Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
pencere S e h i r = =haberleri Halkevleri I Kültürlü insan | Herkes kültürlü inıan olmak için ean atar. Blr iyi niyettir bu. . Kendisini kültürlü tanıtmak için olanca bilgisini yerli rersiz ortaya döken, dnrmadan nkalâlık eden, sıraiı sırasız baskalarını kültürsüzlükle suçlıyanlara da çok raslanmaktadır. Sonnç olarak diyebiliriz ki, zamanımızda kültürün itibarı gittikçe artmaktadır. Vaktiyle soylu olmak nnvan sahibi olmak zengin olmak... mevki sabibi olmak daha büyük bir ö'nem taşırdı. Bu önem azalraaktadır. Toplum içinde ne kadar muktedir, ne kadar paralı olursa olsnn, bir adatn için : Bırak efendim, cabil berifin biri diye bıyık altından gülüşmeler basladı mı itibarsızlık da başlanuş demektir. Çünkfi egitim ve ulaştlrma vasıtalarının gelişmesi ve yofunlaşması kültürün sınırlarını da genişletmiş ve bu erdemi, bir küçük grupnn imtivazı olmaktan çıkannıştır. Her ulkede «ay. dın» dedigimiz kişiler çofalmakta, afır basmakta ve toplamdaki her çeşit yapmacık degere omuz silkmektedirler. Sırasına göre bir bakanın, bir banka müdürüniin, memleketin kaderini etkiliyebilecck b'leüde bir iş adamının. hatti bir gazeteclnin ve kalem sahibinin itibarı bu çevrelerde sıhra inebilir. Çok ekul bitirmek, çok nlke gezmek, hatta çok sey hümek de ktiltürlü in»an olmanın ölçüleri degildir. Yirminei Yüzyılın gidişi, asıl kültürsüzlerin bu insanlar arasından çıktıfını göstermektedir. Parça parça ve dagınık düzen bilgiden, bilime . bilimden felsefeye geçen insan aklı, ögrendiklerini bir sıstem içine yerleştiremiyen ve daha önemlisi knlUnamıyan kuilere «kültürsüz» daragasını yapıttırmaktadır. Bn hüküm memleketin kiiltür hayatında ajır basan aydın çevreler tarafından kabnl edildifi taman yürürlü ge girmiş deraektir. Bütün bu sözlerden sonra, bir okur mektubunn köfeme alıyomm. Benim için vardıgı iyi veya kötü, dejru veya yanlış hükttmleriyle birlikte .. Ve virgtilüne, noktasına kadar hiç ilismeden : «Sayın tlhan Selçuk 30 Nisan 963 Urihli Cumhuriyet'te çıkan vc toprakuz köylulerin yaptıjı yürüyüsten bahıeden yazınızda kullandıgınız bir cumle beni bu mektubu siıe yazmağa sevketti. Cümle şu: «Bilıyorum ki, lu yazdığım satırlan okuyacak kiçilerin »raıında köylü sayısı yok denecek kadar azdır.» Işte bunu bilemediginizi sö'yliyecegim. Zira benim köyümde epeyce okuyucuya tahip bu lunuyorsunuz. Fakat hemen koltuklarınıı kabarmasm. Zira okunmanızın sebebi ne sosyal adaletten dem vurmanız, ne de topraksız köylüleri savunmanızdır. Kimi sizi, înönüye ve bakanlara cesurca çatmanızdan ötürü, kimi de, Bayara «Pabucubüyük» dediğinizden ötürü okumalrtadır. Topraksız köylülerden bahseden yannıza gelince, onu da okuyan köylüler olmustur; ama sonunda cBugün bellibaşlı bir »ey yazmaaaıs» dediklerinden eminim. Kendi dâvalanna bu kadar ilgi göstermiyen bir toplum yeryüzünde başka var mıdır bilmiyorum, fakat bizde böyle bir toplumuB bulundugu ıöz götünnez. Eğer topraksız köylüler meseleleriyle biraz olıun ilgilense idiler, hlç a$ırlarca agaların. enselerinde boza pi»irmelerin« Irin verirler miydi? Ama kabahat köylülerde değil, onlsrı kendi sefaletlerini bile göremiyeçek kadar. kSrlestirenlerdedir. Eğer köylülerin dikkatini parti dedikodulan n . " Ç. e k e c e kl«ri yerde daha faydalı islere yönelt»e idiler, işler hiç süpheslz bugünkünden daha iyi olurdu. Şimdi sizt bir misal vereyim: Ben doğma büyüme köylüyüm. Halen köyde oturuyor ve ziraat işlerinde çahşıyorum. Ilkokul mezunuyum, evliyim ve üç çocuğum var. Işin en garip noktası da bir kanş yerimin. olmamasıdır. Şimdi siz oturup şöyle bir düşünün : Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız? Köyümüz zengin köy layılıyor. Üzüm, tütün, zeytin var; fakat olanda var. Hele bir komşu köyümüz var, «Bey» dedikleri ağalarla dolu. Köylü 10 dan fazla ağaya çalışıyor. ağalar da Istanbulda, Bursada, Gemlikte oturup keyif çatıyorlar. Agalardan bir tanesinin (ki şimdi bldü) 36.000, evet otuz altı bin agaç zey tini var. Köylüîerin ise malları kendilerini geçindiremiyecek kadar az olduğundan ya ağalara ırgathk ediyor, ya da satıp derdini görmek için baltayı kaptıklan gibi dağlardaki ağaçlara satır atıyorlar. Şunu da söyliyeyim ki dağların agaçlan bitmek üzere. Evet içltr bu merk»zde olduğu halde, bir tarafta pilav isti yen politikacılar bir tarafta da pilâv yemeğe hazırlanan müritleri .. Gel de bu memleketin kalkınacajına inan... Daha «öylenecek «öz çok, fakat başınızı agrıttnıyayım. Saygılarımla.» İşte kültürlü insan olmak demek, ha rörtiy, yuksekligine nlasabilmek demektir. Ve sevinçle jöyjâvoruı: Bu mektup biıe Anadolıtfan lesfenen tek mektnp da"a8egildir, Aynı külttir dttlevlnden konagan birçok Anadolu çocu£undan yazılar »tı Törkive'i^vânWraktâdrrY>"Yukanda okactâgTiınuz koyTa,v " ' vt adreslni açıklamadık) ne diyor : • Ama kabahat köylülerde defil, onları kendi sefaletlerini bile göremiyecek kadar körleştirenlerdedir.» Ve bakınız JeanPaul Sartre ne diyor : « L'nutmıyahm ki. her türlü bilgisizlik, baskının bir sonucndur ve yeni baskıları hazırlar.» Ve Sartre »öyle tarif ediyor kültürlü insanı : « Ben ingana, Racine'i ya da Theokrituvu bilinee kültüriü olur deraiyorarn. Bence kültürlü insan, dünyadaki durumunu anlamasuıa yanyan bîlgiyi ve yolları edinmiş insandır.» Ba kültürlü köylti oknrnmla Bvünç dnyuyorum. Ve bu kültürün yayilması ile de her türlü gerici baskıyı kırıp gerçek fikir ozgürlügttne kavusaeağımııa inanıyorum. Türkiye nyanmaktadır ve o günler de çok uzakta degildir. ÎKÎ CUMHURİYET 9 Mayıs 1963 llllllllllllllllllllIllltllllllL ıııı=ıııııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııififirııııııııııııııııııııııııııııııııııınifiııırFi**"*ıııifiıııı=ıııı DÜŞÜNCELER | MESELELER İstimlâk borçlarının ödenmesine başlandı Teknisyen Aranıyor Elekrromekanik dalikli kart makinalarının eleman aranıyor: Mekanik ve elekrrik mcvzularında tecrübe, bulunmak, imkinı tercüadresine San'at Okulu veya teknik okuldan mezun «lmak, Askerliüni yapnus olup 30 yaşından küçük Fransızctr" bilmek. Seçilecek elemanJara iyi lartlar ve PARIS'te »ta. sailanacaktır. İsteklilerin el müracaatları. yazdarı ile yazılmıı hal meleri ve fotoğraflan ile posta kutusu 133, Oalata. bakım ve tamir işlerinde ihtiıas yaptınlmak üzere, a$ağıdaki jartları haiz Turk Küitür Derneklerinin îstanbul teskıUlında bir süre çalıştığim için bıliyorum. Istenen, bu Oerncklerin e»ki Halkevlerinin verini almasıydı. Neden çekinmişler bilmem. ille baska bir ad altında kurulıun demişler. Halkevleri olmayacak da Kültür yuvaları ola« cak, ya da Ulusevleri olacak'. Niye korkuluyor Halkevi admdan, | anlaşıhr şey değil! Sözde CHP yi i hatırlatırmıj: Bu Evlerin kurucuLâle festiv»li büyük ilgi su CHP idi ya, öteki partileri huy görüyor landırır bu Evlere düşman yapar Emırgan korusunda Park ve mı»! Bir düfünsek, bu ulkede iyi, Bahçeler Müdürlügu tarafından yararlı. olumlu yapıtlar CHP nin açılan Lile Festivali, büyük ilgi eıeri değil mi? CHP nin demek, ile takip edilmektedir. Festival Atatürk ün ve onun devrimlerinin dolayısıyle bir hafta içinde Emir eseri demek değil midir? Cumhugân korusunu 62 bin ziyaretçi gez riyetten 1950 ye kadar bu ulkede mis, otomobilleri ile gelenlerin sa olumlu ne yapılmışsa hep CHP ta yışı 2475 i bulmuştur. Festivalde frafmdar. yapılmamış mıydı? CHP bilhassa Bahçeler Müdurlüğunün otuz yıla yakın bir zaman devrim en güzel lâleyi teçmek üzere aç cephesini temsil etti tek batına. tıgı yansma, büyük ilgi toplamak Sonra çok partili düzene girince jşler değiştı Yeni Türkiye'nin yatadır. piiin, emeği karışan bir partinin Bir aile yemekten adına benziyor diye Halkevi adınzehirlendi dan korkmak niye? Halkevlefinl şey leri Beyoğlu, Şahdeğirmen sokak 55/4 kuran CHP daha başka Cumhuriyet sayıda oturan 5 kisilik bir aile, de kurdu. En baçta diyt ögle yemegınde yedikleri yoğurtlu püzenini. . CHP nin eseri makarna ile yeşil salatadan zehir Cumhuriyet düzenini ortadan mı lenmislerdir. Önceki gün, vukua, kaldıracağız? gelen olay aynı evde oturan komHalkevlerinin yararına manıyot sular tarafından gorülmüç. ve durum polise bildirilmiştir. Yedikle sak başka ad vermiyecegiz bu ku ri yemeklerden zehirlenen Hamı rumlara. Halkevlerini Halkevi ade Kirişligil, Cemalettin Kirisligil, tiı altında kuracağız. Köy Enstitü Kezban Kırisligil. Ekrem Kirişli leri de kurulur*a bir 6ün, onlara gil ve Hüsamettin Erdoğan hssta da gene ayn: adı verecegiz. Biraz da bu, ilerı düşüncenln zaferi saneye yatırılmıslardır. yılacak. Doğru, tvi, yaırarlı yapıtFilim şirketine ait bir ların ergeç yeniden dirileceğini, motor battı ölrilme.'inin kaçınılmaz bir sey Büyükadaya Dir mil mesafede olduğunu göstermek için bunu ya dün sabah bir motör batmıştır. pacağız Köy Enstitüleri de. Halk)N filim şirketine ait kaptan Ali evleri gibi adıvla sanıyla kvırultP.ıza Tarlacı yönetimindeki motör caktır. Modadan kalkmış, Büyükada açıkTürk Kultütr Dernekleri Genel larına geldiği sırada da pervanesi Kuruiu Haikevlerı adını onayladı. kırılmıştır. Kartalda bekliyen ar Tüzuğünü de değiştırecek. E«ki tistleri almak üzere yola çıkan Halkevlerınitı tüzuğünü benimsemotör. su almağa başlamış ve bat yecektir sanınm Kurulmuş. demıştır. Kaptan, o l a y yerinden geç nenmış, başarıl. olmuş bir kurummekte olan başka bir motör tara du bu. öyleyse niye yeni biçimfından kurtarılmış ve sahile çıka, f.eni yoilar yeni düsünceltr rılnustır. Motordf, basfca kimjjeniB " "'Hatkevleri^Türi düsUn,^tijpm aj?ij*tn * sğyilyâu kaplafc 'Ali Rıza. tedavı altma ahnmıştır. Ola cesırjn bır pseriyd.1,. EnstUüler g\ yı, Büyükada polisi tahkike başla tii Ataturk devrimlerinin sonucu, ürunu. Yıllarca başaarı kazandılar, mıştır toplumumuza aydınlık saçtılar. Bayram harçlıklarını ! Ne u m ı n ki aydınlıktan kurkanj lar söz «ahibi. güç mhıbı keiildiçıkarmışlar söndureBayram günlerinde kabristan ler elbette ki ısıkiarı lardaki mezarlar» ziyaretçiler ta «eklerdi. öyle de oldu. karanlırafından bırakılan çiçeklerin çok gın, yarı karanlığın, loşlağun ege geçmeden kayboiduğu dikkati çek menliğı altında. aydınhk düşman miş ve bu konudaki gikayet üze bilindi. Ama bo;unadır, aydınlıkrine mezarlıklarda tertibat alan l a karanlığın ;ava;ı sonucu belli ilgililer önceki gün 2 küçük çocu blr savaştır Hiç b'r zaman karan gu karanfil çalarken yakalamış lık duramaı aydınlığın karıısınlardır. Dün Adliyeye getirilip yaş da. Öyle de oldu işte. . Halkevi adı bütün ülkücüleri larının küçüklüğu sebebiyle serbest bırakılan 12 ysşındaki S. E. bir araya loplayacaktır En büyük ile 11 yaşındaki K. S. verdikleri yaraıı bu olacak. Dernek adı, azıifadede fakir olar ailelerinden cı ürkütüyordu eaki Haikevcilebayram harçlıgı almadıkları için ri. Niye diyorlardı. niye Halkevle Ntye, bu işi yaptıkları ve çaldıkları ka rine, Halkevi denilmesin? ranfilleri çiçekçilere satarak eğ niye? Bu devrim yuvaltmndan yü2 lenceli bir bayram eeçirdiklerini lerce, binlerce aydın yetısmiş. Ede biyatçılar, tanatçılar yıkmış. Bu ifade etmişlerdir Evler yurdun dört bir yanında bıBüyük Türk Müzikoloğu ve «lleri Tülrk Müsikigi Konservatuarı» kurucusu merhum H. Sadettin Arel, bugün saat 17 30 da Teknik Üniversitede (Gümüşsuyu) anılacaktır. Bu münasebetle 1leri Türk Müsi kisi Konservatuarı'nın düzenledigi törende, degerli sanatçıyı sevenle* ve yakınları tarafından merhu'ma ait hatıralar ntkledilecektir. Istimlâk borçlarının ouenmesine dünden itibaren baslanmııtır. Bu devre içinde 26 mılyon lira borç ödenecektir. Belediye, dijer istimlâk borçlarını 1964 yılına bıraka • caktır. Alınan karara göre, ıstimlâk borçlarının ödenmesi 1964 yılınıa sonunda tamamlanacaktır. Halen Belediyenin 570 ıstimlâk alacaklısına S2 milyon lira borcu bulunmaktadır. ödenecek 26 mil yon lira ile 300 alacaklınm heaabı kapatılmı; olacaktır. Dün sabah uygulanan ödetne programına göre her alacaklıya 50 bin lira, 50 bin liradan üıtı kalan alac«ğının da yüıde 13 ü Ttrilmek tedir. Türk Kültür Der! nekleri. Halkevleri I adını aldı. Bu. sevinilecek bir başlangıç. Ama yeter mı: Bır ad değişik* liğiyle her şey düzelmiş midır? Hayır. Nasıl herhangi bîr okulun kapısına Köy Enstitusü tabelâsını asmak Köy Enstitüierini kurmak sayılmazsa, Türk Kültür Dernekleri' nin adını Halkevlerine çevirmek de Halkevlerini kurmak sayılmaz. Bir ad değişiklığı ile, birkaç tabelâ asmakia Halkevlerini, Köy Enstitüierini kurmak çok kolay!.. Yüksek Mahkemenin bu karan, yurt gerçeklerine ve milll menfaatYazan: lere zıt olduğu kadar, Anayasaya ve Hukuka da aykırıdır. Çünkü Anayasamız, ormanlan g*nel olarak millî servetlerden saymış, özel olarak Devlet ormanlarmı kamu malları arasına koymuş ve hususi rer kültür tapınagı olmuf. öyley rı gösterdiler. Ardından başka bir mülkiyet konusu ormanlann her ae niye Kültür Derr.ekleri de Halk Kıral gelecekti. Daha sonra bilzaman, ayrı bir kamulaştırma, usu. evleri değil? Yakından gökdüm mem nerenin Cumhurbaşkanı, dalü ile, devletleştirilmesini öngörbu ürkmeyi, bu çekinmeyi. Çağ ha daha sonra bizim Başbakan... mügtür Bu nitelık v* rejimi dolalar, Türk Kültür Derncklcrine Ge Partici Bay, âletleri istedikçe tüflü bahanelerle atlatıyorlardı. O yıgiyle ormanlar Anayasada özel nel Baakan aeçildiği zaman lıtanhale gelmişti ki, Partici, bandocu "hükümleıle esash jekilde düzen lenmiş ve korunmuştur. Şöyle ki, s e ç i l m i . t i . B e n de yer almıştım ların ardından koşuyor onlar kaDevlet, tekmü ormanlar üzerinde bu Kurulda. Bir süffe çahştık. U ! çıyorlardı. Çünkü şu kajrara var genel bir gözetim ve denetim yetmutla, heyecanla. Varsın adı baş | mışlardı: Bu âletler Halkevinin, kisine sahip olup, bunların yetişka oisundu ülkü Halkevlerinin bir gün Haikevleri gene açılacak, tirilmeıi, rouhafazası, geliftirilme. ülküsü degil miydi? ilk önct böy bu âletleri Halkevlerine verece »i ve genişletilmesi için gerefcli le düfünmüştüm. Kültür Dernek ğiz Belki o günün gereklerine ay her türlü tedbiri almakla yükümlü leri adı bir tlkım kiailıri urküt kırıydı, ama içtenhkle dolu bir kılınmıştır. Orm«nların işletilmesi, miyecekti. Aynı devrim ülküsü duşünceydi bu. Yılları böyle geçir kamu hizmeti esas ve uıullerine var.geçti tâbi tutuldugu gibi; bunlara zarar bu Derneklerde yajıyacaktı. Der diler. Partici. sonunda nekler Istanbgl ilçtlerinde fub« âletlerini kurtarmaktan. Bandocu verebilecek hiçbir faaliyet ve i?l ler açıyordu. Çoğunlukla eski Halk lar iletlerine yeniden kavuştu leme müsaade edilemez. Orman evcilerle konuşuyorduk. Kimi i lar. Bir gün Halkevleri açılacak iuçları için genel af çıkarılamaz genç, kimi yaşlı ülkücüler. Tek | diye, umutla bekleyerek... Türk ve ormanların tahribine yol açabir amaçları Halkevltrını yeni j Kültür Derneklerinin o ilçede su cak hiçbir siyasi propaganda yapıbesi açılırken Bando sefiyie görüş lamaz. den açmaittı.. Hepsinin acı arnlamüştüm. Bana bunları anlatmış» ı vardı. Kalorıfer dairelerinde çu • Öte yandan, yeni Anayasamız, tı. «Siz Halkevini bir kurun, Banrümey* bırtkılan binlerc* kıtapaçık ve kesin şekilde ldare madomuz hazıjr, aletlerimiz hazır» dekamlan ile adalet mercilerinin tan, haraç mezat satılan. orkeıtra mişti. Belki Bando üyeleri on yıl aynlığı prensipini kabul ederek, âletlerinden söz açıyorlardı. Her yaşlanmışlardı. ama içten değil, birinin eski günlere ait anıları dıstan. lcleri ülkü atejiyle sımsı Idari Rejimi. bütünü ile benimse miç ve bunun gerçekleştirilmesivardı. Halkevinin kapısına kllit ,. jd vurtn kültür düsmanlarım b i r K«ktı, gepgençt. .. ni emretmiştir. îîdari rejimde, aiste Halkevi ülkücülügü konu dalet mercileri. genel olairtk idatürlü unutmuyorlardı. Ne anılar, j sunda bir örnek. Hem eğlenceli. renin işlemlerini tartışmak ve dene anılar dinliyorduk! hem acıklı bir örnek. Romanı ya netlemekten yasaklanmıştır; görIstanbul ilçelerinden birinde çazılsa inanılmaz, filme çekilne ııymekte oldukları dâvılard» idari iışkan bır Halkevi Müzik Kolu durma »anısı verir. Ama b»/an kararlaiın kanuna v e hukuka ayBaıkanı vardı bit zamanlar. Magerçekler düşlefi dp yaya bırakısai gibi bir şey bu Ama gerçek. yor... Bu tek bir örnek. Halkevle kırılığı ileri surüiürse bu iddiayı, Bu Müzik Kolü Başkanının ama rinin ülkücülüftüne tek bir örnek. inceleyip hükm e baglıyamazlar, cı. llçenin mü::kseverlerini bir Kimbilir yurdun dört bir yanın bir bekletici mesele sayarak, yetaraya toplayıp bV orkestr» kur daki Halkevlefinin buna benzer kıli idare yargı yetlerine bırakmaktı. Adamcaji7 uğraştı didindi. nice nice «erüvenleri anıları var mak zorundadırlar. Bundan başilçenin kabiliyetli müzik adamla dır! Ne gönteriyor bu? Halkevle ka, idarr, kamu «mallarının nelerrını bir araya setırdi. Bir bando den ibaret olduğunu ve »ınırlarırinin ulıısa. toplum a nı tek tarafh idaıiicral kararlar ma'oldugunu. Türk Kültür Derbandonun rinı sağladı. Istan ğ stan negi. adı az çok kuşkuyla, güven ıl e belli etmege yetkilıdir v* adabulun belki biricık Halkevı Ban sizlikie kaırşılanıyordu. Ama Halk let hakimleri bunlara aynen uydO»u böylece kurulmustu. Genç evlerinin kı»a zamanda yurdumuz mak durumundadır. müzısyenler haftada bir iki gün aydınlarının büyük çogunlugunu. İşte bu Anayasa hükümleri ve toplanıp çallşıyorlır Arada bir halkımiTin d tamımını cevresin ldare Hukuku kaideleri karşısına konser de veriyorlardı. Ulu»al gün de toplavacagı mtıhakkaktır. da Yüknek Mahkemenin Orman lerde maralar, düğünlerde dant Ama dedigim gibi bu yalnız ad Kanununun geçici birinci maddemüzıgi çalıyorlardı. Gündeıı güi ile nlmaz. Devlet Halk si hakkındaki kararınln isabetsiz ne gelişen bır bandoydu bu Ama evlrrini desteklemelidir. Yapılan lıği kendiliğinden ortaya çıkar. bir gün, kapkare bu gün, Halkev büyük hata düaeltllmelidfr. Halk Şöyle ki, Devlet, yasama organı leri kapatıldı. Halkevlefrinin eşya evlerinin mnlları Halkevlerine ge eliyle anılan geçici hükmü koyları satıja çıkarıldı. Kapanın elin ri vpTllmelirlır. 0nki tüzük günün makla. Anayasanın ormanların mu de kaldı bu mallar Bando âletle sartlarına göre düzeltllerek onav hafazası için emrettiği tedbirlerrini de ilçenır. nüfuzlu Dir partici lanmalıdır. Psrtiler dışı bir kül den birini almiftır. Hattâ Devlet, si üçbeş lıraya kapatmıştı. Niyeti tür ve devrim yuvası olan Halkev Anayasa ve Hukukun gereğini tam de uygun bir zamanda bu âletleri leri kısa zamanda bütün yurtta ça olarak yerine getirmek için bu yüksek ücretle satmaktı tabil.. lı.<maya haşlamahdır muvakkat tedbiri daimî ve umuBandocular günlefce üzüldüler. Dcvrımci aydın milletvekilleri. mi bir hüküm şeklinde koyabilir Aletlertne alışmı?lardı bir kere. hangi partiden olursa olsunlar, ve koymalıdır. Tanm BakanhğıSonra .Halkevinin yıkıhşı karan Halkevleri ülküsünü yaşatmayı, nm yaptığı belirtme. nelerin kamu lık bir çağın başlangıcıydı. Ne yap Halkevlerini eski gücüvle yeniden malı orman olduğunu ve bunların m.ilı. ne etmeli âletleri yeniden kurmayı ödev bilmelidilrler Işbir sınırlarını tâyin ve tesbit eden ieide e tmeliydileı! Bando şefı bır llfi hükümeti rie bu konuda elin daffiicrai kararlardır. Bu işlemgiftı 1 lçe Kaymakamına gitti. Halk den gelen yar<J:mı esirgememeli ler. y.etkili idare mahkemesi tara1 t evj bandosunun uluşai günlerde, dir. ^iültür seferberliği diyoruz, 9 hem ilbaVjramlarda çalabilecek durum bu davranışı Hslkevlerinden bas gilileri hem de adalet hâkimlerida olduğunu. fakat üetlerinin k» hanei kurum. hangi dernek, ni bağlar ve bilirkişi raporları ve pnrtici Bay X de olduğıınu söy hansi teşkilat. hangi güç başalra tanık ifadeleri il çörütülemez, e ledi. O günlerde de yakın bit biliı? Denenmi? başarılı olmus ya aynen kabul ve tamamen tatbik ülkenin Kıralı eşlyle birlik pıtları yasatmak hir Uygarlı). bor edilmek lâzımdır le tstaobula gelmişti. Bir kaç cudur. Tarım Bakanlığının belirtme kagün aonrı llçe istasyonundan rarları hiç bir iuretle bilirkişi ra trenle geçip Ankaraya gidecekti. poru ve delil sayılamaz. Çünkü GRUNDİG TK 830 Kıral ve eşini tstasyonda Bandoyadı geçen Bakanlık, Adalet Mahla karjılamak iyi olurdu. KaymjAcele satılık ses alma rihakemesi önündeki uyuşmazlıkla do kam. Partici Bayı çağıirttı. Bir haf zı. Çok temiz. tam formunda layıeiyle taraflatrdan biridir. Batahgına âletleri bando üyelerine kanlığın, geçici maddeye dayanakusursuz. Tel : 4» 73 45. verme»ini rica etti. Partici Bay, is vak doğrudan doğruya verebileceCumhuriyet «318 ülküsü Ormanların yokedilmesine doğru. Yazan: Prof. Dr. Lutfi DURAN ııiHinimıııımnııuiMiHi Oktay AKBAL temeye istemeye âletleri verdi. Veriş, o veriş! Ban docular, Krahn kar şılanma töreninde büyük başa gi kararlar, ancak Danıştay'da âçılacak bir iptâl dâvasına konu 3* " labileceğine göre, adalet hâkımi' nin sorusuna karşı yapılan aynı nitelikteki belittme işlemi nasılayrı bir hukuki rejime tâbi kıM '"' nabilir? Şu da var ki Kanun kct" yucunun, bir Bakanhğı adnlet fiâ" kiminin d»nı?ma bürosu olarâfe gösterdiği söylenemez ve devlet^ dairelerini boş işlerle göfrevlendir'; diği düşünülemez. Orman Kanununun geçiei birin ci maddesi, belli bır maksadm get^j çekleştirilmesi için, Tarım Bakan' lığına bir kamu yetkisi tanım.LŞj. tır. Bu yetkinin kuüanılmasında^ kanuna ve. hukuka uyulmadığı ve^~ vanlıç bir kairar veriidiğj ilgiüler. . ce her hangi bir vesile ve suretle .iddia edilirse; bu meselenin çözüm yeri yalnız Danıştay olabilir. Idarenin icrai kararları, . î } ^ kimlefe verilmiş emir ve tâlimat' sayılamaz ve Danıştay ilâmları ge« reğınce hüküm vermek kazıyei i muflkemeye uymaktan ibaret, hukukun tabifve. zaruri bir içabıdır. Hâkimlerin vicdani kanılar'ına göre karaîra varmaları, ancak Anajjf yasa. kanun, hukuk ve diğer mrt • ' • zuatın düzenlemediği ve tâkdirle rine bıraktığı hususlarda 5Öz kö'nusu olabilir. Hâkim kanaat ^ mediği mazeret ve bahanesiyle,'" idari icrai karafrı bir delil ola : r rak kenara itemez. hukuk normu ;<< gibi ona uymak mecburiyetinde"^ dir. Bu bakımdan, Anayasa Mahke mesi kararının «Hüküm» kısmında, «Tanm Bakanlıgınca yapılnn belirtnnenin idati bir işlem rn^. yoksa delil mi olduğu ve bunâ grj •* • .• ' re tatbikatta, gerçeje varmak ıçiri^. ' bu yollardan hangisine başvurur.' mak gerekeceği görevli kaza mercilerince çözümlenecek meseleler .; flir» diye varılan sonuç, bir ka , nun hükmünün ancak tek bir an , lam taşıyacaftı esasına aykırt d'iş ... tükten başka; bu yargı tasarrufu . nun meseleyi halletmeden oldugu gibi bıraktığını gösterir. Ayrıça. • «görevli kaza metrcileri»nin neler .. oldugunun aÇ'klanmamif bulunma sı, Anayasa Mahkemesinin Danış tav'ı anmamak hususunda özel hir itfna ve dikkat sarfettiği nı taşır. Maamafih, kararın daha önce: aktardıgımız hüküm fıkrarından, Yüksek Mahkemenin, Tarım Bikânliğınca yapılan belirtme ile , Adalet hâkimjnin ve ilgililerin bağlı olmadığı v e vicdani kanaat edinebilmesi için gereken hefr türlü inceleme ve araştırmaya me. zun bulundugu şıkkını tercih ettiği kesin olarak anlaşılmaktadır: * • Bü" tezin dayartdıff prensip genel oltrak kabul ve tatbik edüdiği taidirde; Türkiyede idarenin .varlığından ve idalre kudretinin tesi rinden söz açmaya artık imkân kalmaz. ' Bütün bu gerçekler dolayısiyle, her bakımdan hatalı, mahzurlu ve tehlikeli olan ve ilişkin bulun duğu olayla sınırlanmayan Yüksek Mahkemenin karannı hüküm süz kılarak, ormanlarımızı re idareyi korumak için yasama yolu ile tedbir almak gerektigine inanıyo'.' i V N, NRRİMAN (Alcan) ile İftMAİL KOÇ Evlendtler isUnbul IVUIB Cumhur't.vet 8814 i BAY OSCAR: ENSTıTu 4KVARYUMU Sadettin Arel anılıyor tSTANBUL BANKASI BURSA ŞUBESİ Bu şube İçin 50.000 lirahk Hutııil Ikrımly» Keşidol PROF. NİMBUS'UN MACERALAEL Hlzmıte girmiştir I Kijiye 20.000 Lira MAYIS 9 ZİLHİCCE 15 v. Reklâmcüık 2348/6341 E. ao.ıa aaoo 1 9.36 4.581 8.53 12 00 1.48 7.34 j İSTANBUL BANKASI İlâncılık: 1960 8333 Kantarcı cigarasının külünü dttkkftn betonına çırptı, karfilık vermedi. W%f*Mttim tnaaanıtı altından verilıp alınan para. Ne paraflirdı ba? B»rç mo? Belki. MB«, Tvpal'ın K ı n Tevfik'e borç degH rüıvet, daha dotrasa yapmalannı istedigi hırsıılı fitı payını.verdifini aanmak iatiyorda. Hem niçin olmaaın? Vilali Mbvn labrikası Nedim a|» fabrikaundan çifit »atın alıyordn. iki kâtibin arasında bir şty, Topal kantardan çalsa. öteki kabollense. öçüneü ele aatılan fcırsıılık cifitlerden elde ettikieri paravı paylâşsalar . Pırıl pırıl bir nmut başladı içinde. Bakkal dükkânı sıkıntılı seliverdi birden. Dışarı çıkmalı, daha *eniş, daha sereserpe, daha ferah düşünmeliydi. Elindeki cifararı y« r e atıp ezdi : Haydi emmi b»«a eyvallah ! Bahkalın «C.iile RÜle» sinl i»itmeden dışan çıktı. Fabrikanın derinlerde bir nabız gibi atan sesi çevreyi kapUmrştı. Elleri pantolon ceplerinde. evine giden yolun başında durdo. Kebapçı Tnhsin'in dükkânı o yandaydı. Gitse miydi acaba? Karanlığa eizlenip aydınlık dük kândaki Topalla Kuru TevHk'e hak«a mıydı? Ne vapıyorlardı? Naml ieivor? Ne biıim k««ıışn vorlardı? Otnruş. konususlarından bir sevter mthvtrnhmı» fibi elivordu. flin'lr o1mıvar»k o vaıı» sö = «ri'MHIMYKT" ın Tefrikası: 9 KANIJ TOl'KAKLAR Yazan: ORHAN KEMAL Kantarcı çıldıraeaktı : O benim ağam mı be? Sen de halt etraişcin. o ds. AJammıs. öyle afalar kenefte dolu. Agam mış. Bana bak, böyle boktan lâf istemem blr daha. Şaka makadan da anlamam. Benden ne üs tiinlüfü var onun? O da kitip, ben de. O da knl ben de tyi ama o senden âlâ yaşı vor. Taylâsını yaylir, maas zaraanı ikramiyesini ahr, kafav: çeker... Kantarcının gene yaraaına paı mak basılrnıştı. Kabrolarak : Çeker o, dedi. Fabrika o nun hesabına dfinüynr. O çek miyecek de ben mi çekeeeîitn' Merakla sordn gtnt de : Yalnıı mı? V'italiler'itv nırmuru kurı Tevfik'le birlikteler... Kantarcının gözleri parladı : Knnı Tevfikne mi? Yanıaa noknldn. sesini kıstı . Evet. Aralarmda da birseı ler var gibi «reliyor bana ! Kantareının ilgisi büshiitii" arttı : Ne gitaiî Benden linvmns olma, T«pal. masanın altından blr par»lar verdi, öteki de aldı, eebloe attı. Ne parasıydıT Niçin verdi bilmem. Ta»! .Tağ değil yo|«rt. 8en bar da ıtyıı emr? Dükkândan çıktı gitti. Üantarcı Mustafa, Kebapcı Tahsin'in çıktı|ı kapıdan, dısa rının elektrik vurmuş aydınlık parke taşlarına bir süre baktı. Topal'ın Vitali sabun fabrikası kâtibiyle karşıhklı rakı içişi ye ni değildı ama, masanın altından verilen para ne oluyordo? Bir cigara yaktı. thtiyar bakkalsa hâlâ rakı (çiyor, gözleri Kantarcı'da, bir memleket havasını hafiften mı nldanıyordu. Kebapçı Tahsin'in ona ne söyledigini duymamıstı Lâf »lsnn diye : Düşün düşün. boktnr işin : dedi. Kantarcı sıkıntıli düşünrelr rinden şıyrılarak hakkala hak tı : Ne? Dtişün düşün bnktur isnı divor'nm. = E E ; S Z • • ~ r E • ~ İ 2 j = ~ E = İ ^ ; = ~ = ; ŞZ E = Knoperatif bakkalı tezf.âh ba «nda rakı içiyor, Kantarcı Mus tafa da yanıbaşında, dikiliyordu. Tahsiıı yeni bir 49 luk istedi. sonra da Kantarcıya takıldı : Sen burda arpacı kumrusu gibi düşün. Agan kafayı çekip kevjl çatsın benim dükkSnda ! Kantarcı «fne sabahın beşindrn, az h'nreye kadar fabrika klerinde her yana koşmnş, yor eunluktan iler tntar yeri kalmamıstı. Sordu ! Agam mı? Aeam kim? Tahsin güldii : Milmivor musun afanı? Benim bir ağam var, Nertim aia O da senin dükkânda ıçmez ! ' Ncdim ağayı karıştırma.. Raska aSam yok benim. İyi düsün ! Oüsi'tıdü, düsündü, «Cık» y»p tı. haşını iki yana salladı : Tok. Nedim açadan çayri aiam yok benim I Tahsin. elinde hakkalın nzat tıstt 49 luk rakı : Nnri, dedi. Topal Nori ! rüklendi. Çunkii Kebapçı Tahsin de hinoglu hinin biriydi. Sdyledifi ne dereeeye kadar doğmyda. Biliyord> Topal'la aralarının hiç iyi gitmedigini. Belki de mah•nitan bit almıştı. Atnıştı da Kantarcı hayliuıaın, ıSfiip Mysın... Tahain'in lük« lâmbasıyla gün d i ı gibi aydınlık dükkânı kar sıaındaki harap kerpiç evin ka' ranlıgında durda. dttkkâna baktı : Oradardılar. Karıılıkh «tur ntaş, birbirlerinc iyiee a*knlmof, blrşeyler konasuyorlardı. Çevreye dayarmanagn açlışarak, şrizli. kaçak bir şeyler. Tahsin de giiya onlarla meşgal degil gibilerden y»B dönmüf, ama knlagı onlarda Kantanının »flphesi daha arttı. Acaba nc konnşuyorlardı? Topal Nnri : Rnhlan bile duymaz, diyordu. Neden dersen... Tevfik efendi : Tavaş sö'yle. Adaam sen de .. Tahsin> baktılar. tşine dalmıs libiydi. Çekinecek ne olabilirdi? Bahogaı Nedim afanın yanık çiğitleri meselesi de vardı. Sonra, iki kâtip fabrikalarının çigit işlerine bakıyorlardı. Her gün binlerce kilo çiğit tartılıp teslim ediliyor. bir fabrikadan çıkıp bir başka fahrikanın amharlarına dfikülüyordıı. Teniden başladılar. öyle daldılır ki, bir ar» dükkâna «rallaeık girip, yanlarındaki maıaya oturan Kantarcıdan haberleri bile olmadı. Olmadı ya, Kantareı da adamakıllı kuşka, hattâ korku Içindeydf. Korkaıa ya vas yavaş geçti. kulağım iyice açtı. Konn»»lanl»rın ba? Urafını dnymadığı halde, anlıyordu ki iki kâtip nrt «ırta vererek hem Nedim a|a. hem de Vitali'ler* iki başlı bir kank atacaklar! tçindeki umut daha parladı, daha genişledi. Demek boyleydi? İki başh kazık ! Vay anssını, ağanın maas zamlarından, ik ramiyelerinden. yazın yaylâ«tndan fa'ydalandıgı halde. »gasına kMik atmayı düşüneblliyorda ha? Koea iöbef, *s>k y f l r t P»'" lak göıleriyle aklından Nedim aga geçti. . ... on bin. Bir mfır daha ko yaeaksın. .evet, bir sıfır daha. Milyonlak bir mflbayaada on bin kilonun sözfl mii olnr? Ne sözü olacak canım? Dedifim gibi, yan yarıya paylaşırız! Bnnlan yalnız Mustafa değil, kebapçı Tahsin de açık açık duymuştu. Gözgbze geldiler. Bir hırsızlıim pazarlıgı ya pıhyordu. Apaçık hir şeydi hn. Suçilstü vakalâtır rla, fnyalarını mevdana çıkardrsa yaşadı! Terinde duramıyor, heyecanı aritıkça artıyordu. Afadan çekînmese hemen şimdi evine gi der, çat kapı, her şeyi anlatırdu Çekiniyordu. X'ykndan nya nıp da Ksntareıyı karsınnda girnnce kimbilir naaıl haylanlr, aaratı. nasıl aıılırdı! Dflkkânın dnanden rtirnltticü bir kalabahk hallnde geçen kadınlı erkekli işeilerin »esiy le kendine gelerek kalktt. dışa rı çıktı. Karfiya geçti. Bir eirara yaktı. Namussuzları görü yordD karşıdan. «Gftsterlrim «i ze!* diye geçirdi. «Gosteririm. En çok da M I » Topal! Tevfik ten bana ne? Amma »en? Sen koyunama yiyen kart! A|«yla kartılıklı bira, ılyah kftfıtlı elgara içersln defil mi? Benim lnadım* hem de... Ta •orla ha mal aldığın gün? Hergele seniii... baeak bacak ögtnne atmıstın, bana bakmıyordan bile değil mi? Aç kBpek. Afanın kar«ısında kendini Tem&r aga mı belliyordnn? Hayvan! Ay başı geldi mi maaıı eebe, kflt. Sene baslarında da ikramlye. Ya yaylS?9 JEvet evet, sabableyin erkenden çıkmalıydı ağaya. Dnramu anlatmahydı. Kapısında çalıjıp ekmeğini yediği insana kar»ı hağlılığı böyle zamanda bel li olurdu. (Arkam var) CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Türltlye Ura Kr. Lirı 75.00 40.00 ÎÎ.OO Baian v# Yâyan Cuınhurlyet Matbaacılık Gazeterilik Türk Anonım Çirkp| Csğalosrlu Halkevi Sokak No. 394İ Sahibi W . Ya» Senellk « ayük S aylık NAZİME NADİ ANKARA BÜROsll : Atatürk Bulvan Yener Ap.^enlşR^ . Telefon: 12 95 44. 12 09 20. * 12 09 B6. 17 57 35 'M • DOGU İLLERt MERKEZ BÜROSÜ lnBnU Caddesi Içmen Han Dlyarb Telefon: 10*1 • 4 KtteUksaat Meydanı Edirne Adaha Telefon: 4550 * Gazetemlze gönderllen vazdar nulsun, konulmasırt iade tlânlardan mesuliyet kabul oluıj KAYHAN ŞAĞLAMER * lşlerlni fiilen idare edFn Mesul Müdür *• GÜNET tl IERİ MERKE2 BÜROSÜ: I Abone v» llân isleri için. i Ustüne «Abone» veya «llân S . kaydının konmafi lâzımdır. BU GAZETfc BASIN AHLAK .j£7 : YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMİSTİR. • ^n ;?f!ii!it!?!iııı?rrırnıııı