Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
pencere Sehir I iğnelerle Çuvaldızlar... llkönce çavaldızı kendimize batıralım: Basbakan Yardımcısı Feyzioğlunun dünkü basın toplantısı gazetelerde özetin özeti olarak yayınlandı. Yalnız birkaç tanesinde manşete geçti, Hattâ bazı gündeliklerde yer bile almadı. Nedense Babıâli bu konulara halkın artık hiç önem vermediğine inanmıstır. Çünkü bu türlü konuşmanın nicesini dinlemiş bu millet .. Turhaıı Feyzioğlunun söyledikleri de bu acı tecrubelerin terazisinde tartılmıstır. Ama her sçye rağmen bu çesıt konusmaların bütün teferruatiyle halko>una aksetmesinde fayda görüyoruz biz.. Çünkü artık zaman değişmistir. Türkiyede iktisadi gidişin yönleri üzerindeki tartı§malara ve baberlere ilgi eösteren çevreler gittikçe genislemektedir. Hele 1950'lerdeki halimİ7den büsbütün tarklıyız. Bir düsünelim : 1950'den 54e kadar muhalefetin tenkidleri yalnız içi bcş bir hürri\et lıırçınlıirıııdaıı doğuyordu. tktisadi tenkidler zaten susturulmustu. Susturulmasa bile millî gelirdir. yatırını polıtikasıdır. \ergi sivasetidir. kımsenin ne anladığı, ne de dinlediğı \ardı. tnanmıvanlar, o de\ rin koleksh onlarıııı karıstmrlar. Muhalefetin ve iktidarın en sorumlu kisilerinin sözlerindeki bosluk, daba 1950de 1963 Türkiyesinin çokmüş durumunun habercisi idi. Bununla beraber Türkiyenin 1950 ile 1954 arasındaki iktisadi durumunun seçmeıı çe\relerinde bir memnunhet yarattığı da açıktır. Nitekim resnıı istatisüklere göre, 1950'de fert başına 434 lira olan millî gelir, 1953'te 535 liraya yiikselmişti. Bu büyük sıçramanın sonucundan habersizdi muhalefet Gelir artısının janına baska tesirler de katıhnca. seçirnleri kazanmayı uman bir koskoca Halk Partisi, 1934 hezimetine ugradı. Bir ülkenin ne ekoııomisinden, ne so>al dâvalarından bu kadar habersiz bir muhalefetin tahnıinlerinde yanılması tabiidir. Ancak lHöl'ten sonradır ki. Demokrat Partinin tuttngu yanlış iktisadi polıtikanın sonuclarını derlemeğe başladık. Aslında 27 Mayıs 19S0'a kadar bizdeki çok partıli rejim bir kör dövüsudür. Ne yapanın yaptığından haberi lardı. ne de soranın sorduğundan . Ihtilâl olunca ilk defa toplum hayatı üzerine efilip, suurlu, plânlı bir kalkmmanın esaslannı düzenlemeyi. bilgiye ve ihtisasa güvenmeyi akıl edebildik. Bu tutuma değer vermek serefi, hiç şüphesiz, şimdi beğenmediğimiz Milli Birlik iktidarına aittir. Koalisvon tertiplendiği zaman, hazır bir Plânlama Dairesi yabancı uzmanlar, baslanmış bir plân buldn elinde . Gerçi şimdi, o zamanki elemanlann ve yabancı nzmanların yerlerinde yeller esmektedir. Ama ne de olsa, elimizde çok değismis de olsa, bir plân var. Turhan Feyzioğlu bu plân için : Türkiyenin kaderidir demiş. Yani bir çesit alınvazısı bu plân .. Bu alınyazısında Basbakan Yardımcısı parlak çizşiler gdrü>or \e basın toplantısında açıklıyor. Bunlar güzel sözlerdir. Üçdört yıla varraaz istidalardaki 16 kurusluk pul bile kalkacakmış. «Günümüzu gün etmek değil, yannki Türkiyeyi kurmak yolundayız. Rısa vâdaji siyasi hesaplarııı ötesinde büyük bir milletin geleceğini düsünmeğe mecburuz. Bu konuda her vatandaşa vazife düşmektedir^ Bn lâflar, Feyzioğlu gibi Cniversiteden siyasete geçmis bir politikacıya gerçekten yakısmaktadır. Yapılacağı söyleııen 9 milyar $00 milyon liralık yatırımlar da beklennor. Ancak, daha bu isin baslangmnda olmamız ve bu bekleyis, iktidarı tenkidlerde uzak tutamaz. Meselâ bakımz, evvelki günkü Cnmburiyet'te bir demeci çıkan tktisat Fakültesi Doçenti Dr. Idris Küçiikömer, pek ilgi çekici bir açıklama yapıyor : «Gelir vergısi yeni kanunla milli gelırimızın yuzde 40 kusurunu (20 küsur milyar lıra) yaratan, once vergıye tâbi olmıyan ve en gayrıâdil gelir böluşumünun bulunduğu tarım kesiminden sadece 40 milyon lıra almak istemekte. buna karşılık memurlara yapılan yuzde 15 lık zamdan 100 milyon lıra alınmak ıstenmektedır,» Alın size memur ordusunu zıvanadan çıkaracak ve httkümete en ağır tenkidleri yöneltecek bir nesap Sayın Basbakan Yardımcısı acaba bu noktada ne düşünür? Eğer Feyzioğlunun, «Türkiyenin kaderi» dediği plân bu zihniyetle yürütüleceks«, vay Türkiyenin kaderine . Ama biliyoruz ki kapah odalarda çok söylenen lâflarla : Ne yapalım efendim . Şn parlâmento çoğunluğnna baksanıza! Hem ilk defa tarım vergisini çıkarmak başansını biz gösteriyoruz. . diyorlar. Biliyoruz, biliyoruz Ama gene de durumu tekrar tekrar oknyncuya açıklamakta da fayda görüyoruz. Biliyor musunuz tkinci Cumhuriyetin genç ve değerli bakanlarının ilk defa çıkarmakla övündökleri tarım vergisfe Osmanlı tmparatorluğunda vardı. Hesaplayın, nereden kalkıp nereye tKİ CUMHURtSET 4 Mart 1963 llllEllllIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllllEllll | BİR Y I L D Ö N Ü M Ü | ııııııııııımımıııııııimı f ıır^ıııııııııııifiıiMiıı 11 rıı ı ıı ıı tı ı ıı ıt ııııııiTiıııınrıiM ııııifiıııı ınııııııiTiıiJiı HEM Ne demek bu? azetedeki odamdan bir top gibi içeri dalan arkadaşım, masamın üstünc pembe bir karton parçası fırlattı ve âdeta sürledi. Bu ne, bu? Terbiyeli adanıdı, öyle olur olmaz seye de kıımazdı. Şaşınnıştım. Selâm vermcden, oturup hal hatır sormadan, alıçık olmadıjım bir hiddet ve siddet içinde bövle davranması için her halde bn pembe karton p?rçası onu adamakıllı zivanadan çıkarmış olmalı idi. Elimo aldım, evirdim, çevirdim. Sonunda kendisine ben de a\nı sual ile kaışılık verdim: Bu ne, bu? Bizim çocuğun katnesi... Taaa... Maşallah, demek kızın mektebe başladıjıal Ne çabuk! Bu yıl ana gınıfıııa yazdırdırn. Oh oh Ne âlâ! Hem karne de pek ivi Baksana, verilen notlar hep çok güzel . Yalnız bir tane (normal) görüvorum. Bunda kızacak ne var? Daha ne olsun istivorsun, Ben bir sey göremiyorum. Biraz gdzünü açsana . Bn dikkatsizlikle nasıl adam olup me\ki edindin. saştmı. doçrusu .. Bana satasacağına do|ru dürüst meramını anlatsaıı olmaz mı? Bu karneyi kizına ben mi verdim? Havır mektepten verdiler Sen de neye kızmıssan onun acısını benden çjkarmaya çalısıvorsun, ö^le mi? Beeendim dosrusu . Şu notların hizasındaki kelimeleri okn, hele .. Bakalım. bizim kız, bu (cok güzel) leri neden dolayı almıs . Haaa, arzon bu mu. okuyayım: Tetekler, dersler. . Tetekler ne demek? Bümem. . Sen biliyor musun? Bilsem sana gelir mi idim? Devam et! Yemek yemesi; Normal . Uykusu: Çok güzel .. Ar. geçimi çok güzel . Ar. geçimi ne mânaya geliyor? Vallahi çıkaramadım. Geçim zamanımızda çok zorlastı. Ben kendimiııki ile basederaedim ki başka geçimlerle mesgal olabileyim. Büyle mânasız lâkırdılan bırak. Espri yapmaya çalısman sart mi? Ganım, ne oldu s^na bugün? tnsana lâf söjletmiyorsun. Bos lâkırdılan hırak. okumaya devam e t ! Vazift hissi: Çok gü?el Söz dinlemesi: ÇoU yüıel... Eşyalarını kor.: Çok çüze1 (Kor.) koruması olacak. O kadarını ben ğe anladım. Böbürlenmc. . Devam... Çevresini tanıma ve adlandırma: Çok güze! .. Evet Ra. ve sayı mef: Çok çüzel .. Ne demek Ra. ve sayı mef?... Rakam vr savı mefhnmu olacak her halde .. Mefhum mu deditı? Pek a*dalı; Arapoa bir kelirac .. Bir ana sınıfı çocuğunun karnesinde sırıtıyor, dofrusiı .. Ben \airan değilim. Hazır cevaplık mı bu? Daha fazla soğukluğa benziyor. Vazgec de oku Kulak hassasiyeti. Çok güzel .. Hımmm hassasivet . Run» da bir balmumu yapiütıralım. Yine mi beğenmedin? Camm ne deseydiler yani . Befenmedim demedim. Ben sadece nazarı dikkatini celbettim. Devam El Aetenekleri: Çok güzel. Anladın mı? Anladım. Ne anladın? El \etenekleri çok güzel imiş. Yetenek ne demek? «Bizi yanlış yola sevkeden I kıye Buyük Millet Meclisinin ha temin edenlerden dolayı kalmı1?habisler, biliniz ki çok kere J nedanın ilmi ve ahlâki bakımdan tır i 1 din perdesine bürünmüşler en liyakatli olanını Halife seçeceHalıfeliğm kaldmln^ı ıle ılfili dir. Saf ve nezih halkımızı ği bıldırılmiştir. , muzakereler 3 mart KCİ tarıh:ı I İstanbul Belediyesi bu yıl içinhep seriat sözleriyle aldataı Nitekim Vahidettinin kaçışı üze| ve 431 sayılı «Hılâf» in ı'gasna ve de 1 milyon liralık istimlâk yapa gelmişlerdir. Tarihimizi okuırine Mechs, kendisim Şer'iye Ve ' Hanedanı Osmani'nin Turkiye Cjm caktır. İstiır.lâk ıle ılgilı çalışmayunuz, dinleyiniz, görürsünüz kilinir. fetvasiyle 18 ara'.ık 1922 ta, hurıyeti memahki Şarıc.ı.e çıkarıl| lara başlanmıstır. Bütçede ayrıki milleti raahveden, esir ej rihinde Halifehkten hal'etmış, ay] masına daır» kan'inun kabulü ıle | lan 1 milyon Iiranın, 500 bin lira den, harap eden fenalıklar nı oturumda yeni Halife seçımine j sonuçlanmıştır. | sı rnezar'.ıklann gemşletilmesine hep din kisvesi altındaki kü geçilerek 163 ıştırakin 148 oyu ile Bu suretle meslekdaşımız ve deI harcaracaktır. Arsa spekulâsyonufür ve melânetten gelraiştir. Şehzade Abdulmecit Efendi Halife ğerli ilim adamı Prof. Tarık Z. na sebebıyet venlmemesi için. geOnlar her hayırlı hareketi seçilmıştir. nişletilecek mezarlıklar açıklanma Tunaya'nın «ts'.âmcılık cereyanı» dinle karşılarlar, halbuki adlı yeni ve giıçlu eserinde «Tarimaktadır. Blindiğı üzere. son zaII hamdolsun hepimiz MUsliimanlarda genıs çapta mezar sıBu suretle Saltanatm kaldırıl hin yılan hikâyesi» olarak adianmanız, hepimiz dindarız.» kınt.sı çekilmekte, bazı yerlere masına karşılık, demokratık duzeu dırdığı (1) hikâye sona erdirilmı? 23 kişı gomülmektedıf. ATATtRK le bağda?atnıyan ve esasen bağdaş ve devletin bunvesınde, siyasî ısGeri kalan 300 bin lira ile Üskü I masma ımKân olmıyan bir teok tıdarın yurütülmesi teşkılâtındaki dar Beylerbeyi yolunun tamam3 Mart tarihi, Hilâfetin kaldınl rası meclis hukümeti sistemiyle dmci ve monarsık kuvvetlerin ve lanmasma çalışacaktır. 200 bin limues^eselerin tasfiyesi tamamlanmasi suretıyle memleketımizde lâ devam edıyor, Hahfelik Saltan«tın ra da şehirde trafiği aksatan bazı mıştır. yik devletın kurulrnası yolunda a daimi bir köprubaşısı gibı telâkki yerierin istimlâki için sarfedileFakat yine de teşkilât ve sosyal tılmış çok onemli bir adımın yıl olunuyordu. Bu müessese durdukcektir. ça dınci monarsi kuvvetlerı de teh >aşayış şeklıne müo«5İr olmakta dönümüdur. devam eden bazı imi unsurlar heGerçekten ne Tanzımat, ne de like olmakta devam edebilirdi. ! Suç yerinden cıkarken nüz mevcuttur. Bırinci ve Ikınci Meşrutiyet devirGerçekten 1924 yıiında polıtika yakalandı Bunlar hattâ 1924 Ar.ayasasında I tstanbulda belırlı bir yerı olma lerinin memleketımizde lâyik dev sahnesmde hâlâ Meşrutıyetin «go :1a yer alacaklar ve ar.cak lâıklık | leti kuramadıkları malumdur. | yan ve aynı zamanda askerden fi zü kapah. demode ve gafil polıti p r e n s V p m r g"erç"ekleşt iren bu Aan' Bu devırlerde devlet yan teok kacıları vardı. Bunlar Mechs ıçınI rar etmiş olan Bılgivar Ürkmez bn ratık bir haie gelmişse de dini ve de, sanki başka bir dunyada yasar ceki gece saat 22 sıralaSnnda hırortadan kalkacaklardır. sızlık gayesı ıle ikı dukkâna gır siyasi otoritelerın bırbırine karış gibi, eski sözleri ve zihnıyetı temgelen acayip sıl ve tekrar etmeltle yösama g 5 j mıstır. Uskudar Yeniçarşı Cadde ma'sından meydana <(II Tarık 2. Tunaya, Islâmcılık I sı 63 ve 74 sayılı tuhafıye dükkân b:r «duali^mo = Ikili» Türk sı revlerıni yaptıklarına inanıyorlar, Cereyanı. Ist. 1962 s. 162. hâkim Halife Abdulmecit Efendinin bazı larır.ın vıtrın camlarır.ı kırıp içe yasî ve ıdari teşkılâtma rı giren hırsız, çaldığı pata ve eş olmuştur. hareketleri ise monarşi kuvvetleyalarla dışarı çıkacağı sırada devAncak Milli Mücadeie ı'.e birlık rını toplayıp gelıştirmeye matuf rıj e bekçılerı tarafından gorule te dev'.etın de lâyıkleşmesıne doğ ' hareketler olarak goze çarpıyorr.u. rek vakalanmıştır. ru cesur, emin ve kuvvetli adımHahfeliğin kaldırılması ıle ilgııi lar atılmış teokratık devletın en muzakerelerde devrin Adliye Veİçki âleminde üç kişi kuvvetli dayanağı olan Saltanat kili Hukuk Fakultesı U^ulu Fıkır hastahanelik oldu Sacıyer ÇayırDaM Caüdesınde :, t a n sonra &ıra Hilâfet müessesesi Muderrisi Seyyid Bey; Halifehğm bulunan içkıli gazinoda gece saj r ' e gelmiştir. devrini tamamlayıp bozulduğunu: baha karşı kanlı bir kavga olmuş j 30 Ekim 1922 tarihli ve 30? sayılı j siyasi ıktıdarın mustebidane bı: tur. Gazir.oya erken saatlerde gef Meclis kararında Osmanlı Impara , ku'.lanılma şeklınden başka bı.len ve ıçmey e baslnan, Zekı Öz • torluğunun yiKildığı ve onun ye j 5 e i' olmadığını soylemış, bu konuJ bil, Cengiz Guven Kemal' Pek rine T.B M.M. hukümetinin geçti da muhaîefet . . . ^ . " " "''" " >,,. ise Gumuşhane meman. Mehmet Bostan ve Hasan ğı bıldırılmıs. 1 kasim 1922 tarihli busu Zeki Bey ve Kastamonu meZor adında beş aıkadas arasında ve 308 sayılı Mechs karariyle ise, busu Halıt Bey tarafından yapılgelişen münakaşada bir birlerinc j i 9 2 ı Anayasasının 1 inci maddesın mıştır. gırmışlefrdir. Gazınoda masalar olan Milli HâkimıBaşvekil İsmet Paşa, hukumetın d P ü i n e d .lmiş rılmış. Zekı Ozbıl. Kemal Peş . y e t , ı k e ! ! İ n i n e s a s e n h e r t ü r l u ş a h . • g ö r ü ş ü n ü açıklıkla crtaya koymuş m a n ^ Cengiz bıçakla agır şekıl s î h ü k u m e t v e saltanat şekillenni! tur: .Istiklâl Savaşında" Halifehk yaraanmıştır. Yaralılar îlkvar kk a ll d dl r dd l ğğ l . b u ii t ti b ab r l l a t s t a nbulda; makamı bu dâvay. desteklememiş t b l d ; (de b i 'dım Hastahanesme yatırılm.ştır. k h u k u m e t i n e b e d i v e n t a r i h e i n . t l r A k s i n e H a l l f e b u t u n n ü f u 2 u n u Bırbırl*ın, j a r a h j a n ve yaralar t i k a l e t t l ğ i n â n l kullanarak milletin ,)eyhine hareH İ U f e t yerinde l I a r a k hafıı clan dı^er ıkı kışıl h'anYhane ı b,l r a k ,..,.„,. dayanagının Türk dev. JI ket etmiştir. İstanbul, Tiirfcl. ( , r i n ^ ^,:, j , „ . . .... , . ,. „.. . er. zŞ nezaret al ' > j tma aunmışt ı!,"8»^»,^!,»3 tt"! ! e t i o l d u â u Halifeliğin Osmanlı j linde... Makamı Hilâfetin 1fetvasıde verdığı ıfadede. Mehmet hanedanına ait bulunduğu ve Tür • na karşı isyan edıp muzafferiyet fından yaralandıklarını ıddia etmıştır. Polis olayı tahkıka başlaÇiçek özü. deriye bir kadife mış. fakat varalamada kullanılan bır<ık bulunamamıstır. yumuşaklığı ve tazelik veren İstimlâklerle Mezarlıklar genisliyecek üilaietin kaldırılması Yazan: Dr. İsmet Ciritli Çiçek özü cildi nasıi beyazlaştırır Kızılay ilk yardım istasyonlan arttırılacak İSVİÇREDE SATILIK KÖŞK j Kızılayın açmıs oldufu ilkya*i dım istasyonlarının favdaları gorülmeye başlamıstır. Geçen yıl icinrie yüzlerce yaralama olayına I vardımda bulunan î*tanbu\ ArıI kara srasındaki Kızılay ilkyardım \ i«tasycnları, «iddetli kı< dolayısiv •flpyollar;na d e v « » ' edfcjnivenleîi dp bir süre için b»rmdırmıştır. ~Bu yıl bırkaç i^^fvon düha açıl m?«' icin harekete eeçümis'ir. CENEVRE GÖLÜ kıyısında. Lozan'a 35 ltm. me.<afede, tam koniorlu, 11 odalı şahane bir köşk. Çok güzel ağaçlandırılmış 8500 m2 muhteşem bir rark. Misafirler ve personel için müştemilât. Diğer satış tekliflerımir de vardır. İrat £ e tirir gayrimenkuller. İnşaata elverışli a^salar: İstek üzerine fotoğraf ve plân gönderilir. Banka referansı: Union de Banques Suisses. Müracaat: Valerıo REALE av. Henri Bordier 29 Geneve (Basın 2672/2761) 37 sakat vatandaşa sun'î uzuv takıldı ^/tgMERPOLİN Hck:<imcılık: 27Bİ D. B. DENİZ NAKLİYATI T. A. Ş. ' GENEL MtDÜRLÜĞİ'NOEN (BOYA SATEN ALINACAK) a) Muhtelıf cms 74 ton boya satın aünacaktır. b) Şartnameier Fmdıklı Meclisi Meb'usan rad. 91, 93 No. lu Gcnel Mudürlük binasında vezneden 23. TL. sı mukabilinde tedarik edilebilir. c) Tahplsrin kapah zarfla vereceklerı teklifleri • 11.3.1963 pazartesi günü saat 15. e kadar Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğiı Satınalma Heyetıne teshm etmcleri, d) Şirketimiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve. dilediğine yapmakta serbesttir. (Basm: 2451) 2;58 Kızılay. yoksul ve sakat vatandaşlara suni uzuv yapurmaya devam etmektedır. Geçtiğımiz ay icmde 37 vatandaşın daha suni uzuvları yaptırılarak çahşmaları ı «ağlanmışt*'. önümüzdeki ay içın J de 40 vatandaşın uzvu daha tamam ' lan?.caktır ' Öte yandan fakir vatandaslara ' dafiıtılmak üzere Kızılay Genel • Merkerınden İstanbul şube<=ıne 7] 299 kılo gıda maddesi gönderılmi^tır ; tabii bir maddedir. Bu buluşu ilk defa, formüllerde kullanan Cire Aseptine, cildi gençleştiren ve güzelleştiren kremlerin en başarılısıdır. "Cire Aseptine" le ciltteki bütün benekler kaybolur. ten açılır, deri yumuşak ve bembeyaz olur. Cildinizin Cire Aseptine'le tedavisine hemen başlayın. Cire Aseptine çiçek özünden yapılmış yegâne kremdir. Haaa, onu mu soruyorsun? Doğrusu bilmlyornm. Tnkarıdaki vetek kelimesini de anlamamı«tım. Yeni Türkçe olacak bunlar Pek yeni kelimeler. . Bir mcktep cocucunun karncsinde mefhum ve hassasivet kelimeleriııin yanmda fazlasi>le sırıtmıyorlar mı? Orası öy!e Maamafih ben bir çok yeni Türkçe kelirue» lerin mânasını çıkaramıyorum. En iyisi sen buna bir öğretmene sOrsaydın. ' . • 1 Sordum. Kime sordutı? Komsumuzun hanımı kız lisesinde müdür muavinidir. Ona sordum. Ne dedi? Yarım saat uğrastı, mâna veremedi. Allah AUah. . Peki çocufun ne diyor? Ona da basvurdum. Bilmiyorum, baba, dedi. Pek tuhaf şey! Ben de kalktım sana geldim. Ben lisaıı nlemasından değilim. Maamafih öz Türkçeçiliğe muhalif de değilim... Yalnız a;ırıcılı|a mnhalifim. Bilirim bilirim, ne mal oldu|unu bilirim. Sana müşkülümü hallet diye gelmedim. Bunu böylece yaz diye geldim. Yazarım. Dil demek bilmece demek değildir, diye yaz... Her önfine gelenin kelime uydurması ile bir dil daha kolay anlaşılır, daha saf hale gelmez, ancak bir milletin müsterek lisanı olmaktan çıkar, pek küçük bir takım azın lıkların konuşma vasıtası olur, diye yaz. Yazarım . Bu isi bir zaptu rapt altına almalı, diye yaz. Yazarım .. Yazarım. Yazarım... Meslcğini sormayorum. Hayır (yazarım) ı muharririm mânasına kullanmıyornm: Ya ne diye kullanıyorsun? Yazacafıra, demek istiyorum. Senin de ne demek istedi sin her zaman kolay anlasılmaz ki Hem öz Türkçeçilikte aŞınlıga muhalif olduğnna söylersin. hem de tek keliıneyi iki mânada kullanırsııı. Kanundan kaçmak için çift mânalı kelimelere basvurmak siz gazetecilerde itiyat haline eeldi, anlasılan . Ama m arifet yapıyornz, sanmayın. Lisanı fakirlestîriyorsunuz.. Nasıl geldiyse yine öyle selâm \ermeden çıkıp gitti. Arkasından bakakaldırn. Cevat Fehmi BAŞKVT 19621963 MEVSİM SONU SATIŞIMIZ . BAŞLADI Bugünden itibaren ve çok kısa bir müddet için bütün çeşitlerimiz a 11 ş fiatına (sermayesine) satılıyor... Fırsattan mutlaka istifade ediniz. cire aseptine (Ilancıhk: 491 ı 2752 Genelevlerde kavga î^tiklâ! Cadd°sımn arkastndaki ^ , genelevlerde önceki gece saat 24 • \ t JiralaSrında kanlı bir kavpa clmuş | ' j tur 1 ve 13 savılı genelevlerde iv i \ C o'arak çalısan Ömer Tanrıverdı j İ ' ile Bekir Erez sermaye kadınlan • i pavlaşamadıklarından kavga etI mislefrdır. Bekir kavga ânında bı| j çaamı çpkmis ve rakıbini muhte j [ lif yerlerinden ağır sekilde yara < j lamışır. Yaralı, ifade veremiye J ı cek bir durumda l'.kvardım Ha= CUMHURİYEÎ Nüshası 25 Kuruş Turkl;>e Harie\ U r a Kr. Lira Kr. Senellk e aylık 5 aylık 75 00 40 00 Artık bütün şıkbaylar PauoJel Kutlanıyor 22.00 Basan ve Vayan Cumhurıjet Mathüacılık ve Gazetecüıit Turk Anonim Şlrketl Cağaloilu Halke\t Sokak No. S941 Sahlbl 150.00 80.00 44.00 MART 4 ŞEVVAL 8 C 1 }• Y.ıtsı / PARKO İSTİKLÂLCAD.241 BEY0ĞLUTa:44 07 86 (llâncıhk: 559) 2753 V. E. ] 7 29 13.2h| 16.36 19.03 20.3'J J12 2T 5 46 104(1 bukko (BEYOfiLU) (Faal: 1410) 2747 İ yö Dnpre, bir daha sefere Iskoçyalı bir doktor tutacağını söyledi. Genevieve birdenbire sustu. Paul Dupre'nin son sözlerini tekrarlayınca bir tuhaf olmuştu. Bu sözlerde gizli lâtife ağır bir mâna taşıvor gibi gelmisti. Fakat Gaudet. bir işaretle, devam etmesini söyledi. Ampul kutusnnu aldım 1 çinde bir tane kalmıstı. Bir tane kaldıfını biliyor mu idiniz? Biliyordum. Madam Dupre'ye de söylemiştim. Eczaneden ilâçları alan o idi. Tenisini almağı unutmustu. Hatırlıyorum, yarın sabah telâşa düştcfçiz diye düşünmüştüm. Peki, daha ileri çitmeyin. O ampulfi eliniıe aldımı. Hiç bir şey dikkatinize çarpmadı nı? Hayır! Halbuki heparine »mpuileriyle oumerane ampulleri aynı biçimde degildir. Elinizi süriince hiç bir sey hissetmediniz mi? Hiç! Genevieve'in sesinde bir ümitsizlik âhengi vardı. Gaudet'nin inanmazlıfı hafifler fibi oluyordu. Adetiydi, bir zanlıyı sorguya çektiği müddetçe. gâh lehte çâh aleyhte duygular arasında hocalardı. Aşırı nıânalı bir cümle, hattâ ses perdesiııde hasıl olan bir değisiklik onu kuşkalandınrdı. (Arkası var) Yazı lşlertnı fulcn ldare eden Mesul Müdür NAZDIE NADİ * VECDİ KIZILDEMİR * fi24 S.34 12.00; 1.30 ANKARA UUUDMJ : Atatürk Bulvan Yener Ap.Yrnlşehlr Teieion: 12 95 M, 12 09 20. 12 09 66, 17 51 35 tLLERİ MtBKEZ BÜROSU: tnönü C»ddesı Işmen Han Dlyarbakır Telefon; 10R1 • GCNKY ÎI.l.ERİ MERKEZ BÜROSU : KOçüksaat Meyd;.nı Edııne Hanı Adana Telefon: 4550 * Gazetemlze gondfrtlen yazılar tconulsun, konulmasın iade edilmez. llânlardan mesuliyet kabul olunmaz. • Abone ve llân tslerl İçin, zarfın Ostüne «Abone» vey» «Üân Servisiı kaydının konmas: lâzımdır. * BU GAZETfc. BASLN AHLAK | YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT ETMİSTİB. DOGt HCUMHURİYET'in Tef rikası: 20 ASK yOLI/IVDA S Jean Bu hediyede bir sıkıfıkılık, bir gttven, bir teklifsizlik mânası var. Kelimeler arasına (âsılalar koyuyor, Genevieve'de hançi kelimeniu bir tepki uyandıracağını görmek isitjordn. Fakat genç liiı sükunetini bozmak is temcdi. Bir hülyava dalıp şitmişti. Bu. onun icin bir çesit pasif »avunma idi. Sorgu hâkimi ansızın sordu: Sızc kur yapıvormus . Bunnn t>ir sual mi. yoks3 kc sin mânâh bir cümle mi oldnfxı anlasılamadı. Gencvieve me calsiz bir sesle: Evet. dedi. Gaudet btı cevabı müspet karşıladı. Alâ: dedi. Plıilliefyi sahit tattu. Genç avnkat. susmaktan ibaret olan rolündcn stkılıvordu. Fakat Gaudet bu kaideve çok öncm verirdi Müdafaa vekili. sor?ıı sırasında susacak, ancak hâkim soz hakkı vcrdiîi zaman konusahilecekti. Avukatların şüç bir eevabı fıslamak için basvurduklan bin bir hilevi bildiŞinden Gaudet. bn kaideden hic sa^mazdı. Hattâ a\nkatları biraz alarçada durmnSa dAvet ederdi. tek. mü\ekki!leri, yüzlerinin ifadesinden, sorgunon devamı süresince karşılaşabileceklçri gfiçlükleri siderici çareler arayıp bulmasınlar diye. Peki siz hiç bir zaman muvafakat etmediniz mi? Hayır! Genevieve, sonra sitemti bir şekilde ilâve etti: Sözüme inanmnorstınnz. Razı olmadığını söyleyen bir kadına hiç bir zaman inanılmaz. Farzedelim ki biz erkekler böyleyizdir. Gururumuz vardır dnelim. Aramızdan birinin elı boş dönmüş olmauı ibtimalini kabul edemeyiz. Gaudet, atmosıere sükunet çetirmek, Genevieve'i gelecek suallere hazırlamak için işi lâtifeye döküyordu. Sorgular da, kisiler arasında çerginleşen havava böylece vnmnsaklık \c âhenk vermekten hoslanır, tehdit veya yumuşaklık. itimat veya güvensizlik, yavaslık. sertlik denilen balleri birbirleriyle uzlastırma£a çalışır. karsısındakinin gizli hüviyetinı bö^le^e mevdana çıkarmağa ça^rtt ederdi. Gaudet. me&leginin bu cephesiııin bir entelektüel tarafı oîduğunu bilmiyor değildi Hattâ bazıları buııda bir nebze sadistlik de bulnyorlardı. Genevieve, Gaadet'in tebessümüne zoraki bir gülümseme ile mukabele etti. Gaudet devam etti: Karşı taraf her halde bir itirazda bulunacak. Hem de kuvvetli bir itiraz olacaktır bu. Eğer Mösyö Dupre ile olan münasebetleriniz bana anlattıklarınızdan ibaretse, ba \asiyetname niye? Daha evvel cevap vermiştim. Şaşıyorum buna. Noter de saşmış Mösyö Dupre bu kadar akılsızca işler yapacak derecede fevri bir adam değildi. Bunu nasıl izah etmeli? Bana bu vasiyetnameden hic bahsetmis değildi. Gaudet, bu meselede kendisini en fazla hayrete düşüren noktaların bu olduğnnu söylcdi. Sonra fikrini açıkladı. Hesaplı bir samimiyetle konustu. Genevieve'in ifadesinde, bu vasiyetname meselesinin bir boş1lık teskil ettiğini, görünnşte mevcut olmadığı hissini veren bir mantıki teselsül bulmadıkça içi raha< etmiveceğini ifade etti. Philüet kendisi de aynı seyi düsündüğu mukabelesinde balnndu, Gaudet'ye biraz sabır tavsiye etti. Bir düsündüğu \ardı. Onu yavaş vata; olgnnlaştırıyordu. Bütün şüpheleri bu fikir giderecekti. Gaudet merak edip sordu. Fakat Philliet esrarengiz bir tavır takındı. söylemek istemedi. Zaten b > sözü rastgele sarîetmisti. x Gaudet daha fazla israr etaeydj devam ederaiyecekti. Gaudet nihayet. Simdi olaylara geliyomm, dedi. Gayet yavaş ilerliyecefiz. Bütün hareketlerimiz üzerinde dura dura. Genevieve ilâve edecek baska sözü bulunmadığını söylemek istedi. Fakat Gaudet dinIemedi, genç kıza, hastahanede özet halinde verdifi ifadtyi taf silâtiyle tekrar ettifi zaman, kendisinin de farkına varmadan bazı şeyier keşfetmiş olacağını söyledi. önce su iğnelerden başlıyalım. Hastanıza ne zamandan beri iğnt yapıyordunuz? On gündenberi. Bir ifne «a bah, bir iğne akşam. Belirli saatlerde mi? Sekizde ve yirmi üçte. Heparini biliyorsunoz. Bu ilâcı daha evvel de kullandıııız mıydı Arasıra. O akşam Mösyö Dupre n«sıldı? Çok iyiydi? Güney taraflarına yapacafı seyahat münasebetiyle lâtifeler ettik. Bir viski içmek istiyor, kalhe iyi gelir diyordu. Ama Doktor Mermet bu fikirde değildi. Mös 5 Mart Salı aksamından itibaren Italpaıı nikâhı (DİVORCE A t'İTALİEN^E) Franbizca Artistleri: MARCELLO MASTORİANİ DANİELLA ROCCA Ilâncılık: 551 2773 YENİ MELEK SmemaMnda Oskar mükâfatını kazanan bir film BAY OSCAK: PROF. NİMBUS'UN MACEKALARI: ^/ılllllllllllllillllilllllliilllltlilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllilll'llllllllllll IIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIfllllllllllllllllllltlllllllMIIIIUIIIIIHUIIUUIIlUnHUnUUIIIIIIIUU^