu uydularla çok geniş bir sahanın gözetlenmesinin mümkün olacağını anlayan iki büyükler tarafından bunlann yapımına hız verildiginden. şu anda yüzlercesi dünyanın etrafmda dönerek haber toplamaktadırlar. Boyacı küpü değil Bizi bize benzetmeli Ajanslar: ilâhların gelişiminde olduğu gibi karsı ta'rafın casusluk teşkilâtma ayak uydurmak zorunluğunu duyan ülkeler, aynı ölçüde bir kadroya sahip olma çabasını güdmüşlerdir. Nitekim, birbirlerinin gizli sırlannı öğrenmek için dış ülkelere dalgalar halinde gönderdikleri ajanlara aynı şekilde mukabele etme zorunda kaldıklarını söyleyen lki büyükleruı, son bir kaç yıl içinde kurdukları büyük bir casus ordusu ile bu gizli savaşı sevk ve ldare ettikleri görülmektedir. Atom, diğer önemli teknik buluş ve silâhlarm kısa zamanda Rusların eline geçmesi, kurulan bu geniş casusluk teşkilâ.to^la mümkün olmustur denüebilir. Bununla berajıer, casusluğun ticarî teorisi en gizli haberlerl millî casuslarla elde eden ve çok önemli dökümanlan mümkün olduğu nisbette ucuza raâleden tarafa büyük bir şans tanımaktadır. Bu itfbarla, total casusluğun ana hedefi kendi masraflannı az tutup karsı tarafa fazla para harcatmak suretiyle bir yıpratma taktiği uygulamaktadır. atılılar her hangi bir saldınya karşı daima hazır olmalan bakimından Sovyetlerin Demirperde gerisindeki birlikleriyle gizli silâhlarıru veya buna benzer önemli bilgileri barıştan itibaren öğrenmek için büyük bir casusluk teşkilâtı kurduklarını soylerken, gecmiş savaşların acısını unutmayan ve yaradılışlan icabı kendilerine bile giivenemeyen Rusların da hemen hemen aynı sebeplerden ötürü bu konuya önem vcrdikleri anlaşılmaktadır. Böylece casusluğu bir silâhlanmaya benzetmekte her hangi bir düşman saldırısına karşı durmak icin nasıl barıştan hazırlık yaparak, top. tank, \e cephane\i depoluyorsak, casusluğa karşı da aynı tarz tedbirler almak zorunluğu doğmaktadır. Bu gerçeğe dayanarak genişlediklerini iddia eden Amerikan (CİA. FBIt ve Sovyet Rusya (KGB) istihbarat teşkilâtları son on yıl içinde bazen başarıya, bazen de başarısızlığa uğramışlar ve yabancı ülkelerde uyguladıkları acemice hareketleriyle antipatik olmuşlardır. Bu arada bir çok merhaleler aşaıı her iki istihbarat teşkilâtı mensuplarının, bir düşman saldırısını karşılamada büyük bir yararlık göstermişcesine, vatatı kahramanlıklarından bile söz edilmiştir. rw% arafların ne derece başarı sajjlayıp sağla•• madıklannı inceleyen uzmanlar. Doğu ve • Batının kurduğu geniş istihbarat teşkilâtı ile elde ettikleri sonucun hiç te parlak olmadığını işaret etınektedirler. Buııu soylerken Sovyet Rusya ile Amerikamn teknik alanda çok ileri bir seviyeye gelnıiş olmalan ve yeni bir silâhı çalmak için gececek zamaıı içinde yenisini yapacak bir güce sahip bulunmaları, bu teşkilâtların lüzumsuzluğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca casus ve ajanların harcanan paıa karsılığı hizmet görmedikleri ve çok pahalıya mâloldukları kamsıyla önemlerini kavbettikleri dc belirtilmektedir. Nitekim, Albay ABEL ve GOR1 Samos peyki eş ton ağırlığında ve bir sigara biçiminde olan SAMOS peyki ver yüzünden 48fl Km, yükseklikte dönmekte ve 95 dakikada turunu tamamlamaktadır. Estmon Kodak ve Amsco kameraları ile yıldızlann ışığında bile fevkalâde net ve hassas resimler çeken ve SAMOS uydusunun niteliği, ü2 letinkinden daha mükemmel olup, onların erişemediği yerlere kadar uzanarak her istenilen bilgiy! elde etmektedirler. Ruslar da a>Tiı projeler üıerinde çalıştıklanndan ELEKTRO CASUSLUK çok hızlı bir tempo ile ilerlemekte ve gelecekteki yerini şimdiden almış durumdadır. Şu anda dünyanın etrafını bir zincir gibi »aran iki ülkenin casus peykleri durmadan haber toplamakta ve giriştikleri gizli savaşı kazanma çabasındadırlar. Bugiin casusluk faaliyetlerinin büyük bir kısmı, insandan ziyade elektronik araçlarla yapılmakta, en kanşık şifreler IBM beyin makineleri ile çözülmektedir. Bu yüzden bütüıı şifre daireleri dünyaca duyulmayan ve konuşulmayan dilleri kullanmak zorunluğunda kalmışlardır. Son zamanlarda CİA şifrelerin kotlanmasında konuşulan ve fakat yazılmayan NAVAJO kızıl derUilerin dili kullanılmaktadır. Böyle bir şifreyi ellerine geciren Ruslar' »ıunu çözmek için ancak bir kızılderiliyi bulmak zorundadırlar. Sovyet şifre daireleri de aynı taktiği kullanmakta. daha cok argo terimlerinden faydalanmaktadırlar. Aynca taraflar saatte 30.000 kelimeyi çeşitli dillere terrüme eden makinelerden de yararlanmaktadır. B Bu, tek bir gecenin bilânçosu. Acaba her gece yapılsa netice ne olur? Trafik, öylesine, bir başıboş şekilde yürüyüp gidiyor, ve bunun sonunda, kazalar da x> kadar çok oluyor ki, ben neticenin defişeceğine kani değilim. Çünkli, galiba, şofbrler bir «muhtemel para cezasını» hesaba katıp, yola öyle çıkıyorlar. Trafüc düzenine aykın herhangi bir hareketi yakalarursa parası hazır. yakalanmazsa ne âlâ. Ve, kendilerininki de dahil, herkesin hayatını tehlikeye koyarak, basıyorlar gaza. Hulâsa, bu işe, bir başka şekil I bulmak lâzım gibi göriinüyor. Başka memleketlere bakmalı. Olabilir ki onlann tertipleri bizde kâfi derecede tesirli olmuyordur. O ?aman kendimıze göre iyicene ibret verici bir şeyler bulmalı. Yoksa, bızim trafik meselesî «onda bu para, sende bu ense varken» hikâyesine donecek, ve kat'îyen sonu gelmiyecek. Biz varız! Her türlü kebaD. balık. alaturka ve alafranga yemekler için Buyük Ankara Oteft Rooi Grlll'ino cıkin ve ı vemeğinizl yerken ayaktanmz altına 4 seriien Ankara'yi seyredin. her akşam saat 19'dan sonra Roof Grill İnce eleyip sık dokumadan Sonuç ukandaki açıklamamudan da anlaşılacağı üzere eski ve yeninin kanşımından kurulu istihbarat teşkilâtları gelecekte de esrarengiz ortam irindcki yerini yetirmeden belirli fonksiyonuna devam edecektir. Yalnız klâsik metodlardan elektronik araçlara geçişte haber toplama imkânları daha da ince ayrıntılara ayrılacak, teknik gelişmelere paralel olarak kuruluşlar da genişlcyecektir. Elektronik araçlardan kurulu istihbarat teşkilâtlarmın çok pahalıya mâlolması sebebiyle bunu ancak. güçlü ülkeler yürütebilecek diğerleri bu alanda birer peyk durumuna düşecektir. Tam bir bağımsızlık içinde \e daha ucuz bir casusluk taşkilâtı kurtnak isteyen memleketler ise klâsik metotlardan faydalanmak suretiyle eski sistemi devam ettirmek zorunda kalacak ve çok sınırlı bir haber toplama imkanma sahip olacaktır. Y B izim Mücap Ofluoğlu'nun «Yesşe» gibi, «Selâmaj» veya «Kontakaj» gibi icatlariyle meşhur ettiği sinema sanatkân öztürk Serengil İsveçe gitmiş. Orada tanıştığı bir rejisör kendisine, şimdiye kadar kaç filim çevirdiğini, sormuş. Serengil 240 deyince İsveçli şaşırmış: Affedersiniz, demiş, filim mi çevirdiniz, yoksa fotograf mı çektirdiniz? Ojledir. Filimciliğimiz. akıllara durgoınluk verecek, ileri hamleler başarıyor. Galiba üç dört sene kadar oluyor, yayınlanan bir istatistikte, prodüksiyon bakımından, Amerika ve Hindistandan sonra, Türkiye dünyada üçüncü geliyor BİR : ; tstanbulnn elektrik derdi var. Bu derdi ortadan kaldırmak J için Istanbulun Ambarlı Santralından elektrik alnıası gerek. tlgi • liler ve yetkililer; en başta Başbakanlar ve Bakanlar : S « Ambarh Terrnık Santral) 1956 yılı sonunda mutlaka hizme • te gırecek ve Istanbulun elektrik derdi tarihe kanşacaktır» diye • defalarca konuşmuslar. j 1966'nın sonu gelir, ama Ambarlı Santralı işletmeye açılamaı. • Bunun üzerine iktidar politikacıları : S Biz açılışı yapacağız, diye tnttnrurlar. S Etibank uzmanları : • Santral çalışır duruma gelmemiştir, açılıs töreni yapmıya • hm, derlerse de, sözlerini dinletemezler. J Ye törenlerle, nutuklarla, Basbakan ve Bakanlarl» en cafcafb J biçimlerde açılıs töreni düzenleriz. S îşlemiyen bir santralın kapısı önünde açılıs tBrenl yapmak ve S m sopa bilraemesi gibi, bu saym mil | iktidarın başı olarak nutuk atmak ne demektir'. Olaylar, mizab yazarlarının yaratıcı güclerini aşnuştır. • letvekilleri de, anlaşılan, ya sayı ! İKİ : ; bilmiyorlar, ya da üniversitenin ne ! tkinci Beş Yıllık Plânın ana çizyileri açıklanmıştır. önüraüz • olduğur.u. ! Yurdun her tarafından, yüksek ! deki beş yıl içinde 105 milyar liralık yatırım yapılacaktır. Bu 105 S okullarda, liselerde, hatta ilk ve ] milyar liranm yüzde 70 i kamu sektörünündür. Demek ki Devlet S Ş ortaokullarda bile, öğretmen kıtlı ] Babanın en aşağı 70 milyar liralık yatırım programında .. Ve demek ki, Adalet Partisi kendinden önce gelen iktidarlar • ğı feryatlan geliyor. Ders yılının ] J ortasrna geldik, yüzlerce okulda, | dan daha cok devletçilik yapacaktır. bir çok derslere, hocasızlık yuzün ; Peki bu Adalet Partisi devletçilige söverek iktidara geçmiş, • den hâlâ başlanamadı. devletçilifi yererek oy toplamıs bir parti degil midir? özel sektö S Durum böyleyken, ve mevcut ürün adamı, kapitalizmin politikacısı deSil midir Bay Süleyman S niversitelerin de perışan hali meyDemirel? S danda iken, yeni yeni üniversiteKendi ağızlanyla söylediklerine görr övledirler. • ler istemenin, hattâ bu isteklere Ama işin püf noktası şudur r Adalet Partisinin devletçiliği, • uyularak (67 değil tabil ya) uç devlet eliyle imtiyazlıları palazlandırmak, devlet y a t ı n m U n y l a • dört de olsa, yeni üniversite açkompradorlan desteklemek, ve Hazineyi özel şahıslara yagm» et S manın mânası, hele fa^dası ne? tirmek devletçiligidir. Ama, dedik ya, insaniar her 7aDevletin yatırdıâı 70 milvar lirayı kimler yaçma edecek? Onun • man bir şeyler isteyip dururlar. da listesî ihale islerinde ortaya çıkar. Devlet 70 milyar lirayı yatı ; «İstiyenin bir yüzü kara. vermıyenrken, komisyonculuk. aracıhk, fırsatçılık, vnrguncnlnk bn 70 J nin iki yüzü» lâfı da buradan gemilyann çevresinde yojunlasır. . S liyor olmalı. ÜÇ: ' I % %% Millet Partisî «Kıbrıs îkili Anlasmalar • Üsler» konusunda bir S gensoru önergcsi vermistir. M.P. ister ki, bn konular Meclis çatısı S altında ışığa kavuşsun. gerçekler ortaya çıksın, halk doğrulann ne • olduğunn anlasın, çünkü bu memleketin komprador politikacıları: • V abancı içkiler, sigaralar filân « TiirkiyedP Amerikan üssü yoktur, tesisi vardır» diyecek ka • * dışarıya kaçırürnasui diye, kadar gerçekleri eğip bükme çabasında ve telâsındadırlar. • rasularımıza giren bütün gemileAdalet Partili miUetvekiIlerinin direnmesiyle gensoru önergtsi S rin depolan, gümrük memurları reddedilmiştir. Demek ki A.P. liler: S tarafından mühürlenir. TalimatKıbnslı «soydaslarımjzın durumunun Mecllste konuyulmasmı en S name böyle. Gelgelelim, İzmirde, gellı nıişlerdir. S bir Alman vapurunda bu işi kolİkili anlaşmaların Mecliste konuşulmasını engellemişlerdir. S lamakla vazifeli nöbetçi memur, Amerikan üslerinin Mecliste konuşulmasını engellemişlerdlr. • içtiği çok fazla viskiden, zehirlenKomprador politikacıları Amerikan nyduluğu yolunda kendile • miş ve ölmüş. rinden beklenpn görevi bir daha yerine getirmişler, A.P. nin Ame • Bu da bir başkası: İyi niyetli rikanofil kişiliği Meclis zabıtlarında bir daha tescil edilmiştir. • bir kamyon sahibi, mallarına hırDÖRT• sızların musallat olmamalarını teAtatürk gençliği, iktidar beslemesi saldırgan takımınm tehdidi • min için, tutmuş kamyonunu, bir altındatiır. Bir takım varı • öğrenci beslemeler dolaşıyor ortalarda.. • gece, polis karakolunun tam önuBunlann cebinde komprador politikacılannm paralan, bunlann di • ne çekroiş. Ertesi gün bakar ki linde satılmıslık tfîrküleri, ve bunlann arkasında iktidar partisi ko • kamyon tamtakır. Ne var ne yok damanlan var J çahnmış. Rivayete göre karako) Tktidarın masası olan bazı idare âmirleri de bu yan • öğrencflerin g mensupları «İyi ki kamyonu da sırtını sı\nzlamaktadırlar. S çalıp gitmediler» gibilerden adaraVe ondan sonra gelsin çapulculuk... Kongre basrnak, dernek mer " cağızı teselli etmişler. kezi talân etmek. resmî evrakı kaçırmak, tabanca çekmek, ta? ve î Hani «ciğeri kediye havale etsopalarla hücunıa geçmek... • mek» diye bir tâbifimiz vardır. Atatürk gençliği iktidar partisinin paravla tutulmus saldırgan • Nasıl hatırlamazsınız? larına karşı da kendisini korumak zorundadır. • *** BEŞ• Genel dönelim birinci maddeye.. Yani Ambarlı santralına.. Bn • gün Başbakanhk koltuğunda oturan politikacı, geçen hafta içinde • Ambarlı santralının açılıs töreninde şöyle nutuk atıyordu: • « Her geçeD gün büyüyen, gelişen Türkiyernize Ambarlı san J Â zellikle bü\Tik, şehirlerimizin " hepımızce bilinen, büyük bir tralı yeni bir güç kazandırıyor. Meydana getirilen eserin sesi bizim S derdi var: Mesken buhranı. Her sesımizi bastmyor.» " vatandaşa, barınacağı, bir yer teSöylenen lâflar çok parlaktı . Ne çare ki nutuk, işlemiyen san S min etmek lâzım. Bunun için de tralın kapısı önünde irat edilmişti. S doğusu ve batısıyla, bütün mefieDün bizim gazete, \mbarhyi işletmek İçin Amerikadan uçakla S n! dflnyada olduğu gibi devlet bapompa çctirildiğini yazdı. Santral çahsmarmea belki AmerHtan pom Ş baca kocarhan blok birialar inşa pasiyle işletiriz diye düşünmüşler.. • etmek, daireleri her keseye elveAnlaşılau Ambarlıyla bizim A.P. politikası »rasında hiç bir fark • rişli bir ölçüde kiraya vermek, yok. • belki de taksitlere bağlayıp satmak, gibi bir şeyler yapmak mecburiyeti var. \ \ Kolay iş değil tabil ama, biz emııınınınnıntımımmmnnnnmmıımmmn» peydır, sadece lâfiyle geçiniyoruz. Henüz ne ayrılmış yerler, ne hazırlanmış projeler, ne de kazılmış temeller yok ortalarda. Bunun brrası böyleyken, Izmirden gelen bir haber, yeni bır sıkmtıyla karsı karşıva kaldığımızı * İSTANBULUN İNCİSİ BOĞAZİÇİNDE bildiriyor: Güzel tzmirde bütün • AİLELERİN TEREDDÜTSÜZ TERCİH EDECEKLERİ mezarlıklar dolmuş. Be'ediye, şimdiden, iki büyük mezarlığı ölülere •• KONFORLU, SAKİN VE LÜKS TURİSTİK OTELİMİZ * kapamak zorunda kalmış. BAYRAM İÇİN SİZLERE Y1NE EN İYİ ŞARTLARLA VE Mezarlık dedığiniz, zaten, ölüleNEFİS BİR TATİL VÂDEDIYOR. rm mesker.i demek. Yanı, memlekette, canlılar gibi ölüler de mesken buhranı içinde. Yeniköy Köybaşı Cad. 14 Hadi canlıları «yapıldı, yapılaTELG: HOTELBOĞAZ cak, yapılıyor» gibi lâflarla oyalıİSTANBtX RezervBSyon 62 40 01/38 yalım ama, aksi gibi, ölüler lâkırdı da dinlemez. Cumhuriyet 344 Onun jçin, zannederim, dirilerin mesken derdini bütün bütün bır tarafa bırakıp, var gücümüzü, ölülerin nıeskenine vermek icabedecek. Velhasıl yaşa bir türlü, öl bir türlü. Kısacası, tuhaf bir durum, Önümüzdeki Şeker BayTamınm 2, 3. cü günlerinde İsdoğrusu. • • S S ! ; • • i • • • • • S Ş Kimden kime şekva? ikisi de dert HOTEL BOGAZIÇI 2 KİŞİ TAM PANSİYON 125 TL. BAYRAM GAIEÎESİ tanbul'da gazeteler çıkmayacak, yalnız Gazeteciler Cemiyatinin «Bayram Gazetesi» yayınlanacakiır. • •llllllİlMllltlMİHIMIIIIIIIHI «••»•••••(«•••••••••••••••••••••••IIIIH JllltlllltllHIIMItHIMllllUllllllllinillllllllMMIIIİItmillMI IIMIII ıtıı 1 IHİ Yukarda ne var ne yok DC 106'337 SEVİM BERGIL ile REŞIT ATA Evlendller. / * Yurdun her köşesine gönderüecek olan «Bayram Gazetesi» bayram günlerinde okuyacağmız ve ilân vereceğiniz tek gaztedir . Cumhuriyet 345 Cumhuriyet 343 Bayan elemanlar aranıyor Bir santral memuresi, muhasebe yardımcısı ve aranıyor. Cumhuriyet Cad. 251/A HABBİYE. Kalori Shell Petrol Servisleri A. Ş. sekreter gÛTİJM csüM " N . IŞIL SOKUL Ue Makina Y. Muhendisi REFTK ÜBETEN Nişanlandılar. 7.1.1967 Radar Reklâm: 21/358 Türk Diabetikler Cemiyelinden Bildirilir Cemiyetimizin «Muzaffer Şevki Yener Diabet Mükâfatı» nm beşincisi bu sene 18 şubat 1967 günü verilecektir. Müracaat için: Diabet üzerine hazırlanmış olup 1966 senesine ait neşriyat te7 veya ealısmaların dört nüsha olarak 1 şubat 1967 gününe kadar teslimi. Tel: 47 51 20. Cumhuriyet 342 Cumhuriyet 364 ALİ MUHIDDIN HACI BEKIR • * Tanınmış Bir Alman Firması Merkezi bir yerde takriben 250 m2. lik büro katı aramaktadır. Müracaatlarm P.K. 353 Galatasaray İstanbul adresine yapılması rica olunur. Reklâmcılık 33/350 îstanbul Umnm Sîgorla Anonim Şirketinden : İstanbu'.'da Çemberîitaş Vezirhan Ccdcesi Refik İş Hanl Kat 1 No. 104 de bulunan ABDULLAH KARABATın; Yangın, Nakliyat, Kaza ve Hayat sigortalarırda mukavelssindeki linı'itler tahtındi yapılacak tekhtler, kabuie, Şirketimizce tanzim olunacak poliçe, temd:tnaroe, tecditdamf ve zeyılnamelerin tahakkuk eden ücretlerini tahsile. policc tanzim ve imzası münhas\ran Shkefmiz merkezir.e ait olmak üzere vetkili kıhnarak İstanbul «B« acpnteliğimize tâyin olunduğu 7397 sayılı kanun hiit'imlpri gor^ginfe i1^" olunurCumhurıyet 363 ÖZ TÜRKÇE SÖZCÜKLER VE TERİMLER SÖZLÜGÜ Türk Dü Kurumu uzmanlarmdan ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU'nun hazırladığı bu sözlük hiçbir sözlükte bulamadığınız öz türkçe kelimeleri açıklayıp tanımlamakta, Turk yazarlanndan seçilmış örnek cürrueler'.e nasıl kuüanılc'ıklan gösterilmediktedir. Dilimizdeki yabancı kelimelcrin öz türkçelerirü de veren, iki sözlük yerini tutacak bir sozlüktür. Yeni çıktı, 10 lirakitapçılarda bulunur. Ödemeli gönderilir 5 taksitten fazla siparişlerde öğretmen ve öğrencılere <% 20 indirim yapılır. BATEŞ Bayilik İstanbul. Cumhuriyet 340 1777 1967 KONFERANS Kulübümüzün geleneksel san'at ve kültür toplantılarma bugün saat 15 de Eski Millî Eğitim Bakanhğı Müstesarı Yozgat Milletvekilı NURİ KODAMANOÖLU tarpf.rdan Türkşekerlerini dünyayatanıtan İKÎ ASIRLIK TÜRK FlRMASI Uâncıiık: âO58/S54 Türkiyenin Eğitim Sorunları konusunda Moda'da kulüp lokalinde verilecek tartışmalj bir kcnferansla başlanacakür. Konierans herkese açıktır. LOZAN K t T Ü B Ü (Basın 10245/368)