Catalog

ÎKİ CÜMETÜRÎYET 1 Mart 1964 Miı=ıiHumııniHii(iiHHiutiHiııi(iııııııııııiHiufiıııııufnrrııııınıııiHiııııııııııiHi(H/fiırıi(nıınııEıııı Şükrammız büyük ama... Her insanın bir çesit gazete okuytışu vardır. Rimi spor sayfasından baslar, Jtirai fıkralardan, kimi haber baslıklarından, kimi de ilânlardan .. Evet, ilânlardan ve reklâmlardan . llân deyip geçmeyiniz. Artık gazeteler ilânsız yasayamıyorlar. Satıs parasıyla masrafları karşılamak imkânsız. Hem ilânların bazan bir makaleden, bir tıkradan, bir haberden çok daha faydaü olduğunu da söyleyebiliriz. Zaten ilân deneıı şey parayla bastınlmıs bir haberden baska nedir ki?.. Son sistem arkadan takma deniz motorlarımız piyasaya çıktı... diyen kimse okuyucuya bir haber vermekten başka ne yapıyor?. Ben keııdi hesabıma ilân ve reklâmları fırsat buldukça dikkatle okurnm. lyi olayor. Meselâ bakıyorsunuz. gazetede şöyle bir ilân : Isviçrenin filâııca şehrinde satılık villâ Siz hiç böyle aeayip is gördünüz mü? tsviçrede villâ satacak adam niçin Türkiyede ilân versin? lsviçre nere? Türkiye nere? Haaa . Bu deraektir ki tsviçrede nıülk satın alan pek çok hevesli var Türkiyede . Canları saŞolsun. İs bilenin, kılıç knsananın. Memlekette kimsenın kimseden hesap sorduğu yok. Bir kördövüşüdür Ridcr. Evvelki gun yine bir gazetenin ilânlarına göz atarken, aşagı ynkan şöyle bir tesekkür gözüme ilişti: «Ebediyete kavusan sevgili amcamızı tedavi eden sayın Dr. Hâzık Yatırır ile yüksek ilgilerini esirgemiyen sayın Prof. Çokbilmez'e alenen tesekkür ederim.» Adam öteki dünyayı bovlamıs: yakınları, doktora tesekkür ediyorlar. Siz şu ilânın zevkine bakınız : Tannnın rahmetine kavusan enistemizi büyük bir cay. retle tedavi eden çok değerli, çok yüksek, cok parlak operatör doktor Bay Toraman'a minnet ve şükranlarımızı umumî efkâr önünde arzetmekle kendilerine olan tesekkür borçlanmızı ödemek isteriz. Gazetelerimizi dolduran bn türlü ilânlar, bizim millet olarak bir niteliğimizi de açıklıyor. Siyaset ve devlet hayatımızda da aynı usulü görmekteyiz. Yakın tarihimİ7e bakınız. Koskoca devleti batırtnış nice politika adamına minnettarlıfımızın ve sükranlanmızın elle tutulur örneklerini göreceksiniz. Ikide bir filânca padisahın. filânca pasanın, filânca beyefendinin ne büyük kisi olduğunu, bu millet için nasıl fedakârca çalıştığım •nlatır ve yazar dururuz. Yahn, iyi ama bn adamın elinde memleket batmıs! Olsun, büyük adamdır. değerli adanıdır, tarihimizde onun gibim yoktur. Bakıyorum . Dönmüşüz dolasmısız, gelmisiz aynı yere .. Simdi de basımızda çerçekten çok büyük. çok decerli, bu memlekete çok hizmet etmis kisiler var. Bu sö'z götürmez. Ama ben halimize baktıkca ister istemez su aeayip tesekkür ilânlarını hatırlıyorum. Hekimlere her zaman minnetimiz ve şükrammız büyük Ama dostlar. hasta kurtulacak mı, kurtulmıyacak mı? Siz ondan haber verin. | DÜŞÜNCELER | 1964VILINDA ııııEiiııııiMiıııııııııııiMiııııııııııımıııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııâııı Yerebatan Sarayından 58 bin lira gelir sağlandı 1963 yılında Yerebatan Sarayını 11H.276 vatandaş bıletle, 12.618 oğrencı de bedava olarak gezmıştır Zıyaretçılerden 58.138 lıra gelır sağlanmıştır. Sarayı gezenlerın sa yısı, 1962 yılına nazaran, yuzde 21 fazladır. Behçet Kemal Çağların konuşması Şair Behçet Kemal Çağlar, önürnüzdekı çarşamba akşamı, Şişlı Dost tlkokulu salonunda •şnrin kanadında memleket» konulu bir konuşma yapacaktır. TİFDRUK MATBAACILIK SANAYİI A. Ş. nin Vılda /;,, 9 Falı ve 300.000 llra Ikramlyell •v fl r ,,.. • > • • • TAHVİLLERİ r r tamameo satılmıştrr. paraya cevrllmesında veya Yapı ve Kredı Bankası'nın oundan böyle bu tahvillerln adilmssınde bul&n «ubcleri müştetılerinin hizmetındedir. Reklâmcıhk: 7802232 ^IIIIIIIIIIimilllllllllllllllllUIIIMIimnilSIUIIIIIIIINmmilllllhlllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUMIIIIIIIIIIIIUIIIIIIimilHIIIIIIMIIIIU ECUMHURÎYET'iıı Xelrikaa: 41 Herr Iklndi bunların tedarik Istanbula yırmı muşterek gayret *^*^** Yazan: * ^ senelik bir ayrılıkiçin kıymetli zatan sonra avdet emanı olçüsüz mu nakaşalarda, ındeni, Turk hayatısafsız ithamlarda nm önünde bazı israf ediyor Devdeğişiklikler karÜniversite ve yüksek okullann şıhyor. Evvelâ, fertlerde serbest ı doğıu da \öneldığ:r.ı gostererek o letçının ozel teşebbüsçüyü, zürra kış rievresı dınlenme tatili dün so konuşma, serbest hareket ıtiyadı zel teşebbüsun milli hamledekı ro m tacırı, bıribirlerinin cemiyet ı • r.a ermiçtır. goze çarpıyor. Sokaktakı adara ben ı lune ışaret ediyor. Istanbulun va çır.dekı ayrı fonksıyonlarından tamamiyle bıhaber olarak, yermeleri! Üniversite ve yüksek okullarda liğinden daha emin, hem diğer şa1 roşlarında gezerken gbze çarpan Türkiyede ınsicamsız bir cemiyet vaz aevresi öğrenımi yarın sabah hıslara, Oem de devlet ve ceml>e ] küçük ımalâthaneler, Beşiktaş, Kur manzarası yaratıyor. Bu hal mem te karşı haklarını aramakta tered tuluş, Ortaköy'ün dar sokaklarına tan ıtibaren bashyacaktır. dütsüz, hattâ cüretkâr davranıyor. varıncıya kadar taşan arabalar, Bo leketı sektorler arasmdaki çatışraa öte yandan Cnıversıte ve yük Ortaçağ cemiyetinin mahfiyetir.ı ğazda ve Marmarada gelincık tar ları yumuşatan, karşılıklı tâvizsek okullarua 1 şubattanberi de • silkmış, garb cemiyetinin gayeli' lası gıbı renkli ışıklarıyle dizilmiş lerle denkleştıren bir umumî cemı vam etroekte olan ımtihanlar da benıiğinı kazanmış gorünuyor. Her binbır lokanta ve «restoran» ı dol yet menfaatı gorüşünden mahrum dün sonuçlanmıştır. Diğer ımtıhan seviyede insanda devlet işlerine duran halkın kıyafeti, hali ve et gergın bır havada yaşatıyor. '• devrelennde olduğu gıbi, Üniver alâka artmış, her sahada vatandaş varı, Türkiyenin de garbde olduYeni sakın. aynı mahrumıyeti bil, "=ıte ve yüksek okullann şubat dev hükümet etmeye sozü ıle, fıkri ile, | ğu gıbı bir ortahalliler cemiyetine hassa ferdin kendi menfaati ıle resi imtıhanlan da istenilen randıoyu ile heyecanla ıştirak ediyor. doğru yükselişinin ayrı bir delili umumi menfaati birleştirememesın manı vermemıstır. [ Eskı Turkiyeye nazaran, insan çok ni teşkil edıyor. de buluyor. Bır arabanın önüne • ' canlı, çok sıhhatlı bir fıkir kaynaş «Fakat bu konuda fikriyat saha geçmek kaygusu ıle bütün traiikT. H. î . G e n e l MÜdÜrÜ ması müşahede ediyor. Bilhassa smda bir zıddıyet ınsanı derhal du le bırlıkte kendini de geciktiren soförden, pamuğucun cınsıni ıslâh Şehbenderler Ankaradan «inteilectüel elite» arasmdaki bu • rup düsündüruyor. Köşebaşı esna • • fikir kaynaşmasının siyasî partı fının, mahalle tamırcısınin, zenbil etmeden kazancını lükse döken döndü çekişmelerinin üstüne yükselerek lı tacirin yenı bır dinamizm ıle ye zürradan, fabrikasını genişletip isUlaştırma Bakanlığı ile temaslar memleketın özlü ekonomik ve sosni bir yaratıcı kudretle millî sana tihsalı artırmadan kârını apartmada bulunmak üzere Ankaraya git yal meselelerine nüluz ettiğıni go yide elde ettikleri başarılar hiç de na ısraf eden sanayiciden, işinin miş olan Türk Hava Yolları Ge rüyor. takdır edılmez görunüyor. özel verimlıliğinı hesap etmeden kırk nel Mudürü Sami Şehbenderler, Modernleşme çabasının cemiyetinj teşebbüsun bilâkis ağır bir ıtham saatlik hafta ıstiyen ışçiye kadar şehrimıze ddnmüştür. köklerıne erışmeye başladığını altında ezildiği müşaherte edıüyor. her sınıfta ve her sahada fertlerin Genel Müdür Şehbenderler, An 1 memnumyetle müşahede ediyor Bu hal garb cemiyetleri ile mu • öncelikle gundelik arzulannı tatkarada plânlama teşkilâtı ıle te Meselâ, sosyal adalet gundelik po kayese edıldiğınde ozel teşebbüsun, mındeki istıcal, cemiyetimizin rabu hatsızlıklarından biri olarak namaslar yaptığını ve Hac seferleri j litikanın en mütedavil akçesi ol Türk iktisadî fikriyatındaki zan dikkati çekıyor. nin daha rahat bir şekilde tatbik duğu gibi, ekonomik hayatın da' menfi durumunda kendi mesuliy edılebılmesi için çahşıldığını söy her cephesini kapsamış olduğunu tinin büyük olduğu tezahür ediyor Türk hayatının özündeki bütün her an gosteriyor. Hükumet vergı Evvelemırde, hergün özel teşebbü bu değişiklikleri dengeye koyup lemiştir. matrahının genişletilmesi ıçın en sun en dinamik, en yapıcı, ve en müsbetle menfiyi tarttıktan sonra Türk Loydu Başkanhğına az veciz ve en mukni desteği onda kalabahk kütlesini teşkil eden or yenı sakin, bütün yabancılann arıyor; yazar en kolay polemigı ta sınıf ış adamı, kendini «iş ada Türkiyeyi niçin dinamik bir cemi Zeyyat Parlar seçildi onda buluyor, ışçi haklannın mo mı» olarak görmeye, «iş adamı» Turk Loyd'unun yıllık umumî dern teamuUere gore âyarlanması seviyesine yükseltmeye çalışmamış, yet olarak gördüklerini daha iyi heyet toplantısından sonra yenı yö nm sebeplerini aynı mefhum uze «iş adam» lığını bütün memlekette | takdır etmiş oluyor. Bır çok Türk netim kurulu teşekkül etmış, baş rine bina ediyor. Bu kaygu ferdin sayıları belki de yüzü geçmiyen [aydınının istikbal hakkındaki enkanlığa Zeyyat Parlar, umumi kâ refah ve saadetiyle kaygulanan ger büyük fabrikatörlere, büyiık ban dişelerine rağmen Türk cemiyetini tipliğe Izzettin Gögen, baş sörvey çek hümanist ruhun Türk cemiye kerler büyük ıthalâtçı ve ihracat gelişen ulkeler arasında öz istikametinı en iyi bilen, öz istikrannı yorluğe Mümtaz Balsöz, idarî ısler tine enine boyuna yayılmış oldu çılara inhisar ettirmiştir. sağlamış bir ülke olarak kabul e' komıtesine Yavuz Erenlı, teknık Bunun neticesinde, halkın gözün diyor. özü itibariyle, Türkiye hukomitesine de Zekâı Başkut seçil ğunu ıspat ediyor. Türkiyenin yeni sâkir.i, bunun ı ae iş adamı veya «özel teşebbüs manist parlâmanter bir rejim almışlerdir. belirtisini başka bir yönden de se büyük servetlere, müteaddit fab tında, plânlı bir karma ekonomi iTürkiyede Nurcu hareketler zijor. Yirmi sene zarfında işçinın nkalara sahip, «Cadiüac» lı, köşk çinde inkışaf yoluna girmiştir. Büamelelikten kurtulup bir «iş sa lü, kâşaneli tiplere münhasır kal tün huzursuzluklar yine öz itibariy konulu konferans Bu sebenle de Ankarayı, le ferdin cemiyet içindeki rolünü hibi» olarak benhğe kavuşmuş ol mıştıt Yazar Sadun Tan]U bugun saat henüz vüzuhla tâyin edememiş ol16 da Lozan Kulüpte «Türkiyede duğunu görüvor «Işçi» Türk ce tstanbulu, Adanayı, Izmiri geniş masında. haklanna mesuliyetlerin Nurcu hareketler» konulu bir kon miyetı içinde haklarını aramakta, sanayi ve istihsal merkezleri ha den üstün önem vermesinde, yarı sesini hem politik iktidara, hem de line getirmeye yardım eden bin • ferans verecektir. ekonomik kudrete duyurmakta en lerce müteşebbisin millî ekonomi nın vaadlerini bugün yaşamak isKonferansta yazar. devletın lâyık temesindedir. Bu bütün büyüven ve devrimci karakterin; tamamiyle müessır bir unsur clarak tecessüm içindeki rolleri takdir edilememiş genç bünyelerin rahatsızlıgıdır tir. Aynca, özel teşebbüs kendi i ediyor değiştırme yolunda yapılan davraYeni sakin, ferdî menfaatleri bir çinde bir fikri liderlik develope e Bünye sıhhatli kaldıkça tecrübe ve nışlan genel hatlarıyle ortaya organızasyonun hedefleri içine sıg dememiş, ozel tesebbüsün bir sıs zamanla ferdin iç dengesini bulmu? kovacaktır. olduğunu, garb cemiyetlerinde mü • aırmakta büyük zaaf göstermiş o tem olarak millî ekonomi içindeki şahede etmış olan yeni sakin, bu ! rolünü Türk cemiyetine ızaha çalan cemıyetimızin bu itiyadını yesebeple, Türkiyede havatı dina I nerek teşkılâtlanabılen ışçıye hay lışamamıştır. Bu arada, aşırı ka mık ve ümit verici buluyor. ran oluyor. Aynı zamanda. bir çok zançlılık, vergi kaçakçılığı gıbı az gelismn memleketlerde olduğu bir zümreye mahsus zararlı haregibı, smıf duvgusunun siyasî ve ketleri kendi tedbirleri ile temızıdeolojik protesto mahiyetmde te lemeye muvaffak olamamıştır. NeŞEHRİMİZDE celü etmiyerek Türk işçisi f arafm' t i c e d e . ™im ekonominin inkişafma Reklâmcüık 796/2245 dan ekonomik hedeflere yöneltil hizrnetlerini kaale almıyan bir töh Şehrimizde bugün hava parçalıj mesi Türkivede modernleşmenin m e t altında kalmıştır. bulutlu çe<,ecek, rüzgârlar lodosmillî sağduyunun v'trçeve«ı için«Business» ve «businessman» yatan orta knvvette esecektir. En yüksek sıcaklık 8, en düstik 3 dtj de, gelişmenın sıhhatli bir delili o nı iş ve iş adamının, millî hayatUoğu Almanya ve Bulgarislafak tecelli ediyor. içindeki îarurî ve önemli rollerij rece olacaktır. tandan doküm piki ithali ı•Diğer taraftan, Ankafada Ulus . nin takdir edilmeyişi, Türkij'enin j çin Üdamız emrine verilen meydanında kısa bir gezinti, tstan garb cemiyetinden en bariz ayrılık kontenjanlardan sırasiyle MART 1 ŞEVVAL 16 bulda Beyoğlunda küçük bir deve lanndan biri olarak goze çarpıyor. 26.230, ve 4.000,$ hk bakir,.n, yeni sakini hayret içinde bı Garbden diğer bir ayrılıkta sekUniversitemizin, İnşaat, Mimarhk, Makina. Elektrik. Mayeler mevcuttur. 3 5 (0 rakıyor Yirmı sene içinde sana törler arasında irtibat yokluğunda c den ve Kimya Fakültelerinde mevcut bilim dallarında ÜniverTalepte bulunacak üyeleria S 4 O kendini gosteriyor. Yeni sakine gö >* site doçentliği imtihanı açdacaktır. mizin 4 3 1964 tarihine kadar J yiin bu deıece mütenevvi istihsale , re, her sektör kendi gundelik me<; geçmesıne sa^ıyor. Kalorifer kazan İstekhlerin, 31 mart 1964 salı günü saat 17.00 ye kadar lüOdamıza müracaatları tebliğ V . 1 6.33ıl2.26|15.34[18.00 19.311 4.S2 larından, alüminyum pencere çer • selelerine gömülmüs, her meseleyi olunur. zumlu belgelerle ilgili Fakülte Dekanlıklanna müracaatları E 112.34 6 27 9 35 '.2 00 1 31 10 53 çevelerine, gazetelerde göze çarpan sadece kendi menfaatleri zavivesin I (Basın 2853'2248) rica olunur. (Basın 2030 '2250) ilânlar bu mkişafın ağır sanayie ' den bir taraflı olarak görüyor, 1 üniversite de yarın derslere başlanıyor Bugünkü Türkiye Nuri EREN Î5O7OOO Istanbul Sanayi Odasından AKBANK İstanbul Teknik Üniyersitesi ^ Rektörlüğünden: Bnyuron.. Tesekkür ederim. Birşey değil. Bnrada «lütfen»siz, «tesekkür ederim»siz, «buyurun»suz, hiç bir iş yapılmıyor. Her lâfın başında sonunda bir «Bitte schön», «Danke scbön». On iki yaşlarında bir oğlan yeşim'e yerini verdi. Sonraki istasyonda binen yaşlıca bir beye de, iki küçük kız birden kalktılar. Haddine mi düsmüş çocukların. büyükler ayakta durnrken otnrmak! Biletçi hemen hoparlörüyle sesleniyor, darılıyor. Güzel bir caddeden geçiyorlardı: iki tarafında genis trotuarlar; kenarlarmda, bisikletliler için ayrı yollar. Ortada, bir röfüj Ağaçlar .. yapraklarin arasında sincaplar daldan dala atlıyor. Meger yakınmıs gideceği yer: üçüncü darakta indi. Adamın soylediği ET'bi, sağda meydanımsı bir girinti vardı. Ortasına Waçner'in bir büstü nü dikmişler. Birinci sokak değil. ikincisi. Levhada yazılıydı zaten: «Schubert str» Hep büyük müzisyenlerin adlan: Richard Waçner, Schubert, bundan önceki de Mozart sokağıydı. Işte 2 numara. Gösteirşli, güzel bir binaydı. Önnndeki küçük bir bahçeden, beş altı basamakla içeriye giriliyor. Burası, herhalde vaktiyle zengin bir ailenin eviymiş, sonradan apartmana çevirmişler. Pirsch pansiyonn ikinci kat taydı. Pınl pınl cilâli bir tahta merdivenden yukarıya çıktı. Kapıyı, saçları omuzlanna dö kük, 2530 yaşlarında, zsyıf, kuru, renksiz bir kız açtı: Bitte Schön? Kiralık bir odanız varmıs. Onun için geldim. Büyükçe bir antreden gcçtiler. Salona girdiler: Oturun, lutfen. Annemı çağırayım. «Mutti, Mutti, diye «eslendı; genç banım..> Annesi içeride birisiyle konuşuyordu: Hayır, öyle değil. Siz de diğim gibi yapınız. Misis Ami don...» «Simdi geliyorum. Christa.» diye cevap verdi. Sonra ?ene Iâ kırdısına devarn etti: Bu hamurun özelliği. içinde bavanın hapsedilmesidir. Tu murtaları yedirirken, geniş çukurlar açacaksınız kaşıgınızla. Sonra hemen bnnları kapatacak sınız ki, oraya dolan hava çık masın; kalsın. Bu, bir fizik kuralıdır: ısınan hava genişler. Böylece, fınna çirince, pastalannız daha iyi kabarır. Insan her iş için kafasını işletmelidir; bir kurabiye yaparken bile. Meselâ, geçen gün ekmekli hindi pişiriyordunuz. Bn, biz Al manların bildigimiz bir yemek defitdir ama Bır kapı açıldı. Genç bir kadın kafasını nzattı: Christa, elektrik süpürgesini biraz verir misiniz bana lutfen? iki gündür balımın tozunu almadım . Christa, elektrik süpürgesini getirmeğe gidince, Yeşim etrafına baktı: Salondan zıyade geniş bir holdü burası. Obür ucundan, bir koridora geçiliyorda. Sağın da, daha iki kapı; solunda, arka aviuva bakan pencereler. Afır, hantal, eski Alman esyalan ile döşenmişti. Ortada, on iki kişinin rahat rahat yemejini yiyebilecefi oznn bir masa vardı. Yüksek bir büfe, dnvar boynnca kanapeler, kol • „ Klincke>nin bahsettigi ^ ^ İ " I f f l : . ^ ^ " l ! 8 ^ 1faiskemle. i'anındaki etajerde d a yanslar, Saksonya tabaklar, kapaklı bira bardakları .. Hoş geldiniz. Ben Frau Pirsch'im. Pirsch pansiyonunun sabibi Frau Pirsch, elli beş yasların da, iri, şişman bir Alman kadını. Yüzünden kan fışkırıyor. Yer yer beyazlann da karıştığı san saçlannı arkaya topuz yap mış. fstünde lâcivert bir entari; belinde farbalı brnstelâ . küt bir vücut, kocaman göğüsler. . «R» leri boğazında yuvarlıyarak sert, kuvvetli bir aksanla konuşuyordu: Herr Klincke Turk oldulanozn söyledi. Adınızı öğrenebilir miyim lutfen? Aybar. Yeşim Aybar. Nasıl yazıyorsnnnz? Sonu «L» mi? Hayır. Anladım, Ay bar. Fraulein Aybar. Ben ya bancı isimlere alıskınımdır. Ko layca hatırımda tutarım. «Evet, dün bir odam boşaldı. Sansınıza, tek kişilik olanı. Otekiler büyüktür; ailelere veriyorum. Fiyatlan da daha ziyadedir, tabiî. içeriye gitti. Bir anahtsrla döndü: Gelin benimle lutfen. Gös tereyim. Sokaktan girince, antrenin he men sağında, ferah, güzel bir odaydı. Kuştüyü yorganı, yastıklariyle rahat bir yatak. Şifon yer, gardrop, tuvalet, bir masa, İki kolruk... Teşim çok befendi. Hevesle niyordu âdeta bnrada oturraağa. Aylıfını biraz fazla buluyor Hayır, çok değil. Fraulein Aybar. Isınma, su, havagazı, hepsı içinde. Bundan aşağıya ka loriferli pansiyon bulamazsımz. Sonra ben, öyle iki flç kuruşa bakan insan değilimdir: sık sık banyo yapmışsınız, gaz sarfet missiniz, elektrik yakmışsınız, ilgilenmem bile. «Mntfagı da görmek istersi niz, elbette. Bnyrun. Mutfak tam karşıdaydı. Kocaman, lâboratuvar gibi bir yer. Fınnh iki büyük ocak; ayn ayn bulaşık yıkama yerleri; çalışma tezgâhları, masalar .. Dolaplar, çekmeceler dolny du: tencere, sahan, tepsl; tabak. bardik, çeşitli âletler... Hepsinden faydalanabilirainiz. Düediginiz çibi kullanabilirsınız mntfagı. Ben bnrada, herkesin kendisini evinde hissetmesini isterim. Bnzdolabını açtı: Bakın, alt rafın sağ yansını size ayırdım. Yemeğinizi, sütünüzü, yagınızı, kabvaltı *a*n'I: . . . „ . „ .. I BAY OSCAB: E ^ = = E E E E E E E E E E = E = E E = E E E = > £ E E E E E E = = E E E E = PROP. NTMBÜS'UM MACERALARb lıklarımzı koyarsınız. Teşim, hemen gitmek, çantalarını «etirmek, odasına yerleşmek istiyordn. Fakat Fran Pirsch, anlaşmalannın şerefine bir şey Ikram etmek için onn tekrar salona sldı. Christa, iki kristal bardak çıkar büfeden. Bir şişe de Rbein sarabı getir, lutfen. Teşim'e döndü: (Arkan TBT) NZ SND AÖT A Î ECVET GÜBESİN 7azı ttlenol Ollen Idara adeo Sorumiu Mudfln Genel Yayro MOdOrO Cumhuriyet Sayısı 25 Kuruş rorlöye Harld Ltra Ki. Lira Kt Senellk • ayUk TS.00 4Oİ» Atatttrlı Bulvan Yjne» Ap AfSKAKA YENlSEHtF Tfeleroo ı | ] J> M 13 W «A * l î 04 Î0. IISI M ^//ııımmmıııımııııııı ııııııııı ıııııııın'iınıııııııııııııııııınıııııııııınııı ııııı HIIHHHHHHIPIIIIHHIIIIIHI mıııınııııııııııııııııııııııınııııııınııııııııııııııııııııın^ Gazetemlza göndprllen yanlaı ko•ulnın. kocnlmasıo tade edllroez * tlâmardan mesullyet kabul olunmar Abone vm tlao 1;IPTI tcls tar. ön uatOna «Abone» »eya «tlan Servlstı kaydıniD kmmaffl lazirndır. VECDÎ KIZILDEMtB * t «yiıt a.oo Fatlb Pa»a Mahallpm gf.fİHlle»ç1d IMOL Sokaa> No 5 Divarbalnı 80 00 Telffon 1OH1 44.00 * ÜUfiU İLLKKI BfİKIISU î Basan re XayaD Küçuksaai Mcjrtanı ADANA Of.MKY ll.l.KKİ e<l)rr.' «.">5< ttanı CUMHURlVETI UatbualiB n Gazetectlllı T A. Ş. Cagalngla BU 9nkak No. S941 rplBfnrı BAPIN AHI AK VA. Yepyeni Bir Jet! I Nisan'dan itibaren Lufthansa Avrupa Jet Boeing 727'yi sefere koyuyor <Lufthansa o gün dünyanm en yenı ve en modern jet uçağı olan Boeing 727yi lAvrupa içi seferlennde kullanacaktır. Lufthansa en tanınmış Amerikan uçak ı<abrikasının yapısı olan bu uçaktan 12 adet sıpariş vermiştır. Fena hava şartlan modern tekmğın bır hankası olan bu uçakların inıpkaimalarına tesir edemez. Başka jet uçaklarına elverışlı olmayan kısa pistlere rahatça inipkalkabıien Boeıng 727 jetleri havacıiık tarıhınde yepyeni bır çığır açmaktadır Tafnamen yolcuiarın emnıyetı ve rahatlığı düşünulerek yapılan bu modern uçak'ar saatte 1.000km uçarak memieketier arası mesafelerını adeta yutmaktadırlar 96 kışının rahatça uçabıleceklerı Boemg 727 bılhassa kısa ve orta mesafe uçuşian ıçın hazırianmıştır Avrupa da Boemg 727yı ılk sefere koyan uçak şırketı Lufthansa dır ı N sa. tarıhındeılKdefa Frankfurt Barceiona Madnd ^rası sefenmyapacak o'an bu cçaklar üç hatta sonra Kopenhag Stokhoim Mıiano ve Roma ya da gıcecek'ercır 8ır seyahaı mı duşunuvorsunuz? 0 halde lATA uçak se/ahat acentsnızde^ Lufthansa yı sorjn Lufthansa O "5