Catalog

r DÖRT Kuyruğa girmek lâzımdı!. Kadıköy'den Ccm&l GSker yauyor: 18.5.1962 günü, saat 15 sıralarında, Yalova vapur iskelesinde, 20,15 de Kartal'a kalkacak olan araba vapuru için sıra almak istedik. Belediyeye ait odada, Hasan adlı sivil bir »a'nıs, 6 yolcu ve bir oto ücreti olan 21 lira 25 kuruş vermemizi, en geç 19.30 da burada bulunmamm söyledi. Ücreti ödedik ve Yalova'da gezmeğe gittik. 19.20 de döndüğümüzde Belediye memuru Halil özdilim, 20,15 vauuruna giremiyeeeğimizi, parayı verdiğimiz kimsenin resmî bir sıfatı bulunmadığını, otomuzu sıraya bırakmış olmamız lâzım geldiğini söyledı. Hulâsa o gece orada perişan olduk. önceden bire otoyu sırada bırakmamız gerektiğini söylememişlerdi. CEVABIMIZ : Öyle anlaşıhyor ki, acemlUginiıin, ya da açıkgözlügünüzün korbanı olmuşsanuı:. Çünkii, bn fibi iskelelerde ( Talova, Kartal, ttaküdar, Kabataş ) otolar daima n r»ya girer. Liste mınlü birçok yol suzluklara kapı açabileeeği için «y gnlanmaz!. Size sıradan bahsedilmemiş olsa bile, knyrnktaki yüzler ce arabayı görmüş olmanız lâzım deŞil miydi?. r Münih'de trofik düzeni televizyonla sağlanıyor COTUSU t8MayulM2 EİSTANBtJLDAN: KÛTLAR DEKORfi&YON Bahçede kullaıtılabilecek rahat bir iskeıtıle Hazırhyan: Seba ve Şeref Öztürk £ İ Uzatılmiş Kokteyl = Pârtl 3 Yazan: Özer ÖZTEP Tılda blr defa « T r a f i k Haftası » münasebetiyle 15 renler yapar, balka ve vası ts kollananlara ögütler verir ve sonrs da trafik dâ vasını taalletmiş insanların huzora içinde başka başka işlerle nfraşıru. Şehrin ba zı semtlerinde devamlı ka zalar oltlr, bunların hiçbiri sinin « nedenini » araştırma yız. Belediyenin elektrik, 6u idareleri ; trafik bakımından mahzuriu olap olmadıginı sormadan caddeleri, sokaklan açar, basin bn konu iizerinde önemle durur, İakat < adam sen de » cilik yüzünden bir daha aynı hatâya düşmemek için tedbir al mayız. Kavşak noktalannda bulunân trafik işaretleri bozulurı belediyenin türlü formaliteleri yüzünden tarhirini haftalarca, aylarca uzatırız. Caddelerde yaya lann karşıdan karşıya geçmeleri için parkuriar yapmayız ve sonra da Trafik Haftasında vatandaşlara trafik dersi vermeğe kalkışınz. Bir kaza olduğu zaman şoförü adliyeye sevkeder, yaralıyı hastahaneye kaldınnz. Fakat hiçbir zaman gerekli tedbir alınrnadığı için kazaya sebebiyet veren ilgililerin iizerinde durmayız. Bir vesile ile gittiğimiz Munih jehrinde, trafik meselesi ko nusunda Belediyenin bir yetkı lisinin sözlerini nakledelim : « Şehrin en önemli meselesı. Trafik dâvasıdır. Biz, Belediye olarak halktan vergi aldığımı? için, vatandaşlarımızın trafik bakımından hayatlarını garanti altına almağa mecburuz. Eğer bir vatandaş işaret lâmbası olmayan veya çahfmayan bir yerden ge^erken kazaya uğrarsa Belediyeyi mahkemeye verip tazmınat alır » . Şimdi hep beraber Münih Em niyet Müdürlüğünün Trafik Şubesini gezelim. Trafik dâvasını halledemediklerini söyiiyenlerin, trafik bakımından neler yaptıklarını görelim : Trafik Şubesinin Kumanda Odasına girdiğimiz zaman Münih şehrinin bütün cadde ve so kaklarını gösteren büyükçe bir harita ile karşılaşıyoruz. Bu ha rita iizerinde, kavçak noktalarında devamlı olarak yeşil ve kırmızı ışıklar yanıp sönüyor. Yani şehrin bütün traiik lâmbalan Emniyetteki bir merke ze bağlı. Kavşak noktasında ye şil yandığı zaman, harita üzerinde de yeşil yanıyor. Kuman da Odası, vaziyete göre bütün bu ışıklan icabında idare ediyor. Herhangi bir semtte yan Masum yavrulanmızın kumarcı olmaâım mı bekliyoruz?. Eyup'ten bir okurumoz ya/iyor: Idare âmirlerimiz şehirdeki kötü olayların psikososyal sebepleri üze rinde durulmasını, kötülük kaynak lanmn önceden tıkanması lüzumu nu işaret ediyorlar. Sosyal bir ger çefin tekrarı bu .. Oturduğum Eyüp semtinde, mahalle kahvelerine gelinceyedek patkütlü elektrikli elektriksiz çeşit çeşit oyun âletleri kondu. Ailesinden 50 kuruş koparan 910 yaşlarındaki çocuklar, so l u | u bu acâyip masalarm başında ahyorlar. Diyelim ki günüinüzün ana babaları bunu görmüyorlar. Peki, idarecilerimiz neyi bekliyor? Masum yavrularımızın birer profesyonel kumarbaz olmalarını mı? Evet, mutad olarak saât = be?de başlıyarak saat redi Ş de bitmesi gereken «Kokteyl £ parti» ler, bazan toplantıda ğj esen tath ve samimî hava yü ç zundan uzatılır. ihtiyatlı £ davranmı? bulunan ev sah; ş binin köje bucaktan çekip Ş çıkardieı sofuk yemeklerle £ akşama ait sofra başı ihtiya S cı sağlanır, sohbet ve eflen E ce de gece Varılarına. hattâ 5 daha geç vakitlere kadar de « • vam edip gider. S Bizim bu defa 12 mayıs cu 2 martesi günü »aat 13 de baş lıyarak (cuma müstesna) 21 E mayısa kadar uzatümış tati S limîz de ona benzedi. Bir 5 farkla ki bu uzatıhş kok « teyllerdeki gıbı ortam'ın 5 duydtğu zevk ve sevinç ile İ5 bir «sürpriz» şeklinde değil, S kanunî dayanaklara istinat 5 ederek önceden kararlaştmi Ş dı. S Siç süphesiz her milletin 5 dini ve tniHî bayramları var S dır. Bunlar, her çeçit mes ^ lek erbabınm dinlenmeleri için, gezmeleri, eğlentneleri için bir vesiie teşkil eder. £ Bazan da ıki çeşit bayram ~ lar birbirlerini kavuşturur £ lar. Baştaki devlet adamla S rı, politikacılar memleketin £ sakin köşelerine dağılırlar. S Büyük siyasi ve ldari çalış ş malar durur. Fakat umum! » hayat aksamaz. ^ İML 1^ B U L M A C A 1 2 3 4 5 6 7 8 9 J 2 3 4 6 6 7 3 9 8OLDAN SAÖA: 1 BugUnkU »eçici Cesaylr hukümetlnin Başkanı. 2 ıCüzl miktar 1 da famllya» mânasına lkl kellme, bir edatm kısaltılmıs ve lcalınlastmlmı»ı. 3 Blr usul ve lntlıam içlnde yapılmarm; dunımd». 4 Asyada Mr çöl. blr kadın adı. 8 Hd çeyl birblriyle ölçme ve nlspet rtme tfL güzel sanat. 6 Tersi rUkdlm eden» mânasınadır, bir fill. 7 «Büyük çapta blr beyglr ele geçirl» karşılıgı mürekkep blr errılr. 8 Dertlinln feryatlariBdan, blr hayvanın bağırtısı. 9 GÜndemln eskl kar^ılığı. YÜKARIDAN AÇAĞITA: 1 E!de taşınan süslO »opalar <çoğul). 2 «Yerleşip kalmıg tetdrl bulmaya çalıç!» karşüıgı mOrekkep blr emir. seslenme edatlanndm. 3 Hırlstlyan dlnine menBup. 4 Esktden ylğltte bulunur derlerdl ama pls ve klriilerde bulunur. parlak ve berrak ışık. 8 ÜzüntO ve keder, nota. 6 îsylçrede blr gBl. l i l l f l l l l nefeı darlıgl ha#talıfı. T Tersl ocakçınm pudra»ıdır, «t ve kemik ylyen hayv»n!ardan. 8 Klbar «ülâleye mensup klms» (IW kellı w ) . t KafDonkO bnlmıeaıuD k u y a TBriderl hallfdlimi» «ekli (çojcü). i 1 1 1H i U 5 E Amerikan sigaralan Amerikan sigaralarının memleketimizde çok beğenildiği, ğittikçe rağbet gördüğü. bu yüzden bütün tedbirlere rağmen, geniş 31çüde Amerikan siğarası kaçakçıh| ı yapıldığı, bu işle uğraçanlann büyük paralar kaazndıklan herkesçe bilinen bir gerçektir. Bunun önüne geçmenin en kestirme yolu ya bu sigaralann, yüksek bir vergi ksrçıhğı. memleketimize ithaline ve serbestçe satılmalanna (baçta îsviçre, Yunanistan ve daha bir çok memleketlerde oldugu glbi) müsaade etmek; ya da bazı memleketlerde (mesell Avusturyada) olduğu gibi, Amerikan tipi sigaralannın memleketimizde de yapılmasını saglamaktır. Bu tedbirlerden biri alındığı takdirde. hem kaçakçılık önlenecek hem de kaçakçıların kazandığı avuç dolusu para, devletin kasasına girmiş olacak, böylece de memlekete yeni bir gelir kaynağı sağlanmı? olacaktır. CEVABIMIZ. Son 15 20 yıl içinde her çeşit sigara kalitelerinin alabildiğine bozulduğu bilinen bir gerçektir. Yabar.cı sigaralar, hele güzel kokulu Amerikan sigaralarma ra5betin artıçı da bundan ileri gelmektedir. Bu yüzden her yıl, milyonlarca Hramızın hem de hiç vergi ödemiyen kaçakçılar vasıtasiyle dıçarı gittigi, nihayet Tekel idaresinin de dikkatinı çekmis olacak ki, memleketimizde Amerikan tipi sigara yapılmasına karar verildiğini gazete haberlernden ögreniyo ruz. Yaln;z yapılacak jiparalar hiç bir çeye benzemiyen (Çamhra^ veya (KokuİM^ sigaralar ayarında olacaksa. hiç yapılmasm! Okurumu zun teklifi çok verindedir Şehrin trafik bakımından en kesif olan 12 me.vıianında rcsimde görü'.düjü gibi iizerinde teleobjektif bulnnan televizyon alıcısı bnIunmaktadır. 180 ile 360 derece arasında dönen Kameralar bu meydanlara çıkan bütün caddeleri de ekran üzerinde göstennektedir. gın olduğu zaman, itfaiyenin o mahalle kolaylıkla gitmesini saglamak için kumanda odasm daki memur bir düğmeye başıyor ve bütün güzergâh « yeşil » yanıyor. 40 trafik otomobili, şehn 40 par çaya bölrnıiş, her bir otomobil kendı sahası içinde cievamlı surette gezerek, gerek vatandaşlarsn gerekse vasıtalann nizam lara riayet edıp etmedijini kon trol ediyor. Herhangi bir trafik otomobili bir hâdiseye el koyduğu zaman derhal Kumanda Odasına haber veriyor, o semte yakın diğer trafik otomobili komşu semti de kontrolü altına alıyor. Bu durum gere gündüz hiç aksamadan devam ediyor. fş bununla bitmiş deSil .. Trafik Kumanda Odasının yanındaki odada da günün her sa atinde faaliyette bulunan 12 te levizyon kamerası var. Şehrin en önernli 12 kavşak noktasına konulan te'.evızyon alıcısı, 180360 derece dönerek o meydana çıkan bütün sokak ve caddeleri ekran üzerinde gösteriyor. Herhangi bir kavşak noktasında trafik sıkıştığı zamaa, derhal kumanda odasına haber verilıyor ve düğmeîer vasıtasiyle yollar açılıyor, kapatılıyor. Ve bütün bu tedbirlere rağmen de ilgililer, Münih şehrinin Trafik dâvasını halledeme diklerinden şikâyetçi... Bilmem, Münih şehrinin trafiği ile tstanbul'un trafiğini mu kayese etmeğe lüzum var mı?... Eilmiyorum, yurdumaıun £ çeşitli bölgeîerinde ve öteki Ş büyük kentlerinde de b5yle ZI mi oldu? î?tar.bu!da bu uzaC tılmı? tâtil deversı içinde p «dı günlerle ölçülemiyecek £ kadar güçlükler çekildi. A £ rabavapuruna girmek için S sıra bekliyen nakil vasıtalan ~ kuyruğu Kabataş'tan ttaa E Karaköy» kavşağma kadar E uıadı. Bazı sebzelerin ve gı 5 da maddelerinin darlığı baş S ğösterdi. Hiç bir sanatçı Rad S yoevimizin semtine uğrama E dı, hep özel plâklarla yetin S dik. Yarı resmi ve resmi ban 5 kalar kapalı olduğu için, za E ten pek tıknnda olmıyan a S hş veri? büsbütün durdu. A ŞZ ma, diyeceksiniz ki memur s lar, öğrencilerle birlikte iş s çi. esnaf ve tüccar da din S lendi. Şüphesiz yorulsnlar 5 için dinlenmek en büyük hak Şj dır, ama. yılın diğer günle rinde hepimiz bu dinlinmiye s lâyık olacak derecede çalış £ tık mı? Orası «.üpheli! ğ Bundan önceki yazıiîiızda açık havada kullaııılabi ecek bir masa vermislik. Masif ahşapt3n yapılabilecek Dir masaydı bn. Bu yazımızdakl iskemleyle takım tamamlanmış oluyor. tskerale de biçim bakımından mass gibi Genel olarak keskin köşelerden kacınılmıs Sert afaçtan olman dayanıklıfını artırıyor. Sonrs maM gihi kolaylıkla yapılabiliyor. lnkemlenin parcalan ftç kıMmds toplanıyor: 1 Taşıyıcı »yaklar: t Oturnlan ytıey, İ Arkaük. Bunlar »ıra«iyle *le mluup resimde gSrfilen ölçülerde bl(imlendiıiliyor. Her kumın parcaları bir ar»ya getirilip ta. kıldıktan sonra meydana gelen bilfimler de ftçmelerle blrbirine Ukıhyer, iskemle bltlyor. 1 Taşıyıeı ayaklar: 4 en». eaplı, 38 cm. bcyanda Mrt ayak ve banlan baflsyan 1.8 em. çaplı {«praılar. Blr iskanlede 8 tane eaprat çubnıu var. Oabnklar ayaklara açılan dellklere geçlrlliyor. Sonra plm. leniyor. Her çapnu ortanndan %iınıııınınnııııiıuımıı>Hi!iı# pl.îstik iple sıkılıp düğümlenlyor. 2 40 cm. boyunda ve kesitleri 5x5 le 5x7,5 cm. olan iki kızak üstüne vidalanmış dört tahtadan meydana gcliyor. Iskomlenin ayaklan, bu kızaklann uçlanna açılan deliklere geçiriliyor. Böylece birinci kısımla ikinsi kısım bir leşmis oluyor. 3 Arkahk: 10y2 cm. ketitll 45 cm. boyunda sırt ds yanacak bir başlıja, 3 cm. ça pında ve geçme payları hariç 35 cm. boyunda 2 taşıyıeı vi< dalanarak meydana getirili yor. Ortada üç tane de 1^ cm. çapında çubnk var. Arka kızaga açılan deliklere takılıyor baniar. fskemle b5yleee Mtiyor. Birden fazla tskemle yapıldığı zaman her parçayı gere ken ı»yıda hep birden yapmsk faydalı. Yani aynı parçaIsn blr çırpıda çıkarmak. Ka «anılan alışkanhk ınm&nı kıAçık havada yemek yiyebireceğiniı, otnrsbileceğlniz masa ve iskemleler artık hazırdır. BAY OSCÂR: Elektrikli el âletleri PEOF. NİMBÜS'ün MACERALARI' Radyodâ#Bugün l»n. 7.00 Günaydın. 12Ö Halif mü lik. 7J0 Haberler ve hava dum7.27 Açılış ve program 7J0 lle mu. 7.45 Şarkı ve »az. 8.00 Straus lodiden roelodiye 8.00 Haberlcr tan valsler. 8.30 Nesrin Sipahi've hava raporu, 8.15 Saz eserleri. den sarkılar. 8.45 Saz eserleri 8.30 Oda müziği. 9.00 Kapamç. 11.57 Açılış ve program 12.00 9.00 Ev kadınının not defteri. Şarkılar. 12.20 Karışık şarkılar 9.45 Norrie Paramor ve Orkesve sevilen melodiler. 13.00 Tür trası. 10.00 Oğle yaymın progküler 13.15 Haberler ve hava du ramları ve kapanış. 11.57 Açılış ve programlar. rumu. 13.30 Dans müziği. 13.40 Şarkılar. 14.00 Konser saati. 14.30 12.00 Billy Vaughan OrkestrasınKlâsik Türk müziği. 15.00 Kapa dan çeşitli müzik. 12.25 Küçük nıs. ilânlar. 12.30 Neşe Can'dan çar16.57 Açılış ve program. 17.00 kılar. 13.00 Haberler ve hava duBeraber şarkılar. 17.20 Esnaf ve rumu. 13.15 Küçük konser. 13.45 sanatkârlar konuşuyor 17.30 Yur Aliye Akkılıç'tan türküler. 14.00 dun sesi. 17.50 Plâk dünyasından Sonny James söylüyor. 14.15 Mus 18.15 Radyo Erkekler Faslı 18.45 tafa Seyran'dan şarkılar. 14.30 Haberler ve Hava durumu 19.00 Nelson Riddle Orkestrası refaka Reklâmlar geçidi. 19.40 Şarkılar. tinde Judy Garland. 14.45 Solmaz 20.00 Hafif müzik. 20.15 Olaylar Teğmen'den şarkılar 15.00 Akşam ve y a n k ı l a n . 20.45 Saz eserleri. yayının programları ve kapanış. 21.00 Piyano soloları. 21.15 Ko1657 Açılış ve programlar 17.00 nuçma 21.30 Klâsik eserler. 21.50 Konuşma. 22.00 Reklâmlar geçidi Incesazdan Suzidil faslı 17.30 Tra 22.30 Radyo senfoni orkestrası fiğe dikkat 17.35 Perez Prodo Or 23.00 Haberler. 23.15 Dans müziği kestrası çalıyor. 18.00 Reklâm ve k a n ş ı k şarkılar. 23.55 Prog programlan. 18,30 Küçük ilânlar 18.35 Yurttan sesler. 19.00 Haberram. 24.00 rtapanıs. ler ve hava durumu. 19.15 YaşatStÂNBUL tL RADtOSÜ dığımız günler. 19.30 Gönül Söy17.58 ctyi akşamlar» ve prog ler'den şarkılar. 19.55 Küçük din ramlar 18.00 Çeşitli orkestrlaar. leyicüere masal. 20.00 Woody 18.15 Sevilen eserler. 19.15 Radyo Herman Orkestrası ile on beş da ile tngilizce 19.30 Yemek müziği. kika. 20.15 Olaylar ve yankılan 20.00 Ken Dodd Mina ve Nat 20.25 Küçük ilânlar. 20.30 Ziya King Cole. 20.15 P l â k l a r arasın Taşkent'ten şarküar. 21.00 Açık da 20.45 Senfonik müzik. 21.18 oturum. 21.20 Haftanın senfonik Hafif Müzik. 21.45 Izahlı Klâsik konseri. 22.00 Türkiye Büyük Mil Batı müziği. 22.30 Çeşitli müzik let Meclisi saati. 22.15 Hafif melo 24.00 Salının programları ve «tyi diler ve dans müziği. 22.45 H & geceler» berler. 23.00 Gece konseri. 23^1. Dans ve caz müziği. 24.00 Salı ANKARA 6.S7 Açılış ve günün program nın programlan ve iyi geceler ISTANBUL JANE'IN KÎZİ 161 TffitKiYE UMUM MtlMESSİÜ M E H M E T KAVALA İSTkNBUUM SAT1Ş YEM.ERİ 1) OURMU$ BAYRAKTAROĞLU ve ORTAâl AOİ KOH. ŞU. Tepabtfi B<flr Fuıt Sok. No 3/5 (Alp otıtl altı) kttfltol 7) ÇÛKRÜ YSNOEN ve ORTAKURIAB) ROMKUT Şti BalaU Rırttım Cad. NSJII n«ı iltı Nfl. 207/1 Kcsimlı Knnıan: 206 MıîL'UN RIZ Çizen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUN1 Françoıs endişe ile etrafa baktı ve alçak sesle: Bunları burada görfişmemiz doğru değil, birisı işitebilir, dedi ve babasını vakında bulunan koruya dogru götürdü. Orada bir yol vardı. Oğlan: Burada kimse bizleri rahatsız etmez, dedi. Fındıklar olduğu zaman gelip toplayıp giderler. Başka zaman kimse buraya ayak basmaz. Baba Parisel fena fena gfildtt ve: «Bo sene fındıklsn biz toplanı, dedi. François sordn: Ne demek istiyorsutı? Ne demek istiyecefim, {iftliğe hemen bu sene sahip olmamız lâzım. Kâfi derecede zaman kay bettik. François endişe ile etrafa baktı. Bir şeyler dnyran? gibi idi. Onnn için yavaşçaok: «O kadar bagırma, dedi. Herifi nasıl bertaraf ederiz? Beklemek nafile, Blece&i falsn yokl. Parisel: «Fırsat insanın karsısına çıkmazsa ohn yaratmak gerekir, dedi. öyle ama baba biraz zor. Bir cinayet ışliyecek degiliz ya! Camm sana cinayetten kim bahsediyor? Aptal ve korkaklar zorluk çeker Madcmki Rouvenat yolnmuzan üzerinde bize ka^şı dikiliyor. Onun rilmesı la zım. En kolayı bu nerilin bir kaîada ftlmesidir... Arkası var «Işi berbat ettim,» dedi. «Aklım j başımdan gitti, her seyi itiraf et | tim! özür dilerim, Jackie. Benim , yüzümden bu hale düştün.» \ Jacqueline ona tebessüm etti. | «Zaran yok, Simon. Yanlı» oyun oynadık ve kaybettik. Hepsi bu kadar.» Jacqueline tam sedyenin yamoda duruyordu. Taşıyıcılar sedyenin sapını yakaladılar. Jacqueline eğilip ayakkabısının bağım bağladı, sonra elini çorabının üst tarafma »ttı ve elinde bir ?ey olduğu halde doğruldu. Keskin bir patlama sesi duyuldu: cPat.» Simon Doyle bir kere titredi ve hareketsiz kaldı. Jacqueline de Bellefort basını salladı. Elinde tabanca bir an durdu. Poirot'ya hafifçe tebessüm etti. Sonra, tam Race ileri atıldığı sırada, pırıl pırıl parlajan oyuncağı kendi kalbine çevirip tetiği çekti, oracığa yığılıverdi. Race bağırdı: «Nereden de buldu bu tabarcayı?» Poirot unun kolunu tuttu. Mrs. Allerton hafif bir sesle, cbiliyer muvdunuz?» dedi. Poirot evet anlamına başıcı sal CUMHURtYET'» NiL CiNAYETi AGATHA CHRİSTIE Vtvtrenler: Mete Krgın Uanı Itener pamazdı. lste bunun için Simon Doyle hak ettiğinden daha rahat bir şekilde öldü.» Mrs. Allerton ürperdi. «Aşk çok korkunç bir jey olabiliyor.» «Bundan dolayı da en büyük aşk hikâyelerinin çoğu birer trâjedidir.» Mrs. Allerton'un gözü, Tim'lo Risalie'ye takıldı; her ikisi parıldıyan güneşin altmda yanyana duruyordu. Mrs. Otterbourne, birden, içinden gelerek, «Allaha şükür ki, dünyada saadet denen şey de var.» dedi. «Dediğiniz gibi, Madam, Allaha şükretrr.eli bunun için.» Bu sırada yolcular karaya çıkmışlardı. Daha sonra, Louise Bourget ile 112 ladı. • Bu tabancadân iki tane vtrdı onda. Araştırma yapıldığı gün, bun lardan bir tane Rosalie Otterbourne'un çantasında buhmunca anlamıştım. Jacquelin'le aynı masada oturuyorlardı. Jacqueline bir araştırma yâpılacağını anlayınca, tabancayı kızm çantasına kaydınverdi. Sonra da kızm kamarasına giderek, bir ruj mukayesesi bahanesiyle onun dikkatini başka tarafa çekerek tabancayı aldı. Kamarası ve kendi üzeri dün arandığı için, bir daha böyle bir araçtırmaya lüzum görülmiyeceğini biliyordu.» Mrs. Allerton, »onun bu yolu «eçmesini istiyor muyduftui?» dedi. «Evet. Ama bunu tek başına ya Mrs. Otterbourne'un cesetien Karnak'tan çıkarıldı. Son olarak da Linnet Doyle uıı cesedi kıyıya almdı ve telgratlat, derhal bütün dünj'aya, vaktıye, Linnet Ridgeway adıyla biiinen, zengin, güzel, meşhur Linnet Doyle'un öldüğunü bildirmeğe başladı. Sör George Wode, Londradakı ku lübünde, Sterndale Rockford, New Yorkta ve Joanna Southwood da îsviçrede bunun hakkında çıkan haberleri okudular; Maltonunder Wode'daki Üç Taç meyhanesinde bunun münakaşası yapıldı. Mr. Burnaby*nin kara kuru arkadaşı da, «Eh, onun da bu kadar şeyin hepsine birden sahip olması haksızlıktı,» dedi. Mr. Burnaby ise hassas bir tavırla, «Bu kadar şeyin de ona bir faydası dokunmadt, işte. Zavalh kızcağız,» dedi. Ama biraz sonra Linnet Doyle'u bırakıp, Grand National yanşlarında kimin kazanacağından bahsetmeğe başladılar. Zira. aynı anda Mr. Ferguson'un Luxor'da sövlemekte olduğu gibi. önemiı olan geçmiş değil, gelecekti. SON