25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OÖR1 CUMHURtYET Ruslar cumartesi günü saat 3 de Lunik 2. roketini fezaya İırlattılar. Bu reket, oeak aymda atılan Lunik 1. den başka bir rota çizdi. Cihaeları, bilhasa teieflnetreleri çok güzel işliyordu. Hızı gittikçe azalarak Aya yaklaştı. Bes saatlik yeleuiuktan sonra (cumartesi saat 16 da) dünyadan 101.000 küometre ulaştı. Sıra da insanlarda. Ameuzakta idi. Yolun üçte birine ge rikada. çaşitli çetın testlerden sonUnce, dünyadan görülebilmesi ıçin ra seçilmiş 7 genüllünun bir beklediğini biiisodyum buharı saçtı. Sovyet Gür •marş!» saatini cistanında. dağ astrofizik rasatha yorsunuz. 30 35 yaş arasında, zenesiıide bir Rus âlimi bu 450 kilo kâları deha derecesinde, en ağır jnetrelik sodyum bulutunun fotoğ şartlara katianabilecek kadar sağrafını çekrneğe muvaffak oldu. Rs lam yedi erkek. Jçlsrinde bir tane ket o gece Türkiye saatile 23 u bile kadm yok. 2 dakika 24 saniye geçe aya vardı. Dün bir Ingiliz ruh hekimi yepVe ayın sessiziik, durgunluk, bu yeni bir iddia ortaya attı: «Kahar denizine düşüp parçalandı. dınlar trkeklerden daha iyi fcza Bu harikulâde harale ile ay yal yolcusu olabilirler. Çünkü mutlak culuğu artık bir hayal olmaktan sesizüğe ve yalnızlığa onlardan çıkmış bulunuyor. Aya insan ayağı daha fazla dayanabilirler.> basmasa da insan zekâsının eserı Bokter Stanley Snııth bu karara Feza yolculuğuna erkeklerdcn fazla kadınlar dayanabilecekler Bir Ingiliz ruh hekiminin yaptıgı tecrübelerden aldığı neticeler 19591960 K t, S I M L I R O M A N YUNUS NADI DİL VAVAMIZ denemelerin netieesinde varmıştır. | 9 u erkek. 11 i kadın 20 genüllü ses geçirmez bir odanın tavanına asılı gene ses geçirmez birer kabineye kapatılmışlardır. Kadınlardan biri buna dört gün katlanmış, fakat profesömn tâbirince şaşkın bir halde hücreden çıkmıştır. Erkeklerin içinde yalnız Gönüllülerin hepsi sun'i feza yol bir tanesi kendisine rakib çıkmış, culuğunda hakiki kâbuslar geçiro da yalnız iki gün kspah kala diklerini söylemişlerdir. Kadıniar bilmistir. bu konuda erkekler kadar hislilik gostermemişlerdir. Feza kobayları sessiz hücrede, O halde? Feza yolculuğuna kagerçekten, bütün tahammülü yıkacak bir hayat surmüşlerdi. In d'.nlann çıkması daha dcğru olasanı çileden çıkaran, deli divane eaktır. eden bir birtevıyelik içinde yapa yalnız saatler bitmek bilmiyordu. Yarımn feza yolcusu bu sessizliği ve bu ölü durgunluğu göze alacaktır. Tecrübenm hakikate yakm olması için feza kobaylarına, hücrede kaldıkları müddetçe siyah gözlük taktırılmıştı. Çünkü. yıl dızlararası yolda güneş ışığı yoktur. Ayrıca ellerine, ayaklarına tüylü eldiven ve çorap giymişlerdı. Bu şekilde dokunma duyuları bir hayli zayıflıyordu. Bu da yolculukta çekim kuvvetinin aazlması yüzünden zayıflıyacak oian bu du%'arlara uymak içindi. Türkçenin özleştirilmesi meselesi Yazan: Mehmet Tuna Emıe i flZRÜİL annması ve iiıwıııım"«i!iımıi(nım!«ıııii!nı Yazan: SL'AT TAŞER DER K I . . 12 imilllilUIIIIIIIIHIIUIIIHHHIIllTr Resımleyen: HÜSEYtN MUMCÜ Atalarımız Batıva göçraeden ön.(AİVından kar), Saatı Semen Fâm ce Türkçe ile anlaşırlardı. Çince I ' V*sfı terkıbi. Yasemın renkii saden. Tibetçeden, Saka ve Süğdi , «tler), Udı Mükevkep (Yıldızlı ud) ve Böylece dâvamız bir daha cıkmaza gırdi. Buüdan sonra Türk dilinin annması, özieşlırilmesi. yolunda sonuncu ve kesın davranış Alaıürk'ün davranışıdır. Türkçenin gelişmesi kanaatirace nası! oiacaktır? Türkçemizin gelışmesi annması üç şekilde olacaktır, Aı Bıreycı Çabalar. r!) Grup Çabalan. Cı Topyı kun Çaba. Bunları teker teker inceliyelim: A) Bireycı Çabaiar. Dar bir sahada, çalışma ımksnları yetersizdir Yoicu: Doğarak güniiıı var dah>. Topluma etkı etme?i kolay değilVijecek ekmcğiu, içecek suvun, dir Bireyci çabalar grup çabalarıLyuııacak uykun var. na önderlik edecek ve onların çaHele tiîkensin kazaııda a fin, balarını topluma duyuracaktır. Kalınamn K»nıleoek düfü n.. Bıreycj çabalara mısal verirsek onların naeıl bir çıkmaza girdiklerini görürüz. Firde, Ezin, Eşingen. Bingemek. Teyrence vs. Bu şahıs bir yerın. eabatar'.a bır bolgenin lisanı üzerinde duroıuş ve bunları elde etmiş. olur da bir bölgede kullanılan bu keiimeier bütün topluma teşmil p ş >eni n a z ı m ş e k i l l e r ı a î d ı k . Başlı j e a ı i ı r ? Ve b u t o p l u m d a n b u kelicilgrı, Gazel, Kaside. Mesnevi v e ] m e | e r i Türkçe dıye tutmalarını RubHİdı, Islâm dünyasmm müşte , b e k l e m B u h a m b ) r hayald.r gerroK tıazım çeklı aruzdur. Aruzda ı çekleçmesı ımkânsırdır. yarım ka'iye voktur, fakat redıf' Et Grup Çabaları. Bu çabaların vardır. Onlann kafıyelerinde ses [ başında Türk Dil Kurumu geliyor. linin kaısısı.ıa scslı, eessizin kari Türk Dil Kurumunun »yda bir çı çisına sessız selecek, âhenkler bir kardıjı Türk Dili adlı dergıde, bıirne ııyacuhtıı Türkçe ile bu arasıra Arapça ve Farsça kelimeyüzden aruzla jiir yazmak cok zor lere, Türkçe karşılık koyarak lidı^r Ya?ı!«r..a imaleler çok elur. sanımızd^ki yabancı keümeleri at şiir^n âhcngl b;>ulıjr Fuzuü'nin miğa çalısırlar. Fakat istenilen Türkçeye verdiğ: büyük deger se çekilde muvaffak olmak «atnana beosiz crftilcır Şiir ana dilini şu ve uzun çabalara bağlıdır. MetotDcli Dunırul: N»? Bana «o^dttjı vermek ha? Urla ve heytc;nla teviyordu. Fu lu ve si^tematik çahşmaları saye(iel öyle ise. ben liikeir.vinı scnin zuli diyor kı «Sjırjn daha çok Fasinde çabalarından bir netiee alBilirfylın şurarıkta i|iiii! rij' ile iı yleıimesi, Türkçe şür maları b°k!enebilir. Ulkümüzün Deli Dumrul kalın kabzalı kılıcmı çekip var hıncı ile yolcuya soylenıep.in gü(;li ğündendir. Fakat eery,ekleşmesine bugünkü çabalan ham'.e edeıte de, yoltu, herkıtti hayreltp bırakan bir ç*viklikİ£ bu b^ri, AIlah:n ytrr!:mıyle bu güçlü ile ysrd'.m etmelerine p?k imkân hijnieyi bo^a çıi»anr. Deli Dumrul köpürür, küplere biner. Yolcu, ğU ytnpceğ/m, ilkbahar olunca, yok gibi görülüyoı... »slâJTiefe a'.ayh alaylı gülmektetiir. Vurulduğu yeıden se« getiren aç nasıl dikender gül yaprağı hâaıl C) Topyekun Çaba. Topyekun astana hükmünü geçiıen, kal'.n kabzalı kılıcmı öfkesinin örıünds oluvsa. b<n de diken gibi sert sai çaba nasıl olacaktir? büsyip kara toprağa al kan içiren, bir nârada vsr haunını yok nılsn Türkçe ile gül yaprağı gibi; \) Her ilde bir komii.von kurueden; vanşmda yeld?n hızlı, vurufunda pek gozlü, kırifinda ımıniııce şiirier söyliyeceğim» diyen f:z, par.sbında Mmansız Deli Dumrul şöyle bir.toparlanır d» d«r ki: fıir lıu büyük, miüî ulküsünde 2) ile bağlı her jlçede bir koBiuıa dn Deli Dumrul demoinler, ziyajfsiyle muvaffak oldu. Diger n.ısyon kurulacak. Sermezgom efcer leşirü! jaırler Fuıtıli düşünmediler, 3) tlçeye bağiı her bucakta bır Sıkı dur ihliyar! onlar Arapça vf Acemceden ge komisvon kurulacak. Gb'ziim kaıardı artık.. len hazır keilmeier varken niçın 4) Bucağa bağiı her köyde bir E'intie kılıç. içinde hmç, döner bendeleıine: ot ırup ujr,,;;ırlar, Türkçemiz ya komuyon kurulacak. Durmayın öyle alık alık, vaş. yavaş şarap ve kadın güzel5) Bu konıısyonların çabaları il Ötiiıı beni. koltuklayın! liğini terennüm eden gazeller için konıiucnunda toptanacak. Bunlar Arlmı KÜcüm kuvvetim. de eridi gittı. Artık lisanımıza A s'sifmatık v ? m^to'lik çabayla bir Ba caıı alıcıyı yoketmeklir niytim! rapça Farsça kelime ve tamlamaBendcler korku ile şafkaılık arasında bocalamaktadırlar. Yoleu İse, IJT, Far&ça vasfı terkıbiler hâkim Selâmette hâlâ gülmektrdir. Deli Dumrul daha da öfkelenir, benıljn büyük komı^yonda di. Meydana gelen bu yeni lisgna dclerin» bağırır: •Omıanhcs, rhelez lisari d'en'yor'clu*. St «utartınız u^aklar? arnk îa.rı ^cklıni almış olan say•Nesre gelincp, 15 ınci asırrta başDilinizi nıi yuttunuz? 1<ın >iıyük komisyona getirecek. lıyan sanatkârâne nesir Sinan"Pa. .iaHHıufc ayü^üstu «lup gittiniz! şayla başladı. Yavaş yavâ'f^e'rfVi.' . . . i ü Ü l r r d î i î gal"»!? t r m r i l r i l r r b ü Ba£<ınn da yaşadı İıaıa bileyim. bilhassa 17 nei yüzyılda N'erkisi vıik k.m,»\onu meydBna getirdikten sonra, ıllerden gelen saylar Bu sözler yolcunun alaylı kahkahaların* daha çok alay katar. B«ile Veysi elinde çok özerıtili, kori yanda Deli Dumrul da öfkeainden ha kudurdu, ha kuduralay kolay anlaşılmaz hâle geldi. birle>(irilecek, tekrar »özden seçicak gibi olur. Yolcuya şöyle der: Söz v« sanat oyunlarına ilk plân rjlecek tasfiye edildikten sonra büyük bır lujat çıkartılacak, BöyBil ki bu son Riıliişün, da yer vererek, duygu ve düşün ) # c e Türkçülüçe doğru Kargalara yenı olacak leşiıı! ceyi ikinci plâna atan bir nesır j dlm\ar atılmış olacak bu sırgda. korkunun bağladığı dilleri az buçuk çoıülen bendeler haline gelivcr. Bu gibı süslü yaBu saylar halka nasıl duyurulaafilamsı ağlamsı şu beyitleri mırıldaııırlaı: zılara miinşivâne ifade deniyordu. cak? Devamlı bır Hergı çıkarıla17 ncı asrın tarihçilerı de, görvjyo. cak Senenin muayyen bir haftaruz ki zaman zaman miinşiyine finda büyük bir kampanya açılayazmaktan kendilerini alamamış etk Halk bu sekıld? çahalaradn lar. Briylece öz Türkçe yavaş ya höocrdar »dildikten sonra, MEHvaş unutulup gidıyur. Türkçemiz MET KAPLAN'ın düsündüğü eisadece, halkın konuşma diliyle. bı (21 Türkçede kullamlan bütün halkm edebiyatmda yaşıyordu. ioine alan büyük bir Türkçenin önemini belırtmek için lug»( yapmalı. ça'ışan Tataylı Mahrerni, MercM 1) llki.kuldan Universıteye kamek Ahmet, Edirneü Nazmi, Ay. (\,r bıır.ıiıldan bılınmeti lazım ge> dmlı Visâli gibi şair ve yazarla lenl.ri • tspıt etmek. rın bireyci\alışmaları vardır. Tan r SM ıt sevivesınde bılinzimatta Şinasi tek başına çıkardı mfii gereken kelımeleri öğrelmeğı Tasviri Efkârda zaman zaman ye ealışmak. dıllerinden sızan kelimeler. Sanskrit, Pehlevi ve Süryani dillerinden gelen din terımleri, gene Altay grupunun bir kolu olan Moğolcadan alıntılar dilimızi deği.stirememiş öz yapısını bezamamıştı. Bu güçlü dil bıı ara nasıl oldu da anlaşılmaz bir biçime girdi?<l). Orhan Hançerlioğlu'nun kendi kendisine sorduğu bu suale cevap vermek gerekirse. Türkçemiz 9 uncu yüzyılın sonunda islâmlığı kabul etmemizle bozulmağd başlanııştı. Bence Türk çemizin ikinci plâna atılrnası 1112 nci asırrian inoaren olmuştur. 12 nci asırda tasavvufı edebıyatın ya uinda L^âdinî edebiyat doğmuştüLııvan Edebiyatı dediğimiz bu yenı ctreyan, islâmi tesirler altınrta doğnıuştur. Bu edebıyatta Arap tan gelfn Acemde gelıçen bir ztvkın teslrı bilhassa mühimdir. Dıvan Edebiyatı artık halk edebij^tı ananelerinden ayrılmıştır. Divan Edebiyatmm vezni hece defıl aruzdur. Nesir de degişmeye b?şlamıştır. Acem edebıyatından ( Uç ıesırn. Ve hep ayın 3 cumle. I>te Haitı'de «Dunyanın en mesut aşkı» na eriştiğini söyliyen meşhur aktris Martine Carol'ün hikâ«Onassıt taFafından gelmıyerum yesi. Ister hayat hikâyesi dıyiniz, amma sizden Callas'ın bır portre isîer aşk. sıni yapmanızı rica edeceğım. Bır fotoğraf kolleksiyonu getırdim. Portreyi tahta üstüne yapacaksınız amma tıpkı Callas'a benzesın, dedı ve gıttj. Şımdı Onassis Callai hâdısesi çıkalı ben kendi kendıma soruyorum. Sakın bu, milyarder armatörün soyledığı «Uçün çü adam» olmasın.» (Onassis, CalJas'ın belki bir «Uçuncü atiam» ı sevdiğini »öylerniîtı ya). Ressam. sıparı^ı a.dığmm üçün£H gunu portrByı bıtİFrniştir. Pejinde, eakıden bır yığın küçük skandalîaF. bugua bir koça ınacera dedikadusu surünen soprano, bu resiHitie, bir ak^am tuvaleti g:y miş, Elinde bir maîke. Ayaklannın dıbınde bir sfenks. Kendi de Eyıül 1349. Martine nejeden pıbu sfenks Kadar esrarlı. Prens hâi* müştÇfİnin gelmesini bekliyor. rıl pırıl. Uzun yüzlü bir sporcu ile evlendi. Sabrı tükendiği için Onasis'e yaz(Adı Steve Crane). mif. Eserini bir milyon franga satIspanya asilzadeierinden «Uzun boylu. ince. çok Uibar bir mak istıynr. Şrndıye kadar hiçbir Santinago bu kadar yüksek bir Comrano Farıs'te res İnsafldı, dîys anlatıyor prens. Ince po: tre samhkla havatını kazanmaktsdır. bıvıkları vardı Sokakta CadîUac'ı fiat .isiememış amma: Bılirsiniz Bir zaman evvel kendisini esrarlı bekhyordu. Adını sövlemedı am ya. diyor, aşkın gozü kor, kendi bır adam ziyaret eder: eorçıerltir.» Bu tablo kimi bekliyor? Dünya Hadiseleri J yıida Iıir Kediler lçklye daha fazla dayanıyorliir «Muhitlerile kaynaşmasını bilen, yafatılıştan dinamik ınsaniar içkiden sakınmalıdırlar. Hele araba kullanacakları vakit.» New Jersey Ruh Tedavisi Çnstitüsü psikoloğu doktor Cyril M. Franks muhtelif tipte insaHÎarın alkele karşı gösterâıkleri mukavemet derecesmi ö*çtii1cten sonra bu kanaate varmış^ır. Doktora göre: «Hareketli. neşeli insanlar münebbıh.ere, bilhassa alkole karşı zav.ftırlaF. Hayattan zevk almıyan. içi karışık. dı$ı sâkin ınsanigf ise aUole dayanırj^r.» *** Payvan bütün karaijterini kaybe Fakat Gerçek köpek sahiplprine enteresan tavsiyecje bulunuyor: «Kopeğinizi cezajandırmak buriyetini duyunca yerden kaldırıp çiddetle sarsınız. Bu enun için en büyük ceza olacaktır. Dıkküt etmetJıniz ıni? { k köpek. boğuşuri ken muzaffer elanı daima sbqrünü ensesinden yakalar ve hoyratça sarsar. Fakat bu eğitim metadunu tık sık tekrarlamaya kalkışmayınıı. Haüs Fransız nıamulâtı rnakineleri Eğer kedi, ya da köpek yerlerse Efer kedi ya da kepek yerlerse BİF Almam. kedi ya da köpek eti ve,rs* ıltı ay hapse mahkum o'acaktır. Iaşe ve Ziraat Nezareti jon günlerde bu kararı almış ve iiân T r ç Ş KS1' "jââFtijTş fd etmiştlr. Sebebi şu: «Bu hayvanlar insartlara »ev.gı ile bağlıdıriar. pıru p'rîr'TIzun yüzlü bir sporcu Kendjni seveni öldürmek insanlık le evlendi. 4uygularına, ahlâka aykırıdır... (Adı Christian Jaque.) Karara ıtiraz edenler «Amma, demişlerdir, pekâlâ at eti yıyoruz.» Bakanlık sezcüsü buna şu cevabı vermiştir: «Atların insanlarla münafebetı kedi, köpek gibi degildir. Siz hiç bir dıvanda yatan at gordüHÜz mıiîı * * * Köpeğinizin size itaat etmesini istiyorsanız Ingiliı zeolojistierinden Kadınlar baş kaldırınca Ev kadtnları baş kaldırınca bakınız neler oluyor. New York'ta bırduzıne hanım, eturdukları evin önüne otobüs yolu açılmasından fena halde sinirlenmişlerdir. Sandalyelerini kaptıkları gibi yolun üstüne dizilmîçler Otobüslerin önüne barikat kurmuşlar. Araba Ağustos 1959 Martine neşeden burunlarının dibine yaklaştığı hal pırıl pırıl. Uzun yüzlü bi sporcu de yeFİerirtden bile kıpırdamamış Ue evlendi. (Adı: Arıdre ıiUI!UIIIIIİ!lll!l!i!l!i!IHII!!JI!l!l!!llHnai!l!!^ Rouveix) M A R O T uh'iP: ternizleme, ayırma Satışa arzedilmiştir. Yegğne ithalâtçısı ORHAN KAZANÇHAN Galata, Tünel caddesı 74 Telgraf: Kazançhan İstanbul sade bir dil kullanması veya «Gii 31 Bunları öğrenmemıj olanları derek umum halkın kolayhkla an daha yüksek sınıflara bırakma K O R U Y U C Ü MEJLDEVSE Ş B A L M E L E K L E R : Y£TIŞ> A ^ MİNİKLER J\ ODAOA 81 R R H£PSİ D VİNC A 'DALYA VAR ÇJKMAĞ* a;:!!Hli:i!!!l!l!lllıll!i!l!il!HIIÜ<l!llllllllillilliKU)UHIllHIIİIIIIIIIIIIHII!IIİIU!niiHlllW^ Y OSCAR: livebileceği bir lisap kullanmak mak. Mehmet Kaplan'ın düşündüisîemesi, kunu&ma lisanıyle yazı ğu gibi öğremıieıin ve aydınların lisanını hjğdaştırmak istemesin da bunlardan faydalanmalarını dendi. 1900 sene»ınde Şemsettın sağlamak lâzımdır. Şimdi dığerlerinin çatışan fikirSami. Kamusi Turkîyi yayınlarl'en sadeleştirme fıkHnı de ortay at lerinı gnzden geçirelim: tı. Bundan sonra 190B de IslanbulA) Oztürkçecilerın, bunlann fıda Türk dernegi kuruldu, bun Ki,(eıl bence hepimizin dileğidir. lar da fikırlerinde çelişikliğe Hüş. l'p'fiK bu nasl dacaktır, hangi tüler Sonra Omer Seyfettin'ın Se metot ve çabayla olaeaktır. Buntdeal lânikte Genç Kalemler dergisinde lara cevap vermek güçtür. t k ' U çabalan vardır. Omer Seyfettin'in istediği yazı diliyle kuım»nu dı. Bl Sadeleştirmeyi üeri sürenlini hirleştirmekti. Bunıı hangi ler İ»e. bunlann fikırleri de mumetodu takip ededek yapacağırıı haidzacı'ara kaçıyor. Bunlann fikararlaştırmamı*tı. Ziya Gökalp'in simdilik doğrudur. Türkde duşünceleri çelişmelerle dolu çemiz armmağa başladığı zaman idi. Arapça ve Farsça keiimelerin dilimizde bulunan bazı Türk gradilimize yerle.şmesinî yerinde bu lutrıne ve fonetığine uydurulmuş luyordu. Türkçe köklerden keli, kclınıeler nrıtacak. bız onları mec me üretilemiyeceğini söylediği buren lisanımızdan atacağız. halde. Arapça ve Farsça köklerC) Muhafazacıların fikirlerine i den Şe'niyet. mefkure gibi kelime gelince, bunlar köhne yıkılmış küler üretiyordu, Serveti Fünun E lüstür bir ülkü peşinde koşmakta debiyatiyle lisanımıza bir takım dursunlar. Platonun Idealliar dünFransızca kelimeler de girdi. Ser yasında dolaşıyor olmahlar. Zavetvi Fünuncular niçin Türkçe ma.nla onlar da bizim ülkümüzü yazmadılar? Bu lisanı kendi dün benimsiyeceklerdir. ya görüşleri için kâfi derecede işGönül ister ki Türkçemiz annlenmiş bulmadılar. Hattâ eskile sm. sadelejsin, dev adtmlarla bu rin kullandığı kelimelerle yetin ülkümüzde ilerliyelim. mediler de, onların kullanmadığı kelımeleri ahp kullanmaktan çe(11 Varlık meemuası, sayı: 475. kinmediler. kelimeler o kelimeler, sayfa: 4. fakat bu kelimelere verilen mânâ j (2) Türk Yurdunu. sayı, 3. saybaşkadır. MISAL. Berfi Zerrin fa: 49. Bendeler: Ağaınız Deli Dumrul, Yiğitlikte teksin. Az gelir saııa bir Az rail! Kaldır kılcırı. var ile »i. Saııa karşı dur an cezasını çeksin. Bu sözlerle bileğinHe kuvveti. baksşlarmda hiddeti daha da «rtt".n Deli Dumrul, hâlâ gülmekte olan yolcuya der ki: (Arkası var.) eUGtİNKÜ PROGRAM A.NKAKM 6.57 Açıîış ve Program 7.00 Sat>ah ö?e! programı 7.45 Haberler 8 00 Sabah özel programının devsmı 9.00 Program ve kâpanış. , 11.57 Açılış ve Prpgram 12,00 Çeşitli sololar 12.,";o Sevim Erdi. den sarkılar 12.55 Serbeat saat 13,00 Haberler 13,15 Hafif şarkılar 13 30 Ssrkılar 14,00 Çejitli melodiler 14.30 Saniye Candan türküler 14,45 Plyar.o ile caz 15.00 Güneri Tecerden şarkıiar 15.15 Gitar soloları 15.30 Hafif melodiler 16.00 Program ve kapanış. * 16,57 Açılıs ve Progr;n 17.00 Nerinıan Tiifekçiden türlsjler 17,15 Köylu kardeşlerimizle basbaşa 17,20 Ineesa2dan Şehnaz F»s. İı 17,45 Hadyo ile ingilizce 18.00 Akşamın karma müziği 18.25 Serbest saat 18.30 Nes'e Can'dan şarkılar ve sa7 ef«rleri 18,55 Serbest »a»t 19.00 Haberler 19,15 Tarlhten bir yaprak 19,20 Stüdyo 4 ten mplodiler 19,25 Fikret Kozinoâ'undan şarkılar 19.30 Ziya Taskentten şarkılar 19.50 Dini . Ahlâfcl musahabe 20 00 Kıbrıs sasti Î0.15 Badyo Gazetei 26.30 Serbest saat 20.35 Piya. no ve Kiaviol's Ue melodiler ai.00 Serbest saat 21.13 Haf.f ınuzik 2; 3ü Küme Fajıı 2. "0 Serıfopik müzik 22 45 Hatyrler 2300 Gece koneri 23 30 Miu zik Ekspresi 24.00 Progrmn ve köpanış, İS'1 AMtliL 7,27 Arıiış ve Program 7.30 Karijik sabah tr.ii ği 8,00 Haberler 8.15 S3rkılar s,30 Ssnsonlar 8.45 Türkü'er ve oyjn havfl3rı 9,30 Kîparış, 12,27 Açılıj ve Progrrm 12 TT Kı^Lik Orke'tr» 12.S5 Küiik Sriiiyotf»r> bes dakika l?,00 Sr kılaı : 5aMh DizrT 13 30 Haber>r 1H.45 Saz eşerlpri 14.00 O i ' e kollFert 14.H0 S.rkıIsr: S'.ıran GJverı 15.00 Ksr>?nış. • 16..'7 Afı'î* vp f' <«"'ıı 17 n n Şarkılar: Tacettin Uyjur 37.15 Aksam ırîüziei 17.45 Sarkı'sr : N?vzad Yalcırsu la.OS Daıı. t"u 1S.20 Ziraat «eati I? Z<) Z iği M»mlekef H^vP'Rrı Seç ve Sa? B r lifi !î"10 Karısık h'fif n'.ı'k 19 30 Haberl«r 19.45 Sark!s>r r 20.00 K ı b r n Snsti 20.15 R?ı vo Gazete=l 20,3'. Küeiü! S n r ' v " ' " i beş d?kikfl 20.40 Snrk'lar: M'fhse Yildınm 21.00 Rıdvo T ! . y v o î u 22 00 Ssrkı'ar: Fkrem Korgar 22.30 Sif ınis miuik 33 15 Haberler 23 30 Prostr=>:T, 23 33 Dans müziği 2J.O0 Kapanış. :...,: r n . : ; n ; MJ < I İ I M İ M hi ^i n> htı . : i ' • M f rl • > M t^>«î rt U : 11L11 • • j»i=1: H L11,1 Ui I I I L 111.:: L j: )M f tl • IIL;. i I: i i 11 i tlll il IH111 i t i U) LIII i t U M N tt Jİİ |11! 1H11 i 1 i 11 »h tliı I ti t< ils , i ı . > ^ ^ t u l I î: i i 1 Httt m i t f H i. tll MJ t Ml. j tf t > tll<:: I i U ! il 11 lll t i : U t i l l l ! : i < 11 tMll i I < H i, r I h <• ^ ,.> ?t: i'. M H •> MIM J»»:;.,; I i > t ..,• ı •. .ı, i 11111 < • . NtMBÜS'ün MA( 19 Eylul 1959 gününe kadar Sanayi O4asmda yapacağmız Çelik Profil müracaatınızı, İn ;ilut DEXİON delikli paslanmaz konstrüksiyonun civatalanaıak fevkalâde süratle imal edilen profiüeri için yapınız. Kamer Limitet Şti. Fermeneciler 36 Galata Tel: 44 67 44 Makina ve Kimya Endüatrlsi Kurumu İstanbul İrtibat Müdürlüğünden: OTO E)IŞ LÂSTİĞÎ SATİN ALINACAKTIR Kurumumuz ihtiyacı için muhtelif eb'atta 519 adet oto dış lâstigi ahnaeaktır. Son teklif verme günü 23 9'B59 saat 11 e kadardır. Şartname ve ebatları Bankalar eaddesi No: 7577 Satınalma Şefliğjnde eörülebilir. (50980) Satıhk Büyük Bahçeli Ev Eyüb Gürnüşsuyu Mahal]?«i G'imüssuyu cad. No: 14 Mijracaat: Telefon: 44 83 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear