22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ıKl CUMHURİYET 11 Afustos 1959 c Dünyamn en büyllk vlyolonselistl Pablo Casals Ânlatıyor Dünya harbleri sırasında : M. Kenan Ran =haberleri T.H.Y. uçakiarı dış hatlardan esya nakisdecek MEftiLEKET ı DAVALARI IHEM D) ~~>k O sıralardâ Yeni Dünyâya da mistl kl konçertnya başlarken yaİlk seyahatimı yaptım. Meksika'da yım elimden kaydı, taa dokuzuncu iken tarihin en büyük balerinala sıraya fırlayıverdi. Tekrar başlanndan biri olarak anılan Pavlova dıktan Sonra konser ârızasız deda Imparatorluk (Rus) Balesi ile vam etti, sonunda Viyanalılar belıkla «saçmalamakbirlikte temsil vermek üzere gel ni içten alkışladılar. Terminal binası yanında inşa Paris, Ağustos ta. dırlar. Miç unut Bundan iki yıl mişti. Temsılin verileceğı tiyatro YAZAN: Ispanyada cumhuriyet ilân edil edilen antrepoda gelen eşyamam, Başbakanın müdürüne giderek büyük Pavloevvel bir genci tadiği vakit, yeni rejimin kültür is nın gümrük formaliteleri Londra uçak kazava'nın «Kuğunun Olümü» dansını nıtmışlardı. Tahsilerile gittikçe artan bir şekilde sından sonra; yükyapmak üzere sahneye çıktığı vatamamlanacak lini bitirmişti. alâkalandım. 1936 da iç harb patsek mevklli bir sekit, orkestra bırıncı çelistinın çalMemlekete dönladığı zaman ise Barcelona'ria maraasını ve bu solo parçasını belaret mensubumuz, idim. Cumhuriyet iiçn, benden da T.H.Y. tdaresi yeni açtığı İstan mek üzereydi. Hiç nım kulisten çalraamı temin etha az talihli vatandaşlarım için e bul Roma hattmdan sonra, elinde unutmam; şinıdi docentlijine gel tılının, düsünce ve mantık yapısı pürciddiyet (ve pürheyecan), hem tim. Vakti gelip de çalmağa başlimden geleni yapabilmek ümidi meveut yük uçaklarile de dış hatlar mek üzere olduğunu işittiğim bu na hitap edeeek «entcllekt.; sevi de yaabncı bir elçilikte, uçağı «mut ladığım zaman Pavlova hayretler le bir müddet memleketimde kal den eb'at ve kilosu pek fazla olmı çenç. hem samimi hem de pek taf ye.ve gelmek demek defildir. Ba laka Inglliz Intelligence servisinin içinde dönüp kulisten, sesin neretılının; yargılaması, analiz etme düşürttüğünü» iddia etmektieydi... dım. Çok geçmeden Ispanyayı yan eşya ve yükleri taşımağa karar dilâne bir itirafta bulunmuştu: den geldiğini anlamağa çalıstı. «Bu millerin lisanını öfrene si. kıymet hükümlerini tartışması, Vaktiyle bir büyük elçimiz de terk etmek suretile memleketim vermi?tir Hava Yollaıı idaresi bu Sonra dans bitince koşa koşa gelve vatandaşlanma çok daha fay maksadls Şişhanedeki Terminal bi medik amma, hayırlısıyla şu dok misaller ve teşbihler yapması, bir kendi aklınca, Dumlupınar denizdi, boynuma sarılarak beni öptü. dalı olabileceğim kanaatine var nası yanında bir antrepo yaptırmış torayı ikmal ettik ya..., demişti... kelimeyie, düşünce ve kelâm fel altısınm nasıl ve niçin battıgım, sefesi, çok farklı, çok ince ve çok. yabancılara izab etmege kalkısmış dım. 1936 yılı sonunda bir Avrupa tır. Dış hatlardan Türk uçaklarile Birleşik Amerikaya 1901 deki Bugün; yabancı memleketlerde i «kompleks tir. Onun için, hele ti. Hele doçent bir miletvekilimiilk seyahatim az kalsın bir daha turnesine çıktım ve konserlerim gelecek olan paket ve aşyalar Yes.ilZiiı. gayet samimi olarak, niçin bir viyolonsel çalmama imkân bırak den kazandığım para ile Ispanya köyden kamyonla Terminal binası tahsil ve doktora konusunu des '• beyneimılel temaslarda, veya millî mıvacaktı. Bir gezl esnasında bir ya yiyecek, giyecek gonderdim. na getirilecek ve antrepoda bir güm mek niyetinde deçilim. Hayli ilgi ; dâvaların savunuimasında, iyi liTürk işçisinin, bir Fransız işçisindağa tırmanıyordum. Tepelerden 1937 de bir haftahğina Barcelona rük memurunun nezaretinde formali çekicl (ve hayll eğlenceli) olan bn ' san bflmenin, hattâ pürüzsüz ko den daha «müreffeh yaşadığım iskonuda zannediyorum ki bazı nuşmanm (misalleri ile hatırla pat için başvurduğu «deliiler»i nbüyücek bir kaya koptu geldi, e ya döndüm ve vatandaşlarımın ız tesi tamamlanacaktır. Diğer taraftan Ankarada bulunan zecrî tedbirlerin alınması zamanı [ rım) büyük gaflara, ters sonuçla nutmama imkân yoktur. limi ezdi. O andaki hislerim: «Çok tırabını bir nebze olsun tahfif üşükür Ulu Tanrıma!» demeğe sevk midile Lisede konserler verdim. Umum Müdürlük personeli ile Şişha gelmiştir. Çok suiistimal edilen ve j ra varmaya mani olamıyacağına *** etmişti beni: «Bundan böyle viyo Daha sonra Avrupanın her tara nedeki müdürlük servisleri eylul ayı hele bazı böUelerde «turistik dok J inanmalıyız. Itlraf etmeliyiz ki; Fikrin, düşünrenin, sanatın; süp lonsel çalmıyacağıra artık. Bun fında. Ortaşarkta, Afrikada, Cenu ortalarma doğru Galatadaki Tahir tora diye adlandırılan bu özel ve bizim konuşmalarımız, düşüncele benin ve soruUrm süzgeçinden gedan böyle kendimı besteciliğe ve bî Amerikada çaldim Parise dön hana muvakkaten taşmacak ve bilâ bize mahsus faalivet, ilme ve tah rimiz; yargılamalarımız üç beş ke çip benliğimizde kalan şey belki orkestra çeflığine hasredebilirıra!» düğümde, vatanımda olup biten hare Yeşilköyde yapılacak olan yeni sile vürekten ba£lı insanlarımızı limenin içinde dönmektedir. Hele de kültürduı Ancak bunun için ler beni öylesine sarstı kl bir â binaya riakledilecektir. hem üzmekte, hem de islerlnl sek hUkümlerimiz, nltellk ve nicellk Aslında viyolonsel âsıkımdır. sap buhranına tutuldum. haftalar de asgari bir toplum bilgisine, bilteye uğratmaktadır. Avrupada, tâbirlerimiz cok sert, çok şiddetli,! Fakat aşkla sevilen her şey gibi ca karanlık bir odaya kapandım. bassa bunun geleneğine sabip olLiiks Nerminin tahliye hemen her memlekette. kolaylık j veya çok sudandır. Lısarıı zengin i mak şartır. Memleketimizde son viyolonsel de zaman laman öyle hiç kimse ile temas etmedim. la her tilrlü diploma alıtian, bir J lestirecek, olgunlastıracak, fikrî iyıllarda bu geleneğin geliştiğini falebi gene reddedildi sine mütehakkimleşebiliyor ki inGünün birinde eski ve aziz bir Döviz kaçakçıhğından Bakırköy kaç ayda zahnıotsizce doktora yaî gayret ve hamleden şimdiye kadar' iddia edemeyiz. Hattâ bunun aksine san bir türlü kurtuluş imkânı bulamıyor. Diğer; taraftan, sadece dost gelmiş ve beni görmeden git Asliye Ceza Mahkemesinde yargüan pılan, çok mekten. çok tiniversite! mahrum kalmısızdır. Onun için;] kültür anlayı>ıımuın çok hafif kıyviyolonsel çalmak hiç bir zaman meği bir türlü kabu! etmemişti. makta iken sanık vekillerir.in talebi vardır. Daha ziyade «Şark» ın ' bu şekilde düşUnüp; yabancı lisan • tnet hükUmlerine tabi olduŞunn doyuramadı beni. Piyano çalarken Bu dostum âdeta zorla, kapandı üzerine dosyası Ağır Ceza Mahke gençlerini ve dövizini çekmek ga| da ifade ettik mi; ne kadar kusurj zannediyoruz. Bunun İçin de dığım odaya girerek: «Pablo,» dedi, de, orkestra şefi değnegini sallarmesine devredilen Lüks Nermin» yesiyle kurulan ve Işletileıı bu [ suz konuşsak da, müsamahakâr •Sarda hakikaten «nâhos» vakalarla ken de tyni derecede muvaffak «bu halde Pariste kalamazsın. Gel, Ş8Zİye Zerenin durusmasına dün 3 mektepler, kurnaz bir politikanın | tebessümlcrden başka şey elde e1 karsılaşıyoruz, Hibarımız, hattâ ta Katalonya'ya dön, güneste. temiz olduğumu ianıyorum. Esasen, bir havada dolas, ana dilinirr âhengini üneü Agır Ceza Mahkemesinde baş elinde «doktora ve diploma sana! demeyiz. rihimlz zedeleniyor. senfoni orkestrası, ihtiva ettiği bü dinle.» Sevgili ana vatanımın he lanmıştır. yli» daha dojrusu «ticarethanesi» fngilizlerin «under statement» Vaktiyle Bon »etaretlndeki »rtün âletlerin ihtisamını birlestir men hudud bayundaki Fransız ka Meselâ, Paris Uni dedikleri seyden mahrumuz. Mü kadaşlar yeminlerle yazmama mâtlk önce sorguyn çekilen Lüki Ner halindedirler meıi itibarile, musikl »letlerinin sabası Prades'e işte böylelikle git min «Bakırköy mahkemesinde söyle versitesinde yapılan blr «doctorat balâğaya. ifrata, heyecana, blsslni olmuşlardı. Şimdi yazmakta en büyüğü «ayılabilir. Bence sen tim. diklerine ilâve edecek bir şeyim yok.» nniversitaire» vardır ki, hakika yata, sahsivata; bencillije, çok | mahzur yik. Beş yıl evvel; bir Bafoni orkeetraii, bir insanın en deten, yapanlara seref vermrkten miitemaylllz. Gazeteleritnizin bas1 demis, diğer sanık elektrikçi Asım kanımız Almanyaya resmi bir xiGayretlerimi Fransada enterne Hayrullah da, 'Ben Nerminin müs nzaktır. Runun Fransız talebelerin v» samimi düşünce ve duygulıklarına serin kanlılıkla bir «öz yaret yapmıştı. Almanlar, bütün edilmiş vatandaşlarıma ytrdıma larının ifadesini mümkün kılan en rlne yasak olduganu söyleraek i atınız. Bunların bazısı insanı gül kültür müesseselflinin, tesisleriyönelttim. Onlar" için para topla tahdemi değiiim. 20 gün için tesisaüstiin vasıtadır. dım, onlara konserler verdim, on tı tâmire gelmiş bir elektrikçiyim..» belki kâfl dejlldir. Fakat Iran vejdürür; bazısı kızd.rır. Hiç bunla nin genlip gürölmesi için gUzel ve Mısırın bile bn doktora seklini, rı terciime edip bir yabancı bas dolgun bir pr.ıjram vücude getirBu düsünee iledlr ki, kardesimi lara demokrat bir Ispanyının ye cevabını vermiştir. Sorgusundan sonra söz alan sanık kendi öt rencilerine menettiiini lıknııs nibi dUsUnebiliyor musu mişler. Bir geıe de MUnlb operaııde sef muavini ılarak 1920 de Bar niden dogacağı ümidini asılamağa ilâve etmek belki bu tahsil sek nuz? Tecrübe edıııiz. Uçurumu gö na aynlmış. Hazrrt listeyi görünce vekillerinden Cahit AHınkum; celona'da Pan CasaU OrkestraBi çalıstım. •Gümrük tarafından verilen rapo linin sartlarını açıklamaEa veter. : reccksiniz adını verdiğim kendi orkestramı kaslarını çatmıs. ve o geceyj bir Ikinci Cihan Harbi patladıgı zakurmuştum. Kendi paramla 88 mü man, pek çokları beni Avrupayı ra itiraz etmek mecburiyetinde kala Ayrıca bir sürü tajra üniversitesi I Bunlardan bir kaçı benim de kalemde programdan çıkarmı». zisyen tuttum. Hepti de pek az üc terke teşvik ettiler. Almanlar iler cağız. Zira gümrük hem blzden dâ de artan «surplus v ü çekmekte1 başıma seldi. Yazılarımda ekseri «Ben. demiş, bnraya kültflr ret ılan kimselerdi, bu yüzden de ledikçe bu tesvlkler ısrar mahi vacıdır ve hem de bilirkişi durumun dlr. . ya itidalli ve sabırlı olmağa, hele provalara pek ehemmiyet vermek yetini alıyor. Herkes Nazilerin dadır. Böyle şey olamaz. Bilirkisinin i Ingilterede, Almanyada da «Şark politik konularda sadece fikir a mUesscsf leriııl gütmrge geldim, eg itiyadında değillerdi. Onlara rîe gözüne Franco'ya muhalefet eden Ticaret Odpsından seçilmesini talep irin elverlsii, diplomaları daÇıtan nalizlerine yer vermeîe çalışırım. lennıeve degil! » vamlı ve muntazam bir sekilde lerin bir «rojo» (kızıl) göründüğü ediyoruz.» demlştir. blr sürü resmî veya «ayn resmî [ Fransa Dış Işleri bunların nazılaprovalara geldikleri takdirde al ne işaret ediyordu. Onlara AvruSanık vekillerinin son olarak yap oknllar vardır. Hrle Londrada bir | n n ı tercüme ettirir. Kendilerine Batııın düsünce ve yargılama maga alıstıklarından çok daha iyi payı lerk etmek hakkına sahip ol tıkları tahliye talebi reddedilmiş, «Maklna mahendislisi» mektebi ( dokundutum koııular olursa naıi tnrıını henirtı<.eın«'dıUçe, kültür ge ücret vermeği vaad ettim. Orkes madığımı, dostlarıımın, vatandaş Asım Ha.vrullahın ise 1000 lira nak vardır ki buradan bir Inglliz çık, k â n e fikirlerimi tashih etmete ça lenegi için belirli kıymetlere ittitrayı iyi bir şekle sokmak uzun ve larımın bana ihtiyaçları olduğunu dî kefaletle tahllyesine karar veril sa, blr otomobil ıjaraj.nda dahi is ı,, l r ı a r . üeçen sene yazılarımın fat etraedlkçe, ne barajların, ne sabırlı çaltsmalara baghydı. Bu soyledim. Güney Fransada menfa miştir. b u l a m £ hld b l j bulamıyacağı halde yabancılara İki taneaini jöstermislerdi. Müketn de silulanıı hlzl •nıuasır nlzam» yüzden sekiz eene boyunca, orkes ate konserler tertipledim. Sonra, mel bir fransızcayia ve çok sâdı seviyeoine vıka'malarına imkân Ucur fiatla pirinç satılacak allı pullu diplomalar dagıtır. tranın zararını solo konserlerim Almanlar Güney Fransayı da işgal * * * kane bir şekilde tercüme edilmis yoktnr. Iktisadtn güçltt büyük Toprak Mahsulleri Ofisi. elinde i den kazancımla kapattım. Fakat edince, Pradesi'e iltica ettim. bulunan sıra malı ve yayla pirinçle ! Denecektir ki kültür ataşeleri tiler. Fakat gene de uymayan, tut devletlerin banları da bo gerillsonunda mükemmel bir musiki bir Tehlikeli günlerdi o günler. Bir rinin ucuz fiatla satışına karar ver miz veya talebe mtlfettlşlerlmiz mayan bir şey vardı. Hele tâbir ğin, eksiklijltı komplekai Içlndeliği vucude getirmeğe de muvafdefasında P^tain'ci milis kuvvetle miştir. Ofisin tesbit ettiği fiata gö ; bunları kontrolla veya incrle ler o kadar sert, ııslup o kadar d'rler. Sovıet ve Amerlkan cemifak olduk ve bu birlik, iç harbe rine mensup bir genç benim kur re sıra malı pirinç 175, yayla pirinci I mekle görevli değil midirler? Bu «çayrı siyasi» olmuştu ki âdeta u yetlerinin buşünkü bosluklannı kadar Catalonya'da musikinin mih şuna dizilmemi emreden bir vesl İse 210 kuruştan satılacaktır. Toprak temsilcilerimizle tesadüfen veya tandım Demek ki aynı konulan bn yönder btlUI de izab edebilirak noktası olarak kaldı. ka ele geçirmişti. Delikanlı bir ta Mahsulleri Ofisi, bir çuvaldan az j iş münasebetiyle tanışanlar, bu dâ fransızca yazsaxdını, tamamen baş riz. Oııun için Oxford'da bir kolej Vakit buldukçâ ktfridfrni 'Verdi raftan beni haberdar etmiş, diğer olmamak üzero satış yapabSlecektir. I valarHid .n hemen vazeeçecekler Ua bir şekilde itlemrk lâcım ge kapıcısının bir Amerlkaiı turlste verdigi cevab çok dütündürücttğim diger bir musiki laaliyeti de taraftan da Alman kumandanına Avrupay» şileplefle yol^uluk dir. Bu bakikaten hajfindlr, Çünkfl lecektl'.. * görecekler.dir J»l . bu. , memurlandflr. bestecilikti. Senfoniler, koro eser giderek: ' *** . ; yapanların sayısı arttı «Olacak şey degll bu! Bahi* ıtuzın. çoîuniuga, değil bulundukleri ve bir hayli de oda musikisi Çaprazlama foto|raf maklnalsEvet, dâva %:nt dönüyor, dolaşıYaz mevsimi dolayısile d;ş hat geları memleketteki kültür faaliyetbesteledim. Fakat bestelerimin an konusu «maitre» (üstad) Casals' milerinde yer bulunamıyor Bazı yolj rıyla kaplı. ceplerı çek dolu, fakat tır. Onu nastl kurşuna dizebilirsileriııi takib etmek, tiitüncüden sl yor; kültür meselesıne geliyor. ber balhle sonradan görme, bir cak pek azı yayınlanmış ya da çaKültür nedir? Btlki de, Herriot' cular, dış hatlara şileplerle gitmeyi lınmıstır. Halkın bestelerimi be niz? iyi ve namuslu bir adam ol tereih etmektedirler. Normal sefer gara almasını beceremiyecek ka nun dediji zibi Amerikalı Oyford'da Trinity Colnim iyi bir viyolonselci olmak söh mak kusur mu?» demlsti. Bu gen lere nazaran ».ileplerin tahmil ve dar lisan bilgisinden mahrumdur «Her şey unutulduktan sonra,' lege'in kapısına yaslanmış. Emeklar. Bunun İçin, kontrolla görevli retimden dolayı dinlemesini iste cin sayesinde kurtuldum. Harb bittikten sonra da bu tehliye için ugradıgı limanlarda bir oldukları ögrencilerin sadece eg akılda kalan şey..* dir. Ancak bu tar kapıcıya sormuş miyorum. Ölümümden sonra, bu borcu ödemek imkânım bul kaç gün beklemesinden faydalanan : lenceleri «Buradan mezun olmak için olmaktadırlar. Bir nun için de aklı forme etmek şart eserlerde değer bulanlar çıkarsa, turistlerimiz, bu limanlva yakın şe o zaman bestelerim yayınlanıp ça dum: Hayatımı kurtarmış olan de hirleri de gezebildiklerinden şileple ! Türk olarak ilme ve kültüre ina tır. Zannediyorum ki en bUyük ne kadar zaman lâıım? ..» likanlı, Nazilerle işbirliği yapmak lmabılir. nan; güvenen bir insan olarak, eksikliğimiz budur. Forme edilmiş, [htiyar Infiliı, blr lâhza muhatan sanık olarak tevkif edilmişti. seyahati tereih etmeye başlamışlar bundaıı ıztırap duymamak imkân Jani Descartes'in «l«ul hakkında tabını sflzdttkten ve düsündükten Birinci Cihan Harbinden evvel, Benim hayatımı kurtarmış oldu dır. sızdır. Onun için memlekettekl nntuk» ta ifade ettiği gıbı. «bir te •onra için Rusya da dahil olmak üzere dün ğumu sbyliyerek onun da hayatlnl m a v ı a n a l i z etmek için kabil olYiizer havuzun tanıiri için kabil l bazı kadroTardaki temizlik hare «Sizin için, flr, demlş, dört ayamn her tarafını dolaştım. Açık bana bağışİamalarını rica ettim. d»İ u k a d a r e o k s a >'da elemanlaketlerinin dışarıya da uzanabilmeça söyllyeyim ki Rusyada bir tür Mahkeme ölüm cezasını 30 sene 2 milyon lira harcanacak sır ve dört sene...» Bundan bir müddet evvel İstinye »ini sabırla beklemekteyiz. Irili ra bölebilecek...<, kıvamda bir akılü rahat edemedim. Çarlık devri hapse tahvil etti. Bes sen* sonra Rusyasında boğucu bir şüphe ve da affa uğradı. de kendi kendine batan ve bilâhare ufaklı, fakat. önemli millî ve kul la sahip dbulun nadıkça da, kültür türei dâvalarımızın da dışarıda ^ e . l i s a n a sadece yaldızdan, cllâkorku havası vardı. Fakir halk • Devamı var • çıkartılan yüzer havuzun yakında tâ savunabilme imkânları bundan, dan ibaret kalacaktır. Avrupada gerçekten baskı altında idi ve mü GÜNGÖB DEMİREL mirine başlanacaktır. îlgililerin ifaçocuklar dahi blr asırlık Auguste kemmelen istismar edıliyordu. desine göre havuzun tâmiri için 1.52 ; sonra, belki, belirecektir... ile •t; ;•; ;t; • Compte pozitivizmine, sağlam bir 1917 ihtüâli beni hiç de hayrette milyon lira harcanacak ve bir daha Y. Kim. Müh. Dil v e k ü l t ü r m e s e l e s i . zannedi m a n t ı k y a p ı s ı n a s a h i p t ı r l e r . B i r bırakmadı. Fakat yeni rejimin de b#tmaması için ayrıca havuza emni YAKUP SERDAR M EV Lt D y o r u z ki. nirnirinden farklı a n l a m F r a n s ı z l i s e l i s i i l e , bir d e bizim tıpkı eskisi gibi insatıı temel hakyet bölmeleri yaptınlacavtır. Evlendiler lanndan mahrum ettiğini gördüZiraat musllimliğinden emekDiğer taraf^n makineleri sık sıklara t â b i d i r l e r . D i l b i l m e n l n , hat! ( m e m l e k e t e hususî r e s i m koleksi|üm için bugün bu rejimdea estâ bir kaç dili i y i b i l m e n i n ; kül i y o n l a n g ö t ü r e n ) p r o f e s ö r l e r l m i z l e li Karafpryeli sevgili büyüğüârıza yapan; Bandırma. Sus. Maraİstanbul İ 20.8.1959 kisinden daha fazla nefret etrhekmüz kax ve Uludağ vapurlarmm da İtaİ tür. Batı k ü l t ü r ü d e m e k o l a m ı y a k o n u s u n u z . M ü ş a h e d e , d ü » ü n c e v e teyim. Bu yüzdendir ki komünist cağını m i s a l l e r i i l e t a n ı y o r u z . Ge bunları i f a d e d e k i o l g u n l u k ; bakıMECİT EKER'in yada tâmirine ve makinelerinin deRusyada aslâ konser vermedim. ç e n l e r d e bir m e k t u p d e d i k o d u s u mındaıı d e r h î l g e n ç F r a n s ı z ı n le ğ trefatınm kırkmcı gününe tesa ği'tirilmeFİne karar verilrriştir. dUf eden 23.8.959 pazar günU Gerçekten dünyanın musikî başMERAL KAVADAR o!du ve «lisan ve beyneimilel kon hine not »eirsiniz. Mübalâğa ve hafifliğimiz, zihni ğ kendl olan Viyanada çalmağa ce oıjle namazrıı müteakip BakirAĞUSTOS 21 . SAFER 16 feranslara âsinalık konusu hayll ile köy Çarşı Camii Şerifınde azlz v« dimai gayretlere iltifat etme = saret etmezden evvel doğrusu çok çekiştirildi. Doçent Doktor ruhuna Mevlidl Şerlf kiraat tereddüd ettim. Viyanaya ne za edilereglnden tkrabı ve dostlaZannedlyoruz ki dainıi veya mu vıS'mız, n'cslekı bilgileri, altüst, | • Ş ESAT KILIÇHAN doldurman gitsem. sokaklarda yürürken ü temsilcilik için; ataşelik karmakarısik beynimize 2 rile a n u eden dln karriPçlerii vakkatdışarda her çeşit memurluk makta, fakit «kültür kreması» nı = Evlendiler birdenbire Beethoven karşıma çımlzln teşrifleri rica olunur. için; kıverecekmis gibi bir hie vardır Kardesleri: Lutfiye Eker ve için lisan bilmek sarttır. Fakat hiç kı jnlastırmamaktadır. Onun için İ İstanbul V. | 5.13 12.17 16.04 19.00 2040 3.20 20 Ağustos 1959 MUrtevver Ogpr içrnıde. Nitekim, Viyanadalri ilk de kâfi deçildir. Çünkü lisan bil1 nıesleUlerinde ehliyetli adamları E. J10.ll B.15 9.02 1200 1.40 B.18 konserimde âsabım öylesine gerilmek; Batılının, hele aydın bir Ba mız bile; hır DaşUa konuda kolay ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIUI 1 Yabancı dil ve kültür meselesi.... rAYDEMİR BALKAN NAUNA MIHINA Okulda dayah edagoji Cemıyetinin yaptığı toplantılarda. okullarda dayak sisteminin ihyası Iehinde soylenen sozler. benim kulaklarımda. gıcırtıya benzer bir akis yaptı. Geri geri fitmek Içm durdurulup. dlslileri tornistana takılan paslı blr maklnenln gıcırtısı. İlk bakışta bir pedagoji meselesi gibi gözüken bu olay. tarafsız bir gözle müşahede edilirse. görülüyor ki, Atatürk Inkilâblarının btee. iteri doğru attırdığı adımlardan birini daha geri almakUn baska bir şey dfglldir. Bizl bu Inkilâblardan evvelki halimize benzetecek türlü bclirtiler şurada burada kıpırdamp dunırkeıı. bir terbiyeciler muhitinde birden bire ortaya atılan bu dayak konusu, iıısaııa, elinde olmaksızm, haremli, seiâmhklı sinemalan; kadmlara mahsus. erkeklere mahsus diye günlere ayrılan yüzme havuzunu, oruç tutanları, tutmayanlara düşman etmeğe ıığraşanlaruı hepimize zehir ettikleri ramazanlarımızı: kara çarşaf Iehinde a.vak dlreyenleri filân hatırlatıyor. Çünkü falakaya kadar yolu olan dayak sistemini, ancak, bu hortlaklarla bir arada tdsavvur edebiliyoruz. Kaldı ki dayağın kovuluşu Inkilâblardan da öncedir Okullarda dayak. gcrünüşte belki bunlara benzemiyor. Ama no de olsa. miıcazat »latrnılııe gdre ayarlamakta menfaat görenlerin. di nimizi; keza mücazat sistemine büyük yer verenlerin. maarifimizi bir garip şekle soktııklan eski Ttirkiyeyi ihyaya doğru götüren adım lardan biri tesirini hırakmıyor mu? Tâviz yolu çok !;pniş çok uzundur. Bir tâviz ötekini sürükleyerek. bizi bu uzun yolun sonuna kadar götürebilir. Hiç değllse. yolun yarmnda btrakabllir. Daha ilerisinin uçurum olduğunu farkettiğiıniz anda is işten geçmls olur. geri dönmeğe de artık imkân bulanıavız. Evvela, dayağın pedagoji ile aiâkasını bulnıak müskül şey. Pedagvji llmlnln hrnüz dünyaya gelmediği devre ald dayaklı terbiye sistemini. daha b:ışka bilgisizlikler ve sakatlıklarla bcraber çoktan ortadan kaldırmıs olan pedagojinin. ana hatlarından birini teşkileden bir gerçeği blîz^t inkâr etmesi. evvelce inkâr ettigi blr usulü bugün bizzat ba« ıarı etmesi, bfnzeri görülmemiş bir tenakuza düşmek olma/ mı? Pedaguji deııllen llmln kabul ettiği cezalar arastnda dayağın yeri >oktur. O kadar yok<ur ki. dîryagın girdiği yerden pedagoji çoktan karmtş demektir. Blr Istatlstik yıpmak mümkün olsa da, dayak sisteminin tatbik edlldtgi devlrlerde, d«.vak yiyerek yetişenlerin mi. yoksa dayak yemeden mektelıden çıkanlarıtı mı daha faydalı lnsanlar oldukları hesab edllebllse. pedago.iiye büyük bir hizmet edilmiş olurdu. Mekteblerde da>ağı ihya etmeli fikrinin savunucularına: Bir daha höyle lâf etmeyin; sğzınıza biber sürerim hal» diyesim geüyor. Hamdi VAROĞLU Bir | t t ı tğlencetint çık.rkifU.. Stflınnuı Necipbey Brfyaniinl lürmıyi itımıl ıtmtyinlt Saçlınnızı blnblr pınltılırtı lütlır ırı fttı bOjuncı u ( tuılttlnizi bfliulmıktın lorvr. YA&LI ve YAGSIZ BRtYANTİNLERİ Aradığımz her şeyi Küçük Üânlar gazetesinde bulabüirsinir. 31 Ağustosta çıkıyor. Flatı 10 kuruş, mutlak ahnız. KÂRLI BİR IŞ ^ » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ^ • • • • • • • • î •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • CUMHURryET'İN TEFRİKASI: 2 7 boynu acıvpr. Ayaklarının altı ' yannnş cihi. Kekik Kokusu. Otelerde bir ulu ağaç lnşıldıyor. Bir su sesi geliyor. (ocuklar gölge gibi Yanlanuda vürüyorlar. Ali bir yoknşu çıkınca dama dcdi. Anagını h'r tasın Ustüne indiriv erdi. «Isüdiin anacıgım. sırtımda. Arkan esen yele karşı. Yel de buz gibi.» Meryemcenin elinden ayağın dan kan çekilmiş, Meryemce ca Allcik. Elileml fistümf eülkusturdu o bir ömür. Sen bun donmaia dofru yüz tutmuştu. «Sana hir ateş yakayım da ktdürdün. lan bilmez misin, Uzunca Alizın. Sonra yola düşeriz.» «Ben »an» nettlm ki bana b8y cik Ajta? le dururıun, gttzet saçlarına «Vallaha anam, işte böyle. Atını olsaydı, ne üşürdüm, kul oldutum anam?» Hiç gOzel yüreŞini keder alma ne de gecrlere kalırdım böyle. Çahalama, alıımı açmam. iin. Ben seni sırtımda uçurur Ocagıma incır diktin. Uzun AKul oimattn, 81ten, gene aj»ıda götürürüm. Çok sükür gülicık! Eviıni yıktın. Ben ölürüm mı açmım. cüm yerinde.» bundan böyle. Zateıı ne kadar «Ben ne billrdlm, Koca Halil cânım kalrmş ki? Ufürscn çıkıCehennemin kara diblne göbinlnce ölecek?. verecek. Cfürtiver, Uzunca Ali. tilr, dinsiz. Yalvarma. hiç bo«uAaaah, gâvurun başı, perişan O Koca Halil ugunuıun nna ugraşma, Izun A I Koca ettin beni! |ur»uzu. O, altına ellnl defdirHalillen bir olan sen: / ı. Atımı «Çocuklar. gelin odun topla•e kum eder. Sen bllme» mlsln, yüzen sensin. Ibrahimimin teyın şuralardan. Ebeniz üşüL'tun Alicik Koca Hallli? Ba berigini müş> ban onun ellnden neler çekti. Ali gittikçe yavaslıyordu. Ta Ben teni bllmec miyim? Elivaıladıkça canı sıkılıyordu. GeSırtındaki ter »ofumağa başiem, bak Vtun All Koca Hallli ce yell esiyor, yıldızlar parlıladı. Ali geziniyor bu yüzden. atına bindtrdl deslnler diye, >ordu, Kurumus kekik kokusu Oflan çocuk bir kucak çalı çırbindlrdln de benim atıraı ölgetiriyordu yel. Acı acı. Ali cı pıyı getirdi, ninesinin önüne dUrdün. Tch! All İyi oglanraış! pıldık terlemisti. Arıcık otukoydu. Ali ceblnden çıkardıgı Yavrum, adam evlne, anasına 'up dınlense Olmaz. Esen so kibriti çaktı. Kuru çalılar heiyi olmalı ki elâlem ona teh de fnk gUz yeli bıçak gibi kesimen ateş aldı. Kız da getirdi. tneli. yor. Bu yel, bu dagların yeli Ali kızın getirdigini de ocaga «An», at ttlecehtl taten. Daha degıl Oteden, su asagılardaki attı. Baktı kl ateş parlayip geItovde yem yemlyordu. Neden dlİKİUkten, ot bitmez bozkırdan çecek. Odun toplamaga yolurı atarsın bir elıiı aytksıı, fıka$ellp Çukurovaya inlyor. Terkıyısına, içerilere kendi gitti. ra kocanın ttttilne?» II adam durur, bu «ogukta din Ayaklarına değen odunları, çaî.ııit aytkııı mı? Kırlanficın lenlrte, bir satlıran kapar, bir lıları topladı. O gelinceye ka»avalı yok derler. Olt de Ye daha da belini doğrultamaz. A dar çocuklar ateşin yanına, o nıenden »or lavalını. Sen gel de teı yakıp kızınsa, çok vakit a kadar çnk odun yığmislardı ki benden sor o hırsız basının bülacak. şaştı kaldı, nerlerlnl. genln babana kan Ama sırtı, anasının asıldığı Nineleri onlara «evgiyle bakmıs, su Uzunca Aliııın çocukları olmasanız. sizi daha çok severdim, ciğerlerim. diye dü«UnmUştü. Babanızdan ötürtl size de vavrularım demefe dilim varmıyor, yavrularım. Evlmin düsmanı. çocuklarımın. gelinimin düşmanı Uzunca Ali, ateş yakarsan yak! Ne edersen et, öteki dünyada yakanı iki eüme alır da, Allahın karsısında, yakanı parça parça ederim. Derim ki, atın şunu cehennemin en derin yerine. Ali dc oturdu. Ateşi bacaklarınııı arasına aldı. «Ana, şöyle yan dön. Senin sırtın çok üşüdli. Bugün geceye kaldık. Birdaha geceye kalmak neyime. Nasıl? Yel gibi getirmedim mi seni buraya? Çukura da böyle indiririm.» Teri kurudukça, bedenl de usul usul gevşlyordu. Gevşedikçe yorgunluğunu tâ derinden duyuyor, bir daha ayağa kalkamıyacakm f gibi geliyordu ona. Ay harmanlamıştı. Ayazdı. Otelerde bir şeyler çatırdıyordu. Ayazda toprak çatlar. Az pişmii testller gibi ortaimdan yarılır. Çocuklar da birbirlerine sokulmuşlar, ate«in lçine gireceklermiş gibi ateşe yaklaşmış lardı. Oglan: «Baba.» dedi, «adam durunca daha çok üşüyor. YUrUyünce ates Eihi oluyor.» Alinın canı biç kalkmak istemiyordu. «Ana, üşümeıı »eçti mi güzel anam? l'şümen geçtiyse, gelirken dedim ki selinine, kız dedim, biz soguktan geliriı. Sen biz gelinceye kadar bir tarbana çorbası koy ki ocağa, dumanı tütsün biz gelinceyedek. Duma nı bir tütsün ki. . Biı vannca oraya. Zivaret ağacının altına. Hem de Ziyaret a|acı adama ugur getirir.s Çabalama, Allcik, ku«j »ttdü bulsan da bana, degil tarhananı, kuş südünü de Içmem. Sana yöregim dotrulama* blç bir vakit. Dogrulmaı. Kırıldı. paramparça oldu. lürek dediğin. «Şafaklayın yola çıkarı*. Şu kara dağı aşınca, Çukurova ko kusu gelmeğe başlar ılıkılık. Sıcacık. Neden konuşmazsm? Niye bir söze varmazsın. güzel anam? Biliyorum yüreğin yaralı. Küheylânı sen çok severdin. Babamın teberiitiydi. Olen len ölünmez anam. Allab verir de. bu yıl çok pamuk toplarsak, sırf senin için bir e?ek alınm ki, taplı esek. Kıbrıt e«eği. Bin ttstttne. Tayla gibi. İki günde in Çukura.» Konusmam! Olsem yitsem de konuşmam! Sen bunu bana yap tıktan sonra. Dilsiı olnr da agzımı açmam. Olürüm, «lürüm de vasiyet ederim. Uzun Ali ginimln başına gelmesin, salacam dan tutmasın, derim.» «Bak, anam, çocuklar da bü yüdü. Çocuklar bu yıl daha çok pamuk toplarlar. Oyle değil mi, Hasan?» «Blr toplarım ki güzel ebem tâ geceden kalkarım. Ummahan da geceden kalkar.» Kız, incecik sesiyle: «Gece varısı... Köstüoğlunun kızı gibi gece kalkarım da, hır sızlarım daj 4 (Arkası var) 70.000 AYRICA LiRADEĞERiNDE APARTMAN DAİRESİ 7 5 . O O O LR İA P«R» iKRtMiVESi **toVât$âm «Koca Halil hlnmesevdi de 8lecekti. Yüzüme bir bakış baktı kl...» «Bakmaz olsun. Bakmaz olsun da arkasının Ustüne baksın, Hiç çabalama Uzun Alicik, ben sana agzımı Ölenedek açmam. «Dayanamadım. Dayanılmaı. Taslanmış adamın hali duman. Görmedin mi fıkaranın hallııl güzel anam? Dayanamadım, bin diriverdim. Yaaa, güıel anam.» Gönttt oldu mu dlye bir ta. man bekllyor, sırtını dinllyor, anasından bir kırpıntı bile gelml yordu. Agzını bile açmıyordu. Sırtında sıcaklıgını duymasa SlmUş sanırdı. Akç» lUdttmtt ıana helll etmem, Bosuna çabalama. îakamt yırttım, Uzunca Alicik. An» vebali alınmaz. Neyleten net•en beni kandıramatsın. Gönttl bir tırça, Uzunca Aiicik, kırılınca dttaetmet. Beni sırtına alıp Çukura defll de, Mekkeye, Medineye götürsen, bana Haç yaptırıan, t i »ırtında, sırtın ya|ar oloa, ayakların fl|«e, benim yürftlm tana dtltelmez, Sen benim blneğimi. tbrahimimin teberigini ölc?urdün. L'zun OSMANLI BANKASI Maraş tacirlerlnden v H t v çlft, a tacirlerlnden ve Hatay çlftr» e aa çilerinden 145.OOO U.. AÇIK TEŞEKKUR i r i T l f Uf. R î V C T V U n i l U I l l l I l t • £•••••••••••••••••••••••••» ••••••••••^ * • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • •• • • 9 6 1959 da elim ziyaı ile, teşhis ve tedavilerinde bulunan Ankara Ünirıırk y< Hitrlc» versitesi GUlhane hastanesi întanlye Ura Kt Lıta Kr, kınmı sayın profesör, doçent adıtan ve hemşirelerine, Gaziantep ve Ma Senellk 75 no ısuno ra? doktoriarından, Dr. AbdUlkadlr I avlllt 4UW) BllnO Göksel. Dr. Mustafa GöğUş. Dr. Meh 3 » y l l U 22 1)0 44 U O met Kutlar. Dr. Talât Bayram, Dr. Baıan ve ya.van Niyazi Germiyan. Dr. Ali Rıza Cumnunyft MatbaaclllH vtKciker. Dr. Hüseyin Cahit Korkut. GaZftHCilık TUrlı Anonım ^ırlıetl Dr Ibrahim Öıtürk ile hastalıgında Cagaloghı Halktvı «okak Nu 3S 41 yakın alaka göstcren Maraç milletveSahlhl kili sayın Dr. Kemali Bayarıta, gerck sahaan, gerekse tel ve telefoııla NAZlME NAllt «cilarımıza iştirak edfn do«t ve yaVazı ı s l f r t m fı'lcn nlürt ^ d e n kınlonmıza alenen teşekküru borç M^F'Uİ MUtlÜl biliriz. A1H5İ: Emine Kocabaş. Mustafa. ÖMER SAMİ Sani. Sermln Kocabas, Nermin GanjVmln göndfrılfn <vmk »«• r»» Çuhadar, Meral Köker fdtlm<^ Damatları: Dr. Emrullah Çuha lar ncsrpdilsın pdilmfstn lacip edilmea. tlânlardan me6uliyet kabul dar, Erdoğan Köker ALİ R1ZA KOCABAŞ'ın Nühssaı 25 Kuruştur ABONE ŞARTLAR1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear