17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET İS EyMH Nikita S. Hrutçef UIIİIIIIIİHIIIİIIIIIII* Sovyet Rus ya Diktatörü Yuan: Roy MacGregor Hagtia ııııııııııııııııımııım 1 1 MEMLEKET DÂVALARI ((Yukan çıkma: tehlikelidir!) L Bu yaz, Orta, tarlalarda, hâl *^*^^**** Yazan : Lise ve öğretmen eski Hitit düzeOkulu öğretmenleniyle tarım yaNikita Sergeyeviç azalmak bil kulaklara çarptığını fark ettiğ: pılmakta, topra ri, Istanbul'da topzniyen gayretlerine karşılık Stahn anda Nikita Sergeyevıç plâk deHitit kafasiyle ek lanıp kurs gördü I litvrinde elde edebıleceğı en bü ğiştıriyor, çaka ile, nükte ile koy lip biçilmektedir. ier. Yurdun çeşitli J yük mükâfatı 1939 yılında kazan lünun güvenini kazanmağa çalışı böîgelerinden gelen arkadaşlar '«rin kapiEindan, scyle çaşırılma Öyle yerler vardır ki, bağ dı. O sene Sovyetler Birliği Ko yordu. Meselâ «Senelerce evve bir.ıirlfriııe çok şejier anlattılar. dan girip yurtiaşın beslenme tra bilinmez. Sebze niR.vva bilinmez znünigt Partisı Merkez Komıtesi sizlere soyledığım gıbı,» diyord!. Kursa ben de katıldım. Bir aj J<"dl>ıııı bir görmelidirler. Ilâç için arasaıı bir damla yesi Politüro'suna (şımdı bu topluıuğa «kollektif çıfthk deraek, toprak \llı yıldır şehrın bodrum katın bulunroaz. Dünya âlem, tarımın Presidıum diyorlar) 13 üncu daı tan âzamîv para sızdırmak demek Mııhtelif semtlerde vukua içinde goışümüz. biigimiz, kantara vurmak zor ama, kimbilir ne ua doksan lira kıra ile sıkışıp kal entansitini, ekistansifini bırakmami üye olarak seçıldı. gelen kavgalarda 4 kişi tir. Yeryuzunde cennet demeyece kadar arttı! Fakat ben daha çok ın:j bır mütettiş arkadaşım var, yıp deııemiş yapmı^, tabiati daha S.S.C.B. de Ayan ve Temsücıle ğim, çunku bilırsınız Tanrı elınbıçak, taş ve sopa ile tasamızın arttığinı sanıyorum. İn iki dar oda, bir nıutfakta üç ço ÇOK sömurmek, daha çok ürün çı Meclisıne tekabül eden ıkı kama den »utup kimseyı cennete göturyaralandı san kendisini biraz kalenderleştir cukta 'UMvor (Buııa >a\ mak de karmak içın ne gerekse yapmıı ralı bır parlâmentoda, Bakanla mez; sadece, cennet yolunda olan. h nıeı, biraz olup biteıılere boşver niîsf) Akşam nldu mu, çocuU biz okullarımıza âlâ bırer uygu Jjeyetı de mevcuttur. Fakat, bı ları çelmelemek ısteyenlere lâyık Zeytinburnunda oturan 18 yajin dtmcı yapmazsa, en güzel arka lar Ntdire yanaştırılan sandalve lama hahçeciği bile çevirememidemokratik sıstemden sadece ş e t oldukları cezayı verır. Sıze şu kada İlyas Yavuz isminde bir genç, daş topluluklarında bıle bö>le ta lerın üstünde vatıyorlar. Lstelik şiz. len aktarraa muesseseler yanısn darını söylıyeyim, kollektif çıft Mermer İş fabrikası önünde meç saııın, derdin içıne gömülüp gidi(>u arkariasın hanıını da bir ban Halbukı çare ne kadar basıttir bunlarla kıyas edılemıyecek dere lik sızlerin en gur, en temiz Ku Uacia çalışır. Gönüllerı liıiiin, Toprak§i2 çırtçinin gonlü kırıktır, cede daha nüfuzlu, kudretn bır de yunuzdur. Eğer bu kuyuya da tü hul bir şühsın tecavüzüne uğraya. yor. Kursta. toplu haide geziler de ra!ır çö/vaşı. Bir gün küçük kızı (»onjlsuz adam verımli çalışmaz Partı teşkılâtı vardır. Eğer Part: kurürsenız, artık daha başka bır rak bıçakla muhtelif yerlerinden yapıyorduk. Birinde kaiktık Çam orıaaaKj armuttan. «Babacığım Once koje toprak. luprakları a tejkilâtında ayağınız kaymışsa n yerden bır damla su içmek heve yaralanmıçtır. Yuksek Şura'da, ne de kabıned Yaralı tecavi altına alınmıç, ka. lıca'v» gittik. Istanbul. en iyi Çam bir tane dsha alabilir mivim?» di gadan, pazarları murabahadan ku sıne kapılmayın: bulamıyacaksıve soru\ordu. Insanın citeri kopup tarmjk. Sonra da okullara guzel tutunmanıza ımkân yoktur. Bun; nız!» çan mütecavirin aranmasına baş. Iıca'dan sorünürmüş. Kurs yöneticiierı, galiba Istanlıu! un Istanbul a^'züıa geli> or. bır â\ar vereceksin. Çocukları da karşılık davanağınız Parti ise, bo.anmıştır. «Va köylülerimız?» demejin. <) ba en kuçuk ya^tarı, ı^lc, ış içinde içinden görunüşünü pek doyurucu runuzu btturmek ıçın ne Şura'y Eksıkuklerı ne olursa olsun, Nıkı Beşiktasta oturan Omer Baykuj bulmadıkları için, Çamlıca gezisi rada da küçük bir mutlu azınlıçı ne dt Kabineye gırmeğe ihtıyacı. ta Sergeyevıç'ın dost kazanmak, battâ iş için e|itmeğe başlıyaeak nız yoktur. Bunun en tipik ispat: hele kendi milletıne dılediği gibi isminde bir fshıs, Eyüpte otobüs ne fazla ozendiler. Eh, gcrçckten hiriç tutarsanız, asıl çoğunluk sın. lii!i,ili yurttaşların daha fazla durağında otobüse binme yüzünden güzei. Bjaz sisli. bıraz bulanık, yağdan voğurttan, sütten peynir Stalın'ın durumu ıdı. Pala bıyıkl tesir etmek teknığinde kımseden çahşarak daha bol urun elde el dıktatör Sovyetler Birlığınd* bu öğrenebıleceği bir şey yoktu. Bu çıkan münakaşada 3 kı^i tarafından klâsik bir Islatıbul silüetı. Bu ko dtrı yoksundur. tlde ettiğı ürünun melerini, ij i elnıa. iyi sebze, iyi tün dizginlerı elinde tutmak içın mezıyetini bugun âdeta aşırı de blçakU göğsünden yaralanmı?tjr. ca kcntın Çamlıca'dan görünüşiı ivisini satıp kolüiünu kendine bı daııa, i>i et yetı^tırmelerini, bun Sovyet Komunıst Partisı Gene. recede kullanmağa çalışmasından Yaralı Cerrahpasa hastanesine ya nü, Namık Kemal Bey «Intibah» rakmaktadır. Yılların \'i 1lara ek lardan zevk duvmalarını saflıyaSekreterlığınden başka bır sıfata herhangi bir zarar göreceğı soyle :mlrmş, kaçan sanıklarm aranma romanında aniatnıış. Bu;un, Çam lenmesi. ancak yaçsız bulgur ve caksın. Bir ba\an oâreîmen bıli Iıca'dan Istanbul'a degil. başka te vavaıı bulamaçla nıuıi'kün olmakpâyeyt ıhtiyaç hıssetmedı. Ne va nemez ama o zaman durum bara ına başlanmıştır pelerden yurdun baska tarafları taiır. Şfhirirrc üdip vapılarda rim, niceleri gibi o da ne^esin kit istese pekiU kurulabileceğ: başka idi. Kabza gore verdığl şerEyüpte Otakçüar caddesindeki na bakmak zorundavız. Sjiindi bu (.alısanlar bile. d:ı.l at edin, gidin sevıncini jılırmış, guımevı unutBaşbakanlık koltuğuna fideta te betlerle Nikita Hrutçef öylesıne bikin. öt'le öğ.l.lırim karpuz ek mu»tur. iıllardır bır «arkı löyle nezzül etmedı.O koltuğa oturttuğu baş tacı edıimıştı kı, durumdan >ir boya fabrikasmda çalıçan ame nu geçelinı. dıgini, bir ıslık lut'urdugunu duye Süleyman Coşturla. Süleyman kuklaların ıpinı çekivermekle ye ergeç haberdar olan Stalın'in kısO gün bıze kuınanya çıktı. Ken mfkle savarlar. Bir gün, Lise üe • ü, Eyüp Kanalbaşı, Nafiz Genç, di aramızda bir tabldotunıuz var "dstane arasından geçcn yola be mamııımdır. Stşe aeoıgın, levinç Cl tindi. kanÇiiğını tahrik etmış oldu. Stadedigin, öyle bir oitkidır ki, kül ^ecmettin Irmak, A!i Sırtas, Sabri dı. Ayırdığımız iki üç arkadaş, tı"i dökmege çal.sin köylü gru Parti teşkilâtının en kudretli or lin, oldum bittım kendi kendine Çelik ve Bahri Brlcı adlannda 8 ki. imkânlarımıza fcöre bır >e>ler a punu «öğle yemeği» yerken gör tur ve iktisat çöllcrmde barınamaı. Bir ınsan sofradan tok kalganı ise Politbüro ıdi. Gerçı Sta halkın, koylunun kahramanı golıp, kaldığıınu okuluıı mutfağın düm. Onlerindeki köy ekmeğiyle lin'in dediği dediktı tma, karar zıle bakardı. S.S.C.B nin en bu ıi iş yüzünden çakı, taş ve sopa da pişirtıvorlar, getirıp öııumUze köy soğanını, bogazlarından geçi karsa, sofradan kalkarken tabak lar yine şeklen Politburo'dan ge yuk köylu camıasında Nikita Ser arla birbirlerine şirmişlerdir. kumauj amızda o rebilmek için, iUide bir gögüsle taki meyveııin arttıgım görürge Meydan kavgası sonunda Bahri kojuyorlardı. çirilirdı. Stalin'den «rta kalan nü geyevıç'ın kendısıni bastırmasına gün neler vardı, baUııı. 1 Orta rini yumrukluyordu bunlar. En iyi huzur duyar. Huzuru nlanın neşefuz ve kudretı de Politbüro üye tahammul edemezdı. Gıdıp bu ko aleı ile Sabri Eyüp ağır yaralan. karar kettane büyüklügünde iki günlerinde belki bıraz peynir, bel sı de olur, N'ese«iz bayat, ağu klarınrlan Eyüp î=ci Sisortalan has leri, numara tırasına göre değişen a camıa önunde Nıkıta'yı yermetane köite; (NJIIHZ iki). 2 Be ki biraz domates üzüm; belki akmspetlerle aralarında paylajırlar »ı, koylunun gozleri önunde onu anesine yatınlmışlardır Yakalanan bek eli büvukluğüııde küçük bir şamları kendi tencerelerinde kay afacan bir şe>dir. Eee, hâlimiz bu dı. Işte Nikita Hrutçef bu toplu alt ederek kendi üstünlüğünü fii avgacılar hakkında tnhkikat yapıl börek, (yalnıir bir). 3 Bir çej nattıkları acı ^atluau .. Ha.buki, iken, okullarımıtdaki bu kibarlık, bu nârinlik, bu kalem efendiligi luğa 13 numara ile katılmakta len ıspat etmesı de imkânsızdı. maktadır. rek de ekmek ., Bunları payla yapıda ç»lı$atı adam knvvetli ve özentisı neden? Biz, Koy tnstitü tdi. Tıpkı, vaktile Moskov» teş Denese bıle ne koylunun elınden şırkeıı, arkadaslar, bıribirımize meli, ekmc^mc cirazcık yağla lerınin adını değiştırmekle kalmakılitı Genel Sekreterliğine tâyın kaptığı degnekle, Nikita gıbı, do Boğaza çekilecek havaî hat bakışıp kalUık. Birkaç tanemiz, blraıcık reçel sureuılraHı, biç ol dık, Türk topluraunun en birinci •dildiğinde koruyucu meleklerin muzları dakıkada ağıla «okabilır, tahldota bakan arkadaşlara çıkı raazsa bır «utuuk KPiıterve »ça Ibtiyacı olan «İş eğitımı» liıterai vapur seferlerini 3 gün den Kaganoviç'ın Tişye Yedeş, ne onun gibi harman savurabilir, şacak oldu. Fakat onlar, sanki ger bilme.idır. aksatacak ni dejiştirdik. oralarda isle ilgili, dalşe budeş» Yavaş gıden çok ne de bir yandan koylunun ıırtıçek sorumlu kendileri imiş gibi, Bizi yöneluıeklp görrvlı olanlar gider> nasihatiyle kulağını bükmüs nı sıvazlarken öte yandan anladık 25 Eylul cuma günü Çatalağzın. gayet ölgün bır sesle, yorgana gö sanırlar ki, milli ^eıır ta kadar oralarda ise yarar ne var ne yok•a »ildik lüpürdük. Kültür dersolduğu gibi, bu defa da kulak bük an dılle kadınlarının gonüllerıni lan verilecek olan cereyan için, re avak uzatmaktan filân söz açartmış, nüfus basına ılü^nı pay bu lerl yanında, tarıma tekniğe ayrı mek vazifesini koruyueu melekle almağı becerebilirdi. Bu böyle o Boğazın iki yakasma havaî hat çe tılar. kadar çoğalmıstır. YoUtur bunun Un laatleri bosaltıp, Ortaçağ Fran rinden ikincui, Anaıtasias Mikoyan unca evvelâ Hrutçef'i Ukrayna' L ileceğinden, cuma, cumartesi ve ilğid Düşünün, T'irKue'de bu sözünü aılı. Aslı olmadı^iiıı »Oıralarımıı sıı liselerindeki gibi, topraktan ve üzerine aldı ve Politbüro'ya seçıl dan yürütmek, «onra da Tuhagünleri Br^ğaziçindeki b?.zı ettijim öğretmenler, ortalama ge açık açık anlatmaktadır. Hükümdiği gün Nikita Sergeyeviç Hrut evskı'ninki gibi mı olur, yoksa gerçekten uzak «nazari» dertler «ferler iptal edilmiştir. Bu üç gün çıın çızeısinin epe>ce üstünde ver lerimızi, biraz daha do|ru hesapçef'i bır koşeye çekerek: başka turlü mu, bir tertıp düşü indeki ssat 1214 arssındaki cal' c alırlar. Bu çiztjıııır çok altında, lar üzerine oturtmak zorundayız. doldurduk. Bunun İçin diyoruz ki «Nikita,» dedi, €İ3 numarada nup hesabını temıze havale etmek ma ramanında telin atından hic bir çok sa>ıda evler ocaklar, çok da Dogru konuşmak için baska yol Köy tnstitüleri kapatılmıştır ve iyi edilmemi$tir. Kitaptan deftekalmağa bak. Yukanları çok teh âzımdı. joktur. "ehir Hattı gemisiyle süep geçiril ha yoksul sofralar vardır. likelidir.» Tiirkiye nçsuz hucaksızdır Bu re, defterden ezbere, ezberden haBu çİ7ginin altır.daki tabaGelgelelim Stalin'in KremlindeBir müddet Nikita Sergeyeviç ka, bu tabakadaıı meselâ orta cün değilse bile var.i, buııdan da vaya* aktarılan bilginin bugün nebu nasihati de kulağına kupe ede ki pazarı Hrutçef'in Ukrayna'sına Gayrimesru çoruğunu »Irliir ve küçük memurlar dah3 dün bır ba kalabalık nüfusları barındıra rede bir geçeri vardır acaba? cek göründü. Moskova'da kalıp da, Hitler'ın Almanya'sına da uymekten snnik ana 5 yıla ıi'.ıaş âvarlaması cahâ vapıldıgı caktır. Ardahan'daıı gırin, söyle Kim böyle bilgiye üç metelik verboy göıtermeie heveslenmedi. tlk madı. 1941 Haziranında Almanya gagınııda mektedir? Bilgi, i»e uvgulanabillıaide, tek kapla «iinüııü gün edip Adap^zarı'ndan çıluıı, mahkum oldu taldınverdi. fırsatta, 1 numaralı koltuğunu ıs Sovyetler Bırliğıne sıtrrektedir. Esnaf ne >er. işci ne solunuzda bol sular, genıy düzlük meli. Bilginin i*e «geçiş» özelligi Bundan bir yıl önce gayrime«ru gal ettiği Ukrayna'ya dondü. Ilk Stalin kıskanç olduğu kadar kurile dovar; rakam rakam dive yır İer, yedi iklim dört burak uzanıp olmalı. Bu da ancak, i«le, is içinişi maden isçilerine, kollektif çift nazdı da. Hrutçef'in «mâneviyatı olarak dünvaya ?etirdiği çoeuğurıu tü.aniar, akıllıhk edip de, bu ev yatmaktadır. Fakat, yüzde doUsa«. de egitim görmekle kazanılır. Bu akviye» konusunda ne dereceye boğarak, Beyoğlunda bizmetcilik liklerde çalışan köylülere kulaki gerçcğin, anlamak istedikten sonlann katliâmım Izaha çalışmak başarılı, faydalı olduğunu mükem yaptığı evin 5. katırdan atan Zehra ra, anlaşılmıvacak bir yanı yokoldu: «Partimize karşı el kaldır melen biliyordu. Harbi kazanabil Uçaklı. dün 1 A5ır Ceza mahkerr". tur. Eller şimdi, «hcrkese refah makla Stalin Yoldaja karjı el kal mek için top, tüfek kadar mâne sinde 5 vıl oŞ'r hapis eezasına mahpavı» dağıtmakla meşeuldür, biz dırmif oldular. "Sraliri Yol<J*»»« •>* ,ıyjıta.d.a. ibüj.aç, vardı ve hiç bir köm edi1"ii>!tir. VHe'r mâJıallede birkaç'milyoner kaldırmakla ise beşeriyetin tnâlik ey için olmasa, sırf kendi bekası yetiştirdiU dıye öğünürtiz. Ama3 üncü kotadan c<>'>rimize bırakan ailemizin biricik varllğı Bizleri cn derin acılar olduğu en iyiye el kaldırmıs oldu^ çınbu harbi kaşanmak sarttı. Hecırpız ne kadar baska! Baska olduyapilan tahsis kıymetli büvü^ümür ve bb'rnsz . . lar. Zira Stalin bizim ürnidi^niz^ • ıîVîn ş*uTîârp bif'bitsindi... içiu. i*mis»iş.^itjrniaipıis, haldir, terakkisever bütün insanhğa Haber verildiŞine göre 3 üncü HAVER İLÂÇ'FABRİKASI 'KURUCUStJ'" < , , kın sofrası imiş.. hiç birimizi ilgiHarb başlar başlamaz, maneviyol gösteren ışıktır. Stalin bizim ECZACI KİMYAGER lendirmez görünüyor. yat şerbetçisi Nikita Sergeyevıç'i kotadan çehrimiz Ticaret bayrağımızdır. Stalin biıim mesStalin «orgeneral rütbesile siyasi 586 bin küsur liralık tahsis yapılnet duvarımızdır. Stalin bizim zamüşavir olarak» Ukrayna ve gü mıştır Bunun 541 bin liralığı serlerimizdir!» iey batı bölgesi askerl konseyi ü best döviz sahasından çeri kalan ufulü dolayısiyle. bizrat cenare törenine gelmek, çelenk gönderTabiatile, Prıvda'mn Ukrayna kısmı serbest anlaşrmh memleketeliğine tâyin etti. MEVLİDÎ mek. teîjraf veya telefonla tâziyette bu'unmak suretiyle »cımızı ııushası delâletile bu kasideler Devamı var • lerden getirilecek Odaya mensup Bizleri unutulmaz acılara payl?san akraba ve dostlarınrza en derin şüljran ve teşekkürleMoskova'ya ulasmakta idi. ö t e taSPnayicilere tevzi edüeceitir. garkederek henüz pek genç rimizi arzederiz. raftan, kaside edebiyatının sağır Yapılacsk ithaiât arasında bilhasyaşında aramızcian ayrılan sevGüncy man ailosi. Gelini ve damatları gtlt kiîimız Şikago ve Montreal Tıp Kon sa gorp«l?ka. gliserin, kakao. gnil'n boys, kauçuk. se'ofan vesaire vargrelerıne iştirak etmiş olan ÂFET YOLAL'ın | GÜLÇİN AKKUTAY dır. ölümünün 8 inol sent>sine teFaDr. düf eden 20 Eylul 1959 pazsr İ ile Dış ucpMarda 10 sri'n müdgUnü öğle namazını müteakip Emınönü Vergi Dairesi Müdürü Ahmet Rasim Onat İ H. SAIİH GÜVEN detie yerler dolu Levendde Afet Yolal Tamiı Şedun akşam şehnmıze donmuşrlfir.dr temiz ruhjına ithaf oluni Nişanlandüu Şebrimizde toplansn beynelmüel tur. 21 Eylul pazartesıden itimak üzere mc'Tnlfketinızın t.ıkonferanslann sona ermesi dol^vıbaran hastalarını kabul edenınmıs hafızları tarafından i | İıtanbul 178959 Kanunun şerh ve izahı tebliğ tamım, mukteza ve siyle delegeler mem'eketlerine donMevliı'l Şerif ve Kur'anı Kcrim cektir. 1450 ve yakın en veni emsal ıçtihat kararları, t'i.îvpt olunaraktır. rlllllHIIUHtlllHllllllllllllllllHlllllllllllllllimilllllH" mek için uçaklara hücum etmiş'.er Bütürs akrnba ve d<>«t]arın. Istanbul. Ankaıa. İzmir. Adana. Erzıırum kıtabcılannve bütün ucaklarm verierini s?t'.n arzu ndenîerin t*»çrıîîpri rica c!a satilmaktadır 944 sahife fiat) 50 cildlisi 60 lira Bİmışlardır. Bu sebeple Türk Havaolunur. yollannın Roma seferleri dahü, büTaşra siparıslpnnın Yıldız Ihlamar Nardenk Sok iBRAHtM YOLAL AÎLESİ 1 tün yabancı uçaklann sefer'.erinr '"58 adresme yapılması. C. S. BARLAS'ın CUMHURBAŞKANI'na gelecek 10 gün içinde boş yer bulaçık mektubunu okuyunuz. mak kabi] olamamaktadıi". yaralama vak'alan Düftkü Solralanmıza dair HEM I Prabda ( NAUNA M1HINA r zun yıllar, fezaya seyahat mümkün müdür, defil mldir, meselesi tartışılmıstı, Bngün o fafha geçti. Aya gitmenin mümkün olduğu anlajpıldı. Artık, beşeriyet dönüş ç«relerini aramakla meşgnl. Hartâ o zorluk bile halledil ıııahal FAKİR BAYKURT mif gibidir. O kadar halledilmi? glbidlr kl, Aya mahsns bir folklornn, nOktelerle, temellerl atılmaŞa bile baflamiftır. Konuşuyorlardı. Biri sordu: Aya ilk defa gönderilen mahluk niçln maymnn oldu? Ben olsam «Aya» «ayı> yı daha ııyade yakıstınrdım. Sembolik olurdu. Obürü cevap verdi: Hayır. maymnn daha sembolik. Ay insan eline geçlnce ikinci arz olacak. Danvin'e naıaran birinci arzda ilk insan maymuıımuş. Orada da işe nıaymunla başlıyoruz. Bence ondan daha ehemmiyetligi, Ayda insan var mı, yok mu meselesidir. Elbette var. tkide bir gSkten dösen taslar, Ayda ya»ıyanlann bize attıkları taşlardır. Şeytan taşlar gibi. Ava ılk gidecek insanlar aeaba erada nasıl bir ticarethane açacaklar? Bar açacaklar. Ama ha n i milk bar dedikleri sey var ya. o cinsten. Yalnız, adını «milk bar> değil de mutlaka «ilk bar» koyacaklardır. Akla yakın. Milk söt demek olduguna göre, orada da ıttt nevinden bir »eyler bulundoracaklardır. Meıeli ayran, Aya daha vakısır diye. Aya gitmek kolaylaştı. Yalnız, dönüş nası] olacak, onu merak edivorum. Hiç merak etme, Ayda yaııyftn mahlukların da elbet »yaUlan var. Bir tekmede solugu gene burada alırız. Onları dinlerken, ben dünjanın haline acımakla meşguldüm. Her «eyden evvel, dünyanın, tnriyetinden büyük bir »ey kaybetmek ttzere olduŞuns üzülttyordam. Uizler, şimaiye kadar mebtap diye bir sey bilirdik. Gelecek nesiıleı belki onun ne oldntnnu bilmiyecekler. Ayı yerde ararktn gHUte bıılacaklar. Ama Ademotln İle tıklım tıklım dolu, her tarafını karanlıklar kaplamıs, basbayağı bir tekerlek şeklinde. Gelecek nesiller, mehtaplı gecelerde: «Ay dede, nur dede, eğlun, kızm çok dede» diye eivıldasan tatlı çoeuk seılerinin de levkine varamaz olacaklar. Gelecek nesiller «Ay gordü m Allah, Amentü billâb» da demez olacaklar. Ay, İnsan eliyle göklerden silinince, belki Avlık mefbumu kaimıyacak, aydan aya tibiri unutulacak, takvimler Ay esası yerine baaka bir prensipe göre düzenlenecek. Daha bir çok «eyler aklımdan geçti. Baktım, hepsl hayal, hepsi fantezi. Sonra acı bir s e y düıündüm. Feza yolculukları bahsinde bizim i'rabda mahallimizin, daha nice işlerde olduğu gibi, faaliyetleri uıaktan tema 5 a etmekten ve iste böyle işin aiayında olmaktan ibaret b u l u n a ^ n n a ı Haradi VAROGLU TEŞEKKÜR Orrier Hikmet Güneyman'm Güzelliğinl korumasını billyor.*) Gune| »• rSıgSrdao yonmif kuro cildinl Tekoion kremi ile conlandırmijtif. Slz de cildiniz* Tokalon kremi totbik ederek yumujotmoya «• güzellc]tirme$a goyro» ediniz. Her. okjanı beıleyici Bioıel'i îhtıvo «d«n Tokaion gac* kremini. her «aboh lo Tokolen yQ§sıI gündüz kremini kullonımz. K I M bir zomondo clldiniz tertemis «• kodif» gibi yumu|ok o l o coğını hoyf«tle g&recekıiniz. Receb Turgay ve TATBİKATI PAZAR POSTASI'nda PAZAR POSTASI ÇIKTI 36 ile Başlıyan Telefon Aranıyor Kadıköy, Söğüüüçeşme civarında kullarulmaya müsait bir telefon aranıyor. Devretmek istiyenlerin 44 8213 OTOSAN adresine telefonla müracaat etmeleri rica olunur. Evlui 18 Rebiiiievve' 14 Devren Satılık Yazıhane yanında E. J11.24; 5 51 Piyasanm en iyi yerinde Büyük Postahane iki oda telefonlu cadde üzerinde. Müracaat: Saat 913 arası Telf: 21 49 11 ii | 9.21,12.00ı 1.32 i 3^7 9 40 48 AY D T A K S İ T L E «Faizsiz» kadar olan Sirküler isteyiniz. Bostancı Kartal arasında Ankara asfaltından deniz kenarma «ahada «atılık. parsellenmiş her seseye uygun arsalar. Bostancı Fmn Yanı No: 538 Istanbul. | 5.41112 08'15.33'IS. 15 1947 Müracaat: EMLÂK ve TİCARET A. Ş. !!l!!:i!!illllilll[llllll!illll!!l>ll!>ll!il!".!lllil>!!lr'.!L!llllllll!l!l!lill!llllll KOLÂÖMÜR Her yaşin seveceği ve zevkle içeceği, tam yağlı inek şeker ve kakaodan imâl edilen yeni bir ÖMÜR mamulü. ŞOKOLAÖMÜR her yerden arayınız. sütü •••••••••••••»••••••••••»•»•• CUMHURIYETİN TEFRÎKASI: S5 ••••• •^•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••^ *•••••••••••••••* bir ucuna gümüş ışıltılı yollar bırakarak gidiyorîardı. Az sonn gıizden kayboldular. Sonra da sesleri kesildi. Ali gülümsiyerek şaşkın kalmış çoculdara, hayran kalmı; karısına baktı: "Bunlara uçmak derlcr askercüıkte. Icine viız adam, bin adam. iki bin adam, bir ordu biner. Her bir askerln eline bir bomba verirler, salarlar gâvur köylerinin üstüne. L'stlerine yağan bomhalar gâvurları kırfacana çcvirir. Taş üstünde taş koma*. Gordün ya, göz açıp kapaymcava k^dar da kaçar gelirler. Dediler ki askerciüktc, bunların en zorlu binicisi Türklerden olıırmuş. Askercilikte, bizim c?vu!j, Ali, sen de bin de gökvü.» ;ne doğru bir havalan. dedi. A"nin çavu'şum. eüni ayağını öpryîm, ben binemem, düşerim. ^(üm. Ca' us gi»!dü. Ulan, det!;. ona ucm»k HfiUlcr. Allthın lıir hikmeti, dedi. hiç düşer mi insan? Dü^mesin amma ben k!r!em»m Çavuşum, dcdim. Ça\ uş bir güldi, bir jrüldü ki. A'i df»î »°n >'» «f'i ' « » •" yiiıek bir sdam sanıHım. Halhııvsam kî f"s rıl<*m. Çi ıı"m. rledim, yiirek deyince avağm yerde olmalı. Kuş giM gökyüzünf cıkmışsm, ona yürek neyler ki?" Elif geldi kocasımn yanına UMilca oturtUı. Çrıcuklar da geldilcr yanına sokuldular analarınm. A'i anlatıyor, süHi.Mir. ?nlatnor se\ iniyorclu. Bu uçak işini, çavuşuyla aralarında geçeni çok anlatmıştı. Ne kadar çok anlatmışsa bütün köylüye o kadar dinletmişti. Kimse bıkıp usanmamıştı uçmak lâfından. Ayaklannı. perişan anasını. pamuğu, Adil efendiyi, deyyus Muîıtarı, boynu kalın Delice Bekiri, bitme.ven yolları, hepsini unutmuştu. «Yürek dedigin jürekse eğer. yerde de olsa yürektir, gokle de olsa, deniz deryada da olsa. Hiç sövleıne, Çavuşum, dedim, bineırtem. Varsa eşer. benim yiğitüğim topraktadır. Canımı kuşun kanadma güvencmem. Omın içine binenler, ana kuzusu değil mi, dedi. Çavuşum ana kuzusu. dedim. Bizim ordumuzda bıınlardan çok, dedi. An gibi var. Hani pamuk topladıydık bir yerde. Dümdüz bir yerde. Sizin köylü de oradaydı o yıl. Bir pamuğu olurdu oranın, amanallah! Amanallab; Kar yağık gibi dünya. Aklında mı, ortasından tiren geçerdi. Adına Misis derlerdi L'Iu bir su akardı. O düzlüğü bunların yuvası yapmış hükumet. Her sabah. arılar çiçeğe dağılır gibi. bunlar da yuvalarından dışan uğrarlarmıs avrat. Ein tane. iki bin. üç >)in, dört hin tane. say savabilirsen, ovle cok. Gökyüzünü tutarlarmış. Buîuttın aynısı. > Basım göğe kaldırdı. L'ç tane çumiiş yol. goğün uzağında salınrııs kalmıştı. <Js;te avrat, cmlar kendilerine böyle yollar japarlar. Bir daha gelince Marını şaşırmasınlar diye. Biı yakmdan görsen onları ağzın ayrık kalır. Her kanadı bir renkte. Mor sarı, yeşil, k.ıını/ı . Yaradana kurban olduğum, bir ışıldar, renkler bir döner ki alından moruna. bakamazsın. Alaman demiş ki, pravo Türk milletine. Yiğit millet, Demirgırasi millet, akıllı millet demiş, biz demiş, bıınca yılın Alamanı olalım da Türklerde bizden çok uçmak olsun. demiş. Avrat sana deyım ki, gece de uçarlar bunlar. Kırmızı. ak, turuncu, yeşil ışık takar!ir. Göğün yüzü parıl parıl eden renk renk yıldızlan döşenir. Bir görmelisin kî, bunlar hep birden uçarken! Gece görmelisin. O Incirlik denen yere varmalısın bir vavmalısın ki . Alaman demiş ki, bundan böyle, elinde hu kadar urmak variken gayrı bu Türk milletiyle başa çıkıl . ma/, demis. Bundan böyle Türk milletiyle harp edilmez, demiş. Bundan bövle demikrasi sayesinde Türk milleti yaşadı, demiş. Her günde yüz tane uçmak yapan adamın sırtı yere gelemez, arkadaş demiş. Bitti gayn demiş, Türk milietine harn yok. Nutuk çekmiş ki milletine yüksek milletim demiç. bakın şu Türklere, ne kadar uç makları var, harpten kıırtuidular. hiç kimse gayrı onlara yanp«^ım7. Bi' de öyle olalım, demiş. Bizim Çavuş da iiyle derdi. (Arkası var) • MEVLİDİ ŞERİF Eşım merhum İSMAİL SEKBAN'ın • • • Yoldan kimsecikler geçmiyor. Ipıssız, İn cin yok. Her yıl bu sıralar yollar böyle ıpıssız olmaz, Çukurovaya inen köylülerle dolardı. Belki Koca Halil yanılmıştır. Yanılmıştır da pamukların açımına d&ha çok gün varken köyliiyü yola düşürmüştiir. Oyle olsa ne güzel olurdu. Köylü Çukura iner, açmamış pamuk tarluının kıyısına çarda ğmı kurar, gözlerini pamuk fidanlarına diker lıeklerdi. Çok eskiden, Koca Halilin hastalığında da böyle olmuştu bir kere. Öbür köylülerinse hiç oimazsa her iki yılda bir başlarına bu ha) gelirdi. Pamuk tarlalarının kıyısına {ömelirler, açılan knzaları teker teker sayarlardı. Bugün beş, bugün on, on heş, bugün y\n tane açtı. Açanlar gün geçtikee eoğslırflı. B!r sabah erVpnrten 2irürlerdi ki, dünva apak kesilmis kar yağtk gibi. Ali, kabarraış, şişmi; ayakla rına yağ sürmüş, günejin alnına uzatmıştı. Yarı aklaşmış, uzamış saknlı tozlanmıştı. Güneşten gözlerini kırpıştiriyordu. Kısmıştı. Oluktan su akıyordu. Uzakta, dalları bükUlmüş bir çam ağacının yanmış yerinden sakızlar sızmıştı. Boz topraktaki olların çoğu kurumuştu. Ali uyandığındon bu yana ağzım açıp kimseye bir lâf etmemişti. Hep düşünüyor, içi alıp alıp veriyordu. Mcryemce Karı da oluğun öbür yanına, uzağa yumulmuş ka!mıştı. Kıpırdamıyordu. Gözle rini açıp da Aliden yana bir kere olsun bakmamıştı. Elif ilerdeki tek alıç ağacına sır'ını dayamış, çoeukların gömleklerini, donlarını çıkarmış l>itlerini kırıvordu. Güneş. bahar güneşi gibiydi. Ortalık durgundu. Yaprak kıpırdamıyordu. To osuıı denizden yanma geçtikleri l>elliyrti. Bitleri kırıyor. kendine, çocuklarına arıyordu. Meryeraceye de yiireği parcalanıyordu. Hele kocasımn yüzüne, şişmi; •yaklarına bakamıyordu. Şöyle uzunca bakacak olsa, gözlcri yaşarıyor, tıkanıyordu. Elinden gelse hepsini sırtına alacak, Kuş gibi Çukura indirecek, pamuk tarlasının kıyıcığına konduracaktı. Çocuklar çırılçıplaktılar. Anadan doğma. Toprağa oturmuşlar konu^madan, mahzıın, ormanda buldukları sakızı çiğniyorlardı. Göklerden uzak bir gürültü geldi. Başlarını göğe kaldırdılar. Meryemce kıpırdamadı bile. Çocuklar çığlık attılar. ayağa fırladılar. Ali için için giilümsedi. Elif, elinde çocukların giyitleriyle Alinin yanma vardı. Alinin gözleri gökteydi. Oylece bakıyordu. Elif de durdu olduğu yerde göğe baktı. En sonunda Mer'emre de başım kr,!d:rMIŞ, göğe bakıyordu. Çoeuklar da babalarının yanma geldiler. Yiizlerinde yarı korku. yarı sevinç. Elifin yüzünde de ancak hayret, azıcık hayranhk. Uzakta, göğün öbür ucunda, üç tane jet, goğün bir ucundan vefatınııı 6 ncı seııei devri'. e^i ve peder. validesi. kerimelertn1 ve diğı r akrabalarımın istirahati ruhları için 18 9.959 cuma günü cuma namazını mütpakip Bogaziçi Sarırer Camü Şeri! finde Mevlid ve Hatmi Sfrif i duası icra edileceğinden arzu eden akraba ve dostlarımız l'f din kardeçlerimizin teçTiflTi rica olunur. SEKEAN \İLE.I Kayın ve Meşe Parke Uımımî SHtış yerleri: TA\LİT 1 Istanbul 44 34 31 Ankara: 18000, İzmir: 24168 =^f CUMHURİY£T Nüshası 25 Kııruş ABONE ŞARTLARİ Türkiye Harid Lira Kr. Lira Kr. 75 00 150 00 40.00 8100 22.00 44 00 Basan ve yayan Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazptecilik Türk Anonim Şirketi Cnğaloglu Halkevi »nkak No. 39 41 Sahibi Senelik « ayhk S »5"llW NÂZİME NADİ Yazı i ş l e n m fı'lpn ırlîre eden Mrs'ul Mıicikir ÖMER SAMİ Gszrtı=mi7r gondoriîen e\ r. k ve v a zı. lar neprodılsın erii'^ı^si.ı inde cciı!m^x. İlânlardan mesuliypt kabul edilmeC ^•••••••••••••••»••••»•^•••••••••• •••••••• ••••••+»•••»•••••••••»•••••••••••••••••••'»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear