25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖKf CUMHURÎTET 26 Şubat1962 OKURLARLA İosanlara gök'ün ve fezanın yolunu açanlar: Yozgat Belediyesi Tozgat'tan Ali Nabi Ozan yazıjor. Yozgat Orta Anadoluda 18 20 bin nüfuslu bir şehirdir. Bir belediyesi, bu belediyenin de 3 milyon Hraya malolmuş bir sarayı vardır. Ama gelgelelim elektiıriği âdeta 18 inci yüzyıldan kalma gibidir. Suyu ise 11 ay akmaz, lâfımları. bilhassa yağışh havalarda sokaklarda akar. Belediyenin ne şehre, ne kişilere en küçük bir yardımı bile dokunmaz. Meselâ, kış gelince. ticarethaneler kendilerine kömür veya odun tahsis edilmesini isterler.. Belediye, bu müesseselerin âmme hizmeti görmediklerini ileri sürerek bu tahsisi vermez! Ama kış geünce de lokanta, otel, kahvehanelerde sobaların şu saatten şu saate kadar yanması gerektiğini, ısı derecesinin şu kadar olması lâzımgeldiğjni ileri sürer. bu yolda emirler verir. Belediye olarak yapmakla görevıli olduğu işleri yapmıyan bir beleıiiyenin vatandaşlardan, sunu veya bunu yapmasım istemesi doğru mudur? Bunu okurlarınızın takdirine bırakıyorum. ruhuna aykın yapıda bir benzin deposu yapılır, kimse ilgilenmez! Şehrin en pahalı ve lüks gıda mad deleri Bebektedir. Orta sınıf halk bu mağazalara girmeğe korkar. Bu sınıf halka göre bir çarşı pazar yoktur. Mieros'Iarm fiyatları da. gerektiği kadar ucuz de^ildir. Orville ve VVilbur VVright 2 kardeş, insanı havaya çıkaracak bir vasıtayı tasarlarken, Dayton şehrinde bir bisiklet tamir ve yedek parça dükkânı işletmekteydiler. Bugün jetlerde ve feza I adındaki bii Almanın plânör deteknelerinde olduğu gibi, ilk i nemelerini yakından tâkip etmekuçak da birinci uçuşunu, bii ' teydiler. Kendilerinin de defalaryiık hazırlık devvelerinden ca belirttiği gibi Lilienthal, Wright ve sayısız modellerin dene Kardeşlerin ilk iiham kaynağı olmesindeıı sonra yapmıştı. muştur. 1903^ tarihinde Wri;ht Kar1899 yıhnda Wright Kardeşler, deşler, uzun seneler çalışmanın ilk meyvcsini başa kendi başlarına bir plânör meydarılı bir uçuştaıı sonra alır na getirmişler, sağ ve sol kanatlalarken, aynı zamanda ileri rını rüzgârı da hesaphyarak muhsi için fevkalâde faydalı tek telif zaviyelerden şekillendirmiş nik bilgiler ortny.t çıkar ler ve böylece yan müvazeneyi temaktaydılar. VVrisht Kar i min etmişlerdir. İlk denemelerinin deşlerin deneıtıesi Âdeta bir başarıh olması, Wright Kardeşle çığır açmı.ş ve bütiııı cıııı ri cesaretlendirmiş ve daha büyük yanın ilgisini yekerek mil plânörler hazırhyarak tecıühele letleri sayısız uçus deneme rıne ara vermeden devam etmiş lerdir. leriııe teşvik elnıiştir. Bu denemeler. insanın havaya Wilbur ve Orville Wrıght isim hâkim olması için yapılan ilk gay lerindeki 2 kardeş, havacılıkta iik 1 retlerdi. Plânör denemeleri neticpadımı atmışlar ve bütün dünyaya si, Wright Kardeşler, en urıemli belki kendilerinin dahi bekleme j problemler olan müvazeneyi haldikleri büyük bir hizmette Lulun letmişlerdi. Bu defa zekâlarmı aamuşlardır. Wright Kardeşler, ilk ha başka bir hususa yormuşlar ve defa olarak insanı havaya çıkara ilk olarak uçağa nıotör tatbik et cak olan bir vasıtayı tasarlarlar meyi düşünmüşlerdi. 1903 yılında ken, Dayton şehrinde bir bisiklet Wright kardeşler, bunu da başartamir ve yedek parça dükkânı iş nıışlar ve 12 beygir kuvvetinde ve letmekteydiler. Daima ilmi ko 77 kilo ağırlığında bir motörü, 2 nular ile alâkadar olan VVright pervaneli bir uçağa yerleştirmiş Kardeşler. hilhassa Otto Lilienthal ve kendilerinin de ümit etmedikleri fevkalâde bir netice elde e t mişlerdi. Wright Kardeşlerin mey | dana getirdikleri bu uçak, için 1 deki pilotu ile beır,>er 340 kilo a ; gırhğındaydı ve tam 1 , C K ) Ü dolara • mal edilmişti. • İnsanın bugün havalarda, hattâ ftvada dolaşabilmesinde herhalde •\Vright Kardeşlerin de büyük hisSPM olmuştur. ; ! : ' BAUKCLR İtalyan NeoRealisi Kutu, saıtdal, motor Filim Ekolii Yazan: Selçuk KASKAN Fakir çocuklar okumasın mı?. Kandıra'dan Ertan Üngeldi Yaz: Gazeîede okudum. Orta okul ve liseler parah olacakmış. Okulumda ayakkabısı olmıyan arkadaşlarım var. Bu duruma göre yalnız zengin çocukları okuyabilecek. Oysa ki, bilhassa fakirlerin okuması lâzım.. CEVABIMIZ: Üzülmeyiniz!. Bu konuda henüz ahnmış kesin bir karar yok!. Böyle bir kararın alınacağını da sanmıyorıız. Şehrimizde başlıyan filimgösterileri 3 ay sürecek Büyük seyirci kitlesine hı• • a p eden ve toplumda halka en yakın gösteri çeşidi olan • Sinema» yı gerçek bir sanat olarak tanıyanlar ve onu bu yolda sevenler için şehrimizde 3 ay kadar sürecek olan oiağanustü filim gosterüeri dü. ?enlenmiştir. Türkiyedeki Îtalyan Kültü? Heyeti şehrimizde Tepebaçıntlaki Kaza Dİtalya Salonunda 4 şubatta başlayıp 10 mayıs 1962 tarihine kadar devam etT mek üzere >İTALYAN NEO REALİST FİLMİNİN GEÇMÎŞİNE BAKIŞ. adı altında filim çösterileri tertiplemiştir. Bii seanslarda 1946 ile 1953 yılları arasında çevrilmiş olan ve 1talyan Neo Realist Film Ekolünün seçme 11 filmi gösterilecektir. Böylece sadece Îtalyan sinemacılık tarihinde değil dünya sinemacılığmda bir dönüm noktası sayılan «Neorealist» akımın öncüleri olan büyük film yoneticileri De Sica, Blasetti, Visconti Rosellini, Lattuada. Fellini, Castellani ve Antonioni gibi ustaların hiçbir zaman değerinden kaybetmemiş filnılerini şehrimizde seyre<iebilm?k imkfınını saü":yan Türk Îtalyan Kültür Heyetini bu teşebbüsünden dolayı övmek gerekir. Hazırlanmış olan programa fiöre, muhtelif tarihlerde ve seanslara bölünerek gijst?r:!er cek olan filmlerin ilk beçi şunlardır: 1 «E1 PRtMAVERA (llkbahar). adlı filmi Rçnato Cnstellani çevirmiştir. Filmin bir özelliği aktörlerinin amatör sanatçılar o'malarıdır. Konusunu Floransa, Catania ve Milano artsındaki çevre tczaritndan alan filim kadınlara düşkünlüğü yÜ7Ünden başı belâya giren Agostino adındaki bir fırıncının serüvenlerini içine a Kitap istiyoruz Siirt* Uludere'den Rıza Timuçin yazıyor, Uludere'de Kitap okuma odası kurduk. Aydınlanmızın kitap gön dermelerini rica ederiz. Şanayi Bankasının durumu nedir?. Ankara'dan Snat Enver Taz: Dişimizden, tırnağımızdan artırdığımız paralarla iştirak ettiğimiz Sanayi Bankası, 3011958 tarihinde (8) tnılyon lira ile kurulmuştu. 20VI1960 tarihli bir kararname ile de bu bankanın mevduat kabul salâhiyeti kaldınlmıstı. Banka hak kında tam bir bilgisizlik içinde olduğumuzdan, ilgili mercilerin, ban kanın âkıbeti haklcınd» bir açıklama yapmalsnnı rica ederim. ian bir komedidir. 2 «VİVBKE İN PACE (Barış içinde yaşamak)» adlı fümin rejisörü Luigi Zampa'dır. Rolleri Aldo Fabrizi, Gaar Moore, John Kitzimıller ve Ave Ninchi oynamaktadırlar. Fılmin konusu Umbria köyünde bir Alman esir kampından kaçan 2 Amerikalı (biri beyaz. diğeri zenci) ile bunları amcaların'.n evine saklıyan bir kız ile oğlan arkadaşı ve sonra eve gelen Almanlar arasında geçmektedir. 3 «LUCÎ DEL VARİETA (Varyete Tiyatrosunun Işıkları)» filmi Alberto Lattuada ve Federico Fellini gibi sinemanın büyük şöhretleri çevirmış. !»rdir. Peppino de FilipposCarla del Poggio ve ünlü sarıatçı Gıulietta Masina rol a!maktadırlar. Konusu yıldız olmak hevesine düşen bir kız ile ona âşık olan âvare bir komiğin güldürücü ve acı sahnelerini belirtmektedir. 4 « C R O N A C A D l UN AMORE ( B i r A ş k ı n H i k â y e s ı ) . adlı filim, g ü n ü m ü ? . ü n filim BULMACA 1 1 o I | 3 4 5 6 7 8 9 I I I ! Sağ olsunlar, var olsunlar Şlşli'den Huseyin Tvrfnt yaztyor: Bundan kııa bir müddct «wel kıymetll gazetenizin okurlarla ba? basa sütununda okuduğumuz bir okurunuzun «Şlsliden Pangaltıya kadar refüj yapılması» hakkındaki isteğinin kısa bir zauaan sonra yerine getlrildiğint görmek ve bunun sağladığı emniyetten faydalanmak, biz Şisli sakinlerini ziyadesiyle memnun etmlştir. Bu refüjler sayesinde artık karjıdan karşıya geçmek bir problem olmaktan çıktığı gibi otomobil kullananların yolun ancak ya tısından gidip gelmeleri de sağlan dundan büyük bir tehlike de önlenmis bulunmaktadır. Hemşehrilerin haklı dileklerini derhal nızan dikkate alan ve tatbik sahasına koyan ve bizleri büyük bir tehlikeden kurtaran kıymetli belediyemiz alâkahlanna minnet ve şükranlanmızı sunarız. Sağ olsunlar. Var olsunlar. 3 4 5 C 4 8 9 •• ını n ± 1 X 1• j ı1 • n ın • • J LJ zt ~ j ı • ı Bebek'in hali Bebek'trn Ayseren Erbay ve Semra Gö'genç yMiyor; Boğazın en güzel yerlerinden biri olan Bebeğin ilkokulu bir barakadır. Elverişli yerleri pek çok oimasına rağmen bir çocuk bahçesi yoktur. Mısır Konsolosluğunun yanı, hâlen, bir kayık deposu durutnundadır. Oysa ki belediye burayı bir plâj haline sokup iyi bir gelir sağlıyabilir. Yıkılan duvarlara, eski eserlermi? gibi, kimse el sürmez!. Büyük mimar Kemalettin'in eseri olan Bebek csmiinin önüne, bu güzel eserin SOLDAK «SAGA: 1 Hille Seli»e'nln başınd» buIundugu memieketin başkenti. 2 Sezi; kudreti keskin bayan (iki kellme). 3 Gramerde bir bahi», Kanunt Sultan Süleyman için yazdığı mersiye ile ün kazanmış meşhıır divan şairimiz. 4 Çay yetiştirme merkezimiz olan bir vilâyetimizin halkından. koallsyona katılmış bir partimizin ba? harfleri. S Bir sayı, çevrilincp «yarım at;!» mâııasına bir emir olur, 6 Sulu komposto. Asyada bir çöl. 7 Eski Yunanlıların meçlıur deniz cfsanesi. eski Türk kabÜPİerinden birinin ftrdi. 8 Bir stfat takısı. lıısar.ların ilk defa iki odunu birbirine sürterrk çıkardıklan. 9 Bir çeçit kız kardeşin yarısı, îstanbultia bir Femt vo bir spor kulübüntin :ır!ı. YCKARiriAV AŞAC'üVA: 1 «Kafkasya ile îran'ır. bir'.ikt«ahip oldukları bir çpşit TUrk!<"ne j meakun bölgenin >.^Ikınc':ın olan j oğretmen» mânapına iki keliıne. 2 Bir mecliste başkalarının alpyhindf yapılan (mürekkep kîiime). 3 Uyarma meselcsi (iki kelime). 4 İlk çağdaki bağ:m;ız çchir, bir.irlcr. 5 Bir renk, «lâkırdı söylp!?» kar?!lıgı mürekkep bir enıir. 6 Vaktiyle Mezopotamyada hüküm sürnıüs devletlerdorı. bazıları aile yııvası kurnıak için bunn sahip olmaDünkıi bulmacaııınyı bckliyorlar. 7 hallfdlinıls şekli Etrafı su ile çevrili toprak parçası. Elçilik ınensuplsnndan. 8 Tahammül edemez hnle gelerek. 9 «Birdenbire parça parça et!» karşılığı bir emir. Wrigbt Karceşlfrin imâl ettikleri ilk motörlii uçağm bir deneraesi (altta) ve Knzey Caroüna eyaletinde. Kittv Hawk'ta birinci defa nctakIarı yerde hâtıralarına dikileıı aiüt (vaııda) dünyası ve özellikle milletlerarası festivallerde adı en çok geçen ve tartısma konusu olan ünlü rejisör Michelangelo Antonioni tarafından çevrilmiştir. Hatırlarda olduğu gibi Antonioni son Berlin Festivalinde «La Notte (Gece)» adlı filmiyle armağan kazanmış ve büyük yankı uyandıımıştır. Usta yöneticinin eski yıllara ait bir çalışması olan •Bir Aşkın Hikâyesi» aşk ve ölüm arasında bocalıyan iki sevgilinin dramıdır. Filif Massiır." Girotti ve Lucia Bose'nin başarılı oyunlarıyla da deÇerin: arttırmaktadır. Zamanlar)». Allessandro Bla«etti'nin çevirlidiği filim bir nevi edebiyat panoramasıdır. Konu 19. Yüzyıl îtalyan hikâyelerinden ahnmıştır. Bir eski kitapçı gerek kendi kendine. gerekse müşterilerine geçmiş /amaniarı Boito. De Amicis. Fucini, Nobili, Scarfoglio ve PirandnHo'c'an anlattığı hikâyeler ile övmektedir. Gina Lollobrigida Aldo Fabrizi, Vittorio de Sica, Amadeo Nazzari ve Paolo Stoppa gibi tanınmış yılchzlar filrrde ro! almaktadırlar. îtalyan sinemacıhğı 1904 ten 1930 a kadar değişik durumlar geçirdikten sonra, 1930 dan itibaren 12 yıl müddetle, kurulan enstitüler, okullar ve eserlerden faydalanılarak bir çok usta teknisyen kullanılmak suretiyle genç ve ehliyetli rejisörlerin yöneticiliği altında kendine yepyeni bir ufuk aı,mıştır. Bundan böyle, sinema diye adlandırılan halk eğlencesiae sanat değerini veren bir kültür ve eğitim amacı gözetilmek suretiyle neorealist bir akımın ilk başarılı filmleri sıralanmaya ba.şlamıştır. Filimler konularını ır.san ha. yatı ile doğrudan doğruya ilgili olaylara ve toplum meselelerine yöneltmişlerdmr. Fiiim tekniği ilerleyişinde de rejisörlerin değisik durumları, perspektiv anlayışları ve türlü eğilimleri de neorealist filmlerin özelliklerini teşkil etmektedir. Selmi ANDAK 5 «ALTRİ TEMPÎ (Başka NEOREALİST EKOL Amatör balıkçılığın alfabesi, olta kutusudur sevgili okuyucularım.. Sandalsız, motorsuz, hattâ balıksız bile balıkçıhk yapılabilir ama, olta sız yapılamaz.. Yani olta amatör balıkçılığın harfleri ise, bu harıleri bağrında taşıyan kutu da alfabesidir. Şimdi, bu. radan bazı itirazlar duyar gibi oluyorum. Bunlardan birincisi. Balıksız nasıl balıkçılık yapılabilir itirazı. Ben, amatör balıkçılığın ilk şartı olarak kıymetli okuyucnlarımdan, bilhassa bunu rica edeceğim: Tani (icabında) balıksız balıkçıIığa kendilerini alıstırmalarıııı; balıkçılığın denizinden, güzel havasmdan bilhassa, kendilerine, başka hiç bir şey düşüııdürnıeme nimetini sağlama sından, istifade etmelerini ve balığı ikinci plana atraalarını.. Zaten oltanın bir mizahî tari1 > de malumunuz olsa gerektir: «Olta, bir ucunda nadiren bir balık, diğer ucunda ise ekseriya (affedersiniz) bir alık bulunaıı bir iğneli ipe denir., Lâtife bir tarafa, hakikaten bizim amatör balıkçılarımızın büyük bir kısraı balığa, balıkVilığın (morte saison) u yani ölü mevsimi olan Yaz aylannda çıktıkları için, bir derece>e kadar, balıksız balıkçılığa kendilerini alıstırmaları hiç de iena olmaz... Kulağıma gelen ikinci itiraz: N'eden oltasız amatör balıkçılık olmaz diyenlerinkisidir.. Ağ ile olmaz mı, parakete ile olmaz mı, sepetle olmaz mı v. s? Olur, hepsi ile olur ama efendim. insana balığı, kendi marifeti ile tuttuğuua en fazla inandıran ve temini de en ucıız olan av âleti olta olduÇuua göre, amatür balıkçılığa bir olta ile baslanması akla rıı uygun gelenidir, Şimdi gelelim olta kutusuna... Bıuıun büyüklüğünü kııllamiaıı olta'.arjn ciııs ve mıktariyle tayin etmck doğru olursa da. normal bir olta kutusu. tasınma ve kullanma batımından fazla battal olraamaIı. Eııi 20. boyu 30, derinliği de 2» saııtim civarında hulunan, kuru tahtadan yapılmıs, verııikli veva bovalı, pirinç saplı ve mcııte.seli, kapaçı iyi kapanır, içeri^i iki bülüklü veya r.ekmeceli bir kutunun rnak«ıda en uy^un îeleni olduğu söylenebilir... Büyük bölüğe muhtclif balık avlarında kullanılacak çeşitli kalınlıktaki oltalarla, içinde, açılmamı» çapariler bulunan, çapari defteri konulur. Küçük bölük veya çekmecede ise muhtelif boy zokalarla i*neler, heden ve köstek olarak kullamlacak çeşitli kalınlıktaki naylonlar, zokaları diizleyip parlatmaya yarayacak maskal denilen cam cıva ve bir yünlü parçası, keskin ve sivri bir paslanmaz bıçak, bu bıçağı ve ifne uçlarını bileyebilmek için bir ince eğe ve bir ufak masat veya taş. bir ufak biz, biraz kırmızı ibrisim ve sicim, sun'î yemler ve kaşıklır, küçük bir «işe tentürdiyot, pamuk ve sargı, muhtelif ağirhkda kurfunlar ve çapari iskandilleri, çeşitli boyda fırdöndüler ve bir kurşun kalerai bulunmalı... Zamanı geldikçe bunların kullanılış yerleri hakkında ayrıca izahat vereceğiz, Sandala gelince.. Evvelâ su kadarını söyliyelim ki, amatör balıkçılık yapabilmek için, muhakkak bir sandal sabibi olmak gerekli değildir.. Bu ya kira ile, yahut bir arkadaşınkiyle balığa çıkma yoluvla temin cdilebildifi gibi, memleketimizde her yerde ve her zaman, kıyıdan balıkçılık yapma imkânları da mevcuttur.. Bununla beraber, merakı bir sandal alacak kadar ileri götürenler için, biz bir amatör balıkçı sandalının vasıflarını burada belirteceğiz. Bu sandalın boyu 5.3 metrevi eni de 1.4 metreyi asla tecavüz etmemelidir.. Yarım avnakıç dedikleri, kürekde durana, ileri \e geri manevralarda ayni kolaylığı sağlıyacak sekilde, mümkün oldufu kadar hafif. terciban baştan aşağı istim igrisi denilen kaburga tahtalarıyla yapılmıs ve içinde livar veya livarisi (yani içinde canlı yem ve halık muhafaza edebilecek. denizle birkaç yerden rabıtalı bir bölmesi) bulunan, kuru tahtadan, itiııa ile inşa edilmiş ve iyi boyanmış, şurasından burasından su yapmıyan bir sandal bu işe clverişlidir Bu sandal, yukarıda verilen ölçülerden daha küçük olabilirse de, büyüğü battal olacağı ve ekseri demir atmadan, kürekde durularak tutulacak balıklarda kürekçiyi çok yoracağı için elverişsizdir... Sandalda altmış kulaçtan eksik olmaraak sartiyle, altı ilâ sekiz milimetre kalınlıgında tağlam bir deniz ipiyle. 56 kilo agırlığında katlanabilir, tırnaklı bir demir (çapa), bir çift yedek ıskarmoz. bir çamçak (tahta kova), sünger ve konserve kutusu (su atmak için), yemlik karides çıkarmak ve Telen balığı (büyükse) oltayı koparmadan içeri alabilmek için bir ag torbalı kepçe, bir de kakıç denilen, ucu sivri çengelli, 1 metre boyundaki sopa bulunmalı... Sandallarıııa bir de motor almak istiyenlere, arkadan tak nıa, 3 ilâ 6 beygir gücünde, iki zamanlı ve deniz suyunda çaIışmak üzere imal edilmiş bir motor tavsiye edilebilir.. Bu motorun ağırlığı da 25 kiloyu geçmemelidir.. Sandalda bu motora ait .inahtar, pens, tornavida, yedek buji, yedek pervane pimi veya yavı gibi avadanlıgı tasıyacak bir ufak âlet çantasıvla bir küçük el fenerinin de bulunması «ereklidir... Gelecek yazımızda beraberce balığa çıkmak üzere sandalınızı ve bütün takımlarınızı hazır bulundurmanızı rica ederim sevgili balık amatörleri... BAY OSCAK: \ : ' ; ; j ! ; : E E E 3 2 JANE'İN KIZİ 82 eğitim çocuğa «yormadan öğretmej gayesini güder. Bunun için dersler canlı, ilginç, zevk li olmalıdır. Almanya'da öğrenciler, cofrafva dersindc, bu bakımdan, bir yeniliğe kavuşmuştur. Dünya haritasını qöre göre bıkılan i ri küreler üzerinde izlemiyorlar. Bunların yerine, kendi «yan oyuncak küre» lerini okula getiriyorlar. Tıpkı deniz topları gibi şişip sönen bir plâstik yuvarlak bu. Üstünde kusursuz bir dünya haritas:. Çocuk okuJa gidcrken «harita top» u söndürüp çantasına koyuyor. Sınıfta şişirip üstünde öğretmeniu anlattıklarını takip edivor. Hem ders. hem eülence. «Dur topumu şişireyimj der gibi «Dur dünvamı şişircyim de...» demenin ve sizin olan bir küçük yuvarlagı evire çevire ders yapmanın tatlılığım düşününüz. Müzikli sigara kutusu, çakmak, pudralık, şemsiyelerden sonra şim di de müzikli yelek. Modayı s«ven erkekler, bundan böyle, Amerika'da, yeleklerinin düğmelerini iliklerken müzik dinliyecekler. Ye ni icat edilen transistorlu yeleklerin düğmeleri tılsımh sanki. Bastınız mı başlıyor radj'o gibi işlemiye. VtNl T1VAIKU: Htı gcce B.uıt 2] de İYİ SAATTE OLSUNLAR Cumartesı, Pazar 15.30, sair günleı IS de İÇİMİZDEKİ ASLAN. Sall günîeri tnmsil yoktur TEPEBAŞI TtYATROSU: A T L A R L A FİLLER. Perşembe Cumarteri harie. Her gün saat 21 de. OPKRAUA: COSİ FAN TLTTE Perşembe ve Cumartesi 21 de FATİH TİYATROSU: Her gece saat 21 de ve Cumartesl, Pazar saat 15.30 da MOR DEFTF.R PazarteEİ günleri temsil yoktur. Tel: 22 01 71 KAUIKÖY TlYATROSü: Her gere 21 de ve Cumartesl Pazaı ;5.30 da YEŞİL KURBAÖA Perçenıbe günleri temsil yoktur. Telefon: 3fi OP 82. CSKODAR R O L Ü M Ü : Her gün saa! 21 dc ve CumarteEİ Pazat « E ; Ş ; 2 3 ; 3 3 2 Pizzi 15.30 da SAHİLDEKİ KANAPE ve PL'SUDA Pazar günleri saat 11 de 3 2 çarçamba günleri saat 14.30 da MİLVONLUK YEĞEN (Çocuk Ti 2 2 ıy atrosul cuma günleri temsil yoktur. İSTAN'BUL TtY'ATROSD Pazartcsi hsrıç hergece 21.15 te, Çarçam 2 E E ba Cumartesi Pazar 15 te ftCİ BEY. Yalnız Pazartesi go^cleri 3 te Salı hariç hergün 6 da KAPANAN DOSYA. 2 2 21.15 StTE TİYATROSU: GÖNÜL AVCIS1 Her akçam saat 21.15 te ; 2 ÇarşamhM, Cumartesi. Pazar matine 13 de 2 2 KÜÇÜK SAHNE: Pazartesi, Salı Çarçamba SAİRİN MEKTl'PLAR] 3 E Perşembe. Cuma, Cumartesi, Pazar OYUNCAKÇ1 DÜKK^NI ; 2 3 Matinpler Salı. Cuma, Cumartesi. Pazat 17 de KENT OYUNCULARI (Karaca Tiyatro) 44 6fi 66. 2a.l.l»h2 dtr, ; 2 itibaren Suvare 21.15 BÜYÜK SEnASTlYANIAR. Matine 18 00 APTAT 2 KIZ. Pazartesi oyun yoktur ; Ünlü Paris modacısı Chanel İlk E OPERA Aksaray: TEVHİT BtLGE. KONGRE EGI.ENİYOR Z bahar koleksiyonlarını teshirden 5 Gazanfer Özcan. AMAN ÎDARE ET; pazartesi. salı. çarsamba suva 3 2 sonra, her yıl gibi, mankenleri ile 5 re 21.15 matine 16.15. Tel:: 21 57 22 BULVAR TİYATROSU: Pazartesi hariç her gece 21.15 te BANA ; ;ampanya içti, sonra da onlara bir 2 VOLLAMA Çarşamba Cumartesi. Pazar matine 16.15 de. 2 saat twist ögretti. Madam Cha 2 ÇİÇEK AZAK TtYATROSU (Beyazıt): Muammer Karaca SEN.4.TÜR. Ht: 3 nel 64 yaşındadır. Ttrist'i dofuştan E akşam 21.13. Matineler çarçamba. cumartesi. pazar 16.15 te Tel: 22 «2 4P ; bildiğini iddia ediyor. Kesunli K o m a n : 119 M E L ' Ü N KIZ Çizem YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT () sırada Crosueler geldi: «Ne »evezelik edivorsunuz ; dedi, iş kalmadı da lâf mı yetiMirivorsUiıu?? Haydi çabuk olun. kadıııı hahtahaııeve aötürün. Evvelâ bir sedye bu!un. Onıııı burada ölmesini istemem. Ben de muameie ile mesçul olurum... llçe başkanıııa olanı biteni aıılatayım... Yalnız çocaktan bahsctnıek lüzumsuz... Ama bu iş biraz zor olacak. Şimdi k3dıııı sötürecekler. çocuk kıyameti kopara ı.ık. tvisi mi, onu buradan uzakhıştırmalı. Haydi... Bana bak palyaço, sen i'ocuUları seversin. Oşlanla nıeş.çul ol. Onu söyle bir sezmeje götürürsün. Ağlarsa, bir kurabı\e alırsın... Bütün kumpanya. patronuıı söyledikleriııi yaptı. iki kişi hâlâ kendiııe çelntemiş olan Lucilc'i. hastahaneye götürdülcr. Kakat tocuktan hiç balıis açmat'ılar. Palyaço Gre luche'ye sclince. o LOCUJU yaııına alarak uzakla.şmıştı. Fakat Uimse larkına varmadan hastahanc civarına kadar sclmisti. (Arkası var) Xihayet. Poirot bakışlarını, köşe CUMHURİYET'in Tefrikası: 29 kadınıymış bana birisi söylemiş sinde baston yutmuş gibi oturan ti; elini de sıcak sudan, soğuk suMiss Van Schuyler'e çevirdi. Miss ya sokmamış hayatmda.» Van Schuyler de. Mr. Ferguaon'u «Onun İngilterenin en zengin ka tetkik etmekteydi. dır.ı olduğunu kim söyledi. size?» İskele tarafındaki kapı açıldı, Mr. Ferguson, Poirot'ja düşman Cornelia Robson hızla içeri girdi. ca bir bakış attı. İhtiyar Leydi. ters ters, «Çok «Sizin konuşmağa tenezzül t.trnioldu.» dedi. «Nerdeydin bu kadar yeceğiniz birisi'» dedi. «Elleriyle zaman?" çaiışan. ve elleriyle caiışma'Ktan Çevirenler: .Mete Ergin Oani Veııal «Özür dilerim. Kuzin Marie. Atutanmıyan bir adam! Sizin ciğeıi kınızı dediğiniz yerde bulamadım, beş para etmez. süslü kuklalarınız kın. Sonra da bana biraz yün sardamlayı,> dedi. «Nefret ettiğim bir' zaten.» dan biri değil.» manı istiyorum.» şey varsa. o da lâkaydidir.» Aşağılayıcı hakışları Hercule Fo «Sevgiii yavrum, senin de h i ç Üçü birden dışarı çıktılar. Miss Bowers, «Çok doğru.» dedi. irot'nun kravatiyle, pembe göm i ir r zaman bir şeyi bulabild'ğini Mr. Fergusen, içini çekti, bacak f. örmedim ki, zaten! îçinde istek Kol saatine baktı. < Saat tam, on larını oynattı ve herkesin duyabi leğine takıldı. var. biliyorum, ama, biraz daha bire yarım dakika var.» Poirot, aynı zamanda Mr. t'er «Ama benim saatime ;;öre de, leceği gibi, zeki, biraz daha eli çabuk olma• Şu karıyı gebertmek isterdim» guson'un bu bakışına da bir cevap onbiri on geçiyor.» ğa çalışmalısın. Biraz kafanı bu • \ mahiyetinde. «Ben.» dedi. «Kafam«Zannediyorum ki, benim saati dedi. yolda çahştır.» la çalışırım ve bundan da utaiç Poirot ilgilenerek, «Nefret ettij min doğru olduğunu anlıyacaksı• Özür dilerim. Kuzin Marie. ga nız. Mükemmel bir kronometredir ğiniz bir tip, değil mi?» diye sor ; duymam.» liba ben çok aptalım.» Mr. Ferguson hırlar gibi. benimki. Xe geri kalır, ne de ileri du.. «Eğer insan gayret ederse. hiç gider. «Kurşuna dizmeli hepsini vur «Nefret mi? Evet, nefret diyebide aptal olma.î. yavrum. Seni bu lirim. Şu kadının kime, neye fay malı bunların!» dedi. seyshate getirdim, ama b M H kar Miss Bowers, hiç bozulmamıştı. dası dokunmuş acaba? Hayalında Poirot, «Dclikanlı.» dedi. <ne bü Miss Van Schuyler, bardağın i çahşmamış; parmağmı bile oynat yük bir şiddet ihtirası var Mzcie şılık spn de biraz d.ikkat çosterçindeki iiâcı içti. melisin.» mamıs. Hep başkalarmın sırtm böyie!CorneÎKi kıpkırmızı oldu. «Kondimi daha da fena hissedi*' dan geçinmış. Parazitin biri o, hem «Şiddet gösterilmeksızın büşnrılde Allahın belâsı berbat bir para mış iyi bir iş gösterebilir misiniz, «Cok müteessirim, Kuzin Marie.» yoru^m,» dedi. Mi.ss Eovvers. ıBuna üzüldüm, zit. Bu vapurda, dünyaya hiç lâ i bana? Yeniden kurmadan evveî, «Peki. Miss Bouers nerede? Dam lalarımı alma zamanım on dakika I Miss .Van Schuyler,» ıledi. zım clmıyan bir sürü kimsenin bu : yıkmak zorundasınız.» iecikti. Lutfen gidip derhal bul | Miss Bo\vers, hiç de üzgün gö lunduğunu söyliyebilirim.» i «Muhakkak ki, yıkmak vap:nakonu. Doktor bu damlayı almaga I rünnıüyordu. Tamamiyle kuvıtsız, «Sahi mi?» • i tan çok daha kolay, çok daha şübir hali vardı. CevapUırını meka cok dikkat etmenıi siiylemişti.» «Evet. Biraz evvel şurada ken , rültülü ve çok daha güsterisli bir* Ama tam bu sıv.ri;ı. elinrle bir nik olarak verivordu. dini ağır satan bir eda ile hisse j iş.» «Siz hayatını/ı na.il kazanıyoril.'ır bHrriaf:iv!o Mİ P.ovvpvs ıceri Mi.ss Van Schuyler, «Burâ.ı da : transferlerine imza atan kız, me CİrHi. ne kadar sıcak.» diye homui'd'în selâ. Yüzlerce, binlerce işçi, sırf sunuz? Bahse çırerim ki hiçbir şty «Damlanız M'ss Van S.lıuyler.» dı. «Güvrrtede bana hir Uoltuk o ipek çoraplar giysin. lüksi'nıe na yapmadan. Herhalde kendinit» or İhtiyar Leydi. lıuysuz bir tavır j bulun, Mi.ss Eowers. Cornelia, ör ra harcasın diye boğaz tokluğuna la çapta bir adam dıvorsunuzdur.» la, «Saat onbirde almam lâzımdı, i gumu getir. Düşüreyim deme ea çalışıyor. Ingiltercnin en zengin (Arkası var) NiL CiNAYETi */a,zan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear