Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dencere Sehir GiZLi EMİR öııce bn «Zâta mahsns» emrin künyesini okuyalım : Ziraat Vçkâleti Ormaıı Imntn Mudttrlfiğü Şb. 1 H. No. 1602 • 35 t . Sayı: 587 T a r i h : 12, 3 m.i7 ıııırııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı | • DÜŞÜNCELER f s Milletlerarası Meseleler I ıııı§ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıııı = Bu emir, Orman Kanunuıımı 19 uııcu maddesini rafa kaldırarak ormaııları oy karsılığında keçilere peskcş çekeıı zibniyetin resmiyetc konması demektir. Geçmlş iktidar de\ rinde bir buyük salgın halinde devam eden orman katUamının yosrunlaştıjh bir devrcdc zamanın Başbakaıu, seçinılcrc en biiyük kozu ile girnıek için srerekli bütüıı tedbirleri almakta kusur etmivordu. İktidar hırsı ve koltuk sevgisi, bu memleketin ycmyesil ormaıı hazineleriııi partizanlara satacak kadar çıldırtmıştı politikacıları... Yukarıda tarih ve numarası yazılı erair, Orman Kanununuıt 19. Maddesini durdurarak keçilere doknnnlraazlık tanıyan emirdir. Bazı ineklerin ve öküzlerin bile dokunulmaılık vasfını kazandıkları bir zamanda memleket keçilerıne toptan dokunulmazhk tanınması insanlan sasırtmıyabihr. tnsanı şaşırtan, bu emrin çıkmasına sebep olanların 27 Mayıs sonrası Tflrkiyesinde en saygıdeğer insanlan çatısı altında toplaması gereken bir müessescde hâlâ koltuk \e söz sahibi olmalarıdır. Çünkü yukanda kimliği yazılı resmî vesikadan anladığımıza göre, orman katliamını destekliyen bu emir «Adana Denıokrat Parti Vilâyet îdare Heyeti Reisi Galip Afşar ve arkadaşlarının sayın Başvekile dilekleri üzerine» verilmiştir. Ve bu emirde adı geçen Galip Afşar bugiin Adana senatöru dür. Arkadaşlarının isimlerini ve şu anda nerelerde olduklannı bilmiyoruz. Ancak keçilere orman bağışlamak zihniyetinin kendilerine kazandırdığı biiyük seçim şansıyla bugünkü parlâmen to çatısı altında icrayi faaliyette bulunduklarını tahmin ederiz. Adanada Oemokrat mirasçılarının biiyük seçim basarısı gösterdikleri hepimizin bildiği bir şeydir. Menderesin, ynkarıda künyesi yazılı gizli emrini YÖN mecmnası açıklamıştı. Gönlümuz, bu vesikanın sadece o sayfalarda kalmasına razı olmadı. Cumhuriyet okuyucnlartna da duyurmak istedik. Orman dâvası, orman d&vası diye hepimiz çırpınıyomz. Orman dâvasının 1962 Türkiyesinde ve parlâmento kürsülerindc kimlerin avukatlıgına kaldı|ını Sfrenmek için bundan daha gülel örnek bulanamaz. Bnnunla beraber kısa vide Içinde başarı kazanan orman yağmacılıfı politikasının uzun vâde içinde hiçbir çıkış yolu olmadığı artık knndaktaki çocuklann bile bildikleri seylerdendir. Ne çare kl «Benden sonra tufan» bencili|i. siyasi yatınm için memleket onnanlanm gözünü kırpmadan dağitmaktan çekinmez, daha uzun yıllar da çekinmiyecrk gibi görünmektedir. Peki bu işin sonu neye varır? Nereye vardığı 27 mayısta belli olmuştur. Ağaçlara karşı işlenen cinayetleri aanki bir Tannsal adalet, eninde sonnnda, ceıalandınyor. Isterseniz, 27 Mayıstan sonra knrnlan darağaçlannı, agaçların intikamı bile sayabilirsiniz. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Elâzığ 8. Bölge Müdürlüğünden: Elizıg Malatya Devlet yolunun 0+000 104+000 Km. leri arası sanat yapıları kapah zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli (1.5014)03,96) bir müyon beş yüz bin sekiz yüz üç lira doksan altı kurus olup geçici teminatı (58804.12) liradır. Eksiltme 31/8/1962 Cuma gunü saat 10 da Bölge Müdürlüğü Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. Keşif evrakı Malzeme Amîrliğinden 50,00 lira bedelle alınabilir. Eksiltmeye girecekler (Tatil günleri hariç) en az ihale gününden 3 gün evvel, A Keşif bedeli tutarında (B) grupu mütaahhitlik karnesi B 105.000,00 lirahk malt yeterlik belgesi en az 5 tonluk 2 adel kamyonu havi tÇ Faal.dujumda plân ve teçhizat beyannamesi D Halen taahhüdü altında bulunan biluhriınS 'Işfere aft taahhüt beyannamesi E Teknik personel beyannamesini dilekçelerine ekliyerek Bölge Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi almalan (Istidalarda umumi evrak kayıt tarihi esastır.). Taliplerin 2490 sayıh Kanunun 32. Maddesi gereğince hazırlıyacakları zarflara yeterlik belgesi, geçici teminat mektup veya makbuzu, Ticaret Odası belgesi, her bir parçasma 75 kurusluk pul ilsak ve imza olunmuş keşif evrakı ile mumlu mühurlü teklif zarflannı koyarak ihale saatinden en geç bir saat evvel Komisyon Başkanhğına vermeleri, postadaki gecikmeler nazara alınraaz. Basm 13630/10238 Sayın Kadıköy ve havalisi halkına müjde! jTOSTveSANDViÇLER M EŞHU R Nefasetivle anılan müessesemizdeki A. ve H. Apikoğlu Kardeşler Sosis Salam ve Sucukları ile yapılmaktadır. KADIKÖY ve ÜSKÜDAR TİPİ Büfelerinden yiyebilirsiniz. \ f 10 yaaını dolduran Mııır thtilâli, careti devletleştirdi. Bir inıanın ha!4 bir meeraya girememis ve e senede 5,000 Mısır lirasından fazla saslı bir doktrine sahip olamamış kazanabilmesi yolunu tıkıyarak özel teşebbüsu neredeyse tamamen Ur. Nâsır( Mısınn sosyalist bir mem sildi. Toprak mülkiyetindeki azaleket olacağını hiçbir tereddüde mi haddi 440 dönüme dusürdü. Küt•lnsaıtlar vt Innanlardan mü ve hatta nihilisme'in bıilıissa ge tator çıkar ve kendisini münaka$t mahal vermiyecek «ekildç açıkla leleri aşağı seviyede bitlestirdi. rekkep topluluklar her şey ri kalmış memleketlerin av.lınla edilemez «mutlak gerçekler» in mıştır ve böyle bir yolda gıtmek Halbuki sosyal adaletten maksat den önce bütüıı fertleri ile rına has bir hastalık olduju ma korkunç koruyucusu olarak üân tedir. «Kapitalistlerin istismar va fakirliğin yok edilmesidir. GelirleMİim bir lihnlyete sahip ol alesef sık sık gofrülmüştur. ediverir.» sıtası» şeklinde damgaladığı Batı rin mutesaviyen paylaşılması veya malıdırlar. Zihniyeti layıf, Bunun için inkâtcı, kötumser ve stili demokrasiyi şiddetle reddet dağıtılmasiyle herkesin fakirleıtiBu çeşit olumsuz ve zararlı tuçürük, sapık olan bir toplu tumun tehlikelerini anlatabilmek yılgın bir felsefeye taraftar olan mektedir. Misır, Marksizme karşı rılmesı değildır. Mısınn problemlerinin en ciddîInğun bütun çalışmaları ho için Fransız yazan Emil Faguet ların ve toplumlarımn iyi yolda olmadığmı, fakat emirlerıni MosBeled'.yenin Florya ve Yeşilköyde yaptığı sınek mücadelesi neşa gidcrj» bir kitap bile yayınlamış ve bu olmadığını iddia edenlerin ister is kovadan alacak bir Komünist Par si nüfus mfilâkiriir. Son yarım adense bir netıce vermemektedır. nun da adını «Yetersizlik Kültü» temez zorbahğa âlet olduklan bile tisinin kurulmasına müaamaha e sır içinde Mısırhlann sayısı 10 dan ATATÜRK 27 milyona fırlamış, milli geürden İlgıliler sınek itlâf ekiplerınin yesöylenmiş ve maalesef çok defa gö demiyeceğıni de söylemistır. koymuştur. teısız bir şeküde çahştıklarını, siPekâlâ, Nâsır'ın «Mısırın istikbal fert başına isabet eden hisse de fcTİlmüştÜT.... Demokratik bir düzen 'çınde tenGerçekten «yetetsizlik kültfi* dörtte bir nispetinde azalmıştır. neklerın uremesinde rol oynıyan Bu itibarla sanatkirdan farklı deki ihtıyaçlannı da karşıhyacak Kahiredeki rejim, doğumlann kont faktorleri hiç bir zaman dikkate kid ve muhalefet müesseselerinin sözde uzmanlara aşın derecede ve fazla olarak politikacının: ola mahiyette ve nevi şahsına münha rolu zaruretinden direkt ve samıalmadıklarını ıddia etmektedirler. zaruret ve faydası inkâr olunaroa tenkıdsız inanmaktan da tehlikesır milli karakteri haiz sosyalizm» Bu arada Yesilyurtta bulunan bir makla beraber, bir toplumun müş lidir. Bu çesit temayüller fikri bir nı tenkid etmesı yanında olmas den kasdettıği nedır? Nil Dikdatö mî olarak bahsedebilmeğe yeni yebataklık sınekle mücadeledeki ba tet*ek kaderinde herkesin aynı de kontrol altına ahnmadığı ve mey lâzım geleni de göstermesi ve bu rünun «Arap Sosyalizmı» adını ver ni cesaret gösterebilmektedir. Zıra şarısızlığa bir ornek olarak göste recede söz «ahi'bı olmak istemesi danı tamamen boş bulduğu takdir nun sebep ve yollarına işaret et diği ve 10 yıldır olgunlaştırıp hu Nâsır, siyasi kudretinin bellibaşlı nin ve kendisini millet ve memle de ve yerlerde zıt cepheleri temsil mesi gerekmektedir. rılmektedır. dutlarını çizemedigi doktrin hangi sutunlarından biri olan din adamlarının infialici önliyebilmek için n prensipleri ıhtiva etmektedir? Yeşılyurttakı bataklık kurutul ket ışlerınde aşırı derecede «yet eden bir takım «Sahte kahfamanBugünkü kuşakların bundan evŞımdiye kadarki demeçler ve uzun süren bir ön hazırhk yapmak duğu takdirde, sinekler kendiliğin kili» ve «haklı» görmesinin tehli ların» çok defa üslüp parlakhğı kesı de ortadadır. den ortadan kalkacaktır. arkasına sığınmış safsata ve yayga velki nesillerin yüzyıllardan beri tatbıkattan anlasılabıldigine göre, mecburıyetinde kalmiftı. Gerçek aydın kadrosu az olan ralarla veya sadece tek tarailı ho I işledikleri hatalar ve ihtnaller yü 23 temmuz 1952 de patlak veren ve Mısır lhtüâlinin en parlak basaekonomik anlamda geri kalmış tcp murdanmalarla toplumun havasını ' zünden memleketimizin çok girift Kıral Faruk'un yatına bindırilip rısı halkın kaiasmın içinde olmuşBir kadın ve bir erkek menfaya gönderilmesiyle neücele tur. Millet nefsine güven duymalumlarda sorumluluk mevkiinde bulandıfdıkları ve bu bulanık si | ve sür'atli çözümler bekliyen boğulmaktan kurtarıidı bulunanların işlerine karışanları yasi havadan toplumlannm çok | valatını sihirbar değneği sür'ati nen Mısır Ihtilllinin şu 8 prensi ğa, iyi de, kötü de olsa Mısırın Bebekte Belediye Parkı yanındai ile çozemiyecekleri bir gerçek ol pinden vazgeçılmemektedir: Em müşküllerınin yenilmesine çalısıldenize giren 30 yaşlarında Mustafa ve derme çatma reçetelerle veya ı şey kaybettiğini tarihî müşahede makla beraber, toplumumuzun bu peryalizm, tekeller, feodalizm ve dığına inanmağa başlamıştır. Yasadece huysuz Ve olumsuz tutum ler göstermektedir. Kılıç ısminde bir genç, boğulma sermayenin tahakkümünün tasfiBu anlamda olmak üzere Albert gun çok muhtaç bulunduğu yapı yesı, kudretli bir milli ordunun bancıların memleketin zenginlikletehlikesı geçirmişse de kurtarıl laHa her ışin en iyisıni bildiklerini yıkıcı edalarla iddia edenleri Camus: «.. Bugün karşılıklı ko cı, olumlu ve avnı zamanda dina kurulması, sosyal adalet ve demok rıni somurmeleri önlenmi?, Süveyş mıştır. Yüzme bilmediği halde sa Kanalı Mısırhlann malı olmuştur. nusmanın yerini tek talraflı çatma mik bir is birlığınin ve sağduyu ratik hayatın tesisi. hilden bir hayli açılan Kılıç, çok bol bol görmek mümkündür. Tombul ve sefih Kıral Faruk'un «Hükümetın hareket tarzındaki almıs, diyaloşun yerini polemık nun örneğini vermesi gefrekmekte su yuttuğu içın denizden çıkanlaN'âsır ıkıncı olarak Mısırda sınıf müstekreh rejıminden, başta Vafd sebepleri bilmiyorum ama bu si tutmuştur .. XX nci yüzyıl tek ta dir. rak hastahaneye kaldırılmıştır. farklannın kaldırılmasını istemekyaseti beğenmiyorum» sözü işte bu *raflı çatma ve kötüleme çağıdır.» NewYork'un Columbia Üniver tedir. Komünistlerin aksine, ame olmak iızere bütun gerici tiyası öte yandan, Yüksel Yeğenoğlu adında 35 yaşlarında bir kadın, esı çe?it ukalâca ruh haletine misal demiştir. sitesinin öğretim üyelerinden Prof lelerin veya herhangi bır sınıfın partiler ve çıkarcı politikacılardan kurtulunmuştur. ile ailevi bir meseleden dolayı mü olmak üzere söylenmiş olsa gerek Halbuki Nietzsch'nin de gayet i Etizioni'nın «Barışın Çetin Yolu» dıktatorlüğunü kabul etmemekteNijır'ın fkttrası nakaşa ftmiş ve kendini Küçüksu t'*\ adlı eselrinde ifade ettiği gibi: dir. sabetle ıfade ettiği gibi: «Bir kıPlâjında denize atarak intihara «Tarih; kaderlerine hükmedemiNâsır dünya çapında ilk Arap liEvet, mazeretıni vicdanlarmdaki sım çoğunluk diğer çoğunluğa kar Üçüncü olarak. Müslümanlıkla kalkışmıştır. Plâjda intihara kal ve mizaçlanndaki huysuzluk, musı yetki hududunun ıç güdüsunü yen kimselerin kısır tenkid, taktik sosyalizmi birbirıne paralel yürut deri haline gelmıs ve bir zamanlakan Yeğenoğlu cıvardan yetişen vazenesizlik ve stratejilerinin bir mezarlığı ha meğe çalışmaktadır. Nâsır israrla, nn kozmopoljt çehri olan Kahıre, ve, huzursuzluktan kaybettiğı zaman, sahneye bekleler tarafından kurtarılmıştır. Hazretı Muhammed ve arkadaşları şımdi bır milletlerarası başkent alan bir nevi şüphecilik, rinıklik nılmeyen bii anda daima bir dik lindedifr.» Bu müşahede olumsuz ve yıkıcı nın devirlerinde sosyalizmi tatbık huvıyetıne bürünmüstur. Basra 2 çocuk korulukta yangın çaba ve çabalamaların mukadder etmis olduklannı ileri sürmekte Körfezinden Atiantik Okyanusuna çıkardı kadar uzanan Arap memleketlerıâkıbjtıni hatırlatmak bakımından dir. Türkiyede Satış 2 küçük çocuk 100 metrekarelık kanaatimizce isabetlidir. Dordüncü olarak Nâsır, fimdiki nın bırleştirilmesi anlamına gelen bir sahadaki otların yanmasına serekorunu k ı r a n Sür'atle ileri hamleler yapmak neslın Mısırın oğulları vc torunla ve sık sık huzursuzluklar doğuran Nâsırızm adı verılen bır siyasi bep olmuslardır zorunda bulunan toplumumuz içii rı uğruna feda edılmemesine taraf kuvvet meydana çıkmıştır. As\a Anadoluhisannda oturan İMehdiger az gelUmiş memleketle(re na tardır. Kanaatine göre çok çekmıs ve Afrika memleketlerine model met Ali ve Rıza Demirata isminde zaran en biiyük fikir kaynagı: Az olan Mısırhlann daha fazla feda olarak hazırlanan Arap Sosyalizmi, 7 ile 12 yaşlan arasındakı çocukgelişmiş bir ülkeyi Batı divarları kârlığa tahammüllerı kalmamıştır. Nâsırizmin iktisadi cephesidır. Nâlar, Kandilli'de Sevda tepesi koBeşıncı olarak, idari ıslahat yanın uygarlık seviyesine siyasal, sırın «Sosyal ıhtilâl, Arap milletiruluğunda ateş yakmışlardır. Büzsosyal v e ekonomik yönden ula1; pılarak Mısırda bugün hüküm sür ni şımdiki vaziyetinden arzuladığı gârın tesiriyle birdenbire otlar tu tırmayı gaye edinen Atatürkçülük mekte olan kırtasiyecilik ve bürok duruma göturecek yegâne köprutuşmuş koruluk yanma tehlikesı rasiden kurtulunmaga gayret edıldediftimiz dinamik davtartıstır. dur» sozü, geniş yankılar yaratmışgeçirmiştir. Yangın civardan yetimektedır. 27 Mayıs Devrimi ve onun temetır. şenler tarafından, 100 metrekarelik Sıra nihayet Nasır'ın demokratik H üzerine oturtuîan 1961 Anayasabir sahadaki otlar yandıktan son1 hayattan anladığı mânaya gelmekNâsır'ın Mısır milletinin refah ve mızın başka bir ifade ile bugünkü ra, agaçlara sirayet etmeden sön| rejimimizin hedefleri: 1 Mayıs tedir. Nasır'ın projesine gore, Mı terakkısi kadar büyuk diğer bır 9 dürülmüştür. Yangma sebep o' n 1919 da çıkılan Mıllî hâkimiyet ve sırı halk kuvvetlerinin temsil edı ihtirası da, Arap Birliğidir. Ne var 2 küçük yaramaz hakkında soruşDemokrasi yolunun bir devamın leceğı ve piramıt usulüne gore ku ki, aceleye gelen Birleşik Arap turma açılmıstır. t rulacak Arap Sosyalist Birliği yo Cumhuriyeti tecrübesi 1981 eyludan başka bir şe ydeğildir. netecektir. Düpedüz murakabeden lünde talihsizlikle sonuçlanmıstır. Bazı kösk sahipleri bir yolu Kısaca toplumumuzun yannki mahrum bir tek partı sistemi olan Arap Sosyalizmi Nil tahillerinde mfilkivetlerine gecirdiler kuşaklarına mutluiuk. güzellik ve usulde, piramidin zirvesinı tabia elle tutulur ve göz kamaştırıcı özgürlük yollarını açmak ödevi en tiyle Cumhurbaşkanı, yani kendısi merhaUler katetmedikçe, sadece Rumelihisarında tarihî bir yolu çok bugünun avdın ve sorumlulukla teşkil edecektir. Üstelık Nâsır, ha plâtonik bir doktrin olarak iştıbirkaç koşk sahibi mülkiyetlerını müdrik bulunan politikacısına sımlarını siyasetten tecrid etmış, yakla arzulanan birliği gerçekleştirine geçirmiştir. Rumelihisarından Baltalimanına kadar sahil bodüşmektedır. seçme ve seçilme, hattâ propagan rici bir rol oynıyamaz. Zira Arap yunca uzavan yol üzerindeki köşkda yapma haklannı ellerinden al Birliğinin öncüsü olmak gevdasınlerin sahipleri önlerinden geçen mıştır. daki Mısırlılar, yaptıklan güdümOLÜM ve Belediye şehir haritasında yol lü mermi denemelerine rağmen Başarılar, muvaffakiyetsizlikler Km. Alb Ftem Malkoç'un ve Av olarak gosterilen sahayı duvarla Ana hedefleri fevkalâde cazip şimdiki vaziyetleriyle karınlarını SUreyya Mâlkoç'un kardes!. Fatma kapatmışlardır. Bu suretle köşkSarv'nm yejeni. Mine Malkoç ve olmasına rağmen Arap Sosyalizmı Anıerıkanm her »ene gönderjneite ler yalı haline gelmistir. Müzeyyen Uonan'ın halazadesi, S»cl nin teferruatı muğlak ve gayrika olduğu 125 milyon dolârhk gıda Rumelihisarı sakinleri Belediyede Malkoç'un e«l. BUgen Üretenln bıli tatbiktir'. Ana hedeflerle hali maddesi sayesinde doyurabilınelfteye aylarca önce yaptıkları mürababası, Yavoı tîret*n"ln kayınpedert. hazırdaki durum arasındaki derin dirler. caatlanna hiçbir cevap alamadıkYOksel. Yücel. öı*I Malkıiçun am. uçurum hakkında bir fikir verebilNâsır ve arkadaşlarının Mısırda ca»ı. Belediye Malta Tahakkuk Şularından durumu îçişleri Bakanhmek için, Nâsır'ın, şehirdeki işçile hiçbir ileri adım atroamıı olduklab««i îcra Memuru ğına aksettirmişlerdir. rın gunlük asgari ücretlerini 6.5 nnı iddia insafsızhktır. Ama deTAYYAR MALKOÇ . Türk lirasına çıkarabilmek imkâ mokrasi konusunda yerlerinde s*yDolmuş şoförleri plâjlara mOptela oldugu amanjıı hutalıktan nına daha birkaç ay önce ulaşabil makta, hattâ geri gitmektedirler. Kadın çoraplan gidenleri aldatıyor ktırtuUmıyarak 12.R1962 jünü Hak diğmi belirtmek kâfidir. Koylerde 10 yıldanben bır Anıyas» hazırlaPazar günleri büsbütün kontrolkın rahmrtin.. k»vujmu?tur. Cena yaşıyanlarm ekseriyeti hâlâ 6.5 li namımıs ve Parlâmento kurulamalesl 1J.8.1962 p«zart«^l Kar»eümrük ranın yarısını bile kazanamamakta mıştır. Totahter bir idareye sahip suz kalan dolmuş şoförleri türlü Camiinden öğle namazını mOtaakıp bahanelerle vatandaslardan fazla PEK Mısır miüetine ««rbest tecim bakk.ildınlarak Edirc»kapı mezarlığına dır. para almaktadırlar. Sirkecide topNâsır'ın hatası, mukavemet edi kı tanınmamış ve hur basına mudsfnedüecektir. AUah rahmet eyleıin. lanan dolmuşlar hem Florya hem A'.'e'I adm»' Em. Alb. lemiyecek derecede kuvvetli sos saad* tdilmemiştır. Mısırlılar sıyade Ataköy volcusu almakta ve ATürkiyede Ftem Malkoç yal adalet cereyamna lüzumundan yasi parti kurmak, diledikleri kimtaköy'e gıden yolculardan 400 er Cumhuriyet 10251 ert, ifrat ve hattâ bazan insan seleri işbaşma getirmek, hükümekuruş para istemektedirler. Bilınhaklarına aykırı tedbirler ve ateş tın icraatını serbestçe ve açıkça diği gibi Sirkeci Ataköy dolmuş i muacına uygun ıhtılâlci metot tenkid etmek imkânlarından da tarifesi 25ü kuruştur. arla katılman olmuştur. Kısa bir mahrumdurlar. Vatandaşların itırazı karşısında zaman parçası jçınde ticaret ve Nâsır, hürriyet içinde kalkınmaNüshası 25 Kuruş ise şoförler, Florya dolmusu yapsanayiin yüzde 90 ını, bütün dif tı ya inanmamaktadır. Basan ve Yayan tıklarını »öylemekte, vatandasın Cumhuriyet Matbaacıhk ve «Siz beni Ataköy yolcusu olarak Gazetecilik Türk Anonun Sirk«tl aldınız» şeklindeki itirazına kulak Cagaloğlu Halkevi Sokak No. 3941 asmamaktadırlar. Sahibi r Pazar günleri Florya vo AtaköyNÂZİME NADİ de devamlı surette görevlendirileYan işlerinı füJen ldare eden cek trafik polisleri, vatandaşların Mesul Mudür bu sekilde istismar edilmelerine THE SHELL COMPANY of TURKEY Limitcd VECDİ KIZ1LDEMİR engel olacaklardır. 1 Sanat Enstitüsü mezunu. • Oazetemıze fönöertlen yazılat ko2 En az beş senelik ve tercihan tamirhane ustabasısı olarak Ağustos 13 Rebiülevvel 12 nulsun, konulmasın iade edilmez tecrübeli bulunan ~ Ilânlardan menıliyet kıbul olunmaz 3 Amerikan ve Avrupa otomobil ve kamyonlarından ve Di• Abone ve ilân lslerl İçin, larlm zel motorlarından anlıyan makinist aranmaktadır. Ostüne tAbone» veya «llân Serviıı» Taliplerin Taksim Doğu Palas'a personel şefliğine müracakaydınıa konman lânmdır. *• atları rica olunur. V. 1 6 03 13 19 17.10 20.11 21 54 « 08 * Floryadaki savaşta sinekler Belediyeyi mağlup eiti Politika ve Tenkid Yazan: Dr. İsmet Ciritli Kötü bir sosyalizm şekli Yazan: Kayhan Sağlamer KAÇMAZ ÇORAPLAR1NDAN SONRA ŞİMDİ DE DIKIŞSIZ H E R M İ N KAÇMAZ ILK OEFA PİYASAYA ARZEDİLECEKTİR, CUMHURİYET Makinist Aranıyor tlâncılık 5852/10221 E. ] 9.53] 5 06 8.57 12.00 1.43 7 55 İlâncıhk 5868/10222 BU GAZirrı: BASIN AHLAK YASA?INA UYMAYI TAAHHÜT ETJÜŞTtR. •^«»•^•^•^••^'^•«»•«»j «w.«w^/«»»»^«»X^.'«»y^^^^>^^/*>/^/^/*^^ Reklâmedık 3430/10217 5 «CUMHUBâYET» in EDEBÎ TEFRÎKASI: mez olur muT» Meryemeedir ba, dirctmcı mi? VAZAH: «Ona Koca Halil demişler. O Keca Halil mi? O ölür mfl o hiç? Cin taifesinden. Dinriı imansız, zalim, hörtük, dört kitapta katli vacip bir hınıır. ölmez o, ölmez, komşnlar.» Omuzuna bu kuşun bası takılmif çoeuğun kısmeti bol olur. Hiçbir (aman o çocuk yok «Hadi söyle,» diye yürüdü. nın ağzında da her zaman bir Dünkü tefrikanın özeti yoksulluk bilmez. Atalardan çiçek blter. Ya bir yognrt çiçeHasan kızmiftı. Gene içine Ortalık kar içindeyi. Kar kalma bir sözdür bn. ği, ya bir pampal, ya ağmağacı gömüldü. Boynuno içine çekip dereleri tepeleri silme dolAtalar . Salıncağın mağaraçiçegi, ya bir su püreni. O knş yürttdü. durmuştu. Dünya yalnız bir sında geçen yıl çocuklar bir kuçiçeksiz edemez. İşte o knştan Üstlerinden, sonsuz aklığın oraklıktı. Bu aklığm üstünde ru kafa bulmuşlar. Gözleri. kubir tane tutmalı. Tntnlmaz, Alen küçük bir leke bile yok tasında kara kara lekeler serlakları, saçları yok. Dişleri ne lahın betâsı knş. O knşu tntsa pistirilmişcesine boşluga, bir tu. g'uzti. Capcanlı. Güler gibi. tatsa bir tek Koca Halil tutar. Bir çocuk : Hasan önde, Ummahan ar kuş sürüsü geçti. Koca Halil de iyice yaslandı Hasanın yüreği burkuluyordu. kada meşelige doğru usul gayrı. Ocafı batasıca, batasıca «Atalarımız,» demişti. «Ölmüş İçinde bir stkıntı vardı ki, ta kül ates olasıca herif, Bn köyün usul gidiyorlardı. Ikisınin atalanmız.» de ayağı yalındı. Ayakları rifsiz. Kısılmış gözlerini açıp başına belâ. Pamnkta, ÇnknroHasan ürpermis, ölüm üstüne da azıcık öteye, beş adım ilerikızarmıştı. Kızgın demire vada ortadan yitince, köylü de diisünmüş, bir gün, demişti, beye bakamıyordu. Hani insan bir basmış gibi oluyorlardı. hep onn öldü sanmış. Ofln da nim de kafam böyle olacak. Bir Hasan gitgide hızlandı. yaz çünü, bir ovada uykndan üstüne Kur'an okutmaz mı! korkunç yokluğun, çaresizliğin Ummahan'ın soluğu taştı, nyanır ya, uyanır ki birdenbire içine düşmüştü. Sonra birden Meryemee tnttnrnr : gözlerine, üstüne başına bir gügeride kaldı. Hasan bir an çocuk oldnğu, ölümün de ona «O ölmez, e dnnyaya direk önce ormana varmak isti neş dolar. tnsan bütün gücüyle çok uzakhğı aklına gelmUti. üstüne çöken güneşin agırlığı çakacak. ölür mü hiç?» der, boDaha delikaniı olacak, orta yasyor. altında kımıldıyamaz olur, yeyuna. lı olacak, sonra da Koca Halil «Haydi yürü kız, diyordu. re kapanır kalır, bir türlü doğİşte Koca Halil ne yapar yagibi olacaktı. Sonra da ölecekOrmana varınca.. Bir varın rulamaz, gözlerini de açamaz .. par da o yanar döner, yeraltı ti. Bu düşünce yüreğine azıcık cal tlk isim..» İşte Hasanın simdiki hali tam kusnnu yakalar. Ktışnn kara, su serpmişti ama, gene de dertUmmahan Hasanın durmaböyleydi. Yalnız, yere kapanmıs liydi. Kuru kafayı uzun zaman dan tekrarladığı bu söze kız değil, gözleri kapalı değil, söz pınltı içinde, upuzun. güzel bir gagası vardır. Koca Halil o ku unutamamıstı. ma»a başlamıştı. Hasan «Or leri kısılmış, iki adım ötesine şun basını çocuklann omuzuna Sonra bir umut kapısı daha mana varınca..» diyor, arka bakamadan yürüyor. Bazı. keıınazarlık olaraktan takar. Bu bulmustu. tnsan ölünce ne olasını gçtirmiyordu. dine gelince, gözlerini açiyor, kusun başından nazarlık takan caktı? ölünce toprağa koyacakNihayet durdu. bakıyor, gözleri alısıyor, içine çocuğa hiç mi hiç naıar de|lardı. Tüm btdeni çürüjocek, Kasin «gel» diyor, Umma kapanınca, uykndan uyanır gimez. Nazar dediğin onnn yanıkurtlanacaktı. Vıçıl \ıjıl kurthan yola devama niyetli go bi güneş onu çarpıyor, bir salla na bile yaktaşamaz. lar gözlerinde. Kemikleri kalınlunmüyordu. nıyor, irkiliyor, sonra gene yücaya kadar kurtlar onu yiyecekHasan ansılar, onun da omurüyor. lerdi. Sonra kıyamet kopacaktı. zunda gök boncnklar arasında Immahan : Kı>amet uasıl kopacaktı? Bir O mavi kuştan, yanar döner \ılan kemiği yanında bir uzun «Ormana gidince, ne yapacağıyel esecekti vıldızlardan. Srrt knstan . Hani, sn kıyılarındaki gagalı kuş bası asılıydı. Onn m söylersen gelirim.» bir yel. Dün>ada son insan da yarları yıtan dellği gibi deler, Meryemceve Koca Halil armaHasan : kalmamış. Hiçbir sey \ok. Esen çok derinlere kadar deler, ta fan etmişti. «Gel gel, hadi gel, onu da söydibine, toprağm altına gider, o«Aman Meryemee,» der köy yel daŞları düz edecek, dereleIeyim,» dedi. raya ynvagını yapar. Tnvalarılüler, «ocağın bata. insandır, öl ri dolduracak, gün doğumundan Ummahan : 2 demir YASAR KEMAL] Gök ba baktıgın zaman, gün batımındaki ynmnrtayı gdreceksin. Sonra insanlar yeşil mantarlar gibi topraktan parmak kadar, parmak kadar fıskıracaklar. Hak mizan terazi kurnlacak, günahı olanlar cehenneme, olmıyanlar cennete gidecekler. Hasan kafasını şimdi, insanların topraktan yeniden filizlemesi ve Cennet • Cehennem üstüne yonıyor, Meryemceye Cennete nasıl gidileceği üstüne soru üstüne soru sornyor. Meryemee de ona Cenneti Cehennemi aşk ile şevk ile anlatıyor. «Kur'an okunurmu o gâvvra? Mevlit verilir mi o dinsize? O dört kitaptan koğulmuş iflâhsıza?» Lzunca Ali, eliyle anasının ağzını kapatıyor : «Aman etme ana, eyleme ana, insan ölü arkasından böyle konuşur mu? ölü ölüdür ana. ölü bu dünyadan tümcek elini eteğini çekmiştir. Günahlann bü\üçünü işleme. ölmüş adam ne kadar kötü olursa olsun, cümle kötülüğü bırakıp gitmiştir,» diyordu. «Koca Halil ölmez.» Bomboş, kıraç pamuk tarlasıııın düzlüğünde Koca Halilin oğlu Mevlit okuttu. Bütün köylü Meviide gitti. Mevlidi, türkü söyler gibi Kel Âşık söyledi. Kadınlar onun yanık sesine ağladılar. Köyden bir tek kişi Kİlmcdi Meviide, o da Meryemceydi. Meryemce köylüden aynlıp çiftliğin bu yanındaki arkııı \anına gitti. Sıcak Çukurova topragına bağdaş kanıp oturdu. «Knlagım.» diyordu, «kula jım duymasın o dört kitapta katli vacip murtada okunan şüzelim Me\lidi. Güzel Muhammet Hazretleri babamız bir duysa güzel Mevlidinin Koca Halile okunduğnnn, gelir de, raezanndan kalkar da, tâ buralara kadar gelir de Mevlidini banlann agzından alır da... Alır da jiderj» Sonra kalkıp yürüytrdn. Kel Aşıgin sesi de onu kovalıyordu. Parmaklarını, kanaUrcasına kulaklarına bastırıyor, gözlerini vumuyor, düz ovada dfişe kalka koşuyordu. Ses aıalacağına rürlesiyor, nzaklaşaeagina yaklaşıyordu. Durdu, yere kapandı : «Allahım,» dedi, «koca Allalıınt, kurtar beni. Knrtar da »ana bir tellice horoz knrban ede>im. Bir dinsize senin güzel adamıyın, elçiyin, Muhammediyin Mevlidini okutuyorlar. Şu Kel Âşıgın dilini ağzında durduruversene. Gücün yetmez mi bir Kel Âşığın diline, güzelcem?» Alnını bir iki kere toprağa dayadı, kaldırdı. Terli alnına toz sıvandı. «Anamız toprak, şu Kel Âşık günahlann büyügünü işliyor. Dilini agzında oduna dondürüversene. Güzel AUahımıza kötülük ediyor. Ak sakallıma da, ışık yüzlüme çoook, çoook kötülük ediyor. Anamız toprak, nasıl üstünde banndınrsın bnnları? Sen ki her varlığı kabul edersin, etme bunları. . N'olursun anamız toprak: Bildim, iyisi de, kötüsü de senin çoeuğun. Beş parmagin beşi bir mi ki, kimi uzun, kimi kısa. Senin için kısası da bir nzunn da...» Ses geliyor, geliyor .. Kalktı, knlaklarına parmaklarını sokmuş, koşuyordu. Karabncagtn büyük büküne gelince knlaklarından parmaklarını çekti. Ses geliyordu ya, o kadar değil, azalmış. Şu ağaçlığı şeçincc. su çukura inince .. Çukura ses inmez. Bir umut ışıfı belirmişti. Parmaklarını kulağına yeniden soktu. Goıleri karanyor, başı ufnlduyordu. Ağaçlığı dolanır, çukura inerken parmaklarını çekti. Karanlık bir ya|murdan sonra, gün açılır, ışıltı doldarur dünyayı, ulak yankılı bir ışıltı, işte öyle oldn. Ses durmasta. Birden dünya bombos, ıpıssı» geldi ona. Keşki Kel Âşığın sesi hiç bitmeseydi. Bu Mevlit Koca Halile değil de, • mmrtada, o dört kitap sürgününe değil de, Ailahın başka bir kulnna okunsaydı, doyasıya dinltrdi. Dirisi bırakmadı ardını, ölüsü de bırakmıyor. Meryemce kendisine acıdı. Toprağa çöktü, başı uğulduyordu. Şu Meryemce boşluğu, ıssızlığı hiç mi hiç sevmezdi. ölümden de işte bundan dolayı korkardı. tncecik, bir çağiltı gibi bir ses, yanıkça, bir de kalabalığın nğmltnsn gelir gibi «ldn knlaklarına. Bu sefer kulaklarım kapatmadı. Ayağa kalktı, el çırptı. İki parmak şakırdatıp, göbek çalkaladı. Sonra da yanına yönüne bakındı. Isterse görsünler, dedi içinden. Varsın bir iyice görsünler. Bir dinsize de imansıza Mevlit okunur mu? öğleye doğru obaya döndü. Mevlit bitmişti. Kel Âşıkla karsılaştı. Kel Aşık ona takılmak istedi. Âşığa öylesine bir bakış baktı ki, Kel Âşık ona söz löylediğine, söyliyecegine bin pişman oldu. Kalabalığın ortasına geldi, ortada dimdik durdu. Bir öfke, bir hışım gibiydi. Boynunun damarları şişmişti. Köylü, Meryemce ne yapacak diye, ona bakıyordu. Sağ clini kaldırdı, indirecek, söze başlıyacakken, a yaklan titredi, yere çöktü. Sağ elini toprağa vura vnra : «Güzelim kara toprak, varımız yoğnmm ışıklı toprak, buradaki hiç kimseye demiyorum, sana diyomm. Bn köylünün hiçbirisinin yüzüne bakraamak, atıyla itiyle bile konusmamak, çocuğuyla bile merhabalaşmamak gerektir. Sana söylüyoram güzelim toprak, akıllım toprak, babam toprak, bu köylü tüm dinden imandan çıkmış. Çıkmış ki, toplanıp da dört kitapta katli vacip bir murdar murtada Mevlit okutur. Okutnr da adı güzel, kendi güzel Muhammed Efendimiz Hazretlerinin canını sıkar. Bu, bu köylünün arasında kalmazdım ama... Yaşlılıktır belimi büken. Yoksa durur muydnm bu gâvur köylünün içinde? Sana diyorum da, bu koca köyden kimsecije ağzımı açıp da söylemiyorum sultanım toprak'. Bir daha, ben ölünceye kadar, bu köyün karıncasına bile agzımı açmam. tşte sana diyorum, sen duy, Koca Halil ölmedi. ölse bile ona, o dinsize Mevlit okunmaz. Duydan mu, şahinim toprak?» Ali uzaktaydı. Koşarak geldi, anasının ağtını kapattı. Meryemce bastı çığlığı. Köylüler : «Bu Meryemce bir iyicene kudurmus.» dediler. «Tüm köylüye söğüyor.» «Yaşlanmışın da kudurmuşu beter olur. Eskiden de. » «Eskiden de kndurgundu ama, şimdi bir beter oldu.» Meryemce ondan sonra bir daha hiçbir zaman köylüyle, köyün kanncasıyla bile konuşmadı. (ârkası var)