Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
oencere Huzursuzluğa övgü Biliyorum. Benim de hnzurum yok. ötekinın de Son jıllarda tiryaki olduk bnzursuzluğa Fakirler de huzursuz, zeııginler de .. Elbette huzursuz olacağız. özel sekter de huzursuz olacak, resmî sektör de hnzursnz olacak Avdın da huzursuz olacak, cahil de huzursm olacak Hepimiz huzursuz olacağız. Bogünfcü Türkhenin bugünkfi huzursuzlufn, bngfinkü TÜrkiyenin ihnididir. Biz bugünkü huzursuılujnmuznn kmşmıs alnında varrnki Turk^enin aydınlık alm tazısını okn>»rtız. Ta bir de tersi olaydı? üüşünönuz Ya Tttrkiye bagünkü şarlları içinde bJr huzur ln memleket olajdı? tste asıl karamsarhk. asıl umatsuzluk, asıl felâket o zaman çökmös elurdu Türkijenin ö*tüne Tok mudur az gelısmis ulkeler toplulugunda huzur içinde, istıkrar içinde yaşnan milletler? Elbette vardır. Onlar, Ortaçaf hatatımn karanlığında sessİ2 \e »akin «•fcuianm sürd#ren 4Mkeler#tr. Onlar, >aşadıkları geri düzeni ezelî \e ebedî sanan ilkel topluluklardır. Oralarda huzursuzluk bulutlarının vere vurmus gölgeleri joktur. .Oralarda bir mezar karanlığının müte%ekkil sessrzKJi vardır. Oralarda hiçbir huzarsnzluğun üraidi, Uplnm barometresinm ihresini kmıMatamaz. Yalnız eski \e geri dtizenleri hazmedemiyen geri \e eski milletlerin tabiatında vardır bıtz«r»iHİak Bugünkü Tiirkhe Hacı Fısfıs Sevhliği dcğildir. Zengibar Sıltanhgı da degüdir. Pera> arkasımla uvBtalan vatan «ttvalarının sahncağında huzur u>ku«rana dalacak ülkelerden değildir Türkiye Bu dâvalar temelinden halledilraeden dc horuruıı geri geleceftrri sananlar alclamrlar. Artık Türknenin dâ\aları aydınları uykusuz bırakmakta, »vdın olmıyanlann s«araltına isleyip rnralanna girmektedir. TSrkiyenin dünkü ve butünkü daramsmta haksız nasialerini sördürenler için ise, uykular nykn değil kâbas olmnstnr. BB tabiidir. Tabiî elmıyan şey, hnznrsnzlnk degil, hıznr olurda bagünkö Türkiye için Bir vatanda yasıvanlann büyük çotanluğu. insan olanları aglatacak dertler içinde bofnlarken bir küçtik azınlıgın «gel keyfim gel» bayatını huzur içinde sürdürebilmesi vatandaslık huknkuna sığmıyscak bir ayıptır. îste vatan . tste Anadoln. . tste insanlanmıı .. îrte topraklanmıı . Millî hadutlarımtz öyle bir manzaramn çerçevevi ki, e|er kölelerin ıstırap çektigi ve efendilerin saadet içinde yasadıfcı ilkel Şark toalumlarından defilsek, bepimiz huzarsuzluğun sıkıntısını çekecegiz. Degnda toprak altında bayvanlar gibi yasıyan vatandasın nabıı kalbimizde ataeak. Batıda açılmıyan bastane kapıları önünde sürünen vatandaşla b«raber biz de ecel terleri dökecefiz. Lokmamızı ağzımıza atarken açları, kitap ekurken eknma yaıma bilmezleri düsüneceğiz. Dâvalanmızı, dertlerimizi, Insanlarımızı, haklarımızı, haksıtlıklarımızı düsüneceğiz., Düsüneceğiz ve hazarsnz olacagız. Hem aynı vatanın havasmı teneffüs edip hem de haksız imtiyazların bilânçolariyle haznr içinde yelpazelenmek daha mı iyidir? Biz böyle bozur istemiyoruz. Bana vatandaşlık hnznru değil, tenperestlik hoznrn denir. Ve iste Türkiye bn çeşitten huzurn artık kabol edemediği için l r a n r s n d ı r . Ben de hnzursuzum, siz de huzursuzsunuz, öteki de huzur tKÎ CUMHURÎYET 23 Al ıııı=ıııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı|ıııı I Turistik belgeli müesseselerin dikkaii çekildi DENİZCİLİfe J italyan Denizcileri Yazan: ıııı=ııifiıııi!iıııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııımıııııııımııiııııııııiıı=ıııı HEM Kıbrıstan yükselen feryad ıbrıstan dün bır mektup aldım. tsminin açıklanmasını istemiyen Lefkose'li bir doktorun yazdıgı mektupta temas edilen dâva ne kadar mflhimse bn dâvayı ızah ve tetrih etme fekli de o kadar enteresan .. Lefkose'li doktor yanıına Türklük hesabma feei 41;ebilecemiz bir lahnenin nakli ile başlıvor. Dinliyelim: <S ağujtos. pazartesı günü lokakta bir arkadaşımın, sagında ve solunda, ellerinden şefkatle tutarak dolaştırdığı nur topu gibi ıkı kız çocuğu gordüm, Kimin çocukları olduklannı sorduğutn zaman Londrada \ aşamakta olan akrabaları olduğunu söyledi. Onları sevip hatırlarmı soıdum. Çocuklar ıkı yapma bebek gibi hareketsiz duruyor ve gözlerimin içine bakıyorlardı. lsimlerini sordugum zaman, cevapları aynı durgunluktan ibaret kaldı. Arkadajım, uzgun bir tavırla Tılrkçe bilmediklerinl soyledl Ingilizce olarak ısımlerinı sordugurn zaman, her ikısı de birdenbire car.lanmış gıbı, tebessüm ederek ıki lngıliz ismi söyledıler. Arkadaşima «tngiliz adı mı taşıyorlar» dedım. «Hayır ama, Turkçe ısımlerıni Ingilızce benzerlerıne uydurarak kullanıyorlar» cevabını verdı. Çocuklara: «Sız Turksunuz değil mı?» dıye sordum. Her ıkisi de gulerek: «Oo.. Hajır. Biz Ingıliziz. dedıler Bu çocuklar, on bes sene evvel Kıbrıstan îngıltereye. göç eden ve her ikisi de Türk olan karı kocanm çocuklarıdır. Bu mısal, on bınler arasından geçen gun gördüğüm ve yüreğimi paralıyan bır tanesidır.» Bu hakikaten yüz kııartıcı \e yürek paralayıcı lahneden sonra doktor asıl dâvaya geçiyor u Kıbrıs'ın bugünkü ekonomik sos>al durumunu anlatmağa başlıvor. Kıbrıs Türkü ekonomik ve sosyal bakımdan bugün tam bir çıkmaz içine girmiş bulunmaktadır. Bu çıkmazda Kıbrıslıyı iki büyük tehlike beklemektedir. Bir tanesi yabancı ülkelcre göç ederek Türklüjünden olmak tealikesl, digeri tse çençlifl tehdit eden komünizm.. «Eskıdenberı Kıbrıs, artan nufusu barındıramadığı için, Turkler arasında Anavatanımız Tukıyeye muhaceret vardı. Rumlar dün\anın dığer >erlerl ıe gıderlerdı. Bır muddettenberı, Turkıye, faydasız ve yanlış muıâhaza ıle Kıbrıs Turklerını Anavatana kabul etmemeğe basladı. Bu defa, muhaceret ıstıkametını tamamen îngiltere ve Avustıalyaya çevırdı ve aynı hızla devam etmektedır. Gıdenler, haya'ın ve geçım derdının zorlayışları ile aradan on sene geçtıkten îonra Turklukle ılgisi kalmıyan insanlar haline gelmektedır. İşte ıki Turk çocuğunun hazin durumları oıtadadır. Turkıyede Kıbrıs Turklerıne yaşama ve çalıjma hakkı verılmemesı, on bınlerce kardeşımızden gelen neslllerın Turklukten uzaklasmasına »ebep oldu. Buna karsılık, asıl gaye olan, Kıbnsta Türk nufusunun artmasında verilen kararın bir tesiri gorüldu denemez. Çünkü hesapsız tahdldat ancak menfı netıceler dogurabilirdi.» Okuyucum bundan tonra i» sahaları isba haltne |elmif Kıbnsta Anavatanda okuyan ve Batı memleketlerinde tahsilde bulunan Kıbrıslı gençlerin de peyderpey gelmelerlyle is»izllğln her gün arttıfını \e aç oturan bu gençlerin neticede kotnflnizmin kucağına atıldıklarını hikiye etmektedir. Türkiye bu durumu bilmiyor mu? Türk bükümeti tedbir almayı düsünmüyor mu? Doktor diyor ki. «tlk defa olarak tedbir alınacagı müjdesi resmt ağızlardan isıtılerek memnunluk yaratmıstı. Fakat maalesef bu müjdt tahakkuk etmedi. Kıbnsta yüzlerce' tahsilh Turk gencl aç oturmakta veya açlığa mahkum edılmekte ıken, Anavatanda mühendıse, doktora, öğretmene, sanatıcâra ihtiyaç var. Bır an evvel bu gençlere Türkiyede çalışma imkânı neden verilmiyor? Bu fftkllde hem Kıbrıstaki vaziyet önlenir, hem de Anavatanımız. kendı okutup yetiştirdiği gençleri milletine faydalı kılar. Bunda tereddude duşurucü sebepler, ancak yerslz ve hakikate dayanmıyan sun'i fıkırlerdır. Bu şekilde Türkiyede çalısacak olan Kıbrıs gençleri hem zamanla milllyetlerinden uziklasmak betbahtlığına uğramaılar, hem Kıbnsta tehllkeli bir durum yaratılmasına «ebebıyet vermezler ve hem de Kıbrıs uyruklu olarak kalmakla, esas gaye \enne getirılır s Okuyncum bütün Kıbrnlı Türklerln alınacak tedbiri dört gffzle bekredlklerini atılatarak mektsbttnn bitlrlyor. Acaba Türk hükümetine mensup resmi ağızların ahnacafını bildirdikleri tedbîrler niçiri geri bırakıldı? Vaktiyle; «Kıbru Türktür, Tflrk kalacaittır» derken bu sözümüz hiç bir hesap ve kitaba dayanmıyor mu ldiî «Kıbns Türk'ür, Türk kaJac.tktır» fSzflnün «Kıbrıs Tfirkft aç kalacaktır mânasına geldigi süphesini Ada halkının kafasından silmek bizim için bir şeref vt n»mus borcn olarak ortada durmaktadır. Cevat Fehmi BAŞKtJT sm . Bn huzvrsuzlaktarm karanlık gikmtısında yartnki Türkiyenln aydınlıkları giziidir. Italyan Cumhurıjetı donanmasına mensup Raiman do Montecuccah kruvazörü Istanbul hmanını zı; aetrnlş ve evvelki gün ay Son gunlerde turistik belgeiı ba r?t 6941 ton cesametınde zı müesseselerin tutumu ve durum rılmıstır. larıjle ılgılı sıkayetlerın artmas oldn bu gemı 6 adet 15 lık top uzerıne, Beledıye Basın ve Turızm tasttnakta ve 34 mıl sürat yapmakMudurluğu, turistik belgeiı mues ta olup hâlen oku! gemni olarak italyan deniz seselerin dıkkatlerıni çekrflış Ve a kullanılmaktadır. kuvvetlerınin biri velkenlı; dığerı lınması gerekh tedbirleri bir yaz de modern kruva^or olmak uzere ile bıldınlmıstır. Bu jazıda şu hususlara ışaret e ıki okul gemUt vardır. Okurlar okul hayatlarında bır defa yelkenlı dılmektedır : okul gemısıyle Atlantığı geçıp Gu«Mue^seelerıniz nezdlnde, mu ne\ \e kuzey Amerıka hmanlarıtad kontrollara ek olarak ozel ko nı; bır defa modern kruvazorle misyonca teftişlerde bulunulacak' Avrupa veya Akdenız lımanlarını tır. Beledıye Zabıta Talimatnames ziyaret ed:p hem gemicilik bakııle ozelhkle turistik muesseselen mından, hem de sosyal bakımdan nın murakabesıne daır talımatna büyuk bilgi lahibı olurlar. menın hukumlerıni hatırlatmakt» Montecuccolı kruvazorunün yine fayda dusünülmustlır. okul gemısi olarak. iki sene evvel Şehrımızın \e turızmın menfa bir defa daha l»tanbul lımamnı atierı sızın tutumunuza bağlıdır. zı\aret etmı? olduğu hatırlanacalf Mufpet duygu \e feragatınızden e tır. mın bulunulmaktadır. Şimdiden *** temızhk konusunda (Mutfak, bu Bu munasebetle Italvan deniz lasıkhane, ambar ve helâlar. perso kuvvetleri hakkında okuyucularınel levazımatı, servıs takımları triiza bilgi vermeyi faydalı bulduk. gereken tedbirleri yenıden gozden İtalyan donanması Napolı, Sargeçırmenızı. fıyat ve gramaj husu dunya, Toskana ve Pıe Monte ufak sundakı sıkâyetlere de mahal bı devletlerinin ufak fılolarından mükılmamasını en ıyı dıleklerımle rekkep olarak tam yüz sene evvel teblığ ve rıca ederım.» kurulmus bır kıtledır. Bu kitle dara tecrubesızlık devresinde 1866 Italya Avusturya harbine katılarak sayı ıtıbarîvle az ve fakat teknık kıfayetı u^tun olan Avusturva donanmasına mağîup olmu^tu Bun dan dolavı zamanın îtahan denizcıleri dunya efkârı umumıye«inın haksız bir hükmüne maruz kaldılar Bu huküm Turk îtalyan (19111912) harbine kadar devam etti. Turk • Italya harbınde Italyanın muazzam bır donanmava Üskudarda, Pazarba?ında Allâvi malık olmasına mukabıl TurkleCaddesinde 109 sayılı evde oturan Tin elinde hemen hemen hiç donan48 yaslarında bır emeklı Albav ma yoktu. Harekât jahası da Anadun sabaha karsı oğlu ıle arasında dolu topraklarına çok uzak; bılâgeçen bir munakaçadan sonra ta kıs İtalyan sahıllerının burnunun banca ile intihara tesebbus etmış dıbinde idi. Böyle bir durum mutir. Haydarpaşa Lisesınin birınci s vacehesinde tabiatiyle bir denız nıfmda okuyan 16 \aslarındaki A muharebesi meydana gelemiyecektıllâ, gece sinemaya gıtmek ıstemiş ti. Lâkin İtalyan denizcileri, sırf ve bu ytizden babası Huseyin Der donanmalarına karşı kendi efkârı cıp ıle arasında munakaşa çıkmış umumiyelerinın besledikleri fena tır Atıllâ. evden kaçmış ve çok a kanaatleri temizlemek için gıdip sabi bır mızaca sahıp olan emeklı Beyrut limanında, hareketten sâkıt Albay babası. alkol de almış oldu yatan, Avnullah kruvazorünü bağu ıçın tabancasını alnına dayavıp tırdılar. fteşadıye limanında makibir el ateş etmiştir. Ağır surette neleri bozuk bir halde yatan ufak yaralı halde Haydarpa«a Nümune bir yatı sürükleyerek îtalyava goHastahanesıne kaldırılan emekli Al turdüler, 5 ufak torpidobotla Çabayın kafatası içine gıren kurşun nakkale Boğazından girip çıktılar. çıkarılmntır. Doktorlar, yaralının Fakat bu basit hareketleri sanki komadan henüz çıkmadığını bıldır mühim bir deniz muharebesi kamıslerdır. zanmıs gibi senelerce gazete sütunarında çalkalattılar. Amiral Afif Büyüktuğrul şıya kaimi'tı Burada herhangı bır kafı netıceh denız muharebesi vukUG gelmedi. Çünku Avusturya Macaristan donanması Adrİyatik denizinde kapalı kaldığı için Italj an donanmasının böyle bir muharebe yapmakta menfaatı yoktu. A vusturja Macaristan deniz yolları nasıl olsa kapanmış bulunflyordu. Buna mukabıl Avusturyalılar sabotaj hareketleriyle Taranto deniz ussünde yatmakta olan Benedetto Brm büyük zırhlısını batır mıslar. ttalyanlar da silâhlı hücum motorlarıyle Pola Avusturj a denız ussunde jatan Tekeoloff nrhlısını batırmıslardı. Bırıncı Dünya Harbf AvusturyaMacarütan donanma \e denız uslerınm tarıhten sıhnmesnle sona erdı. Fakat Italyanlar bu memle ketin ve Almanyanın kudreth muhendıslerınden faydalanarak hakikaten kudret ifade eden bir donnnma yapma} a ba^ladılar Persc^el eğıtımını de denız teknığının hakıkî ıhtıyaçlarına uydurdular. llk gunlerdekı teknlk bulusları da rrıu* kemmeldı. Uçaklardan torpido atarak hasmın buyuk harb gemilprim batırmak; geceleyin hedef ço'en ve mesafe olçen bır âlet Ouiarak (şimdıkı radarın temelı) Recenın karanlık sartlarını gundıir» çevırmek fıkrinın mucidı İtalyan rter.izcılerı ıdı Fakat İtalyan polıtika aJamlan denızcılenn karsi'ina en buyuk haıl olarak çıkmıs ve italyan donanmasını bu muhım tekniK ıınsurlardan mahrum bırakmıştı. İtalyan denız kuvvetleri Ikincı Dunva Harbine 6 modern veya mcıdernlest'nlmi'! zırhlı. 30 kadar kruvazor. 200 muhrıp ve 100 deni/altı Kemisi gibi çok bıiyük bir kuvvetie tfirdi. Fakat uçak gemisi yoktu Deniz harbı şartlarına göre yetistirilmis bir hava kuvveti de yoktu. Radar gibi deniz ve hava harbinin temel direğıni teşkil eden âletı yoktu. Denız yolları kesildigi \{\n lptidai maddesizlık yüzunden fabrikaları: akar vakıtsızlık yüzunden de harb gemıleri durmaya mah kumdu. "?'i imkânsızlıklara rağmen İtalyan donanmasına; Kuzey Afrikadaki kara cephelerine malzeme ye Macaristan donanmasiyle karsı kar Oğlnna sinirlenen emekli Albay tabanca ile intihara teşebbüs etti tıstırmek gibi çok muhım bır zıfe verilmişti. îtalyanlann kendı i f a d e s i n e gore manzara; gozleri açık bir boksörle (Ingillz donanması) gozleri bağlanmıs diter bır boksorun (İtalyan donanması) dovüşune benziyordu. * * * İtalyan Donanma Komutanı Ami* ral Angelo lachino'nun müteaddit kitaplarındekı çe^itli ifadelerıne göre sevk ve ıdare hatilan da tek" nık rayıfhga katıldı. Italyanlar, bır beskın hareketi yaparak Malta adasını alsalardı; harbın ılk senelerınde çok zayıf olan Ingılız donanmasıyle kat'i netıceli bir deniz muhlrebesl yapıp Alrflenizİ îngılız lere kapaSiîardı, süphesiz harbın şeklı de başka olacaktı. Bu ımkânlar harb içinde de belirmıstl; a mı bu sefer de meçhur General Rommel kara ordusu\la Mısırı al mak gibi parlak bır ruya pesınde ko^arak Akdenızı tamamıyle ıhmal etmışti. Bu muskul şartlara rağmen İtalyan denizcileri denizlere açılıp kahramanca dovüşüp batmıslardı. Tanhî hakıkat sudur kı, t donanmasının mahvnlmasına ba^lıcn Sfbep politika adamlırının ılerız meselelerini adamaKi'lı retklke luzum gormeyıp Ikınci Dunya Harbinin teknik ihtivacı olan bır donanma yapmamaları idi. Bunu bizzat Mussoiıni de ıtiraf J Arkadaşmı balya kancasıyla Boyle Dir harekette Turkiyeve yaraladı karşı bir maksat yoktu; <adece îtalyan denizcileri şeref temizliği yapıyorlardı. *** Krineî Dünya Hartıinde ftalyan Deniz Kuvvetleri. daha ziyade, Adrıyatık denizınde Avusturya YAŞAR DOĞANER Muhasebe Biirosu Aşirefendi Cad Kısmet Han Xo. 10 "'"**• .».^^%^%^%/^.Cumhurivet 10686 Salıpazarında (1) sayılı ambarda çalısan tahmıl tahlıye amelesı Mehmet Ayhan ıle Kemal Meydanlık, saka yaparlarken kavgaya tutuşmuslardır. Bu arada Mehmet, elinde bulunan ve balva ları kaldırmak için kullanılan de mır kancayı Kemalin başına vurmuş ve arkadaşını yaralamıstır. Harbden sonra Itahan devlet adamlannın donanmava karsı buyuk bır anlayıs gosterdıklerı, alâmetlerıyle, bel!ı olmaktadır. Bugun İtalyan deniz kuvvetlerınin kendisine mahsus bir hava kuvvet olmuştur. Donanma ile Deniz Ha va kuvvetleri geceli gunduzlü beraber çahşmaktadır. Amerikadan sonra roket kruvazoru yapan ilk Avrupa devletı Italyadır. NATO karargâhlarında çalışan İtalyan denizcileri çok buyuk bir kıfayet gosterdiği gibi harb gemıleri de müsterek manevıalarda aynı varlığı gostermektedır. Bu insanlar o kadar samimi subaylardır ki, bılmedıklerıni sormaktan; bildıklerıni de oğretmek ten asla çekinmezler. Romada Denı? Atasesi bulunduğum sırada bir Turk İtalyan denız manevrasını mütaakıp yapılan kritikte tercumanlık yapmıştım. Son sozü söyli yen Donanma Komutanı Ekselâns Koramıral Manfredı tenkıdlerıne şoyle baslamıstı: «Polıtık takdirde sadece duşmanın menfaatı vardır. Tek bir d e v let donanmasına mensup komutanlar gibi konusursak bundan NATO favdalanır • İşte mısafırimiz olan İtalyan denızcıleri bunlardır. Onlara denızLuindekj. vazifelerinde Jjasarı di İM?*me\ule Tuhınıba tathsından zehirlendiler Buyukderede Sahil Sıhhiye Istas yonu karşısında demırlı bulunan armatör Şevket Manızade'ye ait « Van » gemisinın ateşçıleri Selâmi Yılmaz ile Şükru Karakas, yedikleri tulumba tathsından zehirlenerek hastahaneye kaldırılmışlardır. r W ' ATSILLA FALAT NEJAT KATNAK Nısanlandılar W iy Büyükada 18/8 '1962 W Ilâncılık: 6046 10691 Bu aksam 22 20 de Istanbul Radyosunu dınleyiniz. Reklâmcılık 3585/10723 I E Ş E K K Ü R Senelerden beri çekmekte olduğum hastalığı kat'i teshıs ve muvaffakiyetli bır ameliyatla beni tekrar sıhhate kavusturan Cerrahpaşa Hastahanesl Bevlıye Klınığı Şefı (Reklâmcılık: 3547/10707) Sayın Doktorlarımıza EUPHYLLİNE AMP. İ. V. 5 X 10 cc. nin Tekrar ithal edilerek Eczanelere tevzi edildığini saygılarımızla arzederiz. T Minibiisler icin bir Ruhsat Yönetnıeliği hazırlanıyor İstanbul Belediyesi, şehirde çalı*an minibüsler için bir ruhsat yönetmeliği hazırlamaktadır. Bu yonetmelikle minıbuslerin ruhsat isleri bir düzene konmus olacaktır. Yönetmelik, Meclis yetkılerini haiz Belediye Encümeninde ve daha sonra Vüâyet Trafık Komısyonunda göfüsülerek son şeklini alacak, Içıslerı Bakanhğının tasdikini mütaakıp yururluSe konulacaktır. ' İstanbul Teknik Üniversitesi ' Rektörlüğünden: f TÜRK ŞİMİ ŞİRKETİ \ Cumhuriyet 10682 Prof. Dr. GIYAS KORKUT ıle ameliyat esnasında ve hastahanede kaldılım müddetçe benımle yakından alâkadar olan Doçent Necati Guvenç, Doç. Muraffer Akkılıç. As. Mesrur Umut, As. Yasar Orbayt, As. Kemal Buyuk Şalvarcı, Hastabakıcı Kadir Denız ve diğer personele teşekkuru bir borç bıürım. Hacı Ahmet Bozdofan Cumhurivet 10710 Üniversitemize girmek «rzusunda bulunan öğrencileri; sıralama imtihanlarına hazirlamak maksadı ile muhtelif teşekküller tarafından açılan kurslarla Üniversitemizin herhangi bir ilgisi bulunmadığı; görülen lıizum iteerlne ilân olunur. (Basın. 14336/10720) Son teklıf verme günü 6/9/1962 dir. Nümunesi MALZEME MÜDÜKLÜĞÜN'de gdrülebilir. DENİZCİLİK BAMÎASI (Basın 14212/10700) V c a • J C c O <E * ] 8 1. 13 16 17 0" '<) 57 21 36 5 13 9 0: 12 00 tmtak Yüz havlusu alınacak Ağustos 23 Rehiülevvel 22 4ı İhracat ve İthaiâtçıların Dikkaline: Amerıkan Ticaret Akademisı mezunu (Ingılızce muhaberat, daktılo ve satıcılık) ve on beç senelık tecrübeye sahıp bir bay yarım gun için iş aramaktadır. Moral, karakter ve ış kabılıyetı hakkında mahallî ve yabancı menbalardan en iyi referanslar. Muracaat: Posta kutusu 277 Beyoğlu. ; J A } Safir Genel Ticaret T.A.Ş. nden: Şirketimiz hisse senetlerine aıt 1961 senesi temettü payınm mezkur seneye mahsus kuponlar mukabilinde 3 Eylül 1962 tarihinden itıbaren Pazartesi ve Cuma günleri tevzi edileceği ilân olunur. İlâncılık 6030/10695 E 4.23 E. jıo.r | 139 8 25 Cumhuriyet 10684 = «CUMHURİYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 12 Ö^ferolemir Gök bakır Cehennemi getirdi. Cehennemde cayır yanışını, Sırat köprüsünden geçerken ateş denizinin ortasına düşüşünü.. llle de köy lünün onu öldürraeyişi, dövmeyişi, ona gülmemeleri koydukça koynyordu. Bırden bir düşünce, korknnç bir tatlılıkla bütün bedenini sardı, ayafa fırladı, ambardan çıktı. GÜIüyordu. Torunlannı kncakladı, teker teker öptü. Gelinini de öptü. Acından ölüyordu. «Güzel gelinim. sojlu gelinim.» dedi. «Senden bir sey istiyeceğim. Bir tarhana çorbası yapacaksın ki, üstüne yağ koyacaksın bol bol. Naııe de atacaksın bol bol. Öyle bir kok sun ki, kokusn tüm köyü alsın. Kırmızı biber bulursan onu da ekele üstüne. Yapar mısın bunu bana, gelinim?» Fatma: «Yaparım baba.» dedi. «Hem de istediğinden daba da lezzetli yaparım.» Koca Halil sevindi. Saçlarını oksadı: «Hele ben şn kSyiin içine bir çıkayım. Çıkayım da ')ir dolasayım. Su karda köv nasıl olur mus, iyicene unuttnm. Gicftp SÖreyim.» dedi. Gözlerinde mntln, knrnaz bir ısıltı vardı. Canlanmıstı. caktaki ateşten yüzünün yarıFatma içinden geçirdi: «Biıını ısık vuruyordu. zimki yirmi yıl önce hep boyleydi.» dedi. «Şimdi yine öyle.» «Gelecek, Halil emmi. Gelecek de köyü iğneden ipliğe soKoca Halil çabncak dışan attı kendini. Fırtına yavaş >ayacak, Halil emmi, Bunun için vaş çoğalıyordu. Geceye korbir mümkünü çaresi yok. Bukunç bir bora vardı. Dışanda yursana içeri.» kimsecikler, hiç bir yaratık «Simdi geziyorum, sonra geyoktu. Donıtıus karın üstünde lirim Taşbas'ım. Sonra nfraağır ağır ilerledi. Ev aralarınrırn. Hakkını helâl et.» da hiç bir canh görülmüyorHakkını helâl derken kıdu. Alaca karanlıktı, vançlıydı. Taşbaş'ın üstündekı tepkiyi bekliyordu.. Köyü baştan ayağa, ev ev dolaştı. Bir tek sey istiyordn. OTaşbaş umursamazlıkla nu köyden bir tek insan gör«Bir yere mi gidiyorsun, Hasündfi, yeterdi. Kapılarda durlil emmi?» diye sordu. du. Gören olmadı. Bir çocuk Koca Halil, üzüntülü: bile dısarı çıkmıyordu. En so«Yok ya\rum,» dedi. «Bu >aş nunda gitti Taşbaşoğlu'nun ka ta, bu kızılca kıyamette nereye pısını çaldı. Kapıvı Tasbaş acgidılir ki? Lât olsun..» Sesinde tı. Taşbaş'ın asık yüzü onu gribir alaylı hava vardı. «Sağlırünce açıldı. cakla kal, Tasbas.» dhe avrıl«Buynr Halil Emmi, hos gcldı. Taşbas'ım dememisti. Sesi din, sefalar getirdin. Ne var, ne de kinliydi. Size, sizin hepinize yok,» dedi, gösteririm der gibiydi. Tasbas Koca Halil: bunu sezdi. «Oturmıyacağım oğul,» dedi. E\e gelirken tarhana koku«Bir şey soracaktım. Köyü dosunu tâ uzaktan aldı. Elleri, lasmaya çıktım da. Su kö\ü ev a.iakları. kulakları soğuktan ev gezeyim dedim de.. Köyü donmustu. Bıvıklarını da kar bir canım çekti ki! Bir sev sotutmustu. Kapıda üstünu basırayım su Tasbas'ıma, dedim. nı kardan çırptı, içeriye girdı. Taşbaş'ım beni sever, dedim.» Fatma: «Severim Halil emmi.» «Baba,» dedi sevinçle, «sana «Gelecek mi Adil? Gelip köbir tarhana çorbası yaptım ki, yü soyacak mı?» ömründe bövle güzel çorba Taşbaş'ın yüzü karardı. Oyapmadım.» Koca Halil, yine onnn saçlarını okşadı, öptü. Torunlannı da teker teker bağrına basıp öptü. OJIuna da sarıldı, uznn uzun koklıyarak öptü. Sonra da hemencecik sofraya oturdu. Kaşığı her ağzma götürüşte bir «Oooh» çekiyordn, «Oooh, elin dert görmesin kızım. Ben de ömrümde böyle çorba içmedim, kızım.» Çorbayı bitirir bitirmez hemen »mbaqna atladı, yatağa girdi, yorganı üstüne çekti. Gece yanya geliyordn. Çoktandır Koca Halilin kulağı kirişteydi. lyusunlar, hele bir iyice uynsunlar. Uynaunlar da Koca Halil ne demekmis, Koca Halil göstersin onlara. Koca Halilin kirişteki kulakları, karıncanın ayaklarının sesini bile kaçırmazdı. Kulakları için böylesine öğünürdü. O kulaklar ki onu, Aslan Ağanın hırsızlar bası yapmıştı.. Şimdi de yataktakilerin soluk alışları nı ayarlıyordu. lyanmışın, az uyumuşun. derin uykulara dalmışın soluk alışları başka baska olur Derin uykulara varmıs ların soluk alıslarını bekliyordu. Sevinci de içinde gittikçe büvüvordu. Hem bekliyor, hem de türkü sövlememek, kalkıp u\namamak için kendisini zor tutuyordu. llk horozlar, yani gece >arısı horozları öterken baktı ki, ortalıkta çıt ^ok. Herkes derin uy kularda. l stlerine ölü toprağı serpilmişçesine. «Haydi Koca Halil, gün bugün! Gdrsünler Koca Halili. Görsünler Koca Halil kim?» Adını söylemek hoşuna gidi>ordu. tçinde ılık, incecik bir ürperti vardı. ^'''iıuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıiııııııııiMiııııı^ Ambardan, hiç ıeı çıkarmadan dışarıya atladı. Çok eskiden, Aslan Ağanın devrinden kalma t'znn Yayla Kürdfl yapmasi, kimseye el dokundurmadığı bir nakıslı kepeneği vardı. Tüklüfün en altında, çeyizlik çuvalların içindeydi. Vardı, çabncak onu or/dan çıkardı. Keçe çizmeleri kapının arkasında hazır duruyordu. Onu hemen ayaklanna geçirdi. Bütün bunlar bir anda oldu. Dı sarıya çıktı. Dısan çıkar çıkmaz, onu yere çarparcasına yüzüne bir bora çarptı. Borayı yiyince bir iki kere sallandı, sotıra kendini tottu. «Heheyt anam'. Koca Halil böyle çok, çoook boran kıştan geriye kalmıstır. ö y le değil mi, güzelim?> Soğuk dondurucuydu. Talak köjü değil, bozkırın ucu değil burası, şu ocagı batasıca yer, Tekeç dağının bası olmus. Değneği içerde kalmıştı. Bir de aıık almamıstı. Azıksız, kibritsiz yola çıkan yolcunun basına kötülüklerin büyüğü gelmez mi? Kapı.M tıkırdatmadan \eniden lçerive girdi. Sofradaki ekmeği, küpteki peyniri aldı, bir çıkına sardı, onu da beline bağladı, kapının ardındaki değneği de kaptı, dışarıya sessizce süzüldü. Bora fittikçe azıtıyordu. Gene taş gibi vüzüne çarptı. Aldırmadı. koşarcasma, arkadan hışım gibi gelen boranın önüne düstü Koca Halil güneje. hep güne\e yürüjecekti. Ambarda u> kudakilerin soluklarını dinlerken difarıda belâlı bir fırtınanın olduğunu, bozkırın deli c s i n e uluduğunu duymuştu. (Arkas) var VEF AT Kayseri Belediye Başkanlığından: Mahkemei Temyiz RelslevveII merhum Ah Rıza Blrbıl ve merhume Farma Memnune Birbll'in ogullan, merhum Ban. kacı Fer.durı BırbıFln agabeyl, Rumman Birbıl'ın enlştesı, Nlhal Birbil'in amcası, Kâmran Blrbü'ın sevgi11 eşl, Eczacı Bülend Birbıl \e Eczacı M. AU Yıldırımer'in babaları, Eczacı Adll Şeyhületıbba, Yıiksek Mimar Selman Yonder, Süh» Selçuk'un enlste1<T1 i Su isleri ihtiyacı için 450 adet 3M3'lük su sayacı kapalı zarf usulü ile ekailtmeye konulmustur. Muhamen bedeli 49.500 lira olup geçici teminatı 3.712,50 liradır. Şartnamesi, her gün Su İsleri Müdürlüğünde görülebilir. Tâliplerin 149962 Cuma günü saat 14 00 te Encümene müracaatları ilân olunur. (Basın 14289 10702) 21.31962 tarıhınde vefat etmiştir. Cenazesi 2381962 perşembe günü Şişll camllnden oğle namazını mütaakıp kaldırılarak Euvükadadakl aıle k&brlstamna defnedılecektır. NOT Kabataş iskelesinden Buyükadaya 14 15 Emirgân vapuru ile hareket edılecektir Cumhuriyet 10687 ŞtNASİ RIZA BİRBİL ECZACI Eski Pikup Satılacak, bina tamiratı ile yer musanbasıveDispansermefruşatı alınacak, kum çıkarma işi arttırması yapılacak İstanbul Vilâyeti Daimî Enciimeninden: 1 Bayındırhk Mudürluğun ün l^tınyedeki santivesinde bulunan 2 adet Pikup'un 15.000 lira mukadder kıymet uzerınden satıl ması ılk teminatı U25 lıradıi Karacakoy ve Kurtkby Dispanserleri için 2 mm. kalınlı 2 ğmda 248 m. kare yer musam basının 6510 lira muhammen bedel dairesinde mübayaası ılk te minatı 488,25 liradır. 3 Şisli Nilüfer Ha*un ılk okulu bina tamiratının fiöOO li'a keşfi dairesinde yaptırılmaoı. llk teminatı 487.50 löadır. 4 Gultepe dıspanseri içm luzumlu 7 kalemde 13 parça mefrusatın 2997 lira muhammen bedel dahilınde satın ahnmnsı llk teminatı 224,78 liradır. 5 Yalovada Çakıllı derenin denize kavu«tugu ağız kısmmda yılhk çıkarılacak asgari 800 ton kum ve çakıl için behe* tonu 35 kurus uzerinden 3 yıla mun hasır olmak üzere verılecek ruhsata esas olacak resminisbi artırması, ılk teminatı 63 lUradır Mukadder kıymetlerı ıle kesıf veya tahmın bedelleri yukarıda yazıh işlerden Pıkup satısı kapalı zarf ve kum ıçın ruhsat verılmesi açik aftırma diğerleri ise açık eksıltme suretivle ayrı avrı 28 ağustos 1962 salı gunu saat 15 de Ankara Caddesındeki Vı'âvet bınasında toplanan Daımî Encumende tahbıne ihale edılecektir Şartnameleri aıt bulunduk ları dairelefrinden alınacak veya gorulecektir. Isteklilerin ilk teminat makb uz veya mektubu oto ve ı ı m t o Gayri isler için 962 yılı Ticaret Odası vesikası ve bma tamırı ıçır de" a>*ıca alınmış yeterlık vesikaları ile birlıkte ihale gunu Saat 15 de Daimi Encumende bulunmaları ve oto satısı ıçın <ie teminat mektubunu havı hazırlanmıs kapalı zarfları satış guru saat 14 e kadalr Daimi Encümene vermeleri lâzımdır. (Basın: 13644) 10708 CUMHURİYET Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Türk Anonım S ı r Cagaloğlu Halkevi Sokak No. 3SM1 Sahıbi Yazı ışlerını fiılen idare eden Mesul Müdür * Cîrizettmıze gonderılen yazıuı konulsun, konulmasın iade edilmez Ilânlardan mesuliyet kabul olunmaz = Abone ve lUn ıçlert İçin. zarfın = Jstüne «Abone» veya «îlSn Servısı» = Haydının konması lâzımdır. = BU GAZETE BASIN AHLAK S YA.SAC1NA UYMAYI TAAHHUT Nüshası 25 Kuruş NÂZİME NADİ KAYHAN SAĞLAMER