Catalog

tKÎ CUMHURİYET 27 Ekîm 1960 Almanya Mektuplan llllEllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllllllllllllltlllllMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIMIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlEllll Inkılâp ve muhakemelef Alman televizyonunda Sabıkasız Düşük İzmir Belediye Başkanı Faruk Tunca'ya verilen rüşvet Yazan: Seyfettin AKERSİN =haberleri Yassıadadan Portreler HEM 0 3 ' Dükkân, ev ve fabrîka soyan NATO dostlarımız milletimizin ten inanıyor musunuz? hırsızların çaldıklan eşyalar Diye sorunca: Içiııe düşmu.ş o.':u . sahiplerine iade edildi Bu suale cevap vermek için ıstırabını bilmedikleriııi söylivemez. Ben NATO Hükümet Reis maalesef ve mecburen kendimden lerine yazdığım mektuplarda du bahsedeceğim dedim. Bilindiği gi Uzun zamandan beri Kâğıtkarumu apaçık bildirmiştim. Türk bi Menderes'in diktatör rejimine ne ve civarında faaliyet göstegazetecileriniıı ve Tiirk milleti karşı Almanyada scnelerce müca ren ve en Fon olarak Nişantanin hürriyetine ve hürriyet mü dele ettira. Bugün tesbit ve neş şında bir dükkân. Kâğıthanedo cadelesine en (azla alâka ve say redildigi üzere; Bayar, Menderes bir ev ile bir fabrikayı soyduk. gı gösterdiğini, bana yazmış oldu ve Zorlu'nun beııi imha etnıek ka ları tesbit edilen Osman San. ğu mektubundaki cesaret verici rarını verdiklerini, ben daha o dalcı ile Ali Çetinkaya adların•atırlarla isbat etmiş bulunan Sa zaman istibbar etmistim. Fakat daki ikı şahıs dün yakalanmışyın Belçika BaşveKİli Ekselâns G. bunu bildiğim halde mücadeleye lerdir. Eyskens'e şuradan teşekkürlerimi devam ettim. Şimdi geleyim suPolibin uzun zamandan beri bildirmeyi borç bilirim. Fakat bu alinize; ben nc Millî Birlik Komi aradığı. fakat sabıkasız olu>ları na mnkabil Birleşik Amerika'dan tesi üyelerini, ne de bugünkü hü ve Emniyet memurları tarafınbizim o en sıkıntılı zamanımızda kümeti teşkil eden zevatı evvel dan tanınmayıçları yüzünden gördüğüraüz jest . düşük İzmir ce tanırdım. Zanneder misiniz ki bulunamıyan Osman Sandalcı Belediye Reisi Faruk Tunca'ya ben mücadeleye devam etmekle ile arkadaşı Ali Çetinkaya, niha100 000 lira değerinde bir ev ver hayatımı, Bayar, Menderes ve yet dün, çaldıklan mallardan mek gibi şeylerdi. Şüphesiz bu Zorlu'nun önüne bu kimseleriıı bir kısmını satarken ele geçiril. bir rüsvetti. Nitekim bunu 24 E hatırı için attım? Kalkınmamız i mişlerdir. Yakalanan bu iki hırkim 1958 tarihinde Eisenho\ver c çin Türkiyede hakiki hürriyet ve sızın çaldığı külliyetli miktarda. gönderdiğim bir mektupla protes demokrasinin kurulnıası lüzumu radyo, dikiş makinası, giyim eşya. to etmiş ve 100 000 lira değerin na inanarak atıldı^ım bu müca sı ile en son olarak KâSıthane. deki bir kıymetin bir memura delede, bana ölümü göze aldıran deki empirme fabrikasmdan çalverildiği takdirde ancak rüşvet şey millet ve vatanıma olan bağ dıklan 10 bin lira kıymetindeki olabileceğini, aksi halde böyle Iılığımdır. Şimdi burada da yine elbiselikler. ,mal salıiplerine tes bir hediyeııin meselâ Türk Kızı aynı duygu ile konuşuyorum: git lim edilmiştir. Tahkikata önemle layı'na verilmesi ieap cttiiini bil tim ve uördüm. Bugün Türkiye devam edilmektetdir. direrek; Araerikan \e Türk mil de bir hürriyet ve demokrasi haletleri arasındaki dostluğa hürme vası esraektedir. Aksini göreydim, tcn bu hediyenin geri alınmasını şurada onları apaçık söylemek Askerî Okul öğrencilcrine ten beııi hiç bir kuv\et men ede istemiştim. sinenıalarda tcnzilât mezdi. Birleşik Amerika kendisine yapılacak «ADALET MÜLKÜN dost olarak, millctler ?erine şaSinemalarda, Üniversite ve yük TEMELİDİR» hıslar seçmeklc muhakkak ki ha Ingiliz gazetecisi Kenneth Anıes: sek okul öğrencilerine yapılan tâ ediyor. Artık bunu anlamalı Peki diğer kısımlar sizin söy yüzde elli tenzilâtlı matinelerın dır. Bu şahıslann milletlerini lediğiniz gibi. Fakat şu mııhake resmî kıyafetli askerî okul öğ. temsil etmedikleri gün gibi asi meler? Eski Keisicumhuru bir kö rencilerine de uyRulanmasma dakâr idi. Netice ne oldu? Işte Syg pek meselesi yüzünden hâkim hu ir Belediye Encümeninin kararı man Kee, işte Menderes. dünden itibaren yürürlüğe konzuruııa çıkartmışlar, dedi. Bu sözler Amerikalı gazetecivi Doğru dedim. Bu kipck me mu.ştur. şaşırttı. Cevap veremedi. Fakat selesi de düııyaya lâyıkı ile akset diğer üç gazeteci ihtilâli yapaıı tirilememiştir. Belki siz bunu kü [Pazar giinü bazı semtlerde larla me\cut «seçilmemiş hükü çük bir mesele olarak düşünüyor elektrikler kesilecek nıetin» tutumunu şiddetle tenki sunuz. Fakat bizim nazarımızda Transformatör merkezlerinde de devara ettiler. Biri seçimlerin bunlar çok iğrenilecek şeylerdir. 'yapılan yıllık revizyon dolayısiydaima geri atılmasında mânâlar Diğer turaftan düşük Reisicum le pazar günü saat 8 ile 16 arasın. ararken. diğeri bu seçimlerin mu hur hâkim huzuruna yalnız bu da Defterdar ve Feshane civahakemelerden evvel yapılmama suçtan dolayı çıkarılmamaktadır. | rmda elektrikler kesilecektir. sıııda hususi nıaksatlar olduğunu O ve arkadaşları Anayasayı çiğne 1 68 kabzımala teblig tayapıldı ileri sürüyordu. Bir diğeri ise bü mekle itham edilmektedir. Ya.ş meyva ve sebze halinde evtiiıı gidişin detnokrasi ile alâkası Yakit dolmak üzere idi. VVerner velce satış müsaadeleri iptal e. olmadığını söylüyordu. Höfer: EVVELÂ MİLLET VE VATAN Bay Seyfettin Akersin dedi, I dilen 68 kabzımala, yazıhanelerini tahliye>etmeleri hususunda dün Bir ara Werner Höfer gözleri muhakeme salonunda hâkimleriıı önünde oturdukları duvarda Ata gerekli tebligat yapılmıştır. Dimin içine bakarak: ğer taraftan halde faaliyette bu Bay Seyfedıîiıı Akersin, bü türk'ün şu sözleri yazılı imiş: «Alunan kabzımallara da 25 bin li. tün bunlar karşısında siz memle dalet mülkün temelidir.» Siz mu ra teminat yatırmaları için 10 Kaketinizdr bugün detnokrasi ve i hakemeler sırasında bu sözlerin nazarı dikkate alınacağına inanı sıma kadar muhlet verılmiştir. hürriyet me\cut oldufuna hakika yor musunuz? Mezarlıklarda yer satısları Tamameıı. Belediye Encümeninin aldığı O halde muhakemeler sona karara göre, bundan böyle me. TEŞEKKÜR erdigi zaman, bütün bu meselele zarlıklarda yer satıçları gelişiri televizyonda tekrar konuşma güzel yapılmıyarak, parsel sıraAile reisimiz büyük kaybımız Bulancak tüccarlanndan. mız için müsaadenizi rica edebi sına uyulacaktır. lir miyim? HAYDAR KONYA'mn Hay hay, hazınm. Kaçak 2 kaatil yakalandı aramızdan cbediyen ayrılması NETİCE Artvin'in, Borçka ilçesine bağ. dolayısiyle eenaze merasimine Proğram böylece sona ermiş ol h Şerefiye köyünde, bundan bir candan aUka gösteren ve telefon. telgraf \e mektupla ve du. Fakat biz konuşmalarımıza müddet önce, bir ara?:i ihtilâfı yübizzat evlerimize kadar gelebir müddet daha devam ettik. A zünden çıkan kavgada akrabala. rek acımıza i^tirak eden mermerikalı, Ingiliz ve Alman mes rından Enver ve Abdullah Nal. humun arkadnslanna ve aklektaşlarıma, inkilâptan evvelki bantı, öldürüp, şehrimue kaçtıkraba ve dostlarımıza derin kezaman ile şimdiki zanıanı kısaca ları tesbit edilen, Necati Nalbant derirmzden dolayı ayn ayn anlattım. Milletce nasıl bir tehli ile kardeşi Osman Nalbant, ifa ed'mijeceğimiz tesekkürleke geçirdiğimizi izalı ettim. Ta dun Taşlıtarlada yakalanmışlarrimizin iblagıııa gazetenizin tavassutunu rica ederiz. nıdığım Millî Birlik üyeleri ve dır. General Gürsel hakkında etraflı Konva Ailesi Haklarında daha önce veıilmiş raalümat verdim. «gıyabi tevkif kararı» da bulunan bu iki katil zanlısı dün Adliyeye verilmişler ve cezaevine sevke. dilmişlerdir. 2 hırsız ! yakalandı Yassıada tutukla M dafaası > ndaki he Y A Z A N rı arasında yerini 1 roink jesti bekliye yadırgıyan bir ha. ( mezdik ya.. O, kenli vardı onun.. Ooğ di kendisiyle tutar rusunn isterseniz lı adamdı. Kabahat biz de yadırgama kendisinde değil, sa ' dık deŞil. 27 Mavıs ihtilâlinden getirdi. Buııun için « piskin » ol I kadan ve şaklabanlıktan anlamı' sonra onu Istanbul Valisi olarak mak, kızmamak ve kızdırmamak [ yan askerlerde idi... çörseydik bu kadar saşmazdık.. lâzımdı. Bu yüzden hiç düsman \ Mahkeme salonuna girisi de bir Ve belki de o zaman Yüksek So kazanmadı. Kendisi gibi, fikirle hos oldu. Basında bere, kolnnda ruştnrma Knruiuna verdifi ifade ri, kanaatleri de ynsyuvarlaktı. yağmurlnk vardı. Suçlular arası. ile mahkeme buzurundaki beyan j Sivri, yaralayıcı ve kılçıklı ifade na kanşmış tıknaz ve bodur bir | lan arasında bir çelisiklik bul | lerden her zaman kaçındı. Başkala , cami imamını hatırlatıyordu. Dumak şansına sahip olamazdık. Ak nnı gülünc düşürecck hareketler; : ruşmada, adı geçtikçe, bir Ispenç lına gelir miydi üstadın hem ta onda, tonton ve sempatik bir rek horozu çibi yerinde kımıldanınık ve hem de sanık olarak ifade lâm kurnazlığına bürünmesini bi . yordu. Nihayet sanık bölmesine vereceği... Ama onun aklına daha liyordu. Hocalığını, o alandaki eağınldı. tfadesi alındı. îşin sabaska seyler de gelmemişti. Halk hüner ve marifetlerini bilmiyo kaya tahammülü olmadığı yuzun ; Partisi devrinde o, güvenilir aruz. Bu konudaki hükmü erba den» okunuyordu. Sanık olarak ver dam diye tstanbul Valiliğine gea e t a n l k o l a n U karsılaş. tirilmisti. Başarısından ve Istan bına ve tımarhanedeki delilere digi " ^ tırılınca bir bocalayıverdi. Sonra bul halkını fethettiğinden emin, bırakmak lâzım. Fakat, Vali ve içocuksu bir mantıkla, sanık veta.: Belediye Reisi olarata hazakatine nık olarak verdiği beyanlan nzbüyük kalabalığı göstererek : hayran olmamak elden gelmez. « İşte Pasam Istanbul ! » diye tstanbul haikınııı geçim bunalma laştırmaya çalıştı. Çok önemli ve övünmüs ve gururlannııstı. Belki sı ve sikâyetleri karşısında Tak kandırıcı bir nutuk irad etmiş gio gece başansına mükâfat olarak sim meydanında domates sataca bi kendisinden emin, böbürlenen vekil koltuklan hayal etmisti. ğını söyliyerek esnafı tehdit et vuvarlak bir yürüyüşle yerine oturdu. Yüztine, iddianameyi mat l!)30 den sonra «İşte Paşara ts mesi Yesilaycılığını hatırlıya, m a tanbul ! i> nn mânası anlasıldı. rak, sarhoşların belkemiğine iğş b i r e d a v e r d i Sosval psikolojideki derin vur d u . Bütün ömrü boyuno yapması, Sultan Mahmut ck a r k n y so m l ş o lduğu metot burada a l l kut'u ve kehaneti (!) onu ye ne gibi. eece tebdil fezmesi hal s S k m e m i ş t i . T a n ı k t .amğ, tuzağa ni iktidann isine yarıyacak aj damlar listesine ithal etti. De kı ve basını haftalarca oyalamıya. düşürmüstü. j ve gülmeye «evkediyordu. Bövlemokrat Partinin « gözde » valisi Kendi kendime, mahkeme salo olmakta güçlük çekmedi. Ama, ce gergin sinirleri yatıştırdığın nunun heybeti içinde, tombnl bir insan ne kadar hesaplı kitaplı o dan emin onlar gule dursun | t e s b i h b ö c e | i g i b i s o ç ı o gandal lursa olsun, «tereyağından kıl « yolcu yolunda gerek » türküsü yesinde büzülen şu adamın kadeeeker sibi» her zaman islerin için nü tutturup bir tesbih böcegi gi rjnj düsündüm. den sıynlamıyor. bi gözden nihan oluyor, tebdil mi?. OD o ğ r n g I ı n l | s S y iiyeyim Gökay'ııı başına da âkıbet bu içinde tebdil geziyordu. ııu bu salona hiç, ama hiç yakısDoktorluğunun kendisinden baş tıramadım. hal geldi. Ordu ile karsılaşmak ona uğur getirmiyor. Halbuki tec kasına fayda sağladığını pek sanj rübesi de vardı bu işde.. Üstelik mam. Olaylardan, bir «raporlu»j bir dervis tesbihi gibi bitmek bil masumlugu ile sıyrılmasını bilen I M E V L İ T raiyen ünvanları da Gökay'ın im bu yaman zekâ, nasıl oldu da | dadına yetişmedi. Galiba da ba 6/7 Eylül faciasından yakasını Sevgilt kızım vc kaBİeijimiz, şına bütün gelenlerden bu ünvan kurtaramadı, doğrnsu saşılacak ZEKİYE Molaoğflı'nun lar suçlu. tnsanlann ilim tahsil gey. Bana sonılursa üstadın bu oaziz ruhuna Ithaf edilmek üzeettiğini biliriz. Fakat üstat ilim layiarda suçlu oldugunu söyliyere vefatının kırkıncı gününe tahsilinden ziyade, «ünvan tah mem; ve gerçekten de suçu yoktesadüf eden 28 Ekim Cuma günü ikindi namazını mütasildarlığına » önem verdi. Ve bu tur sanırım. Onun suçn olsa olsa, j akıp Şişli camii çerifinde okuünvanların kılıfı içinde, her dev< tavşana kaç tazıya tut » derken j nacak mevlidi şerife. akraha. rin fırtınalarına karşı < serbetli , yakalanmasıdır. î dost ve arzu edenlerin teçrifolmanın yollarını bulraakta üstün lerini rica ederiz. Kuru ahlâkçılar, belki böyle j bir maharet gösterdi. Kendisini Ailesi büyük bir facia karsısında onun : her iktidann arıyacağı ve tercih edecefi bir «örnektip» haline celâdet ve cesaret gösterip der j lıal çekilmesini istiyebilirler. t V tad da böyle yapmış.. « Beni atacaklar < korkusuna kapılarak bir ACI BİR KAYIP Nüshası 25 Kurus istifa dilekçesi vermiş. Bir « fahEski Kolagalanndan Mut.UTürkiye Harlci riyye» üslubu ile kaleme alman fa efcndı ve Faika hanım ogulLira Kr. Llra Kr. ve bir opera komik tiradını anları Nezahat Baygân eşi, Dr. dıran bu dilekçe, mahkeme salo Senelik Nevzat, Y. Müh. Teoman. ve 75.00 130.00 Mustafa Baygân'ın babatarı, nunu ve hattâ gülmiyen Mende (5 aylık 40.00 80 00 müteveffa albay Gafur, Habi3 avlık 22.00 44 00 res'i bile güldürdü. Her hal ve be ve Meliha hanımların karBasan ve Yayan kârda, her ikbal koltuğuıida bir deşleri. müteveffa eczacı ve Cumhuriyet Matbaacılık ve opera komik artisti gibi sahneye GazPtecilik Türk Anonim Şirketl diş hckimi Mustafa Baygân ve Fahriye Baygân'ın damatçıkan üstattan Sokrates'in «Mü Çagaloğlu Halkevi Snkak No. 3941 ları. Melâhat Gülekin enişteBasıldığı ver '. si. Bekir Gülekin bacanağı, Tifdruk Matbaacılık Sanayll A>sel Baygân'ın kayınpederi, A. Ş BaBimevi Sahibl Emekli piyade albayı 30 OCAK KEŞİOESINOE: F. K. G. CAHİT TANYOL Yasstada mektebi NAL1NA MIHINA Î eyyiat defterlerini dürme sahnelerinin geçtiği Tassıadaya bir nevi mektep diye bakabiliriz. Öyle bir mektep ki öfrencileri bütün bir millet. öğretim sistemi tatbikî, öğretmen, müfredat programının her maddesini. eline aldıiı nümuneyi evire çevire göstererek, iç ve dış yapısım teferruatiyle tarif ederek anlatıyor. Tatbikî ve vasıtalı bir öğretim sistemi: Kızım sana soylüyorum, geiinim sen anla, yoluyla öfretim. Yassıada mektebini açmak zorunda kahşımız gösteriyor ki, şimdiye kadar tarih boyunca aldığımız derslerin hiç biri akıllarda kalmamıs, bu ikmal imtihanından geçip yepyeni bir diploma almaga muhtaçmışız. Bu mektepten diploma almak, teker teker her birimiz için sart. Bundan sonra cepte kaç tane diploma bulunursa bulnnsun. onların yanı sıra. bir de Yassıada mektebi diplomasını arıyacagız. Herkesten. Sahnede rol alandan da, parterdeki seyirciden de! Rol alanlar. bakalım rollerini iyi ezberlemişler mi diye; yerdekiler, bakalım seyretmeyi, iyiyi kötüyü ayırd etmeyi bilivorlar mı diye. Yassıada nıektebinin bize verdiği dersleri aldıktan sonra, içinde yanan politika atesinin istimiyle kızısıp hareket edenler bilecekler ki artık bu memlekette, nzaktan gösterilen iki buçuk liralıkla avlanıp kafese girecek vatandaş tipi kalmamıştır. Yassıada mektebinin derslerini su gibi ezberledikten sonra, siyaset mevdanında at oynatmak istiyenler, bilecekler ki, bu atı oynatmak de£me babayigitin harcı degildir; bir sürçme, o meydanı öteki mânasiyle siyaset meydanı haline getirebilir. Yassıada mektebi bütün millete diplomalannı dagıttıktan sonra, umulur ki, karşımıza geçip uzun uzun dil dökenlere, olmıyacak vaidlerle oy avlamağa çalışanlara, agzımıza bir parmak bal çalıp koltuğa kurulmak istiyenlere. aklımızı rehber edinip biz de bazı sualler soralım, elimizdekî koskoca diplomavı gösterip onun da diplomasınt anyalım. gösteremezse yahut gösterir de. öerendiklerinin. bir kulaçından girip ötekinden çıktığını bellı ederse: «Inayet ola, başka kapıya!» diyelim. Yassıadadaki hocaların verecekleri dersler kafalara iyice vcrleştikten sonra, umulur ki, kör kör parmağım eözüne işleri hokkabaz tekerlemeleriyle baska türlü çöstermeğe yeltenenler artık içimizde türemez olacak, bütün yollar midelerden geçmiyecek, herkes herkesi, her yeme saldıran horozbina balığı zannetmekten vazgeçecektir. Geçen imtihanda dönenler kadar. onlara diploma vermiş olan bizler de falakaya hak kazandık. Bu sefer gözümüzü açıp yeni derslerden on numara almaŞa lâyık olduğumuzu ispat edeceğimizi umuyorum. Yassıada, eşi görülmemiş bir mektep olacaktır, bunu nnutmıyalım. Hamdi VAROGLU M E V L 1T CUMHURİYET MARÜF KOÇMAN'IN ebediyete intikalinin 7 inci dönüm yılı olan 28/10/1960 cuma günü öğle namazından sonra Şişli Camii Şerifinde ruhuna ithaien okunacak Mevlidi Şerifde. merhumu sevenlerle arzu edenlerin huzurları rica olunur. K.OÇMAN AİLESİ Nestle Bizleri sonsuz acılara garkederek Hakkm rahmetine kavuştnuştur. Cenazesi 27 Eklm 1960 perşembe günü öğle namazını mütaakıp Beyazıt camiinden koldırılarak Edirnekapı şehitligindeki ebedî istirabatgâhına tevdi edileeektir. Mevlâ rahmet eyleye. KÂZIM BAYGÂN 125.000 lira 1 talihliye 30.000 lira • 30 Kasıma kadar hesap açtırınız NAZİME NADt Mamulâtı Ihracat Şirketi A. Ş. | Yazı Ulerini flilen ldare eden Mesul MtidüT VECDİ KIZILDEMİB Gazetemize gönderılen evraü ve yazılar neçredilsln edılmesin tade edilmez tlânlardan mesuliyet kabul edilmez Abone ve tlân tşlerl İçin, zartın j Ustüne «Abone» veya «llân ServisU kaydının knnması lâzımdır. * BU GAZKTK BASIN AHLAK YASAS1NA ÜYMAY1 TAAHHÜ7 ETMtŞTtK TÜRKÎYE ŞUBESt tstanbul Turkre ve Fransızca bilen âzami 28 yaşlannda BÜRO PERSONELİ acele alır.caktır. Fransızca el yaJi'ı tekliflerin fotoğraf ekliyerek ve istiyecekleri maaş miktarını Istanbul, Şişli 46 No. Posta Kutusuna yaz maları. I * Cumhuriyat Bayramı v t Hafta Tatili için İdeal Dinlenme Yeri A M E R I K A N T I P I N D E Yatak örtülerimizi ve battaniyelerimizi Mefruşat Mağazalarında görünüz. Güzel ve Has Renkler 46. TL: dan başhvan fiyatlar «Develi Mamulâtı» Kadife Mensucat A:Ş: 48 11 62 ÎSTANBUL Tiyatrosu ELHAMRADA Yarın akşamdan ihbaren ve YENİKÖY Ekinı 27 Cemazivelevvel 6 S c :3 w 6.25 H.58'14.52 17.12|18.46 E. \ 1.11 6.45 9.39 1200 4 :6 SÜLEYMAN ODUR Oyun 3 Perde Yazan: YUSUF SÜRURİ Dekor: NEJAT ATALIK Tel: 44 22 36 EN YÜKSEK FAİZ EN FAZLA KAZANMA ŞANSI NUHUN OTEL 6AZİN0 • RESTORAN KİLYOS Tel.: 6120 01115 BOĞAZlÇl Tel.: 62 40 01125 1.32 11.33 ^ıııııııııııııııııııiHiııııııııııııuıııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı = CUMHURlYET'in edebî tefrikası: 9Î ııııııııııııııııı uııııııııııınııııııııııııııııııiiiııııııııııııııı% liyor. Düşünün bayım, b l bunları Marvini gibi bir melek duyar da ne olmaz! Kızım ki ona güvendi, hayatını, saadetini, hayattaki bütün emellerini onun eline bıraktı. Zavallı yav rum benim!» Sam derin derin içini çekti. « Biliyorum, Bay Allstairs» dedi, «biliyorum. Bundan dolayı da ayrıca üzülüyorum. Size bu teklifi yapışımın sebebi belki biraz da bu.» Joshua birden büsbütün öfkelendi. Bastonunu kaptığı gi bi ayağa fırladı, nerdeyse Samın kafasına patlatacaktı. Bir hışımla havada savurdu. « Hayır!» diye haykırdı. «Hayır! öcümü ben kendim alacağım! Bu zevki kimseye vermem! Öcümü kendim.. alacağıra! Onu ayaklarımın di binde köpekler g r i yalvarır V> görmedikçe içim rahat etmiye cek. Onu yerde sürünür göreceğim! Buna and içtim! ömrümüıı bu en büyük öcünü »1 mak için ne zamandan beri bir takım tasanlar kurdum. Şimdi silâh elimde...» He\ecandan tıkanır gibiydi. Durdu. Zorlukla, arka arkaya, bir iki soluk aldı. Sonra, daha kısık bir sesle, daha ağır ağır söylenmeye başladı: « Evet... onu sokaklarda di lenir çöreceğim.. Meteliğe avuç açtığını, bir lokma ekmek için yalvardığını göreceğim. Ancak o zaman rahat edeceğim... O zaman kızım gene be nim olacak, torunum koltuğumun altına sığınacak...» (Arkası var) TÜRK EKSPRES BANK MAKARNASIn.n HAFTANIN ANKARA Sedef Reklâm 4 4 42 42 RADYOSUNDA BU AKŞAM ŞARKISI rro*ramî Saat: 1 8 , 4 5 de işde emniyet ve sür'at Taulor Caidurell >den Cevîretiı Vahdet Gültekin Sam hafifçe bir içini çekti. Yüzüne önce durgun bir ifade verdi. sonra gülümsedi. « Küçük bir iş meselesi gö rüsmeye geldim, Bay Allstairs.» dedi. «Lüzumsuz lakırdılarla konuşmamızı nzatıp kıymetli vaktinizi almak istemem. Onun için, hemen mese leye giriyorum: Öğrendiğime göre ortağım Stuart Coleman' ın sizde epi bonosu varmış. Bunlar sizin adınıza verilmemiş ama, başkasından siz alıp kırmıssınız. Hepsi yirmibir bin dolar kadar tutuyor galiba, öy le değil mi?» Bunları, çâyet basit bir şey dcn bahsediyormuş çibi, pek sâkin bir halle söylemişti; bir yandan da, gözlerini karşısıııdakine dikmis, hemen hemen hiç kırpmadan bakıyor. yüziinün hiç bir hareketini kaçırma maya çalışıyordu. Joshua irkilmişti. Tüzü önce çeşit çeşit kırıştı, en sonunda kuruyup büzülmüş bir ayva halini aldı. Gözlerinde düşman ca bir bakış belirmiş, Sam'a hayin hayin bakıyordu. Sonra, bir iki öksürerek sesinî açtı. « Bu pek sahsî bir mesele, Bay Berkowitz» dedi. «Cevap vermeden önce, bu bilgiyi nereden, kimden edindiniz, ben de onu sorabilir miyim size?» Sam: «Onn sormayın, çünkü söyliyemem» dedi. «Bu bir ticaret sırrıdır. Bu bonoların sizde olduğunu ben çok iyi bi liyorum. Yalnız, Stuart bilmiyor.» Joshua, gözlerini Snüne dikmiş, ne söylemesi lâzım geldiğini düşünüyordu, Acele etme meli, Sam'ın söyliyeceği daha başka sözleri bekleyip ona BÖ re lâkırdıyı çekip çevirmeliydi. Sam Berkowitz bunu sezmiş ti, son söyleyeceğini ilk söyledi: « Bu bonoları sizden dfvralmaya hazınm, Bay Allstairs. Sizin için kârlı bir farkla, elbet.» Joshua Allstairs gözlerini ağır ağır yerden kaldınp Samın yüzüne dikti. Uzun uzun baktı. Sonra: «Bu bonolan benden nicin ahııak Ktiyorsunuz, Bay BerUo«itz?» diye sordu. Sam Berkottitz: «O benim bılp< pîim is» dedi. «Yalnız, demin de söyledim ya: Stuart benim ortağım.» Joshua aıılar ?ibi olmuştu. Kaşlarını çattı: « Ya. demek övle? Yalnız, siz de her halde bilirsiniz ki Stuart sizin ortağınızsa benim de damadım. Onun sıkışık bir durumundan faydalanarak hissesini almanıza, onu sokak ortasında bırakmanıza razı olur muyum sanıvorsunuz?» Sam pek şeytanca bir güldü: « Stuart sizin damadmız ama. hiç de sevgili damadmız değil, bunu da pekâlâ biliyorum, Bay Allstairs.» Sam'ın böyle açık konuşması ihtiyar adamın hoşuna eitmis gibiydi. Eline kendisi için daha knvvetli bir silâh geçmiş gibi, birden, yolu değiştirdi : « Evet!» diye haykırdı. Asıl şimdi içten konustuğu bel liydi. «Evet! Stuart hiç de sevdiğim bir insan değil. Kızı mı elimden aldı o benim. Bir tanecik, sevgili kızımı! Üstelik, onu hoş mu tuttu? Sevdi, saydı mı? Hayır! Yavrucuğumu bedbaht etti. Hovardalıkla rını, kepazeliklerini herkes bi KAZAN DIRABI Lİ R BAY OSCAR PROF. NİMBÜS'ün MACERALARI : ~V illIIIIlllliEIIIIIIIIIIIlllillitltllllllltillîitilllllllllllIlltlllltlllllillllllllllllllllllllIllllllllllllllllltlllllIllllllllllllllllllllllllltllllllflllIIIttllllll k ^ ^ S>