Catalog

pencere Sehir I Prof. Piccinato'nun şehri Meşhar Prof. Ficeinato'yu Unır m ı n n u siı? Ba türlü MIHIara hiç kimse tsnımam diye cevap vennez. Sanki ttnımam derse cehaleti meydana çıkacakmıs jîbi, hafif bir endişe ile, «oruyn: Hı . Hı. . diye geçiştirir. Ben Prof. Piccinato'yu tammazdım. îki üç yıl evvel gelip tstanbnlda konferanslar vermis pek ünlü bir sehircilik nzmanıymıç . Demis ki bn adam : Biz, Milano'da nakil vasıtaları çofalıp trafik tıkanınca ban binaları istimlâk ederek yolları genişlettik. Ve sonra şehir yayılmasın diye kat musaadesini artırdık. Binalara yeni katla* yapılınca sehir daha da kalababklastı. Vasıtalar çogaldı, trafik yeniden sıkıştı. Teniden bazı binaları vıkmak zorunda kaldık. Tollar biraz açıldı. Ama sehrin yayılmasmdan korktuğamnz için yeniden kat savısını artırdık. Binalara yeni katlar da binince kalabalık daha da yoğunlastı. Tollar gene dar gelmeje başladı. Bannn uzerine yeniden bazı binaları yıkarak .. Ve devam etmiş Prof. Piccinato . Bilmem eski ve yeni Milano'yn gözönüne getirebiliyor masunnz? B«n ba şebre gitmedim. Fakat gittikçe gb'ğe dofru uıayan binalar ve ba binalarııı dibindeki daracık sokaklarda birbirine girmıs arabaları ve Insanları gdrür gibi olmorum. Bir kâbns Bir fasit daire . Eğer şehri genişletmeyi göze almazsanız binalar vükselecek, insanlar çoğalacak, insanlar çoğalınca yollar daralacak, yollar daralınca binalar yıkılacak. . Yerinde say politikası. Fasit daircnin yeni Türkçesi nedir bilraiyornm. Her halde iyi bir karşılığı olmalı. Çünkü biz ber halimiz ve ahvalimiıle tam bir fssit daire içinde yaşıyoruz. Pabacu büynk hazretlerinin hapishaneden tahliye edilmesi şu giinlerde bn fasit daircnin çemberinde bir noktadır. Küçueük bir nokta. Biz ba naktayı alıp çarsaf gibl gazetelere manşet diye çekiyoruı. Gercekten de gazetelerimiz ne dehsetli mansetler atıvoflar. Beyefendi hazretleri tahliye edileeeklermiş. Sıhhi tebeplerle Eger sağlık heyetinin raporn âdi posta ile \erilmeyip ekspres ile atılsa imiş, çoooktan olacakmış bu iş. Şn ise bakındı siz; poatanın bayafılığı yüzünden tahliye geeikmiş Ahali icine yayılnuş tnüritler diyorlar ki : Beyefendi istese çoktan çıkardı. Ankaradan kac defa geldtUr, ayafına kapanıp yalvardılar. tstemedi. Nihayet yalvara yakara razı ettiler. Kendiai için değil, fakat vatan ve millet uğraa kabul etti. Hele bir çıkaın... Ne yapaeak çıkınea? CHramadm raı gasetelerd*? Onee ver elini Ankara. AnıtKaMri ziyaret. . Sonra degro fıtanbal .. Arkamndan Izmir . Etan kendi refikam hanunefendlnin n t u r ı , henı eski Başba!"»•""• refikaaııu «iyaret edeeek . Allah, Altah... BatU ba adam kMto idi. darama afcrdı, B*f •** tKt CUMHURIYET ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı 22 Mart 1963 1 DÜŞÜNCELER | ıııışiıınıııııııııııınııiHiıııııiHiuınitnııııııııiıııııııııııııiııııiıııııııııımınııınııııııııııııuıııııııııâııı w*tifium M*an. Aaaft h«f T*raatyenler, Eraniyet mfibahanlar, b*fb*kanlar . Onlar teUşlı. Rasrct oagta masta, ama raaşatlah herİMİ4« dizte olmalı. Ba arada Sayın Basbakaaaaus Ue belikopter toklif etmi*. ama bizim ki : Blnntem... diye «raJd tekllfl red» etmiş. BaJnodı bele, •akttvle Çankayada eip teklif ettilerdi de ona da binmek IrtememisH. Senra sorla blndirdiler. Hem helikopter reddedtlir ml esmrn? Hele bir eski politikarı için tamamen «y(tflutar. Bir kere yükselip alçalır. Sonra tepesinde fınldağı vardzr. Daba ı<mra nereye konaoağı bellt olmaz. Ote yandan şn heyeoanlı giinlerde memleket «maibuatı» vaKfeatnl ifa ederek hazretta fıraklı ve firakb pür taravet feteğraflanm birbiri ptşiaıra yayınlıyor. Altında açıklamalar : «Sabık ReMcnmhvr Haıretleri Patagonya Büyükelçiuni kab«l ederUrken...» Ve mfiritleri pek aerUeniyorlar bn reıiınlere bakarken Staefin kanariından y a t «üurao pelitikacı esnafı, eteklerinin zillni N B Tİteae taimmş perrane gibl «rtalıkta dönüyorlar. Geeen fftn bWm kabveeimfı Cemal efendiye Ne var ne y«k Cemal efendi, dlre «orranştam, siyasi ah vall nasıl (#rftr«MaoT Bırak Allahaşkını be^ün, dedi, emeklilerin elinde kaldık. Tanlif iSytftyor O m a l efendi, bis memmriyette gencecik adamı emekltre ayınr ko>eslne otartnruz da, siyasette ilâç için tek kişiyi emekliye tevkedemeyiz. Bir fasit daire ki. ortssında Îki kişi leksen kath btna gibi yükselir, aşagıda insanlar birbirlerini yer... BflrBn yollar tıkanık. Zaklr Frof. Pieelnate'nan şebrine döndftk. Bakalıro şn çemb«ri •« lanıan kınp memleketi Meşrntiyet B«f ti ı».rır İEVLİT VE HATİM DUASI «elın v* babamız EkneMl OoıatBa. TC Tekel Bakanlıeı Baş Müfettişlerinden ABDULLAH F. BAHTOGLU'nun vefatmın blrinci »enesine tesadüf eden 24 mart 1963 pazar gflnu öğle namazmı mütaakıben Levent Camiinde ruhuna okunacak Mevlidi Çerif ve Hatim Duasma bütun akraba, dost ve dindaslarnnıziD teçrifleri rica olunur. Ssi Mönire, Ofullan Ekrem ve Müfit Bahtoğlu Cumhuriyet 3653 Anıdolu dağlanyor. Bu daglan, na ıkı buyük ışık bu tepelcri aydınduçtu. Her birinın latacak ısık nere1 de Yeni bir ayŞehrimızm trafik durumunu dü a y n bir hikâyesı v a r Bu. ajnı zadınlığa susamış ozeltmek için çahşmalar devam etlan Anadolu halmektedir. Bu arada taşıt sayısının manda Turk halkı1 her geçen gun çoğalma ;!, almar. nın hıkâyesi. Bırıncı ışık bır des deniyetm temeltTen altu"!t olması kı, karanlık içinde, çomelmış, kentedbırlerı netıcesız bırakmaktadır. «andı, bır yerleşme ıdı. bır kuru idi dısine yol gostorecek fıkri bekliîlk olarak trafığin aksaraasına | lustu O, kaderımızın bu topraklarYahya Kemal, ouyusu bıtmış yor. Çıplak ayaklarını toprak ısıtd a b ı r sebep olan dolmuş durak ve terkuru'uşu, toprağın, suyun, bu eski dunyayı, bu eskı kulturu mıyor. Kışın hayvanların sıcaklığıminallerı Ue park işaretlerinin [ havanın Turkleşmesı ıdı. huzünlu bır dılle anlatır. Gokler na Mgınıyor. Toprak ona kusmuş, yerleri duzenlenecektır. Bu eüm1 Oturduğum koyun penceresınden den artık toprağa nur ınmedığıni artık onu dojurmuyor. Her tarafta yobazın karanlığı kol leden olarak şehrın bellı başh cad uzaklara bakıyor ve bunları du soyler ve: •>• • e v o r de ve meydanlanna konacak 4 bin junüyoraum. Karanlık içinde dağAba w , port var meydanda e r ! 8 « Efsun ve dualarla halkm trafik işaret levhasınm hazırlan lar. tepeler, koyu koyu, yumak yuvok,' kursağına gıren son buğday tanemak gorunuyordu. s i n e masma başlanmıstır. Horaaan illerinden bir haber | ^ozunu dikmış. Kovu kaplavan sessızhk bana yer | ö t e yandan Belediye Trafik Şube Dağ başları karanlık; evler, köyyok! yuzunun ılk kuruluşu urküntusunu j si, Belediye hudutltrı içinde kuruUzun yollarda dnrdnra bir eser ler karanlık. Arada sırada havada verdı. ! lıcak benzin istasyonları i l ı ilgıli yok korkak, saşkın bır parıltı yanıp so Anadolu dajlarma dusen ilk ışıj olarak bfV yçnetmelik hazırlamışDiyarı Roma gelmis evliyadan. nuyor. B J urkek panltı; çağın yeğı dufündum. Kulaklarım at kiş! tır. Yönetmelik Vilâyet Trafik KoÇünkü artık ç mistik rtünya yı ni evliyası oğretmendır. nemeleriyle, ınsan seslerıyle doldu Toprağı oniarın nuru aydmlatamısyonura gonderilmîstir Bır an kendımi toprakla aynıleş k'lmıstır. Artık gaipten ses, gelecak, kalbleri oniarın nuru ısıtacak j tırdim, bır an kendımi toprak gıbı Ceğ* yol gostermıyor. Şair bu çödıyorum. Ve bırden, dağ tepelerınTürk Dil Kurumu dilimize j hıssettim. ken medeniyetın ruhuna son dusyı ışıkların giren yabancı kelimelerden I Çaelar boyu Anadolu toprağınu Okuyan son insanın valnızlığını bu , de, sular gıbı oluyorum. çağıldadığmı eorur giDi Onlar ye l yerle^mış, uygarlık kurmuş mıllet tun ılıklerınde hissediyor: sikâyetçi I nı çağın e'ilnaları, onlar, dağlara Türk Dıl Kurumu, dilimizin arı lerin dıhni duyar gıbi oldum : LidBn şek bafnmda her çün ş i h ü j duşen ıkıncı ışık. Onlar bu karan lajması. özleşmesı ve dil birliği ya. Frıkya, Hıtıt, Yunan. Roma ve bigâh lık çalkanıs içinde el yordamıy.e nin yurt ölçusünde sağlanma'i için Bızans dillerı . Hepsi toprağa kaDslaştira «hauu» devip dergâh tokezleyerek geceyi varacaklar; dı çahşmalarına devam etmektedır rışmış, toprağı suyu mayalamıstı. dergâh > orum. yepyenı bır ikK Bu konu ile ilgilı olarak, Türk Dil Ve sonra turkçe Ümit ettim ki bir piri dilagib ° y odasının penceresınde gordü Um gıbi geldi. Ve buyuk bir maKurumu resmi dairelere bir yazı Detin: «De»tnnr!» mihrabı ha ğum bu duş benı Cumhurıyetm ılk eera geçirmıs Anadolu toprağının göndermıstır Yazıda, batı dillerinfadan.' yıllarına götürüyor. O ınanç yuklu, de kullanılan sozluklerin dilımız suyunu, havasını değıştırdı. c Rum o umıt yuklu yıllara imrenerek ba iklımı » Turk iklimi oldu. Köylu *** de çok kullanıldığma işaret edilkıyorum : Ortaçağın butun kalıntıkadınları bakraçlarla, kovalarla ırYeni bır çağ başlamıştı Bu ça Urı supurülmus, Anadolu topramekte «Gittikçe gelışmekte oUn roaklacdan su taşıdı, oniarın tü» gın aydınlıjîı oniarın ıçığını kar ğ.nda yeni bır doğuş, yeni bır kubu tehlıkenin «ızın yakm ılrinizle kulerı ığde ve soğut ağaçlarına sın rarttı Nur sutunları boslukta sım ruluş var. Medreselerın, tekkelerın önleneceftını duşunuyoruz Bu akıdi. Arka^ı kesllmıyen Turk akmcı ııyah bırer golge oldu. yerıne oğretmen okuiları jçılıyor. mı dilimizin b«Şımsızlığı yönunlannın nârası karanlığı dalgalanBır bsjka uygarlık ooları onune onemle durulması dırdı, dağ vadılennde yankılar bı kattı. Bulunduğu diyardan supür Kurtuluşun yeni tapınağı olan bu den, uzerinde okullarda \arının Türkıyesı hayal birtehlike savıyo rakarak toprağa karıstı. Anadolu du; onları kendı toprağmda sığıntı gereken, cıddî edıhyor. Bunlar dağbaşlarına dutopragında yeni bir ırkın ruzgârı ve gereksiz küdı. ruz » derılmektedir şen ıkınci ışık, kurulan yeni Turesü. Asya'nın yuksek yaylalarınYolların onarımına devam Çunku eskı duzen yıkılmıştı. Çun kiyenın evliyiları dan Çukurovamn nemlı toprakla ku oniarın bdevleri bıtmistı. Onla* * * olunuyor rına, ıç Anadolu'nun bozkırlarma, rın dunyaları sonmuştu. Onlara saBırkaç yıl önce Dogu ıllerının uI. E T T Idarp^ı bozulan yol yeni bır halk. j enı bır âdet, yeni rılmak, onlara dayanmak bır oluye zak sınır köylerini dolaşmıştım. lardan bır kısmını onarmıya baş bir ahlâk yerleitı. bel bağlamak gıbı bır kuruntu, bır Köstebek yuvalarını andıran köylamıştır Idare onarım ekipleri geç Dağ tepelerınde Turk velılerinın vehım olmuştu. Dünku ı^ık bugun lerde pırıl pırıl yanan okul bınatiğimiz ay içinde 914 metrekare kandili yandı. Bu ilk mânevi ışıktı. karanlığa, dunku atılış bugun tuSdi, 2376 metrekare beton yolu o Horasan erenlerı, Hırıstıyan velıle tuşa çevrılmıştı. Oniarı mezarların ları gormuştum. Uzaktan &ır daSbaM kirakolunu aadıran bu okulnarmıstır. rıyle karıştı. Toprak, yer yer yeni da, turbelerınde rahatsız etmemek, lardan çrtğunun kapısı kapah ıdı. Öte yandan Î E . T T otobusleri den fetholundu. Butun eski kültüronlan hayata yeniden surmemek | Ve oğretmen koy ağasmın koltutynı süre içinde î 445^87, troleybüs. ler de 141 938 kılometre yol katet ler, eski gelenekler, eski ahliklar ( gerekirdi. Bu, olulerı mezarların' ğunda, koy ağasının odasına sığınve eskı dinler ortadan sılindı « Dı dan çiKararak eskı gorevlerme ça mıs ha7in bir varlıktı. öğretmenin mıslerdır yarı Rum» un ruhu, dokusu ye ğırmak g:bı bır şeydı. ctor;tc=i karakol kumandanı ile aBir günde 195 şoförden 6145 nılendı; o Turk vatanı oldu. O ölulerı çağırmak tekın degıldir ğanın b,ımayesmde ıdı. nun hayatı, onun macerası, onun Onlar ancak çarparlar. Onlar anlira para cezast alındı O zaman niçın karanlıktayız anDun şehrımızın muhtelıf semt dılı ve onun inancı içinde toprağın, cak kotuluk yaparlar ö l u l e r haya ladım. Ve' şımdı nıçın yobaıın hayaletı koylerde, sehırlerde kol gelerinde yapılan trafık kontrolle havanın, suyun tabiatı degıştı. Tap ta donmezler. Ölüleri uykusundan uyandıran zıyor . ve neden toprağı karanhk rinde trafik kaidelenne »ykın ha duk Emre'ler, Yunus E m r e i e r ; Ha r«ket eden 306 şoförden 195 ine ih cı Bektaslar, Hacı Bavram'lar, Ko | lar, olulerın mezar taîlarını soke ' bir ku^untu eıbi onlirın kufrü sarbarname ke^ılmıs ve 6145 lira p« yun Baba'lar, Gevik Baba'lar sınır | rek onlardan medet umanlar olsa rms anhvorum. boylarını manevi bır kusaK gibi olsa mezarhklarda dol»şan sırtlan }in para cezası tahsil edılmi|tır. Şoforlerden 90 ı kl*kson çal sardı Her koyde yatırlar, her çe lann gorevine katılırlar. Öyle olduğu ıçın devlet çoktu mak 134 u ya";»k yerde durmak. hirde evhvalar bırer manevi kan82 S l de çeşitli trafik kaidelenne , <*»' gibi ısıl ışıl yandı Yeni bır Vatan dağıldı. Ve Anadolu halkı ı i i n a n Rahmetll yefenim Alparılan S J " e n ! bb ii rr dd ii n . > ''eennll bb ll rr kk u rr uu " ılk ve son toprak parçasını, canını j > uymavan ^uçları işlemekten sanık ] Avtımur'un ı)U teshl» ve ted«lusiu bu. Şehırler oniarın avdmlı dışıne takarak kurtardı. bulunmaktadırlar vlMnl yapan Ankara îşçi Slgorğiyle yıkandı. Ülkeler o n l ı n n bn Ama sırtlanlar mezarlıklardan 4 tasraiı hir harda rezalet talan Kurumu DahlHye Müteayrılraadı. derlıjıvle ahndı hassi'i Dr MUSTAFA. ŞtMŞEK, çıkardılar * Ve Ortaçağ oniarın menkıbe ve * * * K B B Müt Dr Osman özer önceki gece saat 22 sıralannnia efsanelerıyle kapandı. Oturduğum koy p«neeresinden BitıkcL Patalog Dr Şevkiye Tepebasındaki bir sazda h&dise çı Anadolunun Turklesmesi boyle uzaklara brikıyorum Straf koyu k» Güıvgor. Op. Dr Doçent Hüsnü karıp konsumatris kadınl«rın u oldu. Imparatorluğtın kuruluşu ranlığa gomulu. Yatırların titrek '• Goksel'e ve hastalığı esnasında zerlerıne .«aldırmak îi b6yle oldu.Hiklye. ka'ndıllerî artık yanmıyor. Dağ ba | İ tedâvtsl ttin tıhbın h*r tflrtu rah. pohsler tarafındajı yakalan.50aa .erjiı.JB«.çöküntü sındaki uıklar sönmiîs, sıyah bir * lmkanlannı kulla^rak sefk»tlı ~" ' '" Ankara bir devletın yıkıhşı, bır milletin | toprak kabartısını andıran köylere J vardımlarda hulunan 1 tl vas Bblukbaşı ile arkadaşları g o ç ü ş u dejSı , bır kultürün, bir me y ı l d u l a n n sönük parütısı damh t Tıp Fakultest K B B Kllnfii J Sann Diretetortl Sadık Çomlekçı. Kadır Derıce ve Dımıtri Kemerlı, ıçkınm tesırıyle Prof. Dr. • Guler saz»dakı tandtlyeleri kır # EMİN BURAD'a • mağa başlamışlardır. Sazdaki ear | (' Doçent Dr Sadı Berkmen. B»»sonların mudahale'i uzerine Ilvas ı f apıstan Dr Neemettın Akyüdız. Bolükbası yanında bulunan S san O Dr Klmet Esmer, Dr Orhan tim uzunluğundakı bıçağını çekeTuran. Afl^tan Dr Erüp Dogan Dr. All Hıza Kc^r. Dr Onal rek konsumatris kadınların üze23 mart cumartesi günü saat 10 dan itibaren Beyoğlu IstikTürkcan Dr Ünsal Erk»n ve rine saldrrmağa baslaıftlştır. Bu lâl caddesı Dormen Tıyatrosunda • Bankamıım yarım MİLYON kıymet'ı hemşıre ve personeh. ıırada sazdan içeri gıren polis elıralık 1963 yılı ilk ikramiye çekılişi ozel bir programla birlikne. te<=rkkür ıçln gazetentzln kipleri mutecavız kavgacılan yate Noter huzurunda yapılacaktır. t^vassutunu r!ca ederim. kalamıslardır. Takip etmsk istıjen müşterılerımızın dâvetıyelerinı aJmak Ameası Ecz S Numanofhı iizere mevduatlarmm bulunduğu Şubelernnize müracaatlan MART 22 SEVVAL 26 rica olunur. Cumhuriyet S675 Trafiği dözanlemek için çalışmalara devam ediliyor Dağ başındaki ışık Cahit Tanyol HEM Okuyucularımdan Mektuplar (Öğretmen Okullannm 115 inci yıldönümü münasebetiyle) A lman\anın tserlohn şehrinden mektnp yaıan r e adının a«ıklanmamannı Istiyen bir Tttrk dohtorn, geeenlerde bu ıfitnnlarda s ö ı konnsn ettljflmiz Almanyadan gSnderilml» bir başka THrk okavncnmun mektubunn ele alıyar. O mektupta Alman televizyonunda gtoterilmlş elan TnrkİTe k«nalu röportaj yeriliyor, blzi yaçayısımınn en ilkel taraflarirle ele alan filmln garaıkarsne maksatlarla çevrildlgl büdirillyordn. Doktor Oknvucnm, bu fikirde degildlr. Filimde bakikat olmıvan bir tek taraf yoktnr. Ordnmnz medhedilmekte, fakat bir taraftan da kSylBnön sefaleti. politikanaı daltletl, aydının menfaat düşkOniaft taıvir olunmaktadır. f OkuTueum, mektnbun ıonunu şövle bağlamaktadır: «Alman filiraeller objektlf idiler. Bnnda darılacak ne rar? Vaktiyle bir yabancı profesör dostnma Ankarada ne dive roerkeplerin re^imlerini çekmeye meraklı oldugunu sormaştum. Bana (Ulos meydanındaki İş Bankası binasının resmini mi çekeyimî) eevabını vermişti. Bize bıkikatl saklıyan doıtlar lâzım değil!» Ben de onnn gibi dfişfinuyorum r e zaten yazımda bn noktayı belirtmiştim. * * * lstanbulun Akıaray aemtinde oturan okayucam Y. özelen, Frankfart'tan tstanbula yaptığı bir nçak yolculuğnnnn Intibalarını anlatarak davduğu derin infiali aaklamıyor. Mektuba bakahm: cUçagımız Frankfurt'tan sonra, Milano'da bır gece önce maç yapan Galata«aray takımını almak üzere program dısı bu sehre indi. Ve buradan Galatasaray futbolcularım aldı. Dogrusu Turkıyeyi yâd ellerde temsıl gıbi bır vazifeyı ta şımakta olan bu kafılenın yolculuk boyunca yaptıklannm han gisinden ^jahsedeyim bılemiyorum. Uçağın hostesine çelme atmak mı, lâf atmak mı ararsınız, koltukların uzerine ayak dık mek mı ıstersmiz, hulâsa; tâ tıtanbula kadar tam minariyle bır rezalete sahit oldum. Yanımda bulunan cıddi bır Ingihz yolcunun bu kafilenın hangı mıllete mensup olduğunu sanki bllmez gıbi sorması teessiırumu nasıl arttırdı bilemezsiniz. Gazetelerde resimlennı, uçakta da kendılerini tanıdığım bu gayri medeni topluluğun ( 3 5 kifi hanç) gittikleri yabancı yerlerde ne çeşit kepazehkler yapabıleceğıni tasavvur buyurunuz. Yolculuğun hele uçak yolculuğunun sukun ve sessizlıği icabettıren hususiyeti, bu çımarıfc gençlerin keyfine râm olmustu. Daha önce geçen sene bır defa daha beraber gitmek talihsizligine uğradığım bir ba?ka sporcu kafılesinin terbiyesizliklerini bilvesile hatırlatırken, Tür kiyenin şeref ve vakarının ne hallere düsürüldüğünü acı acı düşünüyordam.» Çok ağır şeyler yazan ve kullandıjh bazı kelimeleri kanun zoru ile silmek mecbvriyetinde kaldıfımız okuyncomuznn dojmuş oldugu infiale iştirak etmemek mümkün değil . Bu taşkınlıkları gösteren Galatasaraylı fntbolcular göz konnüu yolculnkta âstelik yurda bir zaferin sevincini değil, ağır bir mağlubiyetin teessür ve hicabım getirmekte idiler Maazallah bir de galip olarak dönseydiler neler yapaeaklardı, diye dnsanmemek ve firpermemek elden gelmiyor. Bnnların başında idareel denilen adamlar yek m ı idi, k t t n m ? Bıktık ba taşkınlıklardan... * * * Mimar Famk San, mektubunda bef yıllık plftnm aygvlanmaya başlandığı gfinlerde milletce kemerleri •ıkmamız lftatnt gelirken getirttiğimiı bir Fransız şarkıeımna etek dclura para vermemizi ele alan fıkramm >öz konuıa ediyor, biıfmle aynı fikirde oldağn halde sanatkftn dinlemeye gittiğini bildiriysr, »onradan ba adamın Mente Carl* radysaandald hattaiık proçra mında memleketimizi faalaaiyle öven bir konaşaıa yaptığını anlatıvor. Ba ianatkârın löılerinl duyanca biaim beeevikıiz, ma»raflı dış propaganda gayretlerimizi hatırladığiBi bildiriyor ve. Kendisine verilen kıymetli dSvialerimizi ben bajışladım. Sizin de ayru teselliye kavnsmanız için bn satırları yaııyornm» diyor. Ba Fransız sarkıcısı, biıim için aatroncmlk diyeblleceğiıniı paralarla getirttiğimiı ilk yabaneı aanatkâr deslldir. Biı boVIe davrandı, hakikaten aldıkları belâl a l n n , dlyelim. Ama j» 8tekiler? Cmrmt F t t a l BAŞKUT A K B A ]\ K İKRAAıİYİİ ÇEKİLİŞİ T TEŞEKKÜR Tanrımn rahmetme kavusa* aergili babaaıız İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESt ve MATBAASI SAHİBİ SAATLt ; MAARİF TAKVİMLERİ MÜESSİSİ . A K B A N K T.A.S, Ş UMUM MÜDÜRLÜĞÜ V. E 1 7 00 13 Zl lt 47 19 28 M 54 ] K 33 5 59 9 26 12 00, 5 17 Reklâmcıhk 1256/3623 CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Senellk « aylık 3 aylık Türklve Harir! Llr» Kr. Lir» Kr 75.00 150 00 40 00 80 00 22 00 44 00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaaeılık »• Gazetecllik Türk Anonlm Ştokctl Caialogiu Halkev1 Sokak No. 3941 Sahlbl Yazı lşlerlnı fulen ıdare eden Mesul Mödtlr 1 3 1 ' E 5S > va G N M Î Bir Müessese İçin îstanbul civarmda istihdam edilmek ve personel eğıtim ve ikmal işlerine bakmak üzere bir ME VLIT Çok sevglll büj'ügümüı aziz ruhuna hedlve edilmek Uzere. vefatının 40 ıncı güntlne raatlıyan 23 Mart 963 cumartCfl (Tirnü cjle namazmdan sonra. Beşlktaş Sınpnpaşa Camimde Mevlldt Ş*r;f okutulacaktır Akraba, dost ve arzu buTuran. lann tefrtflertnl rica «derlz Ailesl İDARİ İŞLER SEFİ aranmak+adır. Aranan yaş baddi azami 40 dır. Lojman verileeektir. Bu mevzularda tecrübelen olan taliplerin talep ettikleri ücretle hal tercümelerini Galata PJC. 666 adresine göndermeleri rica olunur. Reklâmcıhk 1272/3666 Bayan ZEHRA ATAÇ'm j İ j J « J İ t î İ NAZİME NADt KAYHAN SAĞLAMER * ANKARA BÜROSU : Atatürlc Bulvarı Yener Ap.Ye«l»«hir Telefon: 12 95 44, 13 « 10. Ilânulık: 964/3646 12 09 SS, 17 57 35 • DOGU İLLERt MEKKKZ BÜROSU: rine Catherine konnşmaya başInonü Caddesi îşmen Han Dlyarbakır ladı. O da ilk ifadesindeki aynı Teleftm: 1061 kelimeleri knllanmava çalışı• yor, Cassidis'nin tavsiyesine G Ü N I I İLJJSRİ MSRKSZ BOROSTJ : uymaya gayret ediyor, yâni, Ko«Uksaat Meydanı I A I M B a » hiç lümra yokken değişik şeAdana Telrfon: «SO kilde konnşap evvelce »öyle• diklerini bozarak mahiyette iOaxetemljM gönderUen T«ZÜ*T hofade vermemege dikkat ediynr nulaun. konulmasın lade «d&aez llâniardan roeeuliyet kabnl eransıaz da. * Gandet: Abone ve Uân l»leri Jçln. larfuı Birçok noktalarda ikiniz üstüne «Abone» veya «llân mutabıksınız, dedi. kıjüınm konması lânmdır. BU GAZETE BASIN Genevieve başını kaldırdı: YASASINA UYMAYI TAAHHÜT Ben sâkin defildim, dedı. ETMİŞTÎR. Ba noktada madam Dnpre yalan söylüyor. BAY OSCAR: Genç kızın hâsin tavrı. o xa mana kadar sikfinetinı muhafaza eden atmesferle tezat teş kil ediyordu. Gaadet: NACİ KASIM ın cenaze merasimin* iştirak etmek lutfunda bulunan, bizzat gelerek Teya mektup, telgraf, telefonla acımızı paylaşan muhterem akraba., dost ve yakınlarımıza, müsterilerrmize, cenaze merasimi sırasmda büyük yardımlannı gördüğümüz İstanbul Trafîk Müdürlüğüne sonsuz minnet va şükranlanmızı arzederiz. AİLESİ İlâncıhk: 962 3649 Cumhurljet 365G ^iıııııııııifiıınıiMiıııııifiıııınııııiMiııııııııiiNiııııııııtıtıtıııııııııiMiııııııtıiHififiıııııiıırırifirıriıııifiıtırrrrtınıııııııiıtıııtfiıııııııııııııııııııu = CU!VIHl RIYKT'in Tefrikası. 38 *WAN: Jean E E E E E ^ = Ej E S E H E; = = E E E E Cassidis meranan, c e v a b ı dinl i y o r d u . O z ı m a n a kadar ber ş e y y o l u n d a gitmistı. « assidis, Gandet'nin bü*ün suaıîerini. âdeta k e l i m e s i kclımes'tıe, önceden tahnıin etmisti. H r l e kaygan bir zemiıı ' ' e m e k olan son sualini. S ı r ı n g ı d a k i ilâcın ö l d ü rücü bir sey •ılduğTinn düşünm e k i e bnnn b i l m e k „ a r a s ı c d a gayet küçük bir fark %ardı. Igne ile ö l ü m arasuıda derhal Dir m ü n a s e b e t k n r i p fazlasiyle tetâşlanırsa, Cathcrine patav ıııziık e t m ' ş o ı m d u . A v u k a t . Gaudet'nin alaeagı c e v a b ı dört çözle b e k l e d i g i n e emindi. Catherine idareli davranmış, t e h l i k e v ı savustnrrnns ÂSKVOLUNDA Catherine'in dehsetle irkildiği göılerden kaçnadt. Cassidis: Sakin olun, Catherine, dedi. Ne yapalım, zamri bir şey bu. Sonra Gandefve döndü: Onnnla ilk defa karşılaşıyor da. Gaadet, sadece «anlıvorum» diye cevap verdi. Genevieve icin de dummnn pek taoş olraa dıjını düsünüyordn. karnaak, durumu kökünden defiştirmek, bn odadan serbest olarak çıkıp çitmek ünudi de okuyacağından dehsete düşüyordu. O serbestçe çıkarsa, ye rini Catherine alaeaktı. Gaudet'nin, içinde çalıştıfı bn kas vetli oda felâket kokuyordu. Bir az sonra, Genevieve, Cat herine'e bir metre yaklasmi' balannyord*. Cassidis ve Pttil liet b i f â n e tavırlar takınmıslardı. Genevieve. Catherine'in tâ trezlerinin içine baktı. Cassidis, genç kızı, bn haliyle bir hakkaniyet heykeli gibi görtniiştü. Hastabakıcı kız, Catkerine'i görünce hiç de iirkmnse benzemiyordu. Talnız, bakışları, karşıçındakini, yere serilme < i gereken cılıı bir düşman gi< bl gördugü mânâsını tasıyordu. Catherine, gözlerini Genevieve'den çevirmemeSe karar ver miş olmasına rağmen, bakışlarını \ere ilk indiren o olmnstu. O gırada, sorgn bâkimi her ikisini de oturttu. Genevieve'lc Philliet've kendi tarafında yer çöstermis, Catherine'Ic Cassı dis'\i, karsısında otııran zabıt kâtibiniıı yanına oturtmnstu. yüzlcştirmenin facia sahnesi ptrafında yapılacağını. diger kısımların henüz tahkikat saf haunda bolnndvğnnn söylemiş ti. Sonra Catherine'in ifadesine ait aaptı Philliet'ye nzattı. Zap tı aknmak > > Ç n Genevieve'de avnkatiyle birlikte efildi. Oku dokça yanaklarma kan hnenm ediyordu. Nihayet, öfkesini zapt edemedi. Yalan söylnyor, yalan aöy ltİT*r, dedi. Bana söylerken yine Catheriue'e bakmıştı. Catherine'in kı zardığı gdrüluyordu. Cassidis vavaş sesle sordu: Madam Dupre'nin ne bakiBMİan yalaneı oldufunu. atat mazel Gene\ieve Leblanc tasrih edebilir mi? Sâkinmisim. di^or. Nasıl söyler bunu? Halbuki ben Aradıçı kelimeyi balamadı. Gaudet müdahale etti: Bu kadar acele gitmeyelim. Bastan başlayalım. Genevieve'e döndü. Eskiden dinlediklerini bir kere daha dinliyor, adalet tekrarlardan holanır, ifadeler tekrarlanırsa hâfızadj. unutulmns biı şey dirilebilir, diyerdu. Genevieve, çocukken, her hafta. avnı papaza avnı uiak tefek şünablan itiraf edi<ilerinl hatırlıyordn. Acaba uııuttuğıım bir sey, bir «öz, bir hareliet var mı di\e hâfızasını ıvıd»ıı iyiye jokla\arak konusu'ordu. Sözlcrını bıtırditı zaman. ılk ifadesinin hır kelımr^inı bile deiiitırmemıs oldu^unıı zannedivordu. Sonra, Gaudet nın dâ%cti üif Reklâmcılık 1271 3 * 3 • = = = E E ^ = = E E E E = E E E tn. Gaudet devam etti: Genevieve'e «onıp öğrenir. derhal kocanııın \anma ko?abilirdiniz. Bunu yapmadım. Genevie\e°in halindeki acaiplik beni bundan alıkoydn. Oaudei haval kınklığına u | ramıstı. Cassidis, bunnn farkına \armıs, sevincinden kabına sığmıjordu. Gaudet: Gene\ie^e Leblanc bnrada, koridorda bekli\or; Sizi onunla yüzleştirmek istijorum, dedi. Genevieve oda kapısının 6nünde gSıüktfigii zaman, İlk gördfiğü şey, Catherine'in nrtı olmnştn. Bir an. nefesi kesilir gibi oldu, dnrakladı. Felâketine sebep olan bn kadınla ilk defa karsı karşıya geliyor do. Arkasından relen Philliet onn yavaşça itti. Knlagına fısıl dıyarak metin olmasını tavsiye etti. Genevieve içinden: «Avnkatlar, her halde, idam raahkârnlanna da bu s»»ü sö> ler» dedi. Genevieve tam >anı başjn» çeldifci zaman, Catherine dö nüp baktı. Göz «Sze gelecekleri bu andan korknyor. genr kızın bakıMannda sade. kin %* raz değil hakikatı meydana çı Sâkin blmaya gayret edin. dedi. Her şeyi »öylemege hakkınız var. Ama sinirli almamak kendi aaenfaattniz ieabıdır. Güç bir şey bn, diye eevap verdi. Suçln sayılıyarmm. Halbnki madam Dnpre benim mâsnm oldugumn biliyor. Bn sözü söylerken. yÜ7Ü bas ka tarafa dönük Catherine'I yi ne tepeden tımafa süzflyerdu. Cassidis: Bu hücumları zaten tahmin edi^ordum. flec1!. Onnn irir. madam Puprf'dTi, hunlara kRtıvon kar^ılık \ermcmesini ı PROF. NÎMBUS'UN MACERALARI: rica ettlnu Bu e\e'\ scfcr Philliet de Gene ı n>ardı: < Arkjsı var) ~i | ^AllllllUlHIIIIIIIIIIIIIIIİIIIUIUUlUUIIIIIIIIIIHIimilimillllIIIIIIIMrilHUMIIIIItlllUIIIIIIIIIIIIIIIHimilHIMIIIIllllll^