17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OÖRT CUMHURÎYET 11 Haziran 1962 m ^IHİIMIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIK^ OKURLARLA fstanbul troleybüsleri 1 {stanbuldan Hulki Pazarh yazı taların üzerinde yolculuğa mecyor: bur eden bir îdarenin iyi niyetinİ.E.T.T. idarecilerı. her halde den şüphe temekte hakh değil midünyada bundan daha kötüsünü yiz? bulamamış olacaklar ki, Istanbulluların başına belâ olan şu tro Belediyenin bilmediği leybüsleri almışlar. Sefere başbir semt lıyah 6 ay dolmadan. çoğu lâçka Ankaradan Ahmet Topgül yazıolup çıktılar. Gıcırtılarından, gacırtılarından geçilmiyor. f.E.T.T. yor: ÎSgiüIer. Ankarada Keçiörende. îdaresinin bu konuda yorulmasına, Avrupaya heyetler gönderme Mecidiye adını taşıyan bir semtin sine de lüzum yoktu. Ankara ve bulunduğunu her halde unutmuş ya tzmir troleybüslerini örnek al olacaklar. Çiinkü burada beledive ması yeterdi. İstanbul halkına bir ile ilgili işler ya hiç yapılmamakmarokeni bile çok gören, onu tah ta, ya da eksik vapılmaktadır: 1) Kanalizasyon suları asfalt ke narından ve açıktan akmaktadır. B ü LMA C 2) Elektrik 220 V. dur ama. ufak himmet istiyen Trofo istasyonu emre âmade oldugu hnlde 170 V. ile mum ışığında oturur gibiyiz. 3) Yolumuz plânda vardır ama, gerçekte bu yol degil patikadır. Kışın burası bir tarladır. Yazlık o!sn bu yere biraz ügi gösterilmesini isteriz. B. Almanyada öğrenciler tahsil masraflarını çalışarak karşılıyorlar Bütün Batı Alman Üni. versitelerinin uöğrencilere iş bulma bürolart» iş istiyen genç öğrencilerle dolup taşar. Bunlar saatte 1,80 ilâ 2,50 D Mark kazanırlar. fBır kamyonun yükünü boçaltmak için 6 kişi» «Manken lik yapacak bilr genç kız öğrenci» «Kim saat 10 da nikâh şahitliği yapmak ister?» Bu gün öğrenciler elleri kirlenecek veya öğrencilik şereflerine halel gelecek diye kctkrtıuyorlar. Bilâkis yüksek tahsilin insanı pratik hayata yabancı kılabileceğini düşünerek, bu gibi bedenî işlere sadece para kazanmak üzere gi rişmiyorlar. «Öğrenci her işi yapar.» Kolonya tramvaylarında bu cünı leyi taşıyan reklâm plâkaları Esılıd*. Bu kısa cümle Batı Alman umumi efkânnm öğrenci hakkındaki fikrini ifade etmektedir. Evde yardımcısı olmayan hasta ev kadını. ver gi hesapları başından aşan •tüccar, telefon edince hemen yardıma hazılr bir öğrenci bul duğu için çok memnundur. «öğrencilere tş Bulma Bürosu»na bir telefon etmek kâfidir. Bu, madalyanın bir yüzü. Şimdi bir de madalyanın öbür yüzüne bakalım 1957 yı lında «Honnef Modeli»ne göre tahsili teşvik maksadiyle bir devlet yardım programı hazır landı. Buna rağmen Batı Almanya öğrencilerinin üçte bi rinden fazlası büyük sömester boyunca. beşte biri ise haftada 15 saatten fazl a çalışmaktadır. Çünkü öğrenci, kira, ye mek vesair masrafları için 240 D Marka (530 Tülrk lirası) muh taçtır. Bu sebeple yazın çalışarak kışa para hazırlamak zo runda olmayan öğrenci yok gibidir. Dersletin hazırlanması çok kısa bir zaman içine sıkıştırıl maktadır. Hattâ bazı öğrenci lerin bir veya iki sömester tahsillerine a!ra verip, para ka zanmaya gittikleri de oluyor. Harb sonrası yıllarında mecburen kabul edilen bir sistem bugün halâ devam edip üniversitelör için üzüntü kaynağı olmaktadır. Devletçe alınan tedbirler bıle durumu düzeltmeye kâfi gelmiyor. Çünkü bu yardımin öğrencilerin attış temposuna ayak uydurabilmesi imkânsızdır Öğrenci sa yısı hâlen 250.000 e yaklaşmış tır. Bcylece «Öğrenci her işi ya pa!r» fikri bir düstur haiine gelmiş bulunuyor. Neticede öğrenim müddeti kısalıyor, zaman darlığı yüzünden öğrenci sadece mesleğiyle ilgili konularla meşgul oluyor. Bu yüzden de Batı Almanya Üni versiteleri dah a çok, ıktısadî " = i ISTANBULDAN = ' tCTIUDTIlniKT :İ = E E ~ E ZZ E E E = E E E 5 E E E ^ Z: Örnek bir köy lâzım mı? = | Çocuk bckçiiigi, en çok sevdiği iştir. öğrenci çocukla gezme|e çider, temiz hava alır ve bu arada dersine de çalışabilir Vaktiyle bunların hepsi ger 3 çekten bırer köy mü imiş, bii = miyorum, belki içinizde bilen 5 ler vardır. Tanrı, her birinı S gun geçtikçe muammer etsin, = sakinlerine bağışlasın.. Şehri ~ mizin sade Belediye hudutla E rı içinde tam on beş tanesini Ş bir çırpıda hatırladım : Arna vutköy, Ataköy, Bakırköy, E Çengelköy, Feriköy, Hasköy, E Kadıköy, Karaköy, Mecidiye = köyü, Ortaköy, Sinemköyü, ZZ Vaniköy, Yeniköy, Ytşilköy. E Istanbulda bu kadar köy E bolluğu varken neden acaba = ayrıca bir de yeni terimle ~ « örnek » etki terimle < nümu E Kiicük ve kolay taşınır bir çocuk havuzu Hazırhyan: Seba ve Şeref Öztürk Daha çok bekliyeceksiniz!. Beysehirden bir öğretmen yazıyor: Maarifimizin acıklı hali herkesçe bilinmektedir. Liselerde bir ö | 8OLDAN SAĞA: 1 Bahçelerin etrafmdaki duvar rctmene 100 110 öğrenci diişlüların iUtüne takılanlardan. 2 Be günü duymıyan var mı bılmem? lırtllcr (eski usul çoğul). fasıla. 3 Meselâ Beysehir liıesinde 110 mev Çol. blr vilâyetlmizln aynı zamanda cutlu sınıflar vaırdır. Bıınlardan blr gölümüzün adı. 4 Içlnde hamsl vesaire kızartılanlar (çoğul), 5 Ter bazıları haftada sadec? tarih, eoğ •i basımevlerinde yapılan amellyeler rafya okumaktadırlar. Her <Ws. dendlr. blrini övüp göklere çıkarma oltulların yarı mcvcudu (300 öghareketi. 6 Çevrllince dışı blr içl renci bahçede oynamaktadır. Bu bin blr olan yemlş bellrir, Rusyanın feei h%le aeil çareler bulunrnası blr kısmı He îranda geçen paralar ieabetmez mi* dan. 7 Bâzılannın caldıkları tefCEVABÎMIZ: lerin karçılığı olarak bunu başkaları Bu feci hale çare bnlacak rna toplar. 8 «MUkemmel hi»met ve meçguliyet» mânasına ikl kellme. blr kamlar aylardanberidi af Işiyle harfin okunuşu. 9 Başkentlmiz. meşguldür. Sizin derdiniti* uîYUK\RIDAN AŞAĞIYA: rajmağa ne vakitleri, ne de niyet1 Kayserl vilâj'etlmlzln en meş leri vardır. hur tlcaret konusu. 2 «Kusursuz Bu nasıl iş?. tarzda yapılmış kalın ve kaba kutnaş» tnânasına ikl kellme, nota. 3 Samatyadan Ahmet ödemi!? yaBir çcşit *t yürüyüşü, blr zaman p*rçaıı. 4 Ayna (Dlv»n Edeblyatı te «yor: Bundan 6 ay önce kira takdiri Tİmi). bjr cln» demir. 5 Tatlı lstek. ler ve emeller (eski usul çoğul). çln için tstanbul Belediyesine başvurgenelerin yapıp muatum. Evimin üç odasına, buns a 11 ıklarından. dan 30 yıl öncekl kira hedeli olan 6 «Yüıyıllan» 10 lira değer biçildi Ben fakfr, yahut «eserler» malul bir kimjeyim. Ev kirası ile karfılljn blr e« geçinmeğe ealıçmaktavım. 30 vıl kl UBUI çoğul. 7 Blrlnci Cl önceki hayat şartlariyle hp«ünün han Harbir.de ba hayat jartlan bir midir* 30 vıl zı harb sahalan önce amele yevmivesi "0 kurustu. mızda çalıçmış ve Bueün 1015 liradır. Adalet bunun Oünku bulmacaıun adı tarihe geçmlş neresindf" halledUmlf jekll tnglllz caroau (söylendiğl glbi yazılmıştır). 8 Se CEVABIMTZ. r Bu işe pek aklı ni7 ermedi. Gedye ve karakter (yenl terim). Peygamberlmlzi övmek lçin yazılan man. eekondu dur'imundaki bir odanın ı ı m e şekll. 9 Az miktara şükür kirası hiie 3fM0 lira iken. ijr ndaetme hareketi, blr emir. ya 10 lira kira na«ıl takdir î E > ZZ E E Z: E E Ş E E ^ E E 5j ~ E ^ = E E ^ ZZ ~ ^ ~ göre değıl, gazetelere kadar in = tıkal eden haberlere göre ilgi liler böyle bir karar vermişler ~ T r a k y a v e A n a d o l u ' d a k i mev E cut köyler b u « örnek » esas ŞZ tutuiarak ıslah edilecekmiş. =: Yeni kurulacak koyierde de E ondan ilham alınacakmış. Fe E na bir fıkir değil ama, ben ce bıraz boşuna zahmet ! Zira E « köy » vasfı yukarıda isimle E rini saydığım on beş tstanbul = semtine münhasır kalamaz. ZZ Çok şükür, on asra yakın bir E tarih ve medeniyet beşiği o ^ lan şu koca kent, son zaman larda, baştan başa bir «koy»e E döndü. Halkı ile, sokaklan E ile, gecekonduları ile ve ah ~ lak ve muaşeret usulleri ile.. Bununla, hâşâ, sanmaym ki E köyleri ve köylüleri küçüm ^ süyorum. Hayır böyle birşey akhmdan geçmez. Fakat Al ~ manların bir ata >özü vardır : E « Her çevrenin âdet ve gele ^ nekleri ayrıdır • derler. Ar S tık, yurdumuzda « köy » ve E ruz. Bu da büyük bir kusur Ş sayılmaz. E R«cl E •^//ııııınıııııııııııııııııııııııııııııK? Oğıencileıe isbulnıa bürosu \a«ılasi\le bir yazıhaııede is bulan ve tülısil masrafını çıkarmıya çalışan Alman genci, yazıhanedeki çiçeklerin tozunu alıyor. alanlardaki önemli işleri başar makta zorluk çeken akademik miitehassıslar yetiştirmektedir. Bu sulretle birçok kabiliyetlerin kaybolup gittiği hususu Batı Alman Bakanlıklairını ve İktisadi Birliklerini endişelen dirmektedir. Operatör Orolog Ur. \ Idr»r Vollan vc Tenaffll Uastalıklan MütehMun Ualataıamy Sut«r*zı Sok ,pt Tal: 44 14 3İ llâncıhk 43487281 Kemal Çağlar Ysz geldi. İyi bir y»z eeçirmemiı, mevsimin getirdiji güçlükleri yenmemize bağlı. Hele çocuklu aileler için bu bttsbütün böyle. Sıcak havaUr irili nfaklı bir yıjpn sıkın tı getiriyer. Evleri denize yakın olanların yanınd», u«ak oUnlar d» v»r. Küçüklerin sı caktan y»kınm»Urı yaı boyun ca dinmeyecek. Hem çocukların hem anne, babanın sıkıntı sız bir yaz geçirmeleri biraz da bu yakınmalara bir çare bulmalariyle olabilir. Bir şeyler düsünmek, bir şeyler yap mak gereklror. Anneler, sıcaklarla beraber hırçınhkları da artan çocuklannı susturabllmek için yeni eğlenceler bulmak zornnda. Artık kış oyunlannın, kış oyuncaklarının zamanı geçti. Mevsime uygun bir şeyler yap mak gerek. Bu yazımızda hem anneleri hrm de çoeukları »evindirteek bir iş retmi veriyoruz. Küçük, kolay taşınır bir tıavuı bu. Yap mak kadar kolayıa. tavımak, te mizlemek de o kadar kolay. Havuzun başlıca İki bölümü var: 1 Oıştaki taııyıcı çerçeve. z fçteki «u geçirmez örtü. Havuıun yapılışınd» da üntteki sıra göıönünde turulacak. ünce taşıycı çerçeve, sonra da kaplama yapılacak. Taşıyıcı çerçeve abşaptan, resimde verilen ölçülerde haz«lanmış parçaların bir araya getirilme siyle kuruluyor. Bu parçalar şunlar: 4 tane 5X5X60 cm. lik, 4 tane 5X10X140 ölçUsünde ta şıyıcıyla, köşeler için 4 tane 5X10X25 cm. lik ve 4 tane de 5X5X25 cm. lik dikme. Resimde baglamş biçimleri görülmektedir. lkinci olarak IU geçirmez ör tü geliyor. Plâstik püikürtülmüş kalınca bir beıle olabildifi gibi, üsttine bir kat da plistik geçirllmlş branda bezi nlabilir. Ba örtü çerçeveye pMİanmaz, geniş başlı çivilerle çakılmalıdır. Açık durnmdayken bir dikdörtgen olan ör tü köşelerinden toplanarak ça kılır. Köşe resimde ayrıca belirtilmiştir. ölçüler. 140X220 cm. dir. tklnci resim bir duşu gösteriyor. Bu da açık hava için ha zırlanraış. Ucuna duş veya bab çıvan kovası stlzeeci geçirilmiş bir boru, bu boruyn dik tutacak bir demir çubuk, bir de bortum gerekli. Babçenin güneşli bir yerine havuzu, duşu yerleştirmek kalıyor. Böylece çocuklar temiz havada, gü neşten (aydalanarak oynarken siz de gönül rahatlığıyla işinizin basına geçebilirsinu. BAY OSCAR: Dünyaca meşhur Finlandiya malı \1 PROF. NİMBUS'un Maceral an: deniz iç motörleri RadyödâŞBugUn İSTANBUL 7.27 Açılış ve program 7.30 Melodiden melodiye 8.00 Haberler 8.15 Saz eserleri 8.30 Ünlü solistler 9.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve program 12.00 Şarkılar 12.20 Karışık şarkılar ve sevilen melodiler 13.00 Türküler (Rıdvan Cor) 13.15 Haberler 13.30 Dans müziği 13.40 Şarkılar (Güzide Kasacı) 14.00 Konser saati 14.30 Klâsik Türk müziği 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış ve program 17.00 Beraber çarkılar 17.20 Esnaf ve sanatkârlar konuşuyor 17.30 Yurdun sesi (Kadınlar Korosu) 17.50 Plâk dünyasından 18.15 Radyo Erkekler Faslı 18.45 Haberler 19.00 Reklâmlar geçidi 19.40 Şarkılar (Gülseren Güvenlil 20.00 Hafif müzik 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Dans müziği 20.45 Saz eserleri 21.00 Piyano »oloları 21.15 Konu$ma 21.30 Şarkılar (Rıza Rit) 21.50 Konuşma 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Radyo Senfoni Orkestrası 23.00 Haberler 23.15 Dans müziği ve karışık şarkılar 23.55 Program 24.00 Kapanış. zikle jimnastik 7.30 Haberler 7.45 Şarkı ve saz 8.00 Hafif müzik 8.30 Kanşık sarkılar 9.00 Ev lcadımnın not defteri 9.45 Hafif müzik 10.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve programlar 12.00 Hafif melodiler 12.25 Küçük ilânlar 12.30 Neşe Can'dan şarkılar 13.00 Haberler 13.15 Küçük konser 13.45 Saz eserleri 14.00 Çeşitli melodiler 14.15 Saniye Can'dan türküler 14.30 Beş orkestra, beş melodi 14.45 Aylâ özben'den şarkılar 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış ve programlar 17.00 Cevriye Ceyhun'dan şarkılar 17.30 Trafiğe dikkat 17.35 Karışık hafif müzik 18.00 Reklâm programları 18.30 Kuçük ilânlar 18.35 Yurttan ses ler 19.00 Haberler 19.15 Ya şadığımu günler 19.30 Ziya TaşkenVten şarkılar 19.55 Kü çük dinleyicilere masal 20.0<J Süheyl Denizci ve Arkadaslan 20.15 Olaylar ve yankıları 20.25 Küçük ilânlar 20.30 Gö nül Söyler'den şarkılar 21.0lı Açık oturum 21.20 Haftanın senfonik konseri 22.00 Türkıye Büyük Millet Meclisi saati 22.15 Hafif melodiler ve danmüziği 22.45 Haberler 23.<jt. Gece konseri 23.30 Caz rr.üziı 24 0U Kapanış. JANE'IN KİZI 173 AGIRLIĞI'44 KİLO 103 BVR TlPt ılari boş g«ri vitasli • ( Radükıiyonlu disli) Tranzmisyon nisbeli: geri 2 : 1 ileri 2,5: 1 Bahkçı, agır yük teknelere ve yallara en uygurt birdenizınntörUdtlr 6 Beygirlik CİHAN KOM. ORT. Hesımlî Konıan: 219 MrfL'UN KIZ Çaen: YVES SAYOL Ceviren' Mazhar KUN1 AĞIRLIĞI' 53 KİLO Sultanhamam Katırcıoğlu hankat 5 İstanbul ANKARA 6.57 Açılış ve günün programları 7.00 Günaydın 7.20 Mü Henüz başhyan tahkikatı sorgu hâkimi Bonellı yürütmekte olup sürprizli sonuçlar beklenmektedir. Villâ Semiramisi kana boyıyan trajedi hayli muamma1 1 görünüyordu.» Augusto gazeteyi kucağına bırakmıştı. Olayın aldığı şekil mem nunluk verici idi. Eğer zabıta çifle intihar ihtimalini kabul edecek olursa Kumandan, Augusto'nun sorumlu olmadığı müessif ka zadan dolayı ona çıkışmıyacaktı. Saatine baktı. Üç buçuk olmuştu. Tonio kendisini sabırsızlıkla bekliyor olmahydı. Gazeteyi katladı villâya doğru yola çıktı. Sokağın köşesme geldiği zaman yine villâmn karşısmda gördüğü bir şey ona soğuk soğuk ter döktürdü. Bahçe duvarının dıbinde bir polis arabası duruyordu. Arabanın var.ında. şofcr sigara içere,< bekliyordu. Herhalde poli^ler Tt>niovu görmeğe gelmişlerdir. CUMHUKİYET'in Tefrikası: 5 1 YA2AN:AfAU/?/CE DEKOBRA SON MACERA : HAMOİ VAR0ÖL U Rouvenat; deliV.anlınm bu derece mukatemet eı'.ereğini sanmamıştı. Bu durum ona karşısmdaki gencin Blanche'i ne kadar sevdi. ğiıii gıv.icrdi. Kalbi burkuldu. Sonra: Size bunun sebeplerini söyliyemem dedi. Tekrar r.livni'um Blanche'i almaruz imkânsız. Burai'a kalnıakla hiçbir netice elde edemezsiniz. Sa I "fc kızın kalbiyle oynamış olursunıız. Nasıl gitmeğe razı mısınız? Edmond: Bu; büyüyk bir haksızbk dedi. Hiçbir sebep söstermeden beni böyle bertaraf etmeniz doğnı değil. Ben Blanche'a rastlamadan bütün ümitlerimi kaybetmiştim. Onun askı bana tekrar "yasamak; nıiıcadele etmek için lüzumlu cesareti veıdi Artık saadete inanıyordum. Fakat siz karSima çıkıyorsunuz ve beni perisan ediyoısanuz. Bu ne seamet! Bu söz üzerine Rouvenat ürperdi. Fakat Edmond devam ediyordu: Ben BIanch"la evlenmemize mâni olan sebepleri bildiğimi sanıyorum. Olamaz. Tahmin dahi edemezsiniz. Kim demiş! Fakir olduirunı için beni istemiyorsunuz. Blanche tabiî zengin lıiriyle evlenecek. Hayır öyle değil. Vakıâ Blanche biıiyle evlenecek; hattâ onu daha kundakta iken nişanladık Fakat bunun para ile il?isi yok. (Arkası var) uykusuna yatmıştı. Kendısine Ga Sizinle yalnız görüşmek iszetta di Napoli'nin akşam sayı tiyoruz. smı getirecek olan Augusto'yu sa İçeri girin, rica ederim. bırsızlıkla bekliyordu. Bir aralık Polisleri içeri aldı. Bunlardan biihtiyar Matilda odaya girdi, hay ri komiser Palldio, öteki enspektör ret için, gayet yavaş sesle: Şapone idi, iki iskemle uzattı. To Sinyor, dedi, bahçe kapısın nio, tecrübeli bir eski haydut olmada bir po4is arahası durdu. İçin sına. Amerikada otuz senelik maceden iki sivil indi Yavaş sesle bir ra dolu hayatı sonunda iyiden iyişeyler konuşuyorlar. ye pişmiş olmasına rağmen, asık j Tonio da derhal yerinden kalktı. O sırada, hizmetçi kadının ha suratları hiç de hayra alâmet gö; ber verdiği iki sivil bahçe kapı zükmiyen bu polislerin ziyaretinsını itmişler, eve doğru ilerliyor den pek kuşkulanmıştı. Halbuki Augusto'dan aldığı telefon haberi lardı. Tonio, Matilda'yı savdı, kapıyı yüreğe su serpecek mahiyette idi. İki polisten bir tanesi takriben açtı. Bir şey mi istedıniz Baylar? elli yaşlarmda dazlak ve göbekli bir adamdı. Önce lâkırdıya o baştliye sordu. Augusto gelmeden on bes daki Sinyor Antonio Lucca siz miladı: ka evvel, Matilrta nıutfası yıka siniz? Sinyor Lucca, dedi, kendimi makla meşguldü. Tonio da oğle Evet. tanıtayım. Napoli adli zabıtası mensuplarmdan komiser Eiccne Palladia... Yanımda bulunan bav Sapone benim yardımcımdır. Size maalesef kötü bir haber getirnıeğe geldım. Bir saate kadar, bu haberi gazetelerde de esasen okuyacaksınız.. Sizin bir yeğeniniz var değil mi? Tonio, bu mükaddeme karşısmda işkillenmişti: Evet. bir yeğenim var, dedi. Adı Nino mudur? Evet. Amalffdeki villâsında öiü bulunan Prensesin âşıkı idi. rîeğil mi? Tonio'nun boğazı sıkılır gibi olmuştu. Evet.. .Ne yapmış yeğenim? Polisler, kara haberi vermekte tereddüt ediyorlarmış gibi bakışlılar. Nihayet komi.şer Palladio: ladio: Maalesef yeğeniniz ölmüştür. Tino irkildi. Her şey bekliyebilirdi, ama bu haberi alacağını tahmin etmezdi. Sarardı, alnının terle rini sildi, mırıldanır Ribi bir sesle: Arkası var
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear