26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ogrelim ailesindeki fedirginlik Prof. Bahri SAVCI Imdiye kadar hep, siyasaj tedirgtallklerden, huzursuzluklardan söz edilirdi. Bu tedirginlik, esas bakımdan. seçmen yurttaşın buzursuzluğu idi. Bir de bu deyim ile, ekonomik alanda iiretici ya da tüketici sınıfı hareket ederek faaliyet gösteren «ekonomik insan» ın bunalımlan, sv kındları, jelişrae çırpınışian anlatılırdı. Banun ötesinde kalanlar. kişisp) sayılır ve bunlar üzerinde durulmazdı. Gerçek bir demokrasinin dayanaklarından olan bazı sosval kategori mensuplanmn duyacağı öze! tedirginliği önemsenmezdi. Bunun ilk cezasını D.P. çekti. 1950 • 60 arasında. memurların meslek içi «idare siyaset» illşkiIrrino partizan bir sıkı rejiml çetirrti. Başta «ordn «ydınları» ve «ordu mensupları» olmak üıere, devlet maaşularının tüketim çücünü azaltan problemleri çözmemrde davattı. Ve hattâ onlann duydukları ekonomik ve idarî sıkıntılar ile alay büe etti. Sonuç: 2Î Mayıs tohurounun hızla yeşermpsi oldu. Sinıdi. çene bövle bir sakat yola düşülmüştür: Once genel idarenin vali. umum müdürlük kademeleri iizerinde bir seri operasyona girilraiştir. Bunu, öçretim aüesini bastırmak. sindirmek, yılclırmak biçiminde başlıyan bir hukuksuzluk operasyonu izlemektedir. İste şimdi, öçretim ailesindeki bu tedirginliSin üzerine. bu münasebetlp de, idare öğretmen ilişkileri iuerine, pek soğıkkanlı olarak eğilmek ıorundayiz. Bo konuyo. bütün siyasal çizgilerinden ayırarak incelemelidir: retmen kitlesinin, Atatfirkçülük, modern efitimcilik, 1961 hürriyetçüiği içinde toplumu çağdaşlatırma görevinde.» pasif bir dnruma düşeceği umulmaktadır. Böyle bir bareketsizlik içinde de düşünsel bir boşiufc duyan ögretmen kitlesini, trkçı • mukaddesatçı • Asyai g^elenekçi bir doktrin Ue aşılamak ve bu doktrinin doğroltusunda faaliyete itnıek mümkün olaca°ı sanılmaktadır. İşte, böyle bir doktrin doğrultusunda faaliyete greçecek öğretmen kitlesinin yaratacağı geriye dönük ortam içinde de, kitlelerin muhafazacı tercihîerini kolayca yakalıyarak «siyaset yapma» yı daha garanti altına almak bu koğıışturmabrdan beklenea alt re derin amacı teşkil eder. Bu amaç o kadar belirgindir ki, siyasal iktidar, bir yandan öîTetmenin çörev alanım pek daraltır \e ancak sınıfta alfabe \e fizik formülleri öğretmek ile sınırlarken: öte yandan, Tiirk toplumunu Asyaî bir gelenekler ve sosyal kurumlar hayatma doğru çekip, orada, mukaddesatçı bir bayat felsefesine göre yaşatmak üzere etkilemeye kalkan bir sun'i orfüt ile bir faal siyaset ittifa'kuıa büe kalkışmaktan kaçınmaraaktadır. *•••••••••••••••••••••''• iii: «••• • ••• Neler yapmamız gerekir ? Prof. Dr. Besim ÜSTUNEL ürkiye'nin, Ortak Pazar üyssi olmaktan ekonomik alanda bir menfaat sağlaması söz konusu ise, bunun ancak «uzun vadeli» ve «endirekt» bir iayda olacağı muhakkaktır. Ve bunun miktarı da, karşı taraftan çok bizim tutumurauza ve akıllıca bir politika takıp edıp etmiyeceğimize bağlıdır. İlk iki yıjl:k uygulama i?e,bu bakımdan lyıraser olmamıza imkân verecek nıtehkte değildir. 1968 arahk ayiüda «geçi$ dönemı» nin çartlarım tesbit etmek üzere müzakere masasına oturacak Türk delegasyonu'nun olumlu sonuçlar alabılmesi için' 0 tthalâtta «librrasyon» oranının en azından '• Tfl'e ulaşiğer yenden, sosyal ve polimış olroası, tık alanda 1960 c..n bu yana 0 Dış konvertibilitenin sağlanTürkiye'nin ve dünyanın sart mış bulnnması, larında önemlı değişıklikler ol• Türk parasının Iç ve dış de muştur, OzellikJe son iki üç yıl ğeri arasınds bir fark bulunİçinde Türkiyede «milliyetçi» maması. akımlar kuvvetleftmiştir. Bu »0 Turdiçinde «fivat • istikrarı» kımların kuvvetlenmesi ekononin, ve mik kalkınmanın ve sosyal değiş# Ekonominin tümünde sıhhatli menin hızlandırılması için bir ve dengeli bir kalkınmanın ölçüde lüzumlu ve yararlı olsaflanmış bulunması şarttır... maktadır. Kalkmma büincinin Oysa 1965 ve 1966 yılında izlegenış nalk Rltlelerin* yayılması, nen ekonomik ve sosyal politika kendine güven hissir.in artmarı, bizı bu hedefler» ya.klaştırmatoplum için fedaKârlıkta bulunmış, hattâ bazılarındar. uzaklaşma duygulannın beslenmesi yc~ tırmıştır. lunda ölçülü bir «milliyetçi» akın tthalâtta liberasvon oranı namın olumlu etküeri inkâr edıle" ^ zari olarak ' i 40 çevresinde . mez. Fakat, bunun «milli presdir, Ucrçekte, libere adı verilen llj» için gösteris yatırırr'lanna ithalâtın bir kısmının kullanılma yol açması, ithalâta ve g^nelliksı tanro veya saııa>i «bakanlışı İe yabancıya karsı düşmanlık emrine» bırakılmıstır. Çok daha hislerini hâkim kılması, hiç oldüşük oranda olan gerçek «libemazsa ekonomik gelişme açuınre» ithalâtt» ise, son aylarda dan olumsuz etkıleri arasında transferler yapjlamamaktadır. sayılabilir. Aşırı yabancı sermaDnrum hövle devam ederse, Türye düşmanhğı, aşırı ıthal ikakiye bir süre sonra Ortak Pazar mesi programları ve bele otorooüyeliginden adavlı£uu geri albıl sar.ayü kurmaK gibi prtstıj •™tk zorunda kalaraktır. projeierinin peşine üusmek, scn Bt Turk para.îjiıjı d,<; tieğeri yıllarda bu akınv.n Tutkiyede • * 1964Me bir dolnr 10 ^0 lıra gözle gorülebilecek örrıekleri ?aık'.'tı v« seıbs.st piyasa doviz yılabilır. Bunlann kalkınmamız kurlr.rı 10 lıraya doğru gicier'ter., üzerındeki olumsuz etkileri bir 1S65 vc "?f,6 yıl'armda iç fiyat yana. Ortak Pazar politikamızla sevıyeMndeki srtışlara parslel açıkça çelışmeye dustuğü meyolarak 12 lırava çıkmıstır. Türk dandadır. lirasının «a^t^ı değerlenrürmr» Bir taraftan kalkınma hevesi oranınjai"i hu arti' ciıs denge.'izyaratmak ve halkın bu çabalara lik'eri.ı ;'rtıs!'.ın bir c>İ7Ü'=ü ola katkısını artırmak için «milliî et ">k «.l'.na'ıi'ır. çilık» akımlannı beslemesi goretl 1965 ve 1966 yıllarında, genel ken Türkiye'de bunun bir sonu~ fiyat sevivesi 1964'e oranla cu olarak yabancı sermaye dü1;• 16 oranında artış kavdetmis» ' manlığı, herşeyi iççrde yapma ıs tir. Yapılan tahminler. tedbir ategı doğarken, bir taraftan da lınmaz^a, (i\at .».rtıslar'niTi 1%7" 810 yıl sonra 'nutün ı>gucu, serde de flevam etleceğini göstermaye ve mal hareketlerinin Almektedir. AET'de trörülen fivat ti yabancı ulke ile Türkıve rraartıs'arı ise *• :îî gibi çok daha sında tamamen serbçstıye kavuşiUı tjtvi> edttd iç^ ^ ^ . »*eajŞ*few sasjti.' fkonnmik ve Eknnomîfr TeîİTne alnmnda politik ortamı hazırlamak her I W ve lififi rıHar'nda e!de < 5 halde kolay olmnsa perek. cdılen sonUs'ar oH'ikça bsyarılı savılabilir. Fakat, yeterli saj'ila I Gizli belgeler Çok Bnemli bir tarih dönemini yasıyoruı. Ve yasadıfcınm fünlerin önemini geregince tartacak bilinçten yoksun sörünüyoroz. Çünkü Millî Kurtnluş Savaşımızın anlammı kavramakta yetersiılikler içindeyız, Dün çıkan SÖN dergisinde tngiliz Dış Politikasının gizli belgeleri yayınlanmaya başlamıştır. Ingiliz Dışişleri Bakanıyla çesitli başkentlerde bulunan Ingiliı yetkiliieri arasındaki gizli yazışmalarda açığa vurulan korkuuç plânları okumak, ve dünden alacağımız derslerin ısığında günümüzü düsünmek. bizleri uyaracaktır. ÎÖN dergisinde yayınlanan gizli belgelerden birkaçını bugün köşemize alıyoruz. tşte 31 Ekim 1913'te Inçiliı Sefirinden lamanın Dışişleri Bakanı Sir Grey'e şu gizli maluraat veriliyor. Diyor ki, tngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi : « Mr. Crauford (Gümrüklenn ba'ir.8 getırdığımız Ingiliz) bana Talât Paşanın fıakiki reformlar yaprr.ak kararında olduğunu söyledı. Fakat en çok ekonomik ve mali meselelerle karşıkarsıyalar. Bu bakımdan büyük devletlerin '.âflarını dinlıyecektir. Türk Hükumet:, Cra\vford'a çok inandığı için onun tavsiyelerini tamamen tutacaktır, durum harikulâde iyi...» Ba satırlan okuduktan sonra akla bir sorn gelir : Bagün Türkiyenin iktisadi ve malî meseleleri konusunda birtakım AnçloAmerikanlara trüveniyor ve onlann tavsiyeleri dışına çıkroıyoruz. Acaba bugünkü elçiler de kendi devletlerine gizli raporlar gönderip : r bu Mcim, Türkiyenin Ortak Pazara ortak üye olmak üzere «geçiş dönemi» ne girmesini ne 1969 da, ne de hatta 1972 de mümkün kılabilecektir. Ankara Andlaşmasının çerçevesi içinde, bu ikin ci döneme geçiş iç^n öngöriMen en son yıl 1975 olduğuna göre, durum çok kritik olmaktadır. Kuvvetlenen milliyetçi akımlar •••• D Koğuşîurmalarm dayana k zayıflığı "•' şte, önce, öğretmen kitlesinin liderlerini, di* namik bir kültür ve düşün faaliveti gösterenlerini ezmek; sonra da. sindirilmiş bir ortamda, Asyai deçerler üzerine davalı bir muhafazacı hayat bieimi ve muhtevası içinde büyük kitleyi d3ha Küvenilir bir yol üe elde etmek amacındaki bu koer şeyden önce görmelidir ki, ögretınen kit rusturmaların dayanaklan da pek zayıftır: lesi, bu ülkede ordu ile birlikte. bir öncü Bütün koğuşturmalar, esas itibariyle: a Parzümre teşkil eder. Onun öncülüçü; Tıbbiyenin, tiferden biri atlına siyasrt yapma b Bunlar leHarbiyenin, Mülkiyenin, Mühendishanenin yetişhine bir karıştıncılık vapma; c Belli epitım hizmetlerinden bazılarını mesclâ. okul mudürtirdiği bazı büyük çaph ÜerJcilerin faaliyeti biçilüçü, müfettislik hizmrtlerini yapma yeteneçînminde gözükmekten çok hiç bir mesleğin japamaden yoksun bulunma iddialarma dayanmaktadır. dığı. üzere, demokratik geli'jme vetiresinde çok Bu iddiaların bütün dayanaklan da. hukuk idrâkingeoiş ve etkili bir «taban kitle hareketi» ni yaratden voksun fezlekelcr; akıl, vicdan, ahlâk deSermasından gelir. lerindcn ve unsurlarından uzakt.ı şahadetlerdir. Mustafa Kemal devrimcileri Vecali'ler, VasıfBunlar o kadar zayıf birer dayanak teşkil etmek!ar. Saffet Ankamar bunu anladıkları için öğ. tedir ki, olaylar. hukuk alantnda incelenme ve deretmen kitlesini tutmuşlar, ona güvenmi?!erdi. Bu^erlendirme safhasına eelince. va adlî hakımdan nun için de, ona güven vermişlerdi. Atatürkün, «âdemi takip^», va da, «yürütmenin durdurulması» bunları izleyen başka devrimcileri de Tonguçlar, kararlariyle karşıtaştnaktadır. Bu «ademi takip» Yüceller de devrimlerle halkın kökten ilişkilerini kararlan ile «vürütmenin durdurulması» kararları. kurmak için, bu kitleyi. bir yandan düsün ve madde açısından geliştirirken öte vandan da, onu, kojuşturmanın temelinıle dayanjksızljğını belirtir. »ma, bir çok olayda da. «idare», türlü kaypak yolhalkçı rejimin bir unsuru halinde prestije kavuşlardan giderek, koçuşturmastnı. «idari takdir» katurmuştu. lıbı içine oturtmak suretiyle yürütmektedir. Böyle bir prestij. öğretmen topluluğunu, Asyai bir toplumun çaedaşlaşması sırasında çevresi ile düşeceği intibaksızlık buhranlanndan koruyucu en ii.stün bir âmil olmuştu. Böyle bir hava içinTjiakat, hukukun tanıdığı «idarî takdir» yolt de. öirretmen kitlesi, pek alçak gönüllii yaşam şartlanna rağmen, toplumu varatmada bir tnisyon sa•• da, kanun alanı içinde, hizmetin teknik g » * e hibi olma duygusunun verdiği bir doymuşluk ile. rekleri \e verimlilik amatları içinde olmak gert «tabandaki kitle hareketi» nin âmili olmakta dekir. Ovsa ki, yapılan «takdir» ler, bu unsurlara pek ram etmişti. aldırma maktadır. Onun için de, bilim dışına düşmrfr»«ö* RpHetmeittRtir. " s^^ aka* «*iyM»t» inbeoin tüm uyanrn«nuî've Bilim dışılık şuradadır: Bir adli yetenpk ile karmaşık demokrasl problemJerinin künhühareket eden otoritelcrin usulüne göre suç ve suçIP varamamış kitlelerin mubafazao tercihleri mihluluk bulmadığı olaylara idarî yol üe gene de bir rakı üzerine kaymaya başladıçı andan bu yana ış ceza vermede dayatmak. «mülkün temeli olan artegişmiştir. Artık, öfretmene. çevresini Asyai topdalet» bilincine hukuk bilincine sıçmaz. lum yaşayışınm degiştirflmesi gibi bir devrimcilik, incülük görevl tanınmamaktadır. Bnnun sonucu, Haksızhk da şuradadır: Bugün, hiç bir idareSğretmen kitlesi, toplumsal prestijden yoksun kınin, ne kendi teşebbüsleri ile, ne de bazı müttefik (»nmışftr. Kitle içinde, kitleyi çaâdaşlaştıran ve derneklerinin faaJivetleri yoluyla, Anayasanın ön somut bilgilere ve aydın bir bilince fcavuşturma görmediği eğilimleri bir doktrin halinde aşılama abası gösterilirken, doğal olarak ortaya çıkan inortamı yaratmaya hakkı voktur. Keza. Anavasa ibak zorluklannda muhtaç olduğu güvenden uzak içinde kalan faaliyet yolnyla çağdas bilimleri ve utulmuştur. kültürü anyan teşebbüsleri durdurmaya da hakkı yoktur. N'ihayet, Anayasaca geçerli eğilim ve ilkeBu kadarla kalınsa ffene iyi. ösretmen. avnca. lere ırore aydın kisi davranışlan gösterenleri önlektatürkçülük, modern eğitinıcJlik. 1961 hürriyetçiiei içinde oluşturulacak bir çağdaşlaşma vetiresinmeve de hakkı yoktur. len ürken «siyaset» in de baskısı altına düşmüşiir. tşte, böyle bir baskı sonunda. öçretmen, hiç )ir devirde görulmemjş ölçöde. il otoritelerinin, nerkez otoritelerinin, disipltn ve idarî ceza ko~w şte böyle haksız ve bilim dışı idari tasarrufruşrurması biçiıni altında. haksız ve hukuk bilimi * lar yoluyla girişilmiş bulunan öğretmen sinli.şı tasarruflannın konusu olmaktadır. iirme hareketi, bütün ülkede bir tedirginlik yaratBugüne kadar beliren örnekleri bir araya top mıştır. Ülkedeki bütün yapıcı gUçlerinin, bu olayla ilgilenmesi % tedirginliği gidermenin yollannı ae asak, bir «haksızhklar kitabı» nı dolduracak olay raştırma isine katılması gerekir. Bizce bu yol, şu ığını ile karşüaşınz. Bunlan teker teker açıklanaya ve onlardaki haksızlıklar ilr bilim dışıhgı beükelerin ışığı altında bulunabilir: irtmeje burada imkân yok. Fakat, bunlann tüi Bir koğuşturmayı, ancak ve ancak kanunnünii şöyle bir analizden geçirmek mümkündür: larda açıkça suç sayılan olaylar için açmak (yok Öncu zumre H Bihm dıtılık ve haksızhk " • ' Z. Sonuç ve doğru yol Koğuşturmaya uvrayanlar sa, meseîâ, kütüphane vitrinlerinde satılıp duraıı hir eseri okuduğu veya okuttuğu için açtırmamak) ii Kanunda açıkça suç sayılan bir füli de, ancak ve ancak adlî muhtariyete sahip otorite ni teliğinde olan makamiar tarafından, adlî usule göre tesbit edince, yapılmış saymak, suç ve suçluluğu tâtinde meslekî ehliyeti olmıyan; üstelik, her olayı, «iktidar doktrini» açısından gören partiUlerinir ve meslek mensuplarmın etkisi altında çalışan disiplin kurullarını, bu ilkeye göre ıslah gerekir. iii Suçu ve unsurlarını gösteren kanunların da, hilhassa, Anayasadaki bilimi arama. bulma, yayma hak ve hürriyıılerinp ujTfun olması (bnnu tesbitte kaza organına ve Anayasa mahkemesine çok iş düşüyor.) u ilkelere uyulmazsa bir çok olayda yapıldığı üzere hiç bir kanunda suç olarak gösterilmemiş fifllerin, öğretmenlere suç olarak isnat edilmeleri işi de sürecektir. Daha kötüsü, geçerli maddi deliUere dayalı bir hizmet gereği sabit olmadığı halde, öğretmenin «idari yol» ile baskı altında tutulması da sürecektir. Bütün bunlarda, bilimi ve hissi düşünceyi getiren; Anayasa, millî eğitimin esasları. müfredat progTamları prensipleri ile Atatürk Ukeleri içinde kalan hisi öğretmenin hissi faaliyetlerini önleme teşkil edecektir. B öyle bir analiz, ilk olarak şu gerçeğı ortaya koyar: Bütün öğretim aüesipi tedirgio eden lastırma • sindirme • yıldırma operasyonlanniD doğrudan kurbanlan» bu öncü kitlenin liderlîğini apmakta olanlardır. Bunlar. korkutularak, bu tilerlik görevinden caydırılmak isteniyor. Gerçekten, önce, gittikçe bütün Türkiyeye yaılan Öğretmen Sendikası Uderleri ile, Türkiyeye, tten yayıtaıış buJunan Öğretmen Dernekleri lider;ri, suçlandırılmakta, itham edilmekte, cezalandıılmaktadır. Bunlardan sonra. genel olarak Fosval, filtürel, düşünsel faaliyet gösterenler, il otoritc• i île merkez otoritelerinin hışmına uğramaktar ır. Nihayet, yaptığı eşntimi. Anavasaya, millî eitimin e^3slan adlı dökümana. müfredat programrına, Atatürkeülük ilkelerine tam bir uygnnluk e dayatanlar: oku) vaşı ötesindeki «taban kitle areketi» nin olçunlaşmasına. çaçdas bili'nlerin ; düşünün ürünlerini veren vayinlan ile hizmet ienier, tıîdırıniları üzerlerine çekmektedirler. B Baskınm Amacı Bu üç kategori öncü. bir «zecir» Ue ezilirse, ndirilirse; onlann lidcrliğinden yoksun kalan öğ •ıııifiııı>ıi«ttn • ••[••••••«OlltİllltlHIIIK IIIIinlllllillllDltdltl !«••••••••••• ^••••••••«•1 ••••••••»•••ıılifiıııııııııttMiııııııııiKiııııııiıı « • • •• • • • • « • I | H Tatınmlann dağılımı ile 11ı~ " racatı çelfctirme ve ithalâtı ilfjıme yöniinde yapılan çahsmalar hem yetersiz. hem de yanlı? yönlerde olmaktadır. Bir süre sonra Avrnpa Ortak Pa?arına üye olacak bir Türkiıeııin ekonomik ve sosyal y.tpısını AHılarla entegre etmeve hazırlaması icin çesitli sanavi dallarına ver I dıji aîrırlık ve nncelikleriıı l.u ' günkünden farklı olması gere , kir. ' Bugun, herr.en h»r akla gelen alanda «ithalât ikanıe^i» ne gidılmektedır. Bu amaçla kurulacak yer'ı sana\ıin, bugünkü görülmemiş dereferte vuksek sunı hımaye tedbirlennder. mahrum b'rakılacağı Ortak Pazar reıimı içmde «hayatiyetini» koruyup ko ruyamayacsğı düsünulmemektedır. Yaygm ve dagınık bir «ithal ikaracii» politika.Mnın sonurda bir taraftan buyuk çapta ııretiraın sağlayacaâı faydalar fe da edı'.'.rken, bir taraftan da en geç 1015 yıl sonra dış rekabetm kolayca tasfiye edecpji bir takım pahah endustrılerde «serrridye ısrafı» na pıdılmektedır. ugun içir. ne ozel sektorde, ne de karaıı sektöründe bu düsünceîerin yer aldıîı bir yatırım plânlamasma aıdıldiğini gormek mümkün değüJir. tkinci Bes Yıll.k Kalkmma Plânırtda hu düsünceierin ciddî olarak yer alması .«arttır. Fakat. l>u yondeki on çalışmaiar vaktınde yapılamadığı ıçı:ı netıce'len fazla üroıtli olmamak gerekir. Kaldı ki, Ikıncı Plân'ın stratejisınde s^çilen alternatif bir değer bakımından da Turkiyenın Ortak Pazar polıtikası ı!e çelısme halındedır. Hükümet, kendi=ıne sunulan alterna'ifler arasından oyle birini Ee>;miştir ki, buna g&re hazırlarıacak plân. tam uygulansa bile Turkıye lftT2'de dış yardıma muhtaç olmaktan kurtulamjyacakîır. Dış yardım :h tiyacı 197576 yıüarma kadar, yanı üçüncü bes vıllık plânın 'sonuna kadar devam edecektir. îçerde daha az vergi gayreti gcstermek için yapıldığı anla^ılan Degışen dünya aldı kı son uç dort yıl içinde dünya şartları da değısmiştir. Politik alanda, KATO'nun eski öneminı kaybetmesi, Fransa ile Rusyanın yakmlasması, Asya Afnka grupu dcvletlerın Birleşmış Miüetlerde gıt K Türbler bizim adamlarımızın tavsiyelerini tamamen tutnyorlar, durom harikulâde iyi... diye müjde vermiyorlar raı? Böyle düsünmediklerini ve böyle haberlesmediklerini ,kim temin edebilir? Acaba Türk olarak bugünkü gafletimiıi de elll yıl sonra Anglo Amerikan gizli belgeleri açıklandıktan sonra mı öğrencceğiz? Devam edclim : O Batı ve Doğu Hloku a'SMKİa 10 Haziran l!!19'da. Kürt Lavvrence'i divebilecejimiz Binbaşı perginücm a7alm;ı^ı. Turkı>e' .N'oel'in faali\elleri hakkında Amiral Sir A. Cathorpe, Dısijleri ı.ın Rusya ile ıyı dostluk liı^Bakanı I.ord Curzon'a sunları yazıyor : kııerı kurması, ıvni snnucu « Bınbası Noel Kurt sef'.en ile görüş bırliğine varırsa bundan büvük favdalar sağlıyacagını söylüyor. Bunlar Istanbulda AbBirleşmis Milletler Kalkınma Konferansiııda I)r. K dülkariir ve Bedır Han ile daha az tanınmış bazı kimselerdir. Bun. lar şıiphe uyandırmamak için Bmbaşı Noel'den ayn olarak Kürt Prebish'in \c onu destpkleyen 76 devletin ortava atttiı bolgesıne gıriecek/erdır. Türkler sulh konferansına Kürtlerin de görüsler az Rflîsmîs ülkelegetırileceğinden korkuyorlar. Kürtler henüz Mustafa Kemal'e karre birçok menfaaUer saîlaşı svaklanmadı. ama Noel bunu faglıyacagından emin.» maktadır. Tek taraflı çiimri'ık Ve Şubat 1920 Londra Konferansı çörüşmelerinden : indirimleri \e Uotal>rnı kaldı« Amenka;ı Yahudiler de Lloyd George'a telgraf. gönderip rılması. gelişnıis ülkclere vaparçalanan Türk vurdundan hıs^e ıstiyorlar.» pılacak ibracatı mukabıl ta« îngı'izler Kürt devleti kurraak istedikleri bölgede çok fazviz vermeden, artırabilPC."Ula made'i olduğundan eminler > tir. Bu duruımla, Türki\e'nin Bu satırlan da okuduktan sonra bır sorn cıkıyor ortava : o\ları ile \e lulurııu ile bu Acaba simdi Doju böleesinde veya Barzani dolaylarında çrupu desteklemesi hem kenkaç Binbası Noel var biliyor muvuz? di cıkarlanna ve ^eni dı<; po'Uıkasına daha uvgun dusebi 28 Temmuz 19Î0 Amiral Sir F. de Robeck, Lord Cnrzon'a lir, hem de sık sık «deve gizli olarak yazıyor : kuşu» durnmuna düsmekten «Damat Ferit Pa=ia bana geldi. Ve «unlan söyledi: "Kürt likendisini kurtarabilir. • drlerı Mustafa Kemal'i sevmezler. ÇÜN'KÜ O BOLŞEVtKLÎĞl GETÎRMEK ÎSTfYOR. Siz Mustafa Kemaî'den nefret ediyorsuru7. çür.kü o sızın ysptıfinız anla«rrayı kabul eîmiyor. O halde Kurtlpri Mu'tafa Kemal'e karsı birlikte kullanahm."» Ve çok ibret verici bir vpsika dnha. Vesika No. 613 Tirmi yedi körfin esrafınılan Konyadaki Ingiliz yetkilısinin aldıgl mektup: • Kuvayı Mıl!i\e adı altmria bir grup. Muslüman ve Hıri?rivanlan njrliirmekrcriir Hayvsnlarımızı eümizden alıyorlar, telgrpf hstlarını kesip bi7İn size hBber vermemizi önlüyorlar. Bizim et,ı*en İ ve dı?' şart!.'r k. r Ç hiikumetımiz zayıf olduğu için mılliyetçilen ezemez. Milliyetçileşibı.da Türkıyeniü Avrupa ri ezme yolupda tngıliz Hükümetınin bıze yardım elini uzatması EKOnomık TopluluSu kaı^ısır.da tutumunu ve pohtıkasını için yalvarırız. cıddı bır eleştirıve tâbı tutması (Köylerin c=rafının imzalan)» ve gerekiyorsa revi?vona gıtnıeGörülüyor ki Anglosaksonlar memleketin içine girmiş, hern »ı sarttır. Oo*u bölıresinin roksul halkını kendi emellerine âlet etmek için Bu revızyonnr. sonunda, eki uîraşmıs, hem de Orta Anadolnnun fakir halkına kendilerini yartutumun devam ettırılmesi mıllı dımcı ve dost gibi tanıtmasını hilmislerdir. ö t e vandan da Türkiçikanarımıza d.îhsı ııy^L.n du'~.ı yeyi sömürme plânlannı yürürlüğe ko>ma çarelerini aramıslardır. yorid, bu çetin ve mcsakkath ^ c v YONde vavmlanan ve çelecek sayılarda yavınlanacak gizli la devam edikeek^» n za;nan belseler e aflet icindeki bir Türkiyenin, iktisadi konulardan habutun ekonomik ve so'.val polrı ber«İ7 Türk seçktnlerinin. emneryalizm ve kapitalizm nedir bilmikamızı gozden geçırıp, ıçme r'u'tuğumuz çelismelerden kurtıılv e n Türk devlet adamlarınm Bajılı politikacılar elinde nasıl oynamamız; yeni cıddı fedbırler altıldıfını bir bir ortava dökmrktedir. mamız, plân'arımızı ve prograuı Batıh empervali«t. «atın alabildiklerinî »Imı», «lafmadıklannı larımızı ona gore hnzırlamamız bolsevfk ve komönist ilân etmis, Türk milli kurtulnunu çürütmek g?rekir. ' .••t^hi hey * * f vspnftstif. Bngün oynanan oyunnn dünden hiçbir farkı yoktur. Aksı halde. iki yıl önce Kıbns TiirkiyeiMİıe dost gibi gelen birtakım yabancılann Türklye üskonusunda Bırle.şmîs Miüetlerde uğradığımız yenilgiye çok bentüne buçünkü plânları da Anadolnyn sömürmektir. Bnndan kırk zer bir durumun birkaç yıl sonyıl Snce yarırn kalmıs tasarılar. kırk yıl sonra yürürlüpe konmuş ra Bruxell'de Ortak Pazar'la ılı=ve bu plânları vürütecek iç kuvvetler harekete eeçirilmistir. kiJerimiz konusunda basımıza Milliyetçi güclerin gaflet nykusu bakalım daha ne kadar sügelmesi kaç!n:lmaz olaca';tır. recektir. tıkçe daha ağır basmaları; ekor.ornık alanda Birjosmı? Mılletier Tıcaret ve Kallonıria Konferansı (U.N.C.T.A.D) kararlan ve onu îzleyen gelişmeler. Uütün bunlar Avrupa Ekonomik Topluıu.ğunun kendi jçındeki hnemini azaltırken, Turkıye nazarındaki tleğerini de değiştirmiş olmak gerekır. Belkı de Türkiyer.in tutumunu yer.ıaen gozden geçirmesıni gereklı kılacak bu değı^meleri bırk=i(; noktada öîPtüvebihrız: O Politik alandaki o'eüismelpr AET'yi «siyası entegras^on» a gitmekten alakoymaktadır. Ru durum Türkivenin. Oıtak Pazara üye olma serekçelerinden birini, hem de önemli bintii, simdilik orladan kaldırmaktadır. Sonuç ve tavsıyeier D Islerimizi cıddıye ahrsak b.'şarı fanstmızın artacağı muhakkaktır. S O N Mersh'deki Pelrol Tasfiyehanemizde Çalıştırılmak Üzere Gene! Muhasebe Kısım Şefi istihcîam edilecekür. Talipîerin: 1) Yüksek Ekonomi ve Ticaret Aksâemisi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Mâli Şube, İktisat FaküJfesi, İşletme ve Mâtiye bölümü mezunu veya muadili tahsil seviyesinde olmaları, 2) İngilizce konuşma ve yazır.a dilini çok ivi bilmeleri, 3) Askerlik hizmetlerini bitirmiş bulur.maları, 4) Muhasebe ve Maüye konularında tecrübe sahibi olmaları gerekir. Taliplerin, ATAŞ Personel ve Dış Münasebetler Müd. P.K. 37 Mersin adresine bizzat yazacaklan İngilizce tercümei halieri ile mürscaatları rica olunur. A.VADOLU TASFİYEHANESİ A.Ş. (ATAŞ) Cumhunyet 305 HOTEL BOĞAZİÇİ • • İC İSTANBULUN İNCİSİ BOĞAZİÇİNDE AİLELERİN TEREDDÜTSÜZ TERCİH EDECEKLERİ KONFORLU, SAKİV VE LÜKS TURİSTİK OTELİMİZ BAYRAM İÇİN SİZLERE Y3NE EN İYİ ŞARTLARLA VE NEFİS BİR TATİL VÂDEDİYOR. 2 KİŞİ TAM PANSİYON 125 TL. Yeniköy Köybaşı Cad. 14 İSTANBLX TELG: HOTELBOĞAZ Rezervasyon 62 40 01/38 Cumhunyet 323 B >mnnımnnML BAYRAN GAZETESİ Önümüzdeki Şeker Bayrammın 2, 3. cü günlerinde İstanbul'da gazeteler çıkmayacak, yslniz Gazeteciler Cemiyetinin cBayram Gazetesi» jayınlanacaktır. Yurdun her köşesine gönderilecek o!an (iBayram Gazetesi» bs\ram günlerinde okuyacağmız ve ilân vereceğiniz tek gaz«tedir Cumhurivet 307 Lokum ve çeşitli ezmeier Cikolata ve Fondan çeşitleri IIIIIIHUHI BAHÇEKAPI Tel.271194 BekJâmcüık 46/308 Bayındırük Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Birinci Bölge Müdürlügünden: 1 Eksiltmeye konulan iş: Hanlı ay. Hendek 4. Bölge Hd, yolu beton asfalt ihtiyacı için 25000 m3 dere tnalzemesinin Hendek deresinden ihzar yükleme boşaltma nakil ve figüre işi olup keşif bedeli 257780.00 liradır. 2 Eksiitmesi 23 ocak 1967 pazartesi günü saat 11.00 de İstanbul Küçükyalıdaki Bölge Müdürlüğünde kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 Eksiltme evrafa Ankara'da Karayollan Genel Müdiirlüğü Malzeme Müdürlüğünde İstanbul'da Bölge Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltmeye girebilmek için: a) İsteklilerin 1966 yılına ait Ticaret veya Sanayi Odası belgesi ile usulü gereğince 14061.20 liralık geçid teminat vermeleri. İsteklilerin engeç 17 ocak 1967 salı günü mesaî saati sonuna kadar dilekçe üe Karayollan L Bölge Müdürlüğüne müracaat etmeleri, müracaatta evrak kaydı tarihi muteberdir. Dilekçelerine en az bu işin keşif bedeli kadar buna benzer bir iş yapbğuıa dair belge ile bu eksiltmenin ilân faihinden sonra almmış banka referansı plân ve teçhizat taahhüt beyannamelerirj eksiksiz olarak bağlayarak bu jş için yeterlik belgeâ almaları Iâzımdırv Telgrafla müracaatlar kabul edilmez. Musa ^ O R T A N I N Izmir İçin Bölge Şefi Aranıyor TÜRK HOECHST A.Ş. ilâç departmanj İzmir için satış ve prop?.ganda işlerinde tecrübe sahibî askerliğini yaprnış faal doktor veya eczacı bolge şefi araniyor. Lisan bilenler tercih edilir. İsteklilerin el yazıları ile biyoğrafilerinin bir fotoğrafla birlikte P.K. 527 Beyoğlu İstanbul adresine göndermeleri rica olunur. Müracaatlar gizli tutulacaktır. Reklâmcılık: 37/300 SOLUNOA DEâlL, ŞAĞIN SOL b) Ankara 5 No. lu İcra Hâkimliğinden: " 966/619 Ankara'da Alinazmi Pasajı Rauf Manifatura mağazası sahıbı Eauf Bayındır tarpfından vâki konkordato talebi 5 inci İcra Râkimliğinin 31/12/966 tarih ve 966/619 esas 966/696 sayıh karar üe İ.İ Kanunun 285 inci maddesi gereğince kabuJ edilmiş oîup. adı geçene iki ay mehil verümiştir. Adı geçenden alacağı ve borçlar; bulunaniarın iş bu ilâ t Î V î î pri 5 İsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırfayaeakları teklif mektuplarmj ihale saatdnden bir saat evveline n ı ı.= 7 7 ^ L l j
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear