26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE ÎKÎ 12 Ocak 1967 CUMHURÎYET RANAIAN BAYRAMI Feridun Fazıl TÜLBENTÇI ugün Bayramın birinci günüdür. Ba bayram hem Ramazan sfında. oruç totarak Tanrının nzasını kazanmaktan doğan bir sevincin, hem de bir gazânın zaferle sonnçlanmış olmasından do|an bir sürnrun ifadesidir. Hicretin ikinci yılı Ramazanında Medine'ye yürüyen Kureyşlileri ba sehrin güneybatısında karşılayan Peygamberimiz Hazreti Mnharamed Mustafa, yüzonüç mücahitten mürekkep ordusu ile bu akını durdnrmus, Kureyslileri yenilgiye uğratmıstı. tslâmda ilk def» vnkaa gelen ve mnkadderatını belli eden bu savas, Mfislümanlar arasında sonsuz bir sevinç nj andırmıstı. Pe> gamberimiz, Medine'ye döndüfrü zaman Ramazan ayı nlhayet bulmus ve oruç da sona ermisti. Ümmetine bir hitabe irâdederek, Ramazant takip eden Sevial ayının birinci günü Bayram namazı kılınmasını ve sadakai fıtır, yani ornç sadakası verilmesini istemisti. tlk defa olarak askabı ile birlikte bavram namazı kıldırmıstı. Pey gamberin, ba bayramı ihdasında sosyal sebeplerin de âmil olduğu muhakkaktır. Dargınlan bançtırmak, aralannda sognklak olanlan kaynastırmak, dost ve akrabalan birbirlerine yaklastırmak gayesini gütmüstü. İhtilâlci ! B Fatih zamanmda ayramın, Müslüman Türklerde resmî bir mahiyet alması, Fatib Snltan Mehmed zamanındadır. Bayram, Osmanlı Tfirklerinin saray ve devlet tesrifatında pek önemli bir yer işgal ederdi. Osmanlı Imparatorluğunda cülustan sonra en önemli merasim, o zamanki deyimle iydı fıtır ve Karban Bayramında olanı idi. Tören, bayramdan bir gün önce sarayın Alay Meydanı adı verilen ikinci atlnsnnda baslardı. Bnna Arifc Divanı veya Arife Muajedesi denilirdi. Mehterhane çalar, dualar okunur, alkıslar yapılırdı. Padisahın bayramı teşrifat sırasına göre tebrik edilirdi. Merasim geleneği o kadar titizlikle tatbik olunnrdu ki. bir Arife Mnayidesinde padisah rahatsızlığı yüzünden dısanya çıkamazsa taht iızerine konan kavnğa karsı divan dnrulnp tören yapılırdı. Snltan tkinci Ahmet ayaklanndan rahatsız oldnğn için Arife tebrikine çıkam»mış. sanklı kavnğnna karsı tören yaptırmıştı. Bayramın birinei günii ise, tören çok daha satafatlı olurdu. Bayram gecesi, gece yansından itibaren saravın dış kapısı açılır, teşrifata dahil olnp tebrik merasimine katılacaklar, gelmeğe baslardı. Tören bir hayli uznn sıirer, mehterhane çalar, toplar atılırdı. Saraydaki muayede bittikten sonra padisah bü\ük bir alayla Ayasofva veya Sultanahmet camilerine giderek bayram namaıını edâ ederdi. ihangir padisahlar devrinde ise, bayramlar çoğunlnkla serhad boylannda ve gaza meydanlarında kntlanırdı. Ve daha olvî bir mahiyet alırdı. Meselâ, Yavuz Snltan Selim Hân, 1514 ramazan bayramını Çaldıran seferinden dönüste >olda, 1516'da Mısır'ın fethine giderken Halepte kutlanustı. Oğln Kannnî Snltan Süleyman 1521' de henuz fetbettiği Belçratda, 1522 de Rodos knsatması sırasında, 1526da tarihin en büvüfc zaferlerinden birini kazandığı Mohaç yolnnda tes'id etmisti. Serefli kadırgalar devrinin en büyük amirali Barbaros Havreddin Pasa bayramı deniz !( üzerinde, sefer ve zafer yollarmda idrâk etmisti. 16 ncı ynzyılın sonlanna kadar çolfgeniş yetl ~ ~* kHeri oian fradisahm, mtıtlak vekili ** islerinde müstakil bnlunan veziriâzamlann yaptıklan bayram tebriki merasimi padişablardan pek de aşağı kalmazdı. Tebrikler çok oldngu için merasim B bayram» üç gün kala baslardı. Arife günü vezirıâzam sabah namazından sonra basına kallavî denılen telli kavnğn gıyip pasakapısındaki arz odasında oturur, din ve devlet erkânının tebriklerini kabul ederdi. Veziriâzam'ın tebrikinden çıkanlar Şeyhülislâm ile vezirleri tebrike giderlerdi. Eski devirlerde bir rütbe asagı olanın bir rütbe yukansına gitmesi kanundu. O kadar ki, rütbeleri esit olanların memurijetlere tâyinleri tarihi itibar olurdu. ayramların devlet ve sarav teskilâtında oldağa eibi özel hayatımızda da önemli bir yeri vardı. Ramazan ayı bilâlin görülmesi ile bazen 29, bazen de 30 gün süterdi, fakat bayram hazırlıkları çok daha önce baslardı. Ayın 15 inden itibaren keseler açılır, bavramlık elbise, kundura, çamaşır ve fes satın alınırdı. Hali vakti yeri nde olanlar, çocuklarını tepeden tırnafa yeniden giydirme&e dikkat ederlerdi. Daraatlara, gelinlere, tornnlara verilmek uzere hediyeler, es dost çocuklanna verilecek mendiller alınır, paralar bozdurulnrdu. Ramazan ayının 27 sinden, yani Kadir gecesinden sonra Jıeyecan büsbütün artardı. Sekerci dükkânlan dolar tasardı. Tebrik ziyaretlerinde seker ikramı âdetti. Bnndan dolayı Ramazan Bayramının diger bir adı da Şeker Bayramı idi. Çoenklar bavramı âdeta iple çekerler, cici cici elbiselerini giymek için sabırsızlanırlardı. Çogunlnkia bayram, arife günü aksam namazından sonra davullarla ilân edilirdi. Minimini yavruiar uvumazlar. sababı hevecanla beklerlerdi. Sabah karanlıgında herkes nvanır, erkekler bavram namazına ıriderier, kadmlar bir taraftan kendilerini, dUer taraftan çocuklarını hazırlarlar ve aile reislerini beklerlerdi. Namazdan dönüşte aile arasında tebrik merasimi baslardı. Küçükler büyüklerin ellerin', bnyükler de küçnklerin vüzlerini eözlerini öperlerdi. Mahaile bekçisi kapı kapı dolasır, bavram hedivelerini toplarlardı. Akrabalar arasında zivaretler baslar, küoükler büvfiklere el öpmeve giderlerdi. Dargınlar barışır, aralarında soğnkluk olanlar kaynasırdı. İnsan ve kıskançlık Halis ıskançlik, ınsanın bir baskasımn veja başkalarının ianında varhğını yadırgamasıdır. Kendısını beğenroekte zorluk çekmesıdır. Bir Daşkasınm veya başkalarının kendısınden daha yeterli ve onemlı olduklarına inanmak zorunda kalnnrsıdır. Eksık yanları bılincıne ulaşmasıdır. Kendisine tasarladığı ve kendisinin olmasını arzu ettiğı jerin baskaları taralmdan alındığını gormesidır. ÖZGÜ Q B •••• ••«• •«•• K beğenümesine, ovülmesine tahammül edememesınin en onenv lı nedenlerınden bırı de budur Onu, kendısını sadece kendisinin olmasını istediği yerden eden bir varlık gibı gormesidir. K İİ Ü • ••• •>•• :::: • ••• Mmmm Bayram yer/eri •* stanbnl'daki bayram yerleri, çoğanlakla ço• cnk olmak iizere insanla dolup tasardı. tstanbul'da Kadırea. Cinci. Vefa, Fatih, Beyoğlnnda Firuzaga, Kasımpasa'da Tabakhane, Eyüp'de Defterdar, Besiktas'da Ihlamnr köşkü eivan, Üsküdar'da Doğaneılar, Haydarpaşa ve Kadıköyünde Kusdili en meshur bayram me%danları idi. Bavram verlerinde çadırlar kurulur. tuluat tivatroları, hokkabazlar, ip canbazları bn cadırların içinde icrayı faaliyet ederlerdi. Taşları küçfik çoenklar için asma salıncakları, biraz büvıikler için kolan salıncakları büyük rağbet görür. dönme dolaplar, atlı karıncalara binmek için sıra beklenir. arabalar kısa mesafeler arasında gidip eelme olarak dolmns vaparlardı. Ata ve eseğe binenler de coktn. Etrafı renkli bezlerle çevrilmis barakalarda hilkat garibeleri, deniz kızlan gösterilirdi. Tatlıcı Hacı babalar, serbetçiler. Mzozcnlar, horoz şekercileri, macuncular ve daha bnna benzer sevyar esnaf bavram yerlerinden eksik olmazlardı. Eğlencesi çok çesitli ve bol olan, ve bütün hâdiseler genis müsamaha ile karsılanan bayram eğlenceleri, sabahın erken saatlerinden baslar ve karanlığa kadar devam ederdi. Son zamanlara kadar devam eden bayram yerlerindeki eğlenceler yavas yavas tarihe kansmıstır. Bayram yerlerinde büvük kalabalıklara artık tesadüf edilev mivor \e ealiba da edilmi\ecek. «•••••••••«••«•••a•••*•••• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I [••••••••••••••••••• •••••••••••••••••••I •>•• • ••» •••• •••• •••• İ jjj! ••«• •••* taıa Ç •••• •••• :::: i::: Aylolc Musa JJ te yandan insan, bulunduğu I I her yerde ve yasadığı sure" ce herkesten ustun gorunmek, hıç olmazsa, herkes gıbı ol mak arzusunu duyar. Çevresinde daha fazla ilgı goren, kendısınden ustun tamnan kimselerin \ anında onemsizleşir. Bu duruın karşısmda birbirnle çelışen ikı duyguya sahip o'.ur. Kendısınİnsan hayatmda kıskançlık, ge nel olaTak, dokuzuncu ava doğ den daha ustun bulduğu kımsenm yanmda kendısını btğenmez ru kendını gostenr. Bundan toy le çocuk, yakınlannın, ozelhkle, Kendisini daha çok beğenmek annesinin bir başkası, hele kar ihtiyacını duyar. Kendisinı beğen desleri, bir başka bebek ile ilgi dıği kımse ile değışme çarelerılennıesini hiç de iyi karsılımaz. nı arar. Onda bsğemlen ozellıkAnnesinin kardeslen, bir ba'ska leri kazanmağa çahşır Bunu ba saramıyacağma inandığı jaman bebek ile Ugılendiğıni gorunce onu kendisine benzetmeğe lığragğlamağa, bağırmağa başlar. Ya Şir kınında bulunan ve annesi taraKuçuk bir çocuk bazı bakımfından okşanan, sevılen bebeğı annesinden uzaklastırnıanın vcl lardan kendısınden daha ustun bulduğu ağabevını, ablasını kenlarını arar. Boylelıkle anne^ının sadece kendisiyle ugrasmasını, disine örnek alır. Daha doğrusu sevgısını butunu ile yaînız ken onun kendısınde ver almasını ar dısıne ayırmasmı sağlamafa uğ zu ettığı özellıklerını kazanmağa raşır. Aradığı ve daıma kendisi uğraşır Onun beîjenılen •vanlari>le boşluklarını doldurmak, >e nin olmasını istediği yerinin bir baskası tarafmdan ele geçirilme tersiz, kusurlu bulduğu varlığmı daha mükemmel oldugunn inansim önlemeğe çaba gösterir. dığı ağabeyının. abla=;ının varlığı üe tamamlamak ıster. Yalnız butun çabalarına rağıtısn her zaman ve her bakımdaa onun gibi olmadığını düPun2 nsan hayatının butun evrele mekten uzak kalamaz. Onu kenI rinde daima çevresının en o disınden daha ustun bir varlık • nemli bir varlığı halınde k«n halınde tanımaktan kendîni aladısını tanımak ve tanıtraak arzu maz. sunu duyar. Bunun ıçın, kendısının olmasını dılediğı yerı alan veya alabilecek durumda bulunan kimseyi kıskanır. Onun başkalan tarafmdan daha fazla ılgı gormesının nedenını onemhlışınde, ustunluğunde arar Varl'ğında yer almalarını ve yoksunluklannı acı ile duyduğu ozellıklerı onda bulur. Daha : ennde bir ıskançlık, buyuklerın yer'iz, deyışle, onu ideal varhğı hayayanlış tutumlan, <îavranı<;lahyle değerlendırır. Kendısını ka rı yüzünden çocuklar ve aile biıl etmekte zorlukla kar^üaştı için gerçek bir dram kaynağı hağı gerçek varlığı ile benımsemçk lıne gelebılır. Çocuklarda gerzorunda kalır. Onu onemlı yan çek bır kardeş nefretı, kını, duş lanyle varhğını ele geçırmek, manhğı meydana gelebılır. Çokusurlu yanlariyle başbasa bı cukların bilıncaltlarında faalırakmakla suçlandırır. Ondaki yette bulunan bu çeşıt duygular kendisinı ele geçırmeğe çalışır. zararlı, tehlıke sonuç'.ara yol Kendisinin saytnadıgı v« varh açabıhrler. Onları ftayatlan boğındakı varlıklarıjle ıztırap du\ yunca ızleyecek ve ^esıtlı mtıduğu yanlannı ona aktarmağa baksızlıklara, huzursuzluklara, uğrasır. Boylelıkle bir değer den sıkıntılara, davranıs bozukluklagesını kurmağa çkb^ gösterir. nna süruklevecek Kabj}ıatlılık, Bir çocuğun, kendısınden son suçluluk duygusunu ya*atabilırÇocuklarda karc^slerının ra dunyaya gelen Ica'rdeşinın ya ler. nında huzursuzluk duymasmın, yoklukları düeklerinı meydana onu kendısi gıbi ailesinin bir in getirebıhrler. Onları bu dıleklesanı olarak kabul etmekte, sev rinı değışık şekillerde gerçekieşmekte zorluk çekmesınin, onun tırmeğe teşvik edebilirler, zorlayat.ıhrler Zaman zaman gazetelerde bazı çocukların k?za sonucunda kardeslennı oldurduklerını okuyoruz Burada asınhğa ka çan, patolojık bır mahiyet kazanın kardeş kıskanç'ıSı rol o>nayabılir Kardesı sevmek zorluğu çocukta ondan ayrı bır varlık olmak, ona benzempmek eğılımini yaratabılır Bu gıbı hallerce çocuk kardeşınde \er alan ozellıklerle çelısen O7ellık!er elde etrıeğe çalışır Bovîel'kle onda bu lunma\an bazı se\]or kazanmak «iuretivle baskalan tarafmdan be ğenılen ve kendmnden ustun gö ruler kardesıre ustun olabılecegmı sanır. Bazı aüelerde çocuklann bırbirlerınkıne aykırı ozellıkler taşımaıarımn, uslu çocukların yanında basanlann bulunmalarının nedenlprinden biri de budur. ıskançlık butun jnsanlarda aynı mahıyeti tasımaz. însanlara, daha dogrusu, insan lann varhkları ile ılgilı düşuncelere, duygulara, anlayısa, goruse gore değısır. Kıskançlık ınsanın kendısmi beğenmekte karşılastığı îorluk olçusunde artar Daha açık bır deyısle, insan kenoısını beğenmedığı falçüde başkalarını kıskanır. Baskajarında daha fazla beğenilebüec«k bır<:eylerın bulunduğuna inanır Kıskançlık, kendilerini onemsız bulan ve daıma öyle kalacaklarını sanan kımselerde tehlıkeh bır mahıvet kazanabılir Bu msanların sı. rekh hu zursuzluklar, sıkmtılar ıcınde >a şamalanna, çevreierı ıçın de za rarlı olabilecek davran"=larda bulunmalanna yol açabılır. Sonuc nsanı mutluluğa ulaştıran yol onun ustunluk bılıncıyle değerlenen varlığından geçen yoldur. Insanı büyütmenın, yüceltmenin gerçek yolu onu kendisine kendisinı görmek ıstedığı gıbı tanttmaktır. Onda surekli olarak olduğundan daha tam ve yeterh, mükemmel bır varlık haline gelebılecek umıdını yaratmaktır. Onu beâenmektır. Sevmektir. önemsızleştırmekten çekınmektır. tnsanı hıç bır zaman kendisini kendisine onemsiz bir varlık olarak tanıtmak suretıyle onemleştıremeyız. Kuçultmek suretıyle büyutemeyiz. Insanı küçültmek suretıyle buyütmeğe çalışanlar karşılı.rında daima küçük bir insan bulroaktan ve kuçuk ınsanın davranıslarıyle karşılaşmaktan uzak kalamazlar. I Çekememezlik Kıskançlık ve netreti K İnsan kendisini beğenenlerı be ğenmek arzusunu, küçültenlerın kuçukluklennı gormek sabırsızhğını duyan bır varhktır. Kendı sinden nefret eden insan başkala rını sevemez. Kendisinden kaçan insan başkalarını kovalamak arzusunu duymaktan kendını ala maz. Her insan kendisini arar. Başkalanyla beraber kendisini bulmak ister. Başkalanyla beraber ulaştığı kendisinin gerçeklığıne inanır. Başkalanyla sevebıl dığı kendisini gerçekten sevmek imkânını elde eder. Yer yüzunde msanların birbirleriyle anlasamamalannın en önemli nedenlerınden biri de kendilerini perektiği gibi sevmis ımkânım bulamamalandır. Kendilerini benımseyemiyen, kendilerine j akıfl lık duyamıyan i rına karşı da yaMnlıir dufam lar. Duyamazlar; çunkü, başkalannı sevmek suretiyle kendılerınden daha fazla nefret etmeyi goze alamazlar. Başkalarını kendılerine gore değerlendirmekten uzak kalamazlar. Baçkalannda da kendilerinde olduğu gıbı sevi lebilecek bir şeyler bulamazlar. Kısacası, insan için her şey kendıne gore bır şeydır. Insanlann bırbirlerini sevmelerinin ve mut luluk ıçınde yaşamalarının gerçek yolu kendılerını sevebılmelerıdır. Daha doğrusu, tendılerinde sevebıleceklerı bır şeyler bulabilmelerıdı» Bngün bayram. önce bayramınızı kutlarım. Ve sonra da sıkı dnrnn! Sıze bir ıhtilâlciyi tanıtaeagım: Bn ihtilâlci bendeniıim. Sizin belki haberiniz yoktnr. Onnn için haber vereyim: Komprador basınının yazdığına göre, simdi toplumcular da ikiye aynlmıslarmıs. Bir bölümü parlâmentocu imiş, bır bölümü ihtilâlci imis. Bendenız de ihtilâleiler kesiminde kalıyormusum.. Ne var ki, bu isleri inceden inceye ırgalıyan bazı arkadaşlarımız attılar once bn fikri.. Zahır bize iltifat ediyorlar dedik; ama sonra isler daha da gelisti. Halk Partisi içindeki AmerikanofiUer avnı seyleri söylemeje basladılar. Eh, komprador iktidarının sözcüleri ve organları da adımızı sanımızı ihtilâlcilerin basına geçirince, ihtilâlci oldustumuza bız de inandık. Isterseniz plânlaruııızı da anlatalım; çunkü açıklandı : Bir yandan ordnya çengel atacakmısız; öte yandan CBJ.'ye kanea takacakmısız; beri yanda öğretmenlere, aydınlara, gençliğe daymnacakmısız.. Ondaa sonra gelsin ihtilâl. Şöyle mübarek Bayram günü insan kalkıp, işin bir mahaaebesini yapmca içi gıcıklanıyor doğrnsn. İster misiniı şimdi bir ihtilâl yapayım. thtilâlcilik fiyakalı bir seydir. Tarihteki ıhtılâlcilere bayılmm ben. Fransız thtilâlinden baslayıp da ihtilâller tarihini oknynnca insan bayağı ihtilâl romantizmine kapıür. Hem Atatürk de ihtilâlcıvdi, lsmet Pasa da ihtilâlci idi. Gerçi Pasa'nın ihtilâlciliği Atatürk'un yedekliğinde kalmıs \e sonra da zehir zemberek statükocn kesilmiştir, ama ne olsa bir ihtilâlle bu devleti knranlardandır. Celâl Bavar ise, çapı >etmed>ği için, komitacı olmakla kaldı. Her nevse bütün bnnlar geçmisin derinliklerinde nynyor. Simdi halimize bakalım. Itiraf ede\im ki, birdenbire herkes benı ihtilâlcilikle niteleyince kendimde bazı istidatlar tevehhüm etmeye başladım. Ancak kolay mı ihtilâlcilik! önce insanda ibtilâlcıliğe yakışır bir snrat olması gerek. Şöyle »ert, çatık kaşb, korkntncn, dehset verici, etkileyici, ne bileyim bir ihtilâlci suratı gibi suratı olmalı insanın.. Bakıslar çakmak çakmak, gözlerde garip ışıklar yanmalı arasıra, esrarlı bir hava, garip bir gülüş.. Evde aynanın karsısına geçtim. Şöyle sağdan soldan çesitli açılardan kendime bakıyornm. Sakal bıraksam mı acaba? Derken bizim banım girdi odaya : Ne yapıyorsun ayol avnanın karşısmda? Hemen tabiilesmeye çalıstım : . Hiç! Çenemde bır sivilce çıkmıs da.. • Yok yok, sende Rarip bir hâl var. Eyvah! Çaktı galiba. Oysa ihtilâlci, karısından bile giılemeli sırrını; ser vereceksin sır vermiyeeeksin, en \akmin en büyük düsmanın olabılir. Peki ama bizim hanım hemencecik nasıl keşfetti durnmu? Derhal sertlestitn : Allah Allah, aynava bakmak yasak mı yani! Tnhaf tnhaf baktı yüzüme : Peki peki, ne istersen yap. Ba ihtilâlcilik de ne zormus yahn! Insanı evinde bile rahat bırakmıvorlar. Ama ölmek var, dönmek yok. Orduya çengel, Halk Partisine kanca, öğretmenlere olta, .şçı Partisine çengelli iğne, gençlik zaten alesta. Kaslanmı çatıp, kısık bir sesle konustutn : « Kafamı kızdınrsanız yapmıvacağım sev voktur:> Nerden geldi bu lâf aklıma? tsraet Paşa'dan, Hay Allah, tsmet Pasa devince statüko; statüko devince parlâmento; parlâmento deyince mebuslnk; mebusluk devince gene statüko.. En iyisi ihtilâlcilikten vazgefip mebus olavım. Hem üstelik bugün de bavram. Mübarek bayram eünü günaha sirmenin âlemi var mı ihtilâl mihtilâl diyerek. Ben haddimi bilirim, Türkiyede ihtilâl lâfını sadece Basbakanlık ve Cnmhurbaşkanlıği koltnfunda otnranlar ortaya atmalı. Bunnn içindlr ki cmübarek Şeker Bavraraı. İçinde ihtilâl yapnrnacağıma kamu önünde söz vererek ihtilâlcilikten kısa bir süre için vazgeçiyornm. Ne var ki, duzendir, statükodnr, parlâmentodur, hepsi pek iyı ama, bn bayramı hapishanede geçiren 21 Mayısçılarla, fîkir snçlularını kutlamak istiyornm ben.. Fırsatçısını, \ urgnncnsunn. ırz düsmanını, nğnrsnzann, sahtekârını, kaatilini, nice asagılık politikacısım affedip dışanya saldık; ba serefli insanları içerde tntup sonra da haktan, haknktan, özgürlükten dem vnruyornz. Ve ihtilâlciliSri bir yana bırakın, ama insanın yfireği bn haksızlığa isyan ediyor. ••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••v MÜSTAFA AKINAL VE ORTAKLARI KOLL. ŞTI. Sayın müşteri. Dost ve Akrabalarımızm Bayramnu ssygı ile kutlularız. Reklâmcılık 66 '499 SON KURUKAHVECİ MEHMET EFENDI MAHDUMLAR1 SAYIN DOST VE MÜŞTERİLERİNIM ŞEKER EAYRAM1NT EN İYİ DİLEKLERİ İLE TEBRİK EDER. Biz varızi Her turlu kebap,* halık. alaturka ve alafranga yemekler için Buyük Ankara Otert Root GriU'ine Cikın ve yemeğinizi yerken aaltına serilen (Cumhuriyet 524) D OĞU M Jale İle Vnral Konuk Oğulları Orhan Sami'nln doğumunu dost ve akrabalarma müjdelerler 2 1 1%7 Cıhangır Klmiği Kıskanılan kimseler •t ARŞİMİDİS,. Müessesesi Kıymetli dtjsl ve müş'ı'rilerinin mübarek Şeker Bavramlarnıı candan kuflar, mutlulııklar diler. OHSİ Bu yılda kalibratör'den sonra şimdi AClKAYBIMlZ Aluzaffer Çağhyan'm kıymetlı eşı, Dış Doktoru Gurnan, oğrencı AJev ve Sema' nın bırıcık Dabaları Trabzon Nutnune Hastahane"îi Doktor Operatorlerınden 6 Ocak 1967 Cuma gunu. çok sevdığı ve yaralannı sarmak için her ânmı adadığı hastalarının başmda, butun kendısını sevenleri derın acıya garkederek, hakkm rahmetıne kavusmus ve Isparta'ya göturülerek ebedî istırahatgâhına tevdi edilnrnstır. Mevlâ rahmet evleye Eşi \ e Çocukjan B İbrahim Çağlıyan i . o . dizel motor yagı ve Bine yaklaşan istasyonları Ue P ÖLUM Merhum Tuccar Hasan Tahsın ile Hahde l'.algatlıoğlu' nun kızlan, Prof. llhan Unat'ın eşı, Ayşe Unat Ue Oya Unat'ın annelerı, merhum Hasan Balgatlıoğlu. Sabıha Balgathoğlu, Medıha Balgatlıoğlu'nun kardeslerı, merhum öğretmen Faik Resıt Unat ile Mediha l'nat'ın gelınlerı, Zekıve Çuha'nın «Tey ze» sı, Çocuk Hastalıkları Mutehassısı 11 Ocnk 1967 Çarsamba günü vefat etmıstır Cenazesi 13 Ocak 1967 Cuma günü (Bayramın ikinci gunü) ögle namazından sonra Hacı Bayram Camiinden kaldırılacakbr. Cumhuriyet 548 PETROL OFİSÎ Bayramınızı Kutlar. (Basın 10375 A, 242/543) Dr. BEDİA UNAT ir çocuk babasım kardeş, bır genç yetışkinleri yrşıtları, bır mînıur tnuduninü aynı arkadaşlan kadar kıskanmaz. Bir çocuk beğenılen babasının yanmda ovulen kardesının karşısında duyduğu huzursuzluğu duymaz. Bir ıste çalısan bir kımse baska bır ıste çalısan bırının başarıları karsısında meslekdaşının basansı karsısında duyduğu kıskançlığı duymaz. İnsan bırçok bdtvimlardan kendisine benzeyen kımseleri benzemiyenlere nazaran daha çok kıskanır. Bunun en onemlı nedenlennden bırı de bu gıbı hallerde ınsanm daha lyı bir kendısi olmak zorunluğunu duyması ve olmamak endısesı ile karşılaşmasıdır. Kendısını, sürekli olarak kendısınden daha ustun bulunan benzerlerı ile mukayese etmesıdır. Benzerlerının ustunluklerını kendı yete'sızlıklerınde eksıkliklerınde aranabileceğinı dusunmesıdır. Onlar gıbı olmamasının nedenını onlar gıbi olamıyacağı inancına bağlamasıdır. Onların basarılarını kendi başarısızhkları gıbi saymasıdır. Onların aracüığıyla az veya çok onemsızlesmesidir. Onlarda ekc ik yanlanyla kendısını bulmasıdır. Gerçekten, bu gibi hallerde insan soyle düşunür: «O bırçok bakımlardan bana benzıyor. lienım gıbi ayrı ışı yapıyor. Yapıvor ama benden daha basarılıdır. Ya da benden daha başarılı tanınmaktadır. Bovlelıkle bcnım ikinci plâna atılmama yol açmaktadır. Benden daha ü«tün ol masmın nedeni onda bende bulunmayan bazı ustunlukl^rın yer almasıdır. Çevremin de bu husus ta benim gibi düşünmesidir. Boyle olmısaydı ona daha faz1» yer Tnrüm«ıd4~ ilh.» ^ yaklarınız Otomobil Malzemesi Ticaret T. A. Ş. AnkaraVı sevredin. Roof Grilt her akşam saat 19'dan sonra (Cumhuriyet 522) )E KA SE Oekalkomani Sanayii Koll. Sti Kemal Dcnker Eren \e Ovtakları SAYIN DOST VF MUŞTERTLERININ ŞEKER BAYRAMIN] KUTLAR, IŞLERINDE BAŞAHILAR DILER. Cumhjmct S.'5 Yukarda ne var ne yok (DC 108/523) Pankurt Sanayi Ltd. Şti. Saym dost ve müşterilerinln Bavramlarını candan kutlar, mutluluklar diler. Topçular, Cicoz Solu No: 14 Kami ISX Tel: 21 47 94 (Reklâmcılık: 93/497) ŞIŞLI TERAKKİ MEZUNLARI ANANEVİ TALAŞ KEBABI GUNU 22/1/1967 pazar günu saat 1030 dadır. 19/1/1967 gününe kadar dâvetiyelerinizi okuldan temin ediniz. yETİŞENLEK tEMlYETİ (Cumhuriyet 527)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear