Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
penc erer I Devlet Felsefesi Devlet felsefesi deyimini burada 8zel' ve daf tfrr anlamda kullanıyorum. Bir Amerikahnm, bir İngilizin, bir Rnsun, bir Fransızın, devlet deyince aklına gelen nedir? Bir înçilizin kaç yüz yıldanberi Inçiliz olmak şuuruna vardığını hepimiz biliyoruz. Bir Fransızın da rivle... Avrnpayı fethe çıkan büvük Napolyon'un askeri: Ben Frajısızım... diyordu. Halbuki Viyaııa kapılarına uzanmış Osmanlı subayı bile Türklüğünün farkında mı idi? Küffar ile cenk eden «ehli iman» ordusu idik biz... Fransızların milli marşı Marseillaise 1792 de bestelenmişlir. Demek ki bizim Istiklâl marsırmz ile arasıııda yüz elli yıla vakın bir zaman parçası var. Bizim Türklük şuuruna varış maceramız Avrupa milletlerinin olgunluk hikâyelerinden çok sonra başlar. Biz daha düne kadar Osmanlı idik. tçimizde bayatının yansı Osmanlı, yansı Türk çok vatandaş vardır. Şirndi biç kinısenin. Ben Osmanlıyım... demek aklının kıyısından geçmez. Hiç bir zaman geçmemeli idi. Buna ragmen «Osmanlıvım, pek sanlıyım.,.» diye marslar düzenleoip inançla löylendigi devirler olmuştur. Türklügümüzun farkına vardrfımız gün, zaten Osmanlı tmparatorlugunun enkazı Ortadoğuda fcasıboş eereyanlara kapılmıstı. Denebilir Kİ: Biz gene biz de£il miyiz? Degişmedik ki? Osmanlı veya Türk... Kelimenin ne onemi var? Çok onemi var. Şuur kelimenin hazmt ile başlar. Atatürk niçin öneralidir tarihimizde? Çtinkü yalnız Tflrkliijün hnkuken tescili deıjil, Türklüğün modern devlet felsefesi de Atatürk'le baslar. Cumhuriyeti Osmanlı devlet düşuneesinin üstüne giydirilmiş bir elbise diye küçümsemek istiyenlere hak veremiyorum. Cumhuriyetin en önemlj görevi ve başarısı Osmanlıyı Türk yapmak olnvıştur. Simdi önümüzde bir büyük mesele: Türkü aynı zamanda Batılı yapmak... Yani Atatürk'ün deyişiyle «Muasır medtniyet leviyesine çıkarmak>. Bn nasıl olacaktır? *** Once bir noktayı tekrar dfişünmekte fayda var: Osmanlı da Batılılaşmak çabasında idi... Tanzimattan beri. Batlılılaşmak çayreti yalnız Türklere vergi bir tekel degildir. Üçiincü Seiimden sonra «Teceddüt» hareketlerinin bugünkü «"ıllr karsıiığı Batılılannaktır. Peki nedir MilM Möcadele yıllanndan sonra doğan Batılılaşma akımlarınm bunlardan farkı? Gayet açık... v« ç^yrt 'kr∈ Osmanlının Batı'ılaşması saray çevrelerlnden başlar. Bu, halkın üstünde bir aristokrat akımıdır. Bu karakt>>rini de «oouna kadar biç t>cjçi.ştfrmemiştir. Millî Mücadelenin, yani Mustafa Kemal'in Batılılaşması ise bir halk hareketiyle birlikte olmuştur. Belki bir paradoks gibi gelecektir, ama, Türkiyenin Batılı olmasında en olumlu bareket, Batıh devletlerie bir ölüm kalım savasına giriştifi tstiklâl Harbi yıllarına rastlar. Oysa o zamanUr Batının üstünlü^üne boyun efip Am«rikan mandasını ittiyenlerin içinde Batılılaşmak fıkrınin en atesli savunucaları Ha vardı. Demek ki BatıhUşmak için iki yol var. Biri Batılılasmak için Batıya sıgınmak. . Bu Osmanlının yoludur. öteki, Batılılaşmayı halkmgücfinde, yani bizzat Tfirk m>lIetinin kaynakUrır.da aramak... Anadoluya gfivenmek... Batıyı Batı yapan prçnsipleri akılcı metodla kendi gerçeklerimize göre uygulamak . Bn Türkün yoludur. Bize öyle gelir ki, Atatürk aramızdan ayrıldığı günden beri Batıyı bir Osmanlı gibi arıyoruz . Bir Tfirk gibi defil. Ve bunun için de her seferinde «yenilgj» »i»i yerden yere vuruyor. Bundan sonra da vuracağına şüphemiz olmasın. Bir tek kere Batılı olma çabasında laferi kazanır gibi olmuştuk. Atatürkle beraber Türklüğümüzü idrak ettigimiı zaman O günler röya gibi geçivermiştir... üümdi «Düveli Muazzama* nin bimayesinden medet umup Batıya sıfınmaya çalışan Türkiyemizj Atatürkün devlet konusundaki riüşüncelerine nasıl yakıştırabiliriz. Biz inanıyoruz ki, Batılı olmak için Batıya sıgınılmaz Batı dfişünoesi fetbedilir. fKf ç t n t m i TRfYET 5 Nisan 1963 HnııııiinııııınmnınııiLL OÜŞÜNCELER ŞEHIRCILIK Açıkta gıda moddesi satışı yasak edildi Açıkta gıda maddesi satışı yasak edilmiştir. Belediye Başkanhğı, yıilardanberi devam eden bu durumun kesin surette önüne geçileceğini açıklamıştır. Yapılan ihtar ve cazlara rağmen açıkta gıda maddesi satanJann ruhsatlan Çürümüş Ahlâk Osmanlı tarihındeki softa hareketlerine dikkat edecek olursak medre selerin nasıl korkunç bir cehalet ve fesat yuvası olduğunu görürüz. Oi manlı tarihine dikkat edecek olursak öyle bir yobaz ahlâkı, daha doğrusu yobaz ahlâksızlığiyle karşı karşıya gelüriz ki tiksinmemek mümkün değildir. Orada iftirayı, tezviri, perde gerisinde her türlü Modern şehircilikte mezarlık Yazan: Mevlut BAYSAL «Bahçe Miman» İnsan oğlu, yalnız hayatında değil, ölümünden sonra dahi egoizminin esiri olmuş, ibkayı nam için âbidevi mezarlar inşa etmış vey a ettirmiş, kudret ve iktidarınu. ebedileştirmek kaygusuna düşmüştür. Fakat yine de, zamanın zebunu olmaktan kurtulamanaıs, eriyip kaybolmuştur. Yer sarsıntıları, harbler ve ihtilâller, seller ve tufanlar, hüküm ve tesirini zaman zaman göstermekte iz ve hâtıra ları silip süpürmekte, insan oğlunun bu yoldaki gayret ve iddialarını sıfıra indirmekte ve ona aczini ihtar etmektedir. Tarihe malolmuş nice şöhretlerin kaybolmuş mezar ları bunun delılıdır. Bu hazin hakikat ve âkibet karşısında, insanların veya vâ rislerinin servet ve ihtişamla rını, hiç olmazsa mezarlıkta teşhirden vazgeçip ebediyete intikal ederken olsun sıraya girmesi, mütevazı bir vatandaş gibi gömülmeyı tercih etmesi, en doğru ve en makul bir hareket tarzı sayılabilır. Böyle bir zihniyet mahsulü olarak camilerimizin avlularında mevcut olan mezarlıklar da vaktıyle nüfuz ve iltimas kullanmış olanların eseri olup. islâmiyete sonradan sokulmuş bir bidattır. Halbuki islâmlık makbul sayılan, çabuk unutulmak esasına dayanan sâde ve toprak mezarlardır. Câmi harımlerindeki bu mezarlar, tasnife tâbi tutulur, tarih: kıymetı olanları hususi bir mezarlıkta toplanırsa, a detleri 400 e kadar yük selmiş olan Istanbul mezarlık ları bir haddi makule indirilmıs o!ur. Camilerimızı bu engellerden ve bu parazitlerden temizlemek suretiyie. turistik hâl e sokmaya çalıştığımız Istanbulun estetik çehresine bü yük bir kıymet ilâve edileceğine şüphe yoktur. Küçük ve mütevazi türbesini, Süleymaniye Camiinin tamamen haricine alan Koca Mi mar Sinan, bu ince ve nâzik iesti ile bu vecibeyi bize hatırlatmak istemiştir. Mezarlıkla'rımızı bundan böy le, basithk ve sadelik içinde ve büyük parklar halinde vü cuda getirmek ve bu parkların muntazam parsellerine sıralanmış sâde v e ölçülü mezar tipleri yapmak, ölülerimize karşı duyulan hürmet hislerimizi daha samimi bir hale sokabilir. Ve Washingtondaki (Arlington) mezarlığı buna bir misal olabilir. Meçhul asker âbidesinin bulunduğu bu mezarlık parkında. geniş çimenzarlığa sırajanmış küçük mânâlısıdır. Mezarlık anlayışımız, çeyrek asır evveline kadar bir pe risanhktan ibaretti. Serviler ve bir biri üstüne çıkmış taş yığınlanndan ibaret feci mezarlıklar gömülenleri, denize atılan bir ceset gibi, kısa zamanda yutup unutturuyordu. Inkilâbımızm husule * getirdiği teceddüt ve intibah yavaş yavaş mezarlık telâkkiletimize de tesir ederek, (asri mezarlık) nâmı altında kabristanlarımıza yeni bir veçhe verilmeğe başlanıldı. Dünyanın her yerinde, temiz ve bakımlı kabristanlaır vücuda getirmek pek eskiden beri câri bir âdet olduğuna göre, bizimkilere durup durur ken bir de asrilik izafe etmek tuhaf düşmekle befraber yine de mucibi memnuniyet bir terakki oldu. Ancak ilfc özentiler zamanla hareketini kaybederek, asri lik iddiasında bulunan rrıezar hklarımız bile bakımsızlığın ve ihmâlin kurbanı olmaya başladı. Bir âşinanın ufulü pe şinde mezarlıkları ziyatet edenler, bir bakım sisteminin kurulması zaruretini her halde hissetmiş olmalıdırlar. lyi tarhedilmiş şirin bir park içinde ve sıhhatli ağaçlann serin gölgesi altında ebedî uykusuna tevdi edilmek, ölüm karşısındaki insanın hissedecefi tek arzu ve tek tesellidir. İnsanları bu teselliden mahrum btfrakmamak, yaşayanların vazifesidir. Mezarlık aynı zamanda, bir şehrin medeni seviyesine, zevki selimine işa ret sayılan eserlerden biridir. Bir miüetin şehür kurnuk. ve şehir yapmak hususundaki,' istidat ve kabiliyeti mezarlıkta görülür. Çünkü mezarlık, bir şehir minyatürü ve bir şe hir maketidir. ZeTafet ve zerki selimini, küçük çapta re küçük ölçüde gösteremijT?ni bir millet şehircilikte de mu. vaffak olamaz. Işte bu mucip sebepler yü,. zünden acele ve gclişi güzel davranı.şlar hatalıdır. Mezarlık yapılacak sahanm Takyemetrik bir rölövesi çıkarılır, büyük bir park hazırlanır gibi plân üzerinde titizlıkie çalışılır. Tatbikat başladığı zaman, tümsekler ve tepeler plâna göte düzeltilir. Yani parkçılıkta (toprak ve arazi estetigi) dediğimiz şart yerine getirilir, ana yollar açılır ve bu arada, yağmur sularının tahribat yapmadan akıp gitmesi için kanalizasyon tamamlanıir, bol ve tazyikli su verebilecek bir şebek e ile arazi teçhiz edilerek yollar ağaçlanır. Beton lâhid IIIIIIIUIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Yazan, Cahit Tanyol nüne geliyor mu koca imparatorlu ğu çelik bir makas gibi parmaklarında tutan ihtiyar kurt.. îşte bu melunlar onu yıldırmışl^. Çünkü Köprülü siddeti zulmü, tedbiri biliyordu; arna namussuzluV ve alçakhk dolaplanna karşı ratmaz imiş. Mesi hat makamına geçince, bunların şer rinden halkı âzat edeceğini söyler!§***& miş. Şeyhülislâm olunca, mahrem bir dostuna riya ve tezvir erbabının bazı faydalanndan bahsetmış. söyle ki : Halk, demiş, namuslu ve mert adamlardan kork muyor. « Riya şerrin hafi menzelrsinde olmakla sahibine muzır, lâkin bu maslahata binaen gayre nâ iptal edilecek, ayrıca haklarında i namussuzluğu mubah gören bir ta kendisini koruyacak sırrı bilmiyor fi görünür. Evvelce istiskal ettiğikım insarı tıpleri karşımıza çıka;. ' du. Bunları bilmek için alçak ol miz mürailerı bazı yüksek makam kovuşturma açılacaktır. lara vazetmeyi zaruri bulduk» der. Son bir ay içinde halk sağlığına Şeriat namına yapmıyacağt alçak mak lâzımdı... Gerçi Naimâ Şeyhülislâm Yahya Bu, onların dış örgüsü, bu onlazararlı olduğu doktor raporu ile iık yoktur. Menfaatlerine dokunEfendınin bu fikrıni kabul etmez. muş namuslu adamlara öyle tuzaktesbit edilen 121 sdet simit, sand lar kurarlar ki eşine bir başka mıl rın menfaat dayamşmasuıın göru Fakat kötü işler için namuslu aviç, çörek gibi yiyecek maddeleri letin tarihinde rastlanmaz. « Naimâ nüşüdür. Bir de içlerindeki pislige bajca damlar kuljanmanın imkânsızlığını imha edilmiş. satanlar hakkında Tarihi • nde dimağları pislikle yoğ da kabul eder. lım : kanuni işleme başlanmıştır. Buna i r u l m u ş bu softa tipleri vıcır vıcır Bu olayı bir defa daha yazmısIşte bizi içimizden kemiren bu ah rağmen bir kısım satıcılarm, kirli | kaynar. tım; hazır yeri ve sırası geimişken lâk yoksulluğudur. Nice faziletli elbise ve pis kaplar içinde, açık Son zamanlarda devlrimlerin ko tekrarlatnakta fayda vardır. adamlar. bu ahlâk yoksulluğu kartablalarda veya elierine geçirdik runmaması yüzünden, ortay a çıkan Naimâ şöyle hikâye eder : şısında, bir köşeye çekilmeye mec leri bir çomakla yiyecek madde gerici düşüncenin eski medresele«... biri ki fakih güruhunun nam bur olmuşlar ve yerlerıni pislik leri sattıkları görülmektedir. rin çürümüs ahlâkını tekrar hort darı idi. Bıyıklarını tıraş za'mınca kurtlarına bırakmışlardır. Bu durumu önlemek için ilk ted latmaya çahştığını görüyoruz. Gü her halini sünneti nebeviyyeye tat Bugünün gerçek ve namuslu aybir olarak, simitçi ve börekçi fırı r.ümüze ışık tutması bakjmından bik dâvasında idi. Sureti zâhirede dınlarına düsen vazife, bu ahnında bir zabıta memuru görev bu çıkarcı ve rezil güruhun, Osman (görünüşte) evlât yerine terbiye ey. lendirilecektir. MomurJar, beyaz lı devletini nasıl içten çürüttüğüne lemiş bir nevcivan (delıkanlı) hiz lâk bataklığını kutrutmEk. Ama insanın yüzü gözü balçığa buÖnlüğü temiz camekânı ve saglık dikkat etmemiz gerekir. Bunların, metkârı var idi. Çakşırına harir lanacakmış ne çıkar.. Balçıktan ve cüzdanı bulunmıyan seyyar esna menfaat ve çıkarcıhk babında yap (ipek) kumaştan uçkurluk yaptır pislikten kaçmakla ondan kurtulafa simit, çörek, sandviç ve börek mıyacağı denaet, atmıyaeağı iftıra mış idi. Hini visalde (vuslat anm mayız. Yılan ve çıyan inlerini te^.bi maddeler verdirmiyecektir. yoktur. Her tarafta kolları ve şebe da) harir uçkurluğu görüp bu ha mizlemetlen insanı ve toprağı güı keleri vardır. Devlet hazinesinin ü ram kumaşı gider, arada sırada vü zerine bir çekirge gibi ü.şüşmüşler cuduma dokunup mânasız yere gu aydınhğa kavuşturmaya imkân yok Fikret. yumruklarını sıkarak : dir. Naimâ, bu güruhun, kendileri nahâr oluruz demiş. Eî'ali şeni'a ne yüz vermediği için, Boynuyaralı nazarına görünmeyıp de tütün ıç Hep levsi riya, levsi hased, levsi Mehmet Paşaya atmadıkları iftira mek, ipek kumaş giymek, bıyığın teneffü kalnıadığını söyler. Bu namuslu ve kırpmamak, yofilerin semaında ha Talnız bu, yalnız bunun ümmidi zir « tabiati türkmaniye mukteza zır olmak yanlarında cürmü azim tereffü sınca ülema ve şeyhe danışmak ve diyerek sırtını çürümüş, uşaklaşaddolunur.» ı anların medih ve zemminden elem Şimdi ortada hiyle, perde sanki kendisini çevirdiği zaman. çekmek nedir idrak etmeyip 'asla arkasında oyuntuzak,namussuzluk, ! mış bir zumreye kurtarabildi mi?. ve kimseye vücut vermediginden » ve aşırı sag ile aşırı sol'un çıkar ortak Yok çıkar yolu bunun. pisliğin üskendisine atılacak iftiralara kulak lığı, her ne ki arairsan onlarda tüne üstüne yürüyeceksin.. YüzüSon günlerde dış piya?a!ardan asmadığından, bu güruhun mey mevcut bir güruh Var. Çıkarcılık ne sıçrayan çamurları vicdanının ihraç mallanmız nîkkındT gelen danlarda, camilerde aleyhine kı tan başka hiç bir yanda, hiç bir aydınlığı ile yıkayacakstn.. Bu haisürülerine yam ettiklerini hikâye eder. Vezi safta olmayan bu rezil kafile mü kı. bu toprağı çakal şikâyetler artmıştı'. hiç min maskesiyle dini inançları mil karşı korumanın başka yolu yok. Bern Ticaret Mü^avirliğimiîden rin rüşvet aldığını ülemaya Ticaret Odasma ge'en bir yazıda bit şey danışmadığını, memaliki liyet maskesiyle ilericiliji çökerdolduğu teaek eski yobaz mürailiğini horttsviçrenin en hüyüK deri ithalâtçı islâmiyenin bid'atlerle Boynuyaralı Mehmet Paşayı dülatmış bulunuyor. Gerektiği zalarından biri buradn kendisine nu pür velvele etrafa yayarlar. Kötii mal gönderilinca bir İsviçre firması da mallarımızı almaktan vazgeçtiğini bildirdi evsafa uygun mal sevkedilmediği için rnemleketimızden yaptığı itha lâtı durdurmuştur. Bu münasebetle Oda yayınladığı bir sirkülerde, bu kabil aksaklıklarm tekerrür etmemesi için ihıacatçılann son der^ce titiz davranmaları lüzumunu belirtmiştir. Bütün yabani zeytin ağaçları aşılanacak Zeytinciü|imizin geliştirilmesi j çin Tarım Bakanhğınca çahsmala| ra başlanmıştır. | Memleketimizin muhtelif bölgeierinde çok önemli miktarda yabani zeytin ağaçları mevcuttur. Bilhassa £uney bölgesinde l(t) müj'on yabani zeytin ağacı tesbit aşılanması için faa)«edilmiştir. Sulhların Boynuyaralı Mehmet Paşa sadaretten azlolunduktan sonra yerine geçen Köprülü Mehmet Paşaya da gözdağı verirler. Tedbiri, siddeti. namuskârlığı ve kurnazlıgı ile nam lı bu büyük vezir dahi onlardan yı lar ve çekinir. Yüibinlerce insanı bir anda sehpada sallandıracak kadaf gözü pek, Osmanlı hilelerinin hepsini bilecek kadar kurnaz oian bu ihtiyar tilki onların şerrinden ancak, yarı tehdit, yarı taltif suretiyie sıyrılır.. Gözünüzün önüne ge liyor mu kaplan derisiyle tilki kur nazlığım mizacında toplayan Köprülü Mehmet Paşa.. gözünüzün ö man halk düşmanlariyle işbirliği yapıyor. Gerektiği zaman vatanı sömüren vatansızlarla iftira tuzakları kuruyor. Her türlü devrim ve halk düşmanlarının vıcır vı cır kaynaştığı bu tehlikeli ortamdan milleti ve memleketi ancak ve ancak halk çocaıkları olan ileri aydın gençlik kurtarabilir. Altı yüz senelik bir devrin pisliğini bir an j gınlılt da hortlatan özgürlük havası. vatan topraklarını onların salyalariyle dolduruvor. Gözümün önüne siddeti, zulmü. tedbiri, kurnazlığı ve namuskârhğı ile Osmanlı devletini uçurumdan kurtarmış olan ihtiyar Köpnilü geliyor. Bu güruhu görünce. kor kak bir tilki gibi zebanilere sığın şündüm. YAani bir hayvan gibi gözierıme bakıyordu. Farkında değildi dünyanın Türkmen yiğiti. Köprülü Mehmet Paşayı düşündüm. Göz kapaklarının altında çetin bir parıltı vardı. Sonra Fikreti hayal ettim: Kadife gibi yumuşaK gözlerinin geri sinde karamsat bir melânkoli dal galanıyordu. Ama üçünde de yılyoktu. MEVLIT SovgîH anncmiz FERİPE KANVER'in vefatının 40. gününe tesadüf eden 1 Nisan 1963 pazar tfünü öğlr namazını mütaakıp Gozte. pe Iftaffcn CamMndİf Ja|pjt^ıhuna l'haf olunnıak ilzero' ökunacak Mevlidl Şerife akraba. clo&t ve dln karrteslerimlzin teşriflorlni rtca ederiz. Kanver ve Enman AUelert Cumhuriyet 4424 TEŞEKKÜR Aile Büyüğümüz, Yüksek Mühendis • Kurtlu hamsi satışına nıâni olunamıyor Kaçak olarak Kurtlu hamsi bahğı satışı devam etmekte Belediyenin uyarmalarına rağmen halk! bunu yemektedir. Belediye Başkanlığı, dün yeni bir uyarma daha yaparak, halkın. ba;ık alırken veteriner belgesi i"îeTiesı hasusunu hatırlatmıştır. Bu uyarmalar devam ederken fl^lediy?, P970 kilo kurtiu hamsi bıhâıtıı imha ettirtniştir. Öte yandan Belediye Saf'ık Mü dürlüğü Sıhhi Murak.Tbe Şubesi tarafmdan mart ayıntta 1107 müessese sıhhi bakiTidan gö?rlcn seçirilmiş, 4 müe»s?îe mahzurlarını giderinc^ye k dar f.ısVvetten mfn < edilmisfn. f IŞIK TtRK He HAMt ' GÜRÜN Evlendilet i»y*V taşlattiM'kimlik yazılı Cumhuriyet T E $ EKK ÜR • Acll olarak yahrıldığım AmiJ ral Brlstol Hastahaneslnde baçarılı bir ameliyatla beni sıh. hate kavuşturan kıymetli meslekdaş ve arkadaşım Doçent Dr. Opr. pok kıymetli anestezist arkftd»daşlarını Dr. Dikran Tahtkburun. Dr. Balıa Ünal. asljstan Dr. Hallnı Eeyle hemşlre Mcrlh Alp. Cftvide Uçamsu ve diğer personcltn ve idarenln Bicak alâka ve lhtimamlanna candan teşekkürü borç bilirlm. Dr. Gündüz TERZİOĞLU llâncıhk: 1313 4386 YENI ITHAUT YENİ MOOEUER AVRUPA FERMUAR AVRUPA KLIPS ^ YIKANIR VİDELA BAYAN ÇANTALARI "Kaimî. bu inüfsit, müraî, her kalıba boyanır güruhun şerrini hikâ ye ederken Şeyhülislâm Yahya Efendinîn bir sozuriü nakleöiyor Yahya Efendi Şeyhülislâm olmadan önce. riya erbabına asla raüsamaha eteıez ve onlan semtineuğ " W Icainillfl Irtfa^Tfe îkmâT^P" dır. Milyoner vey a milyarder, • dildikten sonra defjn ruhsatlan verilmeğe başlanır • her ne olursa olsun herkesin Şehitcilik dâvalarımızın e^ nasibi, bu küçük beyaz taştan saslı surette ele alındığı şu ibarettir. günlerde, mezarlık konusu üIşte bu âlâyişsiz teslimiyet zerinde de dikkat ve ehemmive uysallık, ölüm karşısındayetle durulacağını ümit ederiz. ki duyguların en ulvisi, en SUAT KADRİ ERİM'in vefatı dolayısüe cenaze merasimine iştirak eylemek. jelenk, telgraf ve mektup göndcrmek ve gerek telefon ederek teıekse bizzat gelerek (âziyette bulunmak suretiyie büyük acımızı paylaşan kıymetli akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederiz. Erim, Yürekli, Giivenir, Kocaaslan AUeleri Cumhuriyet 44 U TARİK MtNKARÎ'ye KurbanlBayramı giyiminizi nereden Jeminledeceksinizt? ERKEK\evKAOIN'KUMAŞLARINDAWENİLİKl ASRIN KADINI Iıâke kaplı, krome lüks kuşe kuverli, lüks Amerikan plâstik ciltli, 496 sahife, 2 cılt bir arada. 15 TI, kısalt Jmamjş tam tercüme. AKBA YAYINEVİCağalogluTel: 22 36 87 Bir Ürdiin Ticaret Heyeti şehrimize geliyor Bir Ürdün ticaret heyetinin bugünlerde memleketimize gçleceği belirtilmektedir. Heyet Ankara ve Ijtanbulda temaslar yaparak ticarî ve iktiüadi mü^akerelerde bul'.iıiarsktır. IPEKI/I YUNI/I "cMaijazaİcîiı BAHAR VE BAYRAM İÇİN NADİDE KUMAŞLAR GETİRDİ: Desenli ve ipekli Freskolar, Alpakalar veJGabardinferj Yeni moda KostUmlUkler, Kula Ceketlikler Şahane desenli Tayyörlükler, Pardesülükler DUz ve desenli Ketenler, Zarif emprimeleri Gece •Ibisellkleri, TUIIer, Oanteller ' . NİSAN 5 ZILKADE 10 Yatsı c a O V. E. 4. Üâncılık: İ0D3 '44J4 HETBELİADADA Cami k"arşısında. [klncl! r £ < o 5.40 n ] 6.36 13.17 J11.00 16.54)19.37 21.12 9.17 12.00 1.34 4.51 9.14 SATILIK DAİRE Tel: 44 14 35 Reklâmcılık 1573/4395 Cumhuriyet 4379 ^MlllllllllllIIIflllllllllIllIIIIIIIIIIIIIIllllIlflIlllflllltlllIIIIIIIIIIIIlllllllIlliaiI lllIIIlIIIIIllIIIflIllllIIIflIIIIIIIIJfflllIIISfllflliriJffflfllllllllIlllllllllllfllirj^ man Gaudet, genç kızın, tutıık IcUMHURİYET'in Tefrikası: 52 GELMİŞTİR. HER YERDEN UCUZA.. ZlZs „ ŞEHİR•ç.rş,s, Mağazasında Mevsim sonu U C ^MALİYETTEN AŞAĞIZARARINA SATI Kısa mUddef daha devam edecek.. Istifade ediniz.. SULTANHAMAM Reklâmcılık 1501/4391 Inktan epey zahmet çekmiş ol duğunu anladı. Yüzü zayıflamıştı, gb'zleri çakmak çakmaktı. Gösterdi|i tepki micazına uyjun olmuş, kendi içine kapanmıştı. ] Genevieve, kendisiyle konu» şabilmek için saatinden bir az evvel gelmiş olan Philliet'yi zandı. PhiIIiet ayaja kalkmışnüyordn. Avukstın söilerinl be Tabiî, sizi kasdediyor değisoguk karşıladı. Avukat, genç ğenmemiş depldi. Ama bnnları tı. Odadan çıktı. Vericel rapolim. Haksız tarafta bulunduklakınn, kendisini de düşmanlar pratik dile çevirmeye çalışıyorrnnu vermeğe gelmişti. rını kabul etmek istemiyen ötearasına kattıiını halinden andu. ki avukatlardan, yani adaletin • ladı. Aralanndaki konuşma bu rardımcısı de?il, düşmanı olanPhiIIiet devam etti: Gaudet, Vericel'in raporunn rüzden cansız oldu. lardaıı bahsediyorum. Sizin fadinledikten sonra, Genevieve'i, Bir dostum, Cassidis'nin de Soreu h&kiminin odasına önraziyenizi kabnl ediyorum. Cas enun son defa ifadelerine müdâvetli bulandoğu bir yemekte ce madam Magis'i aldılar. Kasidis madam Dupre'nin teknik racaat ettiği kimselerle yüzleş onnn bir konuşmasını bana nak dm, Gaudet'yi, yerlere kadar Nüshası 25 Kuruş müşavirliğini yapmıştır. Ama tirmefe karar vermişti. Bu aletti. Şastım, belki sizi de ilgieSrilerek selâmladı, Geneviive'i Basan ve Yayan hangi zamanda? önce mi, sonra rada, facia akşamı, genç kıza lendirir diye tekrarlayacafım. Cumhurij'et Matbaaclllk v« görmemezUğe seldi. Gaudet'mı? Bu suale nasıl cevap vereçarpan taksi şoförü de dinlene «Bir saçluyu beraet ettirmek iş Gazetecilik Türk Anonim Şirketl nin ona sorduğu ilk sual, Geceksiniz? değildir, demiş. Ama bir suçsu cekti. Sonra yazı eksperlerinin Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 nevieve'nin halinden memnun zu mahkum ettirmek zannedildi raporunu bekliyecek, asıl sorSahibl tşte bunun için de, madam görünmediği yolunda Vericel'e finden daha zordur. Bnndan ısgu safhasını o zaman tamamlaDupre'nin hangi tarihte âşıkı ol NAZİME NADİ verdiği ifade ile ilgili oldu. tırap çekmiyeceğimi bilsem bumış olacaktı. duğunu bilmenin onemi büyük. Yazı lşlerlni fiilen idare eden Bir vak'a, bir misal, bir nu yapmak Isterdim.» Ba son Bu sabitlere iki rün sonrası Gaudet fotofrafı gösterdi: Mesul Müdür konuşma zikredebilir misiniz? cümleyi ortadan kaldırın, iş için celp gönderildi. Geneviive Eğer madam Dupre'nin fişı KAYHAN SAĞLAMER dedi. Yoksa bn sadcce bir intimeydana çıkar. adına çıkarılan celpname, ona, ğı ise, bu yine bir şey ispat etbanızdan ibaret midir? Ax\KARA BÜROSU : mez ki! hapishanenin revirinde tebliğ Sizce Cassidis'nin hedefi Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehlr Madam Magis şaşaladı. Vene olabilir? edilmişti. Genç kız. teçirdiği PhiIIiet hafifçe güldfi: Telefon: 12 95 44, 12 09 20, ricel'le konuşması kolay olsinir buhranmdan beri hâlâ Dikkatle incSleyin. Catheri Catherine'le evlenmek. 12 09 S6, 17 57 35 muştu. Ama sorçu hâkiminin orada yatıyordu. ne'in Cassidis'ye bakışını. Şu Bunu yapmak için Dupre * odası, hele Gaudet'nin iri, pat samimi edayı! Resimde CatheDOGV İLLERt MERKEZ nin vücudunn ortadan kaldırHâkimle hapishane müdürü lakça gözleriyle yüzüne bakırine'le Cassidis yanyana görünü mafa lüznm yoktu ki. Müvekarasında uzun bir telefon konuş BÜROSU : şındaki mânâ onu tesir altınyorlardı. Avnkat, genç kadının kilenizin ifadesine göre, Dup raası oldu. Müdür, Genevievelnönü C»ddesi Işmen Han Dtyarbakır da bırakıyordu. Telefon: 1061 koluna girmişti. Ama asıl mânire zaten boşanmak üzere imiş. nin feçirdifi sinir buhramnı te * dar nokta. Catherine'in Cassidis Daha ziyade alışkanlık me fernıatiyle anlatmıs, fakat Ga Servet var. GÜNKÎ İKLKRİ MERKEZ ye bakışı idi. Fotoğrafçının tesselesi, dcdi. Belirli bir fikirleudet bir şey sormadıgı için ken Cassidis para babasıdır. BÜROSU: bit ettiği şey, itimattan da ileri di intibalarını ilâve etmemisti. ri olmadan bu mesleğe giren İnsanın adı Cassidis olunKüçüksast Meydanı Edlrne Hanl bir bakıştı, bir yüz ifadesiydi. Gaudet, müdürün fikrini sormasenç kızlar ben sezerım. Mesca, paraya doymaz. Adana Telefon: 4550 Bu yüzde bir nevi kendini bıramıştı ama, onun sesindeki ahenk leği köprü diye kullananları. Isim ne olursa olsun, aynı * kış, hattâ bir nevi göniil rahatten, çenç kızın samimiliğiııc i Genevieve Leblanc için hırs, herkeste vardır, emin oAbone ve tlân Işlerl Için. zarfın lığı okunuyordu. nandıfını yeter derecede anlalun. de meslek köprü mü idi? üstüne «Abone» veya ctlân Servisi» mıştı. kaydının konnıHH lâzımdır. O sırada kapı vnruldu. Kapı Gaudet bir müddet resme bak Üyle zanncrliyorum. BU GAZETE BASIN AIH.AK aralığından V'aricel'in bası otı. Susuyor, dağınık şeyler düşü Genevieve içeri eirdiği ra(A.rkasi var) „ . ... UYMAYI TAAHHÜT ^'^'••flllIIIIIIIIIIIIIlIIflllllllIllllIIIIIIIIItlIIMIIIKIIIIllllfllllllIllIIIIII I l l l l l l l I l l l l l l l l l l i i l l l l l l l l l l l i l l l l l f l l l l l l l l l l l f t l ı i f l l l ı ı ı l i f i ı ı i f i ı ı ı ı ı ı ı ı i f f i ı ı ı n ı ı ı ı ı ı l ^ ' İ L T M İ Ş T Î R . MZAN::Jean Laborde.cevimitMamdi Varoslu, ASKVOLUNDA CUMHURİYET BAY OSCAR: PROF. NÎMBUS'UN MACERALARI: