13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere ve Türkiyede okumak da, okutmak da fedakârlıktır. Okutan öğretmendir : Yani ayda üç yiiz liraya nefes tüketen adam. Okuyan öğrencidir : Yani onbes yıl dirsek çürüttükten sonra elindeki bilgilere kimsenin metelik vermediğini görecek bir küçük adam. Bir hiznıet olmuş ki eğitim, alan zararlı, satan zararlı. Doktorsuz bir ülkede doktorluğun para etmediği görülmüş şey midir? Haberimiz olsun : Kongo'ya hekim yollamağa başladık. Okullarımızın hali bir âlem .. Öğrencilerimizin hali bir âlem .. Vurtlarımızın hali bir âlem... Dünkü haberlere bakınız : Bir \anda iki yiiz öğrenci Kayseri Hapishanesinin kapılarında shasi gösteriler tertiplemişler... Beri yanda yurtlarda soğuktan donan öğrenciler gösteri yürüyüşüne çıkmıslar .. Öte yanda bir öğretmeni, öğrencilerin tecavüzünden korumak istijen bir okul hademesi, adamcağızı bir odaya kilitleyip polisten ımdat istemiş... Yakın günlerin çazete koleksiyonlarını karıştmrsanız bu tabloya katacak istedifiniz kadar malzeme bulnrsunuz. öğrenci bareketlerinin zinciri uzayıp gidiyor. Banların bazısı haksız ve çirkin... bazısı Iüzumsuz... Anıa bazıları da yerden göğe kadar haklı ve yerinde. Türkiycnin okulları pek birbiriııe benzemez. Çok mektep gezenler bunu daha iyi bilirler. Bir Doğu kasabası okulunda öğretmen, lıer pazartesi öğrencilerini don gömlek soyup «Bit muayenesi» nden şeçirirdi. Bir Güney ilindeki okulda sıralı sırasız baskınlarla «Bıçak, tabanca» kontrolu yapılırdı. tstanbuldaki bir talebe yurdunun sefaletinden sanatoryum koğuşlarına her ay bir öğrenci uğurlamrdı. Hocasız ve gıdasız gençlik... Kitapsız ve ateşsiz gençlik... Particilik oyunlarının bin türlü madrabazlığında zaman zaman hazır kuvvet olarak kullanılmak istenen gençlik .. Şaşıyonız, biiyüklerin gösterdifi örnekler o kadar kötü ki, bu kazanda kaynıyan çocuklar kendi kişiliklerini nasıl kurtaracaklar? Çünkü çamurdan insan yaratmak kutsal kitaplarda yazılı Tanrıya mahsustur... öğretmene defil. Yetiştikleri ortamın kirinden yarınki Türkiyenin umutlarını nasıl kornyacağız? Nasıl öğretmenleri dayaktan, çocuklarımızı açhktan, soğuktan ve aşağılık politika oyunlarının serrinden kurtaracaşız? Türkiyede gittikçe çnkurlaşan bir eğitim çöküntüsünün önüne hangi kuvvet geçecek? Bu sorunun cevabı, gelecek zamanların teblikesini haber veren bir rakkas gibi bavada sallanmaktadır. Ne lisemiz lise . ne üniversitemiz üniversite... ne diplomalarımıı diploma... Hocasız dersbanelerin avareliğinde çocuklarımız okuyorlar zanniyle gönül avutuyoruz. Memleket eğitiminde bir büyük adım Köy Enstitüleri imiş, onu da yapanın inançsııhğı yıkmış. Fakat bütün bu kötü yetişme şartlarına rağmen gene de : Gençlik... demekten kendimizi alamıyoruz. Çünkii bu eğitim çöküntüsü elbet gençlerin suçu değil Çünkü bu büyük çöküntünün hırpaladığı zayıf karakterlerin lekeleri yanında gençlik demek, çoğunlukla aydınlık demektir. Bu aydınlığı, hocaya kalkan birkaç el ve Kayseri ziyaretgâhına mnratlannın zavallı mumlarını diken birkaç yolunu şaşırmıs gölgelemiştir. O kadar.. Ama şuna da Inanalım ki, gençliğin son yıllarda gösterdiği blrçok cesur ve güzel davranıştan büyiiklere düşecek en ufak bir Svgü payı yoktur. Kapkaçcılığın, avantacılığın, çıkarcıhğın, yalancılığın ve hırsızlığın en yüksek fiyatını bulduğu bir piyasada, okutmak ve okumak bu kadar itibardan düşerse, yeni kusaklara gösterebildiğimiz kötü örneklerle övünmeye hakkım» olur mu? tKl CUMHURrTET 22 Ocak 1963 DÜŞÜNCELER İkinci bir Kambiyo Mudurlugu açılıyor HEM Kıskandım doğrusu! azarları daima evde oturmayı tercih ederim. Istediğim kadar kitap okuyarak, istediğim gibi yiyip içerek ve bol bol uyuyarak rahat bir 24 saat geçiririm. Arkada bıraktığım haftanın bütün yorgunluklarını ve üzüntülerini unntturan bu tatil günü bana çok iyi gelir. Geçen pazar, dostların ısrariyle bu itiyadı terkettim ve Bebekte bir gazinoya gittim. Deniz üstündeki bu güzel ve çok temiz gazinodan pek de boşlandım. Bir aralık etrafıma bakınır. ken ara sıra oturan, ara sıra garsonlar arasında gezinen ve onların hiç bir hareketini gözden kaçırmıyan temiı givinmiş, ort» yaşlı bir adam :;özüme çarptı. Ben bu adamı tanıyordnm «ma nereden? Masamıza hizmet eden garsona sordum. Baksana oğlum, kim bu lat? Müesstse sahibi. efendim. Taaa .. Adı? Nu»ret Güzelce... Benim tanıdığım bir Nnsret vardı, sakın o olmasın?? Ama o gazeteci idi. (Vatan) da çahşırdı. Tamam, tâ kendisi efendim... Ne diyorsun... Aman oğlum, çağır enu buraya... Beni göster, tanıvacaktır Nusret, koşarak yanıma geldl. Terbiyeli, efendi çocuk, o benim ellerime sarıldı, ben onu yanaklarından öptiim. Masama oturdu. Mesleği bıraktığına pişm»n değilsin ya Nnsret? Doğrusunu isterseniz değilim hocam. Öyle ya artık bilmeden kanun dıaına çıkmak, tevkif olunmak. hapishaneye •tılnrak korkusu yok. Yok. Insanın gece uykularını kaçıran atlamak, atlatmak kaygnıu, vak'a çıkınca iıtaıyonlarda, karakollarda, yangın yerlerinde sabahlamak zoru, devlet adamları, politikacılar, ber türlü meşhurlar, kaatiller, hırsızlar peşinde hakikati aramaya çabalamanın tebep olduğu sinir gerginliği mevcut değil. Deçil, çok rahatım. tyi uyuyorum. Yaşadığımı şimdi anlamaya başladım. Geçim sıkıntm ve istikbal endişesi de ortadan kalktı. Evct, kalktı. Gazeteci kalsaydım simdi asgari ücretten sonra dahi. elime 760 lira zor jeçecekti. Bu para ile iki fiç çocuk. lu bir aile eğcr evi kira ise ancak sefalet çeker. Karıma ay başlarında 2,000 lira masraf parası veriyorum. Geçen gün yetmediğini söylcdi. Fena halde canım sıkıldı «Ya gazeteci kaUaydım nc olacaUtı?,, diye bağırdım. tstikbai endişesine gelince bugün tartışmaları yapılan kıdem tazminatı ile ele geçecek paranın dahi bu endişeyi ortadan kaldıracağını sanır mısınız? Yok hocam. gazinocu olduguma çok memnunum... Çooook! Yanımda oturan eşimin müdahalesiyle birdenbire mnhaverenin şekli ve istikameti değişiverdi: Bak gördüıı mü, Nusret Bçyin hanımı 2,000 lira masraf par»sı ile evini geçindiremiyormus. Halbuki sen bana 1100 lira veriyorsun. Sonra da şikâyetlerimi dinlemek istemiyorsnn. Canım iyi ama .. Hayır, iyi aması falan yok. Bakkaldan, kasaptan, «ebzeciden, fırıncıdan ben de aynı şeyleri alıyorum ve bana kocam jaleteci diye tenzilât yapmıyorlar. Fakat benim kazancım... Canım bu adamlar senin kazancım dinlerler miî Ellerimi çareıizük işareti olarak açıp Nusrete »eslendim: Yanında şefgarsonluk falan yok mu senin? Meselâ katsda durabilirim, Gülüştük. Şimdi bu yazıyı yazarken düşünüyornm. Benim bu teklifimde acaba hiç mi hakikat payı yoktu? Cevat Fehrat BAŞKUT Isfanbul ve kat GUVEN T.A. Sigorta Şirketinden: Şirketimizin Hajat ve Nakliyat Servisleri Galata'rfa Bankalar Cftild«*i?>4e (JjjyjÇN ^H^anının 4 ve 5 inci katlarına nakledilmiştir. Hafta boyunca, tesıne ahp yolu Yazan: kar v e donun şeyanlamasına tıkadı. Havadan zenhir duzenini bozgin olmuş iptidai masmdan Beledibır adamın kısyeyi sofrumlu gökançlıkla yarattığı ren pek çok kim' seye rastladım. Karın Belediyeyi çe asfaltına sapınca, ilk dikkatime' engeli, benim bindiğim vasıta ile hazırhksız ve halkı tedbirsiz ya çarpan nokta, vasıtaların bu ba1 onu takip eden bir yeşil taksi sıyıkaladığına dair gazetelerde haber sit emniyet kaidesine aldırmama rırcasına atlattılar. Diğer arabaler ve yorumlar çıktığını gördüm. ları oldu. Poüsler yolları doldur lar, kaldı. Bu ilk zorluğu, ters isSon senelerde şehrimızde Kamtstanbul Beledıyesinin çahşma dukları halde, kaidesiz davranışla tikamette gelen bir kamyonun teh biyo muamelâtı bir hayli artmış tarzını eskidenben beğenmem. Fa ra müdahale edildiğini görmedim. i likeli inişi takıp etti. Durmak tnec tır kat son kar yağışı dolayısıyle ten Taksiler, her vakitki gibi işaret 1 buriyetinde kalan otomobiller, tek Galatadaki Kambiyo Müdürlüğü kidlerin yalnız Beledıyeye ydnetil vermeksızin duruyorlar ve ışık rar yukarı doğru harekete geçenün kadso kifayetsizliği ve iş hac mesini haksız bulduğumu saklamıı kodlarını kullanmaksızın gidip ge mediklerinden, iniş yoluna saptıminin genışliği dolayısıyle birçok yacağım. j liyorîardı. Gazeteler şehirde sade lar. Fakat Yıldız yokuşunun iniş tâcirlerin işlerinin aksamasına seBu şehirde kar az yağar ve na ce 25 kaza olduğunu yazmakla be kısmından da, bir benzin kumpanbep olmaktadır. diren tutar. Şehir yolları ise, an raber, bu durumda hafif sürtünüş yasının tankı yukarı dofru tırmaHaber verıldiğine gore Maliye cak uzun yılların arava soktuğu I ve tamponlamaların hayli kaba j niyordu. Civarda polis olmadığını Bakanlığı bu hususu göz onür>de j fasılalarla donar. Sekız veya on ! rık yekun tutacağını tahmin et1 gören kamyon şoförleri, trafik istutarak tstanbul cihetinde ikinci | yılda bir tekrarlaması muhtemel I mekteyim. I tikametini tersine çevirerek eğlebir Kambiyo Müdürlüğü ihdas et olan bir tabiat hâdisesine karşı daFigaro, bir müddet önce, don ha niyorlardı. meye karar vermiştir. kikası dakikasına tedbir alabile valarda nasıl hareket etmek geMacera, tekrar Karaköye dönecek hazır ekip bulunduran büyük rektiğine dair bir etud yayınla rek ve yaya Beyoğluna çıkarak sobir şehir belediyesini henüz tarih mıştı. Fran«ız mütehassısları, bir na erdi. Halkın biriktiği fırınlarkaydettriş değildir. Ani durumlar arabanın yolda maruz kalabilece daki manzarayı, fazla ekmek alankarşısında, resmi makamlar elle ği kaymaların en yüksek hız sını ları, karaborsacılık yapanları, varindeki imkânlarla harekete geçini rını 40 kilometre olarak hesaplı sıta arıyanlan hep seyrettim. O ceye kadar intizamı korumağa ça1 yorlardı. Süratini kırktan aşağı dü bölgede de, kendileri çıkamadıklıçmak, daha ziyade şehirliye dü1 sürmiven ve hep aynı tempoyu Isrı için yol tıkayan vasıtalar göşen bir vazifedir. Son karın asıl muhafaza eden «oförlerin normal ' züme çarptı. Şehrin çeşitli semtlerınrie hırsız ehemmıyeti beledıye hizmetlerinin i yokuşiarı ve virajları tehlikesiz Karın yolları tıkamas!, yerlerin ı lık yapan ve bu suçtan yakalanan yolda Irfan Kurnaz, dün sabah Emniyet nasıl yürüdüğüne dair yeni bir ör geçebilecekleri bu yazıda belirtili don yapması, vasıtaların Müdürlüğünden kaçmak istemiş nek vermesi değil, sokak adamı yordu. Figaro'nun tavsiyesine gö kalması.. Bunlar hep geçici olaynın nasıl bir psikoloji içinde bu re, donda trafıgin ya çok yavaş, lardır. Lâkin bu ba^it olaylarm tir. Henüz sorgusu yapılmayan lr lunduğunu ortaya koymasıdır. Bo yahut 40 kilometreyi biraz.aşacak arkasında. önemli reaüteler gizfan, bütün kısımları gezmiş, par zuk bir belediye hizmetini enerji, hızda yapılması lâzımdı. Kesif lenmektedir. Halkımız, kolay temak izi alınması için de son olalrak bilgi, iyi niyet ve para sayesinde trafik bölgelerinde çok yavaş ve lâşlanmakta ve sabırsız davran'.sParmak izi servisine getırilmiştir. (iaima düzeltmek kaabildir. Lâkin tek istikametli yokuşlarda ise hız lara kendini kaptırmaktadır. Kit1 kıskançlıklara Sanık kalabahktan faydalanmış menfi psikolojiye saplanmış kö h tırmanmakta fayda mülâhaza le içinde. iptidai kurban olanlar ve kötü niyet bes] ve gizlice servisin kapısından çı tümser insanları tedaviye yarıya edilebilirdi. Dolmabahçeden Taksime ve Ni liyenler eksik değildir. Kaideleri kıp, ikinci kata inmiştir. İşte bu cak ruh ilâcı henüz keşfedilmemişşantaşma çıkan yokuşların tıkan kollamak ve emsaline yardımcı ol | ! sırada azılı hırsızı getiren memur tir. Şımdı size, bazı müşahedelerimi dığı anlaşıhnca, benim bindiğim mak istiyenler çok azdır. Eski ! durumu anlamış bağıraîrak kapıdan fırlamıştır. «Hırsız kaçıyor» kısaca anlatacağım. vasıta Yıldız yokuşunu denedi. A Türk terbiyesi, artık unutulmusKiâa bir seyahatten sonra. çar raba. tek istikametli geniş yol» tur. En ufak bir karışıkhkta, I bağırmaları üzerine Emniyet Müdürlüğünün kapısı tutulmuştur. lr şamba akşamı Istanbula donmuş ikinci vitesle ve elli kilometre junçle kanuun ortahga hâkim ol ' fan, bilrinci kat koridoruna iner tum. Galata köprüsüne çıktığım hızla girdi. Hep aynı hızı muhafa maktadır. Düşünülmemektedir ki, i ken kendisini karşılayan memura vakit, kar yağıyordu. Yerler za erlsrek yokuşu rahatca tırman medenl hayat dedijimiz «çy.rtev' da saldırmak istemiş ve bir yum muştu. Otomobillerin ön camla dı. Fakat düzlüğe 70 80 metre letin ve bclediyelerin değil, insanrukt yere serilmiştir. Emniyet rındaki silici cihazlar, karı zorluk kala sag kenarında soförünün ace ların eseri olabilir. I Müdürlüğüne gelenlere heyecanlı la temizliyebiliyordu. Bütün vası miliginden zincirsiz tekerlekleri dakikalar yaşatan soyguncu için taların arka camları örtülü idi. boşta dönen son model büyük bir ayrıca kaçmaya teşebbüs suçunSilicilerin ön camları bile te hususi otomobü vardı. Direksidan da fakibat açılmışt*. BAHRİYE (OYA) HIZ ' • * mizlemeğe zorlukla kâfi geldiği' yondaki adam pencereden kafasını ve arka camların bezle silindik1 çıkarıp diğer vasıtalann rahat gelHalkalı tren seferlerindeki CKLAL ALTCNTAŞ V||H ten iki dakika sonra tekrar ka • diklerin; gdrünce. arabayı geri viaksaklık önletıdi Nlşanlandılar *vj pandığı bir havada, süpürerek ve' Menekşe bolgesindeki heyelan îstanbul 20.1.1963 SI ya mucur dökerek yüzlerce küo' yüzünden bir süredir aksamış olan tren seferlerinden şikâyetler metrehk yolu geçilebilecek halde tutmağa imkân olamazdı. Yapıartmıştır. Curr.hurivct 1025 BELMA S\YAR 7. Işletme Müdürlüğü, bu duru labilecek şey, frenler vasıtaları İle kaydırdığından, yokuş inerken ve mu gözönünde tutarak KüçükçekYüksek Maklna Mühendlsl mece istasyonuna bür makas koy düzlükte yol alırken küçük vitesJ D O ĞU M NVRETTtN AKIV ilerlemekti. Arka muş ve Halkahya kadar olan kı le gayet ağır Evlendiler * NAGÂHAV ve SAMt camlar geriden gelen vasıtayı gössımda trenler çift hatta gidip gel 21 1 963 Kadıköy W nm, AKAY mek suretiyle aksaklık önlenmis termediğinden, şoförlerin de ışık <S$ hir kızları olduğunu yakarak öndeki vasıtalara mesatir. dost ve akrabalanna feyi belli etmeleri gerekirdi. mtlJdPlerler. Rıhtım üzerinde baygın Şişliye gitmek üzere DolmabahCumhurlyet 1007 Akay KUnl|i ı Dr. Feridun Ergin Emniyet Müdiirlüğünden kaçmaya teşebbüs etti 49 49 00 dır. Sayın müş,terilerimizin bilgilerine arzolunur. Reklâmcılık 309/1021 Telefon numarası: Galata rıhtımı üzerinde önceki gece baygın bir adam bulunmustur. Koma halinde llkyardım Hastshanesine yatırılan yaşlı adam öl müştür. Yapılan sofruşturma sonunda kimliği Yusuf Erman olarak tesbit olunan adamın cesedi, ölüm sebebinin tesbiti için morga kaldırılmıştır. Yine aynı gece Beşiktaş, Beyoğlu ve Eminönünde üç kişi ölmüjtür. Yolda kalb yetersizliğinden ölen üç kişi için defin ruhsatı verilmiştir. bulunan adam öldii dormen tiyatrosıi Cumhurtyet 1013 füMMURIYET Nüshası 25 Kuruş TUrklye Haıie! Llra Kr. Lira Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44 00 Baıan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciiik Türk Anonim Şirketl Cağaloğlu Halke\1 Sokak No. 3941 Sahlbl Senellk « aylık 3 aylık SİNEMASI Bugün Suareden Itibaren Senenin en güzel filimlerinden biri Z E H İ R L İ HAYAT Renkli Türkçe LANA TURNER JOHN CAVTN Seanslar: 12 2,15 4,30 6,45 9,15 Her gün 12 seansı yüide elli tenzilâtlıdır. Telefon: 21 15 25 Fatih Bıçakh bir zorba yakalandı Reklâmcılık 3471020 50 Adet Oiobiis Satın Alınacaktır .ANKARA ELEKTRİK HAVAGAZI VE OTOBÜs} İŞLETME MÜESSESESİNDEN: 1 Ankara şehri ihtiyacı jçin Yolcu nakline mahsus 50 adet otobüs teklif alma usnlü ile ve kredili olarak satın alınacaktır. 2 Bu işe ait idart ve teknik şartnameler 250. lir> bedel mukabilinde . Müessesemiz Ticaret İsleri Müdürlüğünden temin edilebilir. 3 İlgililerce Şartnamelerimize göre hazırlanacak teklifler 9 mart 1963 cıımartesi günü saat 13.00 • kadar Müessesemiz Umum Müdürlüğüne tevdi edilecektir. 4 Postada vâki olacak gecikme nazarı itibare »lmınıyacaktır. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın 435995) Eyup BahaJrıye Caddesinde kanlı bir olay, halk tarafından önlen miştir. Dün saat 16 sıralarında evinden çıkıp işine gitmekte olan Hasan Keçeci, bir süre önce kavga ettiği Avni Telli ile karşılasmıştır. Bıçağını çeken Avni, eski rakibinin üzerine yürümüş ve yolReklâmcılık 262100* da bit ölüm kalım kovalaması başlamıştır. Olayı gören halk, eli bıçakh gencin arkasına düşmüş ve yakalamıştır. Bahariye karakoluna teslim edilen sanık, bağınp çagırmış ve «Onu öldüreceğim» demiştir. NAZİME NADÎ * Yazı lşlertnı Hilen idare eden Mesul Müdür VECDİ KIZILDEMÎR * Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehtl Telefon: 12 95 44, 12 09 20, 12 09 68, 17 57 35 * Inönü Caddrfi Işmen Han Dlyaıbalat Telefon: 1061 ANKARA BÜKOSU: ÇELİK KONSTRÜKSİYON İMÂL ETTİRİLECEK 1. Muhtelif transformatör merkezleri için takriben 200 250 ton çelik konstrüksiyon imal ettirilecektir. 2. Bu işle ilgili şartnameler: Ankara'da Etibank Genel Müdürlüğü Enerjl Proje ve Tesis Şubesi îstanbul'da Etibank Ah m ve Satım Şubesi lzmi»r'de 1428 sok. No. 9 da Etibank Batı Anadolu Şebeke Tesis Başmühendisliği adreslerinden alınabilir. 3. Teklif ler mühürlü zarfla en geç 1 Şubat 1963 saat 18.00 e kadar Ankara'da Etibank Genel Müdürlüğü Umumi Muhaberat Bürosuna teslim edilmelidir. Postada vaki gecikmeler nazarı itibare alın maz. E T İ B A N K (Basın 914 • A. 519993) DOGU tLLERt MERKEZ BÜROSU: • İntihar edecekti, kurtarıldı Kadıköy Kurbağalıdeire Caddesi 61 sayıda oturan genç bir kadın, önceki gece, evinde baygın olarak bulunmuştur. 24 yaşındaki Gül Gülsen, eşi ile yaptığı münakaşadan. sonra iki tüp uyku hapı almıstır. Gül, ifade veremiyecek bir durumda hastahaneye yatırılmıştır. OCAK 22 SABAN 26 c s C V. E. 1 2 07 u O lklmll 1 £ ce w> S SEVGILIME GOZ KULAK OL SON İKİ HAFTA Bateş 26998 ji maden üsrüne Mine işlenmişti. Takından bakıp iyice tetkik edebilmek için elini uzattı ve donmus gibi kaldı. Durmadan etrafı dinleyen kulaklarına tekrar biraz evvel sokak kapısını açtığı zaman duyduğu gıcırtı gelmisti. Nefes almadan dinledi.. Evet hafif bir ayak sesi olduğu odaya doğru yaklaşıyordu.. Korku içinde ne yapacağını saşırdı. Kaçma ihtiyacı ile bir kaç adım attı ve önüne gelen kapıyı yavaşca açarak içeri girdi. Karşısında banyoyu görünce bayılmamak için disini sıktı. Kapının arkasına dayandı. Aynı zamanda yatak odasının açıldığını duydu. Güçlükle nefes alıyordu. Bağırmamak için kendini zorluyordu. Fakat her şeye rağmen dikkatle yatak odasını dinliyordu. Biri onun olduğu kapının tarafına doğru ilerledi. Kapıyı kilitlemeye vakit bulamamıştı, artık çok geçti. Böyle bir şcy yapmak ben buradayım demekti. Yüzde yüz emindi gelen öteki kadını öldürendi. Belki de kcndisinin arkasından gelmisti, öldürmek için.. Bclki dc şu kapının arkasında olduğunu hissediyordu.. Simdi kapı açılacak.. İşte tam önünc geldi.. durdu.. Hayır Kaljh.ı kapının tam önünde deŞiI. Her halde biraz tcridc sağa do^ru. bir pıtırdı oluvor sriiiha srlcn hiraz cvvel kendi durduğu yerde durmuş bir şeyler yapıyor.. Ne yapı3 yor? Ne yapıyorsa işi uzuyor, s dakikalar geçiyor.. öyle uzun 3j dakikalar ki bunlar.. Nihayet = bir masanın üstüne konulan ağırea bir seyin çıkardığı sesi E hatırlatan bir ses duyuluyor ^ ve gelen galiba dönraüyor.. Bu dönen her kimse ya çok hele~ canlanmış ilk işî gösterdiği ih^ tiyati unutmuş veya yalnız ol ~ duğuna kanaat getirmiş olacak ki, simdi dönerken ayak sesleri daha iyi duyuluyor. Parkenin üstüne hafif hafif basan bu ayaklar her halde kadın ayağı.. Topuklu ayakkabıların çıkardığı sesler bunlar. Semra nefesini tutarak kulağını kapıya büsbütün yapıştırdı.. İçinden bir ses bu uzaklaşan muhakkak bir kadın diyor.. Evet bir kadın demek...? yatak odasının kapısı açılıp kapanıyor.. Artık ayak sesleri duyulmuyor.. Sokak kapısı bir kere daba hafifce gıcırdıyor v> sonra yavaşca kapanıyor.. Gitti diyor içinden Semra. Fakat hâlS yerinden kıpırdıvamıyor. Hep dinliyor. Aradan bir kaç dakika daha geçiyor. Kadının gittiği belli.. Mahsus yapmış olamaz. Eğer kendinin orada olduğundan süpbesi olsa idi. (Arkası var) =£ ^ = ^ ~ E E = E E ££ E E E ^ E E Ş E ~ Küçüksaat Meydanı Edime Ham Adana Telefon: 4550 * Gazetemlze (töndertlen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. tlânlardan mesuliyet kabul olunmaz. * Abone ve llân lşlerl İçin, zarfın Ostüne «Abone» veya «llân Servisia kaydının konması lâzımdır. * BU GAZETE BASIN AHLAK YASASIMA UYMAYI TAAHHÜT ETMlSTlR. GtNF.T tl.l.KRt MERKEZ BÜROSU : | 8.18 13 25 15.57113 13İ19.43| 6.32 7.14 9.46)12.00 1.36,12.20 cümbüs iNŞAATveTiCARET Koll.$îi. # Yük.MUh. ULUER CüMBUŞ Yük.Müh. HAYDAR CÜMBüŞ ve NACi CüMBüŞ = CUMHUKİYET'in Tefrikası: 44 YİIAN E l M KADIN Hep aynı hızla tırladı garajdan otomobili çıkardı, Taksime doğru yollandı. Öyle bir helecan içinde idi ki fazla düşünemiyordu. Otomobili hızla sürüyor ve ancak bir kaza yapmamak için önüne dikkat ediyordu. Osmanbeye gelince otomobili hususîlerin durduğu durağa bıraktı ve kendi acele Safinin tarif ettiği sokağa doğru adeta koştu. Ancak apartmanın önüne gelince duraladı.. Görünürlerde kapıcıya benzer kimse yoktu. Hatta komşu kapılarında da kimseler görünmüyordu. Apartmandan içeri daldı. Nefesi kesilmis gibi gine bir anda durdu. Kimse yok.. Bir solukta merdivenleri çıkmaya başladı. Nihayet beşinci kat. Kapının önünc gelince üst üste bir kaç soluk aldı. Avni zamanda, yaptırdığı anahtarları denedi. Henırıı ilki kilidc uydu ve kapı hafifce gıcırdıyarak açıldı. Hiç tereddüt etmeden ioeri girdi yavasca kapıyı kapadı. VP işte ancak n zaman şaşırdı kaldı. Ne yapacaktı bu evde, ne yapmaya ne sramağa gelmişti?. Korka korka ilerledi, bir holden geçti, bir salona girdi. Şaşkın gözlerle koltuklara, tablolara baktı. Hiç bir fevkaIadelik yokdu. Tam odadan çıkacağı sırada gözüne şamdan ilişti. Tenkit ederek konacağı yer pek iyi seçilmemis diye düşündü. Her halde ölen kadın, bu samdana pek kıymet veriyordu da her kesin gözüne çarpacak bir yeri seçmişti. Maganın önüne Eitti ve dikkatle şamdana bakmaya başladı. Hakikaten güzeldi. Elinde samdanı tutan oğlanın bukleli baKi, çapkın manalı yüzü. imalı gülümseyişi. Gergin adeleli vücudu.. Hakikaten güzeldi.. Büyük bir sanatkar elinden çıktıcı beili idi.. Bunu Mine nasıl elde etmisti. Safinin şüphelenmekte hakkı vardı. Bir müddet gümüs hevkelin sevrine dalHı. Sonra kendini toparlıyarak yavaşca çekildi, bir kapı açtı eirdi.. Bu bir vatak odası idi.. Siislü bir yatak odası. Sinemalardan magazinlerden özenilmiş hissini veriyordu.. ama pek de gustosuzca döşenmiş denilemezdi.. Odaya pembeye çalaıı leylâk rengi hakimdi. İki kişilik geniş karyolanm örtüsü sıkıca örtülmüşdü. Gümüş heykel e bakarken duyduğu hislere hiç de benzemeyen hisler içinde bu sefer uzun uzun leylâk rengi yatağa baktı. Kocası bu yatakta kendinde bulamadığı şeyleri baska bir kadında bulmuştu. Bu yatakta iki vücut bir birine ihtirasla sarılmış, çoşmus sonra gene birbirine sokularak uyumuşlar, ve tatlı tatlı uyanmışlardı. Evet sonu ne olursa olsun her halde çok mesut olmuşlardı.. Gözlerini zorla yataktan ayırdı. Kendini dayak yemiş gibi yorulmuş. kırılmıs hissetti. Artık eözlerini istcksiz, istcksiz, etrafta ıczdirivordıı İşte hu sırada şiioniverin üstündeki saati çrtrdü hüvük ve çok süslü bir saatti. Üstündeki eski ve kıymetli hir isrilikiı. Altın ren KALAMIŞTA OenizelNazıriBetonarme APARTMAN.DAİRELERU fh u lty* OİOAİRESİ D Ş M R H ÖE E E w HAULARİ UVARİ OOEON Modern've.KaliteliMeslimeİHazır" 3 "^ 3 2 3 8 1 "'" Ul\W~ ^ TEStoEDHİYOR. A d r e s : K a l a m ı ş F e n e r Cad. No 7 6 ıııııııııınıııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııinııınııııııııi^ ı 3638022148 97 A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear