Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IKJ CMHHU1UYET 1§ Mayu 195S r ı Demir Perde Arkasında I c Peyk'in dış göHlnısşü ve gîui kalan hakikat Yazan: Joseoh Alsop 2 Budapeşte, «Hrutçef bana: Sız ğtı bir husus da, Macar komülere Rus mütehassıs, müşavir gön nistlerinin yeni «reaiizmi» idi. dermeğe hiç niyetim yok, çjnki' Defaatle «gecmişin hataıaıı bız siz Macarlar başarılarınızı hep 1omünistlerin vakıalan clduğu gikendinize mal eHıyorsun / • bunp bî değil fakat göımeyi aı/uladığıkarşılık bir muvaîfakıyetsizlık ha mız gibi kabul edişinizien ileri linde el altında bir Rus müşavir geldi» dedi durdu. bulursanız hemen bütün kabahati Buna bir mısal ularak da Macao zavallı Ivan'a yükleyiverirsiniz1 ristanda zirai kollektifleştirme dediydi.» karnpanyasının durduruimuş oluBu sözleri bana söyliyen Hrut şui'.u zikretti Söyledrğıne göre küçef'in buradaki mbhalli or'.ağı, Ma çük toprak ziraatinin aşıkâr veear komünizminin bugiirıkü lıderi iuısizliği yüzünden aralık ayında Janos Kadar olduğuna göre hikâ 2Kaat siyaseti konusunda yeniden yeyi hakikat kabul etmemek ıçın harekete geçmek lüzumunu hishiç bir sebeb yok. Ustelik, Kad:ır'a setn.ıv Fakat mart ayınt'a kamyaptığı bu nükte ile H'utçef mu panyanın durdurulmasını ve «batad kurnazlığıyla dâvai'in özünü sanlanlan tarsin etmeğe çalışmayı» yine kendisi zaruri görmüş. Zivermiş oluyjr Tabiatıyle Macar hükumetinin ra söyledigine göre daha ileri çtşitii Bakanlıklarında ıtus rnuşa gıtseler imiş, zirai mahsulde mukarşılaşraası vırlerin yokluğu tek başına büyük vakkat bir düşüşle oir mâna taşıyabilecek bir hâdıse (ek muhtemel imiş. Dığer bir deyişle Macaristanda neğil. HPI halde Macariaianda durumun b.r omürge d'irumu oldu şartları sadece düzeltmekle yetinil altınd? ğu» acı vâkıası böylelikle ortadan nuyor Kadar ,n idKitM kalkmış olmuyor. Sönıuı gelerde düzenlemelerin komünist doktriise sömürülen halk idart sıstemi tıiüe mutlaka sadık bir şekilde deaın her türlü mjvaftıkıyetinı o ğıi fakat asgari tepki ymatacak atonıatik bir şekilde ç,örmpmezlık raeli bır tarzda yapılmafina çahşıten gelmck ve heı tünv başarı ııyor Burıun içindir kı >enı ziraat si'/lık ve hayal kıtıklığı muvace kollektiflerine deyleün pek büyük hesinde «bütün kabahati zavallı yatırımlar yapmak tasarısını Macarıstanın hâkimi ağzından dıofeIvan'a yukiemek» itiyadındadır. ^acaristanda durumun bir sö dikten sonra tasarının başarılı nemürge dutumu olduğunun belir tıce vermesinin pek muhtemel oltileri herkesin gözüoe çarpacak duğunu kabul edebıliyerun». Bu tahakkuk ettiği takdirde Maoerecede ' aşikâr. Meiıleketin orafma barasıra yerlcştirilmiş 6070 carıstanın zirai istihsalâtında tedbin Sqyyet askeri 3de*a merha riı ı fakat büyük artış kaydedilemetsizcesine barakalanna ve taA>nı çeşit düşünuu:c Vacar kolimgâhına hapsedilıniş durumda olmakla beraber onların bu yan n i'ıni^tlf rinin geh^tirar ve ilerlegizli mevcudiyetinin herkes tara me programlarının da önunde tofi'ıdan bilinmesi iktidarın icrayi ı iıri ' başarıyla netifGİeneeeğine hükumet ed«biın)esini mümkün •niır.. bilmek pekâlâ aruakün Qerfakat Kilan bellibaşlı ikı dayanaktan bı çekten Macarıstan kuçuk, zenginlik potansıyelı büyuk biı rinı teşkil edi/oı. Hâlâ herkesın <\.V.O. rumuzuy momieket. Burada Pülonyanın kor la andığı her yerde hazır ve na kunç nüfus problemı yok Bu yuizır «gizli» emniyet teşkilâtını giz den de Stalin Bakosı devrinin lemek hususunda ise en ufak biı îörattığı e::';eller ı rtudan kolay ; gayret sarfedilmiyor. Muazzam lıkla kalkraış. Kışacası prograra\q Işleri Bakanlığı binası Tuna kı ları akanrete ugrar.st Macarutanı yısındaki binalaun en gcze çar ıdare edenlerin akıl ve hayal» gelmiyecek derecede beceriksiz kirap;nı. Bu binada iserfuslaunyokluğundan bahsetmek akla dahi seier olduklarma hükmetm^k 1»gelmez. Nitekim, Sovyetlerin ken zım. Bütün bunlardan dolayı tatlı göz di M.V.D. lerinden seçilip gönderilen Rus subayları A.V.O. nun lü, hoş davranışh Kadar mülâkabütün âmirlik mevkilerini işgal tımız esnasında yaptığı gibi «Maediyorlar. Böylelikle de, bizatihi caristanı terakkiye gotureceğif huSovyetler Birliğindekinden daha susunda ısrar ettiği zaman pekâlâ şiddetli derecede hissedilen gizli ikna edici olabiliyor. Buna karşıpolis korkusu iktidarın icrayi hü lık «bundan sonra 4? M^car^ştakumet edebilmesini mumkün kı nın siyasi dâvası çözülmüş olacak» ıddıasma kalkıştığı zaraan tamalan ikınci dayanak ol ıyor.. tnile masal konuşuyor. Maalesel Kısacası bugünün Macaristamnda Kadar pek aşikâr olarak bir dış Hrutçef'le Kadar dünün Macaris görüşten ibaret ve gene pek aşitanında Stalin'U Eakosi'nin kul kâr olarak bu dış görünüşün altınlanmış olduklan aynı iktidar va c'an sırıtan gerçek A.V.O. dur. sıtalarına dayamyorlar. Hrutçef'le Eğer sömürgecilik tarihi tamaKadar'ın Stalin ile Rakosi'den fark lı tarafları bugünkülerin bu vası mile aldatjcı değil ise ^a^ıakküm talara davanmaktan Ooçlapmayış gıtındakı halkır. sömürgt rejimilanndan ibaret Hrutçef ile Kadar ne desteğini kazanabilmek içjn saIVlacaristanın komünist hukumeti <îcce.«4artlar} daha İYÜeştirqoe,j ile ni Macâr kiflelerinin "desteğini ka yetînmek. daireye muadil bir kazanraak suretiyle müstakar bir hü re inş? etmek matematik imkânkumet haline getirebilmek emelin sıslığırat! siyasi muadiıin4en ib,arettir. deler. Bu yüzden de vaktiyle Batıh scmürge idarecilerinin cesaret ve ümidle fakat daima başarısızlıkla denemiş oldukları «idarei umur reçetesi» ni onlar da bir kere detıemek hevesine kapılmşlar, Macaristanda hayat şartlarım düzeltnvğe gayret ediyorlar. Mülâkatımız esnasında Kadar'ın ısrarla tekrarladığı sözler: «Bütün plânlanmızda ilk hedefımiz bu memleketin hayat sland^rdını heı yıl biraz daha yüksel'coilmektir» oldu. Uzerinde ısrarla durduğu di* Bu yazırun neşir hakkı Ne^ırYork Herald Tribune ve Türkiyede Cumhuriyet gazetesinindir. Taıaamen, kısmen veya hulâsaten iktibas edilemez. Bundan 5 ay önce Bakırköyde Ben zinci Enis Kiprr.aııı parasına tamaen 27 satır darbesile öldüren ve cebin deki 100 lira ile kol saatini alıp, sa. ati satarken yakalanan Kemal Dur can, idam isteğile Ağır Ceza Mahke mesine verilmiştir. 9 ^ » | « « ı > ' M y » f • 9° 9 f • » =hsberleri Büyük bir kacakçılık hâdîsesî f l ] 1 A K İ n İ B A H İ S L E R j 1 fSABAHl Şakacı insanlarıj o istanbul manzaraları Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan istanbul, kuruluşundan itıbaren sanatkârlara mevzu ol muş, şairler, ressamlar, edibleı bu şehir haklçınaa çeşitli eserleı vucuae geuımişlerdir. Eski asırUrda Türk sanatkârla r Istanbulu yer yer minyatürler? de tesbit etmişler, işlemelerde, çınilerde, porselenlerde, sıvalar üzerlnde su yolu ve hazinelerinde muhtelif semtleri resmetmişlerdir. Bu tarz çalişmalardan eümize geçen ilk eser 16. asırdan başlamak tadır. Bu sırada Matrakçı Nasuh (1) bir eserine büyük bir Istan. bul manzarası koymuş ve büyük şehri semasınm ve denizlerinin ren giyle, camilerinin teşkil ettifi müsfesna manzarayla tesbit etmijtır. Matrakçı Nasuh'un eserinden sonra Musavvir Osman (2) SÛFjj^ıpe ve Hünernâme isimli eserIgrinde büyük şehrin bir çolf semtlerini resmetmiş ve Hünernâmede bir de Istanbulun umumi gö rünüşünü çizmiştir. 17. asırda da istanbul manzaraları uzerinde çalışmalar yapılmış, Kâtib Çelebi Tuhfesinde yer yejr Istanbyl manzaraları rgşmglunmuştur. 1848 yılında Mıgırdıç Melkor isımli bjr sanatkâr Sarayburnı^n rian fÇabataşa kadar sahili mücessem bir şekilde tesbit etmıştn Eu çalısma şchir tarihi içjn bü yük bir değer taşımaktadır. Bü tün bınalar teferruatiyle işlenmiş mâbedler, âpideler gpsterilmiş, 1| mandaki çeşitli tekneler 4 e İiîP1^' edilmemiştir. 18. asır sopunda ve 19. asırda istanbul sarayında ye bgzı konaklarla, yalılarda sıya üzerine şehiı manzaraları yapılmaya başlanmıştır. Daha sonra da evlerin muşam ba tavanlan üzerine istanbul resimleri yapmak bir moda halini aimıştı. Bu güzel şehrin semtleriy le, binalariyle sanat eserlerıni süsleme merakı yavaş yavaş geniş leyerek kâtı' seklinde çekmecelpr üzerine, enfiye kutulanna, saatlere istanbul manzaraları resmedilmiştir. Garph sanatkârların fırçasında istanbul ebedileşmiş, 16. Asırda ve Kanuni devrinde Istanbula gelen Alman ressamı M. Lorih (3) şehrin büyük bir pajıoramasını vücude getirmeğe muvaffak olmuştur. Bu panorama Istanbulun dört yüz seneiik manzarasını büyük bir sadakatle tesbit etmiş buiunmaktadır. Bu devirde Istanbulda çalışan ressamlardan biri de Peter Coeck tir. Istanbulda uzun zaman bu lunmuş ve Türk hayatını göste Halvh Y. Şehşuvaroptu na girerken 1706 1792, şehri bütun teferruatı ile tesbit etmietir. Bu tarihten itibaren yedi yıl Istan bulda kalan sanatkâr Beykoz, Kağıdhane, Rumeli ve Anadolu Hı sarları, Boğaziçi ve Haliç Vf muh telif manzaralgrı ile elçi kabulü ziyafetler ve bazı sokakların resımlerini yapmıştır. Bir iki tanesi bilinen eserlerinın büyük bir kısmı, hususi kolleksiyonlarda, ıkısi Toulouse Beledıye sı Nikâh Salonunda, iki tanesı de FJoransa'da Galprie des Offipes • de bulunraaktpdu. istanbul mevzuunda çalışmış diğer ressamlardan, bir başka yazı mızda bahse ^eyam edeceğız. Bu yıl, istanbul fethinin 506. yıldönümünde Çinili Köşkte, istanbul da Dulunan resimlerden mut^şekkil bir (istanbul Manzaraları Sergisi) tertib olunmuştur. Bu ser giye, saray ve müzelerimizdeki U' taabul mevzulu rgsimlerle, bazı zeyatta bulunan eserler ahnmıştır Bir araya topianan bu resııplerde Türk Istanbulun eski manzaralan seyredilmekte ye bu şehir için garfedilmiş tayretler. toplu biı halde görülmektedir. Sergıde e serleri teşhir olunan tablolardan bazıları ve resssmları şunlardır: Sarayburnu Jean Baptise Lep • rince ve aynı sanatkârın Sultanahmed camıı, Melling'in düğün »layı ve Tophane çeşmesi. Bartleı isimli bif Ingiliz ressamın Istanbul panoraması, Ziemin Marmara sahili, Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyid, Zonoro'nun muhtelif resimleri, Halil Paşa. Hüseyin Zekâi Paşa, Ali Rıza Bey, SaBiı Yetik, Prejiari, Schranz'ıı? muhtelif eserlşn bulunmaktadır. (1) Nasuh Efendı Matrakçı (Ceb Nuvıs). Muveırıhini Ostnaniyeden vt erbabı hünpr ve danişten mütB fennin bir zattır. Kanuni Sultaç Süleymanın iptidayi culusundan (S54) tarihioe kadar bir cıld tantı Biri Osmanbeyde. diğeri Kadıköyde. 2 «Amerikan Pazarı» basıldı Polis, büyük bir kaçakçılık hj|r disesinin taKkikatına el koymuştur. Besim Tezcan isnıindeki bir |o1 förün 2 şişe viskiyle yakalanma: smcan sonra meydana çıkan bu ksçakçılık hâdisesi. tshkikat derin. leştirilince biri Osmanbeyde, di. ğeri . Kadıköyde olmak üzere f Amerikan Dazannın basılmasile neticelenmiştir. paıarlafiliin Tüfk »l?n sahipleri' eşyalardan millt korunma murakıplarının haberi olduğunu ve satış yapmadıklannı iddia etmişlerdir. Palis, tahkikata devara etmektedir. Tıdıvül^ki para BS milyoıt azalltı Merkez Bankasının yayınladığı haf tahk bültende tedavüldeki para mik tarı 3 milyar 370 milyon lira olarak gösterilmektedir. Para mikiannda geçen haftaya na zaran 56 milyon lira bir szalma vu|fu bulmuştur. 4l«ın fiatlajında yükselnıe yok Son hâfta ısrf;nda altın fiatlarında ksyda değer bir yükseüş görülmemiştir. Dün Currhuriyet 112.5 lira. Bejsd 151 lira, Ingiliz 137 lira. (3u 1den 10125 lira ve külçe altını lfi.75 liradan muamele görmüştür. PHgün 1 } ' r Fransız filosu geliyor Bu sabahki İstar.bul linıanma gelecek plan Fıansız Filosu, Selimiye açıklarında şehri 21 pâre top atımilg sclamlayacaktır. Bu selâma SelimL yedea de top atınıı ile mukabele edi lecektır. Öte yandan filonun bandosu yarın şaat 17 de Taksiınde 2 haziran salı günü saat 17 de Sultanalımed parkında kunserlgr verecektır. Filonun limar;ımızı ziyareti müna sebetile çeşitli partiler tertib edilmi§ tiı. ren muhtelif sahneler reşmetraiş tir (4). Bu ölçüde bir çahşma 1616 4a ve I. Ahmed devrinde tekrarlanmış. o deyir Istanbulu da Amster damlı ressam Van Der Keere (â) tarafından çizilmiştır. 2,10 metre boyundaki bu resmın aslı da pugün Stockholm arşivındedir. 18. asır batı ile münasebet.terimizin arttığı. ticari hayatın genişledıği bir asırdır. Fransayla ve rtijer memleketlerle elçiler testisi, Türk güzel sanatiarını Avrupada tanıttırmış ve bu devirde biı ço{c garblı ressam istanbul ve hayatı uzerinde genış çahş v ark malarda bulunmuşlardu. Bu asrın başında Camille de Brun Istanbulun pek muvaffak resira ve plânlannı şizmış ve bunlar 17H de Voyage au Leyant ismi jle Parjşte basılmıştı. Fransa Hralının emriyle 170O tarihjpde şafka uzun bir seyahat yapmış olan Pitton de Tourorefort da 1717 de neş, redilen Relation d'un voyage an Levant adlı eserinde Istanbula aıd bazı desenlere tesadüf edilmekte.dır. 18. asırda Istanbulu gören res samlar.n başında Jean Baptiste gplmp ktedir. Van Mour 1671 1737 yılları ara şında yaşayan Hollandalı sanatkâr Istanbulda muhtelif ölçude 132 resim yapmıştır. Bunlar Istanbul manzaralanna, kıyafetlere, âdetlere, saray ve muhtelif semt lere, veıilen ziyafetlere ve dpyrin meşhur şahsiyetlerine aid resimler dir. Bu resimlerden 58 adedi Ama terdam devlet müzesinde, 2 adedi Bordeaux , müzesinde, 4 i İ e r ikisi Versaille müzesindp, Ş0 adedi de hususi koleksiyonlarda bulunmakta, yirmi adedinin nerede olduğu bilinmemekfedir. Istanbula ait resiraleriyle şöhrete ulaşan ressamlardan biri de devrin şövalyelerinden olan Antoine de Tavrey'dir. Ressam 1762 de istanbul limanı Türkiye Kızjlay Çemiyetinin BÜYÜK MEVLİDİ A Z J mııletımiiirt hamiyetlı sinesindep 4oğnıuş olan Kızılayfmıza şimdiye kader gerek doğrudan doğjuya para yç mjl ba|ı§lamak veys vasiyet yolıle her neyi tebfrruiarda bujunıntk suretiyle yardım eüniş, gerekse muhtelif vesilelerle maddî ve manevi hizmet ve yardımlarda bulunmuş ve hasseten vefatlarından son. M meyfit "okunmasım vcsiyet etmiş olan muhterem hayırşeverlerden bugün hakkın rahmetine kavuşmuş olanların aıiz ruhlarına ithaf edi^lmek üzerp 31 raajas. 1959 pşzar. gtinjü y*tsı nan|azuu müte'kıp Hacıbayr.;m Camiinde Ankara ye İstantmlun güzide hafızlarının iştirakiyle mevüt okuttuıulaoek ve Ankara Radyosunda yayınlanacaktır. (285481 Sağır Dilsizlerin jlk hiiyük kongFpsi fürkiye Sağır Dilsizler Cenıiyetinin ilk büyük kongresi yarm saat 13 ten itibaren Eminönü Qğrencj LokaUnde yapılacaktır. Başılan kulpp henüı kapatılmadı Üç gece ewe\ polis tarafından basılan, Mac^ada Taşhktaki «Taşlık1 Tenis Kulübü» ne aid tahkikat evrakı dün Savcılığa teslim edilmiştir. IÇulübün kafpatıbaa#ı hakkmda dün de bir karar verilempmiftir. TEŞEKKÜR Kıymetli eşinı. çok şevgili annemiz LC^AN KOVUKCU'nun üfulü dolayıelie htiyan zahmetle hızzat evinıize kadar gelen. ıtelefpnla, telgrafla. mektupla acılarımızı paylaşan muhterem akraba ve dostlarımıza ve cenaze rr.erasimine iştirak suretilp de bize mânevî dpstek II olan. çiçek göndcrmek suretile ' de hat:r;ır.a6İ]kta bulunan biiumum müesseseleıie zevatı k'raına sonsuz teşeifkürleriinizi sunarız. Akil koyuncu. Demir Kibar ve Şamlı aileleri $dırin oıia^ındâ APARTIMAN ÛAİRESİ TAKSIM Bir katilin idamı istendi MAYIS 30 ZİLKADE 22 I V. | 430 12.11 j 16.10 1932 2130[ 2.13 E. | 8.59; 4.40 8 39 12.(10 1.5SJ 6.44 B: CUlVfHUKİYETİN TEFRİKASI: 7 AlMf AMPfie ?cVWn\HAMDİ VAROGl Loraine uyuyor gibiydı. Ot hon'un ayak sesleri, yerde se ^ rili kalın halı üzerinae dahc da buğuklaştığı için, bu onu u yandırmamıştı. Yüzü son derece solgundu. Ateşini belli eden elnncık kortîikieri üzerındeki iki kırmı^.ı loke rilt: kaybol muştu. Aln\nda beyaz bT sar gı vardı. Bu sarb'mın ajtırian kalın iki saç örgüsü çıkıyordu. Bu örgüler sarı idi, başka türlü bir san id:, ytmuşak ve parlak *"^e san.ana b°ı./iyorc! J. Othon, kaşlarını çatarak, bir müddet genç kızı seyre*ti. Gerçi, kazayı haber alır alnıs, yaralıyı şatonun en iyi odalarmdan birine yatırmış, başınt sadık Katha'yı nöbetçı dikmiş, mümkün merteoe suratîe. d"k tor K.ipriç'i getirtinı.;ti. Fakst gökten yere inen, Wiesdorf topraklarına düşen bu meçhul kı zın ne biçnı bır nıahlik ol^ıı ğunu hiç farketme.Tvşı. Yal nız, oıı F.:I<; gund?n: eri... Arn sakin, b:gâne. KaMdsır kaU bilmiş, genç kızı ilk defa ola rak görebileceği na beklemişti. Çunkü onu, etrtfa serpılmiş akla nayale g»ln'i/eeck dere cede •farmaaığın tiihta, demir eğrilinş saç înk.'zi arasmda bulduju zamank bakış'na gör mek rlenileTii1ı. Şu sargıyı çıkar, emrini verid. Kadm, hayretle baktı, yavas sesle: Doktor, bir kaç gün geçmeden çıkarma, dedi, cevabını verdi. Dün ağraflan çıkardı, sat gıyı bu şekilde kendi elıle sardı. Othon, bir an, öfkesini yenmeğe uğraştı. Sonra omuz silk ti. Ama bu fazla gelen *açları da kesme dememiştir, heı halde. Bunlar hem hastayı rahatsız eder, hem seni. Bu saçlar yerinde kaidıkça, zannetmem ki başta açılmış bir yarayı ti mar etmek kolay olsun... Sustu. Loraine, bu sözleri, gü zelliğine halel getirecek bu projeyi acaba müphem surette duymuş, sezmiş mi idi? Genç kız gözlerini kırpıştırdı, $onra bir elini o sarışın örgülere götürdü, onları göğsüne bastırdı Loraine, gözlerini iri iri açmış, ağır ağır odayı süzüyordu. Derken, bakışları birdenbire, karyolanın ayak ucunda duran iri gölgsye ilişti. şekkür ederim. Ne jamar.danberi... Genç kız durakladı, zihnınl rorlar gibi oldu, sonra meyuı mırıldandı: Hiç bir şe» hatırlamıyorum... Othon, genç kızın bu hafıza aczini farketmemiş gibi görü ne:ek dtvam etti: liundan tam bir hafta evvel. uçagınız şatonun duvarları dıbnıe düştü. Tsmamen parçalandı mı? Maalesef öyle oldu. Ama siz daha evvel dışarı fırlamış tınız. Galiba hayatınız bu sayede kurtuldu. Loraine bir lâhza sustu. Bulanık hafızasiyle, hidiseleri birbirine güçiükle ekliyor, uçuşun son anlannda, tayyareden atlam^s karanyle kayışları çÖ7 düğünü hdtırlayabiliyordu. Fakat bııdcjıbire, daha acı bir şey düşündü. Geniş yatağın içinde, uzanmış, hareketsiz yatıyordu Hiç bir can acısı duymuyordu Lâkin eli. başındaki sargıya değmişti. O sırada hafıfçe yana donmüş, sol ba.cağını kımılda tamamıştı. Titrek bir sesle: Ağır yaralı mıyım, efen dim? diye sordu. Othon ilk defa olarak gülüm sedi: Hayır, tersine, çok hafii yaralısımz. Hiç bir kırık yok Uzülmeyin. Belgradın en hâzils doktoru baktı. Bir kaç gün kadar tamamiyle iyileşeceksiniz Ama burada kalamam ki! Bir lutufta daha bulunup beni göndermeniz lâzım... Othon hemen cevab vermedi. Genç kız, şuuruna henüz tamamiyle sahib bulunmamakla beraber, o yarı uyanık halinde. Kontun, kendisini kuçatan aeayîia, delîcî, '"â'paçîfricı, keskin bakışını farketti. Kont. nihayet konuştu: Madmazel. Wiesdorf'tan ayrılmak hususundaki arzunuzu yerine getiremiyeceğimi e 1 Kelimelere farip bir âhenk veren kalın bir ses: Tehlikeyi atlatmış olduğu nuzi çok sevindim, Madmazel Kont, bir kaç saniye sustukı'.eaı. tan sonra, Katha'ya döndü: Genç kız: Açıldı, konuştu diyordun'r Ooo! Fransızca konuşuyor Evet ama tekrar uyudu. sunuz. diye mırıldandı. Othon, genç kıza bakmağa Bu müşahedenin verdiği sedevam etti. Sonra birden, bevinç Loraine i diriltrniş gibiyyaz sargınm, alnı örtmek sudi. Dirseğine dayanarak doğretiyle yüzü şahsiyetsizleştirmeruldu, karşısındaki tanımadığı sine, kısmen gözden saklaması adamın yüzünü daha iyi seç na öfkelendi. Gözler kapalıydı, meğe çalıştı. kumral kirpikler, zayıf yanak Netede bulunduğumu öğ lara koyu bir gölge serpiyordu Yüzün jşağı kısmı intizamlıy renebilir miyim? diye şordu. dı, bisimli, etli dudaklar, çeh Wiesdorf şatosunda^ kont rede geniş bir yer tutuyordu Othon Dozia'nın misafirisiniz. Ama ne de olsa bu, yarım bir Teşekkür ederim. Kont De yüzdü. zia siz misiniz? Dozia bırdenbire hizmetçi ka Evet, Madmazel. dına döndü: Oyleyse, şize kft kat te'JJLİ UL2J sefle söylemek zorundayım Sıhhi durumunuz oldukça memnuniyet verici olmakla berabeı uzun bir yolculuk size zaraı verebilir. Bir haftadanberi sizin için gösterilen ihtimamı muhakkak ki mahvetmiş olur sunuz. Sonra. arkasında ayakta duran ihtiyar hızmetçi (sadına doa dü, ilâve etti: Bizim vefakâr Katha, bugüne kadar olduğu gibi, size bekçilik etmeğe devam edecektir. Ondan daha iyi hastabakıcı bulamazsınız. Loraine, mecalsiz bir sesle: Çok üzgünüm, efendim. de di. Ve şato halkını şek rahatsıı edijorurr.. Kabil olsaydı da... Bu civarda, sahiden hiç bir otel, hiç bir klinik yok mudur? Düşüncelerini ifade etmek için muhtaç olduğu kelimeleri güçlükle bulabiliyordu. Othon'un yüzü müştehzi bir ifade aldı: Maalesef hayır. Çepçevre yüzlerce metrelik mesafe içinde, ne klinik vardır, ne otel, ıe de sizi misafir edebilecek en küçük bir ev. Wıesdorf heı yere uzaktır. bölgenin en sık oı ır.anları içinde kâindir. iyi olun caya kadar dişinizi sıkıp sab retmeniz lâzım. Othon'un bu konuşma tarzı ısrara yer bırakmıyordu. Zaten genç kız, çok bitkin olduğu için, münakaşa edecek haîHc değildi. Gözlerini kapamıştı Othon ilâve etti: Bugün, daha fa?la yorulmamanız isabetli olur zannederim, Madmazel. Hoş, yorulmamanız için, Katha tedbirli davranacaktır. Sizi onun ihtimamına terkediyorum. Dilinizi fa sih konuşur. En küçük arzunuzu bile onun vaşıtasiyle bana bildirmenizi sizden bilhas şa rica ederim. Bilmiş olun ki gerek arzularınızı yerine getirmek, gerek bir an evvel şifa L.ı'manızı sağlamak hususunda, Wiesdorf'ta elden gelea her şey yapılacaktır, ; Loraine, yine le: Teşekkür ederim efendim. dedi. (Arkası vw) İ0> ok şakacı insanlarız. Bu elümln yaradılıştmız. da, şu fâni dünyanm derdlerile uğraşa uğraşa çoğu«tu« ,«jurtk»n olduk. Çoğu lanıa ııımız btribirimizi danltmakla, kızdırmakla. isteyerek veya istemiye. yazmıştır. Bu tarihten aşağısım rek sinirlendirmekie geçiyor; ama yazmağa başlamışsa da ikmaline öte yandan, şakacılığvmız sayesiıde bu sinir gerginliklerimizi gideraıeğe muvaffak olamamıştır. muvaffak eluyorui. Şanatı hatta dj intisabı tamamı Jprçi baa şakatarımız da ayrıca olup cep denilen hattın mucidi gir bjdir. (Matrakçı) tâbiri lâkab da sinir bozucu oluyor. Hani. ağzında. lâfa hem beuzer bem matraktaki meharetindendir. Div^nı Hümayun kaleminin o za a^nzimez bir takım şeyler gevelemanki teşkilâtma göre müstahde yerek sizden sual bekleyenler varminden bir kısmma da mat dır. Ne dediğiııi anlamaz «ne dedin?» rakçı denildiği mervidir. diye sorarsjıız da size «ZZ£T!» di(Revan odası) kütübhanesinde ye cevab verirler. Onlanıı bu şaka(Fetjhnameı Kara Buğdan) is una benzer şeyler. Amji nihayet, şaka olduğunu anlı mınde bir eseri vardır. Kanuni Sultan Süleyman namı voru»; sahi imiş gibi görüniip hizi na (926) tarihinde (Tarihi Tabe ofkeleııdirdiktcıı sonra bu şakalann ri) yi Meemaıttevarih) ismile gen; kendileri, öfkeleri»»ui gideri. tercüme etmiştir. Bu tercüme, yorlar. matbu tercüme ile mukabele oEpey oluyor, bir gaz.ete haberi oku lundukta (Nasuh) Efendmin ter dum. Bu sene Hacca gitmek istiycueumejınden külliyen baska ol', döviz muaıııelesi için nıüraeaatdi)ğu tezahür eylemektedir. Efen . İni japnıağa başlamı^lar diye. Ön dinin tercümesi, selis ve hemen ce şaka zannettim. Arkadaıı. başka her bahsin sonunda zadei tab'' bir haber çıktı. Bu ieııe Hac için dö olmak üzere lştif manzumeleı vi* veriimiyecekıui^ diye. İlk şaka münderiçtir. Bunlardan baska sahi oldu, bu sefer bunu şaka zan(Tuhfetülgaza) ısminde resimli nettim. Derk«n bir başka haber, habir eseri de vardır. Bu zat hak cılara doviı tahsisi başlamış diye kmda (riyaziyun) faslında da e tkinci şaka da böylece sahi oldu peyce mesrudat münderiçtir. Dün dördüuçü bir haber. Hacılara Bursah Mehır.ed Tahır. OsmanBıuıım da faka olmadığı lı müellifleri, cild 3. sahife 150 ne mâlum? 151. tıi koleje gizlice sokan ku (2) Osmana dair yegint kaydı. tıntibana girecekmis dediler. Bu, Hazine Kütübhanesinde 1344 nu tabü düpedüz şaka idi. Hemen arkaınarada Murad III. Surnamesindg Mi)dan. koiejli kız imtihaaa giremibulabildik. Bu eserin minyatürle jecek lâh çıktı. İlk şaka gürülrüve rinde de. Osman, yaptığından raügıtti, ikinci »»ka ooun yerini aldı. ellif, 430 uncu sahıfede «Vasfri ı bab^rd«, hanım kuın umNakkaş» başlığı altında meharet napuedliği' gene bahU mevve iktidarını tasvır ederken BosGsliba saka Ama jakalığı sanalı olduğunu »öylemektedir. Os bit olursa, bu ne biçim şaka olur, manın doğum ve ölüm tarihltrine rruilum. dair bir kayıd da bulamadık. Akdeııu turuna çıkan Ankara v«. Tahsin Oz, Hünernâme v« min (>uru, dönüşte nhtıma, mevsünsız yatürleri, Güzel Sanatlar m*cmu kurk giyen hanımUr çıkarnus. Haası cild I, sahife 9. nımlar şaka etmişUr besbelU.. Gumruk memurlan, bu kürkleri (3) Melchior Lorch veya L,orich veya Lcrichs Danimarkalı ressam npdeıı dolayı bavullanna yerleştirve gravürcü. 1527 de Schlesviog'd* meyİD nrtlarfja giydiklerüU »orduonlar da jaka etmis ob^ak Flensburg'da doğdu. ilk defa LuTbech'te bir kuyumcu ile çalıştı, Yook, bu suall sormayıp, geç jijfj, iıra seyahat etmeğe başldı. Al manya, Hollanda ve Italyayı gez tinı g«s;, dedilerse emin olun o d» di, Türkiyeyi ziyaret etti. Burada Şakalarımız sayuır gibi değil ki! Sultanın itimadını kazanarak biı â dün baag Ak^ebir BeUdiyc gıavur portresini yaptı. Döndükten sonra bir müddet Kopenhagbir mektub geldi. da kaldı. sonra ikinci defa Istan 21 haziran 1953 giinii orada bir Nas bul» geldi. 1582 yılında Kopen teddin Hoça gunü yapılacaknufj çahag'd» saray ressamlığı yaptı. Ba l zı yazarlar, iâ&fi da Eomadg ölGitmeği ne kadar isterdlm. düğünü, bazıları ise 1594 te h&l| Ama yerimden kımıldamama hnkân hayatta olduğunu yazraaktadırlar olmadığını bildiğim içiı. bunu aa Tahta ve bakır levhalar üzerindf hota nMihunıua şakacılığuıa vergayet incelikle ve serbest tarzda dim. Alışkaıılık, ne diyeceksiniı! çahşmıştır. Bryan's Dictionary ol Şinıdi bir de şu şaheser |akaya ba Painter» and Engravers. Bahar ve çiçek bayranu münasebe (4) Peter Coeck, 1502 de Alestt« d o | 4 u , Brüfcserde Van Orleyio ti)e belediya tarafından, bir süs babkları aJmsryunıu b*wrlaııacakmıs. talebesi oldu. Italyayı ziyaret tikten ve bir müddst doğduğu yer Bu akuaryumda troçikal ve tatlı su de oturdulştan sonra Jstanbuldg balıldan bulunacak. ziyarett^l^re, yerleşti ve burada Türk hayatın: balık yetiitifia» uşulletm* dair bilgösteren muhtelif sahneler res gl vprilecekmiş. mettı. Petgr Bruegel talebesi i Şaka, tabiî. dı. 1550 de Brükselde öldü. Belediye eğer halka süs baljgı Xy Bryan's Dictionary of Paintert rettirecek olaaydı, rropikal balıkla. ra, Uttı lu tmlıklanna kadar giderand Engravers. miydi? Van Der Keer tâbi ve gravür Süs bahğı mâlum. Taailir yutuluı ressamı. 1571 yılına doğru Gapd'd» :y pjmadıjı İçiı anca^ »eyrine badoğmuş, 1624 ten şgnra olmijştür Amsterdamda çalışmıştır. ppğıjm ij^r. p, Istanbullular bu ifj taten Ç yıh olarak biyograflar tarafından M J'H? altmif heş günlük senenin ileri şürülen 1571 tarihi kolay ko her (fünö yapıyorlar. ftjaksad süs ba lay kabul edilemez. Plântin tara Jıgi seyrettirmeks», boğazın, torlk fmdan tabedilen Guiccardini'nin ten palamuda kadar çeşidli balıklakitabının tarihi 1588 dir. Bu kjtab ruu alıp akuaryunu salıvermek ye. süsleyen pek nefis resimler hiç d ter. Seyre mabsus süs bahğının on17 yaşındaki bir sanatkjrın eseri lardşın alâsı ojmaz. re benzemez. Eserleri arasında 4n>» diyeceksiniz ki, a>«ıı ramangünlük hayattan bazı sahneler ye da. bu süs balıklannı yetiştirm* upeyzajlar bulunmaktadır. suljeripe dair ders de verilecekmis, Ona diyecpğim yok. Çünkü İstanE. Benezit. Dictionnaire des Pein tres, Sculpteurş et des graveurs. bnllnnun balık yiyebilmesi artık. an. cak keı.ai elile yetiştirmesi sayesiııde mümkün olacağına göre, süs palığı akuaryumunun bari bu fayV E F AT dası olapaktjr. Sertopciyan JyTphmed Emin a^ı HİC fiileceğira yojitu. fiakajın ba oğlu Balmumcuzade Muzika subay kadarıııa. ne yalan şöjijyeyjni, katıla Urmdan methunı Halid Bevin kızı katıla güldüm. morhum Bınba?ı Fajk Edgünün eşi Hamdi VAROĞLU Binbaşı Cıhad tdgü ve Neclâ Kap lanın ar.neleri, müstafi Binbaşı TUT han Kaplanın kayınvalidesi, Tame 'Kaplan. Semra ve Faik Edgünür büjHİkannfcicri. komjsyoncu Muarn mer Aksel ve MeHk Akselin teyze Nüshası 25 Kuruştur leri, Muharlpler Cemiyeti ^zasın^a salihatı ni5=\'andan ABONE ŞAKTLARI CUMHURİYET i«lğı olduğu Allahın rahmetine ka vuşmuştur. Cenazesi 30 Mayıs 95! Teşvikiye Canniinöen öğle nama^ın müteakıp kaidinlarak Feriköyde ha zırladığı ebed! istirahatgâhına tevd edilecektir. Aîlah rahmet eyliye. MİB'AT EOPÜ Tijrkiye H»rlcl Ura Kr. Lira Kr. Seneiik f aylık 3 aylık 75 00 150 00 40 00 80 00 2200 44.00 Basan ve yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Ggzetecîliis Türk Anonün Şirketl 22 AftUSTQS I8İ8 HER 150 LİR*YA BİR MURA NUMARA8I OfcUBANK İMALÂTCİLflRA % 98 Gılasyal Asjt çıkmıştır. Asetik Miiracaat: Telefon: 12 M »1 Cagaloilu Halkevi snkak No. 3a 41 " Sahibi Vazı içlennı fi'len ıoare eden Mes'u) Müdüt Gazetemıze gonderılen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin lade edilmci. îlinlatdan onesulıyet kabul edilmez. fJÂ^İME NADİ ÖMER SAMİ BAY OSCAR: PKOF. NİMBÜS'ÜB MACEKALAR1: * «•*•