22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tib CUBA'DAKİ İHTİLÂLİN İÇYÜZÜ CUMHURÎYET 25 Hariran 1959 I IVIVA CASTRCf 'htilâl arifesinde Havana Haddinden fazla zengin bır şehir olan Havana mn ıçyuzü Lugün biıdenbire meydana çıknıış Bugün anlaşıhyor ki, Havana, yalnız Cuuıa' hlar için yapılmamış. Bu başkent bir su şehri gibi: yabane:lar, yaz tatiline gelenler olmasa suyunun Içinde kendi kendine boıjutujor Aylığı seksen dolaıhk bu biteviye kalabalığa göre bured» her sey fazla büyük, fazla geniş. tazla zengin. Fakat, yaralı bahk. nısıl, kıytlara yaklaşır da orada ölursej Havana'luar da âdeta, liman boyunca uzanan eski şehire sıgınmışlar. Burada, kahvehaneieı aiha canli, hava değiştirme lertıbatı bulunmayan küçuk lokımtalaı'da. 'her şeye rağmen, gene de bir k;:ç müşteri var. Yolun ortasında yürümeğe mecbur oluyorum Katdır'rrdan geçeıken insam, uzanıp kapan kadın kollarından kurtulmjfc ıçin. Valntz, nüfusu bir mıiyon olan Havana fehrinde 50.000 ( ah:şe var. Johnny'lerin yokluğu herkesten fazla onlara zarar verivor. Ortalık karardıktan sonra. içlerinde en genç, en süslü olanları, soğuk«ıc;k hava tertibatı buiunan barlardan birinde oturup Miamıli bır erkeğtn çıkagelmesini bekliyecekler. Hey! Mac. Bu sefer, beni çağıran bir erk*k Ihtiyar, göbekli. iyice giylnmiş bir adam Bakalım hele ne üstiyor durdum. Hemingway'le tanıjmak Uter misiniz? Heminpway'le tanısmak tnı? Tabii istemez olur muyunı? Havana'da oturduğunu jmıtmuftum. Ne yapmak lâzım? Bir dolar! Verdiğim doları itina ile cüzdanına yerleştirdi. Şuradaki barı görüycr musunuz? Lüks bir bar gösterdi. Adı > L <a Floridita». Kapısının önünde. üniforması sırma işıemeti bır kapıcı, tırnaklannı törpülemekle tneşgul. U*e orava <ir<ebilirsiniz, Hemingway orada. Teşekkür ederim. Bir şey değil! Adam tabanları kaldırdı. Bu aıcakta, bu kofu tuhafınıa gi'ti. Kapıcıya yaklaştım Adam, hî'â tırnaklannı törpülüyor. Sinyor Hemingıvay burada mı? Eskiden her gtin geürdi. ama karışıklıklar başhveU göjründüğü yok. Evinden çıkmtyor. O. K. *** Bir taksi. benl Caraague? yo!u (istüne göturmek içın yirrat bej dolsr istedi, Cuba bir, Haıti ıki, tauhakkak, dünyanın en pahalı iki memleketi. Aynı .nesateye ctobü$le bir dolara gidiyorum. Şoför, gitmek jstedığim yerleH tehlikeli bulduğu için bana «Shangai» yı tavsiye etti. Bu sinemamn adını daha önee de 'sıtm'stim. Çin tnshallesi jıvarında bir yer. Bir a. yaklanma gününün arifesfnde, fcu •jnemanın bu kadar kaiabalık clacsğını hiç tahmin etmemiştim. Demek ki, cinsiyet meseles'ne merak saldjranlar, korkuya bile ehemmıyet vermiyorlar. Bu insanlarm hepsinin kafalanmn içinde galiba avnı vecize yazılj: «Ölüm, anladjc, ama önce hayattan faydalanahm», Şoför de cinemaya benımle be raber girdi. Harpten ftnc» yapılmış müstehcen bir Fransız filmini Hr buçuk saat seyretmek için veriten para bir dolar Asıl ş?şıl»cak şey. film son derece müstehcen olduğu halde, sinetna salonunun halka açık oluşu, Bütün ıteki jinemalar gibi bunun da caHdeve açılan büyük bir kapısı var. kasada güzel bir kadın biletçısi var Şoför: =haberleri İkinci kota malları geliyor Gümrük İdaresi günde •)• G Ü P* Ü N M E V Z u L A R I Rektör seçiminde sıra, Yürürlükte buiunan «İİniversiteYazan : Ord. Prof. !er Kanunus nun rektör seçimini îmir ola n 12 nei maddesi üzerinde «an günlerde ileri sürüle n görüş «yrılJtları karşısında öğretim K«yatinın büyiik bır kı*m(nı da bu yük«ek müeesesede geçlrmiı olan tiği hükrnü anlsmakta tereddiid hâ daki titizliğin ifadesidir. 4 «Suresi biten bir rektörün bir emekli hocanın bu hususa ilgi sıl olursa ilk baş vurulacak kaynakların (hükumet gerekçesi, en ancak kendi fakültesıne rıra gelgöstermesin. okurlanmm Ublf go1 c u m e n l e r m ü z a k e r e l e r l ve heyeti diğı zaman tekrar seçilebilmesi» receklerinı umumiye müzakereleri) olduğu ise çok âşikâr bir arzunun ifadesidtr. Mslumdur kı ksnun. 25 nistn (hukuk tekniği) nin ana prensibi Demek ki kanun vazu burada fa1946 tarihli Bakanlar Kurulunda dir. Ve bu kaynaklara (hazırllk hısla fakülteye sıra getirmiyor, son rötuşlan yapılarak hazırlsnd.k çehşmaları) denir. O halde şimdi fakültenin sırası gelince şahsı rektan sonra bir gerekçe ile Millet de 12 nci maddedeki (sıra ile) tâ tör yapıyor! Meclisine sevkecHlmis. MilH Eği birinden ne kasdedildiğini. kanun Büyük Millet Meclisi umumî hetim ve Bütçe Komisyonlarında mü vazıımn neleri gağlflmak için bu yet müzakerelerine gelince: zakere edılerek birer raporla Riya tâbiri maddeye ithal ettığini Burada (sıra ile) labiri ejas sete verilmiş ve 13 haziran 1946 da tırmak üzere bu kaynaklara gi itibarile kabul edıldikten sonra tıMecüsin heyeti umumıyesınde mü delim: ranın nasıl tesis edileceği üzerinde zakere edildıkten sonra 327 millet1 Hükumet gerekçesinde *Her uzun uzun görüşülmüştür. vekilinin oy birüğı ile kabul edil fakültenin ayni sartlar altınds. UBu hususta ortaya konan ihtimalmiştir. niversite yönetimir.e katılmasıi ler şunlardır: 1 Kur'a freddeBu kanunun rektörün seçim u cÜT.lesi gösterir ki vazıı kanun fa dilmiştir), 2 MilH E|it:m Bakasulünü ve görevlerini emreden 12 kiıltelerdetı rektör seçilrnesini rast nının sırayı tanzim etmesi; â nci maddesi aynen şöyledir: gele birer mesafeye değil, ayni Sırayı Üniversitenin ilk s e Rektör, Fakülte Profesörler Ku haklı, eşid müddetlerle tâyin et* tesbit etmesi. rullârmın bir arada yapoeakları Utemiştir. Bütçe Komisyonu 12 nc} toplantıda iki yıl için aylıklı or2 Gene hükumet gerekçeîmde (Milli Eğitim Bakanın'.n bu kadinaryüs profesör veya profesörler «Rektörün fakülteler sıraya konnıak arasından. «ra ile, her seçim dö «uretile» eümlesi de bunu teyıden nunun yayırnuıda bir defaya mahneminde başka bir fakülteden ol rastgele seçimi bertaraf ederek. htr sus ve kesin olmak üzeıe belinemak üzere salt çaklukla (mutlak fakültenin sırasını bilerek rektör ceği bir sıraya göre) baıtsimn eklenmesini teklif etm'ş, umumî heekseriyet) seçilir. çıkaracağını açıklar. yette bir aralık (*ıra) rın tay (sıRektbr. Üniversite tüzel kişiliği3 «Bir seçim süresinde rek linmesi) teklifi ileri sürülmüş ve nin temsilcisidir. Yonetim işlerintörlük bosaldlğı takdirde rektör şu fikirler beyan fditmıştir: den sorumludur. Üniversite kurulYetkin (Urfa) Arkadjşlar, larına beşkanlık eder, bunlsrın ka lüğün gene bu fakültenin preferarlarını uygular, fakülteler ara sörlerj tarafnidan yapılması» ilıa muhtariyet veren, Üniversıtenın olsında duzenli çaUfmayı sağlar. resi de fakülteden çıkmış olan eunluğunu ifade sden h'r kanunu rektör herhangi bir «ebeple iki bu değişiküklerle zedele'nıyfclım, İlh... seneyi dolduramazsa geri ^'.ın ?a bırakalım profesörler, aralarından Evvela şu noktayı »çıklıy»lım: manı da gen« aynı fakülteye dol istedikleri gibi sıravı tayin etsiıı'er! Her vatandaşın, her kanunun ju Balta (Rize) Sırayı tay teklifi durtarak mesafeleri karıştırm^mak, veya bu maddesi üzerinde bir fikri, fakültelerin hakkını kaybettirme doğru değildir. Zira tatb:katta güç bir ayrı görüşü plabiür. Zemin, zamek, eşitliği boztnamak hususun lük doğurur. Kalıyor hangi tnerci man imkân müsait olduğu takdjrde kanunj yollardan geçerek onun değiştirilmesine de gidebilir. Lâkin bu (tâdili) olduğu gibi tatbiVetta anlajılmaz görünen hıikümleri (tefsir) felâhiyeti de elbette k«flun ŞchrimUin m*ruı gümrük komısyoneularından Nevzat Sel ve vazıırıd«dır. Kanunun tatbiki ile Şerefaur Sel'in biricik ve kıymetli evlâdı, Sedat Sel, Akbank (mükçllei) oUnlar müphem telâkMüdürlerinden Seyfettin Difcerdem, Amman Büyük Elçisi Mahmud ki ettikleri hükumleri kurullard» Dik^rdem ve Mürüvvet Bırent'ın yeğenleri. Robert Kolej 1958 me. müzakere ile tneak #«nlayışlarını lunlarmdsn tesbit» Mİâhiyetinılan Jleri geçe' mezler. O halde Ünivereitelerimizde baa I^sndradakt elım otomobil kazasında henuz 23 yaşında Iken hayaU hoca arkadaflarımızdan kanunun (ozlerini kapamıştır. On«zesi 2£ haziran euma günü ögle nama«nı müUakıp Şijli Camünden kaldırılıp Ferikoy Kabristanın» Rektörü (sıra ile) seçmesi fikrine <ieffi«dıleeektjr. muarız olenlar, daha başka ve kendilerinee daha iyi gekiller bulfln' !ar, dünyadan misal getirenler ola» bilir. Fakat bizim kanunun hükmün <i«n baçka hükömlerle nsktör seçmeyi muvafik butaıdar ketturilın hükmy İMrficında maddeyi anlamamazhktan gelemMjer, onu zorjaİSTAN8VLOA yıp imal ederaezler. r Binaen^eyh^ üniversfteLerimicin yepabileeeklerl tek fey; kanunu nacıl «nladiklarını tesbit ederek tatbiiutm* geçm«kteq iberettir. I T vardır! yapsın? Hatıra geUcek merciler.. olabilir. Bır sıra koyması için Mıllî Eğitim Bakanhğına bir defaya m»h sus olmak üzere bir salâhiyei verıyoruz. Reşad Sirer (sözcü) Biz muhtariyet esprisi ile bu k«nunu getiriyoruz. Bazı arkadaşlar seçim sırasının tayini işinin Bğitim Ba nına bırakılmasına karjı bir t a k m endişeler duymuşlardır. Penoeniı bunda hiç bir mshzur eürmem. Feridun Fikri Düşünsel (Emgöl) (Sıra) kelimtsi lâzımdıp, Sıra kelimesi olmazsa başka faküleden de olabilir, her seçimde deışmez. Meselâ bu sefer hukuktan 'Jur, gelecek sefer edebiyattan cr ur, sonra gene sıra hukuka gel eden tekrar hukuktan s«çilir, ıra kelimesi lâztmdır.» Bu sonuncunun mütalâası dinendikten sonra reye konarak 'sıa ile) tabiri ipka edilmek madde kabul olunmuştur. Görülüor ki sonuncu mütalâada bir hu<uk, bir edebiyat. sonra tekrar ukuk olmflîi ihtimali endj^e İ'e «arşılanarak kabul olunmuyor sıra) devam etmek üzere madde ksnunUşıyor. % 5jî % i. c Teksldcı îlhamlar SABAHJ Hâmid Onğunsu ortalama 200 beyanname Burası şehrin !yi ahş veriş yakabul ediyor pan biricik yeri, dedı Ceçen hafta j öteki sinema'ar kapanrna tehl ; ke siyle karsılaştıjar. ba=kan. vereiyi '• İkinct kotalar gereğ.nce sıpariş ka'rırmağa mecbur oldu edilen mallar giriş gümrüklerine Salonda np kadar er^ek va^ss o gelraeğe baslamış bulunmaktadir. kadar da kadın vardı Ama iradınGümrük İdaresi son günlerde lar. tanınmamak için, haşlarına, ıki yevmiye 200 e yakın beyanmsme goz deliği acılmış kese kafıtları kabul etmektedir. Ayrıc» haber algecirmişlerdi. dığımıza göre günlük UhsilAt 5,5 " Şoför gene izah ptti: 6 milyon liravı bulmaktadır Tedhisciler öteki sinemalara İkinei kotalarm tevziinde siparif bombalar attılar, ama bu sinerrıamüddetj getıiş tutulduğundsn, üc ay ya hiç dokunmsdıîar. Bir taksiye atlaym, ^erhai eve gelin, dedi. Talihim varnr.ş. B'vkaç saat daha Eeçs«ydi b«ni burada bulamıyacaktmız. Dostumun evi. Batistanın ıkametgâhı ve müstahkem mevkii olan Colombia kışlasının tam karşısında. Taksi durağı ils ev »rssında üe defa volumıı Vt>stiier. üstiimü başımı aradılar. Sokaklard» tanklar devriye geziyor. Çocuklara eglence çıkmış, tank zincirler'nın a!tma konserve kutulan fırlsttyorlar. Ki'Iamn az ilerisinde, bir arsada, miğferli, silâhlı askerler, futbol oynuyorlar. Bir kaç ığır mitralv^zün himayesi altmdalar. Daha ilt'ide, atış talim mevdanında, bir bölük asker kılıç talimi vaoıvor Afker ler, bir yerleri acıdığı zaman gülüyorlar. Başlarındaki subav beni görünce kravatım iüzeîtti, elini rövelverine götürdü. kadar evvel liman tehmü UhÜys ve gümrüklerde görülen sıkışıkh. Paris'te tanjdığım bir • modelei ğin tekerrür etmiyeceği snlaşılmak dostum vardı. Ona *e|efon etMm. tadır 3. Kotanın t*mmu7dan evvel ilânı beklenivor Bayram dolyısile 2 kotava dahil buiunan mallarla ileili bıldiri mek' tuplsrınin tevzii durmuîtur. Bu mektupsrın gönderilmesi dünden itibsren yeniden başlannş v« bil* hassa kamvon rthali'ne ait olanlar tücpara gelmeğe başlarmştır. Bu arada haber verildiğine Böre şimdiye kad°r eönderilen mektup sayısı iki bini nşmıstır. Tevziat temmuz ortalanna kadar deva*n edecektir. Dl^er tpraftan 3 kotanın tenımuzdan evvel ilân edileceği saml mamaktadır Belediye Beisi, bâ) ve serbegt pazar fiatlarını inceledi Belediye Reisi Keme) Aygun, diin sabah yaş meyve Halinde tetkikler4e bulunmuş, ve fiat^r hakkında u» hat elmıştır. Buna gört Halde dün sabsh Bur^ Çileği 120 230, Kayısı 100 250, Şeftali 40 180, Kiraz 60 2Sâ, Vısne 100 180, Kımızı erik S0 . 150, Ye«il erik S0 144. sırık domate. •i 80 120. kır domrtesi 60 80, sivri biber 130 2C0. dolmalık biber 110 . 150, petUcsn 140 170, u n k £esulyası 100 130. yer fasulyası C0 . 70. sakız kabağj 10 50, ç l ı fasulyası 80 1S0, semizotu lfl *». t»»e patates $0 85, tozc yaprak 100 . 150, kuruştan muamele görmüştu*. Bu izahctı müteakip Belediye Bei•i Kemel Avgün, jehrin muhtelif semtlerinde fiatları incelemi? v» 41. gililere Hel füstlan e»,« »l*n*r&k semtlere gore fiat tesbitinin f»ydal| neticeler vereceğinf ve fist teneBZÜl J#rinin sürstle müstehlik» intikal et» tirilme«ini bildirmiştir. Aıkadsşımla karı» beni küçük bah jclerinde bekliyorlardı. O, beni, Cuba usulünce kucakledı, sonra çabucak evin içine soktu. JCarısı: Kusura bakmayın, dedi, sizi yalnız bırakıyorum, valizLeri haıtrlam» işini tamamhyayım. Girdiğimiz oda, yapılmakta olan bfr dekoratif motif mustesna, bombo^ Modelei arkadaş. bir nebze utanı ıak özür dıledi: Artık sabrım tükerunişti, bu ak. şam uçağa binip gidlyorut. PorUe rionüyoruz! Ne yspsyım, artık korku ile mücadele edemet oldum. Ben bir artistim, muharip değilim. Büsbütün çileden cık*ın dıye: Tamam, dedim, Cuba'Ular gidiyor, Fransızlar geliyor. Baçmı elleri arasına aldı. Gören gı rçekten utırab çekiysr zanneder' di Sesi uzun bir inilti gjbiydi. Hiç bir dostum kalmadı. yapyal B.zım, acaba benım sıram ne zaman? Anladınız mı, benim sıram ne zaman, ac?ba? Her an gelip beni çağırabilir Ur. Dostlarmız tevkif mi edildiler? Kayboldular! Tevkif edildiler! Iskeneeye konuldular! Tekrar kayboldular! Ama bütün bu işlerin so. nunda ölüm var! Muhakkak bir öıum, bilmiş olun! Asıl korkum ölumden değıl, öldürmeden önce yap tıkıarı şeyden. însanın tırnaklarını eoküyorlar. bayıra! Gözlerini oyuyor lar bayım! Daha beteri, bazı yerlermi kesiyorlar, bayur! Daha evvelkl giın, şurada, 5u bıtj^ık evde oldu.. Acı Bir Kayıp ESEN SEL Simdi sunu,. açıklamak Bize öyle geliyor ki bızzat rnadde i, gerekçeyi, eneumen rapoldrmı, Türkiye Büyük Millet MeiIUi umumi heyet müzakerelerini okuyunca başlarken tesıs Ünıversueye bırakılmış ve butün fakülteler sıaya girinceye kadar şahıslsrı seçrpek, öylece sıralamak suretile h«l edılmiş olan bu (sıranın) tekrar aştan alırunak suretile devam edeceğinde kimsenın şüphesi ve (sıa ile) nin bundan başks türlü snaşılmasının ihtimali yokHır. Kaldı ki (sıra) kelimesioın dilimizde aııaşılışı, heyatu, tatbikatta da bunu âmirdir, mantık da bu taaftadır. Aksi halde, mestlâ b j ün rektörlük sırasını bitiren edebiyat fakültesinden sonra «raya bir fakülte koyarak tekrar eccbiyattan rektör seçerek bu fakülte ye iki yıl fâsıla ile; gene mesel! Hukuku bu defa sıranın en «onuna bırakarak ona da yirmi yıl fasıla le rektorlük vermek; ne kanun vazıının srzusuna, ne efitliğe, ne de (sıra) mefhumuna uyar, kimsein akhndan böyle şey geçm*meli dir. Olsa olsa bunu üniversitelerimj^» de bazı hocaların (sıra) usulünden memnun olmayışlannı kanunu zor ama yolile ifade etmekte olduklnrı sekljnde anlamak mujnkündür. H Itırj acaba (sjra) usuJünÜn J# )c*n disine göre bir felsefesi, bir "ks laylığı, fakülteler arasında loşnut suzlukları bertaraf ederek eşitlik ve tesanüdü sağl)yan savunulur ta rafları yok mudur? Elbette vardı ki düny?da bu usulü tafnik eden hem de ona titizükte bagiı oUn üniversiteler de vardır. Berlind sıranın değişmesi teşebüsüne kaış koyan kavga. Frankfurt'ta ayni sa dakat hjerkesin msîu/nudur. Hâsılı, kanaBtimiz odur ki k»4emik gorüşler ber*araf h günkü karnikn üniversitelere yalnı ve sadeee başlarken (sıranın '.ivinj hsîckirıi vermiştir, ünivefsiteler d seçimlerile bugüne kadar E;rey belirtmislerdır, fakülteler dizi] mişlerdir. Sonsuz kesmekeşlerı münazsalara sed çekecek olan yı gâne yol, kanunun istediğı yolu Teknik Üniversitesinin emsal ve te amül teşkil ettiği «ıbi, tetssüs et miş olan sırayı takıp'eı ibareî olacaktır. OSMANLI BANKASI Atina tstkraden a n edellm kl 12 nci AtiT.a Bsşpiskopo«u Teoküs dün saat U.30 d B maiyetl ile birlikte madde üzerinde böyle Wr müeakeVilâyete gelerek Vali Ethetn Yetki re; be« fakültesi «lan ve hepsmden birer Rektör çıkmış buiunan İs1 neri makamında ziyaret etmiştir. Unbul Teknik Üniversitesinde iki Hflziran 25 Zilhicce 18 yıl önee cereyan ettniş ve Senato; 23 mayıs 1957 tarihli toplantısında «ilk seıçifnlerle teessüc etmi; olan sıranın takibi gerekti^i ne«ieesine» varsrak ilk mısali vermış, . | 4 27 12 16 16 17 19 44 21 48 2 05 ilk rektörün seçiidigi İı*j»*t Jtkiıltesinden yeni sıraya başlamıştır. " " ] 8.43J 4.32| 8 38 12.Û0] Î.04 6 21 Bir kanun maddeeinin 'htiva et Başpiskoposu vilâyette DEGERİNQE 7 O . O O O LA I R ekel Umum MüdnrünÜB Cib«ü fabrikasuıdakj beytna6, Uaraoin yenl bir takım faaliystlere g4rİ5Üğinl bize nb«r Teriyor. Başta şu filtrett sîgara r«r. Beyanat sarih. Sıgaranın tek yer unsuru, tütünü. MakineUri el«tte itha! »ıalı, kâğıdı krxa. Zaien bafka türiu olmssına da yok. F»razi yerli »alı «igam makinesi kullanmaia kalk»ak, helki eabubu makineleri ihraç nuJı haJinc getirmek için çareler aramak zorunda kalırdık. Bazı iddialara göre, bu sigaraar» bizim müsUhlik prk ragbet etıniyormuş. Gene Umum MiUlürün fMİesi bu iddîavı (evi4 ediyor. TiU eli signralarunıza İsveç pek düşkttnmiif. Hâsılı, verli yapı filtreli sigaraarımız. tiitünü hariç, makinesile, ;âğıdı ile. iistelik de tnüşterisile abancı nıalı, Tekel jdaresi, BrezUyadan Wal1^e getirtnıtğe ie tefebbüc etmif. Bir milvon kilo kahve peüyor. Bir hesap yaDirmlar, bu kahve feleMlirse n.ılka te\zi zaman edilehilirse adam ba<şına 3 Bram düsüyormuş. Bgna da bir «düşerse» jlâv# edeMliriz. Kimsenin içmediği siçara ile Vim senin icemiyeceği kabvevi lıayaİnuie canUıuiırdrm. «gel kevfim gel! > demekten kendimi aîamadım. Bir de bira meselesi var. Bir takım tesislerden. veni makinelerden filân bahsediüvnr. Bira sıkintrmız yakıtıda ortadan kalkacaknjış. Güzel bir haber. Valnız. hor raman hepimi/in dilimize doladığımi7 bir deıd var: hizde bira sıkıntısı, istihsal ile istihlâk Rrr><'ndpI.i nisoetsi/lik kadar kendi u'aresiziâimİ7dendir de. Dağıtma sistemi kötüdür. Baviden perakendeeiye. bira hiç bir ajjıan iniiıarola, olcii ile geln»/^. bayramjg, »evranda. pi>ass('.a bulmak hir mucizedir. Tekel idarts.i rcsmî si'atiı bir teşekkül otduğu için, mil'î veya «linî bayramiarda. müstehlikle satıcı aracında. bira «lış veri«i münasebctiyle gecen koouşmalar çoklıık şöyle biter: Malum y>, bayram. Bayi dort gıın uğramaz! Bu «maluın i'9'> Iı bira satışı, bizim ezeli derdimizdir. O kadar uzun >ılUrdanberi bu o kudar hüyl*djr ki, ebedidir h'ıle S*ıtış ve ılağıtm* yojfl getirilme^ikre, »Hr». falırikalar p«trol gibi lx>rularla da »J(itıJ»a. bira sıkıntıstndatı patlamak, bi/im için gene İş4en defüdir. '• Bütün bıınların işin, ^akaya i<\hammıılü olan, kim/' ufacık. kimi daha büyük htmmetlerle di<7e!ebilerek tarafları. Umura Müdürün beyanatı içinde bir nokta var ki, ne ^akjva grlir tarafı vardır. ne de düzelebilir. Çünkü bir zihniyeti temr.il ediyor. Umum AlüJiir: «K#lb hastalıgına ivi grH:«i için viski ithal ediyo1117» demis. APARTMAN DAiRESi AVRtCA (Arkası var) •• M H ^mmmMM i f T T T r f r i MMMM 75.000 CUMHUBİYETİN TEFBİKASI: Atnt AVPffC e£</WN\HAMt>l VAROĞL Katha ile Loreine, merdivenden birlikte çıkmışlardı. LoraL ne, Ketha'nm onüstra odasıına gırdi, Gene kijtı birdenbire azkasma dondü, sordu: Katha, bir şeyi çok merak ediyorum... Burada, siz küni seversiniz, Mjlan'ı arm, Keot Do» zia'y» mı? Sual o kadar tepeden inme idi ki, hizmrtçj kadın bir ceveb hazırlayacak vakit bulamadı. Boğuk bir sesle ve bir suç itiraf edercesüıe: Ikisini de severim, dedi, böy le şey olmaz gibi görünür ama, gerçekten ikisini de seveFİm. Bu itirafın garib tar^fı Loraine'in gözünden kaçmanuştı. Araa ısrar etmedi. Yalnız: Ne de olsa. dedi, Konta kırgınsınızdır. Vaktiyie, kardeşinızi çok insafsızca cezelandırmış. Katha: Pekâlâ etmiş. dedi. Geysa bu muameleyi kat kat haketti, daha doğrusu sizin dediğıniz gibi, bu cezayı. Böyle dedikten sonıa sustu. he yecanını gizlemek istiyormuş gibi beşını eğdi. Bir müddet sonra Loraine'in yüzüne baktl, ilâve etti: Bu dediğiniz sebeb, benim Kontu merak etmeme mâni değildir. Bir bildiğiniz vardır diye düşündüm, kusura brkmsyın. Katha, çekilip gitmeğe hazırlanıyordu. Genç kız onun elıni tuttu: Durun. Katha. ddi. Şimdi. hizmetçi k. dımn endışesi ona sırayet etmişti: Kont Dozia daha vatoys dön medi dediniz. Acebe b<i <r<vkmesi sahiden merak edilecek bir şey mi? sa bı> her VKİde acayib bir geCikfnp' Ort lık ksrprrt>W»T! «mnra dıssfda ka'riığı hiç olur mu? Kat'ijen! Evet. Hem de kurd avına çıkmadı. Kuri evjamak için çıkarsa İvan'ı mutlaka beraber götürür. O kızağj sürer, kendisi 4e silah atar. Katha «ustu. Bu sükut eenasınds o 4M .Loreine de gitgide daha endişelendiler. Nihayet Loraine: Ne yapaak. acsba? dedi. Bekliyeceğiz. Hemen bir başka kızak ha. zırlatsek? Biliyorum, şatonun »hırlarında.. Kstha onun sözünti kesti: Evet, Wiesdorf'da her jey var. kızak da, at da. Ama gece vakti ormande dolaşmak gjiçtür. Loraine: Hiç bir şey yapnvdan beklemek daha zor değil mi? Katha, genç kıza hayretle baktı. O devam etti: Kont Dozio'yı mademki merak ediyoruz, bir kazaya mı uğradı,. yoksa bir tehlikeye mi maruz. anlamak için yarına kadsr beklemek olnvz, hemen «rastırmaya çıkmaiıyız. ber »ermeğe hacet yok, z*nnederım. Hayatları kontun hayatmdan o kadar ayrı kt! Sonra da bize b»« ysrdtmları olaraaz. Kaöıa: Haklosınız. hiç faydalan oL maz, dıye tasdık etti. Loraine bir müddet, düşfeeeli kaidı. Sonra pencereye yakUştı, dışarı baktı. Geeekarafllık değjldi. Kif seaıeejnı. dolu V* pınl pırıl bir ay ışıklandırıyordu. Yıl d»lsr birer elroas &bi parlıyordu. Faitat ormanın içı karanlık olsa gerektj. Acaba e karanhkta yol bulmak, ormanın girintili çıkıntılı labirentine sokulup Othorj'u bulmak tnümkün olaeek mıydı? Içine bu şüphenin girmesi Loraıne'm canını sıktı. Tereddüdün, çekingenhğin sırası değıldı. Katha geciktikçe genç kız sabır sjzjanmağa başlanjıştı. Odanm için de bır aşağj bır yukarı dolaşmağa başlad}. Arkasmda her zamanki erkek eşyabları vardl Şatodan çıkacsğı andfl sırtına bir p.ajto alması kâfi gelecekti. Saatine baktı. Kstha odadan çjkalı daha beş dakika geçmişti. Katha, genç kızin o zamana Hayret etti. Gene doiaşmfiğa kadar hıç görmedıği bir azimle, başladı. bir tahakkümle konuştuğunu gör Othon"un başına ne gelmiş oladü. Şimdi Loraine, uçğmda, vabilirdı? Acaba pek heyecanJı Oir hım veya nazik anlar anlar geav takıbine beşlamıştı ds »radan eirdiği zamanl*rd^ki Lorsine olu geçen zamanı mı hesablayamamışvermişti. tı? Yoksa, Bu avın peşinde çok Ormanda gece vakti kızak fazla uzaklara kadar gitmişti de, sürecek kadar eesaretli kim var dönüşU çok mu zaman kaybet' Wıesdorf'da Katbt? diye sordu. mişti?. ly^n ber emrifim yapar, Genç kız kondurmak istemiyorMadnıazel. du ama. daha fenası da olabHir Peki, dyieyse so>leyip, .kızfidi. Othon büyük bir avla karşığı hezırlasın. taşmış. delıce eesaretinın kurbaKatha bu emri yerine getirmenı olmuş. bır ayının pençesnde den evvel bir tereddüd geçirdi: CBfi vmmiş bulunabılirdi. Bu saatte siz kendiniz ds f1* Niçın çıkmıyeyım?.. İki ki§i oluts'jk ifiraiz daha koÎKyiasır. Hi7iT>etei kadın çıkmasa hezır. lendı. Loraine ılfive etti: Milân'a ds hocssına <is habir hsile ihtimslı karşısrfnda ısyan edivordu Kalii ki. Do7İ« çok kuvveılı çok rrukavemelli bır adamdı, onun bu şekılde bir oiümle karşılaşabileceği pek akla Yato» mı gelemeıdi. Hatta her zamanki talıhli avcı vasfını kaybetse biie velev en buyük boy yabani bir hayvanın pençelerinde olsa olsa yaralanmış olabıhıdı. Amd ne de olsa acele etmek lâzımdı. Knpt açıldı, K»lh* ıçeri gırdi. Kolun4a kukuleteli bir kürk var dı. lvan hazır, maUnazel, dedi. Hah, teşekkür *4#rim! Loraine, bir yand#n merdiven)er4en inerken bır ysndan da kürkü sırtına geçiriyordu. Katha, aeele »dımlarla peşmden yuruyordu. Cümle kapısı onüne geldikleri umafl, Katha: Tüfetler îvan'da matmazel, dedi. Taühtniz açık ol#un. Lorsine gulumsedi: Allaha ısmarUdık. Katha, 4#dİ Y«kında görüşürm, Sonra kapıdan çıktı. Hava çok soğuktu. Ay aydmlığı «İtın4«, Wiesdorf şetosunun hantal yapısı. «ivri kulelerü*. aeeib bır gorunuşu v«rdı. Bınanın sol tarafınd« bulunan. Mıiafi'ın dairesı henüz aydıniiktı. F«lut Lorsine kız> ğa dsğru yakl$ırken ı§ıklar sendu. Deiıiunlj ile hocası Ker halâe koşulu oUıak, avluda bekliyordu. Loraıns bir iki adım attı, iuzsğtfi yasın* seldi, bindi. U * k da yerine geçip oturdtt. Genç kıı, hareket emri verdi, KiLüğm iki trafınd* yanan fenerler, etrafa titrek bir ışık ser. piyordu. Iv>=n eğilip bu fenerlerin Jfjğmı a/arlsdi, sonra dızgin ]en yapışü. Tam o sırada, Loraine yerinde doğruldu: Bir dekika! dedi. Aynı zamande arabacının kolu BU ds tutoflMftU. Kuafcn hsreketine mâni olmak istiyordu. Başjn< «rmanı doğru uz> tmış, dıkkjat le kulak veriyordu, LVan, kurt kfijw)£sirıin fnnsız casıru bıljyor, oldukça da fezl» soylüyordu Gene fransjzes 9İ«" Kurtlar! dedi. G«nç kıı. a» bi bir harekjetle, onfi, susmasmı emretti: CAHıası var) PARA /KRAM/y£l£/?t LİRA AGUSÎOSÇEKILIŞI APARTMAN ve PARA ÖUınvle b ?€ sorstız ızdırap veren ^ " n fffjiT JECAHVtNCrmn h2sta:ığı «3n«sın4a bızden fnuşfiiı «lâkajını eslr, eemı>"n M'it»has«ıs aramıaj^n efcsdiyıei) ijri)m«sı 4olayısıle cen^j» merasiirıln* ı^tırsk sd*n. ev« kadar zahmet buyııran. gerek telsrif. gereJssş uıefetyp^ acıını^ı pjsyjaşan akraba ve dostlarımıza ayrı ayn t£î»WfMrlerımi ar?*4er,m Eşı Suzan RAHVAKCI T E Ş E K K Ü R Demrseydi ne iyi ederdi! f."''«r.r.e'("de. *kHt kalbinp Aeva bulamıjan, fakir, hattâ paralı hastaM. Kralii'e Marie Antciııette'in \«diği rivayet edilene beuzer lir cevapla mı avutaeagız? Ekmek yak! 4«mhl*r ie kraliçe. gâva: Fa«ta yeskıier; tavsiyesiııi ijeri sürmüs. Tekel İdare»nin bu bol bol viski ifecek kadar cian sağlam kaJbli i««anlaıjn. eczahan*)erde kalb üiteı bulaaıayan tehHktli hftSİ«J«rı 4ü«ündük!eri zam«İMti( bir <*sc41i sönine ben/iyor. Mamdi VAROĞI.U Tiirk gaz«te#iieır, yabancı basın mensubları ije tanıştıbr rıyla Turk gazeteciterini tanıştırmfk n> kaadi.vla Istanbul Gazetecler Cemiyeti t rafından dün akşam cemiyet bjnssında bir kokteyi parti verilnusUr. Pertide. İstanbul GazeteciLer Omijreti Ikıncı Başk. nı Karaca, İstanbul G zete«ı!er S^ndıkRsı B:skenı Ipekçi, Amerikan Haberler Sffrr fcezi Mudürü Hanson. Pc.kistan 3a. s n Ateşesi H s*an. Ingilız Bssm Atesesi Hyde, {sreil B sm Aiessi {CaKen, Bulgar Basın Ateşesi VeiT~f ve eşi. Tioje ve Life dergiçleri Tür k'.ve temsilcisi Lankıs. yerti ve y?bsncı ajans mensuplarıyla gazeteciLer h/ zır bulunmu^Kr ve 'koktcvl çek seminüi btf h#v# içersjnde uzun müddet Dr. SALİH OSMANOĞLU'na Yabaneı böwn stese ve mensupla ""'" 145.000//^ İKRAMİyCLEIİİ OLMAK ÜZ*£ 28 Haziran akşamı, Açık Hava Tiyatrosunda yapılacak senenin 2ci. çekilişi için size laheis edilen W)RIK)N HASTANhŞİ KADIKQYTel3649 rtt; v« yaysn Türis Aptmım Şırkptl C»e.a\nğin Hslkcvi E/ıkak So 3 41 U KUR'A NUMARALARINI h««abımzm bulunduğu «ubemixden öğrenqbiliîsipiz. NAUİ Murtıir gonOerılef) ttvtalt v« yazı l#f PROF. N Î M B Ü S ' Ö B MACERALAEL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear