13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere I Şiş kebaba bayılırım... Oldam olası bayılmz yabancılara biz . Memleketimize şöyle Frengistanda azbuçuk söhret vapmış biri ogramasın .. Gazetceiler hcmen peslerine düserler. tlk sorumuz : Türkiyeyi nasıl buldnnoz? Onlar da biç değismiyen cevaplannı verirler : Şis kebabınıza bayıldım. Kadınlarınız güzel. Boğaz bir eennet. Rakı da dünyanın en hos içkisi. Bir de baska tiirlü nıisafirlerimiz var. Resmi veya özel olarak gelmis yabancı politikacılar Banlar çogunlukla Türkiyede binbir gece havatından birkaç yaprak çevirirler Antalyanın portakal bahçeleri, Bursanın seftali bahçeleri, tzmirin bagları, Bofazın kartpostallara özgü nefis köşeleri Zi>afetler. partiler. içkiler, cana yakın cinsi lâtifin orta verinde kadehlerin bngusu Gazetelere birkaç demeç Ve bu demeçler isimize geliyorsa gel keyfim gel Adam : Tıirkiye Batının kalesidir diye salladı mı taraamdır. Ertesi gün cümle âlem devlet radyolarında dinler ve hükümet gazetelerinde okur : Gördün mü yahu Türkiye Batının kalesi imiş!.. lyi Güzel Böyle desteklevici sözlere de dogrnsu çok mnhtacız. Mâneviyat asısı oluyor. Yalan da olsa söjlıvenlere de ey\allah. Ama kendimizi de böjle sözlere pek kapıp kovvermı yelim. Hükümetın «sureti mahsusada» getirttiŞi bütün yabancı bilim adamlannın düsüncelerini aforoz ettikten sorıra yabancı politikacıların söylediklerine bu kadar kredi açmanın ilerde bazı zararları doknnabilir gibi gelivor bıze Ne dersiniz? Bakınız geçenlerde ülkemizi bir hajli dolasmıs Ualther Schell'in Türkiyeden dönüste Alman gazetelerine verdiği demeçltr orada alay konusu yapılmış Batı Alraanyanın Sesi Radyosnnun Türkçe yayınında aynen söyle sövienmiş : «îktisadi Işbirliği Bakanı Ualther Schell'in Türkiveve yaptıgı seyahati mütaakıp gazetecilere sbylediğı bir RÖZ, Alman basınında bazı mizahlara yol açtı ve hattâ biraz da fırtına kopardı. Federal Bakan, Türkivedekı Koalisyon Hükümetinin enteresan bir tecriibeye giriştigini söviemiş ve koalisyona dabil parti baskanlarmın kabinede Basbakan Yardımcılıgına getirilmek suretiyle, bu partiler arasındaki mubalefetin bertaraf edilisini belirtmiştir. Alman Bakanına göre, kabinede bu mevkilere getirilen parti baskanları böylelikle tatmin olunmakta ve kendi parti programlarına bağlanmadan Basbakanın siyasetini benimsemektedirler. Gerçi VV'alther Schell, Türkiyedeki bu koalisyon şeklinin Federal Almanyada tatbik edilmesine taraftar olu polmadığı hususunu tasrlh etmemişse de, kendisinin Alman Koalisyon Hükümetine dahil küçiik bir partinin mensnbu olusu keyfiyeti, istihza dolu bazı fıkralara ve mizahlara yol açmıstır.» Bazı gazeteler ise, Schell'in gaf yaptıgını belirtmektedir. Böyle düsünen gazeteler arasında Alraanyanın en büyiik iki gazetesinden biri olan Die Welt da vardır. Bu gazete şöyle demek (Kİ CL'MHURtYET Tarihî Roman : 16 6 Ağustos 1963 =haberleri X. Türk Dil Kurultayı 6 yazhk yonetım ışlerını gozden geçırdı; geBeleaıye Bdskan YardımciM lecek uç yıl ıçın program yaptı vt Burhan Gungor beraberınde Belejenı jonetım denetleme. ha\sı\et dıye zabıtası ekıpı olduğu halde kuruüannı «eçerek dağıldı. Gaze evvelkı gece saat 24 den sonra j teler bu kurultay ıçın çok az şe\ yazlık «ınemaları kontrol etmıs j yazdılar Turk Dıl Kurultayındd ve kapanış saatlerine uymadığı i hem \erilecek, hem ovulecek yongorulen 6 yazlık • sınemanın bırer j ler vardı Yerılecek vonlerın çoğu gun kapatılmalanna ve a\rıca patoplumumuzurr genel hastalıklarıra cezasıyle teczıyelerine karar J dır îlk gun çoğunluğun sağlanavermıştır mamıs olma^ı bunlardandır. Ben Kapatma cezaları bu hafta ıçin bu kurultavın dedıkodularını bir de tatbik olunacak ve kontrolla yana bırakarak, gazetelere geçmera aralıksız devam edılecektır. mış olan ılgı çekıcı vonlerını anlatacağım • Seyyar esnafla mücadele 1 DİL KONULARI [ FERtDCN FAKIL TüLBKltTCt | ııııEıııııııııııııııııııiHiııııuııııııııııiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııiııiftııııııııııııııııııııııİıııı sıttema kapatıtdi 8 • \Z temmuz a rasında Ankarada X. Turk Dıl Kurultajı toplandı Dıl Kurumu'nun uç yılhk bılım ve Yazan: Omer Asım dolayısiyle 1 AKSOY ü»***l»»"*«^«^.^ ku. a) Uzerlerinde hukumetın hıçbır zoru bulunmıyan serbest ya zaıların oz Türk çeyı nasıl benım Verina sözü yiıte Malaga sefinesine getirntişti... Barbiano. Işte dedi. Bu anlattığım hikâve Türk korsanları hakkında bir fikir \erebilir zannederim. Antonio'nun sözlerıne değer ver meyıniz. Fakat nunu mümkün mertebe belli etmemeye çalısınız tlgı duyuvormns gıbi davranınız. Fırsat düçtükçe metbediniz. Dün Antonio tana baska bir hikâ\e anlattı Güya bundan evvel kumandanı buluııduğu da ha kücük bir kadırga ile üç Türk perkeıîtlesinı vakalamış ve onları batırmıs. tnandınız mı? Bilmem, fakat sizin basınızdan geçen 'tanlı maceraM dinledikten sonra artık inanmıvorum. Anlattıklarının hepsi yalandır. Benım hildiğim denizcilik ha\atıııda bır tek şeref sahifesi vardır O da bir hurda harami şcmisini vakalıvarak ye> dejine almıs olmasıdır. Verina çüldü Dahası var. dedi EŞer önünüze volunu sasırmış hir korsan eemisi çıkarsa, onu yakalavıp vedeğine alacağını ve ganimet malları arasındaki ziynet esvalarını da bir hâtıra olarak bana hedive edecegini söv ledi. Barbiano. gevrek bir kahkaha attı. Kaptan Vareas da Malagada Peron adında bir asilzadenin abavı vaktıiı eiızel karısına buna benzer vaadlcrde bulunmyştu. Verina, sözü döndörüp dolastırıp vine Malaga «rfinesine getirmisti. Türk korsanlarının yolculara ve hilhassa kadın volculara nasıl muamele ettiklerini anlamak istivordu. Rarbiano. faz la bir şey hilmedifıni söyledi ve mevzuu dcfiştirdi. Esasen hikâvesi bir havli uzun sürmüs, vorıılmustu. Verede ise ögle yemeiine otııracaklardı. Antonio, kıç kasarada vine mükellef bir sofra hazırlatmıştı. Verina, Barbiano'dan ayrıld.ık tan sonra kamarasına çekildi Yemefe biraz geç gidecek. Antonio'vu bekletecekti. Yatagına uzandı Hâlâ ihtivar denizcinin anlattı«tı korsan hikâyesinin tesiri altında idi. Malaga sefinesinin çüvertesinde cereyan eden kanlı savaslar, kaptan köşkün. den fırlatılan eansız vücutlar, alev alev \anan ^elkenler gözünün önünde canlamr gibi oluyordu. Düşünüyordu. Malaga gibi Valânsiya da korsan filolannın bas kınına uğrar ve Turklerin ellerine esir düserse ne yapardı? Denize mi atarlar, yoksa bir sahil kasabasında kurulan esir pazarında baraç mezat mı satarlardı? Gençti, cüzeldi, biç bir insan korsan bile olsa onu öldür meye kıyamazdı. Aklına bir sey geldi. Bak bu mümkün! Dije sbvlendi. Üç gün evvel Valansiyanın cehennemi andıran oturak dairesine indikleri zaman karsılaştıkları Sinan Reis ten faydalanamaz mı idi?? Kendisini becenmis, süzelliğinin tesiri altında kalmıstı Öyle olma sa. sırtına \cdiği \a|lı kırbaça rağmen hayran hayran kendisi ne bakar, konu«ur mu idi? Bütun zivnet esvalarını ona vererek vaHarır vakarır, hürrivetp kavusturulmasını rica ederdı Barbiano Sinan ıçin Onu mert bir Turk denızcisi olarak tanıdım nememiş mi idi? Mert insanlar, valnız denizciler müdaafadan âciz kadınlara saldırmazlar. zulüm yapmazlardı. vapmazlardı ama, hüvük paralar çltire cek olan bövle genç ve gürel bir kadını da esir pazarlannda pek âlâ satahilırlerdi Sonra sa\a? kargasalıgı sırasında Sinan Rei si nasıl arar hulur. nasıl konıi^abilirdi? Bir kâbustan uvanmak ıster mis gibi yatagmdan fırladı Tok, olamaz. dedi. Bövle bir sey olamaz. Barbiano Türklerden çok korktugu için vehme kapılıyor, Korsanlar Sicilya sularına kadar sokulmaya cesaret edemezler. Gümüs bir lefende yüzünU gö zünü yıkadı. Tuvaletini tazele meye basladı. tTzun sivah ıaçlarını bir tarakla basına topladı. Taragın sapında inci taneleri vardı Koltuk altlarına ve kulak memelerine kokular sürdü. Omuzuna siyah üzerine kırmızı dantel islenmis o meshur işpanvol salını attı. Bası pırlantalı altın i|nesini de salının aol tarafına taktı. Tektaş pırlanta vüzügü parmafında idi. tncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı. Kalçaları bü tün ihtisamı ile mevdana çıkmıstı. Antonio'nun hcdiye etmiş olduğu gümüs Venedik aynasına baktı. Kendisini doya dova seyretti. Sonra gülerek: (Arkası v<ıı ' aralıksız devam ediyor Se>\ar esnaf karnesı, sıhhi rauayene cuzdanı olmıyan gayrı sıhhı gıda maddesı satan, yolları ve meydanları ışgal eden el arabalı seyyar esnafın faalıyetını onlemek uzere Beledıjece geçen hafta gırışılen mucadeleye Jasılasız devam olunmaktadır. Cumartesi ve pazar akşamları da sat 18 ıle 24 arasında Belediye zabıtası merkez ekıplen Emınonu ve Beyoğlu Belediye Şube Mudurluğu gorevlılerı Çarşıkapı, Sır kecı, Emınonu, Kopru ve Karakov semtlerını taramışlardır. Bu taramada cadde ve me>danlaıı ışgal eden seyyar esnaf kaldınlmış, yenmıyecek gıda maddelerı ımha olunarak satıcıları ceZdlandırılmıştır. Dıl \e Tarıh Coğrafya Fakultesının toplantı salonu dısındakı «gınş» te bırtakım grafıkler vardı. Bunlardan bırı «ozlesmenın yuz yılı« nı gostenyordu. Grafığe gore 1863 jılında vazı dılımız \uzde 35 Turkçe ıdı Bu oran \ n vaş yavas TLRK\V ıle İZMEN EROL KftftOGLU Nış.ınljndılar • 8 963 I tstanbu! Cumhurivet 12P01 tedir : «Bir insan aeyahate çıkınca, aniatacak çok »ey bulunur. Walther Schell ise, Türkiyeye seyahate çıktı ve dönüşte koalisyon hükümetlerinin en iyi sekildc nasıl kurulabilecegini anlattı. Hür Demokrat Partisi mensubu Federal Bakan gerçi Tfirk metodonn açıkça tavsiye etmedi, ona en çok tesir eden ve hattâ galiba hosuna giden cibet, demokrasinin henüz sallantı halinde bulundugu Bogaziçinin öbfir tarafında, bütün koalisyon partileri bıskanlarının neredeyse otomatik olarak Basbakan Yardımcılan haline gelmeleridir. Bakan, Doğn Berline bir göz atsaydı, aym nsnlü ve gerçek bir basbakan yardımcılan enflisyonunu orada görürdü... îgte Alman Radyosnnun yayını Almanlar bizde parti programlarının kâğıt üstünde kalmaktan baska bir marifetleri buInnmadıklarını bilselerdi zahmet edip bu kadar lâf sovlemezlerdl. Fakat Basbakan Yardımcılan enflâsyonuna doerusu bir diyeeegimiz yok. Zaten yardımcılar çok oldugu için simdi aralarındaki ihtilâfları halletraekle ngrasıyoruz ya . İktisadî murakabc ekiplerinin kontrolları Belediye lktısadı Murakabe Mudurluğu ekıplen tarafından geçen hafta ıçınde 507 esnaf \e muessese kontrol edılmıstır Kontrollar sonucunda Beledıje nızamlarına ujmayan ve fahış fı\atla satış yapan 4ü esnaf hakkında zabıt tutulmuştur KEMALİZM yukselerek yetmış yıl sonra • 1933 semış olduklarını gdruyoruz. b) te j u z d e 50 olmuştur. Dıl devrı Resmi orsanların kımı kanunlarda. mınm. etkısını gostermeje basladı yonetmelıklerde, emırlerde e^kı ğı bu tarıhten sonra yanı son o sozcukler yeııne yenı Turkçe soztuz yıl ıçınde • ise yuksehş, birkaç cükler, terımler kabul etmış olmakat hızlanmış. yazı dılımizdekı ları. zor kullanma değıl, dılımızde Tjirkçe sozcuk oranı vuzde 7075 ı bulunan «zor» u kaldırmadır. bulmuştur. Bu sonuç, «dıle muda cEhlı hıbre» yerıne «bılırkışı hale» ıle elde edılmı^tır Dıl, ken «pısdar» yerıne «oncu» sozcuklerıdı haline bırakılsa\dı ozlesme ÇOK nın konulma'una çocuklarımıza ağır olacaktı. Burada, dıl devrımı «zavı\ etinı mutebadıWanı dahıne karşı olanların «dıle mudahate letan» yerıne «ıç ters açılar» terıedılemez, onu tabıi tekâmulune mının oğretılmesıne kım zorlama terk etroek lazımdır» sozunu ha dıyebılır? Doğrusu şudur ki, vaktırhyoruz. Bunlar duşunmemısıer tıyle zorlanarak dilımıze sokulmus dı kı ınsanoğlu, dunya kurulahdan olan bu gıbı «ozler, «bızı değıstıberı tabıate mudahale etmekte, o rın» dıje hukumetı zorlamaktadır. na bellı yonler \ermektedır. Daha • ıyı cıns bıtkı, ağaç, meyva vetışBaşka bır grafık, Turk Dıl Kutırmek ıçın, gubreleme gıbı, budama gıbı, asıiama gıbı turlu .ıslah» rumu \a\ınlannı go^termekte ıdı: yollarma Daşvuımaktadır. «Eğı Turk Dıl Kuıumu otuz bır yılda Bellı bır tım dedığımız şej baştan ba^a 220 eser j a\ımlamıstır mudahale değıl mıdlı'' Çocuğumu çalışma alanında 220 eser, o alaoldukça onemlı bır kıtaplığı zu «kendı tabıi tekâmulune terk» nın edı>or muyuz? «Tabıate mudaha sayılır. Bu kıtaplar çıkmadan once le» sadece mumkun değıl, zorun çok guç olan dıl ıncelemelerı, arludur da Işte dılımızın son otuz tık kolaylasmıştır Bu demektır kı yılda gosterdığı ılerlemeyı de bu onumuzdekı vıllarda ıncelemeler hayırlı «mudahale» >e borçluyuz daha da artacak ve dolayısiyle dılımızin gelışmesı hızlanacaktır. Bu • 220 eser ıçınde Kutadgu Bılık gıbı Dıie mudahale konusunda hukuancak Türkoloelarm ve dıl uzmanmete de sık sık taı? atılır: «Dıl, hukumet zorıyle değıstırılıjor» denı lannın aradıkları anıtlardan MehEmın Yurdakul gıbı butun lır. Bu da yu\arlak bir lâftır. Çun met yurtta.şların faydalanacağı el kıtaplarına kadar dılın turlu konulannda mevdana getırılmış eseTİer bulunmaktadır. GERÇEK ATATİBKÇÜLERİN DERGİSİ 12 nci sayısı, ATATURK'un beş renk ofset baskılı tablosu, •jejıth vesıka, yazı, fıkra ve gnrlerle çıktı Muracaat adresı: Bankalar Cad. Ankara Han kat 4. İstanbul. Taksim Firuzağa yolu tamamlanıyor Beledıye Fen l^lerı Yollar Bakım ve Onarım Teşkılâtı tarafmdan cumartesi gunu asıaltlanmasına başlanan Taksim Firuzağa yolu dun akşam tamamlanmıştır. Bu yolun asfaltlanmasına 350 ton asfatt kullanılmıştır. Belediye yarın da programa alınan Şışhane Kuledıbı yolunu asfaltlamağa başlıvacaktır En büyük arzusu: BİR NACAR Ûikiş nakış makinesidir Kurultaya verılen bılgılerden bırı d e o d u l l e r uzerine ıdı Turk Dıl Kurumu, amaca uygun dıl kullanan sanatçılardan, bıhm adamlarından, rnakale. fıkra, roportaj yazaıCumhunyet 12000 larından ve gazetecıierden on dort ya*ara, »on uç yıl ıçınde 25 500 lıra odul vermıştır. ödullerden uçunu hıkâye. bırını roman, bırıni tıyatro^ uçunu çevırı, bırıni deneme, bırını gpzı, bırıni haber dılı. ikısını haber başlıgı. bırıni bilım eserı kazanmıştır (Geiecek yazımızda da Kurultayîa ılgılı konular uzerınde duracaSız ) Surlardan diişiip öldii inmmmnpr Tr'tHiı mn sır « ı • ır ! AYŞE VERÇtL lle NETMETTtK ? Çiftçiler Tavukçular ve Yumurta TUCCARLARIMN DIKKATINE : | | Avrupa mamu?âtı ]5.5 ve 17.5 lıbrebk YUMURTA MUKAVVA TEPSİLEK«hr5 satışa arzedilmıstir. Fıyat ve nümuneler için asağıdaki adrese muracaat edilmesi rica olunur. MENGERLEK TİCARET T. A. Ş. Cumhurivet meydanı 9/A Taksim Lstanbul î § | 3 1 I Yedıkuledekı Altınkapı muştemılatınin surlarını tamlr etmekte olan ı^çılcrden bırı 30 metre yuksekhkten duşerek olmuştur. 14 yaşındakı Yusuf Çoban surların uzerınde kurulmuş olan ıskeleden el arabası ıle harç taşıdığı sırada dengesını kaybetmış ve arabası ıle neraber, beton zen^jne duserek kafatası parçalanmıstır. Kaçak olarak çalıştırıldığı tahmın olunan ışçının cesedı muhafaza altına alınmış ve tahkıkata başlanmıştır. Cumhumet 12004 ' Çaldı; fakat götüremedi Sayın Doktor ve Eczacılara NACAR DIKİŞ NAKIŞ makmesım mutlaka gorünuz. Buyük ıtina ıle ımâl edılmiş, ileri teknik ve modern sanatın btitun yenılıklerını havıdir. TURK PIRELLI LASTİKLERİ A. Ş. ELEMAN ARIYOR AşaiŞıdaki şartlar dahilinde. İzmirteki fabrıkamızın zaman etüdü bürosu ve teknik servıslerınde çahsmak üzere genç elemanlar (tecrübe sahibi olmaları zarur! değildır) aranmaktadır. Ş A R T L A R : 1 2 3 4 İtalyanca veya fransızca bilmek, Askerlık ödevıni yapmıs olmak, 2 3 3 0 yaşlarında bulunmak, Lise fen veya muadili tahsil gormüş olup, zaman bürosu için matematik bıİKisı bulunmak Ücret, kabilivete eoredir. Üskudaı Halk caddesı 41 sayıda oturan Meral Cem'ın evıne evveluı™»» »ı ı ırm mr°rwnım 5 kı gece hırsız gırmıştır. Kadının ujkuda olduğu bir sırada eve gıİlâncıhk 3890 12012 ren meçhul hırsız 4 haiı, 4 gomlek. bazı gıyım eşyalarını almıs fakat eş>aları goturemıyerek e• mtmıtHî!Wi!w tn vın bahçesındekı çalılıklara saklayıp kaçmıştır. Polıs tesbıt ettığı parmak ızınden >anıgı aramaktadıı Panalgine (SÜPOZİTUAR) w SENELİK ŞOHRET Sıcaklık düşüyor t>ogu Karadenizın dogn kesfmlen tle Kars, Eraurum. \£n illerimlz ve çerrelerl parçab bulutlu ve ara sıra mc\7iî rağulı. dığer bölgeler az bulutlu \e ypr yer »çık geçeci'k, rüzf&rlar kuzey Te doju yonlerden hafif, ara sır» orta karvette tsecektlr. ŞEHRIMIZDE Şehrlmızde bugün hava. önceleri parçalı bulutlu, »onr»lan »çık geçecek. ruzgârlar. kuzey yonlerden haflf olar&k esçcektlr En yüksek sıcakl'.k 30 en duşuk 20 derecc olacaktır NACAR D İ K İ Ş NAKIŞ MAKİNELERİ MUSTAFA ACAR ve Ort. Koll. Şti. Ilâncılık 3811/12016 40 SENE GARANTİLİ Ecza Depolarına tevzi edilmiştir. Marpuççular Çarşılı Gurun han 6567 Tel 22 3025 Teîg ACARKOL İSTANBUL NOT' Acentelıgı munhal olan Vılâyet ve kazalarda mumessıllıW verılecektıc. 6 ' etüdü İş cazip, meslekle geniş ilerleme \ ve istikbal imkânları vardır. } Muracaatlarm: İs günlen ('Cumartesi hariçi saat 10 12 ıle | 1418 arası Türk Pırelli Lâstikleri A.S. Sahpazarı. Dursun han | kat ^ de Personel Servısine bizzat yapılması gerekir. S ".••ı .ıfiîtISIMI ı ı )> j i § j j 5 R Araııı.vor Otuz yaşını aşmamış; lise mezunu ve askerliğmi MEMURLAR aranmaktadır. (Fransızca bilenler tercih şahsan muracaatları. yapmış edilir) Atabay Lâboratuanistanbul İlâneüık 3921/12014 Ağustos 6 Rebiülevvel l V c a 5 r c c fc £ X V "i i. A c *02 "41 n OSMANLIBANKÂSI A.S. Galata Personel Servisi ilâncıhk 4039'12013 damdı. «Şür mi?» ıBzüne kendini hiç bir zaman «Şair» saymadığı için, kızmadıysa da, bu duyuvu vermis olmaktan çekinerek, Aman efendim, dedi. Rica ederim . Elindeki kâğıt toraarını go. cufa benziyen kirli paltosunun genis cebine soktu. Sokmasiyle de hemen her şeyi unuttu. Sim di gözlerinde uçsuz bncaksız tarlalar. Yer \er islenmis, jer yer de işlenmemiş, malaz. çalı lar, dikenler içinde tarlalar Çok sonra eelen insan i«te bö» le bölmüstü tarlaları, pay pa> ptmis, bu insanların dünyaıını kendi çıkarlarına yarattıkları bir «hukuk un dar sınırlarına sokmaya çalışmıslardı. Artık dün\anın tadı kaçmıstı. Bere ketli toprakların bütün yaratık lara, daha do|rusu tekmil can lılara açık kardes sofralıgı, in san kalabalıkları içindeki bir avuç insanın aç çözlülüjü yü zünden anbarlara, kilit altları na alınmış, insanlardan kaçınl mıstı. Birdenbire. sesli sesli: Havır, dedi. haksızIıRdr bu Hukukun hukuksuzlugu vıkılmalıdır: Xe direksivondaki uvdurma pasazade. ne dr arkadakileı hic bir »ey anlimadılar Topai N'urı holc bon hoıı baktı Sırr habavla komİF:» m ı ' rn llavdarn (Arkjtı u r | BAY OSCAR: Hi"*t'in ı i' ]»!' 11 • H J I T n r ' i : ı 1 ' ' m''ti'jn i'iı n'irn Brr" t n ] 6 01 13 20 17 l.i 20 20 22 07 4 59 8 53 2 L 0 1 46 tflâncıhk 406612009 = .CUMHUKÎYET»ın l'etrikası: 98 E. 1 9 40 KANLI TOPKAKLAR OKHAN KEMAL = ~L ~ 3 S ~ Ş ~ ~ ^ ~ E ~ ^ ~ S ^ ~ E ~ = E E E E E E ~ E E Z 5 Sarı .saçları. mavi çözleri. inre baraklı uznn boyuyla Çukurovalıdan çok bir Alman, bir Ituılız, bir Uanimarkalı va da l»\e<,. ^or^eçlive benzeyen uyrturma Pasazade kullanıvordu arabavı Mılli Mücadele'de Mus tafa Kemat Pasava kafa tatmalı tlegil. Mustafa Kemal Pa «a ve topvekun Millî Mücadele\e van çızmis. sırt dönnıus. en karanhk çünlerde onunla alav etmıs, tersine. Adana'yı iseal altına alan Kransızlarla pokerler, briçler ovnamıs babasından kalma nelerı var. nelerı vok yiyerek Adana Lisesinde, imıralan da tstanbul'da Tip Fakültesinde okumuş, ama fakiilte>« bir türlü bitiremevip dok tor olamamıs bu eenç adamda vukselmek, her seve, bütün ensellere rafcmen vukselmek. zensin olmak hırsı korkunçtu. Ner den, nasıl para çıkarır da Ada na'lı çiftçi. daha çok tüccarlann devam ettikleri Sehir Kulubune çider. zengınlerle poker briç ojnıyabilirdi? Bu hiçbır zaman bilinmejen. bilineme^en bir şeydı. Çat bnrda, çat Valı nin yanında, derken Emni\'ı Müdurü, Jandarma Komntam, fabrikatör Nedlm aga, oleki bü >ük agalar velhasıl memleketin tanınmıs hükümet, devlet adamlarından başka tüccar ve çifçileriyle de s>enli benliydl Arabada. vanında ;ene korkunı; bir vordum duymszlıkla oturmus, kalın kursunl bulut ların altında ıpıslak uzanan uv suz bncaksız tarlalara bakmakta olan gerçek Pa^azade Hakkı beye gözucuyla bakıyordu arada. Şimdi onun yerinde olacak tı. Onun yerinde olsa da cebiııde Kanlı Toprakların tapusu bulunsaydı « Hayvan» diye geçirdi. « o kuyuracu Sırrı, o sebze komisyoncusu Haydar. ortalarına aldıkları Nedlm aga' nın yeni damadı vasıta^iyle kinı bilir ne çoraplar örecekler ha Topal Nuri arabanın arka kıv mında. Kuyumcu Sırrı babayla Sebze komısvoncusu Havdar ııı ortasında oturuyor. üç «ıin ön cekı nisanda parmagıııa tabrı katör \uh Nacı be\ tarafuulai' takılan kalın ııısaıı >ll/(i5tinu hafif hafıt oksnarak tarlaları dnsünihnrdu *rtıl< Ncdim » ğanın damadı sayılırdı. Bundan böyle ne l'mum MUdür. ne de baskaları. Ağa'yı avucunnn içine alacak. hele «u «Deli herif» i kandırıp tarlalarına oeuzca konarlarsa, bu tarlalara yıllar yılı hayalinde vaşattıtı çiftlifti kuruverecekti. Pasazade Hakkı bevse ne tarlalariyle ılgilivdı, ne de Kanlı Topraklar'ın cebindekl tapulariyle. Bu tapuları hiçbir zaman ciddiye almamıstı ki. Dedeıinin vasadıjtı yıllarda Namık KemSI ve arkadaslarının ılerı fikirlerine paralel fikirler beslemeleri çibi, Hakkı bey de vasadıği çağın ileri fikirlerinı temsil etmese bile, o açıdan bakıyordu dünyaya. Yervüzünde insanlar ve ınsanlann uvdurma hukuku. bu uvdurma hukukun tapu seııetleri vokken bu topraklar zfne vardı. tnsanlardan çok ön re var olan bu topraklar, insan lardan önce. şimdikinden çok daha sen ve esendiler herhal de. O zanıanlar da topraklar ü zerınde »ert rü/eârlar eserdı Kimhllir norelerden aldıkla'ı tolıumları bn «ien \e psen tnp raklara «rrtirıp s^car spn \p < • sen topraklar da onları bağırlarına sımsıkı alarak, yağmur ve şrüneşin yardımlvle çimlendirir lerdl. Çimlenen tohum boy atar, toprajın yüzüne çıkar, ürününü vererek yeryüzünü mutlu bir kardes sofrası halinde bezerlerdi. tnsan çok sonra gelmişti yeryüzüne. Çok lonra gelmişti ama, çok önce relen toprakların da, tohumun da, hattâ sert rütgârların da canını sıkmış, rahatını kaçırmıstı. Sert riızgârlar eskiden oldu|unca duvarsız bir dünyada jalın a>aklariyle doludizgin kosamıyor, insanların engelİerine çarparak parçalanıp ufalanıyor, öfkeyle derlenip toprlansa bile yeniden >eni yeni engeller velhasıl rahatı kaçmıstı sert ruzgârların bile. Cebinden knrsun kalemiyle bır tomar kâçıt çıkarıp, yazdı: «tnsandan önce topraklar vardı sert rüzgârlar tohum. tnsandan sonra rahatı kactı sert rüzgârm. tohumun. bereketlı toprakların! Pay pa> oldu topraklar, ev e\ bölündü dün>a kana hulandı topraklar kardes sofraları bozuldu!» Ne o Hakkı bey? Siir mı senr? Gostcriş, lı\aka kendini sa tış. oldnğundan fazla tıımniK Eihı şrvlerı hır ^ıılamnaıı. hov Ip anlasılmaktnn lccrkan bır a PROF. NIMBUS'UN MACERALAR1: • Unıumı Ni'flrty»! MüdurU NAZLME NADİ bnlllb Cumhuriyet Nüshası 25 Kuruş rürkljt; Llra Kr Senelik K H.vlık 3 aylık 75.00 40 00 22.00 * ECVET GÜRESİN * V<.zj ışlprım flıkn idart eden Mesul MürtUı Harlcl Llrd Kr 150 00 80 0(ı 44 00 ArSKAKA BÜKUSU . Atatürk Buivdiı. Yıneı Ap V t M Î TeJefon : 12 M 44. 12 Oü 20. 5 12 0s Sfı, 17 57 35 * UOGü İLLtKI BCİİOMJ ; Ironıl CwQüısı Işmen Hdn DİYARBAKIR Tplfion : lOh] * titJNfc.» İLLtKI B O K O M J : •ıt Mtyıidtıı bdırri' Hdnı ADANA Ve\ftoo • 45SÜ JZüte, nn HA.S1N AHLAK YA LfHzt u nıu* enmji'rlii n vd£U<«ı tc>lulsun knnulrıiHSin tndc edllmez tttnl^rriarı m*"ulıy^t kdhul nlun•>t!' UU vı, j i u . ı.k rı it,ıiı i a r « A . ı ı . ı ı n ı ı v a « l l a ı , S.TV'1 rltrt.I' k•!>M .^ı t t, I , M . I ı ı KAYHAN SAĞLAMER * ı ve Yayan ı«.lııı.f k ^ ^iMIIHIIIIIIIinillllllllllllllllllHIHIIUIIIIIIIIIMlMniIMIIinMMIIIIiniinMininiininillllMIIKIMMItlllllllMllinilUllllIllllinillllllllllMllllllllllllllin CHMHL'KlVtl t.a/vtırılık [ Kalk.M s . u\m^\ı t^alıhııt , tml=1 i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear