24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE ÎKİ CUMHURtYET 4 Ocak 1967 Ticoret ve GATT M. Y. İSLÂMCIOGLU MALÎTE BAŞMÜFETTtŞl * ktlsadl î?birliğl ve KUkınma Teşkilâtı (OJE. •• CJ>.) Ekonomik Perspektifler Komituinin * hazırladıfı bir rapor ile; «Türkıyer.m ödemeler dengesinin vahim bir seküde bozulduğu» husn»unnn orlaya atıldıgı bogünlerde; «Miiletterarası tieareti düzenlemek» araacıyla yapılmıs olan bir genel anlaşma ve buna iliskin kuruluşa kısaca doknnmayı lüznmln ve yararlı görmekteyiz. Bah«e konn teşekkfil; (General Agreement an Tariffs and Trade) kelimelerinden lasaltılarak, «GATT» diye anılan, (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Gene! Anla«ması) dır. mnvazenesinin (AKTtF) fazlalık göatennesine rafmen; ödemeler Dengesinin diğer kalemleri (Szellikle, hariçteki Amerikan yatırımları, ekonomik ve askerî yardımlar ve U.S.A. dışındaki Amerikan knvvetlerinin masrafları) lebebiyle; denklilik (AÇIĞA) dönmüstür. Bn durnm, Birleşik Amerikayı, ödemeler dengesini ıslaha yarayan tedbir ve çareler aramağa «evk eylemistir. Amerikan. ihracatını ençellerden knrtormak ve eeliştirmek maksadiyle; Birleşik Devletler tarafından 1960 tanberi çesitli tesebbüslere firişilmistir. 19€0 1962 döneminde, GATT çerçevesindeki tarife miizakereleri; dış ticaret alanınd» Atnerikan Camhurbaşkanına çeni» yetkiler tmıyan (Ticaretin Geliştirilmesine Dair Kannnnn) kabnlü ile neticelenmiştir. Bn kannna dayanarak harekete ?eçen Amerikan Hükumetinin teklifi üzerine de; 1963 majısında Cenevre Konferansı toplanmıştır. • Tine 1963 mayıs ayında yapılan bir toplantıda: şelisme haiindeki memleketlerin, »anayileşmis ülkelere karsı ihraeatlarının artınlması ve ba ülkeler pazarlarındaki tahditlerin azaltılması veya kismen kaldırılması konnsnnda prensip anlastnasına varılmıjtır. Vanlan anlaşma, ekonomik rönden büyük bir Cnem taşımaktadır. Çünkü. eenellikle «ödemeler dengesi acıkları» karmsmda; (telişme halindeki roemleketlerin bazı mamnl ve yarı mamnl mallan; sınailesmi* ulkeler piyasalanndaki (taTİfe ve m'ktar tahditleri) eibi nygnlamalar yözünden; Istenilen elnmln gonnçları verememektedir. Bn dnrnmda, ihracatı önleyici ensellerin ortadan k.ildınlması ve «kavırıci haklar» tanınma8i; relisme halindeki memleVetler icin »on dereCP bavatî prnbiem'erdir. Üvelerinln ekonomik kalkınması îTe ilgili «nnınlarına rözüm yoiiarı aravan ve hnlan GATT'ın bn rolü: fercekten dejer n'teliktedir. yılında geçen (Kennedv Müıakereleri) de: GATT nam ve hesabına büvük pnvanlar kazandırmı$tır. GSrilsmeye konn olan hngngiı Amerika nrtava atmıstır. esası sndur : «GATT'a dshil hütün üyelerin eümrük refimierinde: 5 yıllık bir «üre frinde. bütun tarife po7İ>!ynn1anna e?it ourette îamil olmak üzere, •S oranınrta bir indirim yapılmslıdır.» »O Bn teklif (terceklentiSİ ve nyrıılandı|i takd'rd»>: «anavi memleketlerî tpra'ından yapılan «»50 indirimcl"n «Eeri Va'm!'! iilkeler vararlanaeak»: faknt. onlnrdan «miltekahiliyet tıartı» arantmyacaktır. • «Birlesmis Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı», GATT'ın ilerideki gelismesinln büvük Snem'nl belirtecek bir karakter ve fevlyede ş;ermi«tir. Konferans, fic ays yakın bir mfiddet sürtnBitfir: bes kalabalık komisyon seçilmistir; sn problemler üstünde dnnılmnstnr : % Ana maddeier. lanayile^mis memleketler piyasalanna serbestçe sirmelidir; 9 Az relismi» memleketlerin mamnl ve yan mamnl mallan; ileri sanayi ülkeleri pazarlarına «erbestçe soknlmalı ve bnnların lehine bir kayırmalı siütem nyırnlanmalıdır; fŞt «ödemeler dengelerinin aleyhlerinde islemesinden, veya kapanmasından ötürü»; az gelişmis ülkelerin kayıplannı gideric) bir finansman sistemi knrnlmalıdır; O Miiletlerarası ticaretin düzenlenmesine yanyacak yeni müesseseler meydana getirilmelidir. «Az geliymiç milletler için mütekabiliyet çartı kosmayan fakat, bunlara uygulanacak kayırmalı bir rejim üzerinde duran» bn Konferans; dünya ekonomisini temelinden etkiliyecek «orunlar iistün* cesaretle e^ilmekle un yapmıştır. Millelterarası «•••••••••••••••••a Anıap bir ve kalliinnıa iiii :: :: • ••« C.H.P. de Demireller... Hani insan elini şakağına koyup düşünüyor: Şu Turhan Feyzioğlu ve arkadaşlan C.HJ». içindeki mücadeleyi kazansalar fena mı olurdu, diye... Fena mı olurdu komprador • mütegallibe takımınm sözcüleri Halk Partisinde iktidan ele geçirseler? 1 Türkiyeye gittikçe yayılan milliyetçi anüemperyalist akımın önü. köklü bir partide kesilirdi... 2 Sonra ürtidar çevre'.eriyle el altmdan bir anlaşma... 3 Sola karşı bir ortak cephe. ve tasfiye hareketi... 4 Ve kimbilir 1960 öncesindeki gibi Amerikan kumaşından demokrasiye dönüş. tM adet Amerikan kuklası parti üstelik zevahiri kurtarır, bir çok az felişmiş ülkede olduğu gibi al çülüm ver gülüm yürürdü işler . 27 Mayısta gafil avlananlar artık tecrübe sahibi oldnklarından her türlü çıkış yoln tıkamr, Türkiye karanUklar içinde yıllann tesbihini çelrmeye başlardı. Yazık ki bu işi beceremiyecekler Halk Partisinin sağcılan. Oysa Halk Partisinin tarihine bakanlar bu biçimdeki gerici hareketlerin başarıldıpını çörürler. tsmet Pasa ne zaman bir ileri adım atmak istese komprador mütegallibe takımınm nartirteki afalan başkaldırmışlardır. 1945 Toprak Kanunu hikâyesinrie böyle olmustur; Köy Enstitüleri dâvasında böyle oünuştur; ve Paşa da her seferinde geri çekilmek zorunda kalmış, durumunu ancak böyle koruyabilmiştir. Ne var ki bugünkü koşullar o günlerin koçunarmdan ayndır. Bölent Ecevit ve çevresindekiler Feyzioğlu takımınm tutucu çabalarını yok edecek bir ağırlık kazanmışlardır. Bunun yanısıra Türkiyedeki sornnlann bütün ayrıntılariyle gön ışifina çıkması vatansever memleket evlâtlarını bir cephede toplıyacak şuuru yaratmaktadır. C.H.P. içindeki mücadele C.H.P. niıı sınırları içinde kalan bîr mücadele değildir. Bütün memleketi ve bütün dünyayı ilgilendiren olaylar cerejan etmekte. Türkiyenin kaderine ve halkımızın varınlanna yön verecek bir itişmenin son raundlan partinin çatısı altında oynanmaktadtr. Feyzioçln ve arkad^slarının Süleyman Demirel ağzıyla piyasaya sürdükleri ithamlar. eeltşi rüzel bir politikanın sonucn sanlama/. «Marksizm. ihtiîâlci sosyalizm. koHektivizm» gibi renk renk balonlan kürsü nutukiarında ve bildirilerde dalçalandıran C. H.P. sağcılan. çerçektc neye ve kime hizmet ettiklerini bilmiyecefc kadar budala değillerdir. Çünkü «Marksizm, ihtilâlci sosyalizm, ko! lektivizm» çibi insanların aklını karıstıracak kelimelere bulanmi'j ithamları hir yana sıynrdıeımız zaman Halk Partisi içindeki kavganın su noktada başladığını göriiyoruz: 1 Bülent Ecevit ve ark?.daş!an yabancı sömürücü sermayeye karşı olduklannı ilân etmişlerdir 2 Türkiyedeki Amerikan nüfuzuna karşı olduklannı belirtmişlerdir. 3 Bagımsızüğımızuı üstüne diisen bütün gölgelerin kaldırılması gerektiğini açıklamışlardır 4 Bütün bu gerçekleri halkm ayağına giderek Anayasa düzeninde anlatacaldannı duyurmuşlardır. t«te bu kesin kararlardan sonradır ki sağcı takımını amansız bir muhalefet olarak karşılarında hulmuşlardır. Oyun açıktır: Turhan Feyziojlu muhalefetini tümüyle Turhan Feyzioğlunun kişisel hırslarına ve koltuk sevdasına bağbyamayız. Tarih sahnesinde rol oynamaya çıkanların hırslan her zaman tarihin sosyal ve iktisadî anlamı içinde bir yere oturur. Feyzioğlunun kişiliği de dünya ve memleket tablosu içinde kendisine yaJasan yere oturmuştur. 1967 Türklyesinde sağsol (, Uısması artık soyut çatışma olmaktan çıkmış. Amerikan uydulariyle bagunsızlık ülküsüne bağlanmıslann mücadelesi haline gelmiştir. Bu açık gerçek, yannlara doğru daha açılarak bfiyüyecektir. İnsanlar Türkiyenin geleceğinde yerlerinı almaktadırlar. Ve Halk Partisi sağcılan Süle.Mnan Demirel'in bulunduğu tribündeki numarau koltuklarına tereddütsüz şimdiden kurulmuşlardır. Köy enstitüleri kSylerimizi ve köylülerimizi uyandınnaya baslayınca kıyameti koparan mütegallibeler tsmet Pasaya cephe almıslar; ancak Hasan Âli Tücel'in kellesi feda ve enstitüler yok edildikten sonra durulmuşlardı. Şimdi de istedikleri Biilent Eceıit'in kellesidir. Bu komprador mütegallibe politikacılarına milliyetçi C.H.P. liler, Atatürk pençliği ve memleketin bütün vatanseverleri gereken dersi vermek için elbirliği etmelidirler. Çünkü ortada söz konusu olan Bülent Ecevit'in Uşiligi degildir. Milliyetçi mücadelede bağımsızuk bayrağmı açmış, yabancı sömürücü sermayeye cephe almış, ve miUetin haysiyetle yasamasında a5gari şartlan yerine getirmek için halkı uyandırmaya çıkmıs olanlann kaderi söz konusudur. tç ve dış sömürücü fcurvetler Halk Partisinde beliren, ba|unsızlık alfimını eritmeye çaltsmaktgdırlar. Bu durumda vatanını ve halkını seven kisi elbette Bülent Ecevit'in basarıya ulasmasını istiyecektir. Meydana gelişi patlak veren ekonomik kriz; milletlerarau ticareti engelleyen yüksek tarifeler ve kontenjanlar gibi ağır tedbirlerin alınmasına sebeblyet verraişti. Çok taraflı bir mübadele sistemi knrnlmadıgı takdirde; bu durumun, diinya ticaretini önleyeceği, zararların daha yüklü ve yaygın bir hal alacağı da açıkca anlaşılmıştı. îşte, bu dününcelerle yapılan çahsmalar «onucunda: Avmpada, (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlasması) na vanlmıştır. tkinri Dünya Savaşı sonrasına ait para, yatınm ve licaret meselelerini çnzmekle görevli miiletlerarası tesekkilllerden, «Para Fonn» ve «tmar ve Kalkınma Bankası»; daha savas bilmeden Bretton VVoods Konfersnn gırssında kurulmnştnr. Birlesmis Milletler Teşkilâtı na dahil hükumetlerden bir kısırunın; «gümrük vergilerinin azaltılmasını ve baz; ticarî tahditlerin hafif'.etümesini» amaç edinen müzakereleri neticesinde Ht: Cenevre'de GATT meydana getirilmistir. Anlaşma, 1, Ocak 1948 tarihinde yürUrlüğe girmiştir. ::İJ •••1 • ••• Amacı t'ye memleketlerin üretimini ve mal mübadelelerini geliştlrmek; Q nünyada mevcut kaynaklan değerlendirmek; 9 tktisadi kalkınmayı »a|lamak; Q Full Emplovment • tam İstihdamı gerçeklestirmek; Q Üye ülkelerde havat seviyesini yiikseltmek. Bn amaçlara nlaşmak İçin: ticareti könteklerrn ençellerin elbirliğivle ortadan kaldınlması , u jözkonu«n edllmiş; istirâkçi memleketler tara' fından, (çümrük yerçilerinin Indirilmesi) ile işe girİ5İlmistir. Böylece GATT, dünya tiearetinin yarısından fazlasını kapsavan mallara ait gümrük vergilerinin azaltılmasına yardım eylemistir. öte yandan, Milletleraratı Para Fonn ile de isbirligi yapılarak; miktar tahditleri ve yasaklann hafifletilmeaine çalışılmıstır. Ekonomileri normal sartlar içinde huivnan flve memleketler GATT hflkümleri rere*inc*, ithal tahditlerini kaldırmakia yükümlü tutnlmnşlardır. Fakat, «ödeme denresi güçlükleri yüzünden» ithaiâtını sinırlamak veya mevcut tahditleri artırmak durnmnnda olanlar Ise: diğer üye devletlerie istisarede bnlnnmak zornnda bırakılmışlardır. Türkiye, GATT'ın üyesi bıılundufcuna göre; O.E.CJ). Ekonomik Perspektlfler Komitesinn son raporn üzerine; «ödemeler dengemizdeki açık konnsunun» diğer istirâkçi ülkelerle müzakere ve istisare eriilmesi gerekmektedir. dır GATT lün O diye tanımlanan tesekkübaalıca amacı şunlar ürkiye ne yapmak istiyor? Bugün bu soruya herkesin vereceği tek cevap «Kaîkınmak> olacaktır. Kalkınma çok yönlü bir problemdir. Geri ka!mış bir ülker.in kalkınabilmesı içın şüphesız ekonomik ve sosyal birçok düğümleri çozmesı, onları kalk'.nmaya katkıda bulunacak bir yola kanalize etmesi jiereklidir. Kalkınraanın başarılabilmesi ve dengeli olabilmesi içın sadcce ba düğümlerden birinin veya birkaçının çözülmesi y^terli rieğüdir. Bu öyle kompleks bir problemdir kı, hutun şıklarını (.ozmedcn CQ nucu elde etmek ımkânsızdır Biz burada bunları tek tek inceliyecek değiliz. Fakat bir tanesi üzerindekı düşünoslerimizi ve gerçekleri açıklamayı uygun gör dük. Gnzetenizde yaymlanan bir seri yarîda Eğitim ile Kalkınma arasındaki sıkı ilişkiler incelenmekte ve eğitimın, kalkınmanm (matematik diliyie süylersckl ge rek »artlarından biri olduju bi]imel olarak ortaya konulrr.aktadır. (1) Bu konuda daha fazla açıklamaya lüzum yoktur. Yalnız su kadannı iizülerek belirteceğiz ki, ülkemizde «eğitim plânlaması» nın varlığmdan soz edilemez. Bir fakülte veya yük<ek okulda okumanın bir anlamı olmah. Bir öğrenci niçin bu fakulte veya yüksek okulu tercih etraıştir? Aslında Türkiye'de böyle bir durum yoktur. Liseyi bitiren öğrenci degil istediği fakülteye girmek, nerhangi birine kapağı atmayı başurı saymaktadır. Bu vaziyette dahi devam ettiği fakulteden bir seyler beklemek . öğrencınin hakkıdır Bir öğretimin amacı vardır; bu, Hğretime tâbi tutulan kimseyi meslekî, sosyal, büimsel. isunen ş*kle sokmaktır. Eğitimin kalkınma ile sıkı ilişkisi de daha ÇOK bu noktadır. Türkiyenin kalkınma yolunda hangi elemanlara ihtiya cı varsa eğitimin belirli oranlarda bu gahaya yöneltilmesi gereklidir. T belirtildiği gibl, «önemli oUnın eldeki diploma değil, edinilen bügi, aluıan kurs olduğn gerçeği benimsenmelidir.» (2). Kopya çekerek zahmetsiz sınıl geçmek istiyen öğrenci henüz bunun bilincine varamamıştır ama, ilmin yuvası olarak nitelediğimiz üniversitelerimizi de aynı paralelde görmek şaşırtıcı ve ibret vericidir. Bu haliyie bir matematikçinin bir değil, Isterse elli tane diploması o!sun ne kendisine, ne de toplumuna hiç bir faydası dokunmıyacalctır. Çünkü l^ine yanyacak bilgileri öğrenememelctedir. Arkadaşlanmız fakülteyi bitirdikten sonra kendi gayretleri ile bir şeyler öğrenmeye, fakültenin kendilerine veremediği mesleki f.ormasyonu ka zanmaya çaliîmaktadırlar. Eğer bu fakülte bir yüksek öğretmen okulu ise proğramda ona göre düzeltme yapılmalı, yok tam anlamı ile matematikçi yetiştirecekse yine programı buna göre tanzim edüraelidir. Aksi halde varlığı ıîe yokluğu arasında hiç bir fark olmı>acaktır. sak; dört senelik bir öğretimin bu fakir millete nelere mal olduğunu akıldan çıkarmarnaljyız. Kalkınma çok yönlü ve kompleks bir problemdir. Biz bir yönıine dikkati çekiyoruz. Tnncer ÜNEÎ TUrkiye Yüksek Matematikçiler Cemiyeti İkinci Başkanı (1) Eğitim ve Kalkınma, Dr. Beşir Hamitoğullan. 28 Eylül • 1 Ekim 1966 tarihli Cumhuriyet Gazeteleri. (2) Kalkınmada tnsan Gücö Egitimi, Macit Karabay. 8 Ekim 1966 tarihli Cumhuriyet Gazetesi. Türk toplumu ve kadın ok yazıldı «Ki<iır.» uzerir.e . Ve de öylesınr çok tartı«ı'J .ı ki bu konu, sayııı ogretn.en Bekir Acar'la b:ı ikı djsun ayrılıSırnız olma^'.c'ı >iz 'J» <u jiTaKtık,.. Ne var ki. «Türk Topluma ve Kadın» bü.ık'ı \atsin ''.' s.Mn Acar, çok olu.i.lu 'ulrıuğumuz bu yazıyı biraz yii;eydç btrakıyor Oysa »rek^i^i denli açıklığa kavuşamamış «Ka> dii hıç olmazsa IÎO.VIFSI onyarg'yla değerlendirilmimeliydi. Şbyle diyor yazısımn sonuç bö lümünde yazar: «Türk kadını, ırkına yabancı olan bazı âdft ve yaklaşmaların bentitine «irmesiyle yitirdiği verini biıı yıl sonra yeniden almış hulunuyor.» Acaba öyle midır? Bin yıl sonra kadınımız gerçekten bz yorir.e oturmuş mudur? Açahm yastları, «oturmuştur» demeşi çok kolayd;r o zaman. Ya toplumda? Y??ada verini bulabilen kadın, toplumda aynı yeri bulabiliyor mu? Yanıtlanması güç bir soru... Kadını peçeden, çarşaftan kurtarmak yetmez. Asıl kaldırmak istediğimiz, peçe ve çarşaf kadar koyu «kara düşünüy» olmalıdır. Yoksa yaptıklanmızı hiç abartmıyalım, kadına özgürlük tanıdık diy»... «Tarih boyunca dilimizdeki karıkoca, annebaba soyleyi«lerinde hanımın beyden, annenın babadan önce soylenisi Turk kadınınm değerini ispatlar.» Sayın yazarın yazdıkları arasında bunlar da var. Ama üzüler4# belirtelim, bu s»v, gülünçlükj^ı ötfye geçemiyor. Burada Bekir Acar'ı «öküz altında buzağı arama» çabası içersinde buluyoruz. Oysa tüm gereksiz bunlar. Yazar düşünmüyor mu ki, koca karı, babaanne demekle anlamda değişiyor... Gülünç olmamak i için, bu değin gülünçlüğe sapmıyalım canım. Kadına gösterilen saygıyı bazı sözcükl^r arasmdan bulup çıkarma çabası bizde yanlış bir yoldur. Böyle yaptığımız sürece de kadına en az saygıyı biz gösterrniş oluruz. Gerçek laygıy» »aygılar... M. Sadık ASLANKARA Öğrenci Denizli Türkiye çapında bir seminer C H Şimdiki durum S • ••r •••• • ••• •••« •••« • ••• • ••• • «•• ••• Olumlu çabalar ticareti düzenleme hususundaki yararını belirtmek üzere; olumlu çabalanndan birkaç örtıek vermek istetnekteyiı : # 1963 yılında GATT içinde geçen en önemli olay, Mayıs ayında, Cenevre'de, Bakanlar leviyesinde yapılan Tarife Konferansıdır. C.S.A.'nın isteği Uzerine toplanan bn konferansta, esas itibariyle, (Birlesik Amerika Ortak Pazar ticari ilişkilerinin) yeniden dflzenlenmeıi bedef tutulmnştur. Çünkü. 1958'i kovalayan yıllarda, Amerikan Bdemeler dengesl; bazan, senede 4 mllyar dolâra yaklaşan açıklar vermeğe başlamıştır. Ticaret Sonuç ı ile anılan ve «nıilletlerarası ticareti düzenlemek amaciyle» çaba ve gayret sarfeden Teşekkülün; dünya ekonomisinin ilerideki çelişmesinde rolü. cok önemli bir nitelik göstermektedir. Memleketimiz, GATT'a katılmıs bulnndafnna Söre; O.E.C.D. Ekonomik Perspektifler Komittsinin son raporu üzerine; «ödemeler dengemizdeki ıcık konusunun», diğer istirâkçi ülkelerle mfiza(eresi, (Genel Anlaşma) hükmü icabıdır. Bn müzakere ve görüşmelerden; ynrdnmm için çok faydalı sonuçlara vanlacağına da mnhakkak nazariyle bakılraaktadır. m •••• •••* Üİİ •»•• Üİİ • ••a • • • • « • • « • • • • • • •• « ••• •• •• •«•i •nr • • • • • • • • • « • • • • ••• « •• « •• •• • •••••••••»•»•»•••••••f*ıı •• •••• ••*• •• • ık ( ••>•••••*•••••••••!•••«••••••<•*«•»••••••••«••••••» !•«*••«•••«••••«•*» imdıki duruma göz atarsak, eğitim plânlamasının olmadığını rahatlıkla ileri sürüşumüzu daha açık anlatmıs olacağız. Beş yıllık plânda öngorülen su kadar doktor, bu kadar öğret nwn ihtiyacım bir kenara bırakıyoruz. Bunlarm ne olçude ger çekleştirildiği ayrı münakaşa ko nusudur. Bizim asıl ujerir.de durmak istediğimiz okullarımızın çoğunda amaçsız bir öğretimin yapıldığıdır. Bugün birçok okulda meslekî ve teknik oğretimin ön plânda tutulması gerekirken, maalesef ger^eklerden ıızak ve lüzumsur. genel kültüre dayanan bilgiler öğıetıimektedır. Bu yazımızla bunun somut orneklerinden birinı huzurunuza getirmiş olacağız. Hukuk Fakultesini bitiren; yargıç, savcı, avukat, Teknik Üniversitede okuyan; mimar, mu hendis, Tıp Kakültesinde öğrefım yapan; doktor oiurken Fen FaküHesi Matematik Bölümun. den diploma alan ne olur bilir mısınız? Soyleyelirn «Hıç», Evet Türkiye'de Fen Fakültesi Matematik Bölümünü lıitirenler birer «Hiç» olurlar. Belki de şöyle söylemek daha doğrudur Matematikçiden başka çok sey olurlar. örneğin dıplomalı memur, öğretmen v.s. Yirminci yüzyılm ikinci yarısının ortalarına doğru matematiğın hiç mi tatbik alanı yoktur? Sosyal ilimlerden iktisat bi' matematik dusünce ve me ' todlannı kendisine maletmeye' çalışarak musbet ılim olraa ka i rakterini kazanırken, bir matematikçinin meslekî formasyondan yoksun olarak diploma alması eğitimde amaçsızlığın en bar'/ rirneğidir Eğitim, yalnızca açıkta kalan öğ1 rencilere okul bulmak olarak düşünülüyorsa, daha şimdiden kalkmmanın mezan bu düşünoede ! kazılrruş demektir. Yine bu sütunlarda yayınlanan bir makalede de ; er makamın bir sorumluluğu vardır. Bir profesör der» verirken anlattığı şeylerin ne derecede ögrencilerinin işine yarı>"acağını düşUnmelidir. Acaba profesörlertaiz öğrencilerinln mezun olduktan sonra hangi işlerde çalıştığını ve öğrendiklerinin hangilerinden faydalandığını meraK etmişler midir? Araşürma ve yenilik ilmin başlıca unsurlarındandır. Böyl« bir araştırmaya Ihtiyaç vardır. Kendi kendimizi aidatmıyalım ye bir iş yapıyorsak onun ne dereceye kadar yararlı olduğunu kontrol edelirn. Bu konuda Türkiye Yüksek Matematikçiler Cemiyetinin düzenlediği anket cevaplarına göz aülırsa gerçeklerin ne kadar katı ve acj olduklan görulecektir. Türkiye YUksek Matematikçiler Cemiyeti olarak yüksek matematik öğreniminin yarar lı hale getirilmesi için elimizden gelen her turlü gayreti esirgemiyecegiz. önce Türkiye çapında bir seminer düzenlenmesini ilgililere teklif ediyoruz. Bu seminerde ileri sürülecek fikirlerin ısığı altında öğretim programında ve yönetm« llkte gerekli değişikliklere gidılmelidir. Bu örnek bir aegildlr. Cumhu. rij"et okuyuculanıun konuya gereken Ugiyi gösterip memleket gerçeklerinden ve bir amaçtan yoksun diğer öğretim dallannı «Tartışma» sütununda düe getireceklerini umuyoruz. Eğer memleketimizi seviyor ve kalkınmasını istiyorsak amaçlı bir eğitim politikası gütmeliyiz. Egitimde kemiyetle birlikte kaliteye de dikkat etmelijaz. Ehliyetsiz bir kuşak ve onun yetiştireceği yeni fcuşaklann işbaşında bulunacağı bir ülkede kallcınmanın sözü edilemez. Bu. kalkınma yolunda en az bir kuşak lık zaman kaybıdır. Yine para ve emek kaybını da önlemek istiyor w • •>•••*•••••••••••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••• •••••»." MEVLİT Eski Sümerbank Teftiş ve Kontrol Müdürü, Ankara Barosu Avukatlanndan, Raybsnk Takip ve Tasfiye Müdürü, çok sevgili ve pek kıymetli varhğımız, TAR1K AKYOVun aziz ruhuna ithaf edilmek üzere, vefatınm 40 ıncı gününe tesadüf eden, 4 ocak 1967, çarşamba giinü, teravih namazuîdan sonra (saat 19,30) Hacıbayram Camii Şerifinde, Mevlit olcunacaktır. Arzu edenlerin teşrifleri islirham olunur. AKYOL AİLESİ Cumhuriyet 192 TEŞEKKÜR Denlz Hastanesinde uzun ıür»n hastalığımı bizzat tedavi ederek beni jifaya kavusturan çok kıymetli doktor ve başhe klm aayın Amiral derin jükranlarınu arzederim. Tedavlm esnasınd» alaka ve ihtimamlarım eksik etmeyen hastanenin kıymetli doktorlarına: ba;hem$ireye ve servisimizln hemşireleri Müyesser İyibilen Münire Erkal, HajTiye Erdoğan Bay Vecihi ve diğer personele tesekklirlerimi sunanm. Bu vesile ile hastanede gördüjüm. beni son derece raütehassis bırakan bakım, temlzlik, intlzam ve mükemmeliyetten dolayi duyduğum iftiharı. burada zikretmeyi «erefli bir borç bilirim. E. Tümcenera] Şerel ÜNEK Cumhuriyet 189 M. ALt IŞIĞIGÜRV Şirketimiz kurucu ortaklarımızdan İdare Kurulu çok değerli insan Y. Mühendis AGI BİR OLUM üyemiz Cumhuriytt Fitrelerimizi Türk Hava Kurn mu'na yermekle hem ynrt, hem de dinî vazifelerimizi yapabilmek gibi faydalı ve bayırlı iki iş görmnş olaeağız. Hakkuı rahmetine kavu§mu§tur. Namaa 4 ocak 967 çarşamba günü öğleyi mütaakıp Fatih Camiinde kılınarak Edirnekapıdaki Aile Kabristanma nakledilecektir. Bütün mesaî arkadaşlarımıza ve aüesine bassağlığı dileriz. A. Refik Darcan ARI İNSAAT A.S. İlâncllık: 8063/197 31 Arahk 1966 tarihinde Ankara'da Millî Piyango küreleriyle çekilen Kıbrıs Türk Kültür Dernegi Genel Merkezi Eşya Piyangosnnda Kazanan Nnmaralann Listesi: Bir adet apartıman dairesi kazanan numara: 155553. Bir adet otomobil «Opel Kapitan» kazanan numara: 159044. Bir adet traktör kazanan numara: 141084 Buzdolabı kazanan aumaralar: 080525, 071894. Ç.amaşır nıakinesi kazanan numaralar: 112875, 167862 Av tüfeği kazanan numaralar: 99474, 056326. 079359, 186674, 093555 Transistorlu radyo kazanan numaralar: 121691, 011712, 018359, 103331, 059252. Bisiklet kazanan numaralar: 028394, 136379 Duvar saati kazanan numaralar: 006497, 123320, 059069, 15Î681, 067261, 009278, 181897, 142958, 032448, 166977 Elektrik traş Mak. kazanan numaralar: Be» defada çeküeeekttr 036919, 010944, 019768. 163036, 057253. Elbiselik erkek kumaşı kazanan numaralar: Son beş rakamına göre beş defada çekilecektir: 04871, 44422, 85833, 11696, 26557, 33977, 84726, 67474, 57556, 37257. Elbiselik kadın kumaşı: Son beş rakamına göre 5 defada çekflis: 23128. 68921, 09283, 89289, 30309. Elektrik ütüsü kazanan numaralar: Son bey rakamına göre: 64307, 83233, 56776, 16069, 50737, 20041, 30716, 38701, 00516, 17498, Naylon gömlek kazanan numaralar: Son be; rakamına göre: 54657, 03095, 78796. 97106, 06875, 92196, 16431, 41008, ''9555, 07578, 82101, 62173. 67870, 09039 03261, 05139, 76753, 31106, 86365, 28502, 73565, 26531, 25837, 14891. 00923. Dolma kalem kazanan numaralar: Son beş rakamına göre: 01682, 84915, 45776, 01096, 58247, 60996, 72298, 48410. 65116, 37915. 02363, 77775. 35765, 61411, 71491, 82735, 08749, 57799, 66179, 54319, 69124, 416» 07927, 71732. 23617. (Heri^rek: 89 195) ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR 1777 1967 TUrkşekerlerinl dünyayatanıtan Nimbüs ÎKt ASIRLIK TÜRK FÎRMASI Öâncılık: 8058A98 1 şubat 1967 ilâ 30 kasım 1967 tarihleri arasında olmak üzere 10 ay için 2600 lira aylık ücretle bir TÜRKÇE İNGİLİZCE TERCÜMANA ihtiyaç vardır: İs yeri Gölcük Donanma Eğitim Merkezidir. Taliplerin, Çankaya Tarabi sokak No: 8 Pakistan Sefareti Ataşemiliterlik Bürosuna 10 ocak 1967 saat 12.00 de müracaatlan rica olunur. Cumhuriyet 194
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear