26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 21 Ocak 1967 CUMHURÎYET UZflK KÖMSU RUSYAOAN GEZİ NOTLARI Moskov&da bulunduğumıu günlerde Lomonosof Universitesine, Krokodü mizah derglsine, Asya Afrika Enstittisüne, Tass ajansına, Moskova radyosuna ve daha başka kurumlara gittik. Bütün bu zıyaretleTden ve tanıştığımız kişilerden ayrı ayn söz açmak lüzum suz. Bır kaç çizgi çekerek bu konuları geçeceğım. Krokodil, dünyada büyuk ünü olan bir mizah dergısi. Tirajı dört milyon. Partırün orgaru olan Pravda gazetesinın büyuk bınasının bır katına yerleşmış. Kapıyı açıp girdiğimizde kendımi Türkiyede bır mizah gazetesınin yazarları, çızerleri arasında sandım. Tipler o kadar bırbirine benziyor. Krokodil'ın yayın müdüni Semyonoî ise tıpkı Aziz Nesin. Sanırsınız ki hıh demiş Azizın burnundan düsmüş. îbrahim Çamlı bu benzeyişi, Semyonof'a söyledi. Semyonof da şu hikâyeyi anlattı: Azız Nesin Moskovaya gittiğinde Semyonof, Aziz'in kaldığı otele gitmiş, odasının kapısını vurmuş. İlk defa karşüaşan iki mizahçı önce birbirlerine bakmışlar ve sonra başlamışlar güüneye . Semyonof: Aziz Nesin, demiş, ben burada senin odanda kalıp dinleneceğim, sen de git dergiyi çıkar. Ne var kı ben daha sonra Orta Asyadaki atalarımız arasında A2iz Nesin'e benziyen pek çok insan gördüm. Bunlardan biri Kazakistanda AlmaAta tlyatrosunda yönetici El Cebbar Abişef idi. Hani bizim ırkçılar iktidara geçip de insanlan köklerine gör» bır tasnife başlasalar Aziz'e bilyiık öncelik tanımak conında kalacaklar. K İLHAN SELÇUK Moskova Radyosunda bir tartışma £/' OR/AANLARI Moskova radyosuna gittiğimızde Ortadoğu Yayınları Şubesi Mü dürü Grigoryan, Türkiye Şubesi Müdürü Osetrof, radyo muhabirlerinden Muharremof, Vladimir Şmarof, Yorumcu Yuri Blotnokof ıle tanıştık. Âdet olduğu üzere çaylar, blskuvıler geldi. Bır masanın çevresine dizildik. Konuşma açüdı. Müdür Grigoryan önce «hoş geldmiz» dedi, «hoş bulduk» dedık, ve sonra yakınmaya başladı. Anlattığına göre Grigoryan Türkiyede bulunmuş, bizim gazeteleri okumuş, epey kişiyle konuşmuş. Türkiyede Sovyetler aleyhindeki propagandadac şikâyet etti. «Rus yada aile yok, namus yok, çocuklan devlet alır» diye yazıyormuş bazı dergi ve gazeteler. Grigoryan konustuğu kişilere demiş ki: Yahu! Benim kanm var, ailem var, dört çocuğum var, nasıl yazarsınız siz bunlan? Ortadoğu Yavaüan MUdürünün dostluk taarruzu içindeki sitemleri bir hayli sürdü. Biz halkımmn Sovyetler hakkm da yalan yanlış btlgilerle donatıldığını kabul ettik. Ne var ki bu konuda kusur yalnız bizlerde değildi. Komunist partilerinin iktıdarda bulunduğu bazı Ulkelerden topraklarımıza doğru uzanan so KORUYUNUZ.' rumsuz radyo yaymlanrun da biz lerı rahatsız ettiği açıktı. tbrahim Çamlı bu meseleyi dosdoğru düe getirdi: Bizim radyoya ne dersiniz? dedi. Grigoryan itiraz etti: Bu radyo ile bizim en k&çük bir Ugimiz yoktur, nerede olduğunu d* bilmeyiz. Biz dedık kı: Bir komunist iktidannda, radyo yayınlarından devlet sornmludur. Siz düşünebüiyor musunnz Id Çekoslovakyada, veya Doğu Almanyada bir çizli radyo istasyonu olacak ve devletin izni olmadan yayın yapacsk! Tabü bu sebeple Moskova radyosunda hesap sonnak akhmızdan geçmez. siniı. Üstelik sizin Komunist Par tisinin gon kongresine katuan Türkiye Komunist Partisi adındaki tesekkül de Tflrklerin kafasında bir soru isaretidir. Türk kanunUnna göre yasak olan bir akımın temsilcilerinin resmen par tiniıin kongresine kabulü doğru değüdir. îtiraf edeyim ki Grigoryan hoşgbni sahibi bir adamdı ve bızim söylediklerimizi anlayışla dinleyip yapıcı cevaplar vermekte ısrar ediyor, zaman zaman kendisi gerginleşme ıstidadı gösterse bile he men vumuşuyordu: Bizim memleketimizde Komiinist Partisi iktidardadır. Konpresini topladığı zaman dünyadaki komunist partileri bu kongreye misafir olarak gelirler. T.K.P. de gelmek ister. Gelmeyin mi diyelim? Diyebilir miyiz? Yani üç beş kişi toplanıp bir komunist partisi kurduğu zaman Ne var ki bu gibi davranışlar böylesine temelsiz bir tesekkül de sizlerle dost olmak istiyen iyi nikongrenize katıiabilir mi? yetli Türk çevrelerinin iyi niyet Kuvvetini bilmlyornz ki? lerini gölgelendirmektedir. Dost olmak için birbirimiri Bay Grigoryan: karşüıklı olarak iyi tanmıalıyız. Biz bundan sorumlu değfliz. Aramızda devlet olarak, toplum o Biz Türklerle dostluk istiyoruz. larak, siyasi döşünüş olarak büTürkiyede bazı gazeteler ve ya yük farklar vardu. Bu farklan yınlar bizim hakkımızda olmadık karşüıklı olarak belllemek ve kaşeyler söylüyorlar.. bul etmek zorundayız. Türk sosyalistleri Türk sosyalizmini Tür Bazı gerçekler üstünde anlaş kiyenin sartlarına göre kurmak is mahytz. T&rkiyede her çeşit fiterler. Turkiyenin birinci şartı kir ve düşUncede insan vardır. milli bağımsızhktır. Devlet, gazeteleri doğrudan dofruva kontrol edemez. Özell şahısMoskova radyosunun yönetılann elinde bulunan gazeteler ken cıleri : di meşreplerine göre yayın yapar Bizim de inancımız odur lar. Ama Türkiye devlet radyoki sosyalizm dısardan aktanlasundan Sovyetlere karyı açık dfi«f raaz. Her millet kendi jücüyle manlık ifade eden yaym işitemezkorabilirae sosyalizmi kuracak A tır. Bizim bu baktmdan Türkiye ile bir derdimiz yok. Sohbet uzadı. Lâftan lâfa geçıldı. Komunist iktıdarlarının dışarıya çevrik politıkası bır zamanların endışe kaynağı idi. Ben Ikinci Dunya Savaşından sonra Doğu Avrupada komunızmın Sovyet müdahelesiyle kurulduğunu hatırlattım. Kabul etmedıler bu olguyu. Îbrahim Çamlı: Sovyet Ordusu Bulgaristana girdiği zaman ben orada Tatıin ve News Chronicle eazetelerinin muhabiri olarak buluııu \ordum. 1S41'de hâdisevi \akindan izledim. Kızıl Ordu'nan destefi olmasa Do|n A\ rupadaki komünistler başarı kazanırlar mıydı? Bu bir sorndur. Kızıl Ordu iktidarı komünistlerin ele geçirmesi için destek olmnstnr. Geçmişe bakmakta fayda yok. Biz bn sSylediğinizi kabul etmiyoraz, konuyn tartışma dısına çıkaralım. Vladımir Şmarov ilâve ettı: Simdi dâva çenel dünya politikasının ulaştı|ı çizginin çok gerisinde kalan Türk • Sov yet ilişkilerini bn çizçiye gctirmek ve normallestirmektir. Îbrahim Çamlı : 1953'ten sonra Sovyet dıs politikasında değişme olmustur. Hattâ mntecaviz eda 1950'de kapanmaya başlamıştır. Bugün ise Sovyetlerin barısçı ve vapıcı bir politika izledikleri bütün Batılı kaynaklarda kabul edilmektedir. Radyo vonetıcileri Ruslnrın 1945 1950 arasında da banşçı Moskova'da trafik tıkanıklığı diye bir dftva yok. Özel arabalaroı azbğı kadar meydan ve caddelerin genişliğinden doğuyor bo durum. YukarHÎali resimde, Karl Marks caddesi görülmektedir. olduklannı ilerl sürraelc istediler. Sonuç tathya bağlandı. Şurası muhakkak kı Sovyet Rusyada tanıştığımız kıra olursa olsun, ağzını açtı roı banştan ve dostluktan soz «çıyordu. Biz dost olmak İstiyoruz, kardeşlik istiyoruz, savaş çok kötü sey.. Bu barış taarruzu karşısında: Yok arkadas, ben senin düsmanınım, biz savaş istiyoruz, demek pek gulünç kaldığına gore mesele ısrarla ıstenen dostluğun ve kardeşliğin somut şartlarını tesbit edebilmektir. Bir hayli yer dolaştım. Îtiraf edeyim ki dolaştığım hıçbir ülkede Sovyetlerdeki savas aleyh tarı propagandaya rastlamadım. Neredevse kim ağzını açsa «Merhaba» der gibi savaşı lânet lemekle başhyor sohbete.. Y A RI N YA ÇARLIK YIKILMASAYDI? Dişf Bond MODESTV ıBLAISE İ S T A N B U L 06 25 06 30 06.45 07 00 07.(15 07.3(1 07 45 (17 5(1 07 55 08 00 0S^0 (18 40 09 00 09.10 09 3f) 09 45 1(1 on lfl 15 10.25 10 40 11 00 11 Os 1145 12 00 12 10 12.15 Acıhs. Droeram Turkuler eecıdı Konusma Köve haberler Turk halk rnuziâi Haberler ve hava durumu Istanbulda bueün Stüdvo G'd«n Kucuk ilânlar Hafıf muzık Pasadobleler Pivano sololan Gunurnuz Sorunlanmız Sabah sarkıları Taneolar Saz eserlfri Muzik kutusu Bozkır nızeân Asık Daımıden turkuler Arkası varın Kısa haberler Sabah konseri Radvo annonı mızıkaıı Bu hafta dınllveceklerlnl» Kucuk üânlar Dlvan sazı. baSlamm ve eur»dan ovun havaları 12.30 Salih Dızer ve Safiye Fılirden sarkılar 13 00 Haberler: R. G. de bugun 13 2H Studvo G'den 13 30 Reklâm oroüramları 15 00 Mac nakii 15 45 Gencllk saati 16 00 Cumartesı konseri 16 30 Gulizar Erselden sarkılar 16 45 Radvo dans orkestraları 17.15 Kısa haberler, K. ilgnlK 17^0 Yurdun sesı 17.50 Reklâm Droaramları 19.00 Haberler Ve hava durumu 19 41 Kucuk ilSnlar 19 45 Studvo G'den 20 nd Ramazan Sensesten turkuler 20 15 Sızin sectiklerımz 20 55 24 saatın olavları. K. Utnlar 21 00 2 ovun 4 konuk 21 30 Turk sanat muzıSı konserl 22.00 Reklâm Drozramları 22.43 Kucuk ilânlar 22 45 Haberler ve hava dunrmu 23 Ofl Genclerle basbasa 24 00 Karjanıs ISTANB13L IL RAOVOSTJ 11.55 Acıhs ve Droeram Şizm icın 12.00 12 30 ÖSle konseri 13 (10 Tatıl melodıleri 13 30 Koncerto saatl 14 00 Naoolıten melodileı 14 15 Valsler ve oolkalar 14 30 Caz dunvası 15 00 Kucük konser Gencler cln 15.30 Cumartesi konseri 16.00 Karısık sololar 17 3(1 Ivı aksamlar 18 00 Sonat saatı 18 30 Cesıtlı melodıler 19.00 Ak?am konseri 19 30 Genclerm sevdıklerl 20.15 San sololan 21 00 21 30 Her ulkeden halk sarkıları 22 TO Hafif muzık 22 15 Gece konseri 2 3 . n l Caz toD'.uluklan 23.30 Sevilen melodıler 24 m Dıskotekten secmeler 00 30 Hafif muzık 01 u/ Proeram ve kaoanu f dürülen general. 6 Başlıca besi gul. si maddelenmizden biri, mezat YUKARÜJAN AŞAĞIYA: taşlannın üzer1 Yapıştıncı maddelerin elerindekl yaasas maddesi. 2 «Caka satarak lar. 7 Kolu •gezen delikarüı» mânasına iki söz. ua le birleşttrea 3 Erkeklerin belden yukarıya vücut kısmı, ke gıydiklerınden, denizlerdeki yükmer taküan yer. selme hareketi. 4 Bir Rus erkeğinın adı, bıt harfin okunuşu. ananaaaI 8 Bir edat, bır harfin oku5 Bırinin teklüini kabul etme1 nuşu. 9 Sayip geri çevirme hareketi, Mısırda Nâsır'dan once diktatörluk nonro tnuraaesdus yın şahıslar (ÇO mevkıınde bulunan ve sonra öl halledllmlı «ekU ğul). i§Sİ Garth 1 1 MAU, BOVUE6 OUXİ ME A Tıffany Jone TIFFANY JONEsttJP SOLDAN SAĞA: 1 Kennedy'nin kaatilıni öldüren ve^"Öfeak 967 tBB»tawtahanede*«ta«*««dam (ısml aslında olduğu gibi vazılmıştır). 2 Eski Batı Anadolu kabadayısı, «boy taralınm aksi olan tarafı fazla değil» anlamına iki söz. 3 Akıcı maddelere verüen genel ad. 4 Bu her tarafı sardı nu o yangın guç söndürülür, pokerde orta derecede kuvveti olan bir el. 5 Bundan çok yıllar önce Atlantikte bir buz dagına çarparak; bütün yolcusu Ue birlikte batan transatlantik gemisinin adı. 6 Iplik bükme aracı, fiu değil de açık görunur durumda, nota. 1 Yaşlı ve rütubet, Ertuğrul Ga zinta babası Suleyman Sah bu kale çevresınde nehıe düşup boğulmuştu. 8 Bır kadın adı. 9 «Dahill kısma toplanmış doruklar» anlamına iki söz ve ço DÜNKtî BÜUMACANIN HALLEDÎLMtS ŞEKJJ NASIL BAI.LEDİLECEK? YukandakJ rakamb bulraao»d» »adece 6 Uae anahtaı (ipacu> ve « tane »onuç vardu. B05 olan « karenin içine 1 deo 9 a kadaı aygun biret rakam koyarak ve topUma. çarpma. çıkartma. bölme isaretlerine dikkat Jerek toldao sağa ve yukarıdan «şağıy» bulmscada e<»«e"len sonaçlan bnlunu* Biraı vaktinizl alu ama, bos vaktinin hosça «J > olursuau* U QSK ve ÖLÜM 40 Margaret Powers: «Evet» dedi. « Dün görmeliydiniz siz onu, bugünkü şasırtıcı düzelmeyi daha iyi anlardınız. öyle mi, Bayan Po« Evet, gerçekten öyle, efendim. Bu sabah biz hepimiz bunu konuştuk.» B. Saunders. elinde yumuşacık Panama japkası, basamaklara doğru yürüdü. « E, Doktor. gozunuz aydın. oğlunuz döndü evıne geldi. Sizin hesabınıra olduğu gibi kendi hesabımıza da hepımiz sevindık buna.» Sonra. komşuluktan ileri gelen bır içtenlikle: «Yapabıleceğimiz bir şey \Tirsa . • dedi. « Sağ olun, sağ olun. Hiç çekinmem, söylerim. Donald artık kendi kendine yardun edebilecek durumda, elverir ki ilâcmı sık sık alsın. Bunda size güveniyoruz» diye, papaz şakacı bir tavırla dokundurdu. B. Saunders de beklenen kahkahayla tamamladı bunu. « Kız kendine gelsin hele, annesinlen ben, bu nu tam tersi olacak sanıyoruz: Cecily'yi axa sıra si zin bize yollamanızı bekliyeceğiz.> Papaz da bir kahkaha attı: • E. onu aramızda hallederiz sanıyorum.. hele arada bir arkadaşımız varken.» Margaret Powers bunu duyunca derin bir sevinç duydu. Sonra kısaca bir kuşku uyandı. «Bunların hepsi böyledir. Adamm Donald üzerındeki düşuncesıni değiştirecekler mi acaba, şu kadınlar?> « Bay Saunders'len kapıya kadar gelmek iste rim, müsaade ederlerse.» « Hay hay, ha'm'fendi. Sevinç duyarım.» Onlar basamaklardan aşağı inerlerken papaz, ka pının ağzında durmuş, onlara bakarak geniş geni; gülümsüyordu. « Yemeğe kalmadığınıza uzüldüm.» « Başka zaman. Doktor. Hanım bekliyor bugün beni.» Papaz: «Evet, başka zaman» dedi. Evden içeri girdi, ötekiler yuce giacyüzünün altında çımlerden yürudüler. B. Saunders keskin keskın kadının yüzüne baktı. « Hiç hoşuma gitmiyor bu» dedi. «Niye biri çı kıp da oğlanın gerçek durumunu söylemiyor ona?» Margaret Powers de: «Benim de hoşuma gitmiyor» dedi. «Ama, söyleseler bile inanır mı o? Biri size söyledi mi ki!» « Doğru. kimse söylemedi! Herkes kendi gö ziinlen görebilir. Gorünce göynüm bulandı.» B. Saunders burada donuk bir tavırla özür diler gibi: •Hoş, benim safram çabuk kabarır ya» dedi. «Hekim ne dedi?» « Pek kesin bir şey söylemedi. Yalnız, ya ralanmadan once ne olduğunu hatırlayamıyormuş, onu söyledi. Yaralanan adam ölmüş, bu başka bu adam. büyük bir çocuk. Korkunç olan da onun bu uyuşuklugu. geçmişten kopmuş oluşu. Ne nerede olduğuna aldırıyor, ne de ne yaptığına. övle gdrunuyor. Klden ele selmı? olsa Rerek. çocuk gibi.» « lyileşmesi üzerıne ne dijor hekim, onu so William FAULKNER <mmVohdefBBtTEKIH ruyorum.» Margaret Powers omuzlarmı kaldırdı. « Onu kim bilebihr ki? Cerrahlann çare bulabilecekleri bir bozukluk yok onda, bunu soruyorsanız.» .. . B. Saunders bır ara hiç konuşmadan yurudu. En sonunda: «Babasına söylemeliler» dedi. « Bıliyorum ama, kim söyleyecek? Kaldı kı, bir gün öğrenecek nasıl olsa, onun için, niye bırak mıyalım elden geldiği kadar uzun zaman nasü istiyorsa öyle sansın? Uğrayacaiı sarsmtı şimdi b«jka, sonra başka olacak değil.» Margaret burada bır yalan söyledi: «Donald iyileşebilir de, yanı.. « Evet, doğru. Yalnız, iyi olacak nu sızce?» « Niye olmasm? Hep böyle kalacak değil ya.» Bahçe kapısına gehnışlerdi. Kadının eline demir kaba kaba geldi, guneşten de kızmıştı ama. gökyüzünde hiç bır yerde mavilik yoktu. B. Saunders, şapkasıyla oynayaraktan: «Peki, ya.. ya iyi olmazsa?» dedi. Margaret ona dik dik baktt. Açıkça: «Yani, ölürse, demek isüyorsunuz, öyle mi?» diye sordu. « E, evet. Değil mi ki bu biçim söylediniz.» « Jşte benim de sizlen konuşmak istedigün bu. yapılacak iş onun maneviyatmı kuvvetlendirmek, ona bir amaç göstermek, ki» e, belini doğrultsun. Bunu da kızmızdan daha iyi kim yapabilir ki?» Ama, ha'm'fendi, çok şey istemiyor musunuz? Böyle zayıf bir ihtimale karşı kızımm mutiuluğunu tehlikeye atmamı istiyoreunuz benden.» « Anlamıyorsunuz. Onlann nişanlı ayak diren sin demiyorum ben. Benim dediğim şu: Niye bırak mıyalraı Cecily istediği kadar sak gelsin onu görmeye, gerekirse Donald onu tanıyıp da kendiliğinden bir çaba gösterinceye kadar onun sevgilisi olsun? Ondan sonra daha vakit çok niçanlık işini konuşmaya. Düşünün, Bay Saunders: Diyelim o sizin oğlunuz. Bir arkadaştan böyle bir şey istemek çok mu?» Adam ona gene, hayranlıkla, keskin keskin baktı. « Omuzlarınızuı üzerinde pek dengeli bir kafa taşıyorsunuz siz, bayancık. Demek, benim yapacağım gelip onu görmesi için kızı kandırmak, 6yl* mi?» « Daha da yapacağuuz bir jey var: Kızınızın gelmesini, ona karşı tıpkı eskisi gibi davranmasııu sağlamak.» Adamın koluna sanldı. «Bırakmıyacak sınız annesi caydırstn. Sakın ha. Unutmayın, tüzia oğlunuz olabilirdi bu.» B. Saunders, şaşkın şaşkın: «Ner'den çıkarıyot sunuz annesinin olmaz diyeceğini?» diye sordu. Margaret Powers belli belirsiz gülümsedi. « Ben de kadmım, unutuyorsunuz» dedi. Son ra, yüzü ciddileşti, korkar gibi bir hal aldı. «Bu sakm olmasm, anlıyor musunuz?» Gözleriyle onu zorluyordu. «Söz mu?» B. Saunders, onun dengeli bakışlanna kendüd de gözlerini dikerek: «Evet» dedi. Kadının uzattığı dimdik eli tuttu, avcunun içinde onun sıkı, güçlü el sıkıjını hissettı. lUevamı var) konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGUL A N K AR A Acılıs. oroeram Kove haberler Sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah rrüziği Ankarada busun Kucuk ilânlar Her telden Kucuk ilânlar M. Geeevatmazdan turkuler Gunumuz Sorunlarımız Sabah konserı Kısa haberler ve K. İlânlar Arkası varın Dundar Balkandan sarkılar Sonat saati Hafıf muzık Turkuler Cocuk bahcesl Konser saati Haf.J muzık Kıbrıs saaU Kucuk ilânlar Emel Savın v« Nevzat Gü \erden sarkılar Haberler. R G. de bueün Kavıt) mektuDİarı Kadınlar tooluluftu Haftanm t>roeramı Cocuk bahcesl Reklâm Droeramları Kısa haberler. K. iîânlar A Gazi Avandan turkuler Genclık saati N Demirdovenden »arkılar Dilek kutusu Kısa haberler ve K. llân!Cocuk saati Cocuk korosu Reklâm DroCTamları Haberler ve hav« durumu Kucuk ilânlar E toDİulueundan türküler Uvkudan once M. Yıldızdoeandan sarkılar Muzik dünvası ^ 24 saatin olavları. K. İUnlaf* 16 soru bileı varısması Sanatcımız ne sovlüvor? TBM.M. saati Ital»adan müzik Haberler ve hava durumu Sizin sectlklerıniz Gece vsTisınd doSru Proffram ve karjanıs
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear