22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHUBÎTET 12 Mayıs 1962 Jllllllllllllllllllllli IIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIU tstanbnldan slgortalı bir igçi ya«ıyor: Hastalık sigortasının ihdas edildiği tarihtenberi sigortalı bulunan bir işçiyim. Sicil sigorta numaram 177 307 dir. Memleketimizde hiç rastlanmamış (kanda insuline fazlalığı Kanda şeker azlığı) gibi, ancak dışarıda tedavisi mümkün bir hs^tahğa müptelâyım. Neticesi çok vahim olan bu hastahğın yegâne tedavi sekli olan pankreas ameliyatının memleketimizde yapılamıyacaŞı, bunun için yurt dışmda tedavi edilmesinin zaruri olduğunu biliriz. Yetkili raporlan ve döviz müsaa davi ettirilmesine imkân olmadığını ileri sürerek beni tedavi ettirmeyi reddediyor. Halbuki hastalık sigcrta5i karranunda tedaviden istisna edilmiî hiç bir hastalık tâvin edılmiş değüdir. Aksine, 7 nci m?ddenin (D) fıkrası ile, bir yerde mümkün olmıyan tedavinin temini için geıekirse sigortahyı hattâ refakat i!e başka bir yere gönderilme5=inı de peşinen kabul edîyor. Ancak bu maddedeki (ba?ka yer) tâbiri. yönetmeliğe. kanunun rr.âna ve maksâdına tarnamiyle aykırı olarak (yurt içinde başka bir yer) çekünde alınmış olduğun dan. mezkur kanunun bu maddesi ile Anayasanm 49 uncu maddesi desini almış bulunuyorum. Ancak uyuşmazlık baline düîüyor. tşçi Sigortaları Kurumu, hastalık sigortası kanununun hü.kümlerine Çahşma Bakanhğma ve Sigorta göre sigortalıların yurt dışmda te Genel MüdürlüŞüne yaptığım raiiteaddit müracaatlerp. bana bir yar dım yapılamıyacağını bildiriyorlar. Ben. sadaka şeklinde bir yarB U L M A C A dım deği], ödediğim pricaler kar1 2 3 4 5 6 7 8 9 jıhğmda, borçlar kanunu çerçeve1 sine girecek kadar sarih o!an teİ davi hakkımı anyorum. 3 4 6 6 7 8 9 Memleketimizde insan değeri I = YAZANîflAMDİ VARO<§LU Ortak Pazara ortak dil Her milletin anlıyabileceği bir dil, üç yüî senedenberi, filozofların ve profesörlerin kurduklan bir hayal. Bu hayalj gerçekleştirmek için Esperanto dili buiunmuştu. Fakat hayal yine de hakikat olamadı. Şimdi bir tngıliz mebusu. bu fikri yeniden ortaya atıyor. Ortak Pazarın ihtiyaçlannı karşıiayabilmek üzere bir tOrtak Avrupa dih» imkânlarını inceliyecek bir akademi kurulması fikrini Avam Kamarasına sunmuştur. Bu fngiliz mebusu, bu sahadaki mesaiye bütün Avrupa memleketlerinin katıknasmı istemektedir. Dil yaradıldıktan sonra da yine tekmil Avrupa hükümetlerinin yardımıyla, mümkün mertebe geniş ölçüde yayılması için, öğretime bajlanacak. Esperanto, yeni yaradılması ıstenen dilin ceddi sayılır. Onun kelimeleri Lâtinceden, Fransızcadan, Almancadan, îngilizceden alınmijitı. Bir Japon, tngilizceyi gereği gibi öğrenmek için on seneye ihtiyaç duyduğu halde, Esperantoyu bir «enede öğrenebiliyor. Ortak Pazara ortak dil Modern danslar Kediler evi Sessiz Çekiç Almanyada düello Küçük haberler fıkralar Dans partizi, üç saat sürmuş. ta hayvanlara yardım hedefiyVeliaht da. kız kardesi de. le kurulmus olan bir ceraiyedurmadan dans etmijler. Ote, bir Kediler evi yapılması lay. sarayın geleneklere bağ için bu parayı bırakmağı dülılıgı bakımından çok önemli jünmüş. Onun için, Bukingham saray:tngilterede köpeklere tnahnın bir sözcüsü sorulan sualsus bakım evleri vardır, falere şu cevabı vermiş: «Bugün, kat kedilerin böyle bir evi aitı yaşından itibaren herkes. yoktu. Şimdi onlar da ev ıaNattâ çok yaçlı kimseier bile. hibi. ivist dansı yapıyor. Prenses Margaret, vaktiyle Rok and Sessiz çekiç Yüksek frekansh radar dalgalarıyla isliyen yeni bir âlet, yakında, yollarda ve maden kuyuİBrında kullanılan atomik çekiçlerin yerini alacak. Bu âlet işlerken hiç gürültü çıkarmıyor, betonu, yoğurt keser gibi, sessiz §edasız kesiyormus. Ingllterede hâlen yapılmakta olan teerübeler. bu yfik«ek frekanslı radar dalgaîaroll delisi idi. Hattâ bir sürrınm yalnız gürültü çıkarmapriz partide, Franç kankan bimakla kalmadıklannı. şimdile oynadı. Şimdiki Windsor ye kadar kullanılan âletlerr Dükü de daha Prens do Gal 1 den çok daha sür'atli iş görken Çarlston müptelâsı idi. meğe yaradıklarını meydana Londra Dans Enstitüsü Mükoymuçtur. dürüne gelince, o daha baçka Yüksek frekanslı radar daltürlü konuşuyor: «Tvist dansıgalannın başka bir marifeti nın Kıral ailesi tarafından daha var. Tahta kemlr»n bütasvip edilmiş olması bizim tün kurtları, böcekleri on dakanaatimizi hiç bir suretle dekikada yok ediyor, hattâ üğiştiremez. Biz tvistin aleyçüncü marifet olarak, duvarhindeyiz, ve daima aleyhinde ların rutubetini kurutuyor. olacağız. Çünkü tvist dansının «seks» hüviyeti fazla ileridir. Almanyada düello a 1 1 1 >«••• •aa aa wa» ^ İlle yokuşa koşmak şartmı?.. Kemalettin Dvradn E y«*ıyor: S Biz »igortah işsiler, Nisantaçı E hastahanesinde yatarak tedavi E gördüğümüz müddetçe, sigortanın 5 vermiç olduğu istihkaklarımızı = bu hastahanenin ödeme bürosun dan almakta idik. Bu kere hiç bir E sebep yokken, bu ödeme bürosu, E hastahaneden kaldırıldı. Bu du ram karçıgmda, hastahanede yat E tığımız günlere ait istihkalnmızı, E hastahaneden çıktıktan sonra. Şis E lideki Sdeme bürosundan, g da : ancak hafta'arca sonra alabilmek ~ te, bu yüzden günlerce maddi sı E kıntılara katlanmaktayız. ^ b«n aört kilo »üprünvu y«gnraru yafmaktadır. • Bi» müellif, diplomagiyc d»ir yaıdıjı bir eserde, «Içki iç mek diplomatlar için o kadar itiyad haline gelmigtir H Ide t* meslek vazifelerinden biri «ayılır» diyor ve 8u vakayı anlatiyof: «Bir akşam Lâtin Amerika diplomatlarından, ahbabı olan bir zatla buluçmuj. Kendisini birlikte bir iç ki içmeye dâvet etmiş. Diplo mat su cevabı vermiş: Bugün izinliyim, bir parça dinleneceğim. Vazife basında olmadığım için içki içmeye mecbur değilim. • Amerikalı gazetecilerden bi ri, bir elçinin verdiği bir ıuvaredeki şu sözleri naklediyor. Bu akşam dâvetlılerirr. hep dostlardan müfrekkep. Gb rüvorfunuz ya, içlerinde bir tek elçi yok. • Bundan tam PÜİ §ene evvei, yâni 1913 de, Fransızca Matin gazetesi şöyle bir haber yayınladı: «Viverols kasabasında, Gron«t adlı bir adamm ce?edi, içl ispirto dolu bir fı Kuvvetli hamle Yazan: İsmet Akakıncı Oy>n •rtslannd», bau duromlarda çarçabnk kazandıran veya mat eden kuvvetli hamleler vardır. Ama bonlan görmek öyle pek kolay degildir. Bilgi ve tecrübe ister, görüş ister. tyi savnnuldiığn »anılan bir yerden kış demek, ya da VMİr, kale, ftl gibi taşUn feda ederek tonoca varmak mnmkfindür. Hüner; kavvetll bamleyl ı n s a n ı n d ı ve yerinde görebilmekiir. tlk diyagram» baJunıı: (Emmrieh Moritz arasında 1922 de oynanan partide bu d>mm meydana gelmiş. Hamle sırası siyahlarda..) Her iki taraf da birbirlerinin şah kanatlarına ytklenmiş. Slyahlar Bİlâh kuvveti bakımından zayıf görünüyorss ds dnrnmları üstnn.. Dcrt sletle birden beyaz şaha saldır mıslar. Nitekim dört hamlede mat eder*k oynno bitiriyorlar. ve m»t. tkinci dnmm 1937 Kemeri tnranvasında Alekhine Begchevaky araaındaki partiden alınnuştır. Hamlede olan o zamanın dünya şampiyonu Alekhine, zorlu hasmıru parlak bir şekilde yeniyor. önce bir kale, arkasındın da veıir vererek son yatık gırada mat yapıyor. 3 bad n LrW \ • OLDAK BAÖAl 1 Hk baaanlı wwl«rl MU de alkış. tophyan beyaz perde koMelAm çestdi (lld kellme). 2 Hlnt Avrupa Batı Almanya üniversiteliKediler evi ırkuıa menıup baçı sanklı dln lsleTi leri arasında kılıçla düello sdamı (lki kellme). 3 Tamamlyle tngilizlerin hayvanları fazla 1930 ser.esincen beri hiç bir unutmuı olma hareketl. ocakçının sevdikleri bilinen şeydir. Favakit, son zamanlarda olduğu pudrası. 4 «hücum edcn köpek» 1951 senesinde, Amerikalı kat şimdiye kadar hiç bir înrasnaaına Ikl kellme. 5 »Hny ve kadar rağbet görmemişti. Bu di! araştırıcıları, lngilizce, giliz kedilere yardım için, on tahlat bskumndan kalltesl dttsilk e v üniversitelilerin yüzde kırkı, Fransızca. ttalyanca ve lspanlenmeml» genç bayan» karsılıgı ikl bin Ingiliz lirası hibe etmiş kılıçla düelloya çok önem veyolca köklerden alınma bir kellme, güzel •anat. 8 cAgııİBTdeğildi. Bu şerefe, geçen eylül ren, hattâ kuruluslarının hlkmüşterek dil yaptılar. Fakat da dfinOp dolagan sOzler» mâcuuıı ayında 73 yaşında ölen Mister metini düello teşkil eden şimdiye kadar, bu arastırmaepkl u»ul btr çoful. T Bombasının Küçük bir açıklama = lar da bir sonuç vermedi. Şim Bvus Boynton nail olmuştur. kardeşlik cemiyetlerine mentecrübel«rlne devam «dlllp edilmjy»Adatnın vasiyetnamesini budîlik, yeryüzünde yaşıyan iki supturlar. cegl mltnakaşMi aâlâ «OrUp grtmeVrte günlerde açtılar, kedilere on olan kuvvet, bir renk. 8 Yemtn ve Çorladkn bir okurnmuz yaııyor: milyar altı yüz yirmi sekiz Onsekizinci asırda vücut kasem, bir erkek «dı. 9 Baekan. 1.5.1962 tarihli gazetenizin «Okur bin tngiliz lirası miras bırakmilyon iki yüz bin insanın 280 bulan bu düello cemiyetleri hâtıra deftertne kaydolunan. t\ğı böylece anlasüdı. milyonu ana dili olarak Manüniversitelerin kavgacı köylü larla Ba»ba?a> sütuııunda bir öğdarenlerin Çincesini, 265 milçetelerine karşı kendilerini YUKARIDAN AŞAOIYA: retmen okurunuz, 15 yıllık öğretyonu lngilizce, 200 milyonu korumalan için kurulmuştu. 1 Kümeelere glrtp oradakl hay men olduğu halde ancak 525 lira Rusca, 100 milyonu Almanca, Fakat yavaş yavaş düello, bavanlan boganlar (çogul). 2 «Koaldığım, buna ıcarşıhk 15 yılhk 65 milyonu Fransızca konuşuşı boş kavgacılıktan çıkıp »ıc s ı diişuk nihlü» m&nasuıa İkl keli (kendi tâbiriyle) gedikli çavuşun me, bir soru edatı. 3 «Dalma puslu 1030 lira aldığını yazmaktadır. Ben yor. Dünya üzerinde konuşukı ksidelere bağlandı. ve dumanlı olan İkl dag srası kısrmı lan dillerin sayısı 125. üç yüz Düello cemiyetlerine kabul sarıat okulu mezunu 10 yıllık askarşılıgı İkl ketane de mahalli dil var. edilebilmek için, tilki adı vellme. • Her subay başçavuşum. Tayın bedeli » rilen namzetler, düelloda cehangl blr ödev ile birlikte elime ancak 550 lira Modern danslar saretlerini ispat zorunda bulçln gerekli ehll geçmektedir. 1030 lira alan gedik E lunuyorlardı. Sonra Sonra yet. 5 Dlnine li çavuş değil. üç temditli lndemli Ingiliz veliahdı Prens Char«kan kardeşleri» ile on ikl yürekten lnancı les ve kardesi Prenses Anne, başçavuçtur. Bu maaşı da yalnız mevcut degil» düello daha yapmaîarı geTebiri on üç, öteki on bir yaşla Bir eski asker olan bu Mlsmanasına İkl ke uçus tszminatı alan havacı assukiyordu. Yanaktan yara alnntn kutlanması vesilesiyle ter Boynton pek muzip hir allme. 6 «Geçip baylar alır. Beni yetiştiren öğretm:ık en büyük cesaretin gemWindsor şatosunda aynı yasdammış. Ese dosta muziplikgldecek ve de menlere büyük saygım v&rdır. Abolü idi. O kadar ki, alınan lardaki arkadaslarıyla bir topDnnkıl hulraacamn vam etmiyecek ma onların da biraz instfh olmaler yapar, hatta bu yüzden bayara gereği kadar büyük ve tiHİİprtilmls seklt olan vaklt» kar larını, bizim gece günaüz dem» lantı tertiplemişler. Burada zan mahkemeleri bile boylarderin sayılmadığı takdirde, sıl.ğı İkl kellme. 7 Blr »oru takıilk defa olarak tvist dansı yamı?. Son senelerde, yapacak talebe, bu yarayı. biber veya sınm tersl. nota. 8 VOcudün gerl den ne şartîar altmda vazife görpılmış. muziplik bulamadığı için, hasdırmakta tekısmı. 9 Blrleçlk Amerlkacm blr düğümüzü hatırlamalarını rica ebölgeslnin halkından. derim. Düellodan HlllllllllllIIIlllllllllIllllll1llltIlltllllllllllllIllIllIllllfltl1IIIIIIlllllltlUitlllll*i£ S >onra yaralananlann istlraha= te çekilmeleri caiz değildi, iBAY OSCAR: Ş çip içip sarhoş olmaları şartE tı. Bu düelloda esas, yanakE tan yara almak olduğu için. ~ korkuD kaçınanlar, cemiyet2 ten çıkarılırdı. 3 b c çıda bulunmuştur. Yapuan labkikatta. adamın yirmi seneder. beri bu fıçıda durdut.u ve oraya, oSlu tarafından konulduğu anlaşılmıştır. Yine yapıian tahkikat, oğlun, babafinı. zaman zaman akorc?on çalarak eğlendirmekte oıdugunu göstermiştir.» • Kanak kabilesi efradı, insan etinin lezzetini muza benz^'ir mîs Fidji adası yerlileri ise insan eti fındık tadındacır derler. Afjrika yerlileri, bu1 V h5 : h ! kış. Siyahlar veıirini îeda ediyor, Beyaılar veziri almak zorundadırlar. fl evine kaçarlarsa hl den mat olurlar. Ancak siyahlar da beyazlara soluk aldırmadan işi sonurlandırmalıdırlar. Zira e8 de, kendi kapıları önünde de öiürn bir hamlelik fırsat ko'.luyor. 2 Ş gl : h2 A e5 gi kıs. 3 Ş h2 gl Af4 h3kış. 4 § Sİ fl A g4 hî kış 1 K a8 : b8 kış. Ş c8 : b8 Gerçi siyah şah b8 deki atı kıran kaleyi almak zorunda dcğilse de d* evine kaçarsa si yahlar bir at eksik kalır ve o yunu da kaybederler. Hem ka leyi aldıklan zaman kendilerini bir sürprizin beklediğini ne bilsinler? 2 V h2 : eS kış:: ...tşte sürpriz! Vezir bir kale ye karşılık feda ediliyor. Dü şünce şu: f sütnnunu açmal ve fl deki kaleyle f8 hanesin den kış demek. Şimdi siyahlar veziri almamakla da matı on liyemezler artık. Bu sefer cl den vezirle veya al den kale ile mat olurlar. 2 tti : eo 3 K fl f8 kış. V g* e» Beyazlar artık partiyi sonuç landırraışlardır. Siyahlar içiıı veriri ve kaleyi kapamak raatı iki hamle daha geciktirmekten başka bir işe yaramaz. 4 K f« : e8 kış K d2 d8 5 K e8 : d8 kıs ve mat. 10,000 nu deve etine, bazıları d a ya ban domuzuna benzetirler. Belçika Kongosundaki Baluna'lar, insan etinin kızartmasını zebra etine, haslaması nı da yaban keçisine tercih ederl*. Fıkralar Bir Korsikah. civar kasaba lardan birine, kundura almaya gitmişti. Evden sabahlevin çıktığı halde aksama kadar dönmedi. Halbuki kagaba çok. yakmdaydı. Geciktikçe kansı merak etmeye başladı. Akşam oluyor. crtalık karanyoirdu. Adam hâ lâ meydanda yoktu. Kadm eo kah kapısınm önüne çıktı, bek lemeye başladı. Bir aralık adam, uzaktan sö kün etti. Fakat bir acaip yürüyordu. Kısacacık adımlar atıyor, ayakla»ırıı biribirine sürterek jürüyordu. Kadın uzaktan seslendi: O ne Antonio? Nen var? Niçin böyle yürüyorsun? Yeni kunduralar «yaklalrırıi mı sıkıyor? Yok canım, sıktığı filan yok. Kunduracınm sersemliğinden. Herif kunduraların ipini kesmeyi unutmuş! İr İki kadm artist, kuliste konuçuyorlatdı. Biri 6tekin e sor du: Yeni rövüden memnun musunu? Çoook! Mükeramel bir ro lüm var. Hangi rol? Fsrflet perİBİnl oyııuyorum. Degisik kıhkla mı? Bir eski otel kâtibi. polislık mesleğine girmişti. Bir gün yolda eski patronuyla karsılaştı. Adam sordu: Ey, nasıl, yeni isinizden memnun musunuzî Yeni polls cevap verdi: Çok memnunum. Bir kere, rerdikleri maas fena değll. Sonra da is hem yofrucu değil, hem de çeşitlilik bakımından oyalayıcı. Ama asıl başka bir sey aaha v«r ki çok zevkime gidiyor. Bu yeni 1 şimde haktız olan darma mtis teri.I PROF NlMBÜS'ün MACE RAL,ARI> Şimdiye kadar yapılan bütün teşebbüslere rağmen, bu mistik düello önlenememi?tir. Hitler, bu cemiyetlerden bir çoğunu lâğvetmişti. Harpten sonra da müttefikler, dağılan bu cemiyetlerin tekrar kurulmasını önlemeğe çok çalıştılar. Fakat muvalfak olamadılar. Bugün, bunlann »ayıları eskisinden daha çoktur, gittikçe de çoğalmaktadır. Küçük haberler JANE'İN KIZI 149 Birleşık Amerikada, Tel Aviv'dekinden fazla yahudi, hemen hemen Dublln'deki ka dar îrlandah, Roma'daki kaıiar îtalyan vardır. 1990 genesinden beti de Amerikadaki portekiıli sayısı. 621, 674 yani, San Juan'dakilerden fazladır. Tokyo, şimdiye kadar, trafik kazaları, yangın ve yer depremleri rekoru kıtrmakta idi. Şimdi Tokyo'lular, »ehrln havasında biriklp kalmn toılardan dolayı mftruz bulunduklan korlük vakalanyle de şehirlerinin bir rekor daha kırdığıria jahit olacaklar. Yapılan istatistik sunu göstermiş: Tokyo üzetine bir sene zarfında dökulen torlar, kiilometre murabbaı basına ylrjmi tonmuş. Demek oluyor ki, şehirde oturan her fetdin babir lene zarıına, takri Mantovani, Al Goodman ve Stan 1STANBUL 7.27 Açıiış ve program 7.30 ley Black Orkestraları 22.0ü Melodiden melodiye 8.00 Ha Senfonik müzik 22.50 Çeçith berler 8.15 Oyun h a v a l a n müzik 24.00 Kapanış. ANKARA 8.30 Sabah konseri 9.00 Kapa6.57 Açılış ve günün program nış. 11.57 Açıhş ve program 12.00 ları 7.00 Günaydın 7.20 MuŞarkılar 12.20 Yemek müziği zikle jimnastik 7.30 Haberleı 12.50 Lâtin Amerika müziği 7.45 Bu sabahm şarkıları 13.00 Saz eserleri 13.15 Haber 8.00 Bugün 8.20 Çeşitlı hafıf ler 13 30 Frederica 13.40 melodiler 8.45 Aylâ Doğanay Şarkılar (Mefharet Yıldırım) dan çarkılar 9.00 Saz eserlerı 14.00 Sevilen eserler 14.40 Tür 9.15 Sabah müziği 9.45 Türküler 15.00 Gençler için kuler 10.00 Kapanıç. 15^5 Kayıp mektupları 15.30 11.57 Açıiış ve programlar Şarkılar 15.50 Piyanist George 12.00 Hafif yemek müziği 12.25 Feyer 16.00 Caz sanatı 16.30 Küçük ilânlar 12.30 Turhan Saz eserleri ve oyun h a v a l a n Toper'den şarkılar 13.00 Ha17.00 Dans müziği 17.15 Bir berler 13.15 Russ Conuay çavarmı^ bir yokmuş 17.30 Yur lıyor 13J0 Radyo Kadmlaı dun sesı 17.50 Amatörlerie Topluluğu 14.00 Kayıp aran:başbaşa 18.05 Haüf müzik yor 14.15 Reklâm programları 18.15 Radyo Karma Faslı 18.45 14.45 Şarkılar 15.00 CumHaberler 19.00 ReklSmlar ge hurbaskanlığı Armoni Mızıkası çidi 19.40 Şarkılar (Gülseren 15.30 Gönül Akın'dan şarkılar Güvenli) 20.00 Tangolar 16.00 Lâtin Amerika müziği 20.15 Olaylar ve yankılan 20.30 16.İS Yıldız Ayhan'dan türküHer zaman sevilen plâklar ler 16.30 G«nçlik diyor ki 20.45 Konuşma 21.00 Şarkılar 16.45 Ankara Radyosunun Öğ(Medıha Demirkıran) 21^0 renci Orkestrası 17.00 Çocuk Cumartesi gecesi için müzik saati 18.00 Spor »ayfası 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 18.10 Küçuk ilânlar 18.15 RekNeveser Kökteş'ten şarkılar lâm programları 19.00 Haber22.45 Hafif melodıler 23.00 Ha ler 19.15 Yaşadığımız günîer berler 23.15 Tatil gecesi 19.30 Necdet Tokathoğlu'dan 23.40 Lâtin Amerika ritmi şarkılar 19.55 Küçük dinleyici23.55 Program 24.00 Kapanış. lere masal 20.00 Ismet Sıra^ ve Arkadaşları 20.15 Olaylaı tSTANBUL ÎL RADTOSU 17.58 Programlar 18.00 Sevi ve yankılan 20.25 Küçük ilânlen melodiler 18.45 Operetler lar 20.30 Gül Batu'dan şarkıden sejmeler 19.15 Radyo ile lar 21.00 Konuşma 21.15 OrFransızca 19.3ü Yemek müziği kestralar geçidi 22.00 Fikret 20.00 Los Ruffino ve Chaca Kozinoğlu'dan şarkılar 22.15 chas toplulukları 20.15 Plâk Dans müziği 22.45 Haberler melodiler 23.30 lar arasında 20.45 Luis Prima, 23.00 Hafif Kelly Smith ve Flast Domino Dans ve caz müziği 24.00 Ks 21.00" ü n l u besteciler 21.30 panış. Türiiye Çimenio Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürlüğünden; Dovizi Şirketimizce temin edilmek sureüyk Fabrikalarımu Lâboratuvarları için satm alacağımız âlet, malzeme ve eczalarti ait son teklif verme müddeti e^elce 21/5 1962 paıartesi sast 15.00 olarak tesbit ve ilân edilmiş ise de, bu kere; görülen lüzum üzerine bu müddet 7/6/1962 saat 15,00 olarak değiştirilmiştir. İşbu ihaleye ait tekliüerin en geç 7/6/1962 saat 13.00 e kadar Şirketimizde bulundurulması zaruri olup, postada vâ l 'i gecikmeler kabul edilmez. (Basın 6961 A. 4047/5S20) • GENEL SİGORTA Bayram Günlerinde Bütün teşkilâtı ile saym müşterilerinin Tel: 22 48 87 emrindedir. Resimh Boman: 193 MıfiL'DN KIZ Cnen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUNT «tfte!» dedi. cGitti. Kutuyu Poi CUMHÜRİYET'İN Tefrikası: I leri yıkmış o'acaç:rn. Ama !• :• ı 99 1 rot*ya gCTİ getirdiğim zaman hR r.a olan münase'oetleTİ'min bıı ış kiki gerdanlık içinde olaeak. Ne münasebeti mahij'etinde oldr.cr'ibüyük aptallık etnıisim!» nu öğrenince o kadaîr sevineceli Rosalie hafif bi rsesle, «îlk defa ve rahathyacak ki, her seyi affenasıl yaptın bu işi?» der.» «Yâni, bu işe nasıl başladım mı Mrs. Aüerton'un kamarasına eeldemck istiyorsun? Oh, bilmiyo: mişlerdi, Tim sert b:r şekilde karum. Can sıkmtısı. tembellik, İ5in pıyı vuıi'du. Kapı açıldı ve Mr= Aleğlenceli oluçu. Bir ijte çiirtiyiip y*Tirenler: Mcte t r gin Oanı Yenet | lerton eşikte durâ\ı. gitmektense, bu çok daha çekici Tim, «Rosalie iie ben» ri;ye bir para kazanma yolu idi. Her «Sen îüphelendin mi, benden?» | Fakat bir an sonra Rosalie geri başladı. Sonunu getıremerîi. halde sana çok pis bir iş gelir bu, «Hnyır. Senin insan öldflreceği | çekildi.. Mrs. Allerton, «Oh, benim sevama bunun da kendine göre bir ne insjıamaın.» l «Şu Joanna?» gili çocuklarım.» dedi. Rosaüe'yi çokıciliği vardı her halde bilhas «Hayır. Bende kaatillerin sahip Tim birden bağırdı. kolları arasma aldı. «Benim scvsa teblikeli oiuşu.» olduklsTı sağlam yürek yok. Ben «Joanna mı? Sen de aıınem ks gili yavrum.. Hep, hep ümit ttsadece sefil bir hırsızım.» dar kötüsün. Joanna'mn canı ce miştim ama Tim o kadar sıkıcı . anladım.» cEvet, ama se nolsan as':a yap Rosalie, mahcup bir şekilde eli henneme At gibi bijr suratı var idi ki senden hoşlanmamış gibi ni uzatıp. onun koluna dokundu. onun, üstelik de yırtıcı bir tip. davîranıyordu üstelik. Ama tabıî mazdın.» Bir dişi ancak bu kadar cazibesiz bu tavrının arkasmdaki «Böyle söyleme...» gerçeği Rosalie bir iki dakika kadalr dü Tim, Rosalinin elini avucu içine olabilir.» anlamıştım ben!» şündü. O ciddi, genç başını 6'ne aldı. eğmiçti. Bunun üierioe Rosaiie, «AnneRosalie, kırık bir sesle, «Bana Samimi bir şekilde, «Hayır,» de«Rosalie, acaba ne demek iste nin yaptıklarını bilmesine lüzum | karşı o kadar tatlı davrandmız d:. «;.apmazdım.» diğimi biliyorsun değil mi? Yoksa yok,» dedi. ! ki her zaman. Ben de hep hep Ticı »Oh. sevgilim,» dedi. «X? her zaman beni aşağı götrup, bunu Tim düşünceli bi rtavırla, «Pek j istiyordum istiyoirdum ki » t;ı»bsin sen .. çok. çok taltısm. yüzüme vurur muydun?» emin değilim,» dedi. «Zannederim Gözyaşlarını tutamadı ve Mrs. Dün gece beni gördüğünü neden Rosalie hafifçe tebessüm etti. ona söylemem lâzım. Annem çok Allerton'un omuzuna başına kosövlemek istemedin?» • Senin de benim yüzüme vuraca| gölrmüş geçirmiştir, dayanıklıdır yarak hıçkıra hıçkır a ağlamaya şüphelenirler diye dü ğın birçok şeyletr var..» o. Evet. biliyorom, tabii bir ana başladı. Bunlar saadet gözyaşladedi, Rosalia, «Rosalie sevgilim...» olarak benim için kurduğu hayal nydı. (Arkası var) NiL CiNAYETi A GATHA CHR1 &TI€ Edmond hayret etmckle beraber bir şey söylemedi. Mardoche'nn dediğini yapıp kendisini takip etti. Dilenci: Delikanlı dedi, sizinlc görüşmek istcmem belki tnkafızına git mistir. Demin Matmazel Blanche'la konuş(uçıınuzu duydum. Onn tanımıs olmayı bir şans eseri sayıyordnnnz. Korkarım aksi olmasın. . Edmood sonio:Ne demck istiyersunvz? Demek istedigira »çık; b»r»yı terfcedmiz ve bir daba d«nmeyiniz. Siz bu işe ne karışıyorsunuz? tyiliğiniz için konnşnyorum. Ben şimdiye kadar kimseye fenaljk etmeeiim. Bu kızı ne zamandanheri tanıyorsunuz? Üç giin evvel görmüştüm. Ona Gray Peki ismini biliyor musunuz? Tabii Blaache değil mi? Ta soyadım? Onu bilmivorum. O halde söyiiyeyim: THatmarel BUnrhe Mösytt Mellier'aia veftee kuıdır. Nellier buraların en zengin çiftçisidir. Anladım Ne yapayım? Giâiniz... Hcuüz vai.it vaıkra gidiniz. Sfstnuuel Btmnefceia ilgilenmek letaiaiıe «Imaz (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear