29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖBT CUMHURÎYET 5 Ocak 1963 Çukurovcılıkır 41 yı önce bugün düşman istilâsındon kurtulmuştu Yazan: Ozer Ozîep Çukurovahlar bugün taşkm bir neşe ve sonsuz bir heyecan kasırgası içindedirler. Caddeleri davul zurna seslerinden, insan selinden geçilmez bir lıalcfe.. Bir bayram havası çökmüş şehre, ovaya ve köylerine.. Al ve beyaz renkler uçuşuyor Çukurova'da bugün... Çukurovalı, yedisinden yetmişine kadar bayram yapıyor, bayram... Neyin bayramı bu?. Bu bayramın bir tarihi var, onu kısaca hikâye edelim: «Hasta Adam» dedikleri Osmanlı Jmparatorluğunun sınırları daralmış, bir de başına 1. Cıhan Harbı belâ olmuştu. Işte bu harbin daha ikinci senesinde, 16 raayıs 1916 da Fransanın Beyruttaki General Konsolosu Pıcot ile Ingiliz Hükümeti adına Albav Sv!:e« ars sında varılan bir anlaşmaya j ö r e Kilikya, Fransızlara bırakılacaktır. Halbuki daha o zamanlar Adana bizim elımizdedir. Ama, saygısızcasına bu anlaşmalar olup gitmektedir. Q zaman, Adanada Nazım Bey adında bir vali, Binbaşı Tevf'k Rpv ar'ında d:ı bir i^n Yazma kitaplar Yazan: Muzaffer GÖKMAN Taıarın yaşadıjı tarihe göre Temizlikle karışık naftalin kitap da eskiyecek, bn yönden kokan küçücük bohçanın koayrı bir değer kazanacaktır. caman düğütnü, bü\,ük bir iti3) Kitabın müellifi tarafınna ile açılıyor, tkinci bir bohdan yazılmış olraası esere <Mü ca .. Kenarları islenmiş, ısrif, ellif hattı Kendi yazısı» gidantelli bir cüz kesesi... Rfnkbi değer damgayı vnracaktır. ii kâgıda sarılmış bir paket. tncitmekten çekinen parmak4) Kitabın tanınmış bir hatlar. Yazma bir kitap. tat veya «ahıs tarafından müellifin zamanında veya bilâhaAnlattıklarına före dedelere kopya edilmek laretiyle ya rinden kalmış bn yazma. Ta«zılmış olması. kopya yerinin rada bnlanurlarken, komşnnnn açık olarak gosterilmiş olmaMalmüdürü, «Aman bunu ivl •ı, istinsah tarihinin bulnnmamubafaza edin... Mazineler deıı ve eskiliği, kıymetleri değerindedir .» demij. giîtirecektir. Onlar da saklamışlar. Son 5) Şark yazinalarında müaylarda damat bir yapı kooellii, yalnız eserin yazarına peratifine çirmis. Biraz daralverilen isim olmadıfından, yaz mışlar . Kerimenin hatırı dima bir eseri ilâvelerle genlşye ilâve eden büyük anne, kileten, açıklıyan veya kısaltan tabın değerinj ötrenmek için şahıslar da önem kazanırlar. ; erlmi?. Dudaklarınmn arasınSilik bir yazma kitap; tanın I dan çıkacak olan binlerl, onmış bir şarih, muhaşşi, talika ! binleri bekliyor. ve telhis sahibi elinde yeni j EI ile yazılmış kitapların bir değ^er olup çıkar. çok, değer taşıdıkları haklun6) Tazmadaki yazının cinsi, daki kanaat umnmîdir. Mcmküfî, tâlik, sikcste, divanî, leketimizde olda|u gibi yabanmağribî, ncsilı. rik'a, resim, rı memleketlerde de bu böv. tülüs . olması da tesir eder. ledir. Mânevi değerin yanında 7) Tazma kitaplarılaki tezbir de maddi Kvmetln üzeyinat ve süslenıenin devir ve rinde durulur. Oüşiinülmez ki, mektebinin kcsin olarak tesblmaddi değer kazanabilmek iti ünemlidir. Sure baslıkları, çin yazma kitapta neier, neler hizb, a?ır, cüz aljmttleri. kobnlnnmalıdır? nu başlıkları, zahriye vc hâTazma kitaplar Uzerindekl timeler, na't, kaside. gazei, ilgi, koleksiyon yapma raeramünâcât baslıkları, varsa min kı, çok eski tarihiere kadar yatür, kitabın değerini kat, uzanır. Matbaanm memlekctikat arttırır. mizdc iııkişafından sonra bu 8) Tazmalarda kitabın ilmi toplama daha da çoğalmış, son ve mânevi değerini arttıran yarım asır içinde bu kitaplar sima', tenıellük ve mnkabeıe ' üzerinde bir nevi Mpekülâskayıtları öncmlidir. yon» yapacak derecede ileri gi9) Bir kısım yazmaların bo« denler dahi görülmüştür. Bilyapraklarında veva kenarlann hassa, tekke ve zayiyelerin da, cdebiyat, üanat ve tarib kaldırılması ve Türk harfleriyönünden öncmli notlar bdr nin kabnlü sıralarında, Analunabilir. Herhangi bir olayı a dolada bulunnp da biraz kiçıklıyan yahut öncmli «ahsitaptan anlıyanlar, köylere kayetlerin doîum \efn ölüm tadar uzanabilenler', çok az bir rihlerini belirten yazı!ar g'öpara ile çok değerli yazmalar rülebilir. Tertip edilmiş disatın almışlardır. van ve antolojilerde adı hulunup da escri olmıvan şair ve Tarihi kütüphanelerimizl de âşıklara ait beyitlere hep buterlendiren, her bireri başlı ralarda tesadüf edilebilir. başına birer kıymet olan, raatbu kitaplardan daha nznn müd . Bazan küçücük bir satır, yüz det hâkim tesirini devam etyıllara ışık tutan küçük bir tiren yazmaların, maddi kıytarih, kapağı dökülrnüş, (ahimet ölçülerine tesir eden fakfelcri parçalanmıs, dış görütörler şöylece Szetlenebilir; nüşü ümit vermiycn bir yazmayı ilim terazisinin kefesin1) Tazma kitap bir kâgıda de yükseklere doğru götürebiyazılmıştır Bn kâîıt Müslülir. man memleketlerde yapılmış oldnğuna göre, Haşebî, De10) Ayrı bir yazımıza konn mişkîî, Devlet Abâdi, Hatavl, tefkil edecek olan cildinde yaz malarda başlı başma bir yeri Hariri, Hindî, Nizam ŞabL vardır. Çok defa içinden daha olmasiyle kıymet defişebllir, degerli dışf olan yazmalara te2) Kitabın bir yazan, eskl sadflf etmek mümkündür. deyisle «müellifl» olaeaktır. MilJî Mücadelede Pozantı cephesinde savajnnş olaııl.troan bir *ıup, Adanaııuı kurıuluş bâyranu güna tören yerinden geçiyorlar. E . darma komutanı vardır. Çukurovanın kadın ve erkek mücahitlerinden bajka bir grup kurtalaj bayramı giinü şeref trıbiinü önünde dananın ticaret ve «anayi ha IJIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIlllllllıllllıııııııllllllllllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIII^ yatına hâkim olmuş Ermenilerdi. İşgalin Adanalılar için çok acı ve ueutulmaz hâtıraları vardır. Öncelerı peyderpey şeh ri terkederek Toroslara çekilmek zorunda kalan Adanalılar, zulümden o kadar yıldılar ki. 10 temmuz 1920 de şehri kitleler halinde terketmek mecbuI riyetinde kaldılar. Adanada, o gunden itibaren alil, malul ve Yazan: Çoban Yurtçu ihtiyarlardan başka kimseler nakladığı vâdiye bir baskın Milll Mücadelemizde Adana kalmadı. Adana tarihinde bu yaparak tıpkı Kosova savaşıncephesinin bir «Karboğazı olaterkediş, kaçış oîayına (kaçda Hacı ll Beyiri yaptığı gibi yı» vardır ki, ünü dünya çapınkaç) derler onları hazıriıksız bir şekilde dadır. Karboğazı olayı, 40 kiyakalamaya muvaffak olmuş* * * şilik bir çete grupumuzun, o lardı. Aralarından seçtikleri 3 zamanki imkânsızlıklara rağToros köylerinde hem maddekişilik bir heyet, şafkm halde men, her türlü silâh ve cephaten, hem de manen büyük mahbulunan Menil taburu komutane ile mücehhez «Menil Taburumiyetlere katlanan. fakat bünına giderek#bir de teklifte buru» (1) nu esır alması olayıdır. Mustafa Kemal Paşanın bu tün varlığmı güzel Çukurova lunmuş. şöyle demişti: emir ve talimat üzerine Adanın kurtuluşu için mücadele a71921 yılının mayıs ayının « Komutanımız paşa haznadan ayrılmak mecburiyetinminde toplayan Adanalılar. bümehtaplı bir gecesi... Adana ile retlerr, teslim olduğunuz takde kalışından 4 gün sonra ria tün mahrumiyetlere raŞmen Ankara ve îstanbul kara ve dirde can ve mal emniyetiniFransız Komutanı Colonel Rebu mücadelelerîni şanlı bir demir yolları üzerinde buluiin korunacağını, teslim olmamieu ıdaresindeki bir işgal hezaferle süslemesini bildiler. nan Pozantı kasabasını işgali dığınız takdirde ise yaylım ayeti, Adanaya gelerek bölge*** altında bulunduran Menil Tateşi açmak mecburiyetinde kanin resmen işgal statüsünü uyburunda olağanustü bir hare4 ocak 1922 günü geceyarısınlınacağını ^ildirmemiz için bigulamaya baş'.amış, bunu idaket seziliyordu. Öncüleri «Çığriari sonra Mersin açıklarından zi sıze gönderdiler.» reyi Ingilızlerden devralan beli tepesi» ni aşarak TekiryayFransız bayrağını taşıyan geFransız askerlerinin gelişi tâlası iştikametınde uzanmaya miler son yolcularını da alıp, * * * kip etmiştir. başiamışlardı. Ama onlara karenginlere açılıyoriardı. Bu RC1. Cihan Harbinde Almanlaşı koyacak hiç bir toplu ve Artık, îngilizlerin General milerın yolcuları Çukurovadan ra karşı yaptığı savaşta kazandisiplinli kuvvetimiz yoktu. ÇeLesley komutasındaki birlikleayrılmaya mecbur bırakılan dığı zaferle dillere destan olan telerimiz ise, her türlü silâhri Kilikyayı terkedıyor. FranFransız birlikleriydi. GeldikMenil Taburunun Komutanı, tan yoksundu. Sariece ksrık dösız Ordu Komutanı General leri gibi değil, büydk kayıplarErmeni kılavuz ve müşavirlekük mavzer, av tüfeği ve sypa Dufyeux idaresindeki askerleri la gidiyorlardı. riyle yaptığı istişareden sonra koskoca bir taburun hareketinı Çukurovaya yerleşiyor, ColoAdananın, bütün Çukurovanâçar teslim olmayı kabul ttönlemeye yeterli olamıyordu. nel Bremond da idareyi ele nın bavramı ise, işte 1922 yılı miş, süâhlarını terketmek mecahyordu. 4 ocak gününü 5 ocak buriyetinde kalmıştı. Bu mehtaplı gecenin derin lşte, Türklerin Adana cephegününe b ağ 1 ay an çece, Bu suretle esir edılen mevsükunu içınde Tekiryaylasına sindeki mücadelesi, FransızlaTürk aîkerlennin avaklsrma cudu 500 e yakın Menil Tabuvaran Menil taburu, orada bir rm bu komutan ve idareciler ke^ilen l;urba"larm üzerinden ru, Gülek köyüne götürülüyor, ağaç altında hayvanlariyle koelindeki kuvvetleriyle oldu. atlayarak hasretlerini çektiğı komutanları, kendilerini esir naklamajcta olan Panzın çukuOnlara yol gösteren ve piştar • Adanaya giriş gününün bayraaian kuvvetin komutan paşası ru köyünden iki kişiye rastlalık yapanlar ise, yıllar yılı Amıdır. iie görüşmek arzusunu gösterlyarak kendilerini Tarsusa u* Sene 1913. Aralık ayının 13 ü. Sunyede Katma'da tngiliz kuvvetlerini mağlup ve perişan eden Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal, yanında Ordu Komutanı IVihat Paşa bulunduğu halde Adanaya gelmiştir. Mustafa Kemal, Adanada bir müdafaa cephesi kurmak istemektedtr ve Kadri Bey çiftliğıni kaıargâh haline getirerek, şimdiki çimento fabrikasmın bıüunduğu Çaldağı mmtakasında da istihkâmlar kazdırtmıştır. Ama, Saray bunu istemiyor. Gönderdiği emir ve fermanlarda, mütareke şart larına aykırı hareket edilmemesini istiyor. Nenil îaburu nasıl teslim alınmsştı? BAX OSCAB: laştıracak şekilde bir mihmandarhk yaparlarsa, mükâfatlandırılacaklarını, aksi takdirde esir olarak yanlarında kalmaya mahkum bulunduklarını »öylüyorlardı. Biri de kadın olan bu iki zeki Türk köylüsü, taburu yanlış bir istikamete götürerek ormanlar arasında Karboğazı vâdisinde konaklatıyorlardı. Bir fırsatını bularak da bir çoban vasıtasiyle Gülek köyüne haber göndererek en tez zamanda yetişerek baskın yapmalarını istiyorlardı. * * * yordu. Fakat, o^tada ne bir paşa, ne bir albay ve hattâ ne de resml üniformah bir subay vardı. Taburun komutanı Menil, başını ellerinin arasına almıs ve uzun uzun düşünmüş, gözlerinde bir kaç damla yaş görünmüştü. tstiklâl Mücadelesi tarihimize aîtın harflerle geçmiş olan «Karboğazı vâkıası» çocuklarımıza şanlı bir destan hilinde intikal edecektir. Muhasebe Ve Malî İşler Müşaviri Türkiyenin en büyük Petrol Rafinerisi olan ATAŞ. ANADOLU TASFİYEHANESİ A.Ş., Mersin'de istihdam edilmek üzrre. MUHASEBE VE MAT,Î İSLER MEVZUATINA BİHAKKIN VAKIF TECRÜBELİ BİR ELEMAN AR.\MAKTADIR. Taliplcrin, 1) Yüksek Ekonomi ve Ticaret Akademisi mezunu veya muadili tahsil seviyesini haiz olmaları, 2) Gerek Türkçe ve gerekse İngilizce konuşma ve yazma lisanına tam manasiyle vakıf olmaları, 3) Askerlik hizmetini ifa etmiş olup, 3045 yaş arasında olmaları, 4) Murakabe, Bütçe, Muhasebe ve bu mevzularla ilgili etüdlerde genij bilgi ve tecriib« sahibi olmalan gerekmektedir. Yukardaki vasıfları haiz olanların, ATAŞ. ANADOLU TASFİYEHANESİ A.Ş., Personel ve Dış Münasebetler Müdürlüğü P.K. 37 Mersin adresine mufassal tercümeihallerini bildiren İngiliıce yazılmıa bir mektupla müracaatları rica olunur. Faal 260/233 «Vg: Vakit «abah olmak üzereydi. Sajdan soldan temin edilebilen çetelerle 40 kadar köylü, Fransız Menil taburunun ko (1) «Menil laDuru», burada görevli olan bir taburun ku, mandanının ismini almıştır. Bu taburun kumandanı bir kaç savaşın. muzaffer kumandanı olan «Menil» dir. JANE'IN KIZJ 371 jOdamız Mensubu Deri Toplayıcı ve Ihracatçıîarının Dikkatine • 1963 yıkndaki naftalin ihtiyacını temin etmek için 10 ocak 1963 günü akşamma kadar Odamızın Sanayi Şubesine müracaat ederek gerekli muamelelerini yaptırmaları tebliğ ohınur. İstanbul Ticaret Odası ISTANBUL Helr şeyin tekrar başladığına, başhyabileceğine ben de, ne kadar inanmak istiyordum!. Aklım Cihangirin sözlerine çalışma oda sındaki uğursuz masanın çekmele rine kayarken toparlanmam, karjısında öyle sıkıntıh susup gülüm semem bu yüzdendi. Nermin hanı mın hayali bırakmıyordu peşimi. Dalgalaf arasında uzaklaşan kotrayı, kadının korkulu, çaresız güzel yeşil gözlerini görüyordum. Uykularımdan «cicim cicım!» diye, çağıran ince, tatlı sesi iie uyanıyor gecenin içinde ipek etekleri nin hışırtısını duyar gibi oluyordum. Bunlar seçme kâbuslardı. Yorgun sinirlerimin oyunlarıydı, aldırmamak gerekirdi. Gene de korku yetleşiyordu içıme. .rUMHDRlTET. ID Edebf «özü değiştirdiğim olurdu. Bu yüz den benden uzaklamaya . başladı sonunda. Çekilmez, tatsız bir ka !dın oluyordum onun için. Bunu söylediği olurdu yüzüme karşı. « Şekerim sen de uzatıyorsun lşi! Böyle eve kapanmak, gece gündüz somurtmak olur mu? Efilenme yok konuşma yok, alay yok, peki ne olacak sonun? Adamı da 2enda mahkumu gibi kapadın Yusuf efendinin o kadar özene eve!..» Şakasına kendi güler. pefe çabuk rek vazolara yerleştirdiği tubero»aları gizliden yolar atardım bah sıkılıp kaçardı yanımdan. Nadia çeye. Nermin hanımın beyaz ha kendini savunmanın ancak benden anlamış yaline kapardım gözletimi sıkı sı uzaklaşmakla oiacağını kı. Onun neden öldüğünü biliyor gibi, durmadan tstanbula inerdi. dum. Beni oyuncağı yapmaya, ba Kâzım Işığin şehirde olduğu günsa çıkamayınca korkunç yalanlar ler yapayalnız kalırdım Villa Işıkla vurmaya kalktığı için bütün ta. Odalarda büyük salonlarda sü hıncımla Cihangire yüklenirdim. \ tüklenir dururdum. Bahçede olBüyük parkin içinde, nhtımda, j s u n ' e v d e olsun sık. sık çökerdım tenha yollarda peşimde Arap bir köşeye. Başımı ellerimin arasına ahr, içimi yiyen kötü kuşku dolaşırdım tek başıma Nadia'nın göiletini korku almış ları dinlemeye koyulurdum. Göztı. Kızmamı, kendisini evden kov lerim yaşlarla dolardı birdenbire. mamı bekler gibi ürkekti tutumu. Uzun bahçe iskemlelerine kıvrılır Evin gerekli demirbaşlarından ol kalır, yarı uykulu saatlerce yolu augunu işe yaradığını göstermek nu beklerdim onun. Kuvvetli eriçin elinden geleni yapıyordu. Kâ kek sesi, hayalleri, kuşkuları dağıtır Duyduğum acılara onunla zım Işığa güvenirdi en çok. Serranın anlattığına göre, pek beraber olmanm sevinci karışılrde güzel savunuyardu Irendini. O dı, güldüğü zaman gülmeye çaba Mecdi beyle fingirtisine kiralamış lardım beraber. Elimden sürüklekoşardım tı pansiyonuhu. Beyefendi anahta yip çekince peşinden rı ahp arada sırada evi kullanmış umutlu. sa onun ne günahı vardı!... SustuBeraber denize girerdik akşam rurdum Serrayı hemen. Cihangir j latı çok zaman. Rıhtımda başbaça yanına sıgmalı büsbütün köpü oturur, Yusuf efendiyi uzaklaştı.ren. can düşmamm kesilen Zü n p beyaz peynir, tuzlu leblebi ile beyde hanımefendınm sözünü de \ rakı içerdik başbaşa ettiirmezdim ona hiç. Nedimeden. Ay ışığına karşı sanlırdık birbiSüzan hanımdan beni pek eglen rimize. dirdiğini sanıp taşıdığı kaymak ta « Öyle korktum ki Kirpiciğim! kım hikâyelerinden açtığı zaman diye başlardı söylenmeye. Seni | d e ! . . Kafa tutuyor beyimiz! Seni [ sevdigi için mi yâni? Bilirim ben o küçük beylerin tutkunluğunu bir alev, sonra iyi tutuşmamış ate«. gibi püfff!.. Hepsi b u ! Sevse tekrar âşık olur muydu New York lu kıza? Bırak bunlafı canım.. Kim okuttu, kim yetiştirdi bu kü CIİLAL Vazan; çük beyieri? Anneme bak, düsman kaybetmek üzere olduğumu anla kadın b a n a ! . Sevinmiştir aramız yınca aklım başıma geliverdi bir bozulacak, ayrılacağız diye.. Ciden. Yatağın üzerine oturduğum hangiri defettiğim için söylemedizaman, seni kandıracağıma öyle ğini bırakmıyor elâleme!..» iaanıyordum ki! Sıraselvilerde bi îçtikçe coşardı. Acıkır, yemek zi gördüğünü söylefr söylemez val ister, yapfrak cigaraların birini ya lahi ölünü öpeyim dünya başıma kıp birirli söndürürdü. Kendi ken yıkıldı! Öyle bir oldum, öyle bir dine. konuşurcasına anlatırdı geoldum ki Kirpiciğim!.» ceyi denize karşı. Yarı alayla kuşkulu sorardım. « ... Zaten o her zaman Cihan« Öyleyse se n beni seviyorsun girin tarafını t u t m u s t u r . O yez»t t gerçekten?» oğlan onu şeytan gibi oynatmıştır. f « Deli! bilmiyor musun!» Şimdi Patisten ne yazıyormuş bi t « Neden seviyorsun, onu da liyor musun? Kabataşta, çocuklu bilsem.» ğumuzda satıp yediğimiz b i r eski Yüzüne yaklaştırıtdım başımı, evimiz vardı. Onun hesabını sora gözlerine bakardım. Dayanılmaz cakmış benden anasıyla birleşip! bir acı kaplardı içimi. Yaklaştı O evin parasını sermaye yaparak ğım, öpmek istediğim bir yaban adam olmuşum. Kazancımda oncıymış gibi soğurdu her yanım ların hisseleri olması lâzım gelir birden bire. miş. Ne buyrului! Zaten kime el « Senin doğruluğunu »eviyo uzattımsa ben kızım!..» rum, gençliğini, içinin sağlamlığıNeden bana da kuşkulu bakıyor nı seviyorum, senin beni sevmeni du, neden acı acı g ü l ü y o r d u ! Içki seviyorum, kız seni seviyorum iş zehir gibi akıyordu boğazımdan. te! Diyeceğin var mı?» Yaprak cigaraların dumanından Sandığı kadar sağlam, inanıla kaçjnmak için uzaklaşıyordum ucak biri miydim ben? Hırsız gibi sulca ondan. Kötülüklerle çevrilgidip çekmelerini kanştırmayı dü diğimizi, kaçınılmaz bir baskına, şündüğum, kuşkulafımı sakladı tuzağa düştüğümüzü seziyolrdum. ğım, ondan uzaklaşıp yabancılaş Delice düşünceler geçiyurdu akiçin utanırdım keodimden lımdan. Haydi gel, bu yalanlardan, kötülüklerden uzaklaşahm dön biraz. Yavaş yavaş sızlanırdı eli elim memek üzere uzaklara gidelim sede: ninle demek istiyordum ona. GuYolunda « Benim ailemden hiç talihim lerdi bana biliyorum. olmamıştır zaten Kirpiciğim. Sana j hızla gidcn bir treni ravından çıguvendıgım gıbı kimseye güven • kalrmak. hendeğe yuvarlayıp yık m e d l m kız hayatımda, inan buna , mak Cibi bir şeydi benim istediğim. Tekrar başlamak için yürek sen...» Kadehini agır ağır yudumlar, yüreğe açılmak, ona her şeyi anleblebilerini bir bir atardı ağzına. latmak gerekti. Cihangirin, karısı « Su Ahmede bak, hâlâ kin gü nın âşıkı olduğundan başlayabilir düyor, yazmıyor bana ama, kazan miydim? dığı para, girdiği iş benim sayemtArkası var rpfrfkasr 224 Tiyatrolar ı ı ı u ı;oL\Kl: FATİH 22 01 71 Her gün saat 21 de ve Pazar 15.30 da «Çalıkuşu». (Pazartesl tatll). Her çarşamba 14.30 da ve Pazar 11 de Çocuk Temsllleıi. KADIKÖY 38 08 82 Her gün 21 de Cumartesi. Pazar matlne 15.30 da (Perşembe tatil) • «Biraz TEPEBAŞ1 44 II 57 Perşembe. Cumartesi harlç saat 21 de «GUnes Batarken». ÜSKÜDAR Hergün 21 (Pazar Matlne 15.30) «Scapln'ln Dolaplan» (Cuma tatll). YENİ TtYATRO 44 04 09 (Cumartesi, Pazar 15.30 ve diğer günler 18 de) «Sekiz Kadın» Saat 21 de «Dilekçe» Çarşamba 14.30 ve pazar 11 de Çocuk Temsilleri. (Sah tatll). ŞEHÎR OPEKAS1 442157 (Tepebası Tlyatrosunda) Palyaço ve Cavalleria Rusticana. Perşembe ve Cumartesi 21 de. (Pazar matine 15.30 da). ÖZEL TİYATROLAR: ARENA 44 07 04 Perşembe, Cuma, Cumartesi 18 ve 21.15 te «Başkâlarımn Kellesi» . Pazar, Pazartesi, Çarşamba 18 ve 21.15 te «Übü» (Salı tatll). AZAK 22 62 46 . «Dolmuş» saat 21.15 te, Matine Çarşamba, Cumartesi, Pazar 16.15 te BULVAR 21 35 78 . «Yaz Bekân» saat 21.15 te Çarşamba, Cumartesl, Pazar matlne 16.15 te. (Pazartesl tatil). DORMEN 44 »7 3S «Sevgillme göz kulak ol» saat 21.15 te Matine Carçamba, Cumartcsi, Pazar 15 te, (Pazartesl taül). İSTANBUL « 22 jB . (Elhamra'da) Pazartesl, dîşında diger gecelcr 21 15 te (MatinP Çarşamba, Cumartesi. Paz»* İ5 te). TAKSİM 44 31 91 . «Ek«VARAN ÜÇ». mek Param» S. Kaner. « OYUNLARI Salm AlTAN 48 07 40 «Askın pago trupu 'Elhamra'da) Günahı» S. Montlel. Pazartesl gece 21.15 te, ÜNAL 44 93 0« . «Küdiger günler 18 de «Aceleçük Hanım Avrupada» B. ci Kalp».' Doruk, A. I?ık KARACA 44 R fifl 6 YAVUZ 49 3« 78 1 «LÜKS ÖAYAT» Her ge. «Çifte Nlkâh» A. Içık, 2 ce 21.30. (Çarşamba, Cu«Yavru Kuj» G. Arsoy. martest Pazar Matine 18 YENİ AR 44 28 51 • KENT OYUNCULARI «Albay ve Üç Sevglllsl» (Ses Tlyatrosu) 44 97 36 Vlttorio De Stca, A. Elt«Nalınlar» Pazartesl 18 ve b«rg. 21.15 te, dlger gunler 18 de (Çarşamba taül). YENt MELEK 44 42 89 KÜÇÜK OPERA 21 57 2Î «Zorla Casun Danny Ka(AdUe Nâşit topluluju) 7««Ahududu» 21.15 te. KÜÇÜK 8AHNE 49 58 52 YILDIZ 47 83 42 . «Küçük Hanım Avrupada» B. Salı, Çarşamba, Perşemb* Doruk. 1» ve 21.15 te cAklın Oyunuı. Cuma, Cumartest, PaZAFEB 44 93 06 1 zar 18 ve 21.15 te «Çl«öldüren Bahar» G Ar»oy, 1 «Tath Bela» N. KökKOLATA SBVGÎLİM». sal. OEALOGLU 49 49 35 • Her gece 21.15 te, CumarALEMDAR 21 38 83 • tesl ve Pazar matlne 15 te «KUcük Hanım Avrupadaı «Rüya Dogru Çılanca» B Doruk. Pazartesl dışında her gün AYBU 21 19 İT «Çlft« 18 de «Kötü Tohum». Nlkih» A. Iaık. SÎTE 47 69 47 Münlr BULVA» 21 35 78 . «Ek öıkul «Şaşkın Dlktatör». mek Parsaı» S. Kaner. 21.15 te Çarşamba, CuKULÜP 22 71 83 «Kümartesi, Pazar matlne 18 çük Hanım Avrupada», de (Pazartes! tatil) . MARMARA 22 38 60 «Küçük Hanım Avrupada» B. Doruk. RKNK 21 İS 18 . «A<a Zafe» C. Jurgen* R Bur ton. ATLAS 44 08 35 «Kan ŞIK ÎJ 38 42 «Zkmak Dâvasraın Sonu» A. Qutnn, Paraa» S. Kaner K. Dougla». YEKt «2 58 92 « J a n r ÎKCÎ 48 45 95 «Ekm«k Lewis Korede» J. L*wls. Parası» S. Kaner, S. Gül YENİ (BakırkOy) TI 88 28 • KON'AK 48 26 06 «Ael Zafer» C. Jurgens. H. Bur «KOçük Hanım Arrupada». ton. KULÜP (B. Beyl) 55 26 27 LALE 44 35 95 . «Kah«Ne Şeker Bey» G. Ar»oy, raman Denlzaltı» J . GarT. Şoray. ner, E. O'Brlen OPERA 36 08 21 «EkLEVENT «Maceralar mek Paraaı» S. Kaner. Yolunda» Y. Brynner, D. ÖZEN 36 99 94 «TeKerr. salya Savsşlan» R. Carey. LÜKS 44 03 80 «Küçük REKS 36 01 12 «Monte Hanım Avrupada» B. DoKristo». ruk, A. Işık. SARAY 41 16 56 «Lulu» ! SUNAR 36 03 69 . «KüNajda Tiller ! çük Hanım Avrupada» B. Doruk. StTE 47 77 62 «A!bay SÜREYYA 36 06 82 ve Üç Sevgülflfl V. de Sica, «Seher Yıldızı» Nathalle A. Ekberg. Wood. ŞAN 43 67 92 «Küçük YURT 36 97 68 «KUHanım Avrupada» B. Doçük Hanım Avrupada» B ruk, A. Işık. Doruk. DEVLET TIYATROLAKIl BÜYÜK TİYATRO (Salı tatü Suare 20.30, Paıar matlne 15 te) Çarşamba, Cuma, Pazar «Andorra» Perşembe «La Traviata» operası Cumar tesl «Nasreddln Hoca» ve Bale. KÜÇÜK TÎYATRO Suare Î0.30, Pazar matlne 15. (Pazartesl tatil) «Huzur Çıkmazı No. 5». YENt SAHNE Suare 20.30 **. Pazar Matlne 15 te. (Cuma tatil). «FotoFinl?». ODA TİYATROSU «Ame rikan Rüyasl» ve «Kargalar» gaat 18 de (Pazartesl tatll) ÜÇÜNCÜ T, Suare 20.30 Pazar matlne 15 te (Cuma tatll) . »Çalıkuçu» Çarsamba «Çarda; Fürstüı» operetl. ÖZEL TİYATBOLAR: MEYDAN SAHNESI Saat 18.15 te «Acelecl Kalb», Saat 21.15 te «Romanofla Jülyet» (Çarsamba tatll). dem. 2 Sahte Nikfth» O. Gilnşlray. ELHAMRA «Dişl Tarzan» Maroin Mlchael. .1 İKBAL «Yenllmez Cen \ gâver Ursus» S. Burke. '• KL'LÜP 1 . «Küçük Beyin Kısmeti» T. Şoray. 2 «Düğün Alayı» E Kolçak. TAYYARE «Sahte Nlkâh» O Gilnşlray. 2 «Vahşiler Arasında». BURSA AHJItl VEFIR Her gece 20.30 da (Pazartesl tatil). «DumanUda Telâkl Var» DİLEK 1 «Yusuf ile Züleyha» B. Lee, 2 «Uçan Otomobil» F Mc. Mur ( ray. , TAYYARE 1 «Kızgm ( Damdakl Kedl» E. Taylor, ( 2 Bilyüyen Canavar». ALEMDAR «Tehllkell Rabıtalan», 2 «Kaybolan Ülke» A. Lualdl ANKARA «Jerry Lewij Krede» J. Lewls. BÜYÜK «Çlplak nu, deJU mi.» V. de Slca. GÖLBAŞI «Küçük Hanımm Kıımetl» A. Işık, B. Doruk. K E N K L I «Asl Kadın» G. Lollobrigida. ULTJ8 «Kahraman Köpek Nlkl». ADANA • «KHİK rlYArHO.SU Hel giin 20.30 da <;Gönül Avcısı» Cumartesi 15 to «Cep hede Plknlk Pusuda» Pazartesi tatil • Sinemalar' * ALSARAY «Jtıry Lewis Krede» J. Leuis. ERCİYEŞ «Cehennem Ateçi Kulübü» K. Mıtchel. LÜKS 1 «Yıldırım Kaptan» J Marais. 2 «Unutulmaz Kahramanlar» \ \ \ v t tZMtR DEVLEl rlYATROStl «Agaçlar Ayakta ölür».
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear