22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DOKT ^IIIIIIIIIIIIIIIIIirillllllllllllllllllllKIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIirlllllllllllllllllllıılltllllllllnıııııuıın CUMHURİYET 2 Ağustos 1964 Z Z 5 Z ~ Z Z Z Z g 5 Z E ^ = Z 5 jjj Z Z £ Z Z Ş Z Z Z 5 Ş Z Z Ş = Z 5 Z Z Z Z Z Z Ş Z Z 5 Z = Z E E Z E E : E E Z ~ E Z Z E E Z E E = E Ş Z Z E Z Z E Z E E Z Z \ = | " k i p Fıı/ılı yakııdan tanıyordom,,| Tuhaftır, eski Ankaradan pek çok kışı tanıdığım halde hemen yalnız Aka Gunduz kımıldaürdı belleğımdekı bunlara benzer bir suru anıyı. Şımdi duşunuyorum da olayın nedeninı şoyle açıkhyorum: Aka Günduz, romanlannda Mıllî Savaş yılları Ankarasını sık sık ele almaktan zevk duyan bır yazardı ve ben ılk gençlığımde belki de kendımi dekorun bır koşesınde gorduğumden o romanları severek okurdum. Zamanla Aka Gunduz, bıhncaltı'ma eski Ankaranın bır sembolu olarak yerleşmışti. Ona her rastlayışımda o gunlerı hatırlamam her halde bundan olmalı ıdı. îlk zamanlar Dıkmende oturduğunu bildiğım Aka, omrunun sonuna değın hep o taraflarda yaşadı Bır zamanlar tıns yürüyuşlu eşeklere bınılerek gidı'en Ankaranın bu eski yazlığı Aka Gunduz olduğü zaman, otobuslerın muntazam ışledığı bır sehir semtı halıne gelmiştı. tstanbulda, mesleğım gereğı çeşıth kımselerle temasta ıdıra Bunların kımınden kaçar, kırrını da arardım. Sıpahı Ocağında akşamları Necmettın Sadak'ın bezık oynamasını seyretmek hoşuma gıderdı. Vâlâ Nurettın de şelır, yuzde on ortak olurdu .VecmeHine arada bır. Oyundan sonra yemek masasına oturur, saatlerce gevezelik ederdık Bır Çun Necip Fazıl Kısakurek matbaaya gelerek Cumhurıyette Pevami Safa'dan açılan fıkra sufu nuna istekli olduğunu soyledi Şoyle dıyordu Necıp Fazıl • Cumhoriyet devrimci, ilerie i bir gazetedir. Türkiyenin en iyi gazetesidir. Bundan ötiirü cok sever, takdir ederim Cumhnriyeti. Ben de devrimci \e ilerici bir yazarıyım bu memleketin. Aramızda sağlam bir fifeir birliği var. Bana çazetede bir köşe verirseniz Cumhunyet'e Byle yaranm doknnacak ki ihva olacak gazefe. Oysa, ben Necıp Fazıl'ı ya kından tanıyordum. Bugun ak dediğıne yann rahatça ka • ra dıyebilirdi. Bu tikli o zan. Kendi çıkardığı bır dergıde, Cumhuriyetın devrimci tutumuna şiddetle çatan yazılarını unutmamıştım Boyle damdan duşer gıbi bize baş vurmasına hayret ettim. Yıne de kırmamava çahşarak atlattım Necibi Aksam üzerı Sıpahı Ocağında rastladığım Necmettın Sadak'a, bır kaç saat önce başımdan geçen olayı anlattım. Benı gulumseyefek dinledı ve hıç hayret etmeksizin o gun Necibin kendısını de ziyaret ettiğıni soyledi. Meğer tıkli ozan ılkm Akşama uğramış, Necmettın'ı gormuş. Ona da, hemen kehmesi kelımesine, aynı dili kullanmış: Akşam devrimci, ilerici bir eazetedır, Türkiyenin birinri gazetesıdir. Çok severım Aksa"nı. Aramızda sarsılmaz bır ınanç birliği var. Gazetede bana bır köşe ayınrsanız hem benım ıçın bir şeref olur, hem de sıze çok vararım dokunur. Kısakureğı atlatıncaya kadar epey zahmet çekmiş Sadak Ger çi Akşamla Cumhuriyet arasında devnmcılık bakımmdan buyuk bır goruş ayrılığı yoktu Fakat tıkli ozanın ne Akşamla, ne de Cumhunyetle en ufak bır fıkır yakınlığı olmamak gerekirdi. Nıtekım, o tarihten bir kaç yıl geçmce onun derece derece nasıl gerıcılere yanastığır.ı, sonunda da (Super murşıt) hk payesine ulaşarak kendi gıbilerıyle ne kola> anlastığını gozlerımızle gorduk. Kamu oyunun fikır namusunu kontrol edemedığı, gozboyacılığının tıpkı falcılık, ufurukçuluk gıbı para getırdığı bir ortamda kımı aydınları elbıse satan mağaza vıtrinlerındekı maıı 43 kaleme aldığı (Kurdun ölumu) E başlıkiı yazıya hayrandı. Buyuk E zaferı mujdelıyen bır haykırış Z saydığı o yazıdan bır çok cum Z leler belleğıne ıyıce yerleşmıştı Kımi zaman tekrarlardı o cumleleri. Ömrunun yarısını Avrupa memleketlerınde gev'irdıği halde Batı musıkısme Karsı ilgısızdi. Osmanh Saray musıkısınden zevk ahyordu en çok Park Otelının barında kafayı çektiğı aksamlar Kecmi Rıza Ahıskan zıyaretıne gelırse pek memnun oiuıdu Necmiyi yam na oturtur, kulağını sanatoının E ağzına yaklaştırarak ondan âlçak E sesle ozledığı gazeUeri, şarkılan E dırüerdi Çağdaşı olan. hattâ genç o = zanlardan hemen hirhirini he*pn E Hüsnü Bey hayatından memıun olabilirdi; eğer karısı hayatından memnun olsaydı. Hüsnü Beyle karısı Ferbnnde Hanımın ömrü laklakiyat ile geçerdi. Hüsnü Bey: Aa! Saat ona selmiş! dese karısı: Ben sa söylemedim mi; şeç kaldın diye, sözüyle hemen kendi aklını, fikrini, söıünü üste almaya çalışırdı... Hava da ne kadar sıkıntıh!. Dün aksamdan belli idi.. hep oynak yerlerim sızladı.. dive olacagı keşfettiğini nnutmnşsa kocasının aklına getirirdi .. Hüsnü Bey zamanla o hale geldi ki: Acaba bir kahve içsem mi? dediği zaman karısı: Dün gece nynmadın! Beni de nyutmadın! Kahve sana dokunuvor.. dedi mi adam: Bir lincan kahveden ne ohır yahn? Herkes içiyor, diyecek olsa; Ben bilirim.. herkes senin çibi ileze değil! diye adamı terslerdi. Hüsnü Bey genç bir adam deeildi; fakat biraz başı dinç olmasmı da isterdi. Yası elliyi geçmis.. müdur mnavini olmnstu. Günün türltt dağda|asiyle geçen çalısma saatlerinden sonra aksam eve döndüğü zaman bir güler yüz, bir hafif kahkaha ve biraz nese isterdi. Bunnn için de hazırlanır.. içeri girer girmez bir nese vesilesi bnlmaya çalısırdı. Ooo! Nasılsın Ferhundecifim.. beni sorma! Bagün yine cehennemdi bizim daire .. Lâyık olanlar cehenneme.. Telli Baba! Yazan: Burhan FELEK bnrası cennet gibi idi. Ob! Memnun oldum. Bâri sen rahat et!. Bana rahat yok bu diınyada . Ne oldu ayol?. Gözüm seyiriyor.. mutlaka bir felâket gelecek . Allab saklasın!. Gelecek, ben biliyornm. Yok a canım.. onlar bâtıl itikadlar. Göz seyirmesi demek, göz kapağının Hadi, hadi nkalâlık etme! Gelsene takayım biraz!. Ne var?. Nedir bu kıl yakandaki.. Ne bilevim ben?. Sak!. Bir tokat Kim bilecek?' Ben mi bilecerim? Hüsnü Bey tokatı yedikten sonra hiç sesini çıkarmadı, soyunmak için odasına gitti. Kadın söyleniyorda» Beni sinirlendirmesen olmaz, değil mi?. Halbuki adam bir sey sö>lememişti.. Ondan sonra vırvır da vırvır!. Ne nikâhtaki falsolar, ne düğündeki potlar, ne kajınvalidesinin ınlmü.. ne şo, ne bn!. Hüsnü Bey bilirdi.. senelerin biriktirdiği tecrübe ile bütün bn samatanın altında bir sey gizlendiğini seziyorda, ama bakalım ne marifet çıkacak diie beklivordn iyice knmarbazdı. Kendi parasını yediği gibi ev masrafı için Hüsnü Beyin verdiği parayı kaybettiği olnrdn. Dofrnsnnn isterseniz sinirlerinin boznlmasına çoğu knmar sebep olurdn. Çünkü mübarek kadın hep kay bederdi. Ayda yılda bir kazanırda o zaman da sevinç heyecaniyle ne yaptığını bilmezdi. Kaç defa Hüsnü Beyin cüzdanından para asırdıfı da olmostu. Ama Hüsnü Bev melek gibi bir a damdı. O kadar nasihat, o kadar öğüt.. bana mı denıedi.. Kumar bn! Bir kere tntnldu mn insan, bir daha yakasını güç knrtarır bende listesi vardır. Bunlara neler için adak adandığıuın defteri vardır. Babam merhum bunu bana bırakmıstır. Hüsnü Bey adamı dinliyordu. Topkapıda, güzelce dösenmis bir evde.. (Dâvâ, tâkip, is) diye bir levhası vardı evin! Hüsnü Beyi buraya Ali Rıza adındaki odacısı çetirmisti Hüsnü Beyin derdi ya kansını kumardan, ya kendisini kandan kurtarmaktı. Adam: Beyefendi! Bır banka müdürünü üç ayda kurtardım. tki yüz bin lira kavbetmis! Getirdiler.. Helvacı Babaya gdnderdim.. günahı \ebali bo>nuna.. bir tesiri olmadı dedi. Galiba üç defa helva lemeden hesabı kesli.. Ama «Tellibaba» birebirdir. tvet'.. Sahici gelin için mi; yoksa adak için mi?. Ne farkı var?. Onu biz biliriz beyefendi! Yaldızlı tel götürdünüz mü ikı gözüm hemen farkediyor. Adagı yapmıyor.. Allab Allah!. Demek eskiden kuyumcu imiş .. ö y l e olacak... Pahalı da aldı.. Epeyce bir çile tel aldı Aksam eve döndü Tel paketini biraz da acemice ceketinin ıc cebine saklamıstı. karısına belli etmemek istiyor du Ferhunde Hanım.. Hüsnü Be yin halinde bir telâs sezdi Ka rı kan değil, detektifti. Tam ceketi çıkarırken geldi. paketı yakaladı.. açtı.. teller çıktıgını görünce: Gözlerını açtı.. Hüsnü Bevin üzerıne yürüdü.. Hüsnü Bev metanet gdsterdi.. çekilme di.. ve çekilmediğinin cezasını gordü..kafa«ına terlısi vHi Ay!. Ne vapıyorsun hanım?. Hâlâ konusuyor'. Naran' snz!. Nedir bu?. Hangi sıllık için aldın bunu?. Senin için!. Alçak herif!. Hangi metre •iinin evlenmesinde basına takacaksın?. Hüsnü Bey, izahatın Iüzumsu7 ve favdasız olduğunn anladı.. Avten evlenivor. dedi. Hançi Avten!. Canım. bıraktığım ilk metres . Vav demek senin bir kaç metresin var. Bilmıyor musun?. Adamın soğukkanlılığı karşı sında Ferhunde delirdi. Bosanacağım.. bugünden tezi vok! Hösnü Bey ıçınden: Ah! Nerede o günler!, divordu.. dısından: Ne münasebet!. Şuradan şuraya gidemezsin! dive karısı nın damarına basıyordu. Bu manevrada o kadar muvaffak oldu ki, kadın hemen bir avu kat tutup bosanma talebinde bulundu tlk celsede hâkim bos bükmünü verince Ferhunde Ha nım sasaladı.. Gerçi Hıisnü Be vin maasından miihimce bir miktar nafaka kestiler; ama a damın bası dinç oldu. Ne zaman bir çeçimsizlik hi kâyesi duvsa: Lüzumlu Telefonlor \ •k tTFAİÜE: Beyoglu: 4J 4Ü 44 tstanbui 21 42 22 Kadıkoy: 36 08 72 Üskudar 36 09 45 Bakırkoy: 71 64 66 Adalar 51 60 * tstınye 63 60 20 U * TELEFON : Santral 22 42 İ U * POLİS tMDAT: tstanbui 27 45 00 Beyoğlu. 27 45 01 Anadolu Vakası 27 45 02 Sıhhî tmdat: Beyoglu. 44 49 98 Fatıh 21 15 95 Üsküdar Necip Fazıl Kısakürek = 36 05 38 kenler gıbi modaya gore kalıp * UÇAK: T H V (Termmal): mezdi. Yenı kusak edebiyatçılan E Telli Babaya!. Vallahi. ben değıştırmekten alıkoymak her44 02 96 Hava Alanı • 73 82 40 arasmda «fena degıl. ıstidadı var» E daha teli eötiirınertpn hımmeti halde daıma çok guç olacaktır. * TRE.N: Demıryolları 36 04 75 dedıklen olurdu, fakat ona sorar E daim olsun.. beni kurtardı belâ(Haydarpaşa) 22 30 79 (Sırsamz Yahya Kemalden ustun bır Z dan1 divp t>\civp prtiYorHn kecı ) ozan gelmemıştı bu ulkeye Ço E * HAVAtiAZl: tstanbui: 22 45 8ü gu sanatçüar gibı beğenılmek, : Yahya Kemal'e de ya Sipahi O hayran olunmak pek hoşuna gı E (Gunduz) 2144 26 (Gece) Ka cağında, ya da Park Otehn badıkoy 36 46 20 derdı, tenkide ıse hıç tahammul E rmda sık sık rastlardım. Şışman A VAPUR. Denızyoüan: 49 18 90 edemezdı. Sanatta yemlığın, o E govdesı tıklım tıklım kendi benNobetçı M 44 02 07 Şehıı nunde, sonunda bır bıçım değı E lığı ıle dolu olan üstad, hoş soh şıklığıne dayanması gerektıguu E Hatları: 44 42 33 44 43 59 bet bır adamdı. Bundan otüru Uskudar 36 03 12 Yeşılkoy bilmem anlamış mı idı? Eserını E çoğu zaman bır kaç hayranı bu73 84 25 Bogazıçı 63 56 35 tüm oiarak ele alırsak; o, galiba, E Ionurdu yanında. Onlara kendı Bu\ukada 51 61 28 Andre Cheruer'ın «Yenı fıkırlerin 'E sıirlerınden mısralar okur, Os * BKLtDİVE: Zabıta 22 42 79 ışığında eski mısralar dızelımıı Z manlı tanhınden vak'alar anlatşlerı 22 08 35 ılkesıne bağiı ıdı. Yahya Kemalın E tır, sırasına gore polıtık ta«la* LLEKTRIK: Beyoğlu. 44 48 00 Sazan. tan Klemıng tevıren. Nihai VEGlNOBAU bu ılkeye bmru bovunca sadık E malar yapar, adam çekıstırırdı Be>azıt 22 45 80 Kadıkoy: kaldığı soylenebılır. İkinci Meş E Yerın dıbıne batır'lığı b»rıne er07 10 Bakırkov 71 68 49 tesı gun rastlıyacak olsa, her se rutıyet sıra'annda yayınladığı ilk E şurlerıyle (Eski Sirm Ruzgârı ıle) E yi unutur, adamı bağnna babaşlığı altmda Cumhurıyete, dah'2 sardı. 1920 yıllarında Mılli Kursonra da Hürrıyete verdığı son sı E tulus Savaşmı destekhyen bırırlerı arasmda bıçırn yönünden E kaç yazı yazmıstı 1leri gazetesı 21 ruşla cevap verdı. Blofeld, «ıyı« der gıbılerden ba lum? Haydi, ıyisı mî eidip bakabuyuk ayrıcalar bulunabüeceğ^rı z ne Çok sevjyor, çok onemlı buBır saat kadar sonraydı. O zaman James Bond ılk defa şını salladı Sonra karıkoca yolla hm'» sanmıyorum luyordu bu yazıları Hele AlJame= Bond golun karşı kıyısın olarak farkına vardı: bu muhafızın rına devam ettıler fred de Vıgny'den ılham alarak (Arkası var) E daki çakıl yolda a.vak seslen du belınde kılıflı bır tabanca asıl Ama bırkaç adım ancak gıtmışŞu sırada bır hucuma lerdı kı trma duHu Kocasına bır Bond'un sırtından Cumhuriyet 8853 yarak arahktan dışarı baktı. De maktaydı buz gıbı bır mın gormuş olduğu dort muhafız kalkışmak hıç bır ışe yaramazdı şe\ler soyledi Blofeld de dondü.ıürpertı geçtı Hemen saman vığı. bır sıraya dızılmış ve hazır vazıye Beraberce do>doğru, Bond'un sak Inınm ıçıne daldı ve en dıbe. en tı almışlardı Bond heyecanlandı. Georgp« Ohneftn romanınlanmaKta olduğu kulubeden tara koşeye buzuldu Nefes almaktan PARİSİN KIRALI Henflerın efendılerını bekledıklerı Blofeld muhafıza bır şey daha'fa baktılar Sonra Blofeld kolunu bıle çekınerek orada sındı kaldı. bellıydi. Herhalde Blofeld sabah Zırhlı adam her adım atışta zın teftışıne çıkmak uzerevdı cirlerı şakırdıvarak vaklaşıjordu. Gerçekten de çok geçmeden çaBlofeld barakanın ıçmdeydı şımdı. kıllı yolun obür ucunda ıkı şekıl James Bond buzulup kaldığı ver gorundü. Blofeld ve trma' James den onun nefes sesını duyu>or ve Bond yumruklannı ve dıslerını etrafta dolaşan o soğuk yılan yesımsıkı kısmıştı. şılı gozlenn bakışlarını, elektrık ışınları gıbı enve kokunde hıssedıBlofeld'ın sırtında şıkır şıkır bır yordu şovalye zırhı ve başında çehkten yapılma, korkunç görunüslu, eski Sonra havada bır vınlama sesı bır cengâver mığferı vardı Yuzu ve bjr hışırtı oldu . Ve Blofeld'ın ne de sadece ağzını ve gözlerını aehndekı o uzun (samuraı) kıhcı çıkta bırakan bır sıper takmıştı samanların arasına tekrar tekrar ve Wagner'ın operalarından birınınmege ba^ladı de oynamağa hazırlanan bır fıguranı andınyordu Zırh eldıvenli sağ elnle uzun Nevse kı Blofeld saman yığınını bır (samuraı) kıhcını kavramış, ş'slemeyı duşunmemış, kıhcını bır sol elıyle ıse vanındakı kadınm değnek giDi kullanarak samanları koluna gırmıştı Küt yapılı bır ka makia gülmek sıkları arasmda bocaladı. Tam Jean ın fıkrınce, Clemence evleninceje Melanie Lsscart'ın kumarhanesindeki o durtukluyor sopayla vurur gıbı do dın Onun da bacaklannda yükmânasi\le artıst olan Fregose, iki senedir, kadar, dostu nasıl olsa para sahibi olacaktı. mahut geceden bir müddet sonra idi. Bir vuyordu James Bond'un canı ışte sek çızmeler vardı Plâstık bır pek tatlı bir hayal pesınde idi. Blanche so Fakat Fregose'un getirdiği haber, biçare çosabah, Jean Hienart, Rosıers sokağındaki bu savede kurtulabıldı yağmurluk gıymıs ve başına arıcıkağında, zengin bir hırdavatçının kızı Clecuğun havatını zehir edecek kadar endişe atelyesinde çalısıyordu. Dostu hakâk Fregoların kullandığı cinsten. çepeçevre Bır seferınde kılıcm yassı taranıence Herbillon'la evlenmek istivordu. Fa • crici idi. Bununla beraber, Jean Hienart. . se'un içeri girdiğini gördü. Kendi halinde bir uzun tullu bır sapka geçirmısti fının vurusunu sırtının orta yerın kat kızı uzaktan uzağa seviyor, ne ona askı soğukkanhlığını muhafaza etti: < Matma genç olan Fregose'u, Jean bir kardes gibı Şapkanın sıyah tülü kadınm yüzü. de duvdu ve gozlerıncien âdeta a nı itirafa cesaret edebiliyor, ne de babasın zel Clemence'ı kim istemis?». « Banque severdi. O sabah, Fregose'un yüzü öyle penu tamamen gözden gızhvordu teş fışkırdı Bağırmamak ıçın du. sokağında bir makarna tüccarı.». « Makarrişan bir ifade tasıyordu ki, Jean merak et dan kızı istiyebiliyordu. Mesele gavet sade daklarını ısırdı ıdı: Fregose, bütün genç artistler gıbi, zen na tüccarı mı? Yanı hamur islerinde çalışan James Bond. «îsabet1» dive düti: < Ne oluyor kuzum? Karadenizde gemiSonra Blofeld'ın, cPekâlâ gıdeşündu trma Bunt'un o soğuk ve lerin mi battı? Yoksa sıparişlerin arkası mı ginlikle uzaktan yakından ilgisi olmıyan bir bir adam, öjle mi? Ey, o halde âdeta bir lım» dedığını duvarak derın bır zavallı idi; kızın babası Herbillon ise, her artist. Senin kayınbaban kendi kendini kötüçirkın vuzunü gorememek bır yok kesildi?» Fregose kendrni atelyedeki sedire nefes aldı halde, varlıklı bir kimseyi damat ediıımek luyor.» « Kavın babam mı?» « Onun kızısunluk savılmazdı1 attı. Arkadasının yüzüne hazin hazin baktı. isterdi. Fregose, fazlaca üzüldüğü ve dert nı sen alacaksm diye sana söz vermedim Yüzünde yeisli bir mâna okunuyordu : Zıncır şakırtılı adımlar barakayandığı zamanlar, Hienart ona: «Clemence' mi?» « Benimle alay etme, Hienart, çok « Dornm bunların hepsinden beter, Jean dan çıktı ve uzak'aştı Bond, son ın senin olacak, havdi üzülme,» derdi. «Sana uzgünüm. Alava alınmağa tahammül edeClemence'a bir kısmet çıktı!» olarak Blofeld'ın kan«ına Karıkoca Blofeld'ler yaklaşınca, söz veriyorum, daha bir diyeceğin kaldı mı?» mem!». (Arkası var) »Kono'ya sovlıyelim Buraya bır Heinart, bir an, arkadasının haline acıhazırol vazıyetınde duran butun sordu. Adam gulerek cevap verdı. uzatıp kulubeyı ışaret ederek, muhafızlar tek ınsan gıbı bırden Elıyle göle doğru ışaret ettı. «Şu kapıya bakın! gene açık'» asma kıht taksın » fieriıâım ışıttı Artık bu klübede barınmaMna yere kapanıp secdeye vardılar, son Golün suları uzerınde mavj bır dedi < Belkı b u kere söyledım Bu Demek kı gun ra gene çabucak ayağa kalktılar esvap yığını sonmuş bır balon gı gıbı yerlerı kapalı ve kılitlı tutun da ımkân yoKtu 1 ve selâm durdular bı duruyor ve içinde kendılenne diye' Boyle verler tam casuslara bugun şece bu gece Derhal harekete geçmesı gerekıyordu Blofeld yuzundekı sıperı kaldı zıyafet çekmekte olan piranhalar gore bıçılmış kaftandır Geceleyın rıp birşeyler toyledı ve muhafız kıvıldaştıkça esvap yığını da kıkötu nıyetlı bır >abancının gehp İ'ARIN: Vakit geçirmeden işe başîardan bırı gavet saygılı bır du. burada saklanmış olmadığı ne ma lamak icabedivordu. mıldayıp duruyordu. Yahya Kemal Ne oldn keseye? dive soran Hüsnü Bey domates salçasmı sorfa örtüsüne dökünce: Hav Allah cezanı versın! Nerede bu?. Bugün yaydım şn hale bak!. Kolay, Rumeli Kavağına Sizin gibilerin mnsamba nenize yetmiyor, keten sofra ortüsü se çiderken orada bir kahve vardır Ben size haritasını \eririm. riyornz.. beyefendi yemek yemesini bilmiyor, salça döküyor. Ne >apacaği2 orada?. Efendim, çidecek. tel bağHüsnü Bey aldırmadı Yelayacaksınız.. Eğer niyetim olur mekten kaiktılar.. hanım kâğıtsa sana şu kadar tel getirecelan aldı.. pasyans açmaya basğim! dıyeceksiniz ladı. bey de gazetedeki çapraz Hüsnü Bey her ne kadar mnkelimeler bilmecesini çözmeve. tekid adara ise de böyle TelliHanım hoysnz ya!. Çatacak.. babaya filân pek itikadı \oktu; Ayol dilini mi yuttun? Bir ama neyle>elim ki nâçar kallâf etsene!. Bir şey desene!. mıstı. Merhaba!. Adam anlatıyordu Alay mı ediyorson?. Hâsâ!. Bir lâf eısene deBaba Cafer, hapisleri çıkanr.. din! En zararsız lâfı ettim. Helvacı Baba evlenme bosanma Ferbnnde Hanım yemekte ağ Zararlı etsen ne diyebilir islerine bakar.. Tezveren Sulzına lokma koymadı.. Hüsnü sin.. Ağzım \ar. dilim yok!. tan, gelmiyen mektup, dâva kaBey de bir sey sormadı.. ada Doğrn ya, dilin de olsa idi. zanmak... falan . mın zaten istahı yoktnr. Gelen Olsa idi ne olurdu?. Aklına geldi: vemek oldnfn gibi kalkıyordu. Hiç.. dilli düdük Kuş dilinde Mahmut Baba Ferhnnde: vardır. . Sns.. terbiyesiz.. ne olacak.. Tesene!. Ba yemekleri kim ben seni alırken.. ve hemen her Haa! O mektep isleri.. sıyiyecek?. nıfı geçme.. müsabaka falan .. aksam.. H"«nü Bpvin evinde hıHüsnü Bey cesaretini iki elile yat bu idi. Ferhunde Hanım bu Hüsnü Bey eğleniyordu . yakalayıp: Peki tel nereden alacağız?. hayattan zevk alnordu. Çünkü Sen yesene!. Haa! Her tel olur: ama bu gündüzün kunıar ovnuyor, gece Benim âsâbım boznk.. çar sinirîerini çevsetmek için kocaevli>alar da acavip oluvorlar pıntım var.. ekstram tuttu.., hig sına bosalıvordu.. Hüsnü Bev Ben ne zaman çarsı içinde 38 renden basım çatlıvor.. kendisinin karısına koca değil numaradan tel aldırdıvsam aHüsnü Bey bu hastalık listesi de bir «desarj» kabı vazifesi çördak tuttu.. Siz de oradan alınız. ni bilirdi: düğünün farkında idi: ama ar Hüsnü Bey, 38 numaranın. bu Safra kesesini nnattun! de tık tahammulü kalmamıstı.. tavsiyeyi yapanm kardesi olduyince hanım: ğunu nereden bilsin!. öteki kesenin derdinden, Adam anlatıyordu safra kesesini nnuttum, dedi. Bejefendi! Ben bu isi ba Tarif üzere Hüsnü Bey dükHaaa! demek para meselesi.. pa bamdan öğrendim. Biz bir oca kâna eitti r a meseiesi olunca da knmar.. ğız. tstanbulda ne kadar evliya, Tel istivorum.. dedi.. Adam: Ferhnnde Hanım kumarbazdı.. baba, sevh, dervis, ertnis varsa Gelin teli mi?. JMuhafıılar saygt ite egilSiler Efendi Maxretleri Kılıç darbelerh Casuslara göre Gece, bu gece Secde 40 2 Ağustos 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Hâkimler dün yeni serpuş ve kisvelerini giydiler Cumhuriyet adlıyesi hâkimleri dun yeni serpuş ve kisvelerı ıle mahkemeye çıkmışlardır. Yeni kiyafetleri içinde icrayı adalet eden hâkimleri görmek için kalabalık bir meraklı topluluğu dün Adlıye binasını doldurmuştur. Y • mmmmmmm O konserl 16.45 Turlcüler 17.00 \e muzik 17 13 K^sd naoerier ANKA R A Yaz ve spor 17 30 Amatorler 17 15 Şarkılar 17 35 Hava kuvsaatl 17.57 Kısa llânlar 18 00 6 27 Açılış 6 30 Gunaydıa sa vetlerı dans ve caz orkestrası 7 30 Açılış Kısa haberler O Operet melodlleri 18 30 Şarkılar yın dlnleıycüer 730 Tatıl saba17 50 Şarkılar 18 10 Kuçuk ılânyun havaları 7 45 TH&tiî muzik; 18 57 Kısa llânlar 19 00 Rek hınm şarkılan 8 00 Haberler lar 8 15 Reklâm (jro^am'arı 8 00 Haberler 8 15 Salon orkes lâralar geçldl 20 00 Haberier . 8 10 Hava duramu 8 15 Pazar sa 19 00 Tarla donuşu 19:5 Spor Gunlük olaylar 20 30 Beraber çar bahı için muzık 8 45 Şarlular sajfası 19 35 Kuçuk kunser tralan 8 30 Tatll sabahı melodlkılar 21 00 Eşrel Şeflğln BOhbeti dan bir demeî 915 Kadın ve 20 00 Hsberler 20 25 Ha\a cluru. leri 9 00 Turkü Te şarfeılar 21.15 Şeril Yüzbaşıoglu orkps tatll 9 30 Isteklertnız mikrolon tnu 2030 Şarkılar 20 50 Cyku9 20 Kısa haberler 9 30 Pazar trası 21 40 Şarkılar 22 00 Bek da 10 00 Atlı karmca 1015 dan once 20 55 Kuçı^k ılân^ar 21 00 Kısa haberler 21 02 Kıbrıs sefası 9 45 Şanlı sayfalar 10 00 lâmlar geçldl 22 30 Radyo prome Isteğtalze göre 10 45 Blzi dlnler 1 nad orkestrası 22 45 Haberler Turk müzigi dlnleylcl istekleri 22.55 Ara meldoliler 23 00 Gece mtsiniz^ 10 55 Buyük stııc'yo ıçın 21 10 Dun>a,a acılan pen1125 Pazar konseri 12 00 Kısa cere 21 40 Şarkılar ve tursıler 10 30 Haflf Batı müzlğl dlnleylcl konserl 23 30 Çeşltll müzlk haberler 12 02 DlskoteflmU*den 22 15 Muzik dunjası 22 45 seçmeler 12 25 Küçuk llaular lsteklerl 11 00 Pazar skeçl 24 00 Kısa haberler Kapanış Haberler 22 55 Soüstler orkes. 1230 Yurttan sesler pazar arogramı tSTANBÜT, tL R\DYOSU tralar ve nıelodiler 23 58 Günun 1130 Caz ruzgârı 12 00 Slzln için 13 00 Haberler 13 10 Hava du onemli habeîleıı 2^ C0 Kapanış 17 58 Açılış 18 00 Dansa çağrı 12 30 Yurdun sesl fcadmlar korosu 18 30 Caz albümleri 19 00 Me. nımu 13 15 Ejfel den muzık İNKARA ti B\l)^OSIl 13 00 Haberler 1310 Şarkılar lodller ülkeslnde gezi 19 30 Ak13 40 Şarkılar 14 00 Erol Pekcan 16 57 Açılış 17 00 Dans tnuziği 13 30 Beklâmlar geçldl H 30 şam müzlği 20 00 Plâklar arasın caz topluluğu 14 15 Reklâm prop 13 00 iki fconçerto 19 00 HafDans muzıği 14 45 Turküler da 20 30 Haıif müzlk 21 00 ratnlarl 15 00 Cumhuroa.5kaıılıgı tanın solisti 19 30 Melodı yağ. armonl muzıkası 15 25 Şarkıiar ffuru 20 00 Çağdaş Mr senfon) 15 00 Flâk dolabmdan 15 30 Oyun Gece konserl 23 00 Çeşltl! müzlk 15 45 Dilek kutusn 16 45 Spor havaları ve şarlcılar 16 00 Pazar 24 00 Kapanış. 20 50 Ha' f müzık ISTANBUL fsveç Sefiri itim atnamesini verdi Yeni İsveç Sefin M. Valienberg dün Ankarada Reisicumhur hazretlerıne ıtimatnamesini merasımle takdim etmiştır. Sehr ıle ReLsıcumhurumuz arasında samımî nutuklar teati olunmuştur. Kulüpler Bekir'i Paylaşamıyor Daha Almanyadan İstanoula gelmeden dedikoduları başlıyan ve kulüpler arasmda paylaşılamıyaıı meşhur futbolcumuz Bekir, kendısiyle konuşan bir arkadasrmıza şunları soylemiştu: « hakkımda çıkarılan rivayetler cevap vermeye değmez. Ben Altınordudan gıttim. Onun en parlak gıinlerinde bu takımda oynadım Başka bir kulübe gırmeme imkân yoktur zaten. Yıne ayni takımda oynayacağım » M. Valienberg Futbolcn Bekir Amerika Reisicumhuruna suikast «Daıly Express» gazetesi NewYork muhabirinin bildirdiğine gore Norman Klein adında bır şahıs Amerika Reisicumhuruna suikast tertip etmıştır. Bu şahsm t'ord, Edıson ve Rockfeller aleyhine çalışan bır anarşıst olduğu ılâve edlmektedir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear