23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Dencere NE İŞE YARAR? Bir arkadaşım anlattı : Bnnöan birkaç ay önce bir ırkçı • tnraneı derglde açılan bir ankette şöyle bir soru atılmış ortaya : Tarihin bangi devrinde yaşamak ve ne yapmak isterdinlz? Buna bir hanım kızımızın verdiği cevap çok ilgi çekicidir. Bn genç bayan demiş ki : KnrŞad devrinde Orta Asyada yaaamak v« bir köpek Çinli'nin boğazını dişlerimle koparmak isterdim. Hay AHah... Gördünüz mü olanlan! Her neyse, fıkramızın konusu ırkçılar ve furancılar de|il. Ba kadarı şüphesiz gülünç olnyor; ama blrbirlerlne ve rejlmlerine sempati beslemiyen milletlerin, birbirlerl aleyhlne yoçun propaganda faaliyetine glrişmeleri âdet haline girmiştir. Biz burada Demirperde gerisindeki açlık ve isytn haberlerini oknrken, «anırım onlar da bizim içinde buluııduŞumaz blok hakkında aynı biçimde haberler okuyorlardır. Onlan kendi dtişüncelerlyle başbasa bırakalım. Ve kendimlze bakalım. Her konuda olduğu gibi bu meselede de gerçeklerden uzaklaşmanın ne milli ne de insani ölçüler bakırnından fayda verecegine inanılır mı? Bizim arasıra : Çinde halk açlıktan birbirini yiyor... Sibiryada isyan çıktı .. Küba feci durnmda... Gibi haberlere baktp : Oh, oh, maşallah bi» çok iyiyit... diye ayaklarıram uzatıp, yeni bir rehavete gömUlmemiz kimiıt işine yarar? Aslında Çln, Küba, Rnsya gibi ülkelerde insanlar gUelerfntn sonuna dayanan bir gayretle çalı«maktadırlar. Kübada bazı gıda maddeleri karneye baglanmıg, Çinde tarım plâniarı geregl gibi uygulanamamış, Rusya yeni yeni torlnklar karşısında Imls... Bunlar lifı güıâftır. Mnhakkak olan şey hlçbir rejimin Alâddinin sihirll lambası olmadıgıdır. Bir ülke, hangi rejimde olarsa olsun, hele az gelişmiş bir ülke Ue, sonsm zorluklarla karşı karııyadır. Ama Küba ve Çin tipinde idarelerin kalkmma dSvaları karsısinda büvük bıştrılar gösterdikleri de, dost düşman, büttin dünyanın kabal ettlği. rakamlarla belli gerçeklerdir. Bizim yapacagımıı şey. bizi rebavete götürecek göztt kapatı kötülemeler değildir. Bllâkis bizim İçinde bnlundugnmnz blokun karsısında yer almış bn fllkelerin ulaştıkları sonuçları dikkatle iılemektir. Hemen söyliyelim ki, bn sonnçlar biıi daha çok gayrete, dikkate, çalışmaya ve yarısa sevkedecek ilgi çekicl sonuçtar olacaktır. Blı yerimizde sayarkrn onlar nerededirler? Meseli koskoca Çln sanayileşmeye geemiıtir. B* tempotana sürdürebildiği takdirde kısa bir süre sonra Amerika ve Rusya ayarında bir sanayie sahip olacaktır. Takında UçilncO büyük devlet olarak karşımıza çıkarsa hiç şaşmıyahm. Gerçi ezelt dâvası açlık meselesini kökiinden ballctmls degildlr, ama halletmek için canını dişine takmıştır. Oerçeklere sırt çevlren propagandanın tarihin hiçbir devrinde faydası gSrülmüs değildir. Bizim halimiz neye bemiyor : Bir aıkeri birlik keşif kolu yıkarrms. Keşif kotn knmandanı gidiyor bakıyor. Karşıda zehir gibi ber şeyl tamam bir toplalnk. Geliyor rapor veriyor : Karsımııdaki birlik eksik. Silâhları eski model. Asker yorgnn. Çoğu yaralı. Bizim durumumuz onlardan çok iyi... Eh . Bu rapor atdatmaktan ve aldanmaktan baaka bir Işe yarana başımıı flstüne... Ama yarar mı? ıııı=ııııııııııııııııııııııııııiHiııiMiııııi!i!iıııııııııııııııııııııııırııııııııııniiiııınııııiıııııııııııııuımnâm İ İKTİBASLAR j ııııİııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiıınııııııııııııııııııııııııııiıııı HEM Küçük şeyler fakat... vvelki gün taikâyelertnl dinledl|ln iki ehemmlyetsiı vak'a, torizm dâvasuıd» bizim baaUn tona kadar nasıl haıırlıksız olduğnmnra, nuıl tarut gelmesi içia degil, gelmemesi için küçük, büyük bütön tebepleri yarattığjmızı anlatmalan bakımmdan hayli mânalı... Geçenlerde bir gün ö|le üstü Florya plâjındayız. Plâjı doldoran halk arasında iki de genç var. Biri tMlıdığimız bir aileııin çocuğa, öteki de onun Belçikalı misaflfi... İki genein kârınları acıkttıı;. Oarsontt tatınp akılIarıiM gelen yiyeceklerln mevcut olnp olmadı|ını toruyortar. Hiç blrlnin balunma4ı|ını 5ğreninee nihayet pernir ekmeğe razı olayorlar. Onlar ganonla konnsa dnrsunlar yanlanna ya^lıca bir adam sokoİByor ve • • • ruyor: Slzler eenebisiniı faliba? Gençlerdtn blrl; Hayir ben Türktm, Arkadasım eenebi! diyor. Adam elini nzatıyor: Benim adım da Mehmet, polisim (degil ya) Sonra daha fazla konuşmadan garsona dönüyor: Oğlum, bana da bir şişe birat Uaatmıyalım, çacvklar getirilen pcynlr ebmegi yiyorlar, a? dam da blratını Içiyor ve geliy«r heıap lamanı... Polis eldağnna söyliyen adam garsena: Benlra blranın parasını da hetap punlattaa ckle! etnrini veriyor. Gençler itiraı ediyorlar: Neden? Vydurma polis memurn bn suale eevap vermiyor, nzaktan tartısmayı görüp yaklasan meraklılara dönerek avaz avaz bafır. ma|a baalıver: Banlar tnrist defll. düzenbaz... Hem b i » ısmarlıyerlar, hem de ısrnarladıkları bıratıın parasını vertnek istemlyorlar, Utanmıyorlar, banlar. . llık denizimizden, günesli havamızdan, güzel manzaralarımtzdan beüava istifade ettikleri yetifmiyormuş gibi iistelik bn fekilde adam da dolandırıyorlar. Bira içmek aklımdan bile geçmeıkcn bana zorl» bira iciriyer, sonra da i« P»ra vermeye gellnce inkâr yoluna sapıyorlar. Bnnları bn mernlekete sokmamalivız vatandaslar, bizi bn derece Istlsmar etme lerine göz yummjmaiıvız. Neticede gençler hira parasını vermiyorlar ama plâja geldiklerlne de, geleceklerlne de pisman olayorlar. Bu küçük soygunculuk teşebbüsünü zararsız atlatıyorlar, fakat ne çare ki alınlarında o gün ceplerini boşaltmaları yazılı oldnjtn için kaderin elinden kartvlamıyorlar. Geee eivardaki bir lÜks otelin kapah ve hamam kadar sıcak pavyonnna gidiyorlar. tki dondurma yiyorlar, iki de kokokola içiyorlar. Neticede hesap geliyor: 98 lira... Tabii ba büyük soygunculuk asnlüne nysun yapıldıgı için bu sefer vermeytz diyemiyorlar, paraları sayıyorlar. düsüne düşüne evlerine dönüyorlar. Batılı genein döşüncelerinin ne renk oldnfana bilmiyora* ama Türk olanı o sırada kendi düsündüklrrinin memleket besabına kapkara şeyler oldugunu açıkça belirtiyor. Bn Belçikalı genç, basından geçenleri tabit aeneleree anlatıp duracak ve bnnları ber dnyan Tttrkiyeye koşmak lıtlyeeektir. Kimbilir, dünyada her Allahın günü bitim İçin bnnlar gibi, bnnlardan daha kötu ne bikâyeler anlatılıp dnrnyordnr. Bir de gelen tnristlerin adedinde neye aıalma eldn|nnu bir tflrlti kavrıyamıyoruz. Cevat Fehml BAŞKUT RUB1R0N+G Vit.B2 1000 mcgr. Vit.B, 150 ırıgr. Vit. B , 100 ragr. PİYASAYA ARZFnİLMtŞTİR •**+^> SAYIN DOKTOR ve ECZAClLARA Ampul: ! (Cumhuriyet 10370) Kelkit Malmüdürlüğünden: Kazamız Hükümet Konağı onarttınlacaktır. İhale 2490 sayıh Kanuna göre kapah zarf usuüyle 21/8/1962 günü saat 11.00 de Malmüdürlüğü Makamında toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır. 2 Muhammen bedel 40.000 lira olup muvakkat teminat 3.000 liradır. 3 ~ Dosyası her gün mesai saatleri dahilinde Malmüdürlüğünde gorülebilir. 4 Teklif mektupları ve diğer lüzumlu evrak ihale saatmden bir aaat evveline kadar makbuz mukabilinde Malmüdüriuğüne verılmiş olacaktır. Poatada vâki gecikmeler kabul edilmez. ı I Rakamlar meydanda. Yirminc! kijl 81tnü?tü. Ksdınlar ve çeeuk> t«kı»n insanlar açlıktan ölürkan, asrın gobeğinde, atom çağında, lar. yürek paralayıcı iniltilerle «o bazı insanlar kahveleri yakıyorlar, üç insandın iklsl •;. Üç.lnaandan kaklarda »tirükleniyorlardı. Kurt buğdayı Imblkten geçiriyorlar, ikisi yarı aç, yan tok. Her sene o iar, kalabalık sürüler halinde, pabağları söküyorlar. tu( kırk rflllyon insan, kadın, er yıtaht sokaklarınd» koşuşuyorlar, Üç günde dünyayı devredebilikek ve çocuk açlıktan ölüyor. Yan cesetleri paralıyorlar, diri diri çoyoruz. Öteytndan, bizden birkaç l:j okumadlnız: açlıktan ölüyor. cukları kapıp götürüyorlardı. Meyva ve sebze müstahsüleri kilometre ötede çocukların «açız!» Dünya açlık meıeleleriyle ugra Ondördüncü Louil'nln devri de, diin tertipledikleri basın toplantışan teçekkülün ilerl sürdüjü ra kıtlık bakımmdan. 6'teki çağlar* diye »ızlanmalarina göz yumuyosında, pahalıhğın sebeplırini şöy. katnlar şunlar; veryüzünü doldu dan farksız geçti. 1960 dan 1665 «e ruz. Yirmincl asnmız. bazı milletie izah etmişlerdir: ran iruanlarjn yüzde 722 si, insan nesine, 1692 seneslnden 1695 sene leri, Orta çağın i<;in'î daldırl1) tstanbula getirilen mallar Ha1 2 senesinde, tıka ba91 vücudu için zarurl olan 2,750 ks sine kadar sürekll kıt)lk oldu. O yor. lin önünde nakllye işçisinin azlığı loriyi bulamıyor. Bunlann yüzdt tuz tene harbi ve bu harbin tah sa doymuş batı dünyası, Ukyüzünden bir türlü indirilefnemek 12,7 si günde 2000 veya 2,700 kalo ripleri, Almanyada, kadın ve erraynayı kırıp geçiren kıtlığı sate ve daha motörde iken çürümek ri ile yaşıyor. Bunlar az gıda a kek, bir milyondan fazla insanm kin sakin seyretti. Harb, çiftlikletedir. lanlar. ötekiler, yani 59.5 nispeti ölümüne sebep oldu. Fransada, çok ri kökünden silip süpürmüş. hay2) Sabahları 100 kurustan Satı ni temsil edenler ortalama 2.200 çiddetli geçen 1708 1709 kışmdan vanları öldürmüş, malzemeyi yok lan malların fiyatları öğleden son kaloriye çıkamıyorlar. Bunlar dü sonra. yine kıtlık başgösterdi. On etmişti. Bunu bir kurak yaz mev' ra 50 kuru?a dü$mektedir. Manav pedüz aç kalanlar. dördüncü Louis'nin emriyle, Po simi takip etti. Ukraynalılar yüzar, öğleden sonra aldıkları malAdemoflu •ıcldanberi açlıktan İonyada. Afrikada ve Türktyede binlerle öldüler. Önce ajaçlann arı da sabıhkt fatura üzerinden korkmujtur. Blnlerce yıldanberl buğday arandı, Bu, iyi bir slya yapraklarınt yediler. sonra köpeksatarak halkı aldatmaktadırlar. açlık, hiç kimsenin ve hiç bir şe setti ve semere verdi.Yine de On leri, kedllerl, fareli, sonra da bir3) Htldeki 30 nıkliye kamyonun yln onllyemedlğl veba gibi beje sekizlnci asırda kırk ve Ondoku. btrlerini yediler. dan 30 kıdarı bozuk olduğu için riyete musallat olagelmiştir. Her zuncu asırda elli kıtlık görüldü. İki blokun siyaseti. aynı akıl alçıh;amamaktadır. millet, kendi yağıyla kendisi kav * maz neticeleri doğuruyor. Çin aç4) 265 Uçiden sadece 140 ı vazife ruluyordu. Mübadele denilen şey Görülüyor ki. asrımızdan bir ev tır, Güney Amerikada fazla öküz. jörmektedir. yoktu. Arka arkaya iki sene mah velki »sırda. sanayide büyük in fazla buğday var. Adeta insanlar, Müstahsiller bu jikiyetlerin ön sul «hnmazıa sonu kıthktı. kılâplar ekonomide büyük inki çocuklar gibi, mftnasız ve akılsızenmesi halinde meyva ve sebze Heredot'a göre Hindistan yarım* saflar yapan, Ilmln ve (er.nin ca bir oyun oynamaktadırlar. piyasasında belirti bir ferah'.ama adasımn Ganj'dan ötesl Milâtttn büyük ilerlemeler kaydettiği ?u o'.ıcağını öne sürmüçlerdir. Halbuki, dünya nüfusu. endişe önce XII. asırd* 50 milyon nüfusu Onsekizinci asırda, Onbirinci a=barındırmakta idi. îskender zama ra na?aran onbeş fazlasiyle 57 kıt verici bir sür'atle artıyor. Buna 25 Optalidonu şeker zannıyla nında, bu nüfus oniki, onüç tnil lık olmuş. Ya çimdiki asra ne de mukabil, istihlâk maddeleri aynı yona inmişti. Üst tarafını kıthk meli? 1900 denberi 25 kıthk sayı başdöndürüeü hula artmamaktayiyen çocuk hastahaneye yok etmişti. yorlar. Iftihar edebiliriz. dır. însanlann, nihayet, akıllarını kaldınldı * Yine o Alman bllgini von Wac başlarına almaları için bu defa 2.5 yaşındaki çocuk masada unuLölan von Wachendorf lsimli bir hendorf söylüyor: tKüremlzin nü sonuncu olacak umumi bir açlık ulan bir tüp llicı «eker zanniyle Alman mütehassıs, antik çağlar fusu iki milyar üç yüz milyondur tehlikesiyle mi karçılaşması lâyutmustur. 25 Optalidon hapı yutan 2.5 ya danberi. sadece Avrupada ve AvBir bııçuk milyar insan, kıtlığın zım acaba? rdaki Oya Ülger, hastahaneye rupa ile sınır komjusu memleket ne demek oldugunu gayet iyi bili (Fransız basını) rcsldırılmıştır. lerde 425 tane büyük kıthk kayde yor. Bir kaç milyon Avrupalı, aç kaldı, müthiş aç kaldı. Asyada Kumkapıda îbrahimpaşa yoku diyor. Yalnız Milâttan sonraki Biunda oturp.n Oy«'nın ebeveyinleri inci asır on kıtlıkla bir nevi ha milyonlarca insan her zaman açakkında polıs soruşturma »çmıs zin rekor tesis etmiçtir. Demek ki tır ve aç kalmakta devam ediyor ,ır. ıer on senede bir, kötü mahsul, Hindistan ve Çin açlığı bir kader NECIA OKSÜM ile Cece bekçisini kalçastndan harb, istilâ gibi çeşitli sebeplerle, şi sayıyorlar.» aynı milletler muntazaman açlıkEROL ERKIT Son harbde. Avrupa, açhğın ne bıçakladi tan ölüyorlır. Nisanlandılar oldugunu gerçekten öjrendl. HolSabaha karşı 03 sıralannda K Bahçelievler 15.8.1MÎ Orta çağ bastan baj» bir lstik anda, vaktiyle kıtlık adı verilen ğ!thane kbyünde Ortaç Kollektif rarh denge aramakla geçmij, ta $eyln gerçekten tadını tattı. En irk«tine ait lâstik fabrikasına pen rihçiler, bu bakımdan bize kor son görülen kıtlık, 1960 1961 dev ere camını kırmak suretiyle giren kunç tafsilat bırakmışlar. Clovis resinde, Kongo'da Kapai'deki kıtmeçhul şahıs, fabrikaya ait radCumhuriyet • 10374 • ve daktiloları çalıp kftçarlarken II. devrinde kıtlık o dereceyi bul ıktır. Şimdi de Kuzey Afrikanın o muş ki, kıral. buğday satın almak kıtlık tehlikesine maruz bulundu6 ya|larındaki gece bekçisi Kâ:ım Aslan tarafından görülmüştür için hazineyi tüketmi?. Ondan son ğu söyleniyor. Çünkü yağmur yağ Meçhul hırsızlarla Xâzım arasın ra, parasını fakirlere dağıtmak ü mamış, hasat zayıf olacakmış, Mukadderat mı? Aya füze göna bojtusma olmuş \> nnıklardan zere Salnt Denis'nin sandukası üsNüshası 25 Kuruş iri gece bekçisini kalçasından ya tündeki gümüş kaplamayı soktü deren insanlar, kıtlığı mukıdderüp satmış.. at saymsmalıdır. Sonra da, bir alamıştır. Türkiye H«rlcl Ondan sonraki asırlar boyunca Hâdiseyi mütçakip firar eden hır Lira Kr. Lira Kr. ızların hüviyetlerinin tespitine her on senede bir. birkıthk başSenelik 75.00 150.00 işli Jandarma Kumandanhğı ta gostermi?. Meselâ 843 yılında. aha6 âylık 40.00 80.00 li, toprağa bir parça un karıştırıp afından çahsılmaktadır. 3 «ylık 32 00 44.00 ekmek yapmış. 850 senesinde 6!enNahiye Müdürüne Yaptığı basarılı bir tmelıler binlerle sayılmış. Analar, çoBaıan ve Yayın ygtla esime sıhhatini kazmnhakaret etti cuklarını öldürüp yemişler. Bir Cumhuriyet Matbaacılılc ve Gazetecilik Türk Anonim S C«ddeyi işgal ettifl için Beledi yazar şöyle diyor: «Bin senesi ci dıran, ameliyatında, klinikte, ameli>"at sonrasında samimi CagaloglU Balkevi Sokak No. 3y41 e Zabıtası memurları tartfından varında, insanlar sürüngen hayvan alâka ve yardımlannı esirSahibi akalanan Mehmet Kaplanoglu » ları, iğrenç yaratıklan yiyecek hale • gt miyen ında 23 yaşlannda bir genç, T?k düştüler, bundan daha fccii, adam NAZİME KADt sim Nahiye Müdürlüğüne götttıül eti yediler. Genç çocuklar kendi ana Doç. Dr. Tazı i|lerinl fülen idare eden rnüş ve burada seb*psiz yere N* larını, analar, her türlü evlat sevCezmi KAZAKCîGtLe Mesul Müdür hiye Müdürü Cevat Aksoy'a baka gisini unutarak. kendi çocuklarını Narkozitör Dr. Sadi Sun'a; rette bulunmuştur. KAYHAN SAĞLAMER yediler.» gösterdikleri ihtimamdan doSanık hakkmda bu suçundan do* Yine Fransada, Huguei Capet'İayı Dr. Macit Ardağ, B*?layı sorusturma açılmıstır. Gatetemlze gSnderilen yuılar konin, Robert'in ve Birinci Henri'. hemşire Müfide Tan, Asisnulsun, konulmmn Ude edilmez. nin devirlerinde kırk sekiz sene tan Zeliha Sargut, Hemşire Köpek zehiri ile intlhara lânlardan mesuliyet kabul olumnız kıtlık devam etti. Evet, yarım a Tansel Okan. Aysel Utaş. kalkıştı * Hatice Yavuzbaş. Mehmet sır süren açhk.Onbirinci asırda Evvelki gece geç saatlerd* ZeyAbone ve İlân ışleri İçin. zarfın Şahindur lle Güzel Bahç» kıtlık sayısı 42. tinburnunda Telsiz Mahallesinde ostüne «Abone* veya «tlân Servısu Kliniği mensuplarına tesekturan 60 yaşlarında I.eylâ Su wdınMantık öyle gerektlrir kl Avrukaydının konması lAtucdır. kürlerimi bildiririm. dski kadın, evde kimsenin bulun pa medenileştikçe kıtlık azalsın. • madiğı sırada henüz anlaîillmıyan Halbuki nered»? Arnugnac'larla Dr. Nevzat Ta?kın BU GAZETE BASIN AHLAK bir »»bepten kendisini ipl» t»vana Bourguignan'lar savaşında, Parlste YASAîTNA UYMAY1 TAAHHÜT îîinııİ! sııretiyle intihar etmiştir. »çlık ve veba yüzünden elll bin Cumhurivet . 10373 ETMlSTtR. Diğer taraftan. Içerenküyfle oturan 26 yaşlarında Aydın Akın iîimli kadın. boşandığı eski ktcısır.ın çocuğunu yanına <s%lnıama«ına üzülmü1! ve köpek zehiri içerek intihara kalkışmış, Haydarp.T^a Nümun* Hastahanesine yatırılmıştır. Meyva ve sebze niçin pahalılanıyor? Tehlike hüyüyot CUMHURİYET TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR 15.8.1962 günü Hakkıiı rahmetlne kavujan Şirketlmizin çok kıymetli muhasebe Şefi . . . CENANİ TEZAKlN'ın cenaze merasimine iştirak eden, alâka gösteren müesseselere,, temsilcilerine; yakın akraba ve arkadaşlarına ve hanr bulunan *air zevata en derin şükranlarımızı sunar va kederli ailesine ta* ziyetlerimlzi artederir. ŞEKER SİGORTA A.ŞCumhuriyet 10392 KiRALIK YAZIHANELIR Müracaat: Doğubank İş Hanı 404 SİRKECİ (Basın 1388710397) Pfizpn •»!•* (Basın: 13338 A. 8345/10367) Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Genel Miidürlüğiinden: Genel Müdürlüğümüz merkezi ile İstanbul; İzmir ve Adana Bölge Müdürlüklerimizde mevcut ticari ve teknlk şartnamelerine göre; Polii ckipleri Sosyal gayelennın dışına cıkan kulüpleri kontrola devam etm»ktFdir. fckipler evvoıki gi.ce 6 kuKim; kontroı ctmisler ve bu tfâda Sıra: serviler raddesindeki Bir! .« Kulübünco barbut oynıyan «un'srcıları Kuliipte barbut atılıyordu Sayın ANTİIİOTİK Doktorlara ; TEDAVİSİNDE YENİ BİR ÇIĞIR A Ç A N " OERHÂT TAÎ8İKE HÂZift, Ajpıstos 16 Rebiiilevvei 15 ( 40.000 adet Çuval satın ahnacaktır. ) Teklifte bulunmak istiyenlerin teknik ve tieart şartnamelerimize uygun olarak hazırlıyacakları tekliflerini en geç 39*962 günü saat 10.00 a kadar Ankara'da Genel Müdürlüğümüzde bulundurmaları ilân olunur. (Basın 13836 A. 8767/10382) •» TERRAMYCIN ENTRAMÜSKÜLER SOLÜSYON 100 mg. ECZANELERDE SATfŞA ARZEDİLMİŞTİR. T. C. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Maltepe Makine ve İkmal Grup Şefliğinden 5 adet T.F. (mevcud'j bulunmadığı takdirde) TH ve 10 adet AKN Wisconsin metörü kapah «arfla satın alınacaktır. Tahminî bedeli 53.000, gecici teminatı 4.000. liradır. Eksiltme 21.8.1962 Sall Rtihü saat 15.30 da Maltepedeki Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. Şartname, her gün mesal saatlerinde Şeflik kalemlnden alınabilir. İsteklilerin zarflarıru ihale saatinden en az bir saat evvel komisyon başkaniıgına tevdi etmeleri sarttır. Postada geclkme kabul edilmez. 'Ptrâkende Satıj Fiatı : 3.30 t> • PFİZER İÛÇlARI A. Ş. Oriaköy istanbul 6.0813.18 17.03 20.07|21.49| 4.13 E. ]10.00 3.10 8.59Ü3.00J 1.42 >.O4 İ «CUMHURİYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 5 Cferdemır KEMAİJ YASAR Gök bakır de kırılıp yere dü?mü? knrn dalları toplnyordn. «Oldu, Hasan. tamam,* dedl. Hasan vykndan nyanırcasına durdu. AŞır agır, gallanarak şeldi. baltayı yükUnün üstüne kovdu.. • Ivice sardın mıf» «lyice sardlm.» Hasan, knsknta: «Arıcık bekle,» dedl. «Arkamdan da bakma. Benim gıttieim vöııc arkanı don. GeHye dönüp bakarsan «ieni SldUrilrüm. tşte su baltayian senl, işie snracıkta kıvık kıyık edefim.» Her ormant gelİşlerinde. tam a>rılacak1an sıra Hasan hep bByle yapıyardn. Nereye ;idivordu? L'Çrasl nevıiî? tşte bn lıir sırdı. Ümmahan ne kadar korksa da. göz ncttyia u;rnn uŞrun onun gittiği y5ne bakıvor. ama Hasan tasların arai'''"'r pihi nloyor. sında götden yitiyordn. VmmaCîa»ası eiizel kuş... Her meşe handı bn. Hasan isterse onu dalınHa bir tane. Şimdi havakıyık kıyık etsin, islansalar... öliinceye kadar koriosmaBaltarı her vurdnkca. me«esın, gene bakardı. Ama gene den tlnnmu« kar parçalan dö de. o gidip gelinceye kadar yekiiiiivorrlu. Orman. tüm afaclarinden kıpırdamıyordu. Verine rı. tîn'Hrı. vaprnMnrt. kSkleri. hagiamışlar gibi, orada öyle srövdeleri. topra&ıyla donmuş durup kalmaktan başka bir sev bir akltktı. yapamıyordu. Meraktan da ölüt'mmahan. Ftasanın kestl»! ynrdu. odunlarınt yerden cabacak alıHasan, koşarak, tasiardan, vor. ipin iistüne dizİTnrdn. Bir kütüklerden atlıyarak gittl. Tü Urtalık usnldan kararıyor, ipiltiler sit'ikçe donuklaşıyor, ortalık glttikçe baza kesiyordu. öteden kapkara bir bnlnt seliyordn, bozkırın üstünden. Kapkara kesilmis. öfkeli, kndurmus. yerdeki karı. söktekî aklıeı «iirükllyerek geliyordn. H»<;an: «Çabuk topla kestiklerimi, cabuk cabnk. Tola düselim hemen. Geliyor.» Ilasanın içini her ramankinden de beter bir korkn sarmıstı. Raltasını korkuyla teli«i siizel ssliıvor. ayakları da yanıvor. Soguk da arttıkça nrtıyor. «Tonla topla, ipe sar. Benim de vilkümii yap. toime sar. Anam merakian çatiar.» tçindeki karanlık »ittikoe büvövor. Köve «ritme 7aman> vakl.Titıkoa. luivük bir felâkete ^>/^ 1111 > T1111T1111111 f 111111111T111T f 1111111 f 1111111111111111 f 11111111111111111 f 11II1111111111T1 «Sttı.» dedl, yürüdü. tmmaban: «Hani armana varinca «Syllyeeektin. Benl kandırdın,» diye söylendi. tiasan, daha aart: «Sonuss!» dedi. * Oeagin basındaydılar. Meryemce belini duvara vermiş, ba•ını göğaüne eğmişti. Kıpırdamadan öylecene dnruyordu. reği küt küt atıyordu. Oraya Karşısındaki AIi ikide bir basıgiderken hep öyle olnrdu. Bedenini tüm bir ürküntü, knşkn, nı kaldırıp anasının bn dnrgnn, bu taş gibi haltne bakıyordu. korkuya benzer. sevinc* bertzer Meryemce gittikçe düzeliyor, bir duyşu sarardı. kendine geliyordu ama, ağzını Ateş yaktıgı yeri geçti, «rda bıcaklar açmıyorda. Atın ömanın içinde ada gibi upnıun, lümünden önce Meryemce öydimdik uzamış bir kayanın arlesine konuşur, öylegine evin dını dolandı, bir zaman ySnü içini senlikle doldurardu ki, kayaya dönük, öyle kalakaldı. zaman nasıl geçer kimse farkıSonra büyücek bir tan, kaisal na varmazdı. bir seye dokuntır gibi. ncundan Kış geceleri öylesine çok şey usıılca tuttn dikti. bir zaman anlatırdı ki. bitmezdi. Bu kadar taşın yerfne baktı, yerde saanlatacak güzel hikâyeyi nasıl rarmıs, klpır kıpır eden iki üç bulttrdu? Şu dertli günlerde de kârıncaya benzer yaratık göreskisi gibi olsa... Bir olsa... Şimdfl. Kırılmasından korkaf gibi, tll taı gibi, duvar gibi. biiyüsii bozttlacakmış gibi, taşı Akşam ezanını geçeli ne kaU U usul iııdirdi. Kİ dar oldu. ne kadar oldu?.. KimHasan yaklaşırken, L'mmase konusmuyor. Çocuklar kenban: diterine gömülmüsler, durgun, «Döneyim mi, Hasan?» diye 6IÜ gibi. Elifi dersen, bazı açıseslendi. lıvor, evin içini iki sözde senelHasan. güvenli, Işini çörmüv tiyor, ama sonra her şey sönülerin mutluluğuyla, umursayor. Ali ne yapacağını, ne söyliyeceğini bilemiyor. «Dön.» dedi. Dışarda, bozkırdan uğultular Yükii önce L'mmabanın sırtıgeliyOrdu. Bu uğultnlar deli ena verdi, sonra da kendi yükdiyordu Aliyi. Eskiden olsa, lendi. Meryemce bu ugultular, bozkırGün battı batacak. Gün batdan gelen kOrt ulumaUrı üstümadan köye yetişmeleri ge ne ne hikâyeler anlatmazdı. rek. Dünyanın düzeni bozuldu da Immahan yolda: gitti, Köyde de bir tad kalmadı. Herkes kızgın demir üstünde «Hasan,» dedi. Hasan durdu. Gözgöze geldioturuyormuş gibi. Bu yıl kar ler. Bakıstılar. iyi yağdı. ürün bol gelecek. GeHasan: lecek ama AIİ aon bir gayretle : «Ana,» dedi, «dışarda knrt nlumalafı.. » Meryemce dnymadı bile. «Ana,* dedi Ali, sesini yumuşatarak, «şimdi şu sogukta dünya donmuşken, tam bnza kesmişken, şu kurtlar ne yer, ne ieerlcr?» Biliyordu ki Meryemce knrt söaüne dayanamaz, kurtlar üstüne konuşur da konuşnr. Ali bir kurnazlık yapıyordn. Meryemceyi can evinden vurmağa çalışıyordn. Meryemce konnşsun da varsın şu ocaktaki ateşe, harlayıp glden yshmlara, şn bacaya konuşsun. Konuşsnn da neye isterse ona konuşsnn. Meryemce knrt sozüne de tınmadı. Ali : «Ana.» dedi. Bn en son başvurduğn bileydi. Bunda da konusmazsa. artık bir daha ölünceye kadar hiç konnşmıyacak demektl. «Ana, diyorlar ki, Koca Halil ölmemiş, köylü daba çnknrovadayken, o eve gelip saklanmiş, oğlu kapıyı açınca ne gürsün, Kuta Halil içerde ttyuyup durur. Okuttugu Mevllt de boşa gitti. Oyle değil mi, ana? Sen diyordun ki o Koea Halil ölmeı. Sen her bir şeyleri blllrsin. Roca Halil, öyleyse, neden dısarı çıkmıyor, diyeceksiıı. Köylüyü pamuğa geç koydü da. sefil eyledi diye utaıııyormuş. Bir de köylU beni parça parça eder diye korknyormttş. Ogluna demiş ki, geldi|imi duyarsa köylü. duyurursaıı köylüye bnnu, başımı alır da eiderim, diyormuş. Diyormnş ki btt köylü beni görürse müm künü yok Sldürür. Oğlu da yemin etmiş ki, kul olana senin evda oldutunn »öylemem. Bun ları nerden duyduk diyeceksin. Zala Karı bir gün evlerine girmiş ki, Koca Halil oturup durur. Koca Halil, Zalanın ayaklarına kapanmış ki, kimseye söyleme... Hemen koşmuş ambara girmiş. (Ben yokum, ben ölüyüm,) demiş. tşte böyle ana.» Meryemcede kıpırtı yok. Botkır lürabürdüyor, ttnmahanla Hasanın getirdtgi «dttnlar evin içini tatlı bir kokuyla sararak, çatırtıyla yanıyor. Evin arka dflvarı toprafa oyulmttş, ön dnvarı da çamurla taşlardan geliıigtttel örülmüstü. Damın agaçları meşedendi, sağlamdı ama, bu ev Alinin tâ dcdesinin dedesinden kalmıştı. Böyle fırtınalı havalarda Ali ev yıkılacak diye korkardı. Ama bilirdi ki kışın ev yıkılmaz. Bütün ev, duvarı toprağiyle donmnştnr. Evler, baharın buzlar çözülünce çökerdi. Evin iki el büyüklüğündeki bir penceresi vardı. Hiçbir zaman da ba peneere açılmazdı. ötekl uçta, karanlıkta. bir tek Inekleri, üç keçileri vardı. Bir yanda da saman duruyordu, Ev sognktu. Mah, inejti, atı, koyunu, keçisi çok olan evler sıcak olurdtt, Ne kadar ateş yakarsan yak, lBitamazsın bu evleri. EvUri hayvanların solukları ısıtır. Hayvan en çok ısıtmak için gerektlr. Bu yıl iyi bir pamuk tarlası bularlarsa, Ali bir inek, beş tane de keçi alacak, şu çocuklarını böyle üşümekten kurtaracaktı. nüyor ola? Neler geçiyor aklından? ölmeden kendini öldüren Meryemce. Bir insan konuşma»sa, o insan 91ü demektir. Ştt Meryemcenin şimdi Bltiden ne farkı var? Muhtar gitmiş de konuşmus. Demiş ki mubtara, yakın bir gelecekte geleceğim köye, altlarmdaki çtıln, evlerlndekl keçlyi, inegl, hızmanlarındaki yagl, avratlannın bacaklarindaki donu da alıp götüreceğim. öteki köylüler ne yaptılar ne ettiler de bOrçlarını ödediler. Onlar kfiyltt de, R!Z köylü de|ll misiniı? Onlar gibi Çnkurovava slz de glttiniz. Onlar pamuk topladı, para kazandı da siz neden kazanamadınız? Sizler yalancısıntz. Bir daba size bir zırnık bile vermem. Bekleyin, yakında köye geliyorum. Belki yüz yıl var, bu köyler bljimlcn alışveriş ederler. Dedem, babam zamamndan bu yana. tlk olaraktır kt bir köylü Çukurova dönüşü borcunu vermiyor. tlk olaraktır ki kapıma ugramıyor. Geleceğim köye. Dur bakalım, o köylü yüzüme nasıl bakacak? Bu dünya yıkılmazsa, ben de şu elrerimi keser de köpeklere atarım. Uİt, Yalak köylüleri. ilk olaraktır kl botnlmaz bir ahdi amanı bozdnnuı. Yarın siz Çukura indiginizde. kSyünüz boş kaldığında on kişi gelir de köyünüzü soyar sogana çevlrirse, evlerinize ateş verirse, hiç saşmayın. tlk olarak ahdt amanı botan slısinlz. KötUlttk tohumunn bu daglara eken sizsiniz. «Ana,» dedl, «bn yıl çok paAli başını kaldırdı : muk toplıyacagıt. Kar da iyi «tşte ana, boyle,» dedi. yagdı bn yıl. çok ürün olacak. Meryemce dalıp gitmişti. beş keçt, dort de inek alacafım. Kurtların olumasım dinliyordu. Bu evi ısıtmaga yeter de artar Birden irkildi. Başını kaldırdı, bile, Oyle degil ml?» Aliye baktı, sonra başı göğsüne Meryemee taş gibi. Ne düşü geri indi. Pencereden bir ses geldl : «Ali, Ali, aç kapıyı.» «Sen mistn îaşbaşogiu?» «Benim.* dedi dışardaki ses. Ali kalktt, kapıyı açtı. tçine de bir korku düştü. taşbaş bu gece yarısı, öyle olur olmaz işler için çelmezdi. Bu işte bir bokluk varflı ya, Allah sonunu hayreylestn. •Ve var, ne yok, kardaş?» Taşbaş : «Kötü,» dedi, içini çekti. «Adil efendi geliyormuş.» Ellfin kalktıgı yere oturdu: «Nasılsm Meryemce Arta?» diye sordu. Meryemce aldırmadı, kıpırdamadı bile. Taşbaşoğlu şaskınlıkla. «Meryemce Ana daha ağzını açmıyor ms Ali?» Diye sordu. Ali başıyla, açmıyor işareti yaptı. «Ne zaman geliyormus?» diye ölgün, bitkin bir seale de sordu. «Kimbilir, hiç belli olmaz. Belki şimdi damlar.» Ali. «Ne yapacağız?» Taşbaş: «Yetmiş iki millete rezil olduk. Bir pamuga gidince gelip köyümüzü tüm yerinden kaldırırsa, bir şey deme^e hiç hakkımız yok. Biz bozduk. Ahdi amanı biz bozduk.» Ali: «£iz bozduk. Hiç bir hakkımız yok.» Taşbaşoğlu: (Arkası varl 111111111 i 11111111111 f 111 ı,,,,,,,, MIIIİİIIMIIIIIIIIIIIIIIIII Mlllllll lllflllllllIIIIHI llllllllllllllllllliuilllltllllllltlttttltlllllllllllllltllllllllllltllllllltlilfltltfllltillttinttlllllllllllttlltllllllltlllllllllllllilllllllllli^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear