Catalog

İKÎ CUMHUF.İYET 23 Temmuz 1959 } *azan: FAKIR BAVKUK1 8 1 I I I T K U K İ B A H I S L E R| c t'SABAH Alınganl.k n halimizden, daha önce de şikâyet etmiştim. Alıngan insanlarız. Yahud, alıngan değildik de sonradan böyle olduk. Gena odadayız. Getıe aktam. Ak muş. Cimri olduğunu »öylüyorlar. Hepimizi çok sinirli yapan hu famları oturup konu$uyoruz. İçerisi, CimriHği üstüne birçok hikâyeler an pünkii hayat şartları, bizi her şeykaba kâğıdlara sarılıp içılen «sümer» latıyorlar. Ben .tutumluluğun cimriden mâna çıkarır hale getirdi de hedumaniie dolu. İki gündür aramız likten ayrı bir şey olduğunu söylülum cezası ıntaz edılmemıştır. Bel Gazetelerde, Amerıka'daki 51üdaki resmilik azaldı. Artık onlar da yorum. Dinlemiyorlar. İki yıl öğret pimiz, bulut diyene, sen bana örYAZAN: me mahkum, onbir senedenberi çika Kralları bir an ane balinde görüslerini »öylüyorlar. dek dedin diye çıkışır olduk. men vekilliği yapan Ahmed söze ka. cezasının infazını bekleyen mubar ölüm cezalarını müebbet hapıe çeÜstü ba»ı yama içınde, yüzü traş rışıyor: Sebeb ne olursa olsun, alıngan rir Chessmarı'ın cezasının kesinvırıneiitedırlrr. bu an'ane bugüne edilmemiş, dudağı yarık, tabii okur =Bir tarihte kasabaya gittim. Kayolduğumuz muhakkak. Gazeteler leştiği bavdisini okuduk. Iste bu kadar devam edegeimektedır yazarlığı da olmayan, olsa bile oku makamı görecem. Baktım, ortalarda havadisin verdiği ilham iledir ki, Bizde ölüm cezası mevcuttur. deki tekzib bolhığu da zaten buııu yacak bir şeyi buhmmıyan bir çift yok. Gulüptedir dediler. Gittim gu Rapor hazırlamakta olan özel Mahkemelerden sadır olan ölüm gösleriyor. bir komite işsizliğin izalesi bu mevzuun.ölüm cezasının üze edeıı cezaların da verilmemesi ik muktedir değildir. Ancak bu itiçi: «Köyümüz, yekun Halk Parti'ye lübe. Oradaymış. Kaymakam beni ta. rinde durmak istiyoruz, Olüm ce tiza eder. Madem ki ferde hürri raz da mutlak bir kaıde olarak cezalan temyiz mabkemesınce Bir yazımda. zannederim kuduz gayıtlı olduğu için, bu hökümet bize nır, sever. Oturduk, konuşuyoruz. için daha çok ihraç mevzuu zası beşeriyetin tarihi kadar eski jtti .•emiyet vernr.^mı kte, fert bu vazedilemez. Antropologie ilmi he maznunun temyiz talebi olmasa köpekleıin tehlikesinden. bu sahafazla gıymat vermedi. O sebebten Bu Hasan bey de orada Geldiler, bun üzerinde duruyor dir. Mukaddes kitapların bildirdi hakkı doiuştan tabü bir bak olanüz hilkî mücrim tipini riyazi düs dahi re sen tetkik olunur. Temyiz daki ihmalcilijimizden bahsettiğim böyle geri kaldık.» dedi. dan gulüp aidatı istediler. Vermedi! Ijsizlik meselesinin tetkiki ve ği, Hâbil ile Kabil macerası da,rak iktisab etmektedir. Cemiyetin turlarla ortaya çıkaramamış bu mahkemesinee tasdik olunan ölüm bir yazıda. havtar tâbirini kullan Başka biri, aynı hal ve tavırla, Baya bir münakaşa etüler. Ben ayıpölüro cezasından başka bir şey dehürriyeti tabdid etmesine de ınılunmaktadır. Eğer böyle riyazı bir cezalarının ınfaz olunabilmeleri mıstım. Veteriner bir okurum. lıakomgusunu destekledi: «Öteki köyle. ladım. Benden evvel, herkes ayıpladı. tekstil sanaviinde durgunluğun ön ğildir. Hattâ ceza nıefbumunun, re Amerikan yardımmdan süt tozu, Sen bir efendi adamsın. Efenai gayı lenmesi çarelerini arayan üniver şahsi Intikam mefhumunu taşıdığı kâıı yoktur. Halbuki her <rdin düstar mevcut olmuş olsa idi, doiçin, Büyük Millet Meclisinden na târizdc hıılunuyor. Baytar tâ yüzer metre BU borusu, birer dene tmda adın var. îki lira versen de, gü site mütehassıs profesörlerinden, zamanlardaki öldürmeler de, birer hürriyeti, başkalarının hürriyeti ğuştan mücrim olarak düııyaya geçmeleri şarttır. Cumhuriyetten birinin dilden. çoktanbeıi çıktısını de mayıjlı cami hocası... bize bir üfci güzel otursan olmaz mı efendiler Sanayi Odası erkânından ve işçi ölüm cezasından ibaret bulunmak hududu ile nasıl mahdut ise, her gelmiş olan kimselerin cemiyetten evvel ölüm cezalarının infazı için, söylüyor, veteriner dıırurken bay şey yok!. içinde? Kahvelere gidip halkın içinde sendikası mensuplarından mürek tadırlar. Orta çafa kadar, ölüm ferdin hayatının da başkalarının çıkarılması, yani hayatının izalesi hükümdarın iradesi lâzımdı. Cum tarı neHen kullandın, diyor. hayatı ile mahdut olması iktiza e doğru bir keytivet olurdu. buriyetten sonra hükümdara ait kep komite, raporunu pazartesi Ucurunm boj ineği uçurup karısıy mı oturacaksın?» Muhterem okurum. ifadesinden l'çüncü grup ıtiraz sahıplerinın olan bu bak, Büyük Millet Mecligünü Sanayi Odasına verecektir. cezası üzerinde kinıse durmamış der. la gürültü çıkaran Müfettiş takma Memurlaruı «Şehir Kulübü» denen tır. .1. J. Rousseau bu tezi daha baş noktai nazarları tamamiyle bissi sine intikal etmis bulunmaktadır. br"i. bana bir hayli öfkelenmiş. adlı köylüyle de tanıştık. Bir vakit yerlerde oturmak zorunda oldukla. Haber aldığımıza göre komite, Kralların, Imparatorların, Sefle ka şekilde ifade etmektedir. Içti yat üzerine müesses bulunmakta lşte bu esnada Büyük Milel MecBu zadn kaç yaşında olduğunu »er köylü arasında, «O öyle olmuya rını hep kabuJ ediyorlar. Anadolu tekstil stoklarının eriyebilmesi ve cak, söyta olacak!» diye zart zurt et daki kasabalarda böyle kulübler var ijsizliğin izalesi için bilhassa ih rin emriyle kütleler imha edilmiş, nıai mukavele adlı eserin nıuhar dır. Bunlar ıdam cezasını. medeni lısı, ölüm cezasını bir atıfet ola bilmiyorum. Amma. kaç yaşında omünhasıran keyif için, hırıstiyanbir asırda vahşı bir ceza olarak rak, müebbet ağır bapse tahvil e Iıırsa olsun. mesleğinin adını hay tijb için, komguları bu adı yakıştır şımdi. Memurlar, vakitlerini biraz raç mevıuu üzerinde durmaktadır. lık bahane edilerek binlerce kişi, riri bu bahsi de, içtimai mukavele Bu fikir debilır. Bu, Büyük Milet Meclisi tarlık olarnk kabul ettiği. kendi cşaslarına irca etmektedir. Rous vasıflandırmaktadırlar. mı$lar. Müfettiş, iki komşunun bu aaırede, biraz kulübde geçiriyorlar. şeküd» konuşmasma kızdı: «Sekiz Aralarma halktan biri geldi mi, r Aygün, İtfaiye Miidüründen arenalarda vahşi hayvanlara ziya seau der ki: Cemiyet içerisinde ya tamamile bissiyata ıstınad etmek ııın bir atılftı telâkki edilmek icap sine baytar divenlere kızmak ak m fet sofrası vazitesini görmüşlerdir. sıyanlar, yaşamak haklarını, cemi tedir. Idam cezası yerine konul eder. Zira temyiz mahkemesinee senede köy ireller mi? Halk Parti za hatsız oluyorlar. Tek bir gün de Bu zamanlardaki ölüm cezası, yal yetin ellerine tevdi etmişlerdir. mak istenilen Ergaştül cezası, ya tasdik olunan bir huküm. artık hiç lından geemecliği hir devir yaşadı izahat aldı manuıda niyt ırellemedık? Onca se. halk kahvelerinde görünmüyorlar. ğına şiiphe vok. O zaman pek t»Mi Belediye Başkanı Keraal Aygün nıx ölüdürmekten ibaret defildi. Huna mukabil de, cemiyet; fertle ni mahkümun bütün hayatı müd bir veçhile münakaşa edilemez. ne bagta galdı; hani? Hangi parti Kulüblerin kapılaruıda camlı birer olarak icra ettiği baytarlık mesleolursa olsuıı, köylü köylüdür.. Hem itvha: «Dikkat! Üye olmuyaıı gire dün ttfaiye Müdürü T<vık özavcı'yı Olümün işkence ile olması lâzım re ıctimai bir mukavele ile hayat detince, geceli gündüzlü bir taüc Cezadan maksad, ıııtazının sürağini. simHi neden küçümsediğini anheç hökümet köylüsünü irelledir mi? mez!. «Çiçekler» dokunraak yaaak. makamında kabul ederek, kendisin dı. Tekerlege bağlıyarak öldür larnıı emniyette bulundurmak te reye kapatılmış olması keyfiyeti, tidir. Çünkü ıcra olunan fıilin efAkıl mı sizinki? Köylü milleti bu, tır!» gibi. Birçok yerlerde kulüb aç den yanan film depolarına aid kovuş mek, zehirlemek suretiyle öldür kdfülü aHıtıa girmiştir. Binaena idam ile mukayese edildisı takdir kârı umumiyede bırakmış olduğu lıvamadım. mek. azgııı atlara bağlamak su levh cemiypti teşkil eden ferdin, de daha gayrı medeni vasıflar arfazla yüı vermeğe gelmez, İpinl ga mak için, kulübü yasatmak için, me turma hakkında bilgi almıştır. Kaldı ki. mesleirin, adını deîi^'irtesirin izalesi, ancak infazın «uraKemal Aygün, Özavc.dan kovus retiyle partalatmak çibi. lıayatını emniyette bulundurmak zetmektedir. Insan hayatını, bir tile imkân dahiline girmiş olur. mekle maiıiveti He»ismez. İster VPvım dutacaksın. trellemenüsken cu murların eni konu çırpındıklarıra turmanm bir an evvel bitirilmesini lâhzada. bir kere verir. Fakat büOlüm cezası aııcak ortaçağda hahasına olarak, icap ettiÇi takvap yetmiyor...» gbrdür... Kulübler geç vakitlere ka istemiştir. Onun ıvindır ki. bütün modern ce teriner diyelim. ister havtar. hu iUi münakasa mevzuu olmağa başla ıiırde, başka»ının hayatının izale tün ömrü müddetince bir kimse za kanunlarında ceza zaman asımı (fîbirle de sadece mesleği anlatmi'î dar işler. Tâtil günleri »abahtan açı Gürüldeşmeler oldu: nin küçük bir hücrede, hiç kimse D«Ona bakma gardaşlık, o Demirgı. lır. Gece yarılarına kadar çat çut, D. Y. vagonlan ile buğday mıştır. Isin tuhafı da engizisyon sine lüzum vardır. ile ihtilât etıneksizin bir şeyie diye bir takım kaideler kabul e olnrurz. rattır. Bilâderine Ormaniyeden iş çat çut... Bir oyun, bir sigara! Öğle nakli yasağı neden kondu? mezaliminin i(,inde yaşanıldığı zaOlüm ce/usı hakkıııdaki ikinci meşgul olmaksızın kapatılmış ol diimiştır. Çünkü herhangi bir mab Öte yandan, baytar tâhirinin, nemanlarda, ölüm cezasının aleyhtnverdiler de geçen yıl Demirgırat ol den sonra, havası, girilip durulmuya Devlet Demiryolları vagonlarile Crup itirazlar, ceza hukuku siya ması halinin tasavvuru dahi, ta kumıyetin cezası, muayyen bir den dolayı goeunma sehebi oluşuna cak kadar kirlenir. Yani yemek oL. hububat naklinin yasak edilmesi deki ilk itirazın kilise tarafından setine aittir. Bu mütalâalar muhdu.» hammül edilemiyecck kadar feci müddet ıçerısinde iııfaz edilmedi da bir tiirlii aklım ermedi. masa, yani uyku olmasa, yani her üzerine, serbest buğday piyasası yapılmıs olması keyfiyetidir. Kili telif veçhelerf taallük etmekle beMüietti» bocuntuya vermedi: dir. Nitekiın Erşastü! cezasına ği takdirde, artık o cezanın infaSayın okurum, veteriner yerine «Halk Parti okul yaptırırken köye gün tâtil olsa, memurların oyundan nın ihtiyacı kamyonlarla görül se dini bir akidenin müdafii ola raber, iki «sas altında tetkik et mahkum olanların kısa bir zaman zıııda içtinıaı bir faide nıülâhaza rak, Allahın bahşetmif oldueu cıbaytar dememi beğenmemesi. dnkfazla «iyetlik verdi. Onun uçun o hiç kalkmıyacakları unüır. Üy* ol mektedir. mek imkânı vardır. Evvelemirde da tamamiyle şuurlarını kaybet olunamanıakiadır. partıy* nefret oldum. Tâ askiden, ya muyanların giremediği bu kulüblerVagonla nakil yasagı, «öylendi nı, ancak Allahın alabileceği na denilmektedir ki, ölüm cezası ta tikleri, çıldırdıkları çok kere gö lşte Chessman işinde bizi bayre tor yerine tabib veya hekim dedi m Damirgırat çıkjnadan Demirguat de, zaman zaman «nizami kumar par |ine göre Toprak Mahsulleri Ofi lariyesini ileri sürmekte idi. ğim takdirde bu meslek erbabının nriri imkânı olmayan bir ceıadır. te dusuren nokta burasıdır. Olüm cezası, iglenen vahim bir Herhangi nir adli bata neticesi rültnüş adli vakalardandır. Tukatım, tnune bslli ttmiyordum. Şimdi tıleri» d« çevrilir. Bir yerde kulüb »inin mübayaa imkânlannı arttırAmerikan usul kanunları, bdyle öfUe'enmesine: dİ!) doktonı yerine •uç dolayısiyle, (ailin hayalının ölüme mahkum olan bir kimse rıda d3 söyledişimiz gibi ölüm ceyapacak yer bulamamıslar. Yokmuj mak maksadiyle konmustur. Vetan Cep«ye geçtim.» zasının leh ve aleyhinde söyleni bir uzamanın meşruiyeti için mü diş hekimi. dişçi dediçimiz takdirbir yer. Kaymakamı savcın, kafa Gürüldearneler devam ediyordu. Bu huıusta fikrini belirten bir izalesinden ibarettir. Bu ceza hak için, hükmün infazından sonra, ad len sözler, bugün dahi nihayet bul sait olabilirler. Ancak beşerî ola de. diş hastaiıklarma bakan ihtîsns kındaki en esaılı münakasalara 18 li bata bütün açıklıgı ile meydana «Genel merkeze tei vurdun mu?» kafaya rerip düşünmügler, Yok bir alaktlı demistir ki: mamıştır. rak düşünüldügü takdirde, on bir sahihlerinin, tâbiri küçümsememeyer. Genişçe bir kahveyi, «aahibini dedim. • Aynı tedbire geçen yıllann inci asırda baslanmıs bulunmakta çıkmış olsa dahi, izale edilmiş b * senedenberi b»r kimgenin bugün lertne benzer. dır. Modern ceza hukuku tebellür lunan hayatın geriye getirilmesine «Yok» dedi, «Vurmanıifijn. Yazin ıkna ederek» ortadan iklye bödür. bu mevsiminde esasen basvurulBizim şahsi noktai nazan idam olundum, yarın elektrikli Dünkü cerrah bugün operatör kasabaya endiğimdt ruracam. Bur müîler. Tahta perdeyle. Bir yani ku mustu. Kolayca anlasılacağı üzere ettikçe münakasalar daha da artartık imkân yoktur. Bu mütalâa mıza göre aleyhine tevcih • sandalyeye oturacagım gibi sabit lüp olmuf, bir yani gene kahve. Bir tedblr, tüccarın hububat «tok et mıs ve bugüne kadar devam ede ölüm cezalan aleyhinde söyleni dilmiş olan itirazlara rafmen ölüm olmustur. da telgırafane yok!» bir fikrin altında bulunmasının, yanında memurlar, bir yanında halk. mesinin önüne geçmek jçin alın gelmiştir. Amma bugün halâ cerrah, cerrahl Gürüldeşenlerden biri: len mütalâaların en kuvvetllisi cezası, cemiyetin menfaati namına beşerî his ve merhamete gıgması tâbirlerinl kullanıyoruz. «Şu dişsiz ağzıma damaklı dis ysp Tahta aralıklarından bakınca, biri maktadır. Olüm cezasının, lüzumlu olup dir. Filhakika izale edilen hayat, lâzım bir cezadır. Ancak bu lü güç hallerdendir. Geçen yıllar belki buna lüzum olmadığı hususu hâlâ, büyük mü artık serl «relmez. Buna karşı hür zumun İyi ölçülmesi ve çok nadir tıralar, gint Halk Parti'den cayıp birlerini görürlermij. Şehir kulüble Optisyen tâbiri, belki eli kula Onbir senedenberi bir şahsın ha Demirgırata geçmem!» diye bağırdı. rı, halkla memurlar arasında bir Tardı, çünkü o tarihlerde kredi nakaşa teminlerine yul aymif ve riyeti tahdit eden cezalarda da •.•!orp h'sredilnıesi icabeder. O! pishanedeki höcresinde, her kapı ğmda, dile yerleşecek. Amma, göz «tahta perde»! Taraiları ayırıyor. bol idi. Fakat bugün nakliyat ser hâlledilememis bulunmaktadır, ayni halin vaki olabileceğt iddiası Iüm cezasını eczahanelerdeki «şid«Herkes Demirgırat olunca hokümeti hekimi. RÖZ doktoru. göz tâhibi kokim murakabe «dectk?» Bacak bacak Onunçu Yıl marıının «tmtiyazsu aı beat bırakılsa dahi kimde »tok eOlüm cezası cismani bir cezadır. ileri sürülmekte ise de, netice ba detli zehirler» vitrininde bulunan avıldıkça beni idama götürüyorlar lav kolay dilden çıkmıyacaktır. üstüne atıp öksürdü: «Ben burada hö nıfsız kaynajmıı kütle>ti, taraf t a . decek kuvvet var?» Bugünkü modern ceza hukuku cis kımından ölüm cezasını hürriyetl zehirlere benzetmek yerinde bir diye belecana kapılması, insanlık Operatöre eerrah deme. onun ıaf oluyor. Taraflar karışmak iıteküm«t murakaba ediyorum..» manî ceza olarak yalnıı ölüm ce tahdid edici cezalarla mukayeseye hareket olur. Şiddetli zehirler mu bakımından ne kadar ağır bir hamiyor... Son 24 saatte yapıian Jhracat zası ile, dayak cezasını muhafaza imkân yoktur. Müebbet hapse avyen ve az dozlarda nasıl ki şifa rekettir. Esasen bu onbir tene zar operatörlügüne halel getirir mi? Doktor Zekeriya, oda sahibin* aet Son 24 saat zarfında ümanımız etmektedir. Dayak cezası da haBence bu, ancak Mr dil reformu mahkum olunan bir kimseyi ta tesirini göstermekte iseler, ölüra fında o şahsın islemiş oldu|u suç lendi: • Şuradan bir pencerc aç da hava Ahmede ilkolculda çocuğu olup ol dan 1 milyon 115 bin liralık ihra kiki bir ceza olarak yalnız Ingil savvur ettiğimiz takdirde, bu kim cezası da öyledlr. Nadir hallerde dahi tamamiyle tesirini kaybetmiı mpselesidir. Şark dillerinden ([arb eat yapılmıstır. değişsin.» tere'de muhaTaza edilmekte, Ame senin bir adli hatâ neticesi mah dozu iyi ayarlamak suretiyle kul bulunmaktadır. Chetsman hakkın dillerine do»ru hir istikamet değismadığını sordum. «Var.» dedi. «BayBu meyanda Almanyaya 62456 rika'nın bazı memlcketlerinde ise kum olduÇu anlaşılmca derhal tah lanıldığı takdirde, cemiyetin men da neşriyatta bulunan bugünkü tirmiştir. O kadar. Meslek aynı Aaker» gidene kadar köyde kal. ram yerinde görmedin mi? Yumurta maga, askerlikten »onra da köye dön koausunda, yumurtayı kafiğa yapış. kilo seftali, Amerikaya »eccade, inzibati mahiyette bir ceza olarak liyesi icra olunarak hürriyetl lade faatine kullanılan bir ceza mahi gazetelerin lisanına bakınız, işle meslek, Ihtisss şubesi aynı ihtisas olunmaktadır. Halbuki ölüm ceza ı yetini alır. Aksl takdirde tıpkı şid dift fiilin heyecan ve vehametini şubesi olarak kaldıkça, kelimelere, nıeğe karar vermesi, doktorun for tırmış da birinci gelmişti; ama Engin Danimarkaya 394 ton küspe, Ingil tatbik olunagelmektedir. sunu arttırcu, Hemen kalkıp jçnc» öğretmen saymadı.» Hatırladım. Çocu tereye 188 ton tiftik ve pamuk çödetli zehirlerin ftyarsız kullanıl artık aslâ göremezıiniı, görmeve hiç de sahib olmadıkları kiicülri'rii Olüm cezasının aleyhinde buln gında buna imkân yoktur. v küntüsü «evkedilmiştir. re açtılar. ğu o zaman da tanıtmışlardı. Unut ; ması balinde olduğu gibl, cemiye de imkân yoktur. Çünkü tesiri za i" n f>"vütii(ü vosıflar, meziyetlet nanları üv grupta mütalâa etmek Bundan başka ikinci bir grnp da 1 il olmustur. «Dağın bafinda hayvan gibl yaşı. muşum; adı Torun'du. Cin fikir bir eklemekte bir mâna tasavvnr edeGalatasaray Lisesi 94142 imkânı mevcuttur. tin bünyesini rahnedar eder. noktai nazarlarını şu surotle müyoruk, pencera açmayı ne bilelim. geydi. Ijte bu düsünce iledir ki bu gi mem. mezunlarının gezisi Bugün bir çok mem.leketler fiill Felsefî bakırnından. Olüm ceza dafaa etmektedirler. Olüm cezası: hava aepistirmeyi ıje bileüm?.» Engin'e «ordum: «Ahrned ço«iğuy • Galatasaray Lisesinin 1941 1942 sı n a felsefi bakımdan itiraz eden nın en kuvvetli tarafı korkutucu j ve hukukî olarak ölüm cezasını bi hallerde "cezanın infazının hadBir tarihte «nezaret» ken. sonraOdanın havasüe birlrk, söz konu la ilgileniyor mu? Okuyup yazması ders yılmda (Ticaret, Edebiyat ve lerin noktai nazarı söyledir. Der j bir ceza olması keyfiyetidir. Hal kanunlarından çıkarmış bulunmak dinden fazia uzatılmasını doğru dan vekâlet yaptığımız makaımn tunu da oeğistiriyoruz. İç»»rde orca na yardım ediyor mu?» bulmamaktayız. Böyle bir hşl, pe; adını, güniin birinde bakanlık şekFen kısımlarından) mezun 60 kaler ki: hayatı insanlara ccmiyet buki mevcut istatistiklere göre o tadırlar. Bn meyanda Isviçre, Aokuldaki Jiğrencilerlmuin babaiarı «Yok» dedi öjretmen. «Hem hlç n dar arkadas, 21 lene evvel lik a s bahşetmemiştir ki cemiyet bu ha lüm cezası mevcud olan memle vustur'ya, Dahlmarka, Isveç gibi zadan maksud olan netic'cyl orta line soktuk. Şimdi gene vekâlet. da v*r. Gühdüxden, görüşemedUle. kerlik kampını yaptıkları Kilyosa yatı alabilsin. ketlerle, ölüm cezaıı mevcud ol memleketler sayılabilir. Italya, dan kaldırmakta, gayeyl ihlâl etgilenmiyor.» Önce mebusken. blr zaman geldi. rimiza habar aalmiftım. Gelmi$ler. 26/7/959 pazar günü DolmabahçeBu itiraz yukarıda da bir nebze mayan memleketlerde, ölüm ceıa mehaz kanunumuz bulunan 1889 mektedir. Güldük. Ahmed de «hökümet muBüyük Millet Meclisi âzaları, sayNot defterlerimi çıkarıp teker teden saat 9.30 da kalkacak 15 huişaret etmis oldugumuz veçhile sını müstelzim fiillerin islenmesi tarihli kanunda ölüm cezasını kallav oldu. Beğenmedik. gene mebus ke\ ka« not aldıklarını, bir önce.U rakaba» ediyordu. Büyük adamdı. sus! araba ile gidecekler ve orakiüsenin, «Alahın vermiş oldufu hususunda esaslı farklar mevcut \ dırmış idi. Fakat faşizmin teessüyaptık. sonra milletvekili dedik; i". bir tciıraki notlarile kıyasn^aruk Büyük adam küçük düş görmezdi. da eski hâtıralarını anacaklardır. canı ancak Allan alabilir» yolun dejildir. Binaenaleyh ölüm cezası sünden sonra, siyasi suçlar için öKAYA BÜLBÜLÜ döndük, hir kere daha mebusta kasüjiedi. DL umlarını açıkladım. Notu Ve de.. memurla halkı, oğluyla ken daki itirazının başka bir seklidir. zannedildiği kadar korkutucu ol Iüm cezası tekrar kabul olunmuş, (Şiirler) nu soylediğim jocukla, ötekiler de dini ayırıyordu, «Ayırmak şart» di Temmuı 23 Muharrem 16 Bunun muhalifi bulunanlar bu iti mak vasfını haiz bulunmamakta faşizmin tarihe karışmasından sonrar kıldık. babalan kadar ilgileniyorlar. «Bu ço yordu. Ayırmasa olmazdı. Garanti Bankası müdür muEski müderris bugün profesördür, razı esaslı itiraz olarak saymamak dır. Şu halde lüzumsuzdur. Bu iti ra, faşizmin kabul ettiği gibi, sicuk okur, bu çocuk okumaz» diye can avinlerinden Ayten Hatice eski hâkim şimdi yargıç. tadırlar. Hakikaten de övledir. In raz, mücrimlerin hılkî veya tesa yasî suçlara degil pek fazla vehaY ARI N min yurütüyorlar. «Sen ne kadar def Etinin 4 üncü kitabı çıktı. Basan, hür doğar. hür yaşar, hür odiifî olmaları bakımından doğru met arzeden fiiller için ölüm eeMüddeiumumî, muallim, âlim, taterden okusan da biz malımızı tanıyilerde sattlmaktadır. larak ölür. llürriyeti insana ve dur. Nitckim Lombrosa'ya göre, zası kabul olunmuştur. lelıe, mekteb, daha bunlara benzer rız. Anası babası, atası akrabası her ren cemiyet değildir. Hürriyet fer dojuştan bir cinayet işlemek için Bu güzel şiirleri okumak Belçika kanununda bukukan öV. | 4 45 12 20 16 13 19.34 21.23' 3.35 yığın yığın kelime, mâna değiştir gün gözümüzün önünde.» diyorlar. din do|uşunda nıevcud tabü bir doitmuş olanların işleyecekleri ci ' Iüm cezası bulunmaktadır. Ancak istemez misiniz? meden ^ekil değiştirip şarktan garE. 1 9.10 4.45 8.431200J 1.54 . 7.00 Çacukların hafta tâtilinde köye haktır. Şu halde, hüriyeti tahdid nayetleri men'e hiç bir kanun 1862 tarihindenberi Belçikada öha dönerken, baytarın da şarkh gelip gitmelerinin yorucu olduğunu, iken garblılaşması ona yeni kıynıetbu yorgunluğun derslerine zarar ver ler, başka başka meziyetler hah diğini söylüyorum. «Azıklarmı saray şeder, diye bir şey bahis mevzuu la sdz getirin» diyorum. Üç dört ço. lunu ve yuvasını feda edecek Hayır, Milan, vedalasmıya Katha: değildir ki, yeni yerine eski ad kulcuk, beraber ruttukları bir kovukta CUMHURİYETtN TEFRİKAS1: 58 ; kadar oradan nefret etmesini lım, gimdilik Allaha ısmarladık L midi elden bırakmamak, lanmakta, kiiçültücü, gocundıırucu. beraber kalıyorlar. «Bir hafta sen, dlyelim. Tesadüfler • kadar büAllaha dua etmek lâzım. Baş hayalıne sığdıramıyordu. Fakat bir hafta öteki gelip gitse, dört hafgiicendirici hir sebeb hulunsun. çabucak hatırladı ki, Marika yüktttr ki, hayat nmulmadık bâ ka yapacak hıç bir şey yok. Uda aıra gelir, çocuk da yorulmamış Ote yandan, veteriner dururken Noviç'in nefret ettiği, VV'iesdorf diselerle, sahane hâdiselerle öydedi. olur.» diyorum. Uzun uzun duruyoneden dolayı baytar tâlıirini kul dan zivade, kocasıydı! le doludur kl! Birbirimlzl neOdadan iıkmadan önce, gene ruz bu konuda. Goleoek yıl, anala. Simdi. aradan on beş sene zalanılım. onun da pek farkında de den tekrar göremiyeeekmişiz? tıer zamanki sükin sesiyle sorrmı yollamağa karar veriyorlar. «Ka man geçmiş olmasına rağmen, ğilim. Bu keümenin, kalemimin uMilan, Loraine'in avucundaki du: rılar gitain, blrer ay kalsın, dört aybu kadın, bir kere daha Othon cuna ali'jkanlıkla takıldığı reeydanelini yavatça çekti; '" t kaçta vemek vemek HAMPI da bir ay karısu kalsak ölmeyiz; buun bayatına müdahale ediyorda. Bu da gösteriyor ki, kelinıeler Nicin mi? dedi. Çflnkü, guistiyorsunaz madmazel? radaki Uleri da biz döndürürüı.» di. du. Hem de. tam. unutulmamış. nün birinde bu satoya tekrar gene de rahatça kullanabiliyorne kadar Heğişirse değissin. mef dugu bahanelere ınanmıyordu. Kaçta olursa olsun. den geçerken gözüne dir şey yorlar. du. gelecek olsanıı biie beni buraBuna rağmen, hafifçe gülümhumlar kolay kolay zihinlerden si çarptı mı, bir şeye dikkat etti Sonra, >ıkhna başka bir şey ölmemis olan mazi. kin ve nef Gen» Doktor Zekeriya'nın öğrenret dolu derinligivle satha çıkda btılamıyacakaınıı. Othon bu delice sürat arasınmi? seyerek başını eğdi: linmivor. gelmiş gibi, ilâve etti: cilik anıları söyleniyor. Eğümen Hüda tek tük konusuyor, konuşBiraz sustn, Dozai'ra döndü, Ben varım diye her hangi KabMse pek fazla geç ol tığı sırada ortada gözüküyordu Bu sözü o kadar yavaş ve boAziz okurum. hizlere de eskiden seyin'in yaptırdığı bir kır gezisini Kader gibi önüne geçilmez. tukları da, hemen hemen, yal şekilde rahatsız olmanızı istedevam etti. ğuk bir sesle söylemişti ki. işi masın. muharrir derlerdi. Şimdüerde adıanlatıyorlar. Bir bahar ba>Tamında, müsteh/i. tehlikeli mahîvetiyle nız genç kızın suallerine ver mem, efendim, dedi. Rica ede tllmekten korkuyor gibiydi. Babam, benim şatodan ay Pekâlâ. Tek başınııa yiye•ğitmen çocuklar; alıp çılunif. Kom. mız «yazar» oldu. gözüküyordu. Gene kader girılıp, seçtigim meslek için muh diği cevablardan ibaret kalıyorrim, ben hiç yokmuşum gibi Katha öyle heyecanlı idi ki, ceğiniz için yemeğinizi buraya fu köylerin eğitn.eleri de öyle yapAmma ne eski adımızla »muharbi, tahripkâr kuvvetiyle gözüdu, Ikisinin de hayatı Belgrada taç olacağım tahsill yapmama hareket edin. Zaten benim de jetireyim, değil mi Yemek sa endişesi, telâşı öyle belli olumıs. Bir yerde buluşmuşlar. Topluca rir» diyene kızıyoruz, ne de yeni küyordu. Bu kuvveti hiç bir bir an evvel varmakta imiş gimüsaade etti. Misyoner olmak Işim var... lonu zaten gerektiği kadar hayordu ki, genç kız, cevap ver•kmek yemişler. Çocukları yarijtırismimizie cyazar» diyenler bize şey. hiç blr kimse ezemeyecek, bi, telâslı olduğu hissediliyoristiyorum, Loraine! Dozia ürperdi: valandırılmadı, ısıtılamadı. meği bile unutuyordu. Nihayet: ınnlar. Oyun oynatmışlar, türkü söy Dozia'yı kurtaramıyacaktı. pâye vermiş oluyor! du. Genç kız bir müddet ınsup Bu akşam elçüiğe mi gide Genç kız bu teklifi uygun Ne demek istedieinizi anletrrusler. Sonra serbest bırakıp ken. Bu imkânsızlık karşısında, Lo Volda rastladıklan bir mlsakaldı. O kadar şasalsmıstı kl, ceksiniz? buldu. Katha, onun sırtından lıyamıyorum, Katha, dedi. Kont Hamdi VAROĞLU di araîarında konuşmaya başlamışraine bir kere daha isyan edifirhanede alelâcele karın doyur söyliyecek söz bulamıyordu. Zannetmem. Vakit geç ol Dozia ne görmüş olabilir? çıkardığı mantoyu alıp odadan Ur. Bir ara, Uba'nm eğitmeni çalıla yordu. Dünyada en kıymetli se dular. du. Ancak yarın gidebileceğim. Kendine geldiği zaman, Mirın arasma «su dökmeğe» gitmiş. Bak Duvar afişleri, madmazel, çıktı. yi haline gelen Othon'u gözöüozia mahzun bir sesle. lan, Kontu selSmlamış, uzaklaşLoraine, Othon'la bir arada O gittikten sonra, Loraine, nmış kl bîr çalınm dibinde bir çocuk. Marika Noviç'in adı yazılı dunüne getıriyordu. Marika'nın a Evet. yarın, dedi. mıştı. Loraine, omuzları bir geçirebildiği bu son dakikaların var afişleri! zun zaman, yere bakarak, hıKapanmış. Eğitmen, çortığu ağlıyor dı karşısına çıktığı anda, Kont Sustu. Sonra, hafifçe gülerek parça eğik, ofak tefek, narin hüzünle karışık eazlbesinden mıldamadan oturdu. Sonra etKnmış. Bir de yaklaşıp bakmış ki, Loraine bir hayret nidasiyle acaba ne hissedecekti? Loraine. hayalin, deblizin loslugunda faydalanmağa çalışırken o, yüz genç kıza baktı: rafına göz gezdirdi. •ğlamıyor, kitab okuyor. O zamanlar, mukabele etti. Katha başını sal gözünün önüne getirmefe çakaybolup gidişine, gözleri ya çizgileri hareketsiz, hemen he Bilhassa unutmayın ki, ka ladı, İlâve etti: eilerde bir (Haik okuma kitabı) varKendisi için hazırlanan oda lıştığı o yüzden, bunun sırrını sararak baktı. men hiç (onu>madan, bu son zayı resmî makamlara haber dı. Zekeriya, o kitabtan, Antepîi Şa muhteşem bir yerdi, baştan ba öğrenmek istiyordu. Evet, madmazel. Marika dakikalar*, mümkün olduğu Milan, sırrını ebediyen İçlne vermemıştim, diye ilâve etti. hmın Fronsıza ettiklorini okuyormuş. şa. soluk yeşil ipeklilerle döNoviç'in mansup bulunduğu Evet, kansının Belgrad'da bu kadar âlelâüelik katmağa uğragömerek, ıssızlıfa dofru dalıMemleketinizde oduğu gibi buUba'nm eğimeni çocuğu tutup getirşenmişti. Sırmalar, kristallerle bale trupu burada, geri halinlunduğunu haber alınca, Kont şıyor gıbivdi. yordu. rada da herkes sizi ölıniış bilimiş: <3ukm, bu çocuk okur.» demiş süslü idi. Mobilye nadide ve de temsiller veriyor. Temsiller acaba ne yapacaktı? Nasıl bir yor. Bu durumu izah etmek ö'ekücre. Şimdi aynı şeyi hep beraOtomobil, Belgradır bir nevi yüksek değerde parçalardan. Loraine, ertesi sabah, Kontun bu hafta başında başladı, öbfiriçin, zorla kapatılmıştım, diyeber söyiüvorlar: «O zaman dememiş kullandığı, satoya aid bir oto Roulogne ormanı demek olan gün bitecek. Aksilige bakın ki, çereeveleri altın yaldızlı ve oy tepki gösterecek, duygularını bilirsii'.iz! Hniydik? Uediğimiz çıktı. Hafta tâti. mah aynalardan mürekkepti. nasıi belirteeekti? Katha, Uo mobille W'iesdorf'tan ayrılmış, Topçudere balıçesi önünden getam da Kont Dozia burada iken linde gitmek gelmek mahana. Oku l'erek, ıssız bir eaddenin ortaKatha, Dozia kontlarmın kona zia'lann çok başin, çok şiddetli Belgrada dogru yola çıkmıştı. başladı bu temsiller. Tekrar sustu, gözlerini eliyle insanlar olduklarını söylüyoryacak çocuğun içinde olacak. Birez sındaki büyüK ve güzel bir evin ğındaki her odanın aynı dereIvan'la Katha bir gün evvel örttu, yüzü ıztırapla karıştı. Genç kız, tek kelime ile ce cede debdebeli döşenmiş oldudu. Acaba Othon Dozia, Za de alnma yazılacak. gitmişler. Belgraddaki evi der fcnünde duıdu^u zaman, vakit Katha, bu fasıladan faydalanvab vermekten âciz, gözleri mos'un tamamlıyamadığı hareğunu, aynı derecede kıymetli leyip toplayacaklar, misafir ka ikindiyi geçmlsti. Duruyoruz bu görüş üstünde. Ben dı, Loraine'i tutunca dışarı süKatha'ya dikilmiş, öylece kal kete benzer bir şey yapacak eşya ile süslü bulunduğunu bul edebilecek bale getirecekanlatıyorum. Bir öğretmen olan yol Loraine'le Dozia hole girer rükledi. Dozia, ellerini gözlemıştı. Othon'un mazisinden bir 1 Lira fiyatla kablliyette mi idi? söylemişti. lerdi. Dozia, başkentte kısa bir arkadaşım anlatıyor, Öğretmen Mür girmez, Katha onlan karşıladı. rindeıı ayırdığı zaman, genç kız denbire fırlayıveren bu igim, salişa çıktı. zaman kalmayı tasarlıyordu; sel, Dokfor Zekeriya anlatıyor. EnHizmetçi kadın, Pı.re ürkek Genç kız, buna düşündüğü an la hizmetçi kadın, oradan uzakBina, yüksek ve geniş penceMarika'nın şahsiyetinl daha elBütün kitapçılarda bulunur. bununla beraber, bütün bir kış ürkek, Othon'un vıizüne baktı. gm de aramızda, biraz da o anlatıda öyle bir dehsete kapıldı ki, laşmışlardı. relerden ışık alıyor, bu pencele tutulur hâle getirmiş gibi ..............'t. metrük kalan konağın bazı daiyor. Uzun uzun, insanı işlemekten, Rakat Othon bu çnkıngen bakıKatba'nın korkusu kendine de onu şaşkına çeviriyor, onun relerden bakıldıgı zaman, terO zaman Kont, hole açılan releri elden geçmeğe mulıtaçtı. şın farkına jyi kötü yetiştirmekten, yetiştirme varmadı. Yalnız, sirayet ettiğini anladı. Katha, varhğını daha acı şekilde ispat temiz bakımlı, arlstokratik man kapılardan birini açtı, gözden İmkâr ve yollarından.. aiz ediynruz. Loraine'in de artık daha faz Loraine için hazırlanan odayı Othon'u ondan daha iyi tanırediyordu. taralı, geniş ve aydınlık bir kayboldu, «Eh, siz öyle bilin, biz de böyle bi. la gecikmemesi tabü bir şeydi. sordu .aldığı cevab hoşuna gitdı, Othon'un göstereceği tepkicadde görülüyordu. Caddenin Katha Konuşmağa devam et Loraine'le Katha, büyük merlelirn.» diyorlar. Elçilikte yapacagı resmi mua miş olacak ki, başka bir şey sor mer merdivenden çıktılar, bir ti: den korkmakta belki haklıydı. iki yanmdaki evler de, konak Nüshası 25 Kurustur Sonra nasıl oluyorsa, söz birden melelerdcn sonra derhal Fran madı. Belki de şimdi başka bir yeis, kadar güzel ve büyttk binalar Kontun bir şey bilmemesl tarafı hole bakan birinci kat kasabadaki öğretmen Hasan beye ge ABONE SARTLAKI saya dönmesi, Kontla araların Yeşil oda. öyle mi? dedi. dehlizinden geçtiler. Loraine'i kaybetmek yeisi, bu dı. Bu evle VViesdorf arasındalâzım. Ne bahasına olursa oliıyor. Hasan bey, eski öğretmenlerda, zımni bir anlaşma ile karar Pekâlâ. Madmazel Marley'i oadamın kalbinde müthiş bir ki fark ne kadar btiyüktü: HeTurkty* Harlcl Genç kız, o kadar şaşkındı ki, sun bilmemeli. Dozia'ların öfUrt Kr Lira Kr den. Çevre köylerde çalışmış. «Delaştırılmıştı. raya götürün. bir eksiği kalmafirtına estirmekte idi. keciligi meşhurdur, bu öfke on le o köhne şatonun atmosferi Dozia Kontlarmın beşiği olan mokratlarla arası iyi olduğu için» ka masına da dikkat edın. ile buranınki biribirinden çok Gen« kız bu heyecanlar içinYoleuluk, Loraine'e yorucu Senellh da ıok siddetlidir, bele son bu şâhane ikametgâhı süsleyen 7S00 150 00 »abaya almmış. Kasabada İKİ ev yap farklı idi! de ne kadar zaman geçtiğinı Smıra genç kıza döndü: gözükmüştü. 40 1)0 80 00 güıılerin hâdiseleri eski yarat aylık nıuhteşem mobilyeyi, avizeleri. tırmış. Evleri kiraya vermiş. Maaşm 22 00 hesaplayamadı. Bir müddettir 3 aylık 44.00 Othon dünyanın en tecrübeli, Aı daha sövlemeğe unutu tabloları göreoek hali yoktu. Buna rağmen, Loraine, bu mu sıııı tazelediği için daha fazla dan başka kiradan da para alıyor. Bapdn ve yayan günler uzamış olduğu için. en yorulmak bilmez, ama aynı yordum, dedi. Akşam yemeğine kayeseyi yapınca, daha o sabah korkulur. Kontesin burada buKatha'nın onu soktuğu, eşyası Cumhuriyet Myıtbdacılık ve Katba, dönüp geldiği zaman or zamanda da, en sUkfiti şoförü burada oulunnın acağım. I'.eııi yeşil ipe.kli kumaş kaplı oda bi lunduğunu bilirse, müthiş, ta kalbini burkan acıyı bir kere GazptcclllVı Türk Annnlm 5Jlrketl talık henüz epey aydınlıktı. olduğunu göstermisti. lutfen mazur görürsünüz. Beldaha duydu. le ne hayranlıgını celbetti, hat mir edilmez bir işe kalkıtabiCağalnğlu Hslkpvl P.ıkali Nn 3a 41 NUKHET SAMYELI gradda o kadar az kalmak niKatha segslzee içeri girdi, ge Omzu artık sargılı deşildi. lir. Allah bizi yeni bir felâketBir yervüzü cenneti kaybetta ne de tecessüsünü. Zaten Sahlhl tirdiği tepsiyi bir küçük masa Bazı bareketlerde, yaraları hâ yetindeyim ki hemen işlerimle ten korusun! mişvesine Uzüntülü idi. Loraine'in etrafına hakacak ile NÂZİME NADt meşgul olmak zomndayım. Yenın üstüne bıraktı. masayı pen lâ ıztırap veriyordu, ama, Ivan Onun sevdiği yer \Viesdorf vakti de olmamıştı. Kapı kapaÇekilip gitmek ister gibi bir Uçs. Top. Team. cerenin önüne çtkti, eksik bir her halde tedaviyi pek anlayıı mek saatlerinde bile randevudu. VViesdorf ve ormanlarıydı: nır kapanmaz, hizmetçi kadın kaç adım attı. Loraine ellerini KUTLU .SEKBAN lraım olacak. şey var mı diye şöyle bir bak la ve maharetle yapmıs olacak saŞanaklann altında kıvranan ona döndü. uçuşturuyordu. Nişanlandılar. ÖMKR SAMI ki, Kont, arabayı delice bir hızLoraine, Othon'un, kendisiyle uluyan tı. Allah aşkına söyleyln ba Ne yapsak acaba? Katha, ornıanlardı. kurtları la iürmejine rafmen, kolunu başbaşa kalmamak için uydurU'ıcsdorfdu! Bir kadının, oğ| îstanbul 22 7,1959 na, demişti; Kont, şehrin içinne yapsak? (Arkası var) lar ntçrpdilsin edilmfsın ıade tdilme». ^IIIIMMItHHtiMiimımtiHlımiHIIIIHMIIIIinilllllllll ' îlânlardan tnesuliypt kahul Tahta Perde İşsizlik E meselesi inceleniyor Baha Arıhan | Bıilunmaz ak alfın J Ikh.dl Oğle Vatsı VARoâL •*~mmmmmmmmmm, »«*• G. H. P. YAYINLARINDAN İNÖNÜ'yc ATILAN TAŞ . . . . . . . . . CUMHURİYCT 1 " * *' ' * • ' ** • !• *• , •* "