Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IKI CÜMİnJRÎYET '4 Temmuz 1959 CUBA'DAKİ İHTİLÂLİN İÇYÜZÜ I Hür Cuba şereiine!. 11 Arkadaıtm kendini heyecanına kaptırdı : Libertad gazetesinin birinci sahifesinde çıkan fotograflara ne'bujrurulur? dedi. Haa! Onlar tedhişçilerdir! Ne Allahlan vardır, ne babalan! Arkadaşım, sesinin perdesine zoıhâkim olarak : Yani, netice itibarile vaziyetten menünunsunuz, dedi.' Çok memnunuz. Şu sırada, âsiler son demJerine yaklaşıyorlar. Yüzlerle teslim oluyorlar. Duıun, teslim oluslarıra d=ir fotograflar görmek ister misiniz? Ev hanımı çıngırağını bir daha sal kıdı, kirpikleri rimelli gibi genç bir teğmen geldi. selâm durdu. Generel, atmosferi okşayan tatlı bir sejle: Rubensito'cuğum. dedi, bize ve sikaları getirir misin? Vesikalar geldi; aynı zamanda viski ile, resmi fotoğrcfçı da geldi. A. yakta iken kıscık boylu bir adam olan general kadehini kaldırdı, bizi d« ksdeh kaldırmağa dâvet etti. Biz tereddüd ettik. aıtw o. sesini yükselt ti bile: Hür Cuba şerefine! Fraru» «erefine! Bu kadehler iki taraflı içilebileceğine göre viskilerimizi kaldırdık. Fotoğralçının flâıı yendı, Usvirlerimizi bir ifkencecüer ordusunun arıivi oe, ebediyen yepiftırdı. Yüz elli kiloluk albay bir fikir verdi: Bayrağın yanında bir re.irn çek tirseydiniz! General, derhal: Baylar, dedi, teyraga! Bizim kımıldam<~dığımızı görünee, aynı cümleyi, çocuğunu azarlayan anne edasile tekrarladı: Haydi b^kelım: Çabuk, çobuk! Bayreğa! Bizim arkadaçla uzun uzun bakıştık. Onun gözleri pırıl pırıl, sa'bit, Uçağile pike y> pmakta ol n bir tayyareci gözü gibi. Aynı şeyi düşündüğümü?ü biliyorum. Bir anda beraber kalktık. flâş yandı, ebediyen Cuba bayrağının esiri olduk... Ne yazık ki aramızda daha fez. lt kalrr.ıyorsunuz, dedi. Size kadınlar tanıtırdım. Kadmları »ever misıDaha gitmiyoruz. dedi. Santiagoda birkaç gün daha kalm k istiyonır. General, bu sefer bir general sesıle, onun sözünü kesti: Pek korkarım, bu arzunun ger çekleştirılmesine imkân yok. Askeri istihbarat servisi eellâdı, o z<.man zarfında altı yedi viski yuvarlamışü. Susması da zaten bunu Eosteriyordu. Ansızın kükredi: Tamam, oğlum! Bu iş uzadı gitti, tık lâfı ağızlarma! Eu âni taarruz karşısında şaşırc.m, göbeğimin altmda şiddetli bir b;zı duydum, bir seyimi kaybediyor. muşum gibi oldum. Saat birde Sierra'ya gitmek istediğinizi bıliyoruz, burada bulunuşunuzun sebebi de bu. Tabii htirsünüz! Cuba'da herkes hürdür! (bir yudum viski aldı, devam etti). Vazi femiz, diıha doğrusu bizim rolümüz, tâmir kabul etmez bir harekete mât.ı olmaktır. Yüz elli kiloluk albay ilâve etti: Bizim bir atasözümüz vardır. Tedavi etmektense önlemek yeğdir oer. General ayağa kalktı, sırtını verdi. ğı askerî bayrağın direğinl sımsıki tuttu: Ben. Rio de Chaviano, Orien*e size şunu söylüyorum: Hürsünüz! Binaenaleyh, Sierra dağma çıkın! Ağzımız bir karış açık kaldı. Fakat tam, dudaklarımızda pek belli belirsız bir tebessüm belirmeğe başladığı anda. General avazı çıktığı kadar bağırdı: Kuzum. Allah a»km», siz bu Castro denilen haydudun, diplomatik hâdıseler yaratmak için her vasıtayai başvurduğunu anLamıyor musu. nuz? Bu sâki ne yapacak, biliyor mu. sunuz? Sizleri öldürecek, efendiler! Sierra dağının eteğinde sizi katledecek, sonra kendi adamlarile beraber avazı çıktığı kadar haykıracak: «Gene ral Chaviano nun arkadan hançerletti ğı ıu biçare Fransız (azetecilere bakm!» diyecek. VİVA CASTRO Ü \ İ \ 1 N E V Z I L A R I I rSABAH Kırık dingilin devamı rpkiye bolünen motörltt tren dlnI gilintn macerasını iki seferde anI laUbileeeğimi söylemiştim. = Bu maceranın birinci kısmım ün okudunuz. O. isln trajikomik tarafıydı. Bugün, sakaya gelmeı §ejleıden bahsetmek istiyorum. «Tekerlek kırıldıktan sonra yol gos W ren çok olur.. derler. İlgililer, söy. leyecegiro bazı seyleri. belki de bu ato»özünün ölçüsüne vurup benı foJul bir yol gösterici sanacaklardır. Varsın, saısınlar. Ama emiıılm ki, vledanlartle, lUurUrile, sağduyularile başbaşa kaldıkları zaman bana bak verecekler, diııgil kırıldıktan sonraki yol gösterme tesebbüsünıü, ....gil kırümadan evvel yapmama zaUn imkân olmadlğını kabul edeceklerdir. Hem ben, kınlmıs olan dingili dii. lünerek konuşmuyorum. Ft ıdisem. şJmdilik sağlam, ama ileride kınlır«sin muhtemel dingillerden yanadır Padişahın, harb mc>danmda sakatlanan özengisini şıppadak tâmir eden yeniçeri hikâyesi mâlum. Hün kâf. bu özengiyi tâmir eder.il bir ytniçeri askeri olduğunu öğrenince •Asker içine esııaf karıştı» diye adamı ordudan derhal atıvermis. Bizim motörlü trenin kırılan din. „ linl bizzat tren maklnistin'n tâmir lorunda kalması bana bu hikâyeyi ıatırlattı. Gerçi biz, elinden her is gelen intanlarızdır. Hangünize sorsanız, her ı alâsını yaparız. Ama lâf aramızda. hiç bir i$i de dört batı mamur beceremeyiı. Herkes katık yapar ama sapını ortaja getiremez sözünü biz icad etmişizdir de, gt'ie hepinıiz ,ık yapmağa kalkar, eğri saplı kaşıklarımıtcla övününu. Zannımca bizim büyük kusurlarınıızm başmda gelenlerden biri şutiur: Herkes her i»i yapubilir kaidesi. Dağ ba|».»da motörlü trenin dingili kı r.ldığı zaman, bu kaidenin zararlı bir örneğlne şahlt olduk. Hem kaç yoııdu.ı zararlı. Şunu hemen ilâve edeylm ki. bas nıakinlstin. kırılan dingili ycrindcn sökmek için saHettiği muazzam gayreti kücunısemek niyetindc değilim. Bu gayretli. fedakâr, azimli teknisyen, hi« şüphesiz, ölesiye çaUştı. Ama ia mecbur tutulmamalıydı. Çünkü bu İş onu.ı vazifesi değildi. Tonlarca ağırlıkta bir kırık dingili sökmek. vlda sökmejje, vlda bağlamağa, taMgele kiıciik bir inzayı tâmire benremez. tçinıle yüzlerce kişi buiuııan bir trenin, devrilme tehllkesi atlattıktan soııraki sakattık durunıu ancak. maUeme tâmiri ile mukellef bir eklpin vazife«tylr. MakinUtln bu durumda yapacağı »ey, böyle büyük bir anzayı ehline ve vazifelileriııe devretmek olmalıaır. Ama neyles'n ki kendi elimizlc yarattığımu kötü bir ekolün eslridir bu makinlst. Her «j her»e>i yapar ekolünün! Idare ettigi trendeki irızayı kendi eliyle ta mlr ederneı»*, o ânza ne kadar buyük, ne kadar tehjikeü olursfl olşun, belki de adamcağu tekdire, tevbihe. hattâ kiınbiiir daha büyük bir cezaya uğramaktan"îıorkmuştur. Kork nıakta da haklıdır. Trenimi» kör hatta çekildikten sı>n ra, bir yanlıj yoldur tutuldu. Dağ ba i,|j,da. kalııca bir çamaşır Jpinden, bir miktar telden, bir iki çekljten jka âlet bulunmadığı halde, tonlarla afırlıkta bir kırık «Jtngill, bu uydurma vasıtalarla sökmefee yelteiı. dik. Herkes lylmserdi. Tren persone. liııden isusyon personeline kadar. Za nun zaman durumu soraı idare âmir lerine i e bu iyimserlik. hep o mesu h>et korkusile mütemadiyen aşılan.. Tamiriıı »aatler i«i olduğu gün gibi âfikârdı. Ama yukarılara duyuru U'i, mütemadiyen «On dakika sonra Umam* •Yarım saat sonra tamam» gibi oyalayıcı, teselli verlci haberItı oldu. Ilk anda alıııaçak cezrî tedbir yenııe. akıbeti ıneşkuk bir tâmir iîinc i^ildiğl ir>ı biz tam dört saat. kız gııı guneş altmda. susuzluk tehlike. sile burun buruna. bekledlk durduk. Basnıakinisti, ne zaman biteceği bi llnmiyen yorueu. yıpratıcı işlyle baş başa bırakip kendi ba«ımızın çaresine kendimiz bakmajça karar verdiğimiz üçütifü saatin so.ıunda. hiç bir yerle irtibatı olnıayan dağ istasyonu mensublartnın bize verdikieri ce v«b sıı oldu: Bu i«in yetfciHft aneak makinist tir. O. ben bu isi yapamam demedtkçe beklemeğe metburuz. Bizi ne Haydarpa»adaki İsletme Aludurü Ru»tu Sarp'la konufturıruığa yaııa$rılar. ııe L'mum Müdür Saia \»lçuk be>ie temas ettirdiler. Türkçesi, i»i örtbas etme zihııiyetile. 6öıüm o.\a oyala'nayı tercih ettiler. Fekerlek kırıldıktaıı sonra orta>a çıkan >ol gösterleilerden dcğild!1;. En kestirme çare>l söylemek. iıııOad katanna bile hacet kalmadan. bi/inı motörlü katarı iklye boüıp hiç değlke Arifiyeye kadar. nöhctieşe gidrbillriz demek igtiyorduk. Kimbilir nasıl bir. ihmalin dem'ğe dllim varmıyor. helki bir (abrikasI yon hatasının ııelicfsi olargk ktrı'an i diııgilimiz yüziuden ölünı tehlikesi ' atlattıktan sonra. işinden gucündcn j de olan. dört saat. ka\ urucu guııeş altmda yaıııp tutuşan iki yüz küsur yolcunun yüzde yüz mâkul te!;lifiııi Si.lahiyetli bir mekama duyurrrıan.akta ayak direyen iki istasycıı |vr s<m«H. kendUine haddinden fa?la giıvenen bir tâmir ekipiııin yalnış t^lkinlerine uymayi tereN etti. Bizdeki simendifer kazalannm ia sıl olduğunu fimdl daha iyi anlryo. rıım.' Hamdi VAROĞLU İsîanbulun ödediği vergi Haziran sonuna kadar tahakkuk miktarı 656 milyon liraya yükseldi Defterdarlıktan aldığımız malumata göre 1958 haziran ayı »onunda vergi umumî tahakkuk miktarı 588 milyon lira iken bu senenin haziran sonunda bu miktar 68 milyon fazlasile 656 milyon liraya yükselmiştir. 1958 haziran sonunda 416 milyon lira olarak tahakkuk eden gelir vergisi bu sene haziran gayeşinde 35 milyon fazlasile 451 milyon liraya yükselmifltir. Malî sene sonunda İstanbulda tahakkuk ve tahsil edilecek vergj miktarmın bir milyar 200 milyon lırayı bulacağı tahmin edilmektedir. ~o O.E.C.E Heyeti Başkanının verdiği demeci incelerken.. 4 Ağustos kararlan ınuvaffâk olmuş mudur? Bu mevzu, aylardan beri hararetli münakaşalara yol açmaktadır. Son günlerde bir yaban « mütchasstBin iıtikrar tedbirieri hakkında beyanat vermesi, umunrt efkârın alâkasım büsbütün arttır mıştır O.E.C.E. heye«ine başkanlık eden Kanadah iktisîdçı, on bir aylık tatbikatm miisbet scvir gösterdiğini, durumun gittikçe düzeldğini, kre di tahılidlerine devam etmek gerektiffini, ihracatta fevkalâde neticeleı •lındıçını ve döviz kurlantıın degiştlrllmesine zaruret görmediffini söylemistir. Bevanatında. aynca fi at yük«eli<derinin frhi» savılamıyaca?wı ve ratttladıîı hedbinlik havasını anlıvamadı?ını belirtmi^tir. Hcyet baskanının nasıl rılup d» Türklyedeki fi»t viikselislerinin f» h's sayılpmıvacasına kanaat çetir dİTİni tahmin KÜc değildir, Ucuz luk veva pi|i»1ıIıŞı ö'rtıek istiyen yabancılann da>ma fiatlan zihnen kpndi m<>ınleketlerind<> kullamlon paraya cevirerek mukayese ettikleri ıralumdur. Ksnadalı iktisadeinm (1a fiat i«tn*istik?prini Avnıpa \i AmerikaHaki rayirlerle karsılastı rar?k binle bir ncticeye vardıçı dii şünülebi'ir, H'kikatte de. İstanhu! veva Ankara halktnın gıda madde lerine eiyim esyasına. ev kirasına ve nakil vasılalarına ödediği btdeHn bir Kan»dalıya uruı förünme<îi rsyet mvknlHur. Çiinkü dört kisilik bir ai'enin »vlık vasntî eeliri. K«nadada 460 rinları ve Ameriksda « > Holan a^ınnktadır. Rizim fiıtla W rtmu. orPİarda yastyan ailelerin biiroelerine bir tiiv kadnr hsfif fe. leb'lir. Fr>lat bir Türk ailesinin vas«tf 32 doiarîık aylık kR7»n<Ia hu fiatlan ödeyebilme^i, bnşlı başına YAZAN: Dr. Feridun Ergin t 1 Amerikadan 6 bin ion fasulye gefîyor Manisa şilepi Et ve Balık Kurumu hesabma 6000 ton soya fasulyası ve muhtelif yağları hâmilen dün New York'taü İstanbula müteveccihen h» ıcket etmiştir. Şileb 16 temmuzda limanımızda r"kW.m*!itedir. bir meselcdir. Memleketimizdeki pahalıhk, fi«t yüksekliğinden ziyade, gelir klfayetsiıliğinin doğurduİU bir buhrandır. Kotütmerüğin asıl kavnağını fiatlarla gelirler arasındaki muvazenesizlikte aramak lâzimdir. On yıl önce, Avnıpa ve Amerika memleketlerile ai^mızdaki gelir f^rkları bu derece nisbetsiz deifildi Zımnnla «nrt'arın nicin aleyhirnize tecelli ettiğini. İktisadi İsbirligi tda resinin 19S9 nisanında yayınladıt' rapor açıkca ortaya ko>maktadır. Raporun 12 nci sahifesinde. iktisaAt muvMenenln bozulmasına sebeb o'arak malî kavnaklanmızın takatini aş?n bir ka'kınma hamlesine piHsümesl eösteri'mektedir. Bövük projeleri beslemek üzere yapılan tnasrafiarin ga>Ti müsaid finans man metodlann» ba; vurulduğu müddetre ekonomiyi zenginle«jtiremiyeceği. ilmen sabit bir hakikat tir. Fak»t K=>nadalı mütehassıs, basma beyar.at verirken mensup bu Macar Mülterisi bir mühendis dolandırıcılıktan tanık Karjılıksız çek vererek dolahdırıeılık yaptıgı iddia edilen ve hakkında g:>abi tevkif müzekkeresi ketilen Macsr mültecUi İnıaat Mühendisi, düp yakalanarak tevkif vieahiyc çev rilip cezaevine gönderilmiştir. Karohj H. Somoguvari adındaki ianıjın yargılanmafina yakında baş İHiıacaktır. lıındusu teşkilâtin bu ehemmiyetü te^hisi üztrinde dtırmamış, sadece kredi tahdidlerinin istikrar politikasında ehemmîyetli bir rol oynadığı* nı belirtmeğe çah»mi!îtır. Halbuki Tiirkiyede. devlet masrafları v« lam kararlan şimdiye kadar enflâs yontı ticari ve sınaî kredilerden çok daha fazla tahrik etmiştir. Heyet Başkanı. Türkiyenin ancak ihracatını geliştirmek ve enflâsyon u önlemek suretile iktUadj dunımunu düzeltebilecefini «oylemekte hl;lıdır. Lâkin kendisinin bu mak sadı nasıl tahakkuk ettirebileceğiaiize dair ileri «ürdügü Hkirler ka bili münakaşadır. Beyanatında âm me masraflannın, verei sUteminin, zam polittkasının. maliyet ahenksiz liklerinin ve ksmbivo tatbikatının pivasa şartlan ve tediye muvazenesi üzerinde yarattığı kuvvetli Uzyıka dair hiçbir esaslı miitalâa dik kate earpnumaktadır. İstikran kavuşsbilmek için bilhassa tedbir a lınmagına ihtiysç duydıığumuı mev zulan kenarda bırakmasına mukabil, geçen mevsim ihracatın aksa macına sebebiyet veren kredi tah didlerinin devamına taroftar görün tnektedir. Anlasılıyor ki. Tiirkiyede sınai ve ticarf kredi hacminin diğct memleketlere nazaran hayll aıyıf bir rol oynadıSını heniiz tesbite imkân bulamamıstır ve hüküm eı kartmak iizere dayandığı »donnie» ler eksiktir. Türk veya yabann olsun, memle ketimizin durtımile alâkalanan bü tün iktisadeüarm artık istikrar sa|Uunak zanıretine inandıklan mi' hakkaktır. Fakat Fransanın iktisadî istikranna biivük hizmetleri do kunan J, Rueffin »öylediği gibi ilim ve politika adamlannın hedef ler iiıerinde blrlesmeleri netice lstihcaline daima kâfi deiildir. An) mühim olan. tatbik edileeek teknflı ve mçtodun teferruatıru zaman vf mahallin hususiyetlerirte göre uyvtlıyabilmektir. Eğer 4 Ağustos kararlannı miiteakıp ihracat son yıllann en düşük seviymine Irımls pahaiılığin backuı •ğırlafmı« ve işsirlik tehiikesi belirmiı İM, bnar •sebep fartlartn teshirinde v« tedbirlerin tesbitinde işlenen hatâlar dır. Bir yabaneı mütehaasıs, bir ilim hamulesine sahip bolurua dahi, bir metnleketin ikritadt dert lerine üc veya dört günde UyıkiU nüfuz edetnez. BilhasM istatistiklerin «ksik ve kifayetofe, piyaca tartlannin kansık ve teshtelerln miin*lu«alı olduğu yerierde. m«haill hususiyctlfri layıkile tanmı; ve kıytnetletıdirmij olmanın büvük ehpmmiyeri vardır. Netekim dieeı Avnır» nıemleketlerinde, O.E.C.E. İdaresinin ilim adamlarile temasla n ihmal ermedigi bilinmektedir. Aynı usule Tiirkiyede de riayet göftrrllse idi. netieeler her haldc daha btyırlı ohırdu. MEVLİDİ ŞERİF Armatör HACI MEHMET UZUNOĞLU'nun ruhuna ithafen 5 Terrunuz 959 Pazar günü öğl« namazınl müteakıp Beylerbeyi Camii Şerifinde Y. Camii İmamt Hifız Nuri, Nuruosmaniye Camii îmamı Hâhz Hagan Akkuf, Hâfız Fevzi Mısir, Hâfız Ahmet Hızal, Hâfız Aziz Bahriy«li, Hâfu Halil İbrahim Çanakkaleli, Hâfız Ali Gönenli v« Arkadaşları ile okunacak Kur'anı Kerim ve Mevüdi Nebeviyi arzu eden akraba. dost ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olımur. Ailesi ve Çocuklan InhİHrlar tarafından ihaleye konan kahve ithalatını hangi firmanm Eu sözlerin gerçek manisırn anUma >apacagı pazartesi günü belli ola. cektır. Bundan sonra sipariş verilemız için fazla zarn^na ihtiyaç duymaBu pozden sonra telefon çaldı. Ge cek kahvc üç aya kadar memleketiaık. Hakikatte, bu sözler | u demek. nerel ahizeye yapıştı hiç fâsıla ver. mize gelecektir. tı: Sierra'ya çıkacak olursanız, sizi meden on dakika konuştu. Anhyabıloldürtürüm, bütün dünyaya da, ıu Şişli Ortaokulunun resim ve diğiroe göre, telefon eden Harbıye haydut Castro'ya bakın, kendi haelişi sergisi Bakanı idi, Havana'd n telefon edilınde iki Fransız gazeteciyi katletti!» yor, askerî vaziyet hgkkınds bilgi isŞisli orte okulu öğrencilerinin ders aıye haykırırım, demekti. tiyordu. Kör kör parmağım gözüne, yılı içinde yaptütları resim ve elişYüz elli kiloluk albay: bu telefon sahte bir telefondu. Gene leri Amerikan Haberler Bürosu sslo Ne yazık ki aramızd» daha faz nunda açılmıstır. Sergi takdirle kaıral evaz avaz bağınyordu: «Tabii, her yenda sükunet var! Takriben li. kalmıyorsunuz, dedi. Sizlere çok şılanmaktadır. günde üç yüz kişi teslim oluyor, ta ince. çok nârin bayanlar tanıtırdık. Askeri istihbarat bürosu şefi beni Canh hayvan ihrarının serbii, hapı yuttu, halk tarafından terk edildi, köylüler bırle«jvorl ı. a?ktr hava alanına kadar bızzat götürdü. best bırakılması isteniyor lerimizin disiplini mükemmel... B ş muhafızları tarafından, Haiti'ye gitCanh hayvan ihracı ile uğraşan ta•nekte olan bir Haiti uçağına tıktırüstüne sayın Bakari* :*Gelfec#k rüfte dı. Arkadaşıma gelince o, kaderin cirlerden mürekkep bir heyet Tiearet teftiş geıisi için sizi bekliyorum, sa ne«ıl bir'eilve»! "eserl olarak, bilmi. Baksnhjh ile temaslarda btrtnrmrtk yın Bekan...» jorum, Havana'ya gitmek üzere uça üzere Ankaraye gitmiştir. Heiet cenBu riyakarlılf'sıfa'Sirlâ'a TsizT foibğ .«a biraürildi. Oradan Porto Rico'ya lı hayv^n ihracının serbe»t bıraidm» sın; istemektedir. raflara bşkıyorduk. Elleri enselerin gıaecek. öğrendiğimize göre Bakanlık bu de birlestirilmiş, dizi dizi Fidelciler. •Adios Castro! Adios Pero Viva! günkü şartlar içinde canlı hayvan ih. Bizim arkadaş, gayet yavaş sesle Viva Cfstro!» rccına müsaade etmek taraften değil bana: BrTTİdir. Bu fotoğrafları daha evvel br Bu srada Cenup ve Trakya bölgele yerde görmüşlüğüm var, dedi. j rinde yapılan canlı heyvan sevkiyaZihninde aradı, düşündü. sonra '<Gazete Teknisyenieri vazife tının durmuş olduğu bildirilmekte Tamam, dedi, buldum. Bu fotoğ j dir. taksimi yaptı birden bire buldu: Günlük Gazcte Teknısyenleri Sen. pafler Guatemala'da çekilmiş. Bun» dikası tdare Heyeti dün toplanarak Temmuz A Zilhicce 27 ! lar, Castillo Armas'ın esir ettiği Araıaiannda vazife taksimi yapmışlar s benz'in adamları. dır. Vazife alanlar şunlardır: General telefonu kapattıktan son3. Başkan: Sabahattin Gültan, ikinci ra: fcaşkan: Faik Ülfen, Sekreter: Ziya Harbiye B'ksnı aramıs, dedi Tamburacı. ikinci sekreter: Rebü Şen V. | 4 . ? 1 1 2 18 16 1M9.44 21.4fi • 2 . 1 1 Sonra, daha mütevazi bir asker se kartal, muhasib: Muammer SürenE. J 8 47 4.34 ı ».34 12.00 2.02 6.27 file: a&lh, Veznedar: Ferid Ömürürn. Kahve ithali 1 ğ I I % İ SEVİM BİRTÜRK ile Yük. Müh. ŞADAN ARICAV Evlendıler. Ankara 3.7/959 Soat 2V 50 da BU AKSAM İıtonbul Qadyoıunda 265 bin Iira dolandıran cüret* kârın eşkâü r^sbit edildi Donanmanın Sefine bonosunu kul!anm = k suretile Defterdarlık'tan Merkez Bankası üzeHne ke<ldel 285 bin lirslık bir çek almajij ve bunu aynı gün tahsi] etmeğe mu| vaffak cüretkâr dolandlrıcı heniiz yakalanmamış fakpt eşkâli t«febi eriilmiş ve bunlar her tarafa Wldirilmiştir. Sahtekârm bu"ünlerde yakalana cağma muhakkak nazaile baktlznak i tadır. Merhum Şcyh Alî k>zı. mçriıum Denîz Su"bayı Hacı Azmi Beyia tfı sevgili annemız ve büvUSümüz ' ' • N E Y İ E l Ş ' l L '•" î I >?. mübtcli oldufu 1. ^tılıktan kurtulamıyarak 2 7 9V> t^rihinde Hakkin r.ıhmetine kavutmuıtur. Kendisine gp"ck evde hasta yattığı nıüddetçe ve gırckj» vefatından ıon> ra bızzat gelerek veya telefonla alakalarını efirgemiyen ve acılanmız» iştirak eden' azix dost v« akrabalarımızın taziyetH rine ayrı ayn cpvab vermek mümkün olamadığmdan, mukabil teşekkürlerimızin i'ıiâgina gaze tenizln tavasnutunu rict ederiz. Evlitlsrı: Hakkı, Burhart Işıl ve Muaztez GUven BİLGİ YAPISI PROGRAMI PUAN /LA\ i IkiiMİ ii 5O(J EVLEE SİTESt ii İA ARSALARIN1 SİZ DE GÖRDNüZ. t MORACAAT Raml, Otobüs Durağı, Dispanser No. 24 Tel. : 21 AA AA AmAm RAMI •ULUYOL**»• • * # »• • «^w.^* • > • •• MEVLIDI ŞERIF Çok kı>m«üi aıl« reitimiz, Amasya eşrafından, emekli Orman Bas Müdürü A. IIULÛSf ÜNAY'ın azız rununa ithafen vefatının 52 nci gunu."< tetadut eden 5/7/ 1959 tarihli Paz^r gunu ık)rtdi na. mazını müteaivjp Ç'Ç'i Camii Şerıflr.de okunacak Mevlldl akraba. dost ve bıMun arzu ed«nlerln tefrıflerlni ric» ed*rl*. Eçi : Sevim UNAY K : n : Evin YOLDA3 /O G I lAKSİrVI GAZİNOSUNDA rine yaslanmıs peykede oturan Loraine. yorgunluğuna rgğtnen. bir kaç dakikacık olsun uyuyamadı. Çingene karısı. önce yatağını genç kıza ikram etmiş fakat o, bu ikramı kabu! etmemisti. Arabanın dip tarafında hulunan bu yataga da kadın uzanmiş. uy kuya dalmıştı. Nübet rutan iki erkek çingene, hem arabayı sürüyorlar, hem o çetrefil ve âhenkli dillerile konoşnyorlardı. Bazau uzıtn uzun sustukları oluvordıı. Arabayı sürenlerin oturduklan yerle arabanın iç kıstnı arasında hiç bir bölme bulunmadığı için Loraine. uzandığı yerden gökyüzünü ve ormanı görebiliyordu. Bazan. atm nal seslerine ve tekerleklerin giirültüsiine, ortnanda kırılan bir dalın çatırdısı, ürküp kacan bir hayvanın ayak sesleri, yaprakların haşırtısı karışıyordu. Hattâ iki üç defa bir uluma isitildi. ıızakfan. daha baska ulumalar buna karşılık verdi. Ama şafak söker sökmez kurt Ur inlerine çekildilrr ve »ustular. Yolcular. günes çıktıktan sonra da bir saate yakın yol aldılar nihayet büyük geçide ula>tılnr Arabaya koşulu at. o bdlgeye has. son derece güçlü kuvvetli cins hayvanîardandı. ;iic b'>r yor gıınluk eseri göstermiyordu. Fakat boğazdaki kayaların. bğarlarro yollarmı «şan fp^elcri gözüktü&ü vakit çingene!er sürati azaktılar. Havvanı fazl» yormak isteniyorlardi. Kadın yatağından kalkmış, arabacılara yaklafmış. neşeli neşeli onlarla konustıyordtı. Sonra Loraine'e döndü. kas siiz isaretile bir şeyler söyledi. Boğaz civarınm korktukları kadar kar lı olmadıeınv yol arkadnflannın, fazla güçlük çekmeden boğazı gecmeği iimit ettiklerini an latm»k ifîtivnrdıı. \mn rene de, yere inmek grabayı bir müddet itmek icab ediyordu. (Arkası var) AA 2 ^ j ARSALARA GİDIŞ : Pazar günü.Beyazıt Beyaz Saray^j AA karştsından 9/7 arası kalken ctobüslerimiz ücretsizdir. •*£ """"f'T CU31HUEİYETİN TEFRİKASI: 39 Loraine'in içinde köpüren ibyan, Zamos'la Kont arasında gecen konuşmanuı, Othon tarafından betlenen gizii arzuları mey dana çıkardığı aadanberi dinmemişti. Bu byana, icin için bir ıztırap da karışıyordu. Bir iç yanmasını andıran bu ıztırap, zamanla geçmiyordu da. Hattâ, kimbilir belki de sarsıntılar içinde geçen o mıithiş uykusuz gecenin tesirile. bu sinsi ve yakıct ean acısı. Wiesdorf tan uzaklafildıkça artar gibi oluyordu. Göçebeier yola çıkalı, şimdi sekiz saate yakındı. Loraine'in orfadan kayboluşu şatoda henun 'gbze çarpmasın diye, çingenelerin, çiftlikten gece vakti ayrılmalarına. hiç mola vermeden geçide kadar yol altnalarına karar verilınişti. Dozia'nın, kaçakları aramağa kalkışması ihtimali pek yoktu. Ama böyle bir hal vukuunda, bu tertip onlara çok fazla zaman kazandırmış olacaktı. Böyle de yapmtşlardı. Bir aksam evel. Loraine. akşam yemeğini Zamoc ve Milan' la birlikte yemiş, odasına çıkmış, fakat yatağa girmemişti. Katha, her zamanki gibi, ortalık kararmadan. gece kandilini vakmıs. yatağı hazırîamıstı. Ertesi giine kadar hir d?ha gözükmeyecekti. Yolcuların şatodan Hiv hnvji H » " 1 ' 0 »»»,«; inlunmaları icin bu kadar zaman yeter de artardı bile. Genç kız, tam on birde, sessizce odasmdan çıkmıştı. Sonra hüyiik mpıHi\ pnden inmiş. hos d«"hli»dpn eecmis kiitiinhsneHp Zamos'la rmlne mııstu. Hiirriyptine kaııi'ahilmeU irin hu adamın yaıHımıni> muhtaç olmak fenasına gidiyor du. Ama ne bUirsin ki, gatodan çıkıp gidebilmesi, onun yaı dımına bağlıydı. Loraine'in şatodan uzaklafmak için aeelesi, Zamos'un yardımından faydalan ma Uteksizliğinden fazla idi. Nicklas Zamos, genç kızı kütüphanede bekliyordu. İçeride, ölgün ıjıklı bir tek lâmba yannordu. Milan erkenden yattığı için. mürebbisi onu başından saMnak ta giiilük çekmemişti. Loraine. kapıyı vurmadan içeri rirdiği zaman. Zamos onu, tepeden tırnağa bir süzdü. Sanki verdiği karardan eayıp caymadığını gör mek istiyordu. Fakat gözleri, yarı inik kapakları altında. çabucak bigâneie^ti. Mürebbî, hiç bir şey söylemeden genç kıza bir kürk uzattı. Loraine. kı&a bir tereddütten sonra, bu kürke büriindü. O zaman, Zamos. noel geeesi, çingeelerîn girdikleri kapıyı ona açtı. Bir deblUden geçtiler Bu dehlizin nihayetindeki bir baska kapıdan. dogrudan doğruya dısarı çıkılıyordu. Şimdi. Wiesdorf satosunun dış avlusunda idiler. Zamos, kalın bir kürk giymiş.ti. Çünkii, genç kreı çingenelerin bulundukları yere kadar o götürecekti. İkisi birlikte, arka tarafında bulunHuHarı satonun sol kanadı yanından dolaştılar. ormanla. ra d'j^ıu inen yola daldılar. Genç kız. gayrı ihtiyari Othon'un HaireMne baktı. Hiç bir penrerede aydınlık yoktu. Şatonun her 1="afı fribi orası da karanlıktı. Kont. herhalde. yara••»rının (p^iriie zayıf düştiiğü icin. erktııden uyuvakalmıstı. Avdınlık hir nUan geces'vdi. • . . B>»kte nın'nırı'dı. Onun için *v Zamos. yolları avdınlatmak üze re yanına almağı tasarladığı fersiz fenerini satoda bırakmıştı. Hızh yürüyordu. Loraine dikkat etti, gecenin soguk havası nefesini daraltıyormuş gibi. sık sık, güçliikle soluk alıyordu. Loraine. noel geeesi, Zamoc'ua geçirdiği tıkanma nöbetini batrrlamaktan kendini alanutdı; adamın fazla nzağa gidemeoıesinden korktu. Bununla beraber. çingenelerle bulusacakları yere kfdar irıza•ız gittiler. Yokusun alt başın» yaklaştrlarken, yolun kenannda duran araba gözüktü. Kont Dozia'nın adamlan şüpheye düşmesinler diye. çiftlikte bulu^nanıağa karar veıilmişti. Çok ihtiyatlı ibr adam olan Zamos, ber yaptığı işi bu adamlardan gizM tutardı. Cingeneler Zamos'la konusur. larken. Loraine arabaya. çingene karısının yanına bindi. Genç kız. kızak yerine bir araba görünee »aşmamıştı. Cünkü, çinpenelerin. ayni zamanda ev ola. rak faydalanmak için, nakil va sıtası olarak araba kuüandık'arım biliyordu. Zamos, çinşene erkeklerile ko nuştuktan sonra, genç kıza yaklasmı;tı. Ona elini uzattı: Talihiniz açık olsun. Madmazel, dedi. Meskun bö'lgelere varıncıya kadar yotculuğunuz beiki zahmetli olacaktır. Ama hic bir tehlike yoktur. Katiyra korkmaym. Loraine: Korkmuyortım. efendim dedi. Biran tereddütten sonra. tiavt etti: Tesekkür ederim. efendltn. Sonra araha hareket etmi^, yol ruluk baslamıştı. Gecc. hâfii^esiz gecti. Arabanın iç kenarlarından bi" • CUMHÜRİYET Ntishası 25 Kuruştur ABONE SARTLABI Türktyc Harlel Lira Kr Lira Kr. S«neltk f «y!ık 3 aylık 75 00 40.00 22 00 Iiasan ve yajran Cvusıhurıyvt Mathaacılık Gaz*Ueı)ı W Tiirk Anonım 1 Caga]oglu H»)k>vl Eokak No Sahibı ısooo 80 00 44 M MUŞAMBASl GENİŞLIK 1.75 M 2.00 M. DIR • OAR EN İ M A L Â T I M I Z YOKTUR • KAUNUK 2 mm. DIR • SİPARİŞ UZERINE 2,5 3 mm. OLARAK İMÂL EDİLIR. fABRİKA: Mattepe, Kartal • Istanbui. Telefon 53 40 55 53 4172 SATIŞ: Veılr İskelesi, Slrkect • Irtonbul. Telefon: 2722S1 3V 41 NAZtlME NADt lfl«rtm *ı •, eden Gazptemıze gondenlen evrak ve yanlar neşredılsin edilmesın iade fdilmez. flânlardan mesuliyet kabu] edilme». NUYAN YtĞİT